Merhaba dikkat eksikliği ve özellikle hiperaktivite çocukluk çağlarında daha belirgin olduğu ve göze çarptığı için erişkinlik hayatında ise daha gizli kaldığı için (ilkokul birde sıraların arasında dolanıp parende atan bir hareketli çocuğu düşünün)erişkin hayatında yok oluyormuş gibi düşünülmektedir çünkü hareketli olan o çocuk büyüdükçe uyarılarak veya toplum tarafından yontularak Ileride bir toplantıyı dinlerken huzursuzca dizini sallayan bir kişiye dönüşür bazen de Anksiyeteli bir kişiliğe dönüşür. Halbuki sendromun Dikkat eksikliği kısmı çoğu zaman pek değişmeden kalır. Ama DEHB sadece çocukluk çağı hastalığı gibi düşünüldüğü için bu hastalığın tedavisinde kullanılan metilfenidat grubu (ritalin vb) ilaçlar 24 yaşından sonra devlet tarafından ödenmiyor örneğin. Benim size tavsiyem erişkin dikkat eksikliği konusunda uzmanlaşmış bir psikiyatriste gidip şu anda dikkat eksikliği belirtilerinizin tanı koydurtacak veya tedavi gerektirecek ölçüde yoğun olup olmadığı hakkında fikir almak ve muayene olmak yönünde olur. Ayrıca tedavi gerektiren durumlar kişinin şartlarına göre değişir. Bundan 200 yıl önce şimdi dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı alacak olan kişiler belki de en başarılı en çalışkan en erken kalkan Çiftçilerdi. Yani dikkat eksikliği olan birisi meslek olarak eğeral satcılık Ya da hayat sigortası pazarlaması gibi aktif bir iş yapıyorsa belki de tedaviye o kadar ihtiyaç duymaz. Hatta dikkat eksikliği hastalığında hiper Focus (aşırı-yoğun odaklanma) denen bir durum vardır çocuk çok dikkatli bir şekilde bilgisayar oyunu oynarken annesi oğlum çay istiyor musun diye üç kez sorsa üçünü de duymayabilir. örneğin bu nedenle ben terapist olduğum için mesleğimi ilaç kullanmadan sürdürebiliyorum ancak bir avukatın sekreteri olsaydım başkasının rahatlıkla dosyalarını toplayıp oturup çayını ictigi bir durumda hayatım tam bir keşmekeş olurdu. Çünkü Her ayın son Perşembeesi gönderilecek bir evrakı ya da rutin her gün yapılacak olan bazı işleri tasnif etmem toparlamam dosyalamam çok zor olurdu. Bu nedenle bu konuda uzmanlaşmış bir psikiyatristden görüş almanizi öneririm. Nöroloji meselesine gelince dikkat eksikliğine yol açabilecek diğer şeyler: psikiyatri için depresyon anksiyete hastalıkları ve diğer bir çok bozukluk dahiliye için demir eksikliği tiroit vitamin eksikliği sorunları kansızlık bu durumlara yol açabilir nöroloji bölümünde de ve hatta bir çok bölümde de yorgunluka yol açan ve dikkati bozan bir çok hastalık ve yan etkisi dikkat eksikliği olan bir çok ilaç bulunmaktadır. bu nedenle dediğim gibi ilk başta erişkin dikkat eksikliği ile ilgilenen bir psikiyatriste gitmeniz daha akla uygun görünüyor. iyi günler dilerim.

Teşekkür ederim hocam

@@onurkaya1561 yorumunuzu okudum, ilk boş kaldığımda eli yüzü düzgün bir cevap vereceğim, sevgiler.

@@drGokhan_Oz çok teşekkürler bekliyorum gökhan hocam sevgiler.

İzzet güllü nün videoları ni izleyin kurtulun Allah'ın izniyle denenmiş tir sen hasta değil sin kitabı var okuyun

Merhaba panik bozukluğu tedavisinde ilaçlar uygun dozda çıkıldığında hastaların çoğunu tamamen, geriye kalan büyük bir kısmını oldukça yüz güldürücü oranda iyileştirecek kadar etkindirler. Doğru ilaç tedavisi ile memnun edici oranda düzelmeyen OKB (temizlik kontrol takıntısı vb.) Hastası görmüşümdür ve bir çok psikiyatrist ve psikolog da görmüştür ancak ilacın hiç işe yaramadığı bir panik bozukluğu hastası gelmiyor aklıma örneğin. Ama on yıldır bu hastalıktan sürünen bir çok hastada gördüm. Çünkü videonun en son kısmında da belirttiğim gibi ve sizin de anksiyete duyarlılığı, parçasında fark ettiğiniz gibi panik atak hastasının belirtileri nedeniyle sanki vücudunda onu diğer insanlardan eksik yapan gizli bir hastalık varmış gibi hissetmesi nedeniyle hastanın ağrı kesici kullanması bile epey zordur prospektüs açar ve ilacı aldığının üçüncü günü daha kötü olacağını beklediği için daha kötü olur ve çoğu zaman ilaç başlaması ve devam etmesi çok zordur ayrıca hasta %30 kadar iyileşse doz artırımından korkar ve tedavi tama yakın tamamlandığında bile azıcık belirtisi kalsa peki bu neden geçmedi diyerek “ peki o zaman bu niye geçmedi” diyerek ciddi bir hastalığı olduğu şüphesine tutunmaya devam eder. Parayla satın aldığınız ilacı başlama meselesine gelince bir doktor olarak kendi başınıza ilaç kullanmanızı tavsiye edemem. Ancak bana bir çok kişi kuzenim şu ilaçtan kullanıyordu bana verdi kullandım çok iyi geldi diyerek gelmiştir. Yaşadığımız çağda ve ülkede herkese bu ilaçları başlasak azıcık rahatlamayacak çok az insan vardır. Bu nedenle ilacı başlasaydınız muhtemelen 15 gün sonra epey faydasını görürdünüz ama dediğim gibi yan etkileri sormak ne kadar süre kullanacağını sormak hangi dozda çıkılacağını belirlemek nasıl kesileceğini belirlemek bir yan etki olsa -ki depresyon hastalarında pek olmazken panik hastalarında ilk başlarda çok fazla olur- Ne yapılacağını danışmak için ya da örneğin kesinlikle uyulamak istemiyorum kesinlikle kilo almak istemiyorum gibi bazı isteklerinizi söylediğinizde belki de doktor başka bir ilacı seçeceği için bir profesyonelin takibinde olmanızı şiddetle öneririm. Bunun için olabilecek en iyi hekimi araştırmanızda gerek yoktur. Devlet hastanesinde size 10 dakikasını ayırabilecek her psikiyatrist bu hastalığı gayet güzel tedavi edecektir. Eğer sorularınıza yeterli yanıt alamadığınızı ya da iyi iletişim kuramadığınızı düşünürseniz bir başka poliklinikteki hekime gidebilirsiniz. Videonun sonundaki sıkça Sorulan sorular bölümünde panik atak da ilaçlar işe yarar mı kısmını bir kez daha dinlemenizi öneririm. Ayrıca yorumunuzda gerçekten gerçekten üzerine gideceğinize dair söz vermişsiniz bu sözünüzü mutlaka tutun. Bu hastalık ilaçsız da üstüne giderek iyileşebilir ancak aylar sürer ve üzerine gitmek sizin de tahmin edeceğiniz üzere çok zordur. Tek başına terapi ile takip ettiğim hasta olmuştur. Ama ilaç başladığım her hastaya bu videoda anlattığım bilgileri muhakkak anlatır ve uygulamasını isterim çünkü hem tedaviyi hızlandırır hem hastanın kendi gücüyle iyileştiğini fark etmesini sağlar ve örneğin beş sene sonra eşi kredi çekip ödeyemediği için strese giren hasta tekrar panik belirtileri hafif olarak başlarsa bu sefer bu ödevleri ustaca yapabildiği için tekrar ilaca gerek kalmadan iyileşebilir. Söz verdiğiniz üzerine gitmeyi lütfen lütfen uygulayın ve arasıra videonun tedavi ile ilgili ikinci yarısını izleyin. Bu kanalın birinci amacı terapiye gitmeye fırsatı olmayan insanların bu tür bilgilere ulaşmasını sağlamak olduğu için görüşme odasında anlattığım hiçbir bilgiyi videoda eksik bırakmadım o nedenle biraz uzun oldu. Bir hasta yavaş yavaş iyileşirken bir yerde takıldığında çoğu zaman “ya gelirse” “ölüm tehlikesi” “tarihte panik ataktan ölen olmamıştır” “kötü olmak kötüdür ama çok da kötü değildir” gibi sloganları tekrarlayıp duruyorum. (Bildiğim ve aklıma gelen her şeyi aşağı yukarı anlattığımı düşünüyorum, ayrıca videoda da dediğim gibi yıllar içinde yeni bir bakış açısı öğrenirsem onu da ikinci bir içerik olarak eklerim ) Terapinin kendisi de aynı düşünceleri aynı takılmaları tekrar tekrar tekrar işlemek ile yürür. Hasta her hafta başka bir sorunla gelmez bazen yıllar boyu tembellik ve isteksizliği konuşuruz. Bu nedenle bir şeylerden eksik kaldığınızı lütfen düşünmeyin kendinize iyi bakın, geçmiş olsun saygılar.

Çok teşekkür ederim değerli zamanınızı ayırıp ilgilendiğiniz için umarım çok daha iyi yerlere gelirsiniz gönülden teşekkür ediyorum. Kötü olmak kötüdür; ama çok da kötü değildir ❤​@@drGokhan_Oz

@@SERENAY-eb4jr çok teşekkürler. Kanalı takip etmeye devam edin, yakında psikanalitik kitap çözümlemesi yapacağım. Faydalanacağını düşündüğünüz tüm tanıdıklarınıza önermenizi rica ederim :)

Merhaba, size bu videonun 5. Bölüm olan tedavi kısmını (belki 1.5 hızda) oradaki önerileri sindirene kadar yeniden dinlemenizi öneririm. “Bayılacak gibi olma, fenalaşma” hissi hakkında sanırım bir iki yerde konuşuyorum bunlardan biri de tedavi kısmının içinde 54. dakikada. “Bayılacak GİBİ olma hissi” bir his, “atak anında olan insülin direnci” muhtemelen ölçtürdüğünüz bir insülin seviyesi değil. Kötüleşmiş olduğunuz için “sanırım şeker de düşüyor” diye düşünüyor olabilirsiniz. Bu bağlantılar üstüne gitmemeye üstüne gitmemek de “iyi ki kendimi korumuşum” demeye, bu da bir sonraki bayılma ihtimalini sürekli düşünmeye yol açar. Sevgiler. Vaktiniz için teşekkürler.

Nasıl Kurtuldunuz bıde kolunuzda uyusma oluyor muydu

@@sinemkeles9652 hepside vardi devam edin izlemeye

Tamamının cevabı diyemeyiz ama bu video ile rahatlayan yaygın anksiyeteli agorafobili kişiler olacaktır. Anksiyete konusunda uzun süre yetecek kadar bir içerik oldu diye düşünüyorum. Başka önemli alanlarda da içerikler gelecek. Bu konuda sorular olursa soru cevap gibi bir şeyler yapabilirim. Sevgiler, iyi günler.

@@drGokhan_Oz Hocam yoğun kaygi ataklari yaşıyorum, yaşadığım ilçenin dışarısına çıkamıyorum, çıktığım an fenalık hisleriyle boğuşuyorum . Hatta şu bir haftadır yaşadığım ilçenin uç taraflarına gittiğimde de aynı hisleri yaşıyorum. Nabız artışı fenalık hissi yoğun bir dehşet duygusu. Kaçınma noktasında çok yoğun davranışlarım var. Hayat rutinimin hemen hemen tamamı bozuldu. O an yaşadığım yoğun hisleri kaygının zirvesi olarak nitelendirdigimizde panik atak olarak tanımlayabilir miyiz? şayet öyleyse videoda öğrettiğiniz teknikler Yani bunların üzerine Gitme ve bu kaygıları yaşamaktan korkmama noktasında faydalı mıdır? Artık çok yoruldum ve çok bunaldım işime dahi gidemeyecek noktadayım

Çok teşekkürler. Hakkında bilgilenmek istediğiniz konular sorular olursa (terapi ve psikiyatri konusunda) buradan bildirebilirsiniz. Saygılar, sevgiler

Psikolog izzet güllünün videolarınıda izlemenizi tavsiye ederim

Fibromiyalji daha çok stresin derdin bastırılmış şeylerin ağlamaya tükenmeye dönüşmek yerine ağrıya dönüşmesi gibi. Ama orada da panik ataktaki gibi tetkiklerde pek bir şey çıkmaz. O yönden benzerdir.

@@drGokhan_Oz evet hocam ama panik atak anksiyete bozukluğu sonrasında başladı bende panik atak baya kontrol altına aldım fakat fibromiyalji geçmiyor bi öneriniz varmı ?

Hocam dirençli depresyon hastasıyım anksiyete panik bozukluk var lustral 200mg kullanıyorum eskiden 5 şiddetinde vuran anksiyete şimdi 4 vuruyo sizce doz artimi tam düzelmeye remisyona gidermi

Geç döndüğüm için kusura bakmayın, yorumun altındaki yorum olunca bildirim olarak gelmemiş. Bazen doz artırımı fibromiyaljide iyi gelir bazen duloksetin venlafaksin gibi ilaçlara geçmek hastaya iyi gelir ama, hangisinin seçileceği kilo alimi uykusu yan etkiler ailede bipolar bozukluk var mı gibi birçok şeye göre belirlenir. Hangi seçeneğin seçileceğini iyi iletişim kurduğunuz bir psikiyatr ile yapmanızı öneririm.

Yakında panik atak hakkında uzun bir video ve “terapide çocukluk neden önemlidir?” Konulu bir başka içerik gelecek. Sevgiler.

@@drGokhan_Oz merakla bekliyorum ❤️

Çok teşekkürler. Vakit buldukça içerikler gelmeye devam edecek. Sevgiler.

Alpagut Bey, çok güzel beğeniyorsunuz :d

@@drGokhan_Oz 😄

Ben de benim gerekçelerimi son yıllarda öğrendim, teşekkürler :)

🙂 Bazen bir şeyi idrak eder ya da ikna olur onu hemen ve tüm gücüyle uygulamak isteriz. Bunu yaparken uygulamaya “Bundan sonra böyle!!” diyerek geçersek karşıdaki bunu bilmediği için bunu tepki küskünlük gibi algılayabilir. Kendi sevdiğiniz tatlıyı yapıp canım çekti deyip ona da ikram etmek daha yumuşak bir uygulama olurdu mesela. Üstelik pudingLER iptal derken kendi payınızdan da oluyorsunuz 😁 sevgiler.

Size de söylüyorum zaten adaş :) Sevgiler.

Ay ne güzel 😅

Teşekkür ederim, böyle birilerini tanıyorsanız tavsiye etmenizi dilerim :) sevgiler.

Teşekkür ederim, nevroz öyküleri serisinde hep örnekler olduğu için daha da kolay bir anlatım bulursunuz diye düşünüyorum, sevgiler.