Simgeler ve FIFA
45:06
Ай бұрын
Biz Neciyiz
12:49
Ай бұрын
Sanal Bayramlara Kucak Açtık
14:15
Yedek Parça Savaşları
20:34
2 ай бұрын
Mahfolduk, bittik mi gerçekten
14:55
Ortadan başlamak
7:18
3 ай бұрын
Пікірлер
@anildemir33
@anildemir33 Ай бұрын
şimdi mesaideyim vaktim yok ama izlicem..
@oskosanat
@oskosanat Ай бұрын
Başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun. Necisiniz önemli değil. ☺️
@zulkefilgelir9454
@zulkefilgelir9454 Ай бұрын
Amma uzattın be kardeşim girişi
@Futworld61
@Futworld61 Ай бұрын
Güzel açtım izlerken kendinizi sürekli övmeniz çok itici geldi ve izleyemedim.
@Polat_01ysf
@Polat_01ysf Ай бұрын
Siz siz ne anlatıyorsunuz ben onu anlamadım yani diamond tema o konuya girmek istemiyoruz bu konuya girmek istemiyoruz bunu yapmak istemiyoruz ne geziyorsunuz
@bayramgorel7069
@bayramgorel7069 Ай бұрын
Kutsal Kitaplar ve Tanrı’nın Düzeyi “İnsanlığın değil 1500 yıl önceki, bir milyon yıl sonraki akıl düzeyi dahi, Tanrı’nın son düzeyi olamaz.” Kutsal Kitaplar, Tanrının son düzeyini içermezler. Çünkü her şeyden önce onlar, geldikleri dönemlerdeki muhatap insan kitlesinin algısına hitap etmişlerdir. O kitlenin algı düzeyi, hele de bugüne nazaran, çok düşüktü. Bugünkü insanlığın algı düzeyi bile, gerçek Tanrı’nın olması gerekene kıyasla çok düşüktür. Çünkü bugünkü algı düzeyi, henüz doğadaki tanrısal düzeye dahi ulaşamamıştır. O nedenle bir sözün, Kutsal Kitapta var olması, mutlaka nihai kesin doğrudur ve Tanrı’nın son düzeyinin sözüdür, demek değildir. Amaç Kutsal Kitaplar, kullandıkları fikir ve bilgi malzemesinin doğruluğunu onaylamak amacında değillerdir. Onların amacı; muhatap kitlenin zaten doğru diye bildiği bütün maddi ve manevi şeylerin yapıcılığını kendi tanrılarına mal edip, Onun egemenliğini muhatap kitle üzerinde tesis etmektir. Yani diyorlar ki, “Madem doğrularınız bunlardır, bunların yapıcısı benim tanrımdır. O halde Onu kabul edin!” “İnsanlık; her şeyini kendisi yapan varlıktır.” “Kişi; bir partide ya da bir kurumda görev yapıyor, sonra ayrılıyor; mahrem bilgileri medyada ifşa ediyor. Bu kişi, eşinden ayrılınca da aynısını yapar. Mahrem bilgileri ifşa eden kişi, en karaktersiz kişidir.” “Herkesin; ülkenin onlarca yıl eğitimi için harcadığı alanda geldiği aşamadan, ne kazanacağına ve kaybedeceğine bakmaksızın, görevini yapmak vebali vardır.” “Bir aile evladına niçin harcama yapar? Bir gün gelsin de ailesine görevini yapsın diye.” Osmanlı “İnsanlığın çağdaş kesitini doğuran kafa katmanı Batılı değildir. Hasbelkader orada yaşadılar. Batılı olsalardı, Batı toplumu onları yabancı görmez, yok etmek istemezdi.” Osmanlı, insanlığın teorik katmanını, Batı’nın pratisyen katmanından ayrıştıramamıştı. O devirdeki insanlığın kafa katmanı Batı’da idi, nasıl ki daha önce Doğuda idiyse. Osmanlı, Batıya “kefere ve fecere” diyerek iki katmanı birbirine karıştırmıştı. Tabi ki bu karıştırma normal idi. Çünkü bu ayrıştırmayı yapması gereken Osmanlının kafa katmanı yoktu. Bugün de bizde yok maalesef. Ama o katmanı, ulema ve müderris takımı işgal ediyordu. Ama umeradan farklı değillerdi. Umera, olaylara pratik açıdan bakar, çünkü somut düşünür, ama ulema, teorik açıdan bakmak zorundaydı. Ama bakamadı, çünkü teoriyi anlayamıyordu. Anlayamıyordu, çünkü soyut düşünme yapamıyordu, o da somut düşünme yapabiliyordu. Bütün canlılar somut düşünür, sadece insan olan soyut düşünür. Çok üzgünüz, ama bu durumlar bugün de devam ediyor ülkemizde. “Osmanlı; insanlığı, insandan ayrıştıramamıştı. Hala da ayrıştıramadık.” “Gürültücü toplumlar (zoon akustik)dan filozof çıkmaz.” Niyazi kahveci
@zeynepsevinc6731
@zeynepsevinc6731 Ай бұрын
Dilini tutsun yüzde doksanı müslüman olan bir ukede beňim dinimi imanimi eleştirecek kimsede Bir şey demiyecek ortalikta gezen küçük kizlar orası burası açık her şeyleri meydanda onları elestirsin kâfir tohumu git kâfir kâfir yaşasın peygamberimizle kuanimizla ugrasmasin gidip hiristiyan ulkesine gitsin rahat rahat yasasin gvt
@picaoid
@picaoid 3 ай бұрын
Korkmayın yahu, yapay zeka traktör gibi bir şey.