O sizin tatlılığınızdır 🌹

Ben aslında soru-cevap şeklinde gibi olmasını sevdim. Belki dinlediğim için o formatta olması daha keyifli olmuştur benim için. İşte ben de anlatılanla anlaşamadım. Yazarın ideallerini aktarmak için yoğurup şekil verdiği bir seramik gibiydi. Eşekli kütüphanecinin hikayesi çok fazla araçsallaştırılmış gibime geldi. Bu da hikayeye yazık etmiş. Ayrıca teşekkürler! 🌷🐚

@@nagihankandemir9415 takdiriniz için teşekkür ediyorum Nagihan Hanım 🫶🏼 size de keyifli okumalar olsun ☺️☺️

Öyleyse ne mutlu bana 💕💗

Bu videoyu birkaç ay önce editlemeye başlamıştım ama sizin son mesajınız da ittirici güç oldu bana. Ama devamı gelir mi bilemiyorum 😋 belki on dakika civarında daha kısa vloglar yapmayı denemeliyim kendi akıl sağlığım için 😅

@ olduğu gibi güzel bence. Böyle arada video görmek günümü güzelleştiriyor ❤️

Gözünüz korktuğu içinse (benim öyleydi, zor bir dil bekliyordum) hiç korkmayın derim. Güzel güzel okutuyor kendini 😇

Benimki Everest idi galiba. Ben de memnundum okurken. Kalın bir kitap olmasına rağmen hafif de. Üçlemenin dörtlemeye evrildiğini bilmiyordum, öğrendiğim iyi oldu. Çok teşekkür ettim 🥰

Ben de ilk kitabı hem çok sevdim hem de okuması düşündüğümün aksine çok akıcıydı. Aralıkta da üçlemeyi tamamlamayı düşünüyorum 🤞🏼

Merhabalar! 💖

Merhabalar Eda! Öncelikle sana sarılmak istedim. Kendini, meramını ifade ediş biçimine baktığımda hiç de düşündüğün gibi bir okur/yazar olmadığını görüyorum. Lütfen kendine haksızlık etme! Bir kere bilimsel kitaplardan bile objektif çıkarımlar yapmak bence mümkün değil (mesela metodolojisini, kullanılan teoriyi, toplanan veriyi, vs. hatalı, eksik, manipülatif bulmak olağandır). Bence hiçbir kitap, hele de kurmacaysa, tek bir hakikat, tek bir bakış açısı dayatmaz. Okumak bir diyalogdur. Kitaptaki bir şey bir anını, bir duyguyu, sana anlatılmış bir olayı falan hatırlatır ve oradan metinle konuşacağın bir kanal açılır. Benim bildiğim, uyguladığım bir teknik yok. Sadece kafamın içinde okuduğum şeyle konuşuyorum. Bir soru çoğunlukla başka soruların da kapısını açıyor zaten. Özellikle kurmaca okurken bu kitap ne anlatıyordan ziyade bana ne yapıyor/ne yaptı sorusuna odaklanıyorum. Şimdi okuduklarımın hakkını vererek okuyamıyorum, hepsini ileride yeniden okumam gerekecek gibi de düşünme. Evet, bazı şeyler yeniden okutuyor kendini ama o konuda da gelecekteki kendine güven: O neyi yeniden ne zaman ne amaçla okuması gerektiğini bilir :) Bir de kendi geçmişimi kurcaladığımda okuduklarımdan çıkardıklarımda güvensiz hissetmemin altında hep egosu şişik, çok şey biliyormuş gibi yapan (çoğunlukla yaşıtım) erkeklerin izini görüyorum. Bunu da sen de böyle hissediyorsan belki diye yazmak, buna izin verme demek istediğim için anlattım. Sanırım benden yaşça küçük birisin, o sebeple ablanmışçasına yazdım ve "sen" diye hitap ettim. Sınırın ihlal edilmiş gibi hissettirdiysem affola! Son bir not: Nasıl okunur/okunmalı gibi teması olan bir kitap ismi gelmiyor aklıma, muhtemelen okumadım - benim derdim daha çok nasıl yazılır sorusuyla :'). Fakat, kabaca bir dünya tarihi bilgisi okuduklarını bir bağlama oturtmak konusunda yardımcı olabilir gibime geldi. Bu konuda da kaynak önerim yok maalesef ama bana lisansın ilk yılında aldığım iki dönemlik modern dünyanın oluşumunu özet niteliğinde öğreten tarih derslerinin faydası olmuştu. Üniversite öğrencisiysen belki senin okulunda da benzer dersler vardır. Çok uzun yazmama rağmen faydalı olabilmiş hissetmiyorum. Başka soruların olursa buraya yazmaktan ya da instagram'dan mesaj atmaktan çekinme lütfen. Çokça sevgiler!

@ tatlı ve samimi cevabın için çok sağ ol. aksine benim için gerçekten rahatlatıcı ve faydalı oldu 💕

Şimdiden iyi okumalar olsun diyelim öyleyse ❣️

Bir Annie Ernaux kitabı kötü olamaz zaten de kendisinin kötüsüydü bence. Bir de gerçekten ham gibi geldi bana. Biraz daha işi varmış gibi hissettim. Yaptığınız da çok mantıklı 😀

Ekin 🥰 ben de bu vesileyle bugünkü videon için sana teşekkür edeyim. Sayende içime iyi hisler doldu. Vlogunu izlerken inş yine buralara da gelir dedim içinden 🙌🏼

@@aslıvekurgular ne güzel olur 💛 Niyetimi evrene gönderdim 777🙊

Ben de öyle yapmaya çalışıyorum Melike Hanım ama işte insan bazen zayıf bir anında yakalanıyor böyle şeylere. Dediğim gibi zaten bir şeyleri sorguladığım bir dönemdi, üstüne bu da denk gelince canım sıkıldı ve hevesim kaçtı doğrusu. Sırf birilerine inat içimden gelmediği halde de burada olmak bana iyi gelmeyecekti. Kendimi önceliklendirdim 😊 bundan sonra görmezden gelme konusunda daha güçlü olabilmek dileğiyle 🙌🏼

Merhabalar, hoş geldiniz 🙂 o anki kampanyalara göre karar veriyorum genellikle. Yayınevlerinin kendi sitelerinden, bkm kitap, kitapyurdu, amazon’dan alıyorum çoğunlukla.

@aslıvekurgular Teşekkür ederim

Rica ederim, keyifli okumalar 🪷

Bu soruyu çok doğru bir zamanda sordunuz 🤓 Vejetaryen’i daha yeni, bu ay okudum ve Han Kang’dan okuduğum ilk şey. Ben kitabın ilk bölümüne bayıldım! İkinci bölümünü sevmedim, üç ise eh işte gibiydi. Ne yapmaya çalıştığını biraz anladığımı sanıyorum. İnsanın karanlık taraflarına bakıyor. Orada gördüğümüz şeyler haliyle hoşumuza gitmiyor, hemen başka yere bakmak istiyoruz. Yazar ısrarla karanlık tarafa bakmaya zorluyor. İnsanın şiddet ve cinsellik eğilimlerini adeta dikizler gibi yazıyor. Kolay bir okuma değil belki ama bence bunların da konuşuluyor olması önemli gibime geliyor.

@ Ahhh kitabı okumuş olmanıza çookk sevindim rahatlıkla düşüncelerimi paylaşabilirim sizinle😊 birinci bölümde eşinin gözünden bakıyoruz ve kadının bu kadar değersizleştirilip aşağılanması beni çok rahatsız etti. Meydana gelen olay ( kadının vejeteryan olması) o kadar büyütülüyor ki anlamsızca biranda babayı şiddet uygularken buluyoruz sonunda da intihar vakası😕 İkinci bölümdeki ilişki ağı mide bulandırıcı ve sonunda yaşanılan cinsel tecrübenin aktarımıyla vücuda çizilen çiçek motiflerini bağdaştıramadım. Üçüncü bölüm; sanırım bir tek o kısmı yerinde ve haklı buldum. İşte orada içimizde sakladığımız psikolojik ve fiziksel şiddetin dışa vurumu bir şekilde gerçekleşecektiğini gördüm( tabi yine benim çıkarımım bu). Sözün özü; ben çok güçlü bir metin okuduğumu asla hissetmedim. Hikaye beni içine almadı hatta yarım bırakmayı bile düşündüm ama bırakmadım tabi 💪 Keşke bu kadar cinsellik olmasa mıydı yani aslında ağır metinler okurum rahatsız etmez beni, insanın karanlık tarafı çok ilgimi çekmiştir her zaman, ama bu metinde gereksiz geldi bana…. Çokk mutlu oldum ayrıca bu metni biriyle konuşmayı çok istemiştim🥰🙏

Ben de kendi düşündüklerimi yazayım (Kasım ayında okuduklarım videomda daha da detaylı bahsediyor olurum): aslında üç bölümde de beden üzerinden ya da belki daha doğrusu beden aracılığıyla bir direnme söz konusu. İlk bölümde bedenine neyi sokup sokmayacağına karar veren karakterimiz üzerinden toplumun bize dayattıklarını okuyoruz. Orada babayı kızdıran kızının et yememesinden de ziyade kendi otoritesine direnişiydi bana kalırsa. İkinci bölüm kiminle sevişip kiminle sevişemeyeceğimize karar veren toplumla bir yüzleşme gibiydi. Ben de bu bölümde biraz rahatsız oldum açıkçası. Arzum haricinde bir şeylere tanıklık ediyormuşum gibi geldi. Üçüncü bölümde de yaşamın insana diretilişi bence güzel anlatılıyordu (sırf ölmesin diye zorla beslemeleri, bedenine ve kararlarına saygı duymamaları gibi). Sadece son bölümdeki parçalı anlatımı yorucu buldum. Hastanedeki şimdi ve geçmişe gidip gelmeler, bir yandan ablanın hatıraları vs. derken biraz dağınık geldi bana. Daha önce dediğim gibi bence ilk bölüm çok güçlü, çok muhteşemdi ama devamı biraz hayal kırıklığı oldu 🥲 ama genel olarak beğendim ben 😇

@@aslıvekurgular Çookkk teşekkür ederim fikirlerinizi paylaştığınız içinnn sizin baktığınız yerden bakınca kitabın ilk bölümü daha güçlü göründü gözüme😇kesinlikle aynı fikirdeyim ama benim için kitabın tamamı hayal kırıklığıydı ….Harikasınız çokkk ufuk açıcı bir konuşma oldu benim için tekrar teşekkürler 🥰☺️

Bence 2. Sınıf bu kitap için çok erken. Şiddet öğeleri de içeriyor. Bana kalsa 12+ olarak satılmalı. Hassas kalpli olmayan ikinci sınıflar bile okumamalı bence 🥲

Muhtemelen sizin dediğiniz gibidir. Öyle olmasa bile insanın kendi duygu gösterme biçimini, sınırını hakikatmişçesine başkasına dayatması, kendisi gibi olmayanı hemen “fake” ilan etmesi tuhaf ve hadsizce geliyor. Çok şükür ki duygularına da onları gösterme biçimlerine de sahip çıkanlar olarak direniyoruz 🌼

Siz de çok tatlısınız 💗 Videoyu editlerken ben de aynı şeyi yapmak istemiştim 😅

@@benvekırmızıbattaniyem hoş geldiniz ❤️ Mehmet Rauf’un Eylül’ü mü bahsettiğiniz?

@ evet o

@eylovs okumamıştım, açıkçası edebi yönden de seveceğimi sanmıyorum ama bir dönem romanı olarak düşündüğümde o yönden okuması keyifli olabilir. Okuma listeme ekliyorum ama ne zaman okurum hiç kestiremiyorum. Teşekkür ettim öneri için 🌼

@@seraysoysal ben bu sene tanıştım ve hayatımda hep olmasına gayret edeceğim diye düşünüyorum 🌸

Gelecekten bildiriyorum; inanılmaz iyi geldi. Sadece umarım bir zaman sonra “şu an çalışabilecekken yazı yazıyorum” anksiyetesi de geçer 😢

@seraysoysal “Şu an yazdığım için günün geri kalanının kaygısını, endişesini bir yandan da halletmiş oluyorum. Yazmaya ayırdığım vakit aslında bana zaman kazandırıyor”a alalım seni lütfen 😏

@@aslıvekurgular az kaldı az :D zaten güne direkt sosyal medya ile başlamanın aşşırı bağımlılık yaratıp screen time ı sonsuz arttırması idi motivasyonum temelde ama bu da dışsal motivasyon olduğu için deneyimi negatif bir pozisyona çekiyor olabilir. neyse bunları yarın sabah defterde halledeyim hahah

@@ecedemran7230 ne güzel söylediniz. Daha sık hatırlamaya çalışacağım bunu 🫂💗

@@seraysoysal hoş buldum Seray!❣️

Evet, çok haklısın. Onları görmezden gelebilme becerisini de kazanabilirim umarım. Görünür olmanın keyfini çıkarmak, getirdiği güzelliklere odaklanmak için o da biraz şart gibi. Bakalım, öğrenmeye çabalayacağım 🌼

Teşekkür ettim Betül! Listeyi hazırladım ama hakkını da verebilirim inşallah 🌷

Faruk Duman’ın atmosfer yaratmaktaki becerisini Köpekler İçin Gece Müziği’nden biliyorum. Sus Barbatus serisi bir miktar korkutuyor ama bakarsınız bir gün gelir ilk sayfasını çeviririm. Teşekkürler tavsiye için 🌨️☃️

Hoş döndüm! 🤍 arada böyle tatsız şeyler de yaşanıyor, hayat da böyle deyip geçmek en güzeli 🙌🏼

İlk kitabı ben de çok severek okumuştum. Tamamladığımda da aynı şeyi düşüneceğimden emin gibiyim 🍃

Aralıkta okuyacağım. Ben de severim umarım 🌨️☃️

Günaydın! 🌞

Hiç de haksız değilsiniz! Bana da Rus ve Kuzey Avrupa edebiyatını çağrıştırıyor daha çok. Ama klasikler dışında güncel Rus edebiyatından kopuğum doğrusu. Size de keyifli okumalar ❤️✨

@@aslıvekurgular benim de aklıma hep klasikler geliyor. Güncel rus edebiyyatı hiç ilgimi çekmedi. Ama Norveç edebiyyatı falan baya ilgimi çekiyor.

@khumarmusaeva Norveç edebiyatı 😍

Kuzeyli Annem’i okumaya başlamadan önce instagram’a story koyup haberdar edeceğim öyleyse 😌 sana da keyifli okumalar 💗

@ çok sevinirim 🥰

💗🪷🙌🏼

Canım Funda 🥰 tarif ettiğin gibi muhtemelen ama işte bazen insan savunmasız yakalanabiliyor. Bundan sonrasında acıyı değil daha çok neşeyi bölüşebilmek dileğiyle 💖

@@aslıvekurgular ne olursa biz buradayız aslıııı :)

Bunu duymak ne güzel 🥰

Ben de online kimliğin arkasına sığınarak yapılmış bir zorbalıktan başka bir şey olmadığını düşünüyorum açıkçası. Desteğiniz için sağ olun 🪷🍃

@ ❤️

Hoş buldum 💗 anlaşıldığını hissetmek ne güzel bir armağan. Üzüntülerimizi değil sevinçlerimizi paylaşacağımız o günlerin de tez zamanda gelmesi dileğiyle ✨

Benim de böyle birtakım kontrol mekanizmalarım var ama yine de bazen ipin ucu kaçıyor. Hele yeni bir kitap çıktıysa ve herkes birden methiyeler dizmeye başladıysa bir Dubai çikolatası etkisi oluyor 🙈 hala Dubai çikolatası yemedim, çikolatada kendimi durdurabiliyorum ama kitaplarda o kadar başarılı değilim 😄 Kötü yorum konusundaki özeleştirin için de bu sefer ben aynı şeyi söyleyeceğim: o kadar güzel ifade etmişsin ki ben kendimi bu şekilde anlatamazdım. Ama du bakalım, çözücez 🙌🏼

Teşekkürler Filiz Hanım 💖🌷✨

Not: Trotro orjinali fransız bir çizgifilm. O yüzden arama yaparken Trotro deutsch diye aratırsanız official almanca kanalı çıkacaktır.

Khumar Hanımcım, merhabalar 🌷çizgi film fikri çok iyiymiş. Dediğiniz çizgi filme bakacağım. Çocukken izlediğim çizgi filmleri bir de Almanca izlemek de güzel olur doğrusu. Teşekkür ettim! Ben de size sıkıca sarılıyorum 🫂💗

Davetiniz için çok teşekkür ediyorum 💖 Baden-Württemberg’de üç yıl yaşadım yaklaşık, Almanya’nın en sevdiğim yeri oldu. Ben şimdilerde NRW eyaletindeyim. Yakınlarda bir seyahat planım yok ama sizin yolunuz düşerse haber verin bir kahve içelim ☕️ Bu Almanya’da yaşadığımız üçüncü şehir, altıncı ev galiba. Kurulan ilişkiler de her yer değiştirmeyle ister istemez sıfırlanıyor. Aslında benimki biraz gönüllü yalnızlık. Son bir buçuk yıldır falan hayatımda yeniliklere, arkadaşlara açacak yer yok. Biraz güç toplamam gerekiyor. KZbin ve instagram üzerinden kurduğum ilişkilerin büyük ölçüde doyurucu olmasının da etkisi vardır. Dediğiniz gibi biraz iyiye, güzele yüzümü dönmeye, insanların çoğunun iyi olduğunu hatırlamaya ihtiyacım var. Artık bunun zamanı geldi 💖

@ Seni anlıyorum.Ben 12 yıldır hep aynı şehirdeyim.Genelde yazın geziyoruz.Çocuk ,iş ,bildiğin üzere hava kışın müsait olmuyor.Ben Freiburga bir saat mesafedeyim.Sen de buralara gelirsen yaz.Senin gibi iyi bir insanı tanımaktan mutluluk duyarım.Kısmet olursa bir gün görüşürüz ❣️ Bu arada çok güzel kitap anlatıyorsun.Bunu tüm içtenliğimle söylüyorum ❣️🥰

@tomposselmovic8931 hazır oralarda yaşarken Freiburg’a gitmemiş olmak en büyük pişmanlıklarımdan. Yolum düşerse haber vereceğim mutlaka! Güzel sözlerin için de içtenlikle teşekkür ederim, motivasyon oluyor bana 🪷

Ne güzel sözler bunlar 🥺 ama dilerim geride kalmıştır 🙌🏼🌷

@aslıvekurgular üzerine beklenmedik yeni sorunlar eklendi malesef ama geçecek umarım

@aysemeralgoker geçecek ✨💖

Desteğiniz için çok sağ olun Mustafa Bey. Yarın kış okuma planım, haftaya da burada yokken okuduğum kitaplardan bahsettiğim bir video gelecek.

Merhaba Meral Hanım ❤️

Seni de öyle! 🐙

Hoş buldum! 🪻🪷🌷🌝

Merhabalar! En başından beri burada olduğunuz için ama en çok da başkalarının üzüntüsüne şifa olabilmek adına gösterdiğiniz emek ve ayırdığınız vakit için teşekkür ederim. Belli ki siz de beni layık gördüğünüz sıfatları taşıyan birisiniz. Ben de kendime kızıyorum doğrusu. Bu kadar güzel yorum içinde neden gidip bir tanesinin her şeyi görünmez kılmasına izin veriyorsun diye sordum kendime kaç kez. Ama nihayetinde ben de bir insanım. Bazen zaten iyi hissetmediğiniz bir anda böyle bir muamele görmek insanı yaralıyor. İyi bir anıma denk gelse herhalde bu kadar takılmazdım. Ama merak etmeyin. O kişi kendisiyle yüzleşmek zorunda kaldı. Durumu anlatan ve kendisini engelleyeceğimi söylediğim son yorumdan sonra bütün yorumlarını sildi. Bildirimdeki kullanıcı adını aratıp bularak engelleyebildim. Eminim bir daha başkasına böyle bir şeyi kolay kolay yapamayacaktır. Tek tesellim de bu. Sağ olun tekrardan ✨