Allahım sayılarınızı çoğaltsın Hocam, MaşaAllahü lâ guvvete illa billah.
@Unal_kayar_hoca4 ай бұрын
Amin Allah razı olsun
@BinnazKaya-f7e4 ай бұрын
Ilk defa duydum bu güzel tanimi. Masaallah. Baya bi ilme ihtiyac var. Türkiyeyi baya cahillestirmisler.
@mustafaaydogdu35874 ай бұрын
Kiymetli hocam Allah razi olsun sizin gibi hocalarin Allah sayisini artirsin hocam aklima bir soruda takildi.hocam korunmak icin butun hocalar sabah aksam uc defa bismillahillezi duasini tavsiye ediyor bu duadan baska tesirli dualar yokmu butun hocalar bu duayi okuyun diyor?bu degerl tesirli duanin hikmeti ney?degerli hocam aciklayinda bileyim yazarsaniz cok memnun olurum hocam musatseniz cvp bekliyorum
@mustafaaydogdu35874 ай бұрын
Hocam tesekkur ederim cevap icin hocam bu korunma dualarini uzakda olan sevdiklerimizin niyetlerine okusak benim okudugum kisilere faydasi olurmu ve baskalarinin niyetine nasil niyet edib okuyalim ornek yazarmisiniz?
@Unal_kayar_hoca4 ай бұрын
Dua nın herkese etkisi ve tesiri olur tabiki, yeterki rabbimiz kabul buyursun o kişilere ismen dua edip bu dualarla Cenab-ı Allah'tan korunma larını isterseniz olur
@Unal_kayar_hoca4 ай бұрын
“Nikâhın hayırlısı, külfetsiz olanıdır (Ebû Dâvud, Nikâh, 32) - İmkan varsa kadınlar ve erkekler ayrı olmak üzere yemekli düğün yapılabilir. Hz. Enes (ra) anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam Abdurrahman İbnu Avf radiyallahu anh’ın elbisesinde bir sarılık görmüş idi. “Hayrola, bu da ne?” diye sordu. Abdurrahman: “Bir kadınla, bir nevat ağırlığında mehir ödeyerek, evlendim!” yanıtını verdi. Rasulullah (SAV), “Allah (evliliği) sana mübarek etsin, ancak bir koyunla da olsa bir ziyafet ver!” buyurdular.” Buhari, Nikah 68, 69; Müslim, Nikah 87, (1428); Ebu Davud, Et yeme 2, (3743); Tirmizi, Nikah 10, (1094); Nesai, Nikah 67; Muvatta, Nikah 47. İbnu Mes’ud (ra) rivayetine göre: “Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Düğün yemeği, düğünün birinci günü haktır, ikinci günü sünnettir, üçüncü günü desinler içindir. Kim desinler için is yaparsa Allah da ona göre muamele yapar.” Tirmizi, Nikah 10, (1097). A’rac, Ebu Hureyre (ra) naklen bahsediyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam diyordu ki: “En şerli yemek, sadece zenginlerin çagrılıp fakirlerin çağrılmadığı yemektir. Kim de davete icabet etmez, yemeğe gelmezse, Allah ve Resulune asi olmuştur.” Bir diğer rivayette: “(Yemeğin kötüsü) gelene verilmeyen, ona gelmeyeceklerin davet edildiği yemektir” denilmiştir. Buhari, Nikah 72; Müslim, Nikah 107-110, (1432); Muvatta, Nikah 50, (2, 546); Ebu Davud, Et yeme 1, (3742). - Düğünün amacı evliliği duyurmaktır. Peygamber Efendimiz (SAV), “Evliliğin alameti nikahın ilan edilmesidir.” (Nesai, Nikah, 72) buyurmuştur. - “Nikahta haramla helali ayıran fark, def ve sestir.” (Tirmizî, Sünen, Nikâh, 6, Nesaî, Sünen, Nikâh, 72, İbn Mâce, Sünen, Nikâh, 20) hadisine göre düğünlerde def çalmak uygun görülmüştür. - Alkol tüketimi ve özellikle de tahrik edici müziklere kesinlikle yer verilmemeli. - Peygamber Efendimiz (SAV), “Evlenmenin en hayırlısı, en kolay ve külfetsiz olandır.” (Ebu Davud Nikah:32 ,İbn Mâce, Sünen, Nikâh, 25) diyerek düğünde israftan kaçınmamız gerektiğini belirtmiştir. - Evlenen çiftleri tebrik etmek ve hayır dualarda bulunulmalı.
@fatoss32074 ай бұрын
Hocam bilmediğimden soruyorum Allah ve Resulünun(s.a.v) istediği gibi bir düğün nasıl olur?
@Unal_kayar_hoca4 ай бұрын
Özetle israftan uzak Kuran'ın hakim olduğu günaha değil sevaba vesile olabilecek bir düğün islamın istediği
@fatoss32074 ай бұрын
@@Unal_kayar_hoca anladım hocam teşekkür ederim 🌹
@dreamfc86114 ай бұрын
Kolsylık yok zorluyorlar alal al varmı demiyorlar hocam
@Unal_kayar_hoca4 ай бұрын
Maalesef kardeşim Rabbim merhamet nasip etsin akıl fikir versin inşallah
@munevverkerim62274 ай бұрын
Maşallah hocamizin ufku açık cok istifade ediyoruz cok net anlatıyor
@munevverkerim62274 ай бұрын
Hocam bu vaazinizi siz yaşıyorsanız helal olsun
@Unal_kayar_hoca4 ай бұрын
Rabbimiz hepimize yaşaya bilmeyi nasip eylesin 🤲
@YusufGedik-u7t4 ай бұрын
Düşün bırakın bu milletin yakasindan
@YusufGedik-u7t4 ай бұрын
Faizi devlet izinli yapılıyor ihanet diyanet kurumu bizatihi faiz yiyor
@YusufGedik-u7t4 ай бұрын
Sizde alkol kumar faiz zinahaneden gelen paralardan maaş alıyorsunuz bizatihi devletin kontrolünde teşvikiyle yapılıyor.
@Unal_kayar_hoca4 ай бұрын
Biz bu milletin ve devletin temiz parasına talibiz bunu böyle kabul ediyoruz. Devlet nezdinde içki serbest diye helal mi diyeceksiniz lütfen az mantıklı ve ilmi bizzat insani konuşun boş mevzu lara vaktimiz yok.
@YusufGedik-u7t4 ай бұрын
@@Unal_kayar_hoca öyle kabul etmeniz şahsi kanaatinizdir sahabe küfür şirk olan bir düzene imam olurmuydu .
@YusufGedik-u7t4 ай бұрын
@@Unal_kayar_hoca yediğiniz içtiğiniz atesdidir bile bile hakkı nasıl gizliyorsunuz şehit kutup ne güzel tefsir etmiş ayeti
@kerimegdgdvd17234 ай бұрын
Bide migrostan
@Hasan-uv6xo4 ай бұрын
Neden alınmasın peygamberin zırhı Yahudiye olan borcu nedeniyle rehin değil miydi.iyi değil diyebilirsin ama olmaz diyemessin.delilin yoksa sus. Diyanete kredi kartıyla kurban bagislanitorda oluyor ya.
@KADIOGLU894 ай бұрын
Migros vergilerini imamlar almasın caiz değil
@sevgiergun14164 ай бұрын
Allah razı olsun hocam 🤲
@Unal_kayar_hoca4 ай бұрын
Cümlemizden inşallah
@Unal_kayar_hoca4 ай бұрын
Kanalıma destek olmak ve bu hayra vesile olmak için bizi takip edebilirsiniz🔽 youtube.com/@unal_kayar_hoca?si=KypmP1Og4WRSENkX
@unya-ed3gw4 ай бұрын
Mevlânâ Hazretleri buyurur: “Allah aşkı için çalış, Allah aşkı için hizmette bulun! Halkın kabul etmesi veya reddetmesiyle senin ne işin var?!” İhlâs, yani sırf Allah rızâsını gâye edinmek, Hak katında amellerin en mühim makbûliyet şartıdır. Niyet hâlis olduğu takdirde, imkânsızlık sebebiyle yapılamayan sâlih amellere bile, Cenâb-ı Hak ecir lûtfeder. Hattâ gönüldeki niyetin hâlisliği derecesinde, Cenâb-ı Hak kulunun azını çok eder, küçücük bir amele bile, lûtf u keremiyle, dağlar misâli büyük ecirler ihsân eder. Nitekim bir hadîs-i şerîfte: “Dîninde ihlâslı ol! Böyle yaparsan, az amel bile sana kâfî gelir.” buyrulmuştur. (Hâkim, Müstedrek, IV, 341) ALLAH'IN (CC) AMR BİN LEYS'İ AFFETMESİNİN SEBEBİ Horasan melik ve kahramanlarından Amr bin Leys’in hâli, buna güzel bir misâldir. Vefâtından sonra onu sâlih bir zât rüyâsında görmüştü. Aralarında şu konuşma geçti: “-Allah sana nasıl muâmele etti?” “-Allah beni affetti.” “-Hangi amelin sebebiyle affetti?” “-Bir gün bir dağın zirvesine çıkmıştım. Yüksekten askerlerime bakınca, sayılarının çokluğu hoşuma gitti ve: «Keşke Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- zamanında yaşasaydım da O’na yardım edip destek olsaydım, (O’nun yolunda fedâ-yı cân eyleseydim)…» diye duygulandım. İşte bu niyet ve iştiyâkıma karşılık, Yüce Allah beni af ve mağfiretine mazhar eyledi.” (Kadı Iyâz, Şifâ, II, 28-29)
@unya-ed3gw4 ай бұрын
Hz. Âişe (r.a.) Muâviye’ye şöyle bir mektup yazdı: “Allah’ın selâmı üzerine olsun. Ben Resûlullah’ı (s.a.v.) şöyle buyururken işittim: ‘Kim, (bir konuda) insanlar kendisine buğzetse dahi, (o konuda) Allah’ın rızasını ararsa, Allah da insanların vereceği sıkıntıdan onu kurtarır. Kim de Allah’ın hoşnut olmayacağı (bir konuda) insanların beğenisini elde etmek isterse, Allah onu o insanlar(ın insafın)a terk eder.’” (Tirmizî, Zühd, 64) Ebû Ümâme el-Bâhilî’nin naklettiğine göre, ... Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “...Allah ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan işleri kabul eder.” (Nesâî, Cihâd, 24) Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Yüce Allah buyuruyor ki, ‘Oruç benim içindir. Onun mükâfatını ben veririm. (Çünkü oruç tutan kimse) nefsî arzularını, yemeyi ve içmeyi sadece benim için terk ediyor...’” (Buhârî, Tevhîd, 35) Ebû Ümâme’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim Allah için sever, Allah için nefret eder, Allah için verir, Allah için (kötülüklere) engel olursa, imanını kemale erdirmiş olur.” (Ebû Dâvûd, Sünne, 15) Ümmü Seleme’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Birinizin başına bir musibet/acı bir şey geldiği zaman, ‘Biz Allah’a aidiz ve biz O’na döneceğiz. Allah’ım! başıma gelen musibetin/acının mükâfatını senden bekliyorum, bundan dolayı bana ecir ihsan et, benim için onu daha hayırlısıyla değiştir.’ desin.” (Ebû Dâvûd, Cenâiz, 17-18; Müslim, Cenâiz, 4)
@unya-ed3gw4 ай бұрын
Allah razı olsun🤲
@Ali857Y4 ай бұрын
Eyvallah
@musagoral14534 ай бұрын
Allah razı olsun hocam
@Unal_kayar_hoca4 ай бұрын
Cümlemizden inşallah🤲
@unya-ed3gw4 ай бұрын
وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ ﴿٥﴾ Meal (Kur'an Yolu) ﴾5﴿ Bir de kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden!” Tefsir (Kur'an Yolu) “Kıskanç kişi” diye çevirdiğimiz hâsid kelimesi “kıskanmak” anlamına gelen hased kökünden sıfat olup kıskançlık ve çekememezlik duygusunun tesirinde kalan kişiyi ifade eder. Bu duygunun etkisiyle “birinin sahip olduğu nimetin zevalini arzulama” anlamına gelen haset, İslâm ahlâk kaynaklarında başlıca kötülük sebepleri arasında gösterilmiştir. Bir tür ruh hastalığı kabul edilen hased duygusunun insan tabiatındaki bencillik eğiliminden, dolayısıyla başkalarının kendisinden daha üstün durumda olmasına tahammül edememesinden kaynaklandığı, bu durumun onu bir tür bunalıma soktuğu bildirilmektedir. Bu sebeple âyette, kıskançlığı tutan hasetçinin şerrinden Allah’a sığınmanın önemine dikkat çekilmiştir (bu konuda bilgi için bk. Bakara 2/109). Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:
@unya-ed3gw4 ай бұрын
وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ ﴿٤﴾ Meal (Kur'an Yolu) ﴾4﴿ Düğümlere üfürenlerin şerrinden; Tefsir (Kur'an Yolu) “Üfürenler” diye çevirdiğimiz neffâsât kelimesi hem erkek hem de kadın için kullanılır (bk. Abduh, s. 181). Âyet metnindeki ukad ise “düğüm” anlamına gelen ukde kelimesinin çoğuludur. “Düğümlere üfürenler” diye tercüme ettiğimiz ifade, “kadın sihirbazlar, sihirbaz insanlar, sihirbaz gruplar” anlamlarında da yorumlanmıştır (bk. Zemahşerî, IV, 301). Zemahşerî, âyette Allah’a sığınılması emredilen asıl kötülüğün ne olduğu hususunda şu ihtimalleri sıralar: a) Sihir ve büyü ile uğraşanların yaptıkları işten ve bunun günahından; b) Büyücü kadınların, bu işle insanları fitneye düşürmelerinden ve bâtıl şeylerle insanları aldatmalarından; c) Sihirbazlar üfürdükleri zaman onların büyülemesinden değil, Allah’tan gelebilecek musibetlerden (bk. IV, 301). Râzî, neffâsât kelimesini, “cinsel cazibeleriyle erkekleri âdeta büyülercesine etkileyip türlü türlü işler yaptıran kadınlar” şeklinde özetleyebileceğimiz mecazi bir anlamda yorumlamanın uygun olacağını belirtmiştir (XXXII, 197). Bununla birlikte yaygın yoruma göre burada gerçek büyücü ve üfürükçüler kastedilmiş ve kadınıyla erkeğiyle büyü ile meşgul olan herkesin şerrinden Allah’a sığınılması emredilmiştir. Câhiliye döneminde ipi düğümleyerek ve düğümlere bir şeyler okuyup üfleyerek büyü yapıldığı birçok kaynakta zikredilmiştir. Âyette düğümlü ipe üflenerek yapılan büyünün etkisinden ve şerrinden değil, bunu yapanların kötülüğünden söz edilmiştir. Çünkü bu tür işlerle meşgul olanlar insanları aldatmakta, kafalarını karıştırmakta, onları bilhassa sıkıntılardan kurtulma hususunda gerçeklere yönelmekten ve bilime uygun tedbirlere başvurmaktan alıkoymakta, yanlış yollara ve davranışlara yönlendirmektedirler. Âyet, müminlerin büyücü ve üfürükçülere itibar etmemeleri, onlardan uzak durmaları, onlara değer vermekten sakınmaları gerektiğini de ortaya koymaktadır. Nitekim Taberî’nin naklettiği bir rivayete göre Hasan-ı Basrî, bu âyet söz konusu olduğunda “Sihre bulaşanlardan sakının” demiştir (XXX, 353; bu konuda ayrıca bk. Bakara 2/102 ). Felak ve Nâs sûrelerinin Medine’de indiğini söyleyen müfessirler burada bir yahudi tarafından Hz. Peygamber’e sihir yapıldığını, bu sebeple onun altı ay veya daha fazla bir süre rahatsızlanıp söylemediği bir sözü söylemiş ve yapmadığı bir şeyi yapmış gibi hayal ettiğini, bunun üzerine Felak ve Nâs sûrelerinin indiğini ve Resûlullah’ın bunları okuyarak şifa bulduğunu bildiren rivayetlere dayanmaktadırlar (bk. Kurtubî, XX, 253). Ancak diğer Mu‘tezile âlimleri gibi Zemahşerî de âyetle ilgili yorumunda, bu tür uygulamaların gerçekliğine ve etkilerine inanmayı kesinlikle reddeder (bk. IV, 301). Son dönem âlim ve müfessirlerinden Muhammed Abduh, böyle bir olayın peygamberin ve vahyin sihir vb. beşerî etkilerden korunmuşluğunu ifade eden âyetlere (bk. Mâide 5/67; Hicr 15/9) aykırı olduğunu ileri sürerek ilgili rivayetlerin kabul edilemeyeceğini söylemiştir (Tefsîru cüz’i Amme, s. 181-182). Benzer görüş Reşîd Rızâ tarafından -mevcut psikolojik bulgulara da dayanılarak- daha ayrıntılı bir şekilde ifade edilmiştir (bk. Menâr, I, 398 vd.). Bizim kanaatimize göre, bilgi ve inanç konularında mütevâtir olmayan rivayetlerin dayanak olamayacağı birçok Sünnî âlimin üzerinde birleştiği bir kural olup peygambere büyü yapıldığı iddiasının hem bilgi hem inanç alanlarıyla ilgisi bulunduğundan bu konuda mütevâtir olma değeri taşımayan rivayetlere itibar edilmemesi gerekir (ayrıca bk. Alâeddin es-Semerkandî, Mîzânü’l-usûl, s. 434). Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa:721-722 Felak
@unya-ed3gw4 ай бұрын
وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ ﴿٣﴾ Meal (Kur'an Yolu) ﴾3﴿ Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden; Tefsir (Kur'an Yolu) “Gece” diye çevirdiğimiz gâsık kelimesine müfessirler “soğuk, Süreyya yıldızı, güneş, ay, yılan ve zarar veren her şey” mânalarını da vermişlerdir (bk. Râzî, XXXII, 194-195; Şevkânî, V, 616). Buna göre bastırdığında soğuğun, battıklarında Süreyya yıldızı veya güneşin, tutulduğunda ayın, soktuğunda yılanın ve zarar veren her şeyin şerrinden Allah’a sığınmak gerekir. Ancak burada da müfessirlerin çoğunluğu bizim meâlde verdiğimiz “gece” mânasını tercih etmişlerdir. Çoğu zaman ve özellikle bu âyetlerin indiği devirlerin şartlarındaki insanlar için gece karanlığı korkutucu ve ürperticidir; faydaları yanında bazı sıkıntıları da vardır. Çünkü gece karanlığında insanın faaliyetleri zorlaşır, gündüzün yapılan işlerin bir kısmı gece yapılamaz, hatta bazan imkânsız hale gelir; yolcu yolunu şaşırır, düşmana karşı korunmak güçleşir. Râzî şöyle der: “Geceleyin yırtıcı hayvanlar inlerinden, haşereler yerlerinden çıktığı, hırsızlar ve soyguncular hücuma geçtiği, yangınlar olduğu ve yardım imkânı azaldığı için gecenin şerrinden Allah’a sığınılması emredilmiştir (bk. XXXII, 195). “Çöken karanlık” mecazi anlamda zulüm ve cehalet karanlığı, karanlık düşünceler ve insanın içine çöken, onun ruh dünyasını karartan kin, öfke, şehvet ve kıskançlık gibi kötü huylar yahut ölüm, ümitsizlik ve karamsarlık gibi insanı korkutup kaygılandıran haller şeklinde de yorumlanabilir. Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa:720-72
@unya-ed3gw4 ай бұрын
مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ ﴿٢﴾ Meal (Kur'an Yolu) ﴾2﴿ Yarattığı şeylerden gelebilecek kötülüklerden; Tefsir (Kur'an Yolu) Yaratılmışlardan gelebilecek şerlerden Allah’a sığınmanın gereği vurgulanmıştır. Bu ifade, maddî ve mânevî, dünyevî ve uhrevî, dış âlemde veya kişinin nefsinde, tabii ve ihtiyarî, her türlü şerri, kötülük ve zararı kapsamaktadır. Allah’ın yarattıklarının şerri, yaratma bakımından Allah’a ait olmakla beraber her yaratılanın aynı zamanda bizim bildiğimiz veya bilemeyeceğimiz bir hikmeti, bir faydası, ilâhî plana uygun bir fonksiyonu vardır. Ayrıca bu imtihan planında ve ortamında insana kötüyü isteyip istememe ve onu icra için iradesini harekete yöneltme yetisi verilmiştir. Öte yandan Allah’ın kötü olarak nitelemediklerini kötü sayan veya kötü kılanlar, bu sınava tâbi olan şuurlu varlıklardır yani kötülük onların tavrı, tercihi, kullanma ve uygulama biçimi ve yeri ile ilgilidir. Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa:720
@unya-ed3gw4 ай бұрын
1﴿ De ki: “Sabahın rabbine sığınırım; Tefsir (Kur'an Yolu) “Sabah” diye çevirdiğimiz felak kelimesi “yarmak” anlamındaki felk (فلق)masdarından isimdir. Yarma ve çatlatma neticesinde meydana gelen şeyin sıfatı olarak kullanılmaktadır. Yaygın yoruma göre burada Allah’ın gece karanlığını yarması neticesinde meydana gelen sabah aydınlığını ifade eder. Ancak, bir sonraki âyetle bağlantısı dikkate alındığında kelimenin, “yokluktan yarılıp çıkan mahlûkat” şeklinde özetleyebileceğimiz daha genel bir anlam içerdiğini kabul etmek gerekir. Buna göre felak kelimesi kâinatın yokluk alanından belki bir patlama ile ilk meydana gelişini ve yaratılışını ifade eder. Bu cümleden olmak üzere arzdan kaynayan pınarlar, bulutlardan boşalan yağmurlar, tohumlardan filiz veren bitkiler, rahimlerden çıkan yavrular gibi Allah’ın kudretiyle bir asıldan, bir kaynaktan ayrılıp çıkan bütün mahlûkat felak kelimesinin kapsamına girer. Ayrıca -Muhammed Esed’in de belirttiği gibi (III, 1324)- felak kelimesinin, “bir belirsizlikten (dönem) sonra hakikatin ortaya çıkışı” şeklindeki tanımı (Tâcü’l-arûs, “flk” md.) dikkate alındığında “sabahın rabbi” deyimiyle “Allah’ın, hakikatin her şekildeki idrakinin kaynağı olduğuna ve bir kimsenin O’na sığınmasının, ‘hakikatin ardından koşmak’ ile eş anlamlı olduğuna” işaret edildiği de düşünülebilir. Eski tefsirlerde felak kelimesine, “cehennemin ismi, cehennemde bir zindanın veya bitkinin ya da kuyunun ismi” gibi -bize göre isabetli olmayan- başka yorumlar da getirilmiştir (meselâ bk. Taberî, XXX, 349-351; Şevkânî, V, 616-617).
@Unal_kayar_hoca4 ай бұрын
Bize destek olmak ve bu hayra ortak olmak için bizi takip edebilirsiniz 🔽🔽🔽 youtube.com/@unal_kayar_hoca?si=eYjCq1RKaqXE1cMI
@Ali857Y5 ай бұрын
Mazallah
@alps55075 ай бұрын
bunlar hoca falan değil.. adam faizin ne olduğunu bilmiyor..
@ŞerafettinKararslan5 ай бұрын
Faiz ömrü kısaltır bundan büyük günah mı var
@Ali857Y5 ай бұрын
Sadaka Resulullah
@Ali857Y5 ай бұрын
Faiz bataklığına düşmeyin
@fatmademir11395 ай бұрын
🕋
@Ali857Y5 ай бұрын
بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم “Gerçekten eğer Rabbim beni doğruya iletmese, ben kesinlikle sapıklığa düşmüş kimselerden olurum” dedi. (EN'ÂM/77)
@Ali857Y5 ай бұрын
Anlaşılır ve güzel bir açıklama olmuş
@Unal_kayar_hoca5 ай бұрын
Allah razı olsun
@hryalt14895 ай бұрын
Helal olsun hovam sagolun varolun Allah razı olsun. Bunları siz soylemesseniz bunlar nasil bilecegiz Agzina saglik🎉
@Unal_kayar_hoca5 ай бұрын
Allah sizlerden razı olsun sağolun
@ismetcalskan18895 ай бұрын
Enflasyon var napcaz
@Unal_kayar_hoca5 ай бұрын
Altına yönelin helal olanı tercih edelim
@sehir_bedevisi5 ай бұрын
Tağutu, Tevhidi, şirki, anlatın....
@Unal_kayar_hoca5 ай бұрын
Faiz i Allaha savaş açanlar sayıyor Cenab-ı Hak anlatmayalımmı
@sehir_bedevisi5 ай бұрын
@@Unal_kayar_hoca yok hayır anlatın ama önce TEVHİDi anlatın Çünkü tüm peygamberlerin geliş sebebi tevhiddi Tevhidi bilmeyen bir topluluğa! Faiz yemeyin namaz kılın zekat verin demek asla ama asla peygamberlerin davet metodu değildi eğer hoca iseniz açın siyere bakın anlarsınız. Hocam
@55bxhvcdhk5 ай бұрын
Artık faizi bile haram olmaktan çıkardılar Diyanet başkanı kimdir kime çalışıyor bu adam nedir araştırılmalıdır
@zaza-ql7qx5 ай бұрын
Hoca Kredi çekmiş kesin 😂😂kendini hadisle temize çıkarmak için uğraşıyor
@onurclk225 ай бұрын
kredi çekmeden de mal sahibi olunmuyor maalesef.arac almak için param yoktu kredi cektim şimdide aracım 400 bin kâr etti.bunun adına ticaret denir .ticaretin de islamda yeri vardır .kimde toplu para var ev araba alabilcek kaç bin insan yaşıyor bu ülkede bunun cvbını verin önce
@Unal_kayar_hoca5 ай бұрын
Peygamber efendimiz sav ve ashabı Mekke'yi ana vatanlarını ,yurtlarını ,ev bark, iş ğüç ne varsa bırakıp Medine'ye hiç liğin içine gittiler ne için? Allah için. Bugün varsın kirada olalım varsın arabamız 200 binlik olsun ama Allah'a savaş acanşardan olmayalım
@bensizsinhayat5 ай бұрын
@@Unal_kayar_hocao yüzden oeygamberiniz gibi yapın kendinizden 30 40 yaş büyük ninelerle evlenin parası için sonra malına mülküne çökün milletede şükredin diyin 😅