❤

Batı mûsikisinin armoniye ihtiyaç duyduğu ve melodi fukarası olduğu konusuna katılmıyorum.

Sevdâ yaratan gözlerini her zaman öpsem Doymam güzelim haşre kadar hep seni sevsem . Rûhumda o saf duyguların nûru yanarken Doymam güzelim haşre kadar hep seni sevsem.

Gönül makamı işte bu koca çınar aşkı muhabeti derinlemesine hissetiren makamı muhamedi bize gönül gözüyle hissetiren yaşatan yaşayan can can can ❤️

Kulaklıkla düzgün bir şekilde dinlenilebiliyor.

Savaş barkcin değil mi o

Elmas, senin, yüzün gören Ayrılır mı, kadrin bilen? Elmasımdan, mendil aldım Mecnûn olur, gönül veren Aman, aman, hâlim, pek yaman

Beni candan usandirdi, yar cefadan usanmaz mi? Felekler yandi ahimdan, muradim sem-i yanmaz mi?

Lemi Özgen'in Kavun acısı bir yalnızlık kitabından geldim. Lemi Özgen'e göre; "Adı Nigar olan çetrefil kirpikli cariyeye müzik öğretmeninin aşık olduğu, bu güfteyi onun için yazdığı, cariyenin de bu sevgiye ilgisiz olmamasına rağmen, Sadullah Paşa'nın korkusundan cevap veremediği için çok üzüldüğü biliniyordu. Nigar, belki de yaşadığı bu ümitsiz aşk yüzünden bir kaç yıl sonra öldü. Ona aşık olduğu söylenen müzik öğretmeni ise buna benzer ilişkiler yaşamaya ve bunların şarkısını yapmaya devam etti. Büyükadalı bir kadın için yazip bestelediği "Bir gönlüme bir hâl-i perişanıma baktım" ve misafir geleceği için bari o akşam eve erken gelmesini isteyen eşine yazdığı Sakın geç kalma erken gel." şarkısı çok sevildiler.

cok güzel ve zor bir sarki

❤

❤

Such a beautiful recording!

mükemmel ama eksik akşam güneş artık deniz ufkundan silindi hülya gibi yalnız gezinenler koya indi diye devam eder

Mükemmel yorum ne varki şarkının tamamı degil eksik akşam güneş artık deniz ufkundan silindi hülya gibi yalnız gezinenler koya indi diye devam eder

İstiklal Marşımızı da bu makamda bestelemişler. Başka makam kalmadı sanki.

Maşallah, Allah rağzı olsun.

görmüyormusunuz 0 te bıyığı nsil ide öttürüyor.

bunlar kafayi yemişler.

Ñefesinize saglik

çok güzel yalnız menendim değil menendin olacak!

👏🌸🥀

Sen beni bir bûseye ettin fedâ Yüz yüze bakmaz mı zalim bir daha Verdiğim bunca emek oldu hebâ Yüz yüze bakmaz mı zalim bir daha

🌿

40 makam 40 anlam ❤ nasıl güzel bir eser

ey gönül sâhbayı gülgûn çünki yaren mi var pek harapsın, can yakan ahın teranen mi var hiç talep eyleme kim bulsun etıbba vade var yandı baştan başa cismin buna çaren mi var düştü Mecnunu aşkı Leylâ'ya olup yâri naz seni kim bilsin senin öyle hikâyen mi var gün gelir yaran dahi eyler feramurşadın ey zerefşan şu cihanda sanki payen mi var

Ruhum cesedimden siyrilip sanki rabbimi sema eder gibi hissettim🙂‍↕️🙂‍↕️🙂‍↕️

Nevâ’nın Esrârı Dağılırken nevânın esrârı Başlıyor şark ufuklarında vuzuh diyor, kendisi gibi bir efsâne olan Itrî'yi anlattığı şiirinde, üstad Yahya Kemal. *** El Câhiz'in meşhur "Fezailü'l-Etrâk" adlı kitabını okuyordum. Cahiz, VIII. asrın ilk yarısında Halife'nin emriyle, islâm'ın askerî gücüne güç katmak için dine kazandırılması düşünülen Türkler'in ahlâkî yapılarını araştırmak vazifesini üstlenmiş ve intibalarını adı geçen kitabında toplamıştı. Müellifin, o günlerde başka bir gayeye yönelik çalıştığım için dikkatimi çekmeyen, ama zihnimde kalan bir cümlesi vardı. Türkler şöyle ahlâklı, namuslu, silâhşör, vatanperver; böyle usta binici, misafirperver, tok gözlü, ama sert bir kavimdir diye anlatırken bir de şu cümleyi sarfediyor: "Bu Türkler'in en sertleri bile nevâ makamından bir şarkı duyacak olsalar gözleri yaşarır." Bir ara, geçici bir hevesle bağlama çalışıyordum. Musıkiyi iyi bilen arkadaşlarımdan biri (merhum ve mağfûr Ali Fırtına), beni bir gün bağlamayla boğuşurken bulunca, "Haydi bir çal da dinleyelim" diye takılmıştı. "O kadar değil", dedim; "ama bir ses var ki pek hoşuma gidiyor!" ve ona bağlamadaki "re" sesini verdim. Arkadaşım "Bu nevâ perdesidir" deyince birden Câhız'ın sözünü hatırladım ve ona da bahsederek lâtife yollu, "Demek ben Türkmüşüm!" dedim.🙂 Meğer nevâ sesi, Türk musıkisinin orta sesi imiş. Sazlar ney'den istenen nevâ sesiyle akord edilmekte ve bu akorda "yerinden akord", sese de "yerinden ses" denmekteymiş. Taksimlerde makamların "asma karar perdesi" dedikleri bitiş nağmeleri umumiyetle nevâ'dan olurmuş. Hele türkülerimizin çoğu bu perdeye dayanmaktaymış. Hattâ sokak satıcıları bile sattıkları malın cinsini müşterilerine nevâ perdesinden duyururlarmış. Bir başka enteresan husus da, eskiden tekkelerde zikir yapılırken, zâkirbaşı zikri serbest bırakırsa, zikir gelir nevâ'da karar kılarmış. Görülüyor ki, nevâ, nağme dünyamızın merkezine yerleşmiş. Türk'ün gönlü bu sese akord edilmiş. Peki yaratılış mayamızın bu sese akord edilmesindeki hikmet ne idi? Bu noktada Türkçe'nin seslerinden biri üzerinde durmak gerekiyor: Bilindiği gibi, harf inkılâbından evvel, Türkçe'nin en fazla kullanılan seslerinden birisi de -halen mahallî şivelerde lezzetle söylenen- kâf-ı nûn (ng) sesidir. Yine bilindiği gibi seslerin mahreçlerinden çıkarken tabiî olarak büründükleri bir ses vardır. “Kâf-ı nûn" sesinin genizden çıkarken verdiği tabiî ses "nevâ" sesidir. Meselâ Tangrı, göngül derken bu sesteki titreşim, bizde sanki o mânânın temâsı gibi bir duygu uyandırmıştır. Eskiler "Musiki, kâf ile nûn'un çarpışmasından doğar!" derlermiş. Acaba Osmanlı ng sesine, bu inleyiş sadâsına kâf-ı nûn (nunlanmış kef) ismini koyarken bunu mu anlatıyordu? Ve acaba kef ve nûn'dan mürekkep "Kün" (Ol!) emrinin bu perdeden mi vaki olduğuna inanılmıştı? Aşık Paşa'mız Garipname'sinde ne diyor: Kâf ü nûn dan kopdı nâgmât u usûl Kim işitdi ilk anı ol ulu kul Akl-ı Kül'dür adı mâ'ruf ol kulun Kamu kuldan ön gelüpdür ol bilün ..." (c. I, s. 15, b.9-10.) Sait Başer, Tecüman, Kültür Sanat sayfası, 1.6.1987.

Dök zülfünü meydane gel Sür atını ferzana gel Al daireni hengama gel Bülbül senin gülşen senin yar Yar amman amman Aşıkınım hayli zeman Dil muntazır teşrifine gel amman amman Verdin cevap ünvan ile Yaktın sinem suzan ile Müştaak sana bin can ile Gizlesem hem âşikâr kılsam da cânımsın benim Kulun oldum bir nigâhından ki hânımsın benim Dileğim rûyini seyrândır her ân ey mehveşim Gördü göz sevdi gönül ruh-i cenânımsın benim Zer-efşânım bende tâkât yoktur arz eylemeye Sussa ağzım gözde âyan tek beyânımsın benim

Kurani Kerim okuma yarışmasından buraya yonlendirildim😮

🌷 ezelden âşinânım ben, ezelden hemzebânımsın berâber ahde bağlandık, ne olsan yâr-i cânımsın ne olsam zerrenim, kalbimde hâlâ çarpar esrârın gel ey cânân, gel ey cân, kalmasın ferdâya dîdârın Mehmet Âkif Ersoy 🥀

Çok güzel nefesinize sağlık. Ney müziğini çok seviyorum dinlerken sanki bam başka duygular içinde oluyorum

Teşekkür ederiz sağolun varolun inşaAllah Âmin

Ne program ama! TRT dinleye bir türlü ekleyemediler bütün videoları yazık. Çok kıymetli halbuki

Bir dilbere dil düştü ki mahbùb-i dilimdir Reftãrı güzel kãmeti ar'ar-bedelimdir Tîr-i nigehi gamzesi ger eylese te'sîr Cãnımda n'ola hayli zamandır emelimdir

Ya abi kurbanın olayım ne kadar güzel söylüyorsun Allah Allah diyip bağırıyorum😃😃😃😃

Nefis bir icra ve sonundaki açıklama...Teşekkürler ⚘

Bu nasıl ses Bu nasıl makam Allah ya Allah

Tanburi Bey taksimi mükemmel

❤

Gençliğimin baharındaki gül akla gelir sararıp soldu zaman nehrinde

ey gönül sâhbayı gülgûn çünki yaren mi var pek harapsın, can yakan ahın teranen mi var hiç talep eyleme kim bulsun edip vade var yandı baştan başa cismin buna çaren mi var düştü mecnunu aşkı leylâ'ya olup yâri naz seni kim bilsin senin öyle hikâyen mi var gün gelir yaran dahi eyler feramurşadın ey zerefşan şu cihanda sanki payen mi var

4:06 itibariyle şok oluyorum... abim o nasıl bir ses MAŞALLAH

Suda balık yan gider Yandım amman, amman, amman Açma yaram', kan gider Yaralıyam, bana değme Baygınam, gel gönlüm' eyle Buna tabip neylesin Yandım amman, amman, amman Ecel gelmiş, can gider Yaralıyam, bana değme Baygınam, gel gönlüm' eyle Buna tabip neylesin Yandım amman, amman, amman Ecel gelmiş, can gider Yaralıyam, bana değme Baygınam, gel gönlüm' eyle Su başı duman oldu Yandım amman, amman, amman Hâllerim yaman oldu Yaralıyam, bana değme Baygınam, gel gönlüm' eyle Bana dert açan güzel Yandım amman, amman, amman Ellere derman oldu Yaralıyam, bana değme Baygınam, gel gönlüm' eyle Bana dert açan güzel Yandım amman, amman, amman Ellere derman oldu Yaralıyam, bana değme Baygınam, gel gönlüm' eyle Bana dert açan güzel Yandım amman, amman, amman Ellere...

****İlahi**** Şem’-i ruhuna cismimi pervâne düşürdüm Mevlâ’yı seversen beni söyletme gamım var ****Kaside **** Yârdan cevr ü cefâ lûtf u kerem gibi gelür Gayrdan mihr ü vefâ derd ü elem gibi gelür Uydurup leşker-i uşşâkını ol şâh-ı cihân Nâz ile salını salını alem gibi gelür Dil-i pür-hûn elem-i aşkun ile cûş ideli Çeşme-i çeşmin akan suları dem gibi gelür Bâkıyâ hangi gönül şehrine gelse şeh-i aşk Bile endûh u belâ hayl ü haşem gibi gelür ****İlahi**** Dinle sözümü sana direm özge edâdır Dervîş olana lâzım olan ‘aşk-ı Hudâ’dır ‘Âşıkın nesi vâr ise ma’şûka fedâdır Semâ’ safâ câna şifâ rûha gıdâdır ‘Aşk ile gelin tâlib-i cûyende olalım Zevk ile safâlar sürelim zinde olalım Hazret-i Mevlânâ’ya gelin bende olalım Semâ’ safâ câna şifâ rûha gıdâdır

❤MUHTEŞEM

MaşAllah

BİR DİLEĞİM VAR ❤

Yüztane çaresiz derde düçar ol bu parçayı dinle hepsinden kurtulur mest-û hândân olursun

Harika ❤❤