Kanal adı süper =)

Harika video

Ne kadar negatif blr insansın.... HiÇ bir dili ögrenmek kolay değil fakat insanlar bugün Çince bile ögreniyorlar..... Sana ragmen FiNCE öğreneceğim.... Bırak zorlukları iNSANLAR NASIL FiNCE öGRENEBiLİR, BUNU ANLAT !!!!

Neden bütün videoyu, iki dilin benzeşmediği ve ural-altay diye bir dil grubu olmadığı üzerine kurdunuz anlamadım. tezinizin daha gerçekçi bir tabana oturması için Fincenin gerçekte dünyada hangi dil grubuna ait olduğunu gerekçeleri ile söyleseydiz, daha ikna edici olabilirdi.

hocam bahsettiğniz maaş brüt mü net mi ?

kiitos.paljon :)

Ievan äiti se kammarissa Virsiä veisata huijjuutti, Kun tämä poika naapurissa Ämmän tyttöä nuijjuutti. Eikä tätä poikoo ämmät haittaa Sillon ko laskoo laiasta laitaan. Salivili hipput tupput täppyt Äppyt tipput hilijalleen. Hilipati hilipati hilipati hillaa Hilipati hilipati hilipampaa, Jalituli jallaa talituli jallaa Tilitali tilitali tilitantaa Halituli jallaa tilituli tallaa Tilitili tilitili tilitili tallaa, Halituli tilitali jallati jallan Tilitali talitali helevantaa Rimpatirallaa ripirapirallaa Rumpatiruppa ripiranpuu, Jakkarittaa dippari lapalan Tulituli lallan tipirantuu Jatsu tsappari dikkali dallan Tittali tillan titstan dullaa, Dipidapi dallaa ruppati rupiran Kurikan kukka ja kirikan kuu Rätsätsää ja ribidabi dilla Beritstan dillan dillan doo, A baribbattaa baribariiba Dibi dibidibi disten dillan doo Ja barilla stillan deijadoo A daba daba daba daba daba dybjabuu, Baristal dillan stillan duubadäg Dägädägä duu duu deijadoo Siellä oli lystiä soiton jäläkeen Sain minä kerran sytkyyttee. Kottiin ko mäntii ni ämmä se riitelj Ja ieva jo alako nyyhkyytteek. Minä sanon ievalle mitäpä se haittaa Laskemma vielähi laiasta laitaa. Salivili hipput tupput täppyt Äppyt tipput hilijalleen. Muorille sanon jotta tukkee suusi En ruppee sun terveyttäs takkoomaa. Terveenä peäset ku korjoot luusi Ja määt siitä murjuus makkoomaa. Ei tätä poikoo hellyys haittaa Ko akkoja huhkii laiasta laitaan. Salivili hipput tupput täppyt Äppyt tipput hilijalleen. Sen minä sanon jotta purra pittää Ei mua niin voan nielasta. Suat männä ite vaikka lännestä ittään Vaan minä en luovu ievasta, Sillä ei tätä poikoo kainous haittaa Sillon ko tanssii laiasta laitaan. Salivili hipput tupput täppyt Äppyt tipput hilijalleen.

Alex de Souza hem Turkce hem de Fince ogrenmis :D

Dünyada eski tarihlere gitiğiniz zaman fazla ırk olmadığını görürsünüz.Finliler Türk demek yanlış olur ancak sondan eklemeli dile sahip bir halkın mutlaka geçmiş bin yıllarda Türkler ile bir bağı vardır.Bunu Kuzey ve Güney amerikanın asıl sahibi halklarda da görürüz.Ayrıca Batı kaynakları konusunda size gelen eleştiriler genel anlamda bir ölçüde doğrudur.Batı işine gelene bilim der.Örneğin Aymara yerlilerinin konuştuğu dil ile Türkçe deki kelimelerin bağına şans eseri der.

Programınızı büyük bir ilgiyle izledim; ancak, Nefes grubunun kuruluşu ve tarihçesiyle ilgili eksik bilgiler olduğunu fark ettim. Mesajımın amacı, Murat Ermutlu ile Nefes grubu hakkında yapılan söyleşide, Atilla Yılmazkurtdağ'dan, grubun kurucusu ve 1990-2005 yılları arasında yöneticisi olarak hiç bahsedilmemesi üzerine, söyleşiyi yapan ve diğer ilgili kişilere bu konuda bir hatırlatma yapmaktır. Programda bu tür "küçük" detayların atlanmış olması, belki de sadece bir hafıza kaybıdır, kim bilir? Müzik hayatıma 1971 yılında Konya Maarif Kolejin’de orta ikinci sınıfta kurmuş olduğum ”Gelişim 5” grubunda gitar çalarak başladım. O.D.T.Ü. Jeoloji mühendisliğinden mezun olduktan sonra 1984 yılında jeofizik mastırı yapmak üzere Helsinki’ye taşındım. Müzikle olan bağımı hiç koparmadım ve 1985-1990 yılları arasında çeşitli rock gruplarında amatörce gitar çaldım ve vokalist olarak sahne aldım. 1988 yılında Türk müziğine olan özlemim ağır bastı ve Helsinki'de böyle bir grubun olmamasından ötürü kendi grubumu kurmaya karar verdim. Bu kararımda Okay Temiz'in Helsinki'deki konserlerinden aldığım ilham büyüktü. 1988-1990 yılları arasında Türkiye’ye her gidişimde çeşitli Türk müzik enstrümanları (bağlama, kanun, tanbur, ud, sol-klarnet, ney, kaval, bendir, sipsi vb.) getirerek denedim ve sonunda kanun çalmaya karar verdim. Amacım sadece kulaktan dolma birkaç parça çalan bir grup değil, Türk müziğini Finlandiya’da tüm yönleriyle temsil edebilecek bir topluluk oluşturmak ve imkanlarımız dahilinde müziğimizle ilgilenen kişileri aydınlatmaktı. Nitekim bu amaçla 1990 yılında bektasi nefeslerinden esinlenerek Nefes’i ve 1995 yılında Türk Müziğini Sevenler Derneği’ni kurdum. Nefes kurulduğunda Türk müziği hakkında dinlemek haricinde hiçbir bilgisi olmayan tamamen amatör kişilerden oluşan bir halk müziği topluluğuydu ve ben grupta bağlama ve kaval çalıyordum. Henüz tam olarak hangi enstrüman üzerine yoğunlaşmak istediğime karar vermemiştim. Nefes’in kuruluşundan kısa bir süre sonra tasavvufa olan ilgimden dolayı tasavvuf müziğini Nefes’in repertuarına aldım. Nefes’in elemanlarının ilk tepkisi ”are you crazy? This is too difficult!” olmuştu ama ben gruba olan tam güvenimden dolayı bunu başarabileceğimizi söyledim ve nitekim başardık da. Zamanla gruba Okay Temiz ile dinlediğim Pekka Nylund, Arap müziği yapan At Teslim grubunda birlikte çaldığım Kai Olander ve Leif Karlson, klasik batı müziği bestecisi Max Savikangas (o zaman henüz Sibelius Akademisinde öğrenci idi), Christer Hackman ve John Millar gibi profesyonel müzisyenleri aldım. 1990-2005 yılları arasında çalışmalarımızın %90'ını evimde gerçekleştirdik. Bu süreçte sadece müzik yapmakla kalmayıp, birlikte yemek yiyip sohbet ettik. Güzel günlerdi onlar. İnsanların birbirlerine köstek değil destek oldukları günler. 1992 yılında ilk defa Kaustinen festivaline Halk Oyunları Topluluğu (HOT) ile birlikte (bu konuda detaylı bilgi isterseniz HOT’un kurucusu Mustafa Gürler’den alabilirsiniz). Kanun üzerine yoğunlaşmamla birlikte ilgim daha çok klasik Türk müziğine yöneldi. Türkiye'ye yaptığım birçok ziyarette Ferruh Yarkın (İTÜ Devlet konservatuarı öğretmeni), Erol Deran, Ruhi Ayangil, Abdi Coşkun, Derya Türkan, Eray Şenoğlu, Lokman Tuncer, Aytaç Doğan, Bekir Güven ve Nihat Asa gibi ustalardan teori, pratik ve usül dersleri aldım. Murat’ı Ferruh ve Derya ile tanıştırdım ve Ferruh’dan usül dersleri almasını sağladım. Konservatuardan Murat’a getirdiğim Türk Musikisinde Usuller ve Kudüm kitabının yardımıyla ritm notalarının nasıl okunacağını ve çalınacağını Murat’a ögrettim. Bu ustalar sayesinde profesyonel saz yapımcılarını bularak Nefes’in enstrüman kalitesini profesyonel düzeye getirdim. Türkiye’ye her gidişimde Türk müziği hakkında kitaplar (makamlar, usuller, formlar vb.) ve yüzlerce nota getirerek bunları Nefes’in kullanımına sundum. O dönemde Türk müziği notalarını ve bilgilerini internetden bulmak mümkün değildi. Edindiğim bilgi ve deneyimleri sürekli olarak Nefes’in müzisyenlerine gerek bire bir olarak gerekse grup çalışmalarında aktardım. 1992-1994 yılları arasında halka açık olan Türk müziği (makamlar, usüller ve formlar) kursları düzenledim. Ayrıca 1994-1998 yılları arasında Sibelius Akademisi, Oulu Konservatuarı, Oriveden kansanmusiikki kursunda ve Malmi müzik okulunda gene makam ve usül dinletileri düzenledim. 1996 yılında Bursa’da Nihat Asa ve Aytaç Doğan’dan ders aldığım bir geceden esinlenerek Nefes için bir çigan programı hazırladım. 1997 yılında Nefes’in stüdyoya girerek bir albüm hazırlamasını sağladım. Istanbul’a giderek kasetimizi yayınlayacak bir firma aradım ve "Fasl-ı Nefes" adlı ilk eserimizin Güvercin Müzik tarafından CC olarak piyasaya sunulmasını sağladım. Nezih Uzel ve Kudsi Erguner’in kurmuş oldukları İstanbul Sema Grubunun (İSG) eski semazenbaşı Şahin Şair ile birlikte 1997 yılında İSG ve Nefes’in Helsinki’de Savoy Tiyatrosunda ortak bir ayin-i cem yapmasını planladım. Bu ayinde İSG mutrip heyetinde Nezih Uzel, Aziz Bahriyeli, Abdi Coşkun, Sadrettin Özçimi, İhsan Özgen gibi klasik müzigimizin en önemli ustalarının yanısıra Şahin Şair önderliğinde semazenler bulunuyorlardı. Bu ayinin Finlandiya’daki bütün düzenlemelerini ben yaptım ve Helsinki’den sonra İSG ile birlikte Stokholm’de (Nobel ödüllerinin dagıtıldığı Blå Hållet’de) aynı ayinde yer aldım. Rahmetli İhsan Özgen, bu ayin-i cemde birlikte sahne almamız nedeniyle büyük oğlum İhsan’ın isimdaşıdır. 2005 yılında çalıştığım klinik araştırma merkezi Remedium’un Türkiye şubesini kurmak için Country Manager olarak Türkiye’ye gönderildim. 2007 yılında Finlandiya’ya döndüm ve 2009-2012 yılları arasında Türk müziğinde kullanılan mikrointerval anlamına gelen Koma isimli, kanun, bağlama, cura ve yaylı tanbur caldiğim, etnik rock grubumu kurdum ve çeşitli konserler verdim. 2012 yılından itibaren kendi bestelerimi yapıp ev stüdyomda kaydetmeye başladım. KZbin kanalımdan izleyebilirsiniz. 2018 yılından beri Sodankylä Big Band’de gitar çalıp gruba şarkı düzenlemeleri yapmaktayım. Umarım, bu bilgiler tüm detaylarıyla aydınlatıcı olmuştur.

👏👍

Bütün hevesim kaçtı teşekkürler

Emeğinize sağlık çok faydalı bir video olmuş hocam

Tebrikler Çağrı. Kanalını yeni gördüm. Finlandiya'yı merak eden, özellikle öğrenciler için çok bilgilendirici, çok yararlı olacağını sanıyorum. Başarılar diliyorum. 🎉❤

Zorluk mental bir kavram , bunu bilimsel olarak zor diye tanımlamak için elinizde bu kadar az veri varken değerli Hocam , yine de teşekkürler emeğinize sağlık

Çok güzel bir anlatım olmuş. Emeğinize sağlık.

Başarıların daim olsun özgücüm iyi olduğuna sevindim.🙂

Harikasin hocam

Merhaba şimdi Almanya Berlin şehrinde yaşıyorum b1 ay sonra Finlandiya ya gelip iltica edecem urda yardımına ihtiyacım olacak

süper teşekkürler bilgi için.

Merhaba hocam umarım yorumumu görebilirsiniz. Finlandiya’da bir projede doktora yapacağım eşim benimle birlikte gelebiliyormu ? Çalışma izni oluyor mu ? Bununla ilgili nerden bilgi edine bilirim ? Projem burs veriyor finansman desteği var .

KEŞKE ANTROPOLOJİ KONUSUNU DA İNCLESEYDİNİZ. BİNLERCE YIL ÖNCE ORALARDA KİMSE YOKTU VE HİÇBİR ARKEOLOJİK İZ YOK.HEPSİ SİBİRYA TARAFINDAN GİDEN İNSALARDIR. FRANSA VE ALMANYA'NIN %30'NUN DAHİ HUN TÜRKLERİ OLDUĞU HİÇ SÖYLENMEZ AMA BÖYLEDİR. AVUSTURYA AYNI ŞEKİLDEDİR VE ALMANLARIN İÇİNDE ASİMİLE OLMUŞLARDIR. MACARİSTAN HİÇ BİR ÜLKENİN İÇİNDE KALMAMIŞTIR VE KENDİNİ KORUMUŞTUR YANİ HUNLAR. BULGARLAR BULGUR TÜRKLERİDİR ASLI HUN'DUR VE İLK MÜSLÜMANLIĞI SİBİRYA'DA KABUL ETMİŞ TÜRKLERDİR. RUSLARIN İÇİNDEKİ HİRİSTİYAN OLUP KENDİNİ RUS OLARAK İFADE EDEN İNSANLAR'IN %80'Nİ HUN TÜRK'ÜDÜR. RUS İSMİ 1400'LÜ YILLARDA YUNAN KİLİSESİ TARAFINDA VERİLMİŞTİR. %20'SİNİN SOYU İSE, MOĞOLLARIN BASKISINDAN KAÇAN VE SEFERLERE ÇIKAN HUNLAR SAYESİNDE KALAN KORUMASIZ NÜFUSU LİTVANYA BÖLDESİNDE GELEN KÜÇÜK BİR ASKERİ BİRLİKLE ZAPTETMİŞ VE HİRİSTİYANLIĞI DA KABUL ETTİREREK ASİMİLE EDİLMİŞLERDİR. ÇUVAŞLAR GİBİ GAGAUZLAR GİBİ.

PSİKYATRİSTİ FİNLANDİYA DA İNTİHARLAR VARMIŞ, GELSEM İŞ BULURMUYUM.

PSİKYATRİSTİM, DEPRASYON UZMANIYIM. FİNLANDİYA DA İŞ BULURMUYUM

Hocam radyoloji Teknikeri olarak gelmeye çalışıyorum, 16 yıllık devlet memuruyum sizce bunca yıl calismisligin üzerine ülke değiştirmek mantıklı mı?

Kitapta farklı bilgiler var. Hiç bahsedene rastlamadım Allah u âlem

Diplomaya direk apostil basılabiliyor, Almanya da bu şekilde denklik aldım . Apostilli diploma ya da belgeleri Almanya da Rathaus denilen belediyelerde aslı gibidir ( beglaubigte Kopie) yaptırabiliyorsunuz.

Çok güzeldi, keyifle izledim. Teşekkür ederim.

Hazırladığınız bu muhteşem ve bir o kadar da özgün videonuz için çok teşekkürler, Çağrı Hocam!

Harika bir söyleşiydi! Çok teşekkür ediyorum Çağrı Hoca ve Özge Hanım'a.

Fincede hatrı sayılır derecede Altay kökenli kelimeler var mesela; unutmak unustama unohtaa unartakh(moğolca) unuutuu(kırgız)... sinä minä sen ben, sinun minun senin benim, uurastus(zahmet demek, ura kariyer demek ama uurasta'dan geliyor belki). Fincede iyelik eki hemen hemen aynı -in/an ekliyorsun. Viisi kelimesinin "beş" ile bir bağlantısı olabilir B harfi bazen V'ye evrilebilirken Ş harfi de S'ye evrilebilir. Çuvaş dilinde 7 "Siççe"dir, biraz Seitsämän kelimesini andırıyor ama Finler konuşma dilinde Seittä(mä) der. Fincedeki sayılar daha çok Macarcadaki sayılara benzer nelv neljä falan. Profesyonel bir dil bilimci olsaydım bu konuyu derinden araştırıp bir makale yayınlardım :D

2089 böyle yazılırmış 'kaksituhatta kahdeksankymmentä yhdeksän'

Merhaba, mezun olduğumuz üniversitenin akreditasyonunun olması gerekiyor mu? Çok teşekkür ederim şimdiden.

Uurastaa fiili Türkçede ki uğraşmak fiiline benziyor. uurastin: uğraştım

Merhabalar, videonuzu baştan sona izledim. Fakat bir konuda bilginiz varsa paylaşabilirseniz çok sevinirim. Finlandiya'nın bir çok şehrinde "International School" okulları görüyoruz. Bu okulların ilkokul bölümlerine 7 yaşında veya sonraki sınıflarda katılabilecek öğrenciler için ana dili ingilizce değil ise ne kadar bir ingilizce bilgisi bekleniyor? Bir de bu okullarda verilen eğitim Finlandiyalı öğrencilerin gittikleri okullar ile aynı müfredata mı sahip oluyorlar? Yani verilen eğitim sistemi aynı mıdır? Teşekkür ediyorum.

Fin kültürü ve ahlak bilgisi kanalın adı pek hoş olmamış Hocam dalga geçer gibi...

çok güzel kanal ismi ya :D

Sunumun hiç bitmesin hocam

Merhaba. İnternette Finlandiya’da ortamama doktor maaşlarının 10.000 euro civarında olduğu yazıyor. Ama vergilendirme sistemini anlayamadım. 10.000 euro kazanan birinin net maaşı yaklaşık ne kadar olur? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim, teşekkürler.

Özgü hocayı Akdeniz Üniversitesi’nden tanıyorum Finlandiya’da olduğunu bilmiyordum çok sevindim 🤍

Merhaba hocam öncelikle emeğiniz için teşekkürler Türkiye’de yaşıyoruz eşim yani ailecek Finlandiya ya taşınmayı düşünüyoruz araştırmaya başladık nasıl yollarla gidebilirz nasıl hangi bilgilerden en sağlıklı bilgi alabirliriz peşine düştük sizi izledim yardımcı olursanız inanın çok çok memnun olurum artık bu ülkede yasamak çocuklarımız adına liyakat li bir eğitim öğretim sistemi göremiyoruz inanın 10 yaşındaki oğlum ağlıyor artık o kadar yönetim sisteminden bunaldık ve bitkin düştük öncelikle size eşimden bahsetmek istiyorum eşim devlet memuru mesleği orman mühendisi ben ön lisans sosyal hizmet mezunuyum size göre hangimiz başvuru ne şekilde yapabiliriz lütfen lütfen öncü olun bize şimdiden teşekkür ediyorum umarım mesajımı okur oğlum için sizden bilgi bekliyorum

😂

Ural-Altay teorisi evet geçerli bir teori değil ancak bu türk ve Ural halkları arasında bir bağlantı olmadığının anlamına gelmiyor. Dil yapısı olarak gidersek Ural Altay dillerinin geçersiz sayılmasının en büyük nedeni: Ural dillerinin yapı olarak inuit/eskimo, yenisey ve diğer farklı kuzey pasifik yerli dillerine benzemesi. Hatta bunu belirli gruplandırmaları var, ural dillerini paleo sibirya/kuzey pasifik tipolojik dil grubuna alırlar bu dil grubunda dene-yenisey dilleri, paleo sibirya dilleri ve kuzey pasifik yerli dilleri girer. Moğol-tunguz dilleri ise kuzeydoğu asya tipolojik grubuna giriyor. Ama türk dilleri bu iki gruba da benzerlik gösteriyor yapı olarak. Hatta uralo-sibirya diye bir teori var bu ural ve yenisey dillerinin ortak kökenden geldiğini savunuyor, bazı lingustikciler türk dillerinin de bu gruptan olmuş olabileceğini söylüyor. Bazılarına göre pre-proto türkler zamanında daha fazla ural ve yenisey halklarına benziyordu ancak sonradan Moğol ve tunguz halklarından dil olarak etkilendiğini söylüyor nedeni ise Sibiryada en yüksek ANE(Antik kuzey Avrasya) genetik mirasına sahip olan halklar ural(samoyed) halkları, Yenisey halkları ve sibirya türkleri(teleutlar gibi). Ama proto Türkler bizim için anonim tam bilinemeyen bir popülasyon olduğu için kesin sonuçlar suanlık yok ancak genellikle proto Türkler baykal avcı toplayıcılarıyla ilişkilendirilir, baykal avcı toplayıcıları zamanındaki proto ural halkarıyla baya yakından benzerlik gösterdiği düşünülüyor. Yani evet kesn bir bilgi yok ama türk ve Ural halkları arasında ortak ata paylaşımı net var hatta sonradan da tatarlar, çuvaşlar gibi volga bölgesinde olan türk halkları uzun sürelerce volga fin ugorlarıyla aynı bölgede yaşadılar hala yaşıyorlar.

Genetik olarak çok yakın olmasak da finleri, laponları ve karelyalılar genetik olarak ortalama bir Avrupalı gibi değiller. Örneğin çoğu Avrupalıda max doğu avrasya genetik mirası %2 iken finlerdeki ort. Doğu avrasya %10larda, bu otozomal dna olarak tabi. Haplogrupsal olarak bakarsak fin erkeklerinde en yaygın görülen y dna haplogrubu N1c, bu diğer fin ugorlar hariç avrupalı erkeklerde hiç yaygın değil, sadece fin karelya ve lapon erkeklerinde yaygın(Avrupa'da). N haplogrubunun başka sibiryada görülen varyasyonları ise N1b, bu yakut türk erkeklerinde yüksek oranlarda görülüyor. Türkiye türk erkeklerinde de N1c, N1b ve N1a %10 oranlık bir kısımda görülüyor.

Finlandiya da hangi üniversitedesiniz

Seçime bu kadar az kalmışken bir analiz videosu gelir mi?

Instagram story paylaşımınız sonrası izledim (21 mart 2023 tarihi paylaşım) Konuyu ele alırken NATO, 2.Dünya Harbinden bahsederek örnekler vermeniz de tarihi arka planını anlatıyor. Video için teşekkürler.

Öncelikle okuyan herkese şimdiden teşekkürler Birincisi, tarihten girmek istiyorum. Finler İskandinavya'ya, Baltık'a ve şuan yaşadıkları bölgeye 3000 yıl kadar önce varmışlardır. 3000 yıl önce biz Türkler ise hala Yenisey ve çevresinde yaşıyorduk. Yani arada fazla benzerlik olmaması normaldir. İkincisi izolasyon. Finler ve Türkler çok uzun süre önce ayrılmışlardır. Finler bu kadar süre ayrı kaldığı için Türk dilinin etkisinden de uzaklaştı. Bu Finlerin Türklerden izole olmasına sebep oldu. İki dil arasında kalan benzerlikleri de birbirinden etkilenme ile açıklayamayız çünkü Türkler İskandinavya'ya neredeyse hiç gitmedi. İzolasyon örneği olarak Güney Kafkas Dilleri'ni verebiliriz. Bu dili konuşan kişilere Kartvelyen denir. Kartvelyen terimi Gürcüleri, Lazları, Abazları vb. kapsar. Kartvelyenler Kafkasoid ırkından gelir. Kafkasoid ırk en çok nerede yaşar? Avrupa'da. Yani Kartvelyenler ve Avrupalıların ırksal bir bağı var. Ama Kartvelyen dil ailesi dünyanın en izole dillerindendir yani hiçbir dil ailesine benzemez, Avrupa dillerine bile. Aynı şey Ural ve Türk dilleri için de geçerli. Her iki dil o kadar uzun süre birbirinden ayrı kalmış ki aradaki benzerlikler çok azalmış. Kanıt dediğim gibi Finlerin 3000 yıldır şuan yaşadıkları bölgede olması. Peki bizim aramızda bir ırksal bağ var mı? Cevap, evet. Ural dilleri ilk olarak Ural dağları ve yakınlarında değil Sibirya'da konuşulmuştur. Ve gereksiz bir bilgi, Türkler Sibirya kökenlidir. Irksal bağımızı kanıtlayan bir diğer şey de Macarlar. Sizce Türk kökenli bir ulus nasıl oluyor da bir Ural dili konuşuyor? Yakınsama mı? O zaman bu sefer Finler ve Macarlar ne zaman birlikte yaşadılar sorusunu sormamız lazım. Ne zaman? Bilinmez. Tesadüf mü? En son Çuvaş Türklerinin ataları Türk olan Bulgarlar ve günümüzde Slav olan Bulgarlar 'tesadüfen' aynı ada sahipti. Ama araştırmalar gösterdi ki bir bu bir tesadüf değil gerçek. Yani Macarlar bir Ural dilini tesadüfen de konuşmuyor. Biraz da Turanid ırkını araştırmanızı öneririm. O zaman bu 'tesadüfen' olan benzerliklere, Türk kökenli Macarların bir Ural dilini 'tesadüfen' konuşmasına bir açıklama getirebilirsiniz

Merhaba

Sayin agbi bana yurt disinda bir is bula bilirmisin nail bulacagim is bana bir is bul insaat isi olur su tesisat isi olur Kombi kalorifer tesisati doserim seramik isleri yapilir ustayim sivaciyim tugla duvar ustasiyim isvicrede filandiyada calisirim birinci sinif ustayim is lazim as lazim Ekmek lazim para lazim