Helal hocam🎉

Milletin aklini bulandirma! Boş konuşuyorsun, kuran Allahin kelamidir! Munafik! Bu apacik bir gerçektir! Ne dediyin belli deĝil her tarafin bir birinle çelişiyor! Buna kulak vermeyin arkadaşlar! Vallahi islamdan nasibi yok!

Çok güzel bir sunum olmuş. Tengriciliği araştırdıkça aydınlanıyorum..

Tegricilik inanıyorum. Atalarımın inancına inanıyorum.

TÜRKÇE KUR'AN OLMAZ.TEKNİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİL. MEAL VE TEFSİR OLUR.

Dopdolu MUSTAFA CEMİL KILIÇ Aliyim hoca HAKKIYLA övmeye bilgim yetmiyor HAKKIYLA övece kler övsün HAKKINI versin

Bıkmadınız mı din masallarından.

Lan yavşak madem türkleşmek istiyon savunduğun mustafa kemal niye kılık kıyafeti avrupaya özendi fötür 🎩 yerine oğuz kalpağı tercih etmedi niye dilimizde bir çok İngilizce ve Fransızca kelime var siz yahudisiniz siz mustafa Kemal'in asmadığı hocaların piçlerisiniz size inananların vay haline

Bir Başka Açıdan İnsan ve Serüveni… İnsanın varlık iddiasında bulunması geçici ve mecazidir. Akıl, zorunlu ve imkansızın (mevcudun-şimdiki zamanın-geçmiş zamanın) bilgisine vakıf olsa da, mümkünün (imkanın-gelecek zamanın) bilgisine vakıf olamaz. Çünkü zaman, imkanı kuşatmıştır. Allah vardı zaman yoktu, Allah önce zamanı sonra evreni varetti. Zaman kavramı bütün soruların cevabıdır. Bilinmeyi isteyerek; zamanı, evreni, içinde tüm canlıları (melek-insan-bitki-hayvan) akıllı olarak, sadece melek ve insanı da düşünen, akıllı ve ayrıca bilinçli olarak yaratan, güzelliği, sevgiyi, bilgiyi ve bilmeyi öğreten Allah’ın şanı yücedir. Allah’a ulaşmayı istemek meleklere ve insanlara kalmıştır, ancak senin istemeni de dileyen kimdir sorusunun cevabı da yine Allah’ın bizatihi kendisidir. Çünkü Allah zamanı ve tüm varlığı kuşatmıştır. Melek ve insana düşen ise acziyetinin farkına vararak ve benlik duvarını aşarak dünyada iken Allah’a ulaşmaktır. Namaz ile ve namaz dışında doğrudan Allah ile sürekli iletişim kurmak ve konuşmaktır. Bu konuşma başlangıçta tek taraflı gibi görünse de sonunda perdeler açılacaktır. İnananlar için dünyada iken Allah’ı görmek imkansız değildir… Eğer siz Allah’ı gereği gibi tanımış olsaydınız, Allah’ın dilemesiyle sular üzerinde gezerdiniz ve duanız sayesinde dağlar yerinden oynardı… Aslolan sevgidir (şefkat). Dünyada iken Allah’a ulaşan melek ve insan böylece ölümsüz hale gelebilecektir. Melek ve insan Allah olmanın dışında her türlü güçle donatılmıştır. Bu gücün kaynağı bilinç, bilincin kaynağı da Allah’ın bizatihi kendisidir. Hakikat ancak bireysel olarak teyit edilebilir ve hakikat bilgisi bilince dönüşür. Allah ile doğrudan irtibat kurmadan bilginin bir anlamı yoktur. Dünyada Allah’a ulaşanlar için ölmeden önce ölüm gerçekleşmiş olup fiziki ölüm bir geçişten ibarettir. Dünyada Allah’a ulaşan melek ve insan ahiretteki dirilişten sonra ise bir daha ölmeyecektir… Varolmuş ve yaşamış bütün canlılardan, (melek/cin, insan, bitki, hayvan) bitki ve hayvanların tamamı ile melek ve insanların inananları, bir daha ölmemek üzere cennette, dünyadaki bedenlerinin en mükemmel hali ile yeniden diriltilerek Allah ile birlikte sonsuz yaşayacaktır… İslam Muhammed Aleyhisselam İle Başlamadı Tüm Peygamberler İslam Peygamberiydi : İslam özel bir isim olmayıp Allah’a teslimiyet anlamına gelir. Tüm elçiler ve inananlar islam ve müslüman kelimelerinin kendi dillerindeki karşılıklarını, kendi inançlarını tanımlamak için kullanmışlardır. Tahrif edilmiş olan bugünkü İncil, Tevrat vb kitapların orjinal hali Kuran’dır. Orjinal İncil, Tevrat vb kitap arayanlar Kuran’a bakabilirler. Kuran önceki kitapları kapsayan yeni bir kitap değildir. Önceki kitapların (emir ve yasaklar olarak) bizatihi kendisidir. Kutsal metin (Kuran) insanlık tarihi boyunca hiç değişmemiştir. Allah tarihsel süreçte tek bir kitap tek bir din göndermiştir. Bugünkü haliyle Kuran metni hariç tüm diğer kutsal zannedilen metinler de (Zebur, Tevrat, İncil, hadis, sünnet kitapları vb) geçersizdir. Kuran metninde bulunmayan hiç bir bilginin, iyi adet olarak bilinse de hiç farketmez, din açısından bir geçerliliği ve bağlayıcılığı yoktur. Kuran metni açık yeterlidir. İlk melek ve insandan itibaren sürekli “yinelenerek” gönderilmiş olan bu Kuran metninde temel olarak emirler (ibadetler) ve yasaklar (kötülükler) belirtilmiştir. Bu emirler ve yasaklar hiç değişmemiştir. Kuran’da yer alan; namaz kılma, oruç tutma, zekat verme sarhoşluk verenlerden sakınma, faizden sakınma, kumardan sakınma, zinadan sakınma vb. tüm emir ve yasaklar kutsal metinlerde hep vardı. Kuran metni de geçmişten bugüne doğruluk ve uygunluk sağlamasının ve teyidinin yapılabilmesi için matematiksel kodlama sistemi ile eklemelere ve çıkarmalara karşı korunmuştur. İslam, Muhammed Peygamber ile başlamadı, ilk zamandan itibaren hep aynı din (Emirler/Yasaklar) vardı, zaman içinde tahrif edilmişti; güncellenmedi, yenilenmedi, Kuran ile YİNELENDİ… Salt düşünce metinleri zannedilen ve felsefe olarak bilinen bilgi külliyatının kaynağı da temel hatlarıyla meleklere ve insanlığa ilk gönderilen bu Kuran metnidir. Bilinen felsefecilerin birçoğu da aynı zamanda Allah’ın elçileridir. Allah, Elçi ve Peygamber olan Muhammed Aleyhisselam ile Kuran mesajını (Kuran Metni olan mutlak bilgiyi) son kez “yinelemiştir”. Önce gönderilen Tevrat ve İncil gibi tüm kutsal kitaplar da tahrif edilmeden önceki ilk hali itibariyle emir ve yasaklar kapsamında Kuran’dır. Bugün Tevrat ya da İncile uymak isteyenler de Kuran’a uymalıdır. Kuran metni dışında din adına kaynak yoktur. Kurandaki tüm bilginin kaynağı da Allah’ın bizatihi kendisidir. Bu bilgiyi doğrudan elçilerine kutsal kitaplar yoluyla Kuran olarak beyan etmiş ve açığa çıkarmıştır. Tüm yasaklar (haramlar) ve emirler (ibadetler) Kuran metninde bildirilmiştir. Kuran Yeni Bir Kitap Değil Soy Bir Kitaptır Tüm Kitaplarla Gelen Mutlak Bilginin Yinelenmiş Halidir : Mutlak Bilgi varmıdır, varsa nedir. Mutlak bilgiyi teyit etmek mümkün müdür. Mutlak bilgi vardır ancak, sadece Kuran metni mutlak bilgidir. Başka bir mutlak bilgi yoktur. Tarih ve Bilim dahil tüm bilgi külliyatı göreceli ve yanlışlanabilir durumdadır. Kuran metninin kaynağı ise Allah’ın bizatihi kendisidir. Bütün kitaplar sadece tek bir Kitab’ın (Kuran) daha iyi anlaşılabilmesi için okunur. Kuran metni hariç diğer kaynaklardan gelen tüm bilgiler (Zebur, Tevrat, İncil, hadis, sünnet, icma, kıyas, örf, adet, gelenek, siyer/tarih, bilim, felsefe vb. tüm bilgiler) tarihsel ve görecelidir. Çünkü Kuran metni dışındaki tüm bu bilgiler her zaman farklı bakış açılarıyla yanlışlanabilir durumdadır. Bilgi adına tek kaynak ise sadece Kuran metnidir. Kuran metni dışında din de kaynak yoktur. Bugün kaynaklarda bulunan hadisler peygamberin söylediği söylenen sözlerdir. Peygamber Kuran’a aykırı söz söyleyemeyeceğine göre hadis kaynaklarındaki Kuran’a aykırı sözleri Peygamber söyledi demek öncelikle Peygambere büyük iftiradır. Hadisler Kuran’a göre din için kaynak değildir. Peygamberle ilgili gerekli tüm bilgi de Kuran’da mevcuttur. Ancak son peygamberin vefatından sonra; bugün islam diye, aslında hadis, sünnet adı altında oluşturulmuş, örf, adet, gelenek, tarihsel söylentiler, anlatılar, vehimler, uydurulmuş rivayetler, tarihsel varsayımlar, atasözleri, menkibe hikayeleri, kasıtlı yalanlardan oluşturulmuş bir din külliyatı var islam bu zannedilen. Kuran metnini mutlak ve tek kaynak olarak esas alarak tüm kitaplardan, bilimsel ve tarihi bilgilerden, yazılı, sözlü kaynaklardan, hadis diye söylenen sözlerden de yararlanılabilir Kuran metninin önüne geçirmemek kaydıyla ve mutlak olmayan, yanlışlanabilir bilgi anlamında. Ancak dinde tek kaynak sadece Kuran metnidir. Bilinen tüm ihtilaflar ve itirazlar, İslam adı altında dine yamanan örfler ve hurafe uygulamalardır. (recm, nasih-mensuh, sol elle yemek yasağı, sağdan başlama kuralı, sakal, saç örtüsü, üç vakit namazın 5 vakte çıkarılması, 4 aylık hac süresinin 10 güne sıkıştırılması, güneş takvimine uymayıp Ramazan Oruç ayının sürekli değişmesi, mirasta eşitsizlik algısı, cariyecilik, kadınların kötülenmesi, çocuk sünneti vb.) Kuran metni, ahlaki üstünlük vasfına sahiptir ve hiçbir rezilliği onaylamaz. “Hiç kimse bilgiyi ve aklını kullanmadan gerçeği bulamaz ve akıllarını kullanarak düşünmeyenler rezilliğe mahkum olurlar." (Kuran : 10:100) “Bu Kuran senden önce gönderdiğimiz elçilerimizin de yasasıdır. Sen bizim yasamızda bir değişiklik bulamazsın." (Kuran : 17:77) “Kuran, kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan bir kitaptır; iman eden toplum için bir rahmet ve bir hidayettir. (Kuran : 12:111) “Oku, insana yazmayı ve bilgiyi öğreten Rabbin sonsuz iyilik ve ikram sahibidir.” (Kuran : 96:3,4,5) Düşünen Herkese…

Bir Başka Açıdan İnsan ve Serüveni… İnsanın varlık iddiasında bulunması geçici ve mecazidir. Akıl, zorunlu ve imkansızın (mevcudun-şimdiki zamanın-geçmiş zamanın) bilgisine vakıf olsa da, mümkünün (imkanın-gelecek zamanın) bilgisine vakıf olamaz. Çünkü zaman, imkanı kuşatmıştır. Allah vardı zaman yoktu, Allah önce zamanı sonra evreni varetti. Zaman kavramı bütün soruların cevabıdır. Bilinmeyi isteyerek; zamanı, evreni, içinde tüm canlıları (melek-insan-bitki-hayvan) akıllı olarak, sadece melek ve insanı da düşünen, akıllı ve ayrıca bilinçli olarak yaratan, güzelliği, sevgiyi, bilgiyi ve bilmeyi öğreten Allah’ın şanı yücedir. Allah’a ulaşmayı istemek meleklere ve insanlara kalmıştır, ancak senin istemeni de dileyen kimdir sorusunun cevabı da yine Allah’ın bizatihi kendisidir. Çünkü Allah zamanı ve tüm varlığı kuşatmıştır. Melek ve insana düşen ise acziyetinin farkına vararak ve benlik duvarını aşarak dünyada iken Allah’a ulaşmaktır. Namaz ile ve namaz dışında doğrudan Allah ile sürekli iletişim kurmak ve konuşmaktır. Bu konuşma başlangıçta tek taraflı gibi görünse de sonunda perdeler açılacaktır. İnananlar için dünyada iken Allah’ı görmek imkansız değildir… Eğer siz Allah’ı gereği gibi tanımış olsaydınız, Allah’ın dilemesiyle sular üzerinde gezerdiniz ve duanız sayesinde dağlar yerinden oynardı… Aslolan sevgidir (şefkat). Dünyada iken Allah’a ulaşan melek ve insan böylece ölümsüz hale gelebilecektir. Melek ve insan Allah olmanın dışında her türlü güçle donatılmıştır. Bu gücün kaynağı bilinç, bilincin kaynağı da Allah’ın bizatihi kendisidir. Hakikat ancak bireysel olarak teyit edilebilir ve hakikat bilgisi bilince dönüşür. Allah ile doğrudan irtibat kurmadan bilginin bir anlamı yoktur. Dünyada Allah’a ulaşanlar için ölmeden önce ölüm gerçekleşmiş olup fiziki ölüm bir geçişten ibarettir. Dünyada Allah’a ulaşan melek ve insan ahiretteki dirilişten sonra ise bir daha ölmeyecektir… Varolmuş ve yaşamış bütün canlılardan, (melek/cin, insan, bitki, hayvan) bitki ve hayvanların tamamı ile melek ve insanların inananları, bir daha ölmemek üzere cennette, dünyadaki bedenlerinin en mükemmel hali ile yeniden diriltilerek Allah ile birlikte sonsuz yaşayacaktır… İslam Muhammed Aleyhisselam İle Başlamadı Tüm Peygamberler İslam Peygamberiydi : İslam özel bir isim olmayıp Allah’a teslimiyet anlamına gelir. Tüm elçiler ve inananlar islam ve müslüman kelimelerinin kendi dillerindeki karşılıklarını, kendi inançlarını tanımlamak için kullanmışlardır. Tahrif edilmiş olan bugünkü İncil, Tevrat vb kitapların orjinal hali Kuran’dır. Orjinal İncil, Tevrat vb kitap arayanlar Kuran’a bakabilirler. Kuran önceki kitapları kapsayan yeni bir kitap değildir. Önceki kitapların (emir ve yasaklar olarak) bizatihi kendisidir. Kutsal metin (Kuran) insanlık tarihi boyunca hiç değişmemiştir. Allah tarihsel süreçte tek bir kitap tek bir din göndermiştir. Bugünkü haliyle Kuran metni hariç tüm diğer kutsal zannedilen metinler de (Zebur, Tevrat, İncil, hadis, sünnet kitapları vb) geçersizdir. Kuran metninde bulunmayan hiç bir bilginin, iyi adet olarak bilinse de hiç farketmez, din açısından bir geçerliliği ve bağlayıcılığı yoktur. Kuran metni açık yeterlidir. İlk melek ve insandan itibaren sürekli “yinelenerek” gönderilmiş olan bu Kuran metninde temel olarak emirler (ibadetler) ve yasaklar (kötülükler) belirtilmiştir. Bu emirler ve yasaklar hiç değişmemiştir. Kuran’da yer alan; namaz kılma, oruç tutma, zekat verme sarhoşluk verenlerden sakınma, faizden sakınma, kumardan sakınma, zinadan sakınma vb. tüm emir ve yasaklar kutsal metinlerde hep vardı. Kuran metni de geçmişten bugüne doğruluk ve uygunluk sağlamasının ve teyidinin yapılabilmesi için matematiksel kodlama sistemi ile eklemelere ve çıkarmalara karşı korunmuştur. İslam, Muhammed Peygamber ile başlamadı, ilk zamandan itibaren hep aynı din (Emirler/Yasaklar) vardı, zaman içinde tahrif edilmişti; güncellenmedi, yenilenmedi, Kuran ile YİNELENDİ… Salt düşünce metinleri zannedilen ve felsefe olarak bilinen bilgi külliyatının kaynağı da temel hatlarıyla meleklere ve insanlığa ilk gönderilen bu Kuran metnidir. Bilinen felsefecilerin birçoğu da aynı zamanda Allah’ın elçileridir. Allah, Elçi ve Peygamber olan Muhammed Aleyhisselam ile Kuran mesajını (Kuran Metni olan mutlak bilgiyi) son kez “yinelemiştir”. Önce gönderilen Tevrat ve İncil gibi tüm kutsal kitaplar da tahrif edilmeden önceki ilk hali itibariyle emir ve yasaklar kapsamında Kuran’dır. Bugün Tevrat ya da İncile uymak isteyenler de Kuran’a uymalıdır. Kuran metni dışında din adına kaynak yoktur. Kurandaki tüm bilginin kaynağı da Allah’ın bizatihi kendisidir. Bu bilgiyi doğrudan elçilerine kutsal kitaplar yoluyla Kuran olarak beyan etmiş ve açığa çıkarmıştır. Tüm yasaklar (haramlar) ve emirler (ibadetler) Kuran metninde bildirilmiştir. Kuran Yeni Bir Kitap Değil Soy Bir Kitaptır Tüm Kitaplarla Gelen Mutlak Bilginin Yinelenmiş Halidir : Mutlak Bilgi varmıdır, varsa nedir. Mutlak bilgiyi teyit etmek mümkün müdür. Mutlak bilgi vardır ancak, sadece Kuran metni mutlak bilgidir. Başka bir mutlak bilgi yoktur. Tarih ve Bilim dahil tüm bilgi külliyatı göreceli ve yanlışlanabilir durumdadır. Kuran metninin kaynağı ise Allah’ın bizatihi kendisidir. Bütün kitaplar sadece tek bir Kitab’ın (Kuran) daha iyi anlaşılabilmesi için okunur. Kuran metni hariç diğer kaynaklardan gelen tüm bilgiler (Zebur, Tevrat, İncil, hadis, sünnet, icma, kıyas, örf, adet, gelenek, siyer/tarih, bilim, felsefe vb. tüm bilgiler) tarihsel ve görecelidir. Çünkü Kuran metni dışındaki tüm bu bilgiler her zaman farklı bakış açılarıyla yanlışlanabilir durumdadır. Bilgi adına tek kaynak ise sadece Kuran metnidir. Kuran metni dışında din de kaynak yoktur. Bugün kaynaklarda bulunan hadisler peygamberin söylediği söylenen sözlerdir. Peygamber Kuran’a aykırı söz söyleyemeyeceğine göre hadis kaynaklarındaki Kuran’a aykırı sözleri Peygamber söyledi demek öncelikle Peygambere büyük iftiradır. Hadisler Kuran’a göre din için kaynak değildir. Peygamberle ilgili gerekli tüm bilgi de Kuran’da mevcuttur. Ancak son peygamberin vefatından sonra; bugün islam diye, aslında hadis, sünnet adı altında oluşturulmuş, örf, adet, gelenek, tarihsel söylentiler, anlatılar, vehimler, uydurulmuş rivayetler, tarihsel varsayımlar, atasözleri, menkibe hikayeleri, kasıtlı yalanlardan oluşturulmuş bir din külliyatı var islam bu zannedilen. Kuran metnini mutlak ve tek kaynak olarak esas alarak tüm kitaplardan, bilimsel ve tarihi bilgilerden, yazılı, sözlü kaynaklardan, hadis diye söylenen sözlerden de yararlanılabilir Kuran metninin önüne geçirmemek kaydıyla ve mutlak olmayan, yanlışlanabilir bilgi anlamında. Ancak dinde tek kaynak sadece Kuran metnidir. Bilinen tüm ihtilaflar ve itirazlar, İslam adı altında dine yamanan örfler ve hurafe uygulamalardır. (recm, nasih-mensuh, sol elle yemek yasağı, sağdan başlama kuralı, sakal, saç örtüsü, üç vakit namazın 5 vakte çıkarılması, 4 aylık hac süresinin 10 güne sıkıştırılması, güneş takvimine uymayıp Ramazan Oruç ayının sürekli değişmesi, mirasta eşitsizlik algısı, cariyecilik, kadınların kötülenmesi, çocuk sünneti vb.) Kuran metni, ahlaki üstünlük vasfına sahiptir ve hiçbir rezilliği onaylamaz. “Hiç kimse bilgiyi ve aklını kullanmadan gerçeği bulamaz ve akıllarını kullanarak düşünmeyenler rezilliğe mahkum olurlar." (Kuran : 10:100) “Bu Kuran senden önce gönderdiğimiz elçilerimizin de yasasıdır. Sen bizim yasamızda bir değişiklik bulamazsın." (Kuran : 17:77) “Kuran, kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan bir kitaptır; iman eden toplum için bir rahmet ve bir hidayettir. (Kuran : 12:111) “Oku, insana yazmayı ve bilgiyi öğreten Rabbin sonsuz iyilik ve ikram sahibidir.” (Kuran : 96:3,4,5) Düşünen Herkese…

sapıklık böyle bir durum hiç bir dayanagı olmayan sacma sapan inaçsızlık vurgulayan bir sapıklık sizin dininiz size benim dinim bana tangır tungur def olun sapıklar

Hocam iyice saçmaladın ha

Spinoza'nın Tanrısı Türklerin Tengrisi ile aynı mıdır? Bence Tengri anlayışı günümüze bilimine en uygun kabuldur. Ateistlerin hepsi Tengricidir aslında. Tengricilikte hiç birşey yoktan var olmaz var olan da yok olmaz. Tengri tek bir atomun içinde bile var olan sonsuz güçtür. diyebilir miyiz? Tengricilik İslam'ın vahşetiyle gelişmemiş değişimden ve dengeden kuralları yazılmamıştır. Bilimin ışığında toplumca onaylanarak yazıya alınmalıdır.

bu seyin bir daha karsima cikmamasi icin ne yapabilirim?

Vahabı arab ın orf adet yasamı mıllıyetcılıgı olmus ıslam.alan alsın.

%60 cahıl davar araplasmıs var bu mevzuyu konusamazlar bıle.

KURANI AZIMMUSSANA Dil uzatiyorsunuz Taabiiki ALLAHIN KELAMIDIR LA ILAHE ILLALLAH

BUNLAR alicilik-velicilik-ahmetçilik-mehmetçilik oynuyorlar: HEPSİ PUTPEREST! HEPSİ,PUTTUR:: ali, alevilerin putudur! muhammed, sünnilerin putudur! isa, hiristiyanların putudur! musa, musevilerin putudur! MİLLETİN PUTLARI, İNSANLIĞIN PUTLARI BİTMEZ... Biliyorum ki beni de putlaştıracaklar ve ben de birilerinin putuyum İLERDE!! "ALLAH TEK! BAŞKA TANRI YOK!" SİZİN/SENİN alini,velini,muhammedini,isanı,musanı,ahmedini,mehmedini ÖVMEK, ANMAK YA DA ANIMSAMAK ZORUNDA DEĞİLİM!HEPSİ PUTTUR, PUTLAŞMIŞTIR insanlarca, PUTLARINIZDANDIR! BÜTÜN ÖVGÜ, ESAS ÖVGÜ,GERÇEK ÖVGÜ ALLAHADIR/YARATICIYADIR/TANRIYADIR!! ALLAH, ÖVÜLENDİR, ANILANDIR, BÜYÜKTÜR! NE alavi NE sunni❗Sunniler de müslüman DEĞİL! Alaviler de müslüman DEĞİL! BEN, MÜSLÜMANIM. MAKSİMUM 2-3 müslümandanım ÜLKEDEKİ… YÜZLERCE İSPATLIDIR! NE alavi NE sunni❗ alevi-malevi-sunni-munni DEĞİLİM! SADECE MÜSLÜMANIM, MÜSLÜMAN! Dinim ALLAHIN dinidir:: ALLAH! ALLAH! ALLAH!! Atalarımın dinini, mezhepleri-tarikatları, mevcut dinleri REDDEDİYORUM… Gelenekleri-görenekleri-töreleri de REDDEDİYORUM… Mezhebim Emreviliktir: YOLUM ALLAHIN! PARTİSİZİM,MEZHEPSİZİM! TARİKATSIZIM! Senin mezhebine girmek zorunda DEĞİLİM! Senin partine girmek zorunda DEĞİLİM! alevilik-malevilik, sünnilik-munnilik HEPSİ PUT! PUT! PUUUT! deizm-meizm, ateizm-mateizm, HEPSİ PUUUT! deizm PUTTUR! ateizm PUTTUR! Hepsi PUTLARDANDIR… atatürkçü-matatürkçü-kemalist-memalist DEĞİLİM! çağdaş-mağdaş HİÇ DEĞİLİM! ATASiVASLI’yım,ATASiV’im! TANIKLIK SÖZÜ(Kelime-i şehadet): TANIKLAŞTIM Kİ ALLAHTAN BAŞKA TANRI YOK!(Eşhedü enla ilahe illALLAH.) ÖZET🟠 Atalarımın dinini reddediyorum… Mezhepleri, tarikatları, mevcut dinleri reddediyorum… Gelenekleri, görenekleri, töreleri reddediyorum… HEPSİNİ REDDEDİYORUM EN AZ 20 YILDIR… İNANCIM VE DİNİM İSLAMIN ÖZÜ::: İHLAS 1.AYET: “DE Kİ ALLAH TEKTİR!” ALLAH TEKTİR! ALLAH TEKTİR! HEPSİ PUT!:: ali-veli-fatma-ayşe-ahmet-mehmet-muhammet-isa-musa-evliya-mevliya vb.; HEPSİ PUT-PUT-PUT! PUTLAŞMIŞLAR, PUTLAŞTIRILMIŞLAR insanlarca, halkımızca... Yaratılmışların PUTLARIDIR HEPSİ! BU PUTLAR, ALLAHIN dosdoğru yolundan saptırmışlar, saptırıyorlar ALLAHIN dilemesiyle! Her türlü simge-simgeler puttur!!! Her şey ve herhangi şey put olabilir, putlaşabilir ALLAHIN yanında... Hatta ALLAHIN kendisi bile putlaşabilir... (bkz.: ALLAHLA aldatmak) O YÜZDEN HER ŞEYİ, HERKESİ VE HEPSİNİ REDDETTİM VE REDDEDİYORUM!!:: SADECE ALLAH VAR! BAŞKA TANRI YOK!!! Ailemde, akrabalarımda, çevremde, tanıdıklarımın üzerinde, HEPSİNDE, TÜMÜYLE TEST ETTİM, DENEDİM Kİ:: ALLAHIN yanında, ALLAHTAN başka bir isim/isimler/putlar vb. anıldığında İMANSIZLARIN YÜZLERİ GÜLÜYOR VE SEVİNİYORLAR... İSPATLIDIR, İSPATLANMIŞTIR! ONUN İÇİN SADECE ALLAH! ALLAH! Hepsi PUT! ALLAH tek! O da put! Bu da put! Şu da put! Sen de put! Ben de put! HEPSİ, PUT! ALLAH dışında her şey, put! ALLAHIN kendisiyle aldatmak dahi, put! Her şey, put! Hiçbir şey yok, SADECE ALLAH VAR!!! ALLAHTAN BAŞKA TANRI YOK! ONDAN BAŞKA TANRI YOK! BAŞKA TANRI YOK! ALLAH! ALLAH! ALLAH! ALLAH!

NE alavi NE sunni❗ alevi-malevi-sunni-munni DEĞİLİM! SADECE MÜSLÜMANIM, MÜSLÜMAN! Dinim ALLAHIN dinidir:: ALLAH! ALLAH! ALLAH!! Atalarımın dinini, mezhepleri-tarikatları, mevcut dinleri REDDEDİYORUM… Gelenekleri-görenekleri-töreleri de REDDEDİYORUM… Mezhebim Emreviliktir: YOLUM ALLAHIN! Kerbela-merbela-derbela, HEPSİ PUT! PUT! PUT!!! Yezid-mezid, muaviye-duaviye, hüseyin-müseyin, hasan-masan, ali-veli-meli, HEPSİ PUT, PUT, PUUUUT! EFENDİMİZ ALLAH; tek hakikat, tek gerçek! "Başka TANRI yok!" ALLAH! ALLAH! ALLAH! Rabbimiz/efendimiz/sahibimiz ODUR, sadece ALLAHTIR, ALLAH! ALLAH için... KERBELA ŞİRKİ(KERBELA PUTU)::: Bunun gibi(kerbela), tarihte binlerce savaşlar, ölümler olmuş... SIRADAN, OLAĞAN BİR ŞEY... "SADECE ALLAHIN" İSMİNİ bırakıp bu sıradan olayın ismine tapıyorlar, sürekli bunu anıyorlar, putları olmuş... "TEK ALLAHA TAPIYORUZ, TEK ALLAHTAN İSTİYORUZ!" BUNLARDA namaz,oruç,abdest, umre, cuma, dua, HER TÜRLÜ RİYAKARLIK, YALAN-DOLAN, GÖSTERİŞ, SAHTELİK VAR! Öbürleri de atatürkçüler,çağdaşlar, hazreti mevlanacılar, insancıllar... Hepsinin BİNBİR çeşit PUTLARI VAR!: Ülkede listelediğim 2.000'den fazla PUTLAŞTIRMA VAR:: ALLAH GİBİ... Gördüğüm kadarıyla; ZIRcahil halkımızın GENEL din bilgisini tek kelimeyle özetliyorum::"NAMAZ!" Namazla ilgili bilinen bütün hadisler-AYETLER-sözler vb. YÜZÜNDEN,BU ZIRCAHİLİYET! okumuşlar-eğitimliler-ihtisaslılar, hocalar-mocalar, HEPSİ DAHİL! Ülkedeki en büyük 3 puttan biridir! Benim listelediğim binden(1000'den) fazla put var ülkede:::(EN AZ BİN TANE ŞİRK TÜRÜ...) Bunlardan İLK ÜÇÜ; 1.ARAPÇA PUTU, 2.NAMAZ PUTU, 3.PEYGAMBER PUTUDUR!! "Arapça dua okumak", ŞİRKTİR bilmeden, anlamadan, düşünmeden... HEM DE BÜYÜK ŞİRK, BÜYÜK PUT! "ALLAHTAN BAŞKA TANRI YOK." Onların dini;"arapça dini"... Onların dini;"namaz dini"... Onların dini;"peygamber dini"... Onların dini;"dua dini"... Onların dini; "PUTLARIN dini"!! Onların dini; YALAN DİNİ, RİYA DİNİ! Benim dinim; "ALLAHIN dini"! Benim dinim; "sadece ALLAHIN dini"!! "BAŞKA TANRI YOK!" ALLAH!! Yıllar sonra anlıyorum, 20 yıl sonra:: Adamlar kafayı NAMAZA takmışlar, NAMAZA tapıyorlar...("Namaz, dinin direğidir." SÖZÜ YÜZÜNDEN:: ŞİRK SÖZÜ/NAMAZ PUTU(En büyük 3 puttan biri,ülkedeki)) "Sen(ben) namaz kılmıyorsun,oruç tutmuyorsun, cumaya gitmiyorsun,abdest almıyorsun... vb." namaz, ŞiRKin direğidir... namaz, ŞiRKin dibidir... namaz, PUTAtaparlığın ispatıdır, kanıtıdır, göstergesidir... namaz; puttur, ALLAHIN yanına konulmuş bir puttur... NAMAZ PUTU...NAMAZ ŞİRKİ... SADECE ALLAHA TAPIYORUZ,SADECE ALLAHTAN İSTİYORUZ!(Fatiha 5. ayet) "BAŞKA TANRI YOK!" Öyle KÖTÜ insanlarla tanıştım, tanıdım ki::: namazcıydılar, oruççuydular, umreciydiler, haccıydılar, mevlanacıydılar, peygamberciydiler, atatürkçüydüler, atacıydılar, babacıydılar, kendiciydiler, egocuydular...vb. 1000(bin) tane putları vardı ALLAHIN yanında... ZALİMLER, KÖTÜLER! Yıllar sonra anlıyorum, 20 yıl sonra::: ADAMLAR KAFAYI "NAMAZA" TAKMIŞLAR... Namaz PUTU... Sen,namaz kılmıyorsun, cuma namazına gitmiyorsun... Onlarsa atalarından gördüklerini-duyduklarını yapmaktalar... O zaman da ötekileştiriyorlar... Namazlarınızla; ALLAHIN ebedi cehennemine!! Namaz; puttur,putlaşmıştır,bu milletin-ümmetin putlarındandır... Dinin direği, ALLAHTIR! Din, sadece ALLAHINDIR! SADECE ALLAH! 2008'den beri "SADECE ALLAHA" ADANARAK, "3 VAKİT TÜRKÇE NAMAZIMI" SADECE ALLAH İÇİN, SADECE ALLAHA "ORTA SESTE" YAKARARAK KILIYORUM!!! "BAŞKA TANRI YOK!" Onların çoğu mümin değil ki...::: Çoğu arapçaPEREST! Çoğu namazPEREST! Çoğu peygamberPEREST! ....... Kısaca müşrikler/ortaklayanlar/putperestler! ALLAHLA-YARATICIYLA-TANRIYLA bağları-alakaları-ilgileri (neredeyse) sıfır; yani YOK! "ALLAHTAN BAŞKA TANRI YOK!" BAŞKA TANRI YOK! Ülkemizde EN AZ 300(üç yüz) put var LİSTELEDİĞİM, ALLAHIN yanında... Bunlardan İLK ÜÇÜ; ARAPÇA PUTU, NAMAZ PUTU, PEYGAMBER PUTUDUR... "Arapça dua okumak", ŞİRKTİR bilmeden, anlamadan, düşünmeden... HEM DE BÜYÜK ŞİRK, BÜYÜK PUT! "ALLAHTAN BAŞKA TANRI YOK." "ONDAN BAŞKA TANRI YOK." TANIKLIK SÖZÜ(Kelime-i şehadet): TANIKLAŞTIM Kİ ALLAHTAN BAŞKA TANRI YOK!(Eşhedü enla ilahe illALLAH.) ÖZET🟠 Atalarımın dinini reddediyorum… Mezhepleri, tarikatları, mevcut dinleri reddediyorum… Gelenekleri, görenekleri, töreleri reddediyorum… HEPSİNİ REDDEDİYORUM EN AZ 20 YILDIR… İNANCIM VE DİNİM İSLAMIN ÖZÜ::: İHLAS 1.AYET: “DE Kİ ALLAH TEKTİR!” ALLAH TEKTİR! ALLAH TEKTİR!

Namaz; puttur,putlaşmıştır,bu milletin-ümmetin putlarındandır... Dinin direği, ALLAHTIR! Din, sadece ALLAHINDIR! SADECE ALLAH! 2008'den beri "SADECE ALLAHA" ADANARAK, "3 VAKİT TÜRKÇE NAMAZIMI" SADECE ALLAH İÇİN, SADECE ALLAHA "ORTA SESTE" YAKARARAK KILIYORUM!!! "BAŞKA TANRI YOK!" EN KOLAY ve EN KISA namazı anlatıyorum: Elini yüzünü yıka! Bir türkçe fatiha sesli oku! BU KADAR! DAHA kısası ise; bir türkçe besmele çek! O KADAR! TÜRKÇE FATİHA ÖRNEĞİ:::(Kendi tercümemdir!) Bağışlayan, esirgeyen Allah’ın ismiyle Övgü, boyutların sahibi Allah’adır. Bağışlayandır, esirgeyendir. Dinin gününün yönetenidir. Yalnız sana kullaşırız. Yalnız senden yardımlanırız. Bizi doğruluklandır. Bağışladıklarınkine, kızmadıklarınkine, sapmayanlarınkine. ÜÇ VAKİT TÜRKÇE namaz kılarım! ALLAH,dinimin direğidir.ALLAH,gözümün nurudur.ALLAH,müminin miracıdır kzbin.info/www/bejne/rZnZiYt_m6uGoqs

AyetULLAH:"SON GÜNDE(ahiret gününde) TEK BİR SESLE(boruya-sura üflenerek) diriltileceğiz,mezarlıktan kaldırılacağız,yargılanacağız ALLAHÇA." Üflendiğinde boruya saatinde depremlenir yeryüzü olabildiğince. Kocamandır. Yaşlandırır bebekleri. Düşürtür gebeleri. Ürkünçtür,korkunçtur. DİNİN GÜNÜNDE; Yaşamış 100 MİLYAR İNSAN(bütün insanlar) ve cinler diriltilecek ve toplanacak... DEHŞET BİR TOPLANIŞ GÜNÜ... "Bir TEK sesle topluca diriltileceğiz O günde, ALLAHÇA."(ayetULLAH)

EN KOLAY ve EN KISA namazı anlatıyorum: Elini yüzünü yıka! Bir türkçe fatiha sesli oku! BU KADAR! DAHA kısası ise; bir türkçe besmele çek! O KADAR! TÜRKÇE FATİHA ÖRNEĞİ:::(Kendi tercümemdir!) Bağışlayan, esirgeyen Allah’ın ismiyle Övgü, boyutların sahibi Allah’adır. Bağışlayandır, esirgeyendir. Dinin gününün yönetenidir. Yalnız sana kullaşırız. Yalnız senden yardımlanırız. Bizi doğruluklandır. Bağışladıklarınkine, kızmadıklarınkine, sapmayanlarınkine.

Hocam ağzınıza sağlık.

Bu Cemil Kılıç'ın sayfasina yorum yazanların çoğunluğu Müslüman imanlı Türk milletini bu hasletlerinden uzaklaştırmak ve bir nevi putpetestlik olan kitapsız bir inanca yönlendirmek için özel eğitilmiş ajanlardır. Kullanılmakta olan bu aĵanlar yazdıkları yorumlarda genelikle aynı, birbirinin benzeri ifadeleri kullanmaktadırlar.Bu durum Vatan sever insanlarımız arasında fitne çıkarmak amaclı dış güçlerin bir planıdır.Sakın aldanmıyalım.

Hic birzaman araplarin dinine inanmadik

Türkçe namaz olmaz, olmaz, olmaz... Kur'an-ı Kerimin anlamını bilmek, namazda okuduklarımızın anlamını bilmek başka bir şey namazı Türkçe kılmak başka bir şeydir. Elbette esas olan Kur'anı Kerimi anlamak anladığımızı yaşamaktır, bunda şüphe yok ama bu anlama işini namazda yapmak zorunda değiliz. Namazda Rapça olan metni okuyacak sair zamanlarda anlamı üzerinde tefekkür edeceğiz. Cemil efendiyi fazla ciddiye almayın.

Namaz Kuran’da üç vakit (sabah-öğlen-akşam) olarak bildirilmiştir ve bir namazın vaktinin çıkmasıyla diğer vakit girer. Bilginin kaynağı Kuran’dır ve Kuran’a yönelen de Allah’a ulaşır. Gerçeğe ulaşmada ise hiçbir mazeret asla başarının yerini tutamaz. Bu nedenle doğruyu aramak için “Mutlak Bilgi” ve “Akıl" ile bilince dönüşen "düşünce" ile sorgulamak şarttır. Dini sadece Allah'a özgülemeye çağrıldıkları, Kuran'ın dışında izledikleri öğretilerdeki çelişkiler ve hurafeler sergilendiği vakit, Sünnilerin ve Şiilerin koro halinde: "Hadisleri, sünneti, mezhep imamlarının ictihadlarını Kuran'a eş koşmasak nasıl namaz kılabiliriz?" diye mazeret ve soru yönelttikleri bilinen ve sürekli tekrarlanan bir durum. Bu soruyu samimiyetle soranlar varsa, onlara bir müjdemiz var: Namaz kılabilme uğruna onca çelişkiyi ve hurafeyi din edinmenize ve şirk çamurunda boğulmanıza gerek yok artık; Kuran sorunuzun cevabını vermektedir. Namazın nasıl kılınacağı Kuran’da detayıyla bildirmektedir. Sadece Kuran'ı izlersek mezhep kitaplarının tarif ettiği namazın gerçeğini de bulabiliriz. Namaz uygulamalarında mezhepler tarafından ilave edilen hususları ve eksik bırakılan yönleri tespit edebiliriz. Kuran’dan Allah'ın emrettiği, elçilerinin ve müminlerin kıldığı namazı tüm detaylarıyla öğrenebiliriz. Kuran’a yöneleni Allah mahcup etmez. Mutlak başarıya ulaştırır. Allah’a kul olmakla ve ibadet etmekle/namaz kılmakla melek/cin de muhataptır. Namaz kılmak mutluluktur. Namaz hayatın/dinin direğidir. Hayatımızda namaz yoksa her şey boştur. Hayatın merkezinde namaz vardır. Namaz Allah ile doğrudan konuşmaktır. Kalp gözü açılanlar, namaz kılmanın ne kadar büyük bir mutluluk olduğunu bilirler. Düşünün ki; karşınızda bir duvar var. Ama Allahû Teâlâ size o duvarı göstermiyor, duvar yok. Önünüzde âlemleri açmış Allahû Teâlâ. Dilediğini kalp gözünüzle gösteriyor. Baş gözleriniz açık olsa da açık olmasa da netice değişmez. Kalp gözünüzle görürsünüz. Bu sebebe dayalı olarak kalp gözü açık olanlar, baş gözleri kapalı namaz kılarlar. Kapalı olarak kılmaları da bazılarını rahatsız eder. Bazıları aralarında kaideler koyarlar. “Namaz kılarken gözler kapanmaz.” diye. Bu kural Allah’ın emrine uygun değildir. Kalp gözü açık olanlar, dış dünya ile ilişkilerini minimuma indirmek amacıyla gözlerini kapatabilirler. Allah’ın size göstereceklerini görebilmek için gözlerinizi özellikle kapatın ki; namazdaki huşunuz bozulmasın ve dikkatiniz dağılmasın. Bütün kâinat önünüzde açıktır. Yerler, gökler… Allah’ın gösterdiklerini birer birer görürsünüz. Eğer Allahû Teâlâ kalp gözünüzü açmışsa, size bu dünyada herkesin görebilmesi mümkün olmayan güzellikleri gösteriyorsa, o zaman namaz kılmak bir mutluluktur. Namaz boyunca Allahû Teâlâ size kalp gözünüzle, neyi isterse onu gösterir. Son bilmece, Allah’ı görmektir. Bir gün Allah’a ulaşacaksınız. İradenizi de Allah’a teslim edeceksiniz ve Allah’ın Zat’ını göreceksiniz. Allah’ı dünyada görebilmek inananlar için imkansız değildir… Allah yoktan varedendir. Allah sürekli yaratandır ve yokedendir, herşeye hakimdir ve Allah için imkansız yoktur. Allah her şeye kadirdir ve Allah için herşey mümkündür. Allah dilediğine/dileyene, dilediğini verendir…

* Namaz Kuran’da üç vakit (sabah-öğlen-akşam) olarak bildirilmiştir ve bir namazın vaktinin çıkmasıyla diğer vakit girer. Bilginin kaynağı Kuran’dır ve Kuran’a yönelen de Allah’a ulaşır. Gerçeğe ulaşmada ise hiçbir mazeret asla başarının yerini tutamaz. Bu nedenle doğruyu aramak için “Mutlak Bilgi” ve “Akıl" ile bilince dönüşen "düşünce" ile sorgulamak şarttır. Dini sadece Allah'a özgülemeye çağrıldıkları, Kuran'ın dışında izledikleri öğretilerdeki çelişkiler ve hurafeler sergilendiği vakit, Sünnilerin ve Şiilerin koro halinde: "Hadisleri, sünneti, mezhep imamlarının ictihadlarını Kuran'a eş koşmasak nasıl namaz kılabiliriz?" diye mazeret ve soru yönelttikleri bilinen ve sürekli tekrarlanan bir durum. Bu soruyu samimiyetle soranlar varsa, onlara bir müjdemiz var: Namaz kılabilme uğruna onca çelişkiyi ve hurafeyi din edinmenize ve şirk çamurunda boğulmanıza gerek yok artık; Kuran sorunuzun cevabını vermektedir. Namazın nasıl kılınacağı Kuran’da detayıyla bildirmektedir. Sadece Kuran'ı izlersek mezhep kitaplarının tarif ettiği namazın gerçeğini de bulabiliriz. Namaz uygulamalarında mezhepler tarafından ilave edilen hususları ve eksik bırakılan yönleri tespit edebiliriz. Kuran’dan Allah'ın emrettiği, elçilerinin ve müminlerin kıldığı namazı tüm detaylarıyla öğrenebiliriz. Kuran’a yöneleni Allah mahcup etmez. Mutlak başarıya ulaştırır. Allah’a kul olmakla ve ibadet etmekle/namaz kılmakla melek/cin de muhataptır. Namaz kılmak mutluluktur. Namaz hayatın/dinin direğidir. Hayatımızda namaz yoksa her şey boştur. Hayatın merkezinde namaz vardır. Namaz Allah ile doğrudan konuşmaktır. Kalp gözü açılanlar, namaz kılmanın ne kadar büyük bir mutluluk olduğunu bilirler. Düşünün ki; karşınızda bir duvar var. Ama Allahû Teâlâ size o duvarı göstermiyor, duvar yok. Önünüzde âlemleri açmış Allahû Teâlâ. Dilediğini kalp gözünüzle gösteriyor. Baş gözleriniz açık olsa da açık olmasa da netice değişmez. Kalp gözünüzle görürsünüz. Bu sebebe dayalı olarak kalp gözü açık olanlar, baş gözleri kapalı namaz kılarlar. Kapalı olarak kılmaları da bazılarını rahatsız eder. Bazıları aralarında kaideler koyarlar. “Namaz kılarken gözler kapanmaz.” diye. Bu kural Allah’ın emrine uygun değildir. Kalp gözü açık olanlar, dış dünya ile ilişkilerini minimuma indirmek amacıyla gözlerini kapatabilirler. Allah’ın size göstereceklerini görebilmek için gözlerinizi özellikle kapatın ki; namazdaki huşunuz bozulmasın ve dikkatiniz dağılmasın. Bütün kâinat önünüzde açıktır. Yerler, gökler… Allah’ın gösterdiklerini birer birer görürsünüz. Eğer Allahû Teâlâ kalp gözünüzü açmışsa, size bu dünyada herkesin görebilmesi mümkün olmayan güzellikleri gösteriyorsa, o zaman namaz kılmak bir mutluluktur. Namaz boyunca Allahû Teâlâ size kalp gözünüzle, neyi isterse onu gösterir. Son bilmece, Allah’ı görmektir. Bir gün Allah’a ulaşacaksınız. İradenizi de Allah’a teslim edeceksiniz ve Allah’ın Zat’ını göreceksiniz. Allah’ı dünyada görebilmek inananlar için imkansız değildir… Allah yoktan varedendir. Allah sürekli yaratandır ve yokedendir, herşeye hakimdir ve Allah için imkansız yoktur. Allah her şeye kadirdir ve Allah için herşey mümkündür. Allah dilediğine/dileyene, dilediğini verendir…

Ne mutlu (Elhamdülillah) müslümanım diyene.

NAMAZ PEYGAMBERİN KILDIĞI GİBİ KILINIR.

Müslüman olmayanları artık islam okullarına almayın. Almayın ki sureti haktan görünüp yaşadıkları cemiyetin dinine, imanına, geleneğine rahat rahat sövmesin. Şunun konuşmasına, uyduruk kelimelerle ne dediğini kendisi anlıyor mu. Kesilikle hayır?

Cox dogru deyirsiz. Kadinin zineti onun goyusleridir sinesidir.

Allah senin ateşini bol etsin

Hocam esenlikler. Gök Tegri Tininize Kut versin.. Bu tarz Videolarınızın devamını bekleriz. Bir de Türk dini Tengricilik ile gilgili geniş kapsamlı bir kitap olsa da hepimiz faydalansak..Sizin bir ilahiyatçı, yazar ve eğitimci olarak türklüğe bakışınızı çok beğenerek takip ediyorum. Tekrar esenlikler. Tengri Türke Kut versin.

Teşekkürler hocam

Hocaya taş atmayın kitabın tam ortasından konuşuyor unutmayın parasını milletin kotu gunler için ödediği Kızılay ın daha dün çadırı parayla sarmasını şehir meydanlarında milletin gönülden verdiği kanın parayla satılmasını açın gözlerinizi görün artık meclise gonderdiginiz vekillerin 550 çeşit yemeğe ulaşmasını iki yilda emekli olmasını bilmem nekadar maaş almasını oysa memleket yonetilsin diye oraya gönderiyoruz parmak kaldır indir diye değil biraz kafa yorun baştan sona kadar izledim hocayı tanımam etmem ama doğru şeyler söyleyene de laf etmem tam bir sömürü dünyasında yaşıyoruz bu olup bitenleri görmemek için kör sağır olmak gerekiyor

Ben beş vakit namazını kılan biriyim ama Türk üm asla Arap hayranı değilim beni yaratan Allah Türk yaratmış Arap kendi milletine ben kendi milletime asla da ırkçı olmam

Sâçmalama,haddini aşma herif

Türklerle alakasi olmayan bir bayram. Türk'lerin ÖZ ve gercek inanci Gök-TENGRi'dir. Arabin örfleriyle Türk Milleti gelecegine yön veremez. Tanri Türk'ü Korusun...Ne Mutlu Türk'üm Diyene... Tengri Biz Menen...

Bu zat Türkçe namaz kılıyor mu acaba. Yahu bu bilgileri sen nerden öğrendin nerden topladın. Allahu Ekber dememek için ne kadar çok yorulmuş. Dini peygamberimizden öğrenmeyeceğiz diye sünneti devreden çıkartıyorlar. Yahu bunlar kimin sünneti. Bu kişilerin şerrinden Allah’a sığınalım. Neuzu billah

Kuran’ı okumadığı kesin. Yazık nasılda ayetleri kendi kafasına göre değiştiriyor. Siz örtünmeyin size farz değil. Biz İnanlara Farz. Kuran adına konuşmayın. Allah onları kahr etsin. Nasılda yalan uyduruyorlar.Hayretler içinde kaldım. Bu kişiye inananlarada hayret ederim.

Tanımam etmem.

Selam hocam çok doğru söylüyorsunuz ❤

A.selam güzel insan

dinci gruba anlatamazsın hoca onlar aklı biryere bırakmış ayetleride görmezler

Eyy asil IRK yüce TÜRK ,Ulu KAN kendi ÖZ inancun olan GÖK-TENGRi'ye dön .Arabin uydurma Masal dini bize göre degil biz TÜRK'üz hedefimiz TURAN KIZILELMA titre uyan gaflet uykusundan ÖZ'üne dön kendine gel TÜRK ol.

Şuna yaşar nuri kafasını bırakın namazda Türkçe okunmaz peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem orijinal Arapça okumuştur biz de ona uyarız sen hiç bakmayız işine bak yoluna bak

Ey yıgıtler yiğidi güzel insan evladı yıgıt cemıl kılıç hocam delıne gönlüne sağlık gerceklerın öncüsü tanrım senı ortamın celcoplerınden muhafaza eylesin

Ruhları şad olsun

Vicdan kişinin içindeki tanrısıdır Victor hugo