#ÎkâzcıUyarıcıHatırlatıcı \\ °°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°° Bu Adamın Biyografisi #YazılmalıYapılmalıDır.. Bu Adam Gerçek Anlamda Bir Değerdir.. #DeğerlidirDeğerliydi=DEĞERLİYMİŞ🏳 °°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Sonunda buldum biz bu kasetteki masalla büyüdük

Alladh gani gani rahmet etsin, romanlari ile manevi olarak cocuklugumdaki ideal arkadasimdi. Ruhu şad mekani cennet olsun.

Kıymetli hocam, güzel sunum için teşekkürler!

Ocukken kemalettin tugcunun bütün kitaplarını okudum günde bir kitap bitriddim okul kitaplivindan ovretmen bana kitap kurdu derdi kitap okumaya başladığımda baska akemlere dalardhim çok guzeldi

Çocukluğumda bütün kitaplarını okumuştum çok acıklı çok sürükleyici yazardı bayılırdım onun kitaplarını okumaya Bana da kitap okumayı o sevdirmişti Nur içinde yat

Hiç okula gitmeyen biri bu kadar güzel yazabilir mi Hem şiir Hem kitap yazmış kendisini alkışlamak gerekir Nur içinde yatsın rahmetli

Sokak çocugu adlı eseri tam filmlik mafya ve aşk filmleri bitince eli ayagı düzgün bir yapımcı belki bu eseri beyaz perdeye taşır

Bilmek ve öğrenmek bir. ,,📖İnsanın silahıdır,kendini yetiştirdiği yerin insanı, yetiştiği bahçenin çiceğidir, Kemalettin Tuğcu✔️🙏💐🤲

İlk masal kaç dakika acilllll

😍😍😍

❤❤❤

Çocukluğumun masum görünen en cani katili ''Kemalettin Tuğcu'' şu an bir çoğunuz linç için hazır halde kılıçlarınızı bilenmiş olarak bu yazıyı okuyacaksınız . On yaşında bir çocuğun anne ve babasını kaybetmiş , okumak için yerde bulduğu gazete parçasını bile dört elle sarılan . Sene seksen sonbaharı ayazlı bir ankara sabahında ceplerini karıştırıp çıraklık yaptığı sitelere gitmek için dolmuş parasını o gazete büfesinde tozlanmış camın , pas tutmuş çerçeveden tanıştım. O iğrenç eksikliğinin verdiği acılarla yazdı ben üç kuruş çırak haftalıklarımla aldım , bir allahın kulu deme di çocuk bu adamı okuma diye . O yazdı ben kazıdım benliğime , mutlu olunmuyor kolay olmuyor diye ... O kendi özürünün hınçını alırken ben küçük yüreğime ezilip kalmanın acının yaftasının kapıştırdım kendime ..... İşin özü çocuk vakfı denilen ahmaklar çocukları bu embesil kişiliğin kitaplarına bulaştırmayın . Devamı gelecek içimde olan kitapları ile içime akıttığı zehirlerin renği....

bu şahsiyeti izlemeye gelenlerin sayısına bak yazık

Allah rahmet eylesin.

Hamsi

yaa yıllardır bunu arıyordum çok şükür buldum.... benim kasetten dinlediğim bazı kısımlar burada değişik anlatılıyor yeniden mi seslendirilmiş acaba.? Dev anası kim uyudu kim uyanık diye seslenince keloğlan beeen diyordu, dev anasına dereyi geçmek için kırk yumurtayı ayağının altına koy öyle geç dedi geçemeyince tekrar sordu boynuna taş bağla diyordu.

Allah rahmet eylesin

çok güzel abi abonen az ama paylaştıklarınız çok güzel

Çocukluğumda dinlediğim kaset

33:33 "Bu üçünde; felsefede, matematikte ve satrançta duyguya hiç yer yoktur. Hiç yer yoktur. Duygusallaştıramazsınız."

çok yazık

Cocuklugum harika bir yazar

İlk okudugum kitaplar,kemalettin tugcu,rabbim ona rahmet eylesin,bana okumayi sevdirdi,hatta yazmayi ,mekani cennet olsun,amin

Bu bey okan bayülgenin bir programında meslek lisesine giden çocuklar için vasat zekalı tabirini kullanmıştı. Pek ciddiye alınacak bir adam değil.

EVETTT; arayan bulurmuş... İlk iki çocuk....la birlikte belki 20/30 kez dinlemiştik.... Şimdi torunlara dinleteceğim.

bu çocukların hangi okulun öğrencisi olduğunu öğrenebilir miyim?

O kadar güzel ve faydalı bir yayın olmuş ki tekrar tekrar dinliyorum. Her cümle ders niteliğinde . Teşekkür ederiz emek verenlere ve Mustafa Ruhi hocama 🌷

Çok duygulandım rahmetle anıyorum onu çok seviyorum🙏çok çok çok değerli yazarımız🙏

Çok teşekkür ederim. Çocukken kasetten dinlerdim bu masalları. Kaset babaannemlerdeydi. Çöpe atmışlar bütün kasetleri. Nostalji oldu benim için.

Müzik kimin çok güzel

Birçok konuda öncülük yapan ÇOCUK VAKFI'nı doğal olarak başta Mustafa Ruhi Şirin olmak üzere emeği geçen herkese tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Çok şükür buldum

Anayasadan önce çocuk yasa.

Muhteşem olmuş, emeğinize sağlık..

Muhteşem olmuş, emeğinize sağlık..

ALLAH rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah 🤲

Gerçekten çok faydalı bir konu. Teşekkürler.

Ses kaliyesi 00000

Çok iyi ya

Biri bana Kemalettin Tuğcu'nun tüm çocuk ve yetişkin eserlerini acilen hediye etmeli;)

Çocukken sabah akşam sar başa dön başa kaseti çevirip çevirip bunu dinlerdim sonunda buldum sanırım herkes bu sebepten burda :)

Selamlar bu kanalın daha çok ilgi görmesini beklerim.Bence vakfın ana okulları proejesi olmalı ve yurt çapında yayılmalıdır.

okumazsamolmaz.blogspot.com/2020/08/kederin-yazar-kemalettin-tugcu.html

Dur Ali Dur “Harf devrimi yapıldı, bir gecede cahilleştirildik” falan deniyor ya… Erkeklerin sadece yüzde yedisi, kadınların sadece binde dördü okuma yazma biliyordu. Okur-yazar erkeklerin çoğunluğu, subay veya gayrimüslimdi. Okul yaşı gelen her dört çocuktan üçü okula gitmiyordu. Toplam, 4894 ilkokul, sadece 72 ortaokul, sadece 23 lise vardı. 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu. Türkiye’nin tüm liselerinde sadece 230 kız öğrenci kayıtlıydı. Öğretmenlerin üçte birinin, öğretmenlik eğitimi yoktu. Tek üniversite vardı, darülfünun, medreseden halliceydi. Ülke bilim’den çoook uzaktı. 600 sene boyunca Türkçe’nin ırzına geçilmiş, Osmanlıca denilmişti. Arapça, Farsça, Fransızca, İtalyanca kelimeler, Levanten terimler dilimizi istila etmişti. Karşılıklı sesli-sessiz harfleri olmayan Arapça’yla Türkçe yazmaya çalışıyorlardı. İbrahim Müteferrika’dan itibaren 150 sene boyunca basılan kitap sayısı kaçtı biliyor musunuz? Sadece 417’ydi. Bunların da çoğu gayrimüslimlerin matbaasından çıkmıştı. Ki zaten, Müteteferrika da Macar’dı. Bu topraklara kitap gelene kadar, Avrupa’da 2.5 milyon farklı kitap basılmış, beş milyar adet satılmıştı. Voltaire, bir kitabında şu ağır tespiti yapmıştı: “İstanbul’da bir yılda yazılanlar, Paris’te bir günde yazılanlardan azdır!” Ve neymiş efendim, mezar taşı okuyacakmış… Sen önce iki tane düzgün kitap oku da, dünyadan haberin olsun biraz! Kimisi alaturka Saat’i kullanıyor, güneşin battığı anı 12.00 kabul ediyordu, kimisi zevali Saat’i kullanıyor, güneşin en tepede olduğu anı 12.00 kabul ediyordu. Kimisi güneş batarken grubi Saat’i esas alıyordu, kimisi güneşin tamamen battığı ezani Saat’i esas alıyordu. “Saat kaç birader?” diye sorduğunda, her kafadan bi ses çıkıyordu. Kimisi hicri takvim kullanıyordu, kimisi Rumi takvim kullanıyordu. Kimisinin Şubat’ı kimisinin Aralık’ına denk geliyordu. Herkes aynı zaman dilimindeydi ama, farklı aylarda yaşıyordu! Dirhem, okka, çeki vardı. Arşın, kulaç, fersah vardı. Ne ağırlığımız dünyaya ayak uydurabiliyordu, ne uzunluğumuz… Ölçülerimiz Ortaçağ’dı. Tiyatro yok, müzik yok, resim yok, heykel yok, spor yoktu. Arkeolojik eserler, öyle gizli saklı değil, padişahların hediyesi olarak, trenlerle çalınmıştı. 60 eczacı vardı, sadece 8’i Türk’tü. Diş hekimi, sıfırdı. Dört hemşire vardı. 40 bin köy, sadece 136 ebe vardı. Ortalama ömür 40’tı.

Neyse ki dijital ortamlar sayesinde bu şekilde kayıt altına alınıyor gerçekten çok daha geniş kitlelere hitap etmesi gerekirken su toblo bakın içler acısı

Zeka kongresine 30 kişi gelmiş ...açık seçik şarkıcı gelse salon taşar izdiham olurdu...

Kemalettin Tuğcu canımın içidir benim. Vazgeçilmezimdir. Tüm kitaplarını bir nefeste okuduğum kahramanımdır. Sevgi,saygı ve özlemle anıyorum kendisini.

Seni özlem ve saygı ile anıyorum çocukluk kahramanım.

ruhu şad olsun bizdeki yeri ayrıdır