Alın sıze tarih tekerrür etmez derlerdi vallahi biz aldandık işte tarih tekerrür etti tekrar hariciler çıktı kuran ile hukmetmeyen herkes kafir dediler senaryo aynı toplum fatihayi bilmiyor birde utanmadan bu topluma kafir diyorsunuz inaninki sizin ile ehli sünnetin arasında dağlar kadar Tevhid inancı var onlar Allah'a yaklastirmak için fetva veriyorlar siz ise insanları korkutarak cehenneme surukluyorsunuz Allahım bu zümre Muaviye ile hz Ali hakkında hakem olayında Hz Ali için sen Allahın ayetiyle hukmetmiyorsun kendi görüşlerini Allahın ayetlerinin önüne koydun diyerek Hz Ali ye utanmadan kafir diyen bu mahlukun davası aynı dava sanki yeryüzünde Allah'a tek halis kullar bu harici topluluğudur vallahi sozlerinizin zahiri doğru gibi görünen ama hakikatten uzak sözlerden ibaret bir davanız var Rabbım sizin şerrinizde ümmeti Muhammedi muhafaza etsin sizin içinizde saf olanları ehli sünnet fikrine döndürsün bozuk fikirli olanlarida helak eylesin ki ümmeti Muhammed bu ahirzamanda uçurumun kenarında bu yaklaşımla ıslam anlatılmaz yumuşak ve selamet ve sabır ile davet yapılır Allah'm sen ümmeti Muhammedi selamet içinde kıl herturlu sapık kavmin sapkinligindan koru bizi dosdogru hidayet yoluna ulaşır

Akletmezler

Yahu birbirinizle uğraşacağınıza birlik olsanız da tek yumruk olup zulme karşı tek yürek tek bilek olsanıza. Birbirinizi küfürle suçlayacağınıza kalplere ışık olsanıza. O kadar ümmetin içinde 1 fırka doğru oda kuran ve sünnet yolunda gidenler. Birbirinizi bu iki yola davet etsenize.

Cariye ve kölelik hukuku ile ilgili video yapar mısınız

*"Cezâkellâhu hayran kesira hocam..*

Malesef öyle hocam RABBİM ilminizi arttırsın Allahumme amin

Bunlar ln montaclı ln öyle demedi 😡😡😡😡😡

Cariyeleride satabiliyorsun. Empati kurmak gerekiyor.

Murat hocam yanınıza talebe olarak gelmek çok istiyorum ama malum durumumuz çok iyi değil bu yüzden çalışıyorum Allah nasip ederse bir gün yaşım kaç olursa olsun gelmek istiyorum inşALLAH gelecem

Sizi görene kadar şirkimin farkında değildim 2 yıldır tevhidi öğreniyorum

Bazı kişiler şia deyince günümüzdeki tüm şia anlamış. Şia kaç fırka biliyor musunuz? Şia’nın tekfir edilenleri nusayriye var onlarda şiadan bir kol,bunlar ali ilahtır derler bunlar kafirdir ama zeydiyye var şia fırkası Ebu bekir Ömere sövmezler. Şiadan imamiyye var isnaaşeriyye olması lazım o var rafizi kafirler var şia dedin mi tek bir fırka değil yani.

Konu bence çok daha derin; Kur'an'da bir ayet olarak "La ilahe illallah Muhammeden Resulullah" geçmeyebilir. Müslümanlar düşündüklerini bu şekilde ifade etmeyi tercih etmişler. Müslümanların ne düşündüklerini ne ifade etmek istediklerini anlamak lazım, peşinen bu ifadelerin Allah'a şirk koşmak olarak değerlendirmek, müthiş bir şekilde, kışkırtıcı ve peşin hükümlü bir yaklaşım olur, hiç doğru değildir. Müslümanlar ne düşündüler, neyi ifade etmek istediler bu önemli: Çok basit; İmanın oluşması, ortaya çıkması 1- Allah'ın varlığının delilleri 2- Nübüvvetin delilleriyle mümkün olabilir, tahkim edilir ve tahkiki bir iman ortaya çıkar. Bu imanın ikrarıdır kelimeyi tevhid. Bunu anlamıyorsanız veya yanlış anlıyorsanız o sizin probleminizdir. Yani, siz Allah'ın var olduğunu ve bir olduğunu dile getireceksiniz ve bunu size öğreten kişinin Allah'ın kulu ve resulu olduğunu söyleyeceksiniz. İşte bu şekilde yukarıda verdiğim iki temel iman şartı yerine getirilmiş olur. Bu şahitlik ister, yani çok ağır gelecek fakat söylemek zorundayım, bilimsel bir yaklaşım ister. Yani, şahitlik, Gözlem, ölçüm ve deneyim gerektirir. Şahit, tanık olayı bizzat görmüş olan kişiye denir. Kur'an'ın ve oradan kaynaklı Kelam okullarının bize öğrettiği yaklaşım budur. Ve şehadet kelimesi bu şekilde oluşmuştur. Kişiden şahitlik etmesi beklenir. Şahit olan kişi delil üzerine şahitlik edebilir, delili olmayanın şahitliği olmaz. Konunun tamamlanması için yukarıda yazdığım gibi, iki maddeye şahitlik ederiz. 1- Allah'ın varlığına ve birliğine 2- Hz. Muhammed as. 'ın onun kulu ve elçisi olduğuna (bu aynı zamanda Kur'an'ın insan sözü olmadığına, yani Allah kelamı olduğuna şahitlik demektir) Bu şahitlikler için delil şarttır ve bu delillerin bilimsel nitelikte olması Kur'an talebidir. Elhamdülillah bu delillere sahibiz. Dolayısıyla bu şahitliğimizi dile getirmeniz şirk olarak gösterilmesi komik derecede saçma bir olaydır, dikkate alınacak bir tarafı yoktur. Basit bir yanlışlama metodu: Bir Yahudi de "La İlahe İllallah" demektedir. Fakat Muhammeden Resulullah dememekte, inkar etmektedir. Yani Yahudi Nübüvveti inkar etmektedir. Şimdi bunu makbul görmek komik bir durumdur. Edip Yüksel'in bu çıkışları, kendi tutarsızlığını, mantıksızlığını çok açık göstermektedir. Boşuna zaman kaybıdır. Daha işe yarayan işler ile zamanınızı değerlendiriniz.

Hadis-i Şerif: Kim bir mümin kardeşine kafir derse küfür ikisinden birine döner." Herkes kendine baksın. Herkese kendi nefsi yeter.

DERSİN ÖZETİ Tevhidin Fayda Verebilmesi İçin Üç Şey Yerine Getirilmelidir 1- Sadece Allah'a ibadet etmek. 2- Allah'tan gayrısına ibadeti terketmek. 3- Allah'tan gayrısına ibadet edenleri tekfir etmek ve onlardan uzaklaşmak. + Tevhid ve akaidle ilgili kitaplar oku( kendime tavsiye: yapamıyorsan dersler dinle). Yaptığımız Amellerin Karşılığını Dünya ve Ahirette Ecir/ Mükafat Olarak Alabilmemiz İçin 1- Emirleri ve ibadetleri, Allah'ın istediği şartlara göre yapmak gerekir. 2- Bu emirleri ve ibadetleri bozan hallerden uzak durmak gerekir. Örn: Oruç->Allah emretti->Bize karşılığını Allah (c.c) verecek. Şartlar: Orucun şartlarına uymak. Uyulmadığında->ecir alamazsın. Şartlara uysan bile bozacak bir şey yaparsan->ecir alamazsın. +Allah bizi tevhid için yaratmıştır. + İbadetlerin en büyüğü tevhiddir. Aynı şekilde; "La ilahe illallah'ın şartları vardır. Nasıl ki şartlarını yerine getirmeksizin namaz makbul değilse, nasıl ki şartlarını yerine getirmeksizin oruç makbul değilse, nasıl ki şartlarını yerine getirmeksizin cihad makbul değilse; şartlarını yerine getirmeksizin "la ilahe illallah" makbul değildir. Hükmi İslam * Bir insanın üzerinde tevhidi görmektir. Kalbi olarak değil, zahir olarak. Biz bu kimseye müslüman deriz. * Hükmi İslam için tevhidin sadece bazı şartları yeterlidir. * Hükmi İslam her zaman Hakiki İslam'ı gerekli kılmaz. Hakiki İslam * Allah'ın kıyamet gününde sana "İslam" demesi. * Hakiki İslam için kişinin, la ilahe illallah'ın tüm şartlarını yerine getirmesi lazımdır.

❤❤Abi çok güzel olmuş ellerine sağlık Allah razı olsun ❤❤

DERSİN ÖZETİ +Müşriklerden beri olunmaksızın " müslim " olunmaz. Yani, kişi müşrikleri terketmedikçe ona "müslim" denmez. + Allah; şirkten beri olmakla, müşriklerden beri olmayı birbirinden ayırmamıştır. Bir Sünnet: İhlas suresini peygamberimiz sabah namazında okurmuş. + Müşrikleri terketmek dinin aslıdır.

DERSİN ÖZETİ Kişinin Müslim Olabilmesi İçin Üç Şart Gerekir 1- Kişinin sadece Allah'a ibadet etmesi. 2- Şirkin ne olduğunu bilmesi. 3- Müşrikleri terketmesi, onları tekfir etmesi, onlardan uzaklaşması. * Bu üç şart bir arada değilse kişiye müslim denmez. * Bu üç noktada kendini test et. Delili: Tevbe 5 ( şirki terketmeksizin müslüman olunmayacağının delili) +Şirk terkedilmeden " la ilahe illallah" olmaz.

DERSİN ÖZETİ +Şirk= Allah'tan gayrısına ibadet. 1-Ne yaparsak yapalım Allah'ın huzuruna şirkle gidersek Allah bizi affetmeyecektir. (Delil: Nisa 110) +İtikadımızda, amelimizde, sözümüzde şirk var mı; nefsini sık sık kontrol et. 2-Maide 72, En'am 81-82 3-Şirk, bütün amelleri iptal eder. ( Delil: Zümer 65) +Şirk, matematikteki " sıfır " gibidir. Herşeyi yutar gider.

DERSİN ÖZETİ Allah'tan Başkasına İbadet Etmek Ne Demektir? Toplumumuz, Allah'a ibadet kavramını eksik bilir. Mesela "ibadet nedir" diye sorduğumuzda akıllarına namaz, oruç vs.gelir. Bu tanım doğrudur ama eksiktir. 1- Allah'tan başkasına ibadet etmek demek; Allah'a yöneltilmesi gereken fiilleri, Allah'tan başkasına yöneltmek demektir. Örn: Namaz, sadece Allah'a yapılır. Namazı Allah'tan başkasına kılmak/yöneltmek, Allah'tan gayrısına ibadet etiğini gösterir. Hükmetmek, oruç, dua da böyledir. 2- Allah'ın hükümlerine boyun eğmek, itaat etmek Allah'a ibadet etmektir. Başka kaynakların hükümlerine boyun eğmek, itaat etmek ise Allah'tan başkasına ibadettir. 3- Haram ve helal konusunda Allah'ın indirmediği kitaplarla hükmeden yöneticilere itaat etmek, onlara ibadet etmek demektir. ( Tevbe 31, nebevi açıklaması)

DERSİN ÖZETİ Allah'a İbadetin Kabul Olması İçin Şartlar 1- Allah'ın razı olduğu, sevdiği şeyi yapacaksın ve sünnetle ispatlayacaksın. Yani o fiil sünnette de olacak. Sünnette yoksa yapmayacaksın. Selef ve tabiinin yapmadığını "hadis getirdim" deyip yapamazsın. Bunu görürsen " bu kul ibadet ediyor" deriz. 2- İhlas( bir ameli sadece Allah'a yapmak) *Şeytanın saldıracağı ilk kapı ihlastır. Delili/kanıtı olan ayet: İhlaslı kullarım üzerinde hiç bir yetkin yoktur, ayeti. Biz ihlasımızı korursak, Allah'ın izniyle şeytanın saldıracağı kapı bırakmamış oluruz. 3- Sıdk'ul Azime ( ameli bilinçli bir şekilde yapmak, bu ameli Allah'a kabul ettirmeye çalışmak, kalben Allah'a yönelmek. Kalbini, dünyevi tüm meşgalelerden arındırarak Allah'a yönelmek. + İkindi namazından sonra sünnet namazı kılmayı Rasulullah (s.a.v) yasaklamıştır. Ömer (r.a) bunu yapanları dövmeye bile kalkmıştır. !!!Sünnette olmayan bir şeyi yapman demek " Allah bu dini tamamlamadı, Rasul bu dini tamamlamadı; ben tamamlıyorum" demektir.

DERSİN ÖZETİ Uluhiyyet: Kulun, kendi fiillerinde Rabbini birlemesidir. Yani ibadettir. !!!Kur'ani kavramları öğren. Mesela tağut, ibadet vs. - Meallerin arkasında bu kavramları bulabilirsiniz arkadaşlar. Orada tüm kavramlar yazar- Özellikle "ibadet" kavramını bil. +İlah=mabud !!!İbadet kelimesi Allah'a isnad edildiğinde manası farklıdır, kullara ibadet edilmesi söz konusu olduğunda anlamı farklıdır.- Bunu bil yoksa seni buradan vururlar, Allah korusun- +Allah'a ibadetin tarifi ile kullara ibadetin tarifi farklıdır. !!!!İbni Teymiye'nin "ibadet" tarifinin arapçasını öğren ve ezberle (Özetle, İbni Teymiyye'ye göre ibadet: Aleibadat haa kulu ma yuqrib 'iilaa allah, yani "ibadet, Allah'a yaklaştıran herşeydir"). Allah'a İbadetin Tarifi İbadet; Allah'ın sevip razı olduğu, batıni ve zahiri fiillerdir. Ve Allah'ın sevdiğine, Allah'ın razı olduğuna muhalif şeylerinde terketmektir. "Ben Allah'a ibadet ediyorum" demek; Allah'ın sevip razı olduğu şeyleri bedenimle veya kalbimle yapıyorum demektir.

Aynısı ve Benzeri kavramlarını ortaya doğru bir şekilde koyunuz. Yoksa, kendiniz çalar kendiniz oynarsınız, sizleri kimseler ciddiye almaz. Müslüman kardeşim, Videoda anlatılan konu, söylenenler geçmişte doğru idi, fakat günümüzde artık doğru değil, eksik. Kur'an evet, insanın hiç bir zaman erişemeyeceği belagata, fesahata sahiptir. Bu çok açık fark edilmektedir, herkes bunu görmektedir. Tarihte insanlar bu meziyetleriyle övünüyorlardı ve onlara bu konuda meydan okundu. Çok doğrudur. Ve onlar bu meydan okumaya karşılık veremediler. Bugün ve geleceği konuşalım. Bugün ve gelecekte durum çok farklıdır. Öncelikle tarihte neden cevap veremediklerini ciddi olarak masaya yatıralım. Belagat veya Fesahat edebiyat sanatının incelikleri, detaylarıdır. Sanatsal bütün olgular kişisel, yani öznel yargılar ile değerlendirilirler. Öznel olan bu değerlendirme, kişiye aittir. Kişi dış etkenlere bağlı olmadan kendi istediği gibi, içinden geldiği gibi, hissettiği gibi, duygusal olarak yargılara varır. Ve bu yargılardan sorumludur, çünkü yargı, karar tamamen kendine aittir. Bu durumda, hiçbir Müslüman kim ne getirirse getirsin, kim ne yazarsa yazsın, hiçbir zaman getirilen yazının Kur'an benzeri olduğunu söylemeyecektir, söyleyemeyecektir. Hem bu benzerlik %50 oranında mı? %80 oranında mı? %100 oranında mı? olacak Herhalde %100 oranında olunca tam benzer oldu diyeceğiz. Fakat bunu hiç bir Müslüman diyemez, çünkü kendi varlığını inkar etmiş olur, bunu bir Müslümandan bekleyemeyiz. Şimdi ortaya bir çelişki çıkmadı mı? Nasıl yani, Müslüman hem benzeridir diyemeyecek, bunu herkes biliyor ve Müslüman getirin benzerini diyor. Aslında şunu demiş oluyor, siz ne getirirseniz getirin ben benzerdir demeyeceğim ha, bunu bilin, şimdi benzerini getirin bakalım. Siz olsanız benzerini getirmeye yeltenir misiniz? Bu işe kalkışır mısınız. İşte tarihte bu çelişki aşılamadığı için bugüne kadar kimse benzerini getirmeye yeltenmemiştir. Fakat karşı cenahın şunu da gördüğünü söylemem lazım, "biz ne yazarsak yazalım bunlar benzerdir demezler, bu yüzden bu iddia başlamadan kaybedilmiş bir iddiadır hiç bu topa girmeyelim." diye düşünüyorlar. Yani Kur'an iddiasını ciddiye bile almıyorlar. Bunu öncelikle Müslümanların iyice görmesi gerekiyor. Ayrıca şunu da eklemek istiyorum; Müslümanlarında günümüzde bu iddiayı ciddiye aldıklarını göremiyorum. Ciddiye aldıklarını zanneden bazı tipler, yine belagat, fesahat diyerek iddiayı ortaya koymaya çalışıyorlar ve çocukça bir duruma kendilerini düşürüyorlar. Yine kimse tarafından da ciddiye alınmıyorlar. Bazıları ise işin biraz farkında, riskin farkındalar, konuyu hiç dile getirmiyorlar, halı altına süpürmeyi tercih ediyorlar. Peki doğrusu nedir? Ne yapmak gerekiyor. Öncelikle Müslümanların olayı çok ciddi ele almaları, karşı cenaha öznel olmayan, nesnel bir benzerlik ölçüm yöntemi, kriterleri sunması ve karşı tarafı güven altına aldığını göstermesi ve konuyu ciddiye almasını sağlaması gereklidir. Bunun için İlahiyat fakültelerinin, Mühendislik fakültelerinden talepte bulunması, bizim Kutsal kitabımız Kur'an'ı kerim iddiası sebebiyle, bizim getirilen bir yazı ile Kur'an metninin nesnel olarak benzerliğini %100 oranında ölçmek istiyoruz. Bize bir yöntem bulunuz, teknik olarak bu yöntemi ortaya koyunuz demesi gerekiyor. Böyle bir araştırmayı başlatması gerekiyor. Benim iyi sonuçlar aldığım, 7 senelik bir çalışmam var. İlgilenenler detaylara benim web sayfamdan bakabilirler. Selam ve Saygılarımla. Mustafa Kurdoğlu

Müslüman kardeşim, Videoda anlatılan konu, söylenenler geçmişte doğru idi, fakat günümüzde artık doğru değil, eksik. Kur'an evet, insanın hiç bir zaman erişemeyeceği belagata, fesahata sahiptir. Bu çok açık fark edilmektedir, herkes bunu görmektedir. Tarihte insanlar bu meziyetleriyle övünüyorlardı ve onlara bu konuda meydan okundu. Çok doğrudur. Ve onlar bu meydan okumaya karşılık veremediler. Bugün ve geleceği konuşalım. Bugün ve gelecekte durum çok farklıdır. Öncelikle tarihte neden cevap veremediklerini ciddi olarak masaya yatıralım. Belagat veya Fesahat edebiyat sanatının incelikleri, detaylarıdır. Sanatsal bütün olgular kişisel, yani öznel yargılar ile değerlendirilirler. Öznel olan bu değerlendirme, kişiye aittir. Kişi dış etkenlere bağlı olmadan kendi istediği gibi, içinden geldiği gibi, hissettiği gibi, duygusal olarak yargılara varır. Ve bu yargılardan sorumludur, çünkü yargı, karar tamamen kendine aittir. Bu durumda, hiçbir Müslüman kim ne getirirse getirsin, kim ne yazarsa yazsın, hiçbir zaman getirilen yazının Kur'an benzeri olduğunu söylemeyecektir, söyleyemeyecektir. Hem bu benzerlik %50 oranında mı? %80 oranında mı? %100 oranında mı? olacak Herhalde %100 oranında olunca tam benzer oldu diyeceğiz. Fakat bunu hiç bir Müslüman diyemez, çünkü kendi varlığını inkar etmiş olur, bunu bir Müslümandan bekleyemeyiz. Şimdi ortaya bir çelişki çıkmadı mı? Nasıl yani, Müslüman hem benzeridir diyemeyecek, bunu herkes biliyor ve Müslüman getirin benzerini diyor. Aslında şunu demiş oluyor, siz ne getirirseniz getirin ben benzerdir demeyeceğim ha, bunu bilin, şimdi benzerini getirin bakalım. Siz olsanız benzerini getirmeye yeltenir misiniz? Bu işe kalkışır mısınız. İşte tarihte bu çelişki aşılamadığı için bugüne kadar kimse benzerini getirmeye yeltenmemiştir. Fakat karşı cenahın şunu da gördüğünü söylemem lazım, "biz ne yazarsak yazalım bunlar benzerdir demezler, bu yüzden bu iddia başlamadan kaybedilmiş bir iddiadır hiç bu topa girmeyelim." diye düşünüyorlar. Yani Kur'an iddiasını ciddiye bile almıyorlar. Bunu öncelikle Müslümanların iyice görmesi gerekiyor. Ayrıca şunu da eklemek istiyorum; Müslümanlarında günümüzde bu iddiayı ciddiye aldıklarını göremiyorum. Ciddiye aldıklarını zanneden bazı tipler, yine belagat, fesahat diyerek iddiayı ortaya koymaya çalışıyorlar ve çocukça bir duruma kendilerini düşürüyorlar. Yine kimse tarafından da ciddiye alınmıyorlar. Bazıları ise işin biraz farkında, riskin farkındalar, konuyu hiç dile getirmiyorlar, halı altına süpürmeyi tercih ediyorlar. Peki doğrusu nedir? Ne yapmak gerekiyor. Öncelikle Müslümanların olayı çok ciddi ele almaları, karşı cenaha öznel olmayan, nesnel bir benzerlik ölçüm yöntemi, kriterleri sunması ve karşı tarafı güven altına aldığını göstermesi ve konuyu ciddiye almasını sağlaması gereklidir. Bunun için İlahiyat fakültelerinin, Mühendislik fakültelerinden talepte bulunması, bizim Kutsal kitabımız Kur'an'ı kerim iddiası sebebiyle, bizim getirilen bir yazı ile Kur'an metninin nesnel olarak benzerliğini %100 oranında ölçmek istiyoruz. Bize bir yöntem bulunuz, teknik olarak bu yöntemi ortaya koyunuz demesi gerekiyor. Böyle bir araştırmayı başlatması gerekiyor. Benim iyi sonuçlar aldığım, 7 senelik bir çalışmam var. İlgilenenler detaylara benim web sayfamdan bakabilirler. Selam ve Saygılarımla. Mustafa Kurdoğlu

Senin ilmin yetmez cübbeli hocaya diğerlerini karışmam ama cübbeli bu zamanda tek alimdir

Kafilerri twkfir wtmek harici olmus harbimi haddi asan kafirlerin yaptiklarini mazur goren ler de.munafiktir allahualem

Maasallah hocam

Kralsın hocam ellerinizden öpüyorum❤

Okadar dogrudur le

Milleti kandırma git limon sat bir faydan olsun

İlkel insan

Su an oeygambermı yasıyor nasıl uyacan sunnetlerınız hadıslerınız farklı degılmı son peygamber ahırette rabbım kavmım kuranı terkettı mı dıyecek yoksa hadıslerımımı

Allah tek bır ılah olarak anıldıgı zaman kalplerı daralır yanında baska bırı anıldıgında sevınıeler ayetı ne olacak haduscısın muslumcusın bharıcısın hadıslerde anlasamıyonuz hangı hadıste anlascanız belkıde mezhep sahıbısınız hangu mezhepler anlasıyor rum 31 ve 32 yetmıyormu

DERSİN ÖZETİ Soru: İmanımızı arttırmak için Kur'an'a nasıl yöneleceğiz? Cevap: Yaptığımız en büyük hata Kur'an'la tek boyutlu ilişki kurmamızdır. Kur'an sadece okunup ecir kazanılan bir kitap değildir. Bu yaklaşımda amaç; ecir kazanmaktır, imanı arttırmak değildir. - İçinde ne var öğrenmek istiyorsan farklı kaynaklardan meal okuyacaksın. -Kur'an ilmine vakıf olmak için tefsir okuyacaksın. -Arapçanı geliştirmek için okuyabilirsin. -Nefsini tedavi etmek için belli sureleri devamlı okursun. -Kur'an okumak için başka amaçlar da bulunabilir. Peki Ya İmanı Arttırmak İçin Nasıl Okuyacağız? 1- Kur'an, bir bilgi kitabı/ öğreti değildir. Önce bunu bil. Kur'an, hatırlatmadır. 2- Kur'an'a defalarca yöneleceksin. 3- Bize fıtratımızı hatırlatan bir hatırlatıcıdır. 4-İçeriğini -bütün kalbin ve ruhunla- okuman,düşünmen lazım. 5- Okurken kalbini ve zihnini dünyadan arındıracaksın, dünyayı düşünmeyeceksin. 6- Okurken en verimli saatleri seçeceksin. Mesela namazda, sabah-akşam saatlerinde... 7- Kur'an'ı mahreç ve tecvitle okumayı öğren. 9- Olabildiğince yalnız oku. Balkonda olur, bahçede olur. Yani romantize edeceğin ortamlarda oku. *Sadece bir hafta dene, sonucu gör.

DERSİN ÖZETİ +Bir insanın fıtratında rububiyet vardır. Fakat çevresel vesaire faktörler kişiyi fıtratından uzaklaştırabilmektedir. Bu mesafe çok uzaklaşınca kişi müşrik oluyor, bu mesafe uzaklaşınca kişi eğer müslim ise " imanın zayıflaması" adlı olay gerçekleşir. Mesafe yakınlaşınca kişi fıtratına yaklaşır. +İmanımızı daha da arttırmanın iki yolu: Kur'an'ı oku. Sonra da gösterdiği yere git. İmana iman katmanın en kısa yolu tefekkürdür. İşte Kur'an'ın bize gösterdiği yol, tefekkürdür. +Zikir, bildiğimiz bir bilgiyi daha iyi bilelim ve unutmayalım diyedir. +Müslimler; Allah'ın rububiyetini tefekkür eder, akıllarından çıkarmazlar. +Neden imanım zaaflarla dolu, günah işliyorum deme. En son ne zaman alemin yaratılışı hakkında düşündün ki..? +Rabbe yakinen iman etmek için rububiyetin delillerine yöneleceğiz. Ayet: " Onların birçoğu yakinen imanı terkettiler". Allah bizi yarattı, sonra " ne haliniz varsa görün ben sizi yarattım,hadi" demedi; üstüne birde - en temel ihtiyacımız olan- rızık verdi, bir de rasul gönderdi ki doğru yolu bulup cennete girelim...Bizden tüm bunların karşılığı olarak da sadece O'na ibadet etmemizi istedi. Kendime Tavsiyem: Allah bizi mükafatlandırmak istiyor. Öyleyse sadece O'na yönelelim.

DERSİN ÖZETİ +Rububiyet ve uluhiyyetin delili için muhkem ve kevni ayetlere bakılmalı. +Rububiyetimizi arttırmak için muhkem ve kevni ayetlere bakılmalı. +Kur'an'ı Kerim kişide iki şeye sebep olur: ya imana ya da imanın artmasına. Fakat kiminin de küfrünü artırır.

DERSİN ÖZETİ +Allah, Mekkeli müşrikleri kınıyor. Çünkü onlar rububiyet sahibi olmayan şeylere uluhiyyet sunuyordu. İlgili ayetler: Ahkaf 4-5, Zümer 38 ( mutlaka ezberle), Meryem 42, Hac 73( bakılmalı), Ankebut 17.

DERSİN ÖZETİ +Kur'an'ı Kerim, rububiyet ve uluhiyyet arasında çok sıkı bir kurmuştur. Hakeza, hadisler de böyledir. Bunu, değişik üsluplar kullanarak yapmıştır: 1.Üslup:Rububiyeti ispat eder, uluhiyyete davet eder. Delilleri:En'am suresi 95-102, Fatiha suresi, Bakara 21, Maide 51, Yasin 22, Kehf 38. Aynı zamanda la ilahe illallahu vahdehu la şerikeleh...zikri rububiyet ve uluhiyyet ilişkisini açıklayan bir zikirdir.

DERSİN ÖZETİ Rububiyet: Kulun, Rabbini,Rabbinin fiillerinde birlemesi. Allah'ın öldürmesi,yağmur yağdırması vs.bizim asla yapamayacağımız şeylerde Allah'ı birlememiz. Mesela diriltmek de...birçok örnek olabilir. Bunu sadece Allah yapabilir. Uluhiyyet: Kulun, Rabbini, kendi fiilleri ile birlemesi. Örneğin; namaz, oruç, adak, kurban... *Mekkeli müşrikler uluhiyeti kabul ediyor, rububiyeti kabul etmiyor görüşü yanlıştır. Çünkü Mekkeli müşrikler rububiyeti biliyor ama iman etmiyorlardı. Onlar rububiyeti bilmelerine rağmen putlara yöneliyorlardı. !!!Rububiyet, uluhiyet olarak açığa çıkar. Delili: * En'am suresini baştan sona oku. En sonunda Allah " işte sizin Rabbiniz budur. O'ndan başka ilah yoktur" der ve hemen uluhiyete geçer " o zaman O'na ibadet edin" diyerek. +Rububiyet tevhidi asıldır, uluhiyyet tevhidi sonuçtur. Yani; rububiyet asıl, uluhiyyet sonuçtur. !!!Kalpte güçlü bir rububiyet olursa, dışarıya güçlü bir uluhiyyet açığa çıkar. Kalbinde rububiyet güçlü değilse, gece-gündüz Allah'a ibadet edemezsin. Bunun çözümü tefekkürdür. !!!Davetini sadece rububiyet ile sınırlandırıp uluhiyyetle birleştirmiyorsan o davet sahih olmayacaktır.

Sen bırak şimdi diğer hocalarıda bana bi cevap ver ? Bir müslüman garri müslim olan bir devlet içerisinde yaşamı nasıl olmalı ? Müslümanlar Gücü uetmediğinde nasıl yaşamalı ? Sen bunlar karşısında sav yapa bilecek ilme sahipmisin ?

Tamam o zaman reddiye yaptın hadi gitin yiyorsa şeriat devleti kur hadi varsa yüreğin cok bilgili iseniz hadi varmı oyurek sizde iman görelim bakalım hadi hodri meydan atip tutanlara öyle düşünmüyorum

Len bı yürüyün gidin birbirimizin söyledi gi hadisler birbirini tutmuyor Hadis sabıt değlmi Hepinizin bu devletten yol bulmak peşindesiniz

Çok güzel. Almanyada neredesiniz? Katilmak isteriz

Maasallah hocam

Ey bilgi sahibi insan! İnsanların kalp ve düşüncelerini temizlemek üzere rahmet ve merhameti sonsuz Allah tarafından gönderilen âyetlerin, sizinki kadar duygu ve düşünce kirliliğine sebep olduğu başka bir konuşma duymadım. "Gelin Müslüman olun" davetinizin samimi olduğu ön kabulünden hareketle sizi, "müslümanlaştıkça ayrıştık" ön kabulünden hareketle en ortak paydamız olan insanlaşmaya yönelik davet argümanları geliştirmeye davet ediyorum.

Sen Halil Konakcı Hocaya laf söz ediyorsan demek ki Sen din düşmanı Din tüccarı sın Rabb'im size fırsat vermesin Rabb'im seni ve senin gibi din düşmanlarını bildiği gibi yapsın Senmi bana hakkı tebliğ edeçeksin Ya Kahhar ya Kahhar Eüzu billahi mine-ş şeitani rraciym Bismillahirrahmanirrahim Minel cinnetivennas Amin Ya Rabb

Ağzına yüreğine sağlık Allah razı olsun Allah, a emanet olun

Onların deyer anlayışı kadın nerde çalgı orda kalgi hocam ALLAH razı olsun

Elhamdulillah bu imkani verene..

Dönemin halifesi onu İslam'a zarar vermesindiye dimesk zindanına attırdı orada ölmüştür ibniteymiye bu alemin aslı ezelidir demiştir dönemin alımleri ono tekfir etmiştir

Rabbım razı olsun hocam sizden