❤

🙏☝️🫶👏🙏

Sevgili Merih, 'Fotoğrafı Sana Gönderiyorum (Selim İleri)' geldi aklıma. Keşke Fotoğraf ve Edebiyat ilişkisini bu kitap üzerinden tartışsan. Sevgi ve selamlarımla.

İçeriğiniz çok güzel olmuş. Ben de New York sokaklarında insanları fotoğraflıyorum nasıl olmuş sizce ? kzbin.info/www/bejne/sIundGl3baZpq5o

Böyle şahane kişilerin varlığı beni mutlu ediyor.İnanılmaz bir anlatım ve uslübü var.çok teşekkürler..

Teşekkür ederim, ANAFOD çok güzel işler yapıyor 👏

Teşekkür ederim, ANAFOD çok güzel işler yapıyor 👏

Her zaman dinlemekten çok keyif aldığım bir entelektüel. Bu sefer de çok faydalandım. Çok teşekkürler.

Söyleşiniz çok güzel olmuş. Ben de New York sokaklarında insanları fotoğraflıyorum nasıl olmuş sizce ? kzbin.info/www/bejne/sIundGl3baZpq5o

Hayran kaldım. Çok teşekkürler.

Çok çok güzel bir yayındı..Zooma geç kaldığım için KZbin dan canlı izleme fırsatı buldum.Programlarin KZbin dan canlı yayınlanıyor olmasının bu anlamda faydasını görmüş oldum.Anafod'a bunun için de teşekkür ederim👍🙏

Arzu hocam çok teşekkürler, bakış açımı değiştirdiğiniz için , değer kattığınız için ❤️

Arzu Hocam ❤️ Nasıl özlemişim sizi dinlemeyi..Ağzınıza yüreğinize sağlık.KZbin da paylaşılması çok güzel olmuş emeği geçen herkese teşekkürler

Teşekkürler Anafod ve Yücel Tunca. Emeklerinize sağlık.

Namibya fotoğraflarınızı çok sevdim kutlarım Fikriye Hanım

İçeriğiniz çok güzel olmuş. Ben de fotoğraf üzerine şöyle bir video hazırladım nasıl olmuş sizce ? kzbin.info/www/bejne/aWbWfJxpgciVnZY

Çok güzel, 👍

Teşekkürler sunum için bize Anadolu'yu gezdirdiniz.

Bravo Ali ... en espérant bientôt une exposition dans une galerie

Canlı izlemeyi kaçırdığıma üzüldüm.

*30.mart.2021*

Hayatımızın en şanslı döneminde denk geldiğimiz Buyuk ve guzel değerli hocammm. Saygılarımla :Hümeyra yurda özkan.

çok özenli çalışmalar tebrik ederim

Vedat Şentürk Hocam bize Anadolunun gerçek hayatını, ve Gürcistanın Tiflisini çok güzel yansıtmış. Estetik yönüden ziyade belgesel bir çalışma olmuş. Sunumları çok beğendim. Başarılarının devamını diliyorum.

Harika, hem fotoğraflar hemde sohbetiniz emeğinize yüreğinize sağlık.👍

Güzel fotoğraflar... Ancak şunu hatırlatmam gerekiyor. Sadece hastadan izin almak fotoğraf çekmeniz için yeterli değil. Hasta hakları yasası, hasta mahremiyeti yasası, ve Sağlık bakanlığı genelgelerince sağlık kurumlarında fotoğraf çekmek yasaktır. Bu tür fotoğrafların yasalara aykırı olduğu unutulmamalıdır. Hastadan izin almak yeterli değildir. Ayrıyeten başhekimlikdende geçerli gerekçeniz ile izin almanız gerekiyor. ilgili genelge linki: www.saglik.gov.tr/TR,10971/hastanelerde-fotograf-ve-kamera-cekimi-hakkinda-genelge-20084.html

Merhaba. Kenan.demir.nasilsin.adim.sibel.

Her atışta 10 keklik,profesyonellik bu.teşekkürler.Sakın elinize silah almayın,fotograf makinesi yeter.

🙂🙂

PEMBE MOR'A TEŞEKKÜRLER.

ANAFOD'a teşekkürler 👋

Mehmet bey,fotograf tarihi ile,fotografın felsefesine ve kavramsallığına önemli katkıda bulunuyorsunuz.Sevgiler,saygılar.

Çalışma saatime geldiği için burdan izleyebiliyorum.Çok güzel ve bilgilendirici,emeğinize sağlık

Murat Bey, Figen Hanım ağzınıza sağlık. Maalesef canlı yayını izleyememiştim. Şimdi izlemek kısmet oldu. Çok güzel bir yayın olmuş. Tüm Anafod üyelerine ve dostlarına selamlar.

KZbin kanalınızı severek takip etmeye başladım bir süredir, fakat bu belgeseli biz nasıl izleyebiliriz hocam, bize de açık mıdır acaba?? Teşekkürler, kolaylıklar dilerim.

Fotoğraf sunumu olsaymış keşke söyleşi içinde verilen bilgiler haricinde... Ama yine de değerli bilgiler için teşekkürler, emeğinize sağlık hepinizin...

müthiş çok keyifli bir sohbetti emeklerinize sağlık

Kızım izlerken ben de tekrar baktım. Sondaki şiir supriz oldu. Çok beğendim.Teşekkürler.

Baştan sona zevkle izledim. Balıkçı tezgahı ve kediler olan karede arka plandaki evdeki yaşam ve sıcaklık pencereden ne güzel yansımış. Erdal Yazıcı ve Anafod Derneğimize bu güzel sunum için çok teşekkürler.

Güzel bir röportaj. Emeği geçenleri tebrik ederim. Başarılarla dolu öykü ve fotoğraf yolculuğu devam etsin

Atlar ve Kentler şahane bir çalışma.. Ege ve Akdeniz Uygarlıkları mitolojisinde gizemli ve yararlı gezintiler yaptık.. Anafod'a teşekkürlerCE ve Kamil Fırat'a tebriklerCE..

Kacirdigim bir sunumdu cok sevindim zevkle izledim. Anafod dernegine ve sevgili Usta’ya gonulden tebrikler

Böyle büyük bir ustayı ağırlayıp,bizlere izleme fırsatı sunduğunuz için çok teşekkürler sevgili Anafod💐

Selamlar Serkan Tekin yayını yüklenecek mi

Dünya sermayesinin büyük çoğunluğunu elinde bulunduran tâçtar iblis şebekesi, sağlık, medya ve diğer önemli alanlardaki hakim lobicilerini de kullanarak planlarının önemli bir parçası olan covid 19 salgını suretindeki 'kral kostümsüz' hikayesini sürdürürken; başkanı tıpçı değil ama biyolog olmakla beraber solcu terör örgütü üyesi olan Dünya Sağlık Örgütü'nü (DSÖ)=(WHO) bir araç olarak kullanılabilmekte... Olmayan covid 19'un dünya yalanı olarak idaresinde DSÖ'nün rol alması, bu yalana viroloji, istatistik ve diğer bilim dallarının alet edilmesi, dünya insanlarının topyekûn yığın halinde; olmayıp-bitmeyenlere inanması çok enteresan değil mi? Azıcık mürekkep yalamış, parmağını klavye şişirmiş olanlarımızın hiç aklına gelmiyor mu; "Madem covid 19 varsa, kameralar önünde canlı yayınlarda, hasta olduğu iddia edilenlerden alınacak numunelerin elektron mikroskobu incelemelerinden alınan görüntüleri tüm dünya televizyonlarının magazin programlarında yayınlanarak nasıl bir fotomodel olduğu, herkese gösterilmiyor?" diye...(!) Yoksa birileri covid 19'un mahremiyetine çok mu saygılı(?!..) Tam da bu durum akıl edebilenlerimizin aklına 'Kral Libassız" hikayesini getirmiyor mu? Tek kostüm parçacığı ise normal hayatta insanların zorlandığı ve onları zora sokan, covid 19 yalanı ile ilgilisi olmayan, fakat bazı sağlıkla ilgili durumlarda kısa süreli kullanılması gerekebilecek maskeler galiba?!.. Covid 19 ile ilgili olarak maske maskaralığı; korurdu-korumazdı atıp-tutmaları arasında sorgulayıcı zihniyetten uzak yığınlara ve sorguladığı halde gücü yetmeyenlere sinsice dayatmayla kabullendirildi. Bilgi ve sorgulamadan uzak olanlar eğer “evde tıkın-l” şartlandırmasından kurtularak maske, eldiven, siperlikle dışarı çıkabilirlerse maskeli yüzlerle korku içinde birbirine bakıp psikolojileri daha da bozulmaktadır. Obsesif kompulsif kişilik bozukluklarına ait vakaların çeşitli versiyonlarını hemencecik görebilmek mümkündür. Özellikle temizlik hastalığı denilen versiyonunu çokça görebilirsiniz. Eskilerin eskimeyen terminolojik ifadesiyle vesvese dedikleri, bu tip kişilik bozukluklarına tutulanların, bu şekilde yaşayabilmeleri bir işkence halini almış durumdadır. Solunum yolu ile buluşmasına çok ihtimal verilmeyen virüslerin genel özelliklerinden biri olan canlı sayılmamaları hakikatini tespit etmiş ilim dünyasının gözleri önünde; konuşmalarında virüsün ölmekliliğinden bahseden zavallı akademisyenciklere hiçbir şey demeye gerek yok... İlmin, sahtekar ve akademisyen müsveddelerinin tasallutunda olmaklılığı insan olanları üzen bir hal. Dünyada tespit edilmesine dair özel bir kit olmayan covid 19'dan bahsediliyor(!..) 1980’li yıllarda testi bulup geliştiren Kary Banks Mullis, PCR (Polymerase Chain Reaction- Polimeraz Zincir Reaksiyonu) testinin, virüsleri tespit etmede kullanılamayacağını söylemesine rağmen; bugün olmayan covid 19 tespitinde kullanılmaktadır!.. Canlı yayınlarda, kameralar önünde, yalana itibar etmeyen virologlarca; covid 19 bulaştığı iddia edilen kişilerden yaşayanlar ve/veya ölenlerden numuneler alınarak elektron mikroskobunda incelensin! Ne görülebilecek?!.. Bütün dünyanın, elektron mikroskoplarına monte edilmiş kameralar vasıtasıyla covid 19 ile tanışamamasından hiç kimse üzüntü duymayacaktır herhalde?!.. Dünyada, çeşitli hastalıklardan ölenlere ait istatistik tablolarını incelediğinizde; covid 19 yalanından öncesinde solunum yetmezliği, kalp krizi, gribal enfeksiyon ve benzeri kronik hastalıklardan ölenlerin oranlarındaki azalmanın şimdi, yalan olan covid 19 hanesine yazılmış olduğunu görebilirsiniz. “Salgından öldü” şeklindeki uyduruk ölüm raporcuklarıyla istatistik ilminin haysiyeti de kirletilmeye çalışılmaktadır. Bu düzenbazlık ise; tâçtar, taçlandırdıkları, sağlık ve medya başta olmak üzere diğer âvaneleriyle icra edilmektedir.0 Geçmişte taun(salgın=pandemi) olmuştur. Sözde covid 19, hızla bulaşan-yayılan bir virüs olsaydı; sözde çıkış yeri olan Çin ve tüm dünyadaki uçak seyahatleri vesilesiyle dünya nüfusunun şimdiye kadar tahminen 1/4 ile 1/3 oranında ölmüş olması gerekirdi. Covid 19 yalanının, coranavirüs olarak telaffuzuyla da farklı bir hedef saptırma metodu uygulanmaktadır. İlmî çalışma yapılarak bazı hastalıklara çare olabilecek ve binlerce, tespit edilmemiş daha çok ferdi bulunan koskoca bir virüs ailesi; ilmî nazarlardan düşürülmeye çalışılmaktadır. Fizik, psikoloji ve sosyoloji biliminin haysiyetine uygun olarak, “fiziki mesafe” denilmesi gerekli olan uyduruk korunma yöntemciği; kasten ‘sosyal mesafe’(!) olarak ifade edilmektedir. İnsanların sosyal olarak birbirinden uzaklaşarak; psikososyolojik ve sosyopsikolojik olarak bencillik(ego) derekesinde homojenleştiği, egosantrizmin zirve yaptığı, birbirlerine karşı sevgisinin çok zayıfladığı bu zaman dilimindeyiz. Pandemiyle beraber kasden uydurulmuş ‘sosyal mesafe'(!) safsatasıyla; toplumlar, fertler, aile fertleri dahi birbirinden uzaklaştırılarak, (bağışlayın ama) hayvandan da daha aşağı derekeye düşürülmeye çalışılmaktadır. Covid 19 yalanıyla tüm ilim dallarının kirletilmeye çalışıldığı söylenebilir. Tâçtar ve âvânesi olan küresel iblis şebekesi “İnsan bilmediğine düşmandır!” genellemesini sinsice kullanarak insanlığa kastetmektedir. Covid 19 yalanı aşikar olduğunda dahi, bilmediğine düşman olma noktasında daha hassas olan eğitim-öğretim alamamasına rağmen kısmen ilme ve ilim insanına saygılı insan ve toplumlar; saygısızlık ortamına itilmiş olacaktır. Covid 19 yalanına ait sözde tedbir kuralları, konu hakkında bilgisi olan-olmayan herkese dayatılarak; insanların özgürlükleri ile sağlığı yani canı arasında seçim yapması istenmektedir. İnsan ve toplumların sağlığımız(canımız) tercihini yapmasıyla her ikisini de kaybedecekleri genel bir kuraldır. Farklı ilim dallarında yetişmiş, art niyetten uzak vicdanlı fertlerin; civanmertçe, dili bağlı konumlarını terk ederek ve topyekûn sedasına ihtiyaç vardır. Yoksa, taçlandırılmış ceberrutlar; sözde covid 19 pandemisine önlem alma ve tebaanın(yönetilenlerin) sağlık-canını düşündükleri bahanesiyle, kolluk güçlerini zalimce kullanma ve cezalandırma yoluyla toplumlarıları ölümcül bir aşı veya ciplemeye doğru sürüklemektedir. Neüdüğü malum, dünyanın en büyük yazılım şirketinin başında bulunan kişinin, bu konuyla ilgili yıllar önce ve yakın zamanda ki ifadeleri; aşılama veya ciplemeden başka bir anlama mı geliyor acaba? İlmin somut metotlarıyla açıklamadan, virüsle ilgili 2. ve 3. dalgasını kuru bir inanç gibi ifade etmek; kalpazan akademisyenliktir. Eğitim-öğretim alamamış yada eksik eğitim-öğretim almış insanları korkutacak mesnetsiz yorumlar maskaralıktır. 'Kral urbasız' hikayesinin dalaverecileri '2. Dalgası' dalgasıyla(!) insanları daha da korkutup, çaresizlik psikolojisine itmek istemektedir. '3. Dalgası' dalgasıyla(!) ise, çaresizce acizlenenlerden haz etmediklerini şifa verme bahanesiyle ölümcül bir aşıyla ortadan kaldırıp; kendilerine lazım olan köleleri de elektronik cip ile takibe alarak, dünya hakimiyetlerini fiilen ilan etmek isteyeceklerdir? Covid 19’u kim/kimler, ne zaman, nerede tespit etmiştir? Bu tespite binaen hangi akademisyenler ilmî araştırma yapmış, hangi makaleler yazılmıştır? Bu araştırma ve makaleler ilmî kurullardan geçerek, bahis mevzu virüsün yapısı özellikleri; akademik ve ilmî kabul görmüş müdür? Virüslere ait taksonomi içine ne zaman ve kimlerin kararıyla yerleştirilmiştir? Bu virüsün bulaşma yolunun solunum yolu olduğu, havadan bulaştığı(!), çok ölümcül(!) olduğu, çok sık mutasyona uğraması(!) ve mutasyon aşamalarına ait değişiklikleri(!) pandemik sınıf içerisine girdiği(!) hangi kurallara göre nasıl tespit edilmiştir? Bu tespit işlemlerinde elektron mikroskobunun da muhakkak kullanılması gereklidir. Bu tespitin yinelenebilmesi covid 19’un varlığını ispatlayabilir. (Hoş olmayacak bir söz söylemek değil amaç, ama gelecek cümle hüsnü zannınıza havale edildi.) İzah edilen şekliyle Covid 19 elektron mikroskobunda gösterilebilirse; bu yazıyı yazan şerefs..... gösterilemiyorsa ... !.. Bu konuda hakikati yiğitçe söyleyen Alman doktor Claus Köhnlein beyefendiyi canı gönülden tebrik ediyorum. Aynı benzer ifadeleri dile getiren Canan Karatay hocamızın da ellerinden öperim. Bu ve her konuda hakikati haykırarak dili bağlı olma derekesinden kurtulup, insaniyetin en yüksek makamını izhar edebilme gayretinde olan her kardeşime de binler binler kere ruhum olsa; hepsi feda olsun. Saygı, sevgi ve hürmetle.

Keşke o VTR "nin kim tarafından hazırlandığını da söyleyebilseydiniz !!!