Bu çok bilinmezli bir denklem aslında. Her bilinmezin de bir katsayısı var, bu katsayılar değişiyor ve bizim ülkemizde bu çok hızlı değişiyor. Hatta bazen formül komple değişiyor. Örneğin yeni bir yönetmelik çıkıyor ve kartları tekrar dağıtıyoruz. Fiyat/Fayda dengesi elbet çok önemli ancak, işin içinde hizmet varsa, bu daha öne çıkabiliyor. En sonda bulunabilirlik. Sonuç olarak bu çok iyi planlanmış, agresif değişikliklere dayanıklı olunması gereken, yeniliklere sonuna kadar açık bir oyun. Sadece iyi olmak yetmez.

Yapıt almak çok ciddi bir süreç gerektirir. Yalancı medyadan yalancı kisilerden bağımsız düşünülerek satın alınmalıdır. Koleksiyoncular çok kuvvetli resumelerle sivilerle gelen yalancı aracılardan etkilenir.Sirketleri ilk başta yanıltan sanatçının gösteri amaçlı takındığı yapan tavrı alt yapısız karizmasıdır. Kelimesi kelimesine olmasada hatırlayalım ne demisti Ahmet Say; " Nuri Bilge Ceylan ödül töreninde sapka fular renkli giyinmek farklı görünmek endişesine kapılmadı, normal sade bir takımla törene gitti.Donanımlı isaretini veren beni etkileyende işte buydu". Yani sanatçıların iyi incelenmesi gerekir bu tip sanatçıların arka planı dolu mudur? Ürettigi dünyada zaten geçmişte üretilmiş binlerce var olandan mıdır? Yoksa tek midir özgün müdür ? Ayrıca ülke içi adayların daha çok dikkate alınması gerekir. Yani pistanbul dışı . Nüfusunun %40 tan fazlası sanatı takip etmedigi için metropol tanımına asla uymayan uymayacak olan metropol olmayan megaköy olan pistanbul dışında Anadolu da üreten sanatcilardan esas alım yapılması doğrudur. Fr nin en ciddi sanat galerisi bir kasabadadır.Zaten dededen varlıklı şımarmış benzersiz iş üretmek için çırpınmayan taklitci sözde sanatcidan degil bin zorlukla sergi açan bedel ödeyen sanatçıdan alım yapilmalıdır.Spektik yaklaşım önemli diyoruz ama neden bisküviciler gibi kuşku duymadan sırf medyatik diye gercekte ciddi galerilerce sanatçı kabul edilmeyen içi boş siolardan alım oluyor? Bir tablonun gelecekte milyon dolar olma gibi özellikleri olmayabilir.Iste bu güzel konuşmayı yapan değerli büyüğümüz bu konulara dikkat eden olması gerektiği gibi gercek sanatçıdan alım yapan biri.

Merhaba Hilmi Güvenal Bey, Neslim için bilgilerinize talibim .Teşekkür ederim aktardığıniz tüm bilgiler için. Sizi tanıdığıma çok memnun oldum. Selamlar, saygilarimla.

Ne zaman bu toplumun topun gaaağğssaaay in peşinden evlendirme programlarının peşinden gittigi için bin zorlukla sergi açan heykeltraşın ressamın sergisine gitmeyi düsünemedigi düşünmediği düşündürülmediği konusulacak? Müşteri neden çocuğunun hayal dünyasını tetikleyecek, misafir gelince sohbet konusunu degistirecek, alt dan $ dan € dan daha çok getirisi olacak sanat eseri almaz. Çünkü medya tv den sanat Çağdaş sanat kisileri vermiyor dizilerde vermiyor. Efenim sergiye gitseler bir tablo 50 bin.Eee ama siz de 50x50 ölçüsünde bir iş alınız 4000 tl dir. Almaz. Ayda 4 bin sigaraya gereksiz araç yıkamaya verir eser almaz. Müşteri profili bunlar oldukça satış hayal kırıklığı

CEO Hilmi Güvenal'dır bizim için😊🙏

ceo (chief executive officer) , dogru, amiyane tabiriyle "patron". bir de coo var (chief operating officer). GM misali, dışarı güçler (namı diğer siyasi güçler ve rekabet) ceo nun kapsamı, diğerleri coo nun kapsamı (pazarlama, imalat, insani kaynak, vs). bakınız Aristotle Onassis / Costas Gratsos, Osman Boyner / Cem Boyner, vs. ceo beyin, coo kalan hepsi :)

Sevgili Hilmi abi öncelikle emeklerine sağlık çok aydınlatıcı bir video. 2025 yılı ekonomik belirsizlik anlamında kendisine has bir özellik içeriyor diye düşünüyorum. Özellikle enflasyon beklentileri, hane halkı piyasa katılımcıları ve reel sektör anlamında büyük farklılıklar göstermesi nedeniyle bu değişiklikleri daha yoğun yaşayabileceğimiz bir yıla işaret ediyor. Bu nedenle bütçeyi stratejik anlamda belki yıllık yapmak ama taktiksel olarak aylık veya üç aylık bütçelerle ilerlemek çok daha doğru olmaz mı diye de düşünmüyor değilim.

Dinozorlar ile karıncalar aynı zamanda yaşamışlardı. Dinozorlar daha güçlü karıncalar daha zayıflar varlıktı ama bugün ayak uyduran karıncalar var. Dinozorlar dün YES demedikleri için bugün yok oldular!

Kendimiz tam olarak anlatamıyoruz veya yeni müşteriler yeni tedarikçileri ile çalışmaktan korkuyorlar

When in doubt - YES

Çok iyi; derli toplu bir aktarım olmuş. Hem bilgi dolu hem de akıcı. Teşekkürler... 2013 yılı Kasım ayında, şirket CEO'su Rick Goings'i, Viyana'da Peter Drucker Forum'da canlı dinleme şansım olmuştu. Anlattıkları etkileyiciydi; Hindistan'da 600 binden fazla kadının hayatlarına yaptığı olumlu katkıyı, insanların hayatına Tupperware dokunuşunu anlatıyordu. Elimizde artık güçlü bir vaka daha var, insani dokunuş önemli, ancak ticari başarı sürekliliği için zamanın ruhunu yakalamak şart. Şimdi Amiral Gemisi haline gelmiş dev firmalar, yeni inovasyon tekneleri doğurmazlarsa, er ya da geç sonları Titanic'ten farksız olacak. Teşekkürler, saygılar...

Yeniden ve sıfırdan düşünmek herkes için kolay değil. Sağlam bir karakter göstermek gerekiyor. İnsanlar başarılarını ve nasıl başardıklarını zor unutuyorlar. Sıfırlamak için önce unutmak gerekli bence. Oyunun kuralları değişti, bildiğimiz her şeyi unutalım, tekrar başlayalım diyebilenler öne geçecek. Ben Ambalajlı Su Sekröründeyim. 25 yıl oldu. Çok keyifli ve bana göre başarılı yıllar yaşadık. Ancak kurallar, gerçekler, alışkanlıklar vs değiştir. Eski yöntemle devam edersek batarız. Nereden biliyorum. Eski yöntemle devam edenler var ve batıyorlar. Kitabınız çok değerli. Vakit ayırıp, tecrübelerinizi paylaştığınız için minnettarım. Ayrıca bu videolarla daha çok kişiye ulaşmak, harika.

Olmaz

Bugün teknolojik ilerleme ve kültürel değişim sağlamayan her kurum yok olmaya mahkum. Kültürel yapı ile birleşmiş bir teknolojik ilerleme hendeği derinleştirecektir. Tek başına teknoloji yeterli olmayabilir. İnsana yatırım da en az teknolojik yatırım kadar önemli ve gereklidir.

İşletmelerin kendileri ile yüzleşmesini sağlayacak bir teknik olmuş mutlaka bunu düşünmeli isletme sahipleri 👍🏻

Videolarınız fazlasıyla ilgi çekici ve bilgilendiri teşekkürler 🙏🏻

"No man ever steps in the same river twice, for it's not the same river and he's not the same man." Heraclitus, or, "Everthing is flux", again Heraclitus, paraphrased :). (PS: A hungry man is not the same thing as a sated man. Metinicus :)

İyi yayınlar, izleyeni bol olsun.

Selam güzel insan emeğinize sağlık

Ben Kanada'da yasiyorum.Burada mucevher gibi degerli .2. el satan yerlerde bile durumuna gore pahali. Tesekkur ederim verdiginiz bilgiler icin.

Ağzınıza sağlık, zihin açıcı

Ben hiç satınalmadım 13 yaşımdan buyana naylon mutfak gereklerini tercih etmedim

Bizde mazisi 75 sene olan kaç firma var acaba, zamana ayak uydurabilen?

Çok güzel bir konuya değinmişsiniz Hilmi Bey. Bizde çoğu yönetici gelişim ve öğrenmeyi durduruyor maalesef, üst pozisyonların son durak olduğunu sanıyor. Kendilerini buraya getiren özelliklerin daha fazla ileri götüremeyeceğinden haberleri yok.

Entübe edilmek gibi, çıkışı zor.

Hem fikirim.

Konkordato sürci sizinde belirttiğiniz üzere firmalar açısından maliyeti olan bir süreç bu konuda bir çok firma bu maliyeti ilk etapta yabilmiyor yada değerlendirmeye almıyor Kobiler için özellikle . Bu nedenle yenibir yasal düzenleme ile belli ölçeğin üzerinde olan firmaların bu yola girmesi sağlanmalı küçük işletmeler içinse mahkeme kanalından ziyade arabuluculuk gibi gerekli bilgi ve deneyime sahip borç yapılandırma uzmanlarinca sürecin yönetimi ve çözümünün daha yerinde ve etkin olabileceği kanaatindeyim

Kötü yönetilen şirketlerin satın alınmasını daha iyi fırsat olarak görürüm. Alan kişinin daha kötü yönetmemesi ön şartı ile tabi.

herseyden evvel bravo. keske patronlar "yukari giderken" satsa, "ne yapacagiz biz yahu, buyume yok, vs, bari satalim" son care olmasa. ps: insanin yasi muhim :)

Bir sürü video var paylaşımlar için teşekkürler Hilmi bey en kısa zamanda hepsini izleyeceğim.