Güzel kitap. Hangi kademesiniz? Sınıf yani...

@ 12

@@Unknown-w7r Lise son için güzel bir okuma olabilir. Biraz fazla derinlikleri var. Hem kişisel, hem grup hem de daha büyük sosyolojik bağlamlarda anlatıyor. Her şeyi anlamaya çalışmak yerine özellikle ilgini çeken, yaşamında işine yarayabilecek yönlerine odaklanman daha yararlı olabilir.

😊😊😊

Sosyal zenginliğe öncelikle kişinin kendinden başlaması yararlı olur. Sonra da mesafeleri ayarlaması. Zehir dozundadır. Mevcut kişilerle etkileşim şeklimiz ve onları zihnen ne mesafede tuttuğumuz önemli. Düşen yaprak bile hoca olur insana yerine göre. Tabii ki bazen yer değiştirmek, ortam değiştirmek, iş değiştirmek de gerekebilir. Ama çoğu zaman insanlar kendilerine yeterince odaklanmadan yapıyorlar bunu. Kendinde olan iyileştirilecek kısımları iyileştirmeyen her gittiğin yer aynı ya da başka problemler çıkarır. Yurtdışına gidenlerde bununla ilgili çok sıkıntı yaşayanlar gördüm mesela, ya da iş değiştirenlerde. Ortam zorluysa ne güzel, kendini iyileştirmek için bir laboratuar gibi kullanılabilir. Belli bir olgunluğa gelince de değişmek gerektiğini sebepleriyle daha incelikli olarak görünce, ona göre yer değişimi, iş değişimi vb de yapılabilir. Ne dersiniz? Umarım çok hüküm verici bir yaklaşım olmamıştır. Ekleyeceğiniz soracağınız detaylar varsa devam edelim buradan.

@@Acungil Geri dönüşünüz için teşekkür ederim. Düşünceleriniz gerçekten ilham verici. Kendini tanımak ve geliştirmek gerektiği konusunda tamamen katılıyorum. Küçük bir şehirde olmanın getirdiği zorluklar gerçekten var, ama bunun da bir fırsat yaratabileceğini görmek önemli. Yer değiştirmek veya yeni insanlarla tanışmak, sosyal zenginliği artırmak için kritik adımlar olabilir. Ancak, içsel gelişimimizi de ihmal etmemek gerektiği fikriniz beni düşündürdü. Belki de bu süreçte kendimizi daha iyi tanımak, yeni fırsatları değerlendirmek için bir fırsat yaratabilir. Sizin de belirttiğiniz gibi, zorluklar laboratuvar gibi olabilir. Fikirlerinizi çok değerli buluyorum ve bu konu etrafında daha derinlemesine düşünüp pozitif bir yol haritası çizeceğim. Tekrar teşekkür ederim. Sevgiler... 🙂

@@ahmetkaplan-dm2hi Muhabbetli Kapanış oturumlarına gelsenize. Gayet uygun maliyetli, fiziksel uzaklık sorun olmadan online katılabileceğiniz ve sosyal besleyiciliği çok yüksek bir ortamımız.

Kitap deneyimle buluştuğunda ve deneyim kitapla buluştuğunda asıl zenginlik orada. 11 Kasım'da kitaptaki konuları deneyimlerimizle buluşturup tartışacağız.

Burada değeri nasıl ölçtüğüm önemli. Baskı seviyesinde sıkıntı oluşmuş bir konuda her türlü değersizlik hissi, düşüren, yaralayan, sakatlayan bir şey. Ama baskıyı kaldırmış olduğumda bir konuda ne kadar değerli hissettiğim konusu, benim için bir gelişim radarı haline gelebilir. Sorun olan, değerimin ne kadar olduğu konusunun kendisinden çok, bunun gereksiz ve anlamsızca benim o konudaki değerim değil de insan olarak değerim gibi bir şeye dönüşmesi zihnimde. Mesela ben mimar olarak değersiz bir insanım, o konuda temel yatkınlığım bile pek yok ve emeğim de yok. Yazar olarak değerliyim, ama değerim çeşitli açılardan çeşitli seviyelerde ve giderek artırmaya çalışıyorum. Değersizlikten çok değerim olduğu ama değerimin ne kadar olduğu ve nasıl artırabileceğim, baskıdan arındığı zaman işe yarayabilecek bir mekanizma. Ama, baskıdan arındığı zaman.

www.kobo.com/tr/tr/ebook/direksiyonda-kim-var

Linkini ilettim, gördünüz mü?

Hocam kitap e -kitap haricinde çıkmayacak mı?

@@esin3 Kitaplar sırada. 2-3 ayda bir kitap çıkarmayı düşünüyorum. Kendi yayıncılığmı yaparak ilerliyorum. EKitap dışındaki formatlar çok zaman alıcı. İleride bazıları basılı hale de gelebilir. Ama temel yayın formatım ekitap olacak.

www.kobo.com/tr/tr/ebook/direksiyonda-kim-var

Linkini ilettim, gördünüz mü?

@@Acungil gözükmüyor şu an

@@esraengin199 Bir önceki yorumda ayrıca iletmiştim, şu an bende görünüyor? Ama videonun açıklamasının baş tarafında da kitabın linki bulunuyor, oradan da erişebilirsiniz.

@@Acungil simdi gorundu Mustafa Bey. Teşekkür ederik

Bahse değmez mi?

@@Acungil Değer de bir kelime oyunu bekliyordum Hocam. Akla ilk gelen seyden bahsedilmeniz alıştığım bir sey degil. Einsteine zeki demeniz kadar saskinlik vericiydi...

@@esraengin199 : ))) Para da arada bir işe yarar. Her şey parayla çözülmek, ama parayla çözülen şeyler vardır. Parayı çok yakına çekersen, asıl çözülmesi gereken sorun o haline gelir, varlığı ya da yokluğuyla.

Evet, ekitap olarak satışta. Fiziksel basılı kitap olarak üretmiyoruz. Başka bir yorumla linkini iletiyorum.

Kobo hesabı oluşturarak oradan satın almasını ve okumayı gerçekleştirebilirsiniz. Link şöyle: www.kobo.com/tr/tr/ebook/direksiyonda-kim-var

Çelişki ve Çatışma Yaşamdır isimli kitabım da birkaç ay içinde yayınlanacak

Gündemde. Yakında geliyor

Sigara sağlığa zararlıdır 🤔

Ben baktım göremedim ya, öyle miymişim? : ))

Evet, görüşmeleri online yapıyorum çoğunlukla. Bana instagram DM ya da LinkedIn mesajı ile ulaşabilirseniz, detayları planlayalım.

@@Acungil teşekkürler

Az kişiyle çok iş yapıyoruz, bakalım fırsat bulursak...

İnsanların inanıp beslediği kültürel hikayelerin çok belirgin etkileri olabiliyor.

Bildiğim kadarıyla geçen bir örnek yok. Geçmesine gerek de yok zaten. Bu doğamız ve çok fazla avantajı da var. Dilerseniz ücretsiz görüşme hediyemi değerlendirebilirsiniz, orada detaylarını konuşuruz.

@@Acungil olur hocam nasıl yapalım

@@serdarmert262 Bana instagram DM ya da LinkedIn mesajı üzerinden yazarsanız oradan ayarlayalım detayları.

En iyi öğrenme kişinin kendi yaşamından öğrenmesidir. Bu mesajı yazabilmişsiniz mesela. Noktaya virgüle falan da özen göstererek gayet düzgünce yazmışsınız. Yaşamınıza bakın. Nelere motivasyon bulabiliyor, nelere bulamıyorsunuz? Neleri erteliyor neleri ertelemiyorsunuz. Yaşamınız bir enerji ve o enerji kendi bütünlüğünü koruyarak devam ediyor. Bu enerjiyi nerelere yönlendirmek size keyifli geliyor ve aynı zaman da yaşamınız için yararlı. Bu yararlı ve keyifli şeylerin kesişimindeki konuları artırmak enerjinizi artırabilir.

Kapitalizmden önce hiçbir yaşam korku filmi gibi değildi çünkü

Dayıcım geç bunları, artık bayat tadı verdi zaten, farklı açıklama yolları lazım​@@Acungil

@@bazdiyar101 tamam o zaman farklı bir açıklama yapalım: Suç kapitalizmde. Böyle deyince farklı oldu sanırım

@@Acungil Böyle deyince mücadele alanları açıldı, öz-suçlayıcı depresyon olanağı engellendi, kişisel hırsa dönüşecek rekabet içerikli kişisel gelişim yalanlarının maskesi düştü, iş dünyasındaki sömürünün nedeni anlaşıldı ve daha sayısız eleştiri yapılabilir ki yapıldı bkz, Marx, Frankfurt Okulu vs. Birey olarak bir hiçsiniz, arzularınızı iyi analiz ederseniz kökeninde kapitalizmin kendi mantığını ebedileştirmek için zihninize yerleştirdiği yapılardan, inançlardan başkasını bulamayacaksınız, doğal varlığınız yok artık, köleden de farkınız

Yaşamınız bereketlensin.

Hem endüstri yüksek mühendisi hem de psikologum efendim.

Hocamızın oynatma listesinde afantazya, hipetfantazya ve diğerleri adlı bir oynatma listesi var. Yardımcı olabilir.

@@ertugruluyanikertugruluyan1651 Afantazya mı daha üstün Hiperfantayza mı Hocam? Hiper daha iyi degil mi?

​@@esraengin199Esra hanım ben de sizin gibi hocamızın takipçisiyim, bu sorunun cevabı beni aşıyor. Saygılarımla.

Şöyleki şimdi Farzedinki Yaşar Kemal’in Bir Ada Hikayesi dörtlemesini okuyorsunuz. Kitapta betimlenen doğayı kafanızda canlandıramıyorsunuz. Mustafa hocamda fille ille ilgili bir örnek vermişti. Çok net hatırlıyorum. :)

Ne güzel cevaplar vermiş arkadaşlar. Bekleriz efendim oynatma listemize tekrardan.

Kritik detay: stresini çekmek. Kaygı haline getirdiğiniz her hangi bir şey 7*24 tepenizdedir. Bi insan milli piyango bileti alsın ve ondan büyük ikramiye çıkmasını kafasına çok sağlam taksın, 20 gün boyunca tüm vaktini başka bir şeye yer bırakmamacasına bu alabilir. İş ararken stresini düşük seviyede tutabilen bi insan yanına bi dünya şeyi yapabilir, stresi yüksek seviyeye doğru çıkardıkça yaptığı şeyler artar, biraz daha yukarı çıkardıkça yaptığı şeyler artmadığı hatta biraz azaldığı halde yükü artar, daha da yukarı çıkarınca artık iş aramanın en temel faaliyetlerini bile yapamaz ama tüm vaktini iş aramanın derin kaygısı kaplar.

Toplum diyince tek bir yapı gibi algılarsak ayrımları yapıp iyileştirmelere bakamayız. Yediğimiz ekmek ve her türlü yiyecek toplumdan bireylerin çabaları ile bize ulaşıyor. Çevremizde hiçbir insan olmadan büyüsek konuşma yetkinliğimiz bile gelişmezdi, dil bilmezdik. İnsan toplumla yaşayabilen bir canlı, tek başımıza yaşamımızı bile sürdüremeyiz. Ama tabii ki fayda kadar zarar riski de var, elimizden geldiğince kendimizi koruyup kollamak, kimileriyle uzaklaşıp kimileriyle sadece istediğimiz kadar yakınlaşmak üzere becerilerimizi kullanmak ve geliştirmekten başka yapacak bi şey yok.