Desteğiniz için çok teşekkürler.

limon, sirke ölçülü miktarda konursa balığın tadına egemen olmuyor, sadece asit baz etkisini gösteriyor.

Bıçak keskin ise bir parmak kalınlığında dilimlenirken taze balığın etinin dağılmaması lazım, bir tek bel kemiği dışında eti zorlayacak engel yok. Balığı akar suda fazla yıkamayınız tuzu ve lezzetini kaybeder, yumuşar.

Palamut denizin en hızlı giden balıklardan önde geleni, haliyle açık deniz balığı ve atletik yapılı, eti sıkı, diğer dar alanda yetişen çiftlik balıklarından veya kefal, tekir, barbunya, mezgit gibi az hareketli, gevşek etli kıyı balıklarından daha farklı yapıya, dokuya sahip. Balık avına çıkan tekneler derseniz artık daha donanımlı, tutulan balık, hemen strafor kasalara konup, üzeri kırık buzla kaplanarak havayla teması kesilerek kapağı kapatılıyor, teknenin altında ki depoya dizilerek depo balık haline dönmeye değecek kadar miktara ulaşıncaya kadar balık tutmaya devam ediliyor. Bu işlem teknelerin soğuk hava depoları olmadığı yıllarda, tutulan balıklar güvertede balık haline gelene kadar hava lodos ise bu rüzgârı yiyerek eti gevşiyor, balık kendini bırakıyor, sonuç olarak “lodos balığı yenmez” lafını doğruluyordu. Eğer tutulan balık iyi muhafaza edilirse ve temizlendikten sonra keskin bir bıçakla bel kemiği kesilirken eti zedelenmeden dilimlenirse ve eti musluk altında tuzu gidip, lezzeti kaçıncaya kadar yıkamak yerine üç beş dakika suda bekletip kanı çıktıktan sonra küçük bir plastik kap içinde ileri geri hareketle yıkama işlemi gerçekleşirse balığın eti dağılmaz. Ayrıca balığa tatlı su değince kısa süre içinde tüketilmez ise, yıkanmış balık buzdolabı rafında bekletilirse, balıketi yine beyazlaşır ve gevşer, lezzetinde kayıplar başlar. Bu nedenle yıkama işleminde tuzlu su kullanılmalı. Palamut mevsim başında henüz istenilen yani bir parmak kalınlığında dilimlenecek kadar büyüklüğe ulaşamamışsa bu defa dilimlemek yerine, balık dört parçaya fileto şeklinde ayrılıp ızgara, tava, fırında pişirme cihetine gidilmelidir.

Çaydanlığı göstermeniz lazım, ne kadar yanmış, cila ile tamir olur mu bakmadan bir şey söylemek zor.

Haklısınız bence de yüksek ücret sayılır fakat işletmenin kira ücreti, çalışanların maaşları artınca karşılığı giriş ücretinden çıkarılıyor olmalı. Ben videoyu yaptığım yıllarda ücret sorun değildi, şimdi daha yüksek ücretle girilen yerleri duyunca denize giremez olduk.

Parliement benim koleksiyona en son bulup aldığım sigaralardan biridir. Antika pazarlarında çeşitli ambalajlarda var ama ilk çıktığı paketi biraz arayarak bulmuştum. Bir tane olmasa hemen size gönderirdim, aklımda olsun yeniden rastlarsan sizin için alırım. Benim yaptığım yedi bölüm videodan sonra paket fiyatları da 250 TL ye çıkmış bundan sonra koleksiyon yapmak da zorlaşıyor. Selamlar sevgiler.

Gerçekten dediğiniz gibi, yörenin havası balıkların lezzeti, sunumu tekrar tekrar gelmeyi özendiriyor, taze balık yediğinizi anlıyorsunuz. Belki ben video çekimim için ızgara başı röportajın da arkadaşı biraz oyalamış olabilirim ama kılçık yapışmadan etten ayrılıyorsa balık pişmiş demektir.

Çelik tencere kalaylanmaz, kalaylama ancak bakır tencereler için geçerlidir. Çelik tencerede derin çizgiler, darbeler varsa bu çizikler bakteri barındırır ne kadar yıkasanız çizgiler temizlenmez ve kapanmaz. Yeni bir tencere alıp eskisini yıkama kabı olarak kullanabilirsiniz. Yine de emin olmak için yorumlara bakınız, daha önceki sorunları okuyup daha geniş bilgi için yorumda ki telefon numarasına telefon ediniz. Bu dönem çelik tencereler gerçekten çok phalı geçmiş olsun.

Kalaycı Gürsoy Züccaciye Ortabahçe Cad. No 19 Tel:0(212) 258 47 51-Gsm: 0543 771 16 37 - 0535 209 51 82

Tesekkürler

Ben eski eşya pazarlarını uzun süre takip ederek koleks,yonumu tamamlamaya gayret ettim, instgramda eski eşya temalı sayfalardan mesaj yazarak satın aldıklarım da oldu, bazılarını da antika, eski eşya dükkanlarını gezdiğimde bulup aldım, videoları çekip yayınlayınca beş on hediye edenlerle 360 sigaraya ulaştım ama bu işin sonu yok. Hem çok masraflı bir merak hem harcamanız geri dönüş sağlamıyor hem de yıllar sonra bozulmalar başlıyor. Selamlar sevgiler.

Çok haklısınız, insanlar kıyafetlerine çok özenir, güzel giyinirlerdi, moda günümüzde ki kadar hızlı değişmezdi, bir aldığınız takım veya bir balık sırtı , ekose desenli, çift yırtmaç, dört düğme çeket üç dört yıl rahatça kullanılırdı. Şapkanın, kol düğmesinin, kravat iğnesinin, mendilin, fların, deri, kösele ayakkabının, baston şemsiyenin önemi vardı.

Hava alan her şeyin bozulduğu gibi sigara da paket açıldıktan bir hafta sonra bile nemlenerek tadında değişime uğramaya başlıyor, kendine has kokusunda, aromasında kayıplar oluyor. Paketin koleksiyon sigaralarında olduğu gibi 20-30 yıllık bekleme durumunda paket kapalı bile olsa tütün vasfını kaybederek kendi içinde un haline geliyor, bir kaç sigarayı diğer bölümlerde açıp toz haline gelen, ve boşalan sigara ları gösterdiğim oldu. Eski sigaraların içiminde ise sadece kısa süre duman çıkarıyor, tat, zevk vermiyor, hoş olmuyor, sigara niteliği kalmıyor. Bazı eski sigaralarda bakteriler, tütünü yiğerek kurtlanma yapıyor. Eski sigaraların bulunduğu yerde oda kokusunu da olumsuz tkilediğini söyleyebilirim. Paket hatıra olarak saklanacaksa bile sıcak olmayan, nemsiz ortamdan, güneşden uzak muhafaza edilmeli.

Ne mutlu bana, videonun tekrar izlenmesi, bence videonun doğru ve doğal olduğunun kanıtı. Günümüzde bir parçayı bile arka arkaya dinlemek mümkün olmuyor, ayrıca bir çok video ya atlanarak izleniyor ya başı izlenip başkasına geçiliyor. İzleyici çabuk sıkılıp, farklı şeyler arıyor. Bu nedenlerle videoya yorumunuz çok değerli. Bu tema üzerine yedi bölüm çekmiştim. İlginize teşekkürler.

İlginize teşekkür ederim, ara vermeyi ben de hiç istemiyorum fakat malum şartlar, umarım yakında yeni videolarla arayı telafi ederim. Selam ve sevgiler.

İstanbul Dolapdere Caddesi

800 civarında, klasiklerle bini bulur.

Eskiden olduğu gibi kıyılara yaklaşmak sıfır kumsal bulmak imkansız hale geldi, Eminönü, Karaköy, Beşiktaş'ın küçük alanları dışında Ortaköy sahiline kadar denizi göremiyoruz bile. Bahsetmiş olduğunuz tepe videoyu çektiğim dönemde karavan alanı olarak kullanılıyordu, etrafta bazı barakalar olsa da toprağa atılmış temel yoktu. Son durumuna bakmak lazım.

Galatasaraydaydı fakat faaliyetine Ocak ayında son vermek zorunda kaldı. Malum artan kira fiyatları. 2. videoda "Beyoğluna Veda" başlığı ile yayınlamıştım.

Zaten eski sigaralar videolarında amaç anılara yolculuk, unutulanları hatırlamak.İlginize teşekkürler.

Herlesin birbirine destek olup, karşılıksız bütünleştiği ve bu kenetlenmenin gazetenin kalitesine yansıdığı çok güzel yıllardı, herkez ve ben özlemle anıyoruz. Yıllar sonra böyle bir yorum almak beni de açıkcası gururlandırdı. Sağol varol.