Tevbe suresi 128. ayette; "Andolsun ki, size kendi içinizden gayet aziz bir resul geldi. Zorlanmanız ve sıkıntıya düşmeniz ona ağır gelir. O size son derece düşkündür, inananlara karşı şefkatli ve merhametlidir.

“…Ve biz sana da bu uyarıcı kitabı indirdik ki, kendilerine indirilen (ayetler)i insanlara açıklayasın ve belki onlar da bu sayede düşünürler.” (Nahl, 44) Açıklamak ile hüküm koymak aynı şey değildir. Açıklama, anlamakta zorlananlara yapılan bir izahattır. Bu, elimizdeki Kur’an’ın anlaşılamaz bir kitap olduğu anlamına gelmez. Ancak bazı insanlar, ayetlerin bağlamını bilemedikleri ve Kur’an’a yeterince vâkıf olmadıkları için anlamakta zorlanabilirler.

9:31 sizi yakından takip ediyorum tekrar tekrar dinledim

Kur’an’da iki ayrı yerde (Saffat, 8; Sâd, 69) geçen “Mele-i Âlâ”, İslami terminolojide en yüce meleklerin oluşturduğu manevi topluluğu ifade eder. Bu kavram, özellikle Allah’a yakın olan meleklerin yer aldığı yüksek bir meclis olarak tasvir edilir. Mele-i Âlâ, Allah’ın emir ve hükümlerinin konuşulduğu, takdir edildiği ve meleklere bildirildiği kutsal bir meclis olarak da değerlendirilir. Bu kavram, bazı İslami kaynaklarda kaderin takdir edildiği ve önemli olayların planlandığı bir makam olarak da geçer. Özellikle kaza ve kader ile ilgili meselelerde, meleklerin bu yüksek mecliste değerlendirmeler yaptığı ifade edilir. En doğrusunu Allah bilir.

@@cemalkulunkoglu hocam cinlerin bazen burdan bilgi calmak ıcın gelirse ateş topuyla kovalanacagı tarzı birşeylerde vardı bu garip degil mi

Öncelikle ifade etmek gerekir ki, enflasyonun olduğu bir ekonomide uygulanan “faiz” ile İslam’ın kesin bir dille yasakladığı “riba” aynı şey değildir. “Faiz” ve “riba” terimleri sıklıkla birbirine karıştırılsa da İslami literatürde ve ekonomik bağlamda bu iki kavram arasında önemli farklar bulunmaktadır. Enflasyonist bir ortamda, paranın satın alma gücü zamanla azalır. Bu durum, borç verenin başlangıçta verdiği paranın reel değerini koruyamamasına neden olur. Böyle bir ekonomide faiz, enflasyonun etkilerini dengelemek ve sermaye kaybını önlemek amacıyla uygulanabilir. Bu bağlamda, enflasyona paralel olarak belirlenen ve herhangi bir tarafın zararına yol açmayan faiz oranları, İslam’ın yasakladığı “riba” kavramından farklıdır. “Faiz”, modern ekonomide borç verilen paranın belirli bir süre sonunda artış göstermesi karşılığında alınan ek miktar olarak tanımlanır. Günümüzde bankalar, finans kuruluşları ve bireyler tarafından yaygın şekilde uygulanan faiz, ekonomik sistemin temel unsurlarından biri olarak kabul edilir ve çoğu hukuk sisteminde meşru bir finansal araç olarak değerlendirilir. Öte yandan riba, İslam’da sömürücü, adaletsiz ve haksız kazanç sağlayan bir faiz türü olarak tanımlanır. Riba, genellikle borç alan kişinin zor durumundan faydalanarak, ona aşırı ve ağır ödeme yükü getiren faiz oranlarını içerir. Kur’an’da kesin olarak haram kılınmasının nedeni, ekonomik adaletsizliğe yol açması ve toplumsal dengeyi bozmasıdır. Dolayısıyla, İslam’a göre her riba faize girer, ancak her faiz riba değildir. Özellikle enflasyonun yüksek olduğu ekonomilerde, ekonomik istikrarı sağlamak ve sermayenin değerini korumak adına uygulanan faiz ile İslam’ın yasakladığı riba arasında önemli farklar bulunmaktadır.

@@suayipalicioglu7341 ama hep söylenen 6666 ayet denmez mi