Muslumanim Kuran dinledim yillardir İncil dinledim ve Tevrat ve Zeburu da dinliycem emegi gecenlere teşekkürler beni cok etkiledi tum Peygamberler Allahin en guzel kullari hic birini inkar edemem
@baddeste92714 жыл бұрын
Rabbe övgüler olsun 🙏🏻
@simunpetrus39514 жыл бұрын
Evrensel Kilise kanalına abone olur musun
@gonulbolat2813 Жыл бұрын
Yehovaya isaya sūkūr hakikati bulduğum icin baba adin kutsal kilinsin gökde olduğu gibi yerdede senin isteģin olsun aminnnn aminnnn 🙏🙏🙏
@soylederbirisi42505 жыл бұрын
Allah senden ve tüm peygamberlerden razı olsun Hz İsa ne güzel sözler söylemişsin.
@reflexgs66204 жыл бұрын
hepimizin goksel babasi mesihtir bu sekil inan herkes kurtulacaktir
@simunpetrus39514 жыл бұрын
hristiyan olanlar Evrensel Kilise kanalına abone olabilir mi
@salimsirin79054 жыл бұрын
İncil’in Tahrif Süreci İncil, esas itibarı ile Hz. İsa’ya Allah Teala tarafından vahyedilen ilahî bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim, İncil’in Hz. İsa’ya vahyedilen ilahî bir kitap olduğunu defaatle haber verir. Yerli ve yabancı kaynakların ittifakla bildirdiğine göre Hz. İsa kendisine vahyedilen bu İncil’i ne kendisi yazmış ne de yazdırmaya fırsat bulabilmişti. Çünkü Hz. İsa’nın tebliğ hayatı hem oldukça kısa sürmüş (üç yıl), hem de bu dönemde çile ve meşguliyetler had safhaya ulaşmıştı. Bununla beraber, Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden evvel kendisine iman eden havarîlerin sayısı on iki kadardı; ne var ki bunların çoğu okuma-yazma bilmiyordu. Dolayısıyla İncil’i yazma imkânı oluşmadı. Ayrıca ilk Hristiyanlar, Hz. İsa’nın pek yakında geri döneceğini bekledikleri için İncil’i yazıya geçirme gereği duymamışlardı. Bu hususla ilgili diğer bir olayı daha zikretmek gerekir ki o da İncil’in yazılı bir kitap olarak gönderilmeyişidir. Tevrat Hz. Musa’ya yazılı olarak levhalar halinde indirilmişti, İncil ise tıpkı Kur’an-ı Kerim gibi yazılı metinler hâlinde nazil olmayıp, Hz. İsa’ya şifahen vahyedilmiştir. Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden sonra Hristiyanlar sürekli onun geri döneceğini beklemişler, onun dönüşü gecikince hiç olmazsa akıllarında kalan İncil âyetlerini yazıya geçirme gayreti içine girmişlerdir. Ne var ki Hz. İsa’yı gören ve mesajını dinleyenlerin sayısı oldukça azalmıştı. Neticede ancak Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden 30-40 sene sonra İnciller yazılmaya başlanabildi. Bu süre zarfında Hz. İsa’ya inananların sayısı kısmen artmış, Hristiyanlık az da olsa başka milletlere yayılmış bulunuyordu. Artık doğrudan Hz. İsa’yı dinleyenler veya Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşanlar, hem kendi ihtiyaçlarını gidermek, hem de Hz. İsa’yı görmemiş ve Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşmamış olanlara onun mesajını ulaştırmak istiyorlardı. Bu nedenle onlar, akıllarında kaldığı kadarıyla İnciller yazmaya koyulmuşlardır. İlk dönemlerde “Hatırat” da denen bu İncillerin sayısı çok fazlaydı. Hristiyanlarca muteber sayılan İncillerin (Matta, Markos, Luka, Yuhanna ve Mektuplar) sınırlandırılması, diğerlerinin apokrif/sahte sayılması ta dördüncü asrı buldu (325 İznik Konsili). Bu dört İncilden ilk üçü 60-80, Yuhanna ise 90-100’lerde yazıldı. Görüldüğü üzere günümüzdeki İncillerden hiçbiri Hz. İsa hayatta iken yazılamamıştır. Dikkat çekici bir durum da bu dönemde Grekçe dahi yazılan İncillerin günümüze ulaşmayışıdır. Zira elimizdeki en eski Grekçe İncil yazmalarının IV. asra ait olduğu bilinmektedir. Bu durumla ilgili olarak ayrıca ifade edilmesi gereken bir husus da şudur: İncillerin yazımı Hz. İsa’dan en az 30 yıl kadar gecikince Hristiyanlık akidesi nerdeyse teşekkül etmiş; Hz. İsa’nın tanrılığı tartışılmaya başlanmış, Tevrat’ın kutsal metin olarak kabulü benimsenmiş, kurtuluşun Hz. İsa’ya bağlı olduğu iddia edilmiştir. İşin bir başka ilginç tarafı, Hz. İsa Aramice konuştuğu halde dört İncil de Grekçe yazıldı. İlk İncil olan Matta’nın Aramice yazıldığı söylense de günümüze ulaşmamıştır. Bundan daha da ilginci, Hristiyanlık tarihinde Matta ile Yuhanna İncilinin yazarlarının Matta ve Yuhanna olmayıp, onların yerine bu İncilleri başkalarının yazdığı iddiası ve tartışmasıdır. Hristiyanlık âlemi Müslümanlardan farklı olarak, Hz. İsa’ya İncil adında bir kitabın vahyedildiğini kabul etmez. Onlara göre ete-kemiğe bürünmüş, yani insan suretinde bir tanrı olan Hz. İsa’nın bizzat kendisi vahiydir. Başka bir ifade ile Hz. İsa’nın her söylediği ve yaptığı vahiyden ibarettir. Dolayısıyla onların bu inançlarından şöyle bir netice çıkarılmıştır: Bu günkü İnciller, Allah tarafından vahyedilen âyetlerden ziyade Hz. İsa’nın söz ve davranışlarından ibarettir. Ne var ki bunda bile haddinden fazla eksiklik ve fazlalıklar vardır. Çünkü bu İnciller arasında ifade farkı, mana farkı ve hatta çelişkiler bulunmaktadır. Bunun da ötesinde aynı İncil’de bile birbiriyle çelişen ifadelere rastlanmaktadır. Bugün İncil adı verilen eldeki kitaplar, Müslümanların anladığı manada vahiy eseri değildir. Onlar ilk devir havarilerinin ve onların öğrencilerinin sözlerinden ibarettir. Onlar nasıl inanmak istemişlerse öyle yazmışlardır. Hristiyanlar ise, İncil yazarlarının Tanrı’nın ve Kutsal Ruh’un himayesi altında bu İncilleri yazdıklarına inanırlar. Böyle bir himaye olsaydı, İncillerde çelişki ve tutarsızlık görülmezdi. Batıda genelde Kitab-ı Mukaddes, özelde de Yeni Ahit içerisinde bulunan çelişkileri gidermek üzere Kitab-ı Mukaddes tetkik ve tenkitleri başlatılmıştır. Bu yeni bilimsel metoda göre Kitab-ı Mukaddes içerisinde Tanrı’ya ait olanla olmayan tespit edilecek, bu kitap tüm tutarsızlıklardan arındırılacaktı. Örnek vermek gerekirse, bir araştırmaya göre Hz. İsa’ya ait olduğu söylenen 518 söz tespit edilmiş, yapılan tetkik neticesinde bu sözlerin tam 1544 farklı şeklinin olduğu görülmüş, tüm bu sözlerden ancak 18 tanesinin Hz. İsa’ya ait olabileceği belirtilmiştir. Yukarıda beyan edilenlere ek olarak dört İncil’de bulunan bazı tahrif belirtileri ve çelişkileri şöyle sıralayabiliriz: 1. Matta, Markos ve Luka İncillerine göre Hz. İsa’nın risaleti bir yıl, Yuhanna’ya göre ise iki yıldan fazla sürmüştür. 2. Hz. Davud’dan (a.s.) Hz. İsa’ya kadar geçen kuşakların sayısı Matta’ya göre 26 iken Lukaya göre 40’tır. 3. İncillerin bazı yerlerinde Hz. İsa’ya uluhiyet isnad edilirken bazı yerlerde de ona insanoğlu denmektedir. Bu ikisi arasında gözden kaçmayacak açık bir çelişki görülmektedir. 4. Hristiyanlığa göre Hz. İsa çarmıha gerileceği sırada “Allah’ım! Allah’ım! Beni neden terk ettin!” diye Allah’a yalvarmıştır. Bu söz Tanrı İsa’nın ise, onun Tanrı olduğu halde kendini koruyamadığı anlaşılıyor. Peygamber İsa’nın sözü ise, onun Tanrı’yı hakkıyla tanımadığı anlaşılıyor. Çünkü bir peygamber “Allah’ım! Beni neden terk ettin?” demez. Bizim inancımıza göre ne Hz. İsa çarmıha gerilmiş, ne de böyle bir yakarışta bulunmuştur. 5. Matta, Hz. İsa’nın soy kütüğünü Hz. İbrahim’e kadar 40 kişi olarak verirken, Luka bunun 55 olduğunu söyler. 6. İncillerde Hz. İsa için sık sık “Allah’ın oğlu”, “Yusuf’un oğlu”, “Davudoğlu”, "Âdemoğlu” gibi ifadeler kullanılır. Bunların arasında açık bir çelişki vardır. 7. Markos İncilinde İncil Allah’a, Romalılara, Mektub kitabında ise Hz. İsa’ya nispet edilir. 8. Luka İncilinde bir yerde kurtarıcı Hz. Allah, diğer bir yerde de Hz. İsa olarak verilmektedir. 9. İncillerde Tanrının görülüp görülemeyeceği hususunda çelişkili bilgiler bulunmaktadır. 10. Bu İnciller, Allah Teala’ya nispet edilemeyeceği gibi Hz. İsa’ya da nispet edilemez. Allah’a nispet edilemeyeceğini, aslının korunamadığından, yazıya geçirilemediğinden, ortada üzerinde ittifak edilen ortak bir metin olmadığından vb. durumlardan anlamaktayız. Hz. İsa’ya nispet edilemeyişini ise, bu İncilleri onun yazdırmayışından, onu dinleyen ve dinleyenleri dinleyenlerin yazdıkları İnciller içinde bulunan tutarsızlık, yanlışlık ve çelişkilerden anlamaktayız. Bu İncillerin Hz. İsa’ya ait olmayışının diğer bir sebebi de çarmıh olayının İncil metinlerinde geçmesidir. Çarmıhın İncillerde zikredilişi, bu İncillerin sonrakiler tarafından kaleme alındığını gösterir. Bu gibi çelişki ve tutarsızlıkların Allah’a nispet edilen bir kitapta bulunamayacağına, diğer taraftan bir peygamberin kendini tanrılaştırıp tanrıyı da insanlaştıramayacağına göre, Hristiyan kutsal kitabının sonradan insan eliyle yazıldığı ve tahrif edildiği ortaya çıkmaktadır.
@rasimcanerdal4488 Жыл бұрын
@@salimsirin7905sizde beyin yok anlatsakta bir işe yaramaz. Tamamen bomboş iddialar
@salihcan77217 жыл бұрын
halelluya amln isa rabim amin
@simunpetrus39514 жыл бұрын
Evrensel Kilise kanalına abone olur musun
@ARTOJCC19 жыл бұрын
Many Many thanks to you, for this, This is only one way I can read and listen Saint Bible,
@simunpetrus39514 жыл бұрын
Evrensel Kilise kanalına abone olur musun
@seldakutlusoy1130 Жыл бұрын
Yargılamak için değil dinlemek ve bilgeliğimizi artırmak için yaklaşmalı değil miyiz..Mesih Tanri degildir diyenler..ne iyi! Onlar ödüllerini almışlardır ..Aksini savunanlar.. birakalim Tanri aralarinda adaletle hüküm versin..
@ÖmerTatlı-z7e2 ай бұрын
Selda Hanım merhaba Hristiyan mısınız kusura bakmayın sorduğum için
@sibelyankov10727 жыл бұрын
ne mutlu mesih e iman edene
@safakserif61447 жыл бұрын
Sibel Yankov ama HZ ısa HZ muhammedi mucdeledi haberin varsa dedi ki o size beni hatirlaticak
@yildizsahinoglu72016 жыл бұрын
Sibel Yankov amin
@smailibriyamova33296 жыл бұрын
Amin
@sahinrustmov72954 жыл бұрын
@@safakserif6144 nc isa mesih oyle bir soz soylemedi sen incili okumadan nasli boyle konusa bilirsin sen git incili oku ve sonra anlarsin isa mesihin Allah kelami oldugunu isa mesih peygember diyil o peygemberden daha ustunudu isa mesih Allahin kelamidi ve ruhen ogludur
@melodi70824 жыл бұрын
@@sahinrustmov7295 :d nE
@afettabak92797 жыл бұрын
YEHOVA allaha sukurler olsun hayat Mesih isada ona iman edenler sonsuza kadar yaşayacak
@barantatl4864 жыл бұрын
Allah bizim TANRİ, miz degildir o puttur bizim allahiniz degil TANRİ,miz var adini buraya yazmaya bile layik degiliz
@@darklord7659 inşaAllah müslüman olmuşsundur bı başkasının kutsalina küfür etmen doğru birşey degil
@Carlos_Carvalho_ Жыл бұрын
Amém.
@seyfettinkark8845 жыл бұрын
Yaşam ekmeği Mesih isa
@simunpetrus39514 жыл бұрын
Bende hristiyanım Evrensel Kilise kanalına abone olur musun
@acheronminutes71663 жыл бұрын
@@simunpetrus3951 Birakin bu dini uydurma dinleri.Gercek Ilah ancak Allah tir.Gerisi sizin uydurma ve kuruntulariniz.Isa Peygamberdir.Yanacaksiniz aklinizi basiniza alin.Isa Tanri olsaydi caglar sonra gelmez Yemek yemez ve Sivi maddeler tuketmez ayrica Namazda kilmazdi.
@Emircan190343 жыл бұрын
@@acheronminutes7166 Saygı duy saygısızlık yapma ! İnsanların inancına böyle haksızca konuşma haddini sana kim veriyor edepsiz ! Melun ..Her türlü dine dile ırka saygı duyacaksın ! Saygısız mahlukat seni ..Şu konuşma şekline bir bak sen Müslüman misin şimdi ? Bumu senin doğru yolu gösterme şeklin ? Senin gibiler yüzünden dinden soğuyor insanlar..
@silviqdiskova30814 жыл бұрын
Nemutlu mesihi rabi kurtaricisi kabul edene amin rapisa
@nerisahinoglu1573 Жыл бұрын
Bir veya iki defa dinlrdigin tam anlamiyorsun tekrar tekrar finleyin hayatinizi burda bulacaksiniz dogruyu yanliṣi haystinizda.cok anlamli dikkatlice dinleyin.ben cok dinlerim. Rabb hamd olsun.
@bayramkose89899 ай бұрын
Bir müslüman olarak emeği geçenlere teşekkürker. Tevrat, Zebur, İncil hepsini baştan sona dinledim. Hristiyan ve Yahudi olanları da Kur'an-ı Kerim'in meâlini dinlemeye davet ediyorum.
@K21xll4 жыл бұрын
Yol gercek yasam gercek
@jiyangok7573 Жыл бұрын
Sende gercekmisin😂
@furkanavan2872 жыл бұрын
Baba adın kutsal kılınsın 😍❤️🌹
@nitruseq34053 жыл бұрын
Çok eğlendim, birlikte dua ettiğin için teşekkürler
@limitsiz619 ай бұрын
Bugün bunları bir insan gördüğünü söylemiş olsaydı psikiyatri bu kişiye ne ad verirdi.
@salimsirin79054 жыл бұрын
İncil’in Tahrif Süreci İncil, esas itibarı ile Hz. İsa’ya Allah Teala tarafından vahyedilen ilahî bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim, İncil’in Hz. İsa’ya vahyedilen ilahî bir kitap olduğunu defaatle haber verir. Yerli ve yabancı kaynakların ittifakla bildirdiğine göre Hz. İsa kendisine vahyedilen bu İncil’i ne kendisi yazmış ne de yazdırmaya fırsat bulabilmişti. Çünkü Hz. İsa’nın tebliğ hayatı hem oldukça kısa sürmüş (üç yıl), hem de bu dönemde çile ve meşguliyetler had safhaya ulaşmıştı. Bununla beraber, Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden evvel kendisine iman eden havarîlerin sayısı on iki kadardı; ne var ki bunların çoğu okuma-yazma bilmiyordu. Dolayısıyla İncil’i yazma imkânı oluşmadı. Ayrıca ilk Hristiyanlar, Hz. İsa’nın pek yakında geri döneceğini bekledikleri için İncil’i yazıya geçirme gereği duymamışlardı. Bu hususla ilgili diğer bir olayı daha zikretmek gerekir ki o da İncil’in yazılı bir kitap olarak gönderilmeyişidir. Tevrat Hz. Musa’ya yazılı olarak levhalar halinde indirilmişti, İncil ise tıpkı Kur’an-ı Kerim gibi yazılı metinler hâlinde nazil olmayıp, Hz. İsa’ya şifahen vahyedilmiştir. Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden sonra Hristiyanlar sürekli onun geri döneceğini beklemişler, onun dönüşü gecikince hiç olmazsa akıllarında kalan İncil âyetlerini yazıya geçirme gayreti içine girmişlerdir. Ne var ki Hz. İsa’yı gören ve mesajını dinleyenlerin sayısı oldukça azalmıştı. Neticede ancak Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden 30-40 sene sonra İnciller yazılmaya başlanabildi. Bu süre zarfında Hz. İsa’ya inananların sayısı kısmen artmış, Hristiyanlık az da olsa başka milletlere yayılmış bulunuyordu. Artık doğrudan Hz. İsa’yı dinleyenler veya Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşanlar, hem kendi ihtiyaçlarını gidermek, hem de Hz. İsa’yı görmemiş ve Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşmamış olanlara onun mesajını ulaştırmak istiyorlardı. Bu nedenle onlar, akıllarında kaldığı kadarıyla İnciller yazmaya koyulmuşlardır. İlk dönemlerde “Hatırat” da denen bu İncillerin sayısı çok fazlaydı. Hristiyanlarca muteber sayılan İncillerin (Matta, Markos, Luka, Yuhanna ve Mektuplar) sınırlandırılması, diğerlerinin apokrif/sahte sayılması ta dördüncü asrı buldu (325 İznik Konsili). Bu dört İncilden ilk üçü 60-80, Yuhanna ise 90-100’lerde yazıldı. Görüldüğü üzere günümüzdeki İncillerden hiçbiri Hz. İsa hayatta iken yazılamamıştır. Dikkat çekici bir durum da bu dönemde Grekçe dahi yazılan İncillerin günümüze ulaşmayışıdır. Zira elimizdeki en eski Grekçe İncil yazmalarının IV. asra ait olduğu bilinmektedir. Bu durumla ilgili olarak ayrıca ifade edilmesi gereken bir husus da şudur: İncillerin yazımı Hz. İsa’dan en az 30 yıl kadar gecikince Hristiyanlık akidesi nerdeyse teşekkül etmiş; Hz. İsa’nın tanrılığı tartışılmaya başlanmış, Tevrat’ın kutsal metin olarak kabulü benimsenmiş, kurtuluşun Hz. İsa’ya bağlı olduğu iddia edilmiştir. İşin bir başka ilginç tarafı, Hz. İsa Aramice konuştuğu halde dört İncil de Grekçe yazıldı. İlk İncil olan Matta’nın Aramice yazıldığı söylense de günümüze ulaşmamıştır. Bundan daha da ilginci, Hristiyanlık tarihinde Matta ile Yuhanna İncilinin yazarlarının Matta ve Yuhanna olmayıp, onların yerine bu İncilleri başkalarının yazdığı iddiası ve tartışmasıdır. Hristiyanlık âlemi Müslümanlardan farklı olarak, Hz. İsa’ya İncil adında bir kitabın vahyedildiğini kabul etmez. Onlara göre ete-kemiğe bürünmüş, yani insan suretinde bir tanrı olan Hz. İsa’nın bizzat kendisi vahiydir. Başka bir ifade ile Hz. İsa’nın her söylediği ve yaptığı vahiyden ibarettir. Dolayısıyla onların bu inançlarından şöyle bir netice çıkarılmıştır: Bu günkü İnciller, Allah tarafından vahyedilen âyetlerden ziyade Hz. İsa’nın söz ve davranışlarından ibarettir. Ne var ki bunda bile haddinden fazla eksiklik ve fazlalıklar vardır. Çünkü bu İnciller arasında ifade farkı, mana farkı ve hatta çelişkiler bulunmaktadır. Bunun da ötesinde aynı İncil’de bile birbiriyle çelişen ifadelere rastlanmaktadır. Bugün İncil adı verilen eldeki kitaplar, Müslümanların anladığı manada vahiy eseri değildir. Onlar ilk devir havarilerinin ve onların öğrencilerinin sözlerinden ibarettir. Onlar nasıl inanmak istemişlerse öyle yazmışlardır. Hristiyanlar ise, İncil yazarlarının Tanrı’nın ve Kutsal Ruh’un himayesi altında bu İncilleri yazdıklarına inanırlar. Böyle bir himaye olsaydı, İncillerde çelişki ve tutarsızlık görülmezdi. Batıda genelde Kitab-ı Mukaddes, özelde de Yeni Ahit içerisinde bulunan çelişkileri gidermek üzere Kitab-ı Mukaddes tetkik ve tenkitleri başlatılmıştır. Bu yeni bilimsel metoda göre Kitab-ı Mukaddes içerisinde Tanrı’ya ait olanla olmayan tespit edilecek, bu kitap tüm tutarsızlıklardan arındırılacaktı. Örnek vermek gerekirse, bir araştırmaya göre Hz. İsa’ya ait olduğu söylenen 518 söz tespit edilmiş, yapılan tetkik neticesinde bu sözlerin tam 1544 farklı şeklinin olduğu görülmüş, tüm bu sözlerden ancak 18 tanesinin Hz. İsa’ya ait olabileceği belirtilmiştir. Yukarıda beyan edilenlere ek olarak dört İncil’de bulunan bazı tahrif belirtileri ve çelişkileri şöyle sıralayabiliriz: 1. Matta, Markos ve Luka İncillerine göre Hz. İsa’nın risaleti bir yıl, Yuhanna’ya göre ise iki yıldan fazla sürmüştür. 2. Hz. Davud’dan (a.s.) Hz. İsa’ya kadar geçen kuşakların sayısı Matta’ya göre 26 iken Lukaya göre 40’tır. 3. İncillerin bazı yerlerinde Hz. İsa’ya uluhiyet isnad edilirken bazı yerlerde de ona insanoğlu denmektedir. Bu ikisi arasında gözden kaçmayacak açık bir çelişki görülmektedir. 4. Hristiyanlığa göre Hz. İsa çarmıha gerileceği sırada “Allah’ım! Allah’ım! Beni neden terk ettin!” diye Allah’a yalvarmıştır. Bu söz Tanrı İsa’nın ise, onun Tanrı olduğu halde kendini koruyamadığı anlaşılıyor. Peygamber İsa’nın sözü ise, onun Tanrı’yı hakkıyla tanımadığı anlaşılıyor. Çünkü bir peygamber “Allah’ım! Beni neden terk ettin?” demez. Bizim inancımıza göre ne Hz. İsa çarmıha gerilmiş, ne de böyle bir yakarışta bulunmuştur. 5. Matta, Hz. İsa’nın soy kütüğünü Hz. İbrahim’e kadar 40 kişi olarak verirken, Luka bunun 55 olduğunu söyler. 6. İncillerde Hz. İsa için sık sık “Allah’ın oğlu”, “Yusuf’un oğlu”, “Davudoğlu”, "Âdemoğlu” gibi ifadeler kullanılır. Bunların arasında açık bir çelişki vardır. 7. Markos İncilinde İncil Allah’a, Romalılara, Mektub kitabında ise Hz. İsa’ya nispet edilir. 8. Luka İncilinde bir yerde kurtarıcı Hz. Allah, diğer bir yerde de Hz. İsa olarak verilmektedir. 9. İncillerde Tanrının görülüp görülemeyeceği hususunda çelişkili bilgiler bulunmaktadır. 10. Bu İnciller, Allah Teala’ya nispet edilemeyeceği gibi Hz. İsa’ya da nispet edilemez. Allah’a nispet edilemeyeceğini, aslının korunamadığından, yazıya geçirilemediğinden, ortada üzerinde ittifak edilen ortak bir metin olmadığından vb. durumlardan anlamaktayız. Hz. İsa’ya nispet edilemeyişini ise, bu İncilleri onun yazdırmayışından, onu dinleyen ve dinleyenleri dinleyenlerin yazdıkları İnciller içinde bulunan tutarsızlık, yanlışlık ve çelişkilerden anlamaktayız. Bu İncillerin Hz. İsa’ya ait olmayışının diğer bir sebebi de çarmıh olayının İncil metinlerinde geçmesidir. Çarmıhın İncillerde zikredilişi, bu İncillerin sonrakiler tarafından kaleme alındığını gösterir. Bu gibi çelişki ve tutarsızlıkların Allah’a nispet edilen bir kitapta bulunamayacağına, diğer taraftan bir peygamberin kendini tanrılaştırıp tanrıyı da insanlaştıramayacağına göre, Hristiyan kutsal kitabının sonradan insan eliyle yazıldığı ve tahrif edildiği ortaya çıkmaktadır. ..............
@memleketboru45313 жыл бұрын
Rab'be yücelik olsun,amin,Haleluya!👏😘👐👍
@borsadabugun50435 ай бұрын
Bunu gerçek Hristiyanlar dinlesin dinlemezler dinle yemezler işlerine gelmez Allah hepimizi korusun Allah sonsuz dur nurdur o bizi yaratan rab be güven in ona saygı duyun daima
@IsmahanGüngör11 ай бұрын
Amin
@turkanmiriyeva8019 Жыл бұрын
Sukr olsun
@serkankandemir89563 жыл бұрын
Allah'ı bırakıp, hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i rab edindiler. (Tevbe
@furkanavan2872 жыл бұрын
Eğer Tanrı hiç olmasaydı yani hiç olmadığını kabul etseydik o zaman ne olacaktı
@fatmasalimova52785 ай бұрын
🙏🏼🙏🏼🙏🏼🙏🏼🙏🏼🙏🏼
@guleraksoy4849 жыл бұрын
YEHOVA ALLAH sen cox şükür
@burhananlamaz78086 жыл бұрын
Rabbe ovguler olsun Amin hale luya
@barantatl4864 жыл бұрын
Allah bizim TANRİ, miz degildir o puttur bizim allahiniz degil TANRİ,miz var adini buraya yazmaya bile layik degiliz
@simunpetrus39514 жыл бұрын
hristiyan olanlar Evrensel Kilise kanalına abone olabilir mi
@rosagul62614 жыл бұрын
Mende katylmak istiyorim
@royaroya48792 жыл бұрын
♥️İ ♥️S♥️A♥️M ♥️mükemmel bir Rabbsin sana doymuyor kalbim Kirallar Kirali
@semrakaygn3253 жыл бұрын
Haleluya
@fatmasalimova5278 Жыл бұрын
🙏🏼🙏🏼🙏🏼🙏🏼🙏🏼
@kutlugtigin6 ай бұрын
Keske su fon muzigi olmasaydi. Butunlugu bozuyor...
@nerisahinoglu15732 жыл бұрын
Halleluja isa mesihe
@maskedbodybuilder40208 жыл бұрын
thank you
@yavuzgencali3897 жыл бұрын
Merhaba Neden uzay fon müzik kulanilmiş hata bazen çok rahatsız ediyor bu muzik
@maskedbodybuilder40205 жыл бұрын
2 yıl önce yazmışım 2 yılda onlarca kez baştan sona dinledim
@maskedbodybuilder40204 жыл бұрын
4 yıl önce yazmışım hala dinliyorum :)
@simunpetrus39514 жыл бұрын
hristiyan olanlar Evrensel Kilise kanalına abone olabilir mi
@Bektas-k6w5 ай бұрын
👍👍
@soylederbirisi42505 жыл бұрын
Şimdi bana bu yaptıklarından kolayca sıyrılırlar.
@meriimihriban94364 жыл бұрын
Bu müslümanlar Türklerin müslümanligi birakip neden Hristiyan olduklarini merak etmiyorlar.Zannediyorlarki biz eski müslümanlar Canimiz öyle istedi de Hristiyan olduk.HAYIR bizler kendi istegimizle Hristiyan olmadik.Bize Isa Mesih kendisini göstererek, seslenerek,kendisine cekerek cagiriyor.Basta inanmadik ama inanacagimiz bazi seyler gösterdi ve söyledi.Bu sekil Ona inanip Iman ettik. ve Onun Tanri olduguna inandik.bu inanci Tanriyi arayanlara veriyor.Aramayanlara degil.Bir kisi Hristiyan olmussa Bilinki Yaratani cok aramistir,Isa Mesih diyor Gercekten kalpten ve yürekten arayan Tanri yi bulacaktir diye.Ararsaniz sizlerde bulursunuz Tanri bu vaadi biz insanlara verdi.Bizlerde böyle oldugunu sonradan ögrendik.
@darklord76594 жыл бұрын
En dogrusunu yapmişsin kardeşim.hergün binlerce insan Hristiyanliğa geçiyor,dogruyla bulusuyor..
@salimsirin79054 жыл бұрын
İncil’in Tahrif Süreci İncil, esas itibarı ile Hz. İsa’ya Allah Teala tarafından vahyedilen ilahî bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim, İncil’in Hz. İsa’ya vahyedilen ilahî bir kitap olduğunu defaatle haber verir. Yerli ve yabancı kaynakların ittifakla bildirdiğine göre Hz. İsa kendisine vahyedilen bu İncil’i ne kendisi yazmış ne de yazdırmaya fırsat bulabilmişti. Çünkü Hz. İsa’nın tebliğ hayatı hem oldukça kısa sürmüş (üç yıl), hem de bu dönemde çile ve meşguliyetler had safhaya ulaşmıştı. Bununla beraber, Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden evvel kendisine iman eden havarîlerin sayısı on iki kadardı; ne var ki bunların çoğu okuma-yazma bilmiyordu. Dolayısıyla İncil’i yazma imkânı oluşmadı. Ayrıca ilk Hristiyanlar, Hz. İsa’nın pek yakında geri döneceğini bekledikleri için İncil’i yazıya geçirme gereği duymamışlardı. Bu hususla ilgili diğer bir olayı daha zikretmek gerekir ki o da İncil’in yazılı bir kitap olarak gönderilmeyişidir. Tevrat Hz. Musa’ya yazılı olarak levhalar halinde indirilmişti, İncil ise tıpkı Kur’an-ı Kerim gibi yazılı metinler hâlinde nazil olmayıp, Hz. İsa’ya şifahen vahyedilmiştir. Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden sonra Hristiyanlar sürekli onun geri döneceğini beklemişler, onun dönüşü gecikince hiç olmazsa akıllarında kalan İncil âyetlerini yazıya geçirme gayreti içine girmişlerdir. Ne var ki Hz. İsa’yı gören ve mesajını dinleyenlerin sayısı oldukça azalmıştı. Neticede ancak Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden 30-40 sene sonra İnciller yazılmaya başlanabildi. Bu süre zarfında Hz. İsa’ya inananların sayısı kısmen artmış, Hristiyanlık az da olsa başka milletlere yayılmış bulunuyordu. Artık doğrudan Hz. İsa’yı dinleyenler veya Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşanlar, hem kendi ihtiyaçlarını gidermek, hem de Hz. İsa’yı görmemiş ve Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşmamış olanlara onun mesajını ulaştırmak istiyorlardı. Bu nedenle onlar, akıllarında kaldığı kadarıyla İnciller yazmaya koyulmuşlardır. İlk dönemlerde “Hatırat” da denen bu İncillerin sayısı çok fazlaydı. Hristiyanlarca muteber sayılan İncillerin (Matta, Markos, Luka, Yuhanna ve Mektuplar) sınırlandırılması, diğerlerinin apokrif/sahte sayılması ta dördüncü asrı buldu (325 İznik Konsili). Bu dört İncilden ilk üçü 60-80, Yuhanna ise 90-100’lerde yazıldı. Görüldüğü üzere günümüzdeki İncillerden hiçbiri Hz. İsa hayatta iken yazılamamıştır. Dikkat çekici bir durum da bu dönemde Grekçe dahi yazılan İncillerin günümüze ulaşmayışıdır. Zira elimizdeki en eski Grekçe İncil yazmalarının IV. asra ait olduğu bilinmektedir. Bu durumla ilgili olarak ayrıca ifade edilmesi gereken bir husus da şudur: İncillerin yazımı Hz. İsa’dan en az 30 yıl kadar gecikince Hristiyanlık akidesi nerdeyse teşekkül etmiş; Hz. İsa’nın tanrılığı tartışılmaya başlanmış, Tevrat’ın kutsal metin olarak kabulü benimsenmiş, kurtuluşun Hz. İsa’ya bağlı olduğu iddia edilmiştir. İşin bir başka ilginç tarafı, Hz. İsa Aramice konuştuğu halde dört İncil de Grekçe yazıldı. İlk İncil olan Matta’nın Aramice yazıldığı söylense de günümüze ulaşmamıştır. Bundan daha da ilginci, Hristiyanlık tarihinde Matta ile Yuhanna İncilinin yazarlarının Matta ve Yuhanna olmayıp, onların yerine bu İncilleri başkalarının yazdığı iddiası ve tartışmasıdır. Hristiyanlık âlemi Müslümanlardan farklı olarak, Hz. İsa’ya İncil adında bir kitabın vahyedildiğini kabul etmez. Onlara göre ete-kemiğe bürünmüş, yani insan suretinde bir tanrı olan Hz. İsa’nın bizzat kendisi vahiydir. Başka bir ifade ile Hz. İsa’nın her söylediği ve yaptığı vahiyden ibarettir. Dolayısıyla onların bu inançlarından şöyle bir netice çıkarılmıştır: Bu günkü İnciller, Allah tarafından vahyedilen âyetlerden ziyade Hz. İsa’nın söz ve davranışlarından ibarettir. Ne var ki bunda bile haddinden fazla eksiklik ve fazlalıklar vardır. Çünkü bu İnciller arasında ifade farkı, mana farkı ve hatta çelişkiler bulunmaktadır. Bunun da ötesinde aynı İncil’de bile birbiriyle çelişen ifadelere rastlanmaktadır. Bugün İncil adı verilen eldeki kitaplar, Müslümanların anladığı manada vahiy eseri değildir. Onlar ilk devir havarilerinin ve onların öğrencilerinin sözlerinden ibarettir. Onlar nasıl inanmak istemişlerse öyle yazmışlardır. Hristiyanlar ise, İncil yazarlarının Tanrı’nın ve Kutsal Ruh’un himayesi altında bu İncilleri yazdıklarına inanırlar. Böyle bir himaye olsaydı, İncillerde çelişki ve tutarsızlık görülmezdi. Batıda genelde Kitab-ı Mukaddes, özelde de Yeni Ahit içerisinde bulunan çelişkileri gidermek üzere Kitab-ı Mukaddes tetkik ve tenkitleri başlatılmıştır. Bu yeni bilimsel metoda göre Kitab-ı Mukaddes içerisinde Tanrı’ya ait olanla olmayan tespit edilecek, bu kitap tüm tutarsızlıklardan arındırılacaktı. Örnek vermek gerekirse, bir araştırmaya göre Hz. İsa’ya ait olduğu söylenen 518 söz tespit edilmiş, yapılan tetkik neticesinde bu sözlerin tam 1544 farklı şeklinin olduğu görülmüş, tüm bu sözlerden ancak 18 tanesinin Hz. İsa’ya ait olabileceği belirtilmiştir. Yukarıda beyan edilenlere ek olarak dört İncil’de bulunan bazı tahrif belirtileri ve çelişkileri şöyle sıralayabiliriz: 1. Matta, Markos ve Luka İncillerine göre Hz. İsa’nın risaleti bir yıl, Yuhanna’ya göre ise iki yıldan fazla sürmüştür. 2. Hz. Davud’dan (a.s.) Hz. İsa’ya kadar geçen kuşakların sayısı Matta’ya göre 26 iken Lukaya göre 40’tır. 3. İncillerin bazı yerlerinde Hz. İsa’ya uluhiyet isnad edilirken bazı yerlerde de ona insanoğlu denmektedir. Bu ikisi arasında gözden kaçmayacak açık bir çelişki görülmektedir. 4. Hristiyanlığa göre Hz. İsa çarmıha gerileceği sırada “Allah’ım! Allah’ım! Beni neden terk ettin!” diye Allah’a yalvarmıştır. Bu söz Tanrı İsa’nın ise, onun Tanrı olduğu halde kendini koruyamadığı anlaşılıyor. Peygamber İsa’nın sözü ise, onun Tanrı’yı hakkıyla tanımadığı anlaşılıyor. Çünkü bir peygamber “Allah’ım! Beni neden terk ettin?” demez. Bizim inancımıza göre ne Hz. İsa çarmıha gerilmiş, ne de böyle bir yakarışta bulunmuştur. 5. Matta, Hz. İsa’nın soy kütüğünü Hz. İbrahim’e kadar 40 kişi olarak verirken, Luka bunun 55 olduğunu söyler. 6. İncillerde Hz. İsa için sık sık “Allah’ın oğlu”, “Yusuf’un oğlu”, “Davudoğlu”, "Âdemoğlu” gibi ifadeler kullanılır. Bunların arasında açık bir çelişki vardır. 7. Markos İncilinde İncil Allah’a, Romalılara, Mektub kitabında ise Hz. İsa’ya nispet edilir. 8. Luka İncilinde bir yerde kurtarıcı Hz. Allah, diğer bir yerde de Hz. İsa olarak verilmektedir. 9. İncillerde Tanrının görülüp görülemeyeceği hususunda çelişkili bilgiler bulunmaktadır. 10. Bu İnciller, Allah Teala’ya nispet edilemeyeceği gibi Hz. İsa’ya da nispet edilemez. Allah’a nispet edilemeyeceğini, aslının korunamadığından, yazıya geçirilemediğinden, ortada üzerinde ittifak edilen ortak bir metin olmadığından vb. durumlardan anlamaktayız. Hz. İsa’ya nispet edilemeyişini ise, bu İncilleri onun yazdırmayışından, onu dinleyen ve dinleyenleri dinleyenlerin yazdıkları İnciller içinde bulunan tutarsızlık, yanlışlık ve çelişkilerden anlamaktayız. Bu İncillerin Hz. İsa’ya ait olmayışının diğer bir sebebi de çarmıh olayının İncil metinlerinde geçmesidir. Çarmıhın İncillerde zikredilişi, bu İncillerin sonrakiler tarafından kaleme alındığını gösterir. Bu gibi çelişki ve tutarsızlıkların Allah’a nispet edilen bir kitapta bulunamayacağına, diğer taraftan bir peygamberin kendini tanrılaştırıp tanrıyı da insanlaştıramayacağına göre, Hristiyan kutsal kitabının sonradan insan eliyle yazıldığı ve tahrif edildiği ortaya çıkmaktadır. .....
@ulgenbinar30823 жыл бұрын
Sen birdaha İsa,yı görürsen sor bakalım ölümlü tanrımı olurmuş kendisini çarmığa gerilmekten koruyamamış bir Tanrı sizi nasıl koruyacakmış bide sor bakalım senin okuduğun kitabı İsa hiç görüp okumuşmu Allah size akıl fikir versin
Allahın oğlu yoktur. O doğmamış, doğurulmamıştır.Aksi halde bizlerden ne farkı olur.İsa peygamber onun kulu ve elçisidir.
@JustinMartyrJr.10 ай бұрын
"Oğul" kelimesi fiziksel anlamda bir oğulluk değildir. Ruhsal olarak oğulluk'tur. İkisi arasında baya fark var çünkü.
@nerisahinoglu15732 жыл бұрын
Rabbe övgüler olsun
@soylederbirisi42505 жыл бұрын
Hz İsa Türkiye de beni ahmak yerine aldılar. Diyorsun ya İncil de kim kime ahmak der cehennemde yanacak.
@reflexgs66204 жыл бұрын
yaratininila savasiyorsun rab isa yusha afetsin seni
@mustafatetik62894 жыл бұрын
@@reflexgs6620 konusabilirmiyiz hristiyan misin
@barantatl4864 жыл бұрын
@@mustafatetik6289 Evet kardesim konusabiliriz hristiyanım RAB İSA MESİH,in çocuklarıyız sevgiyle cevaplariz İSA MESİH,i tanımak istiyorsan
@simunpetrus39514 жыл бұрын
Hristiyan olanlar Evrensel Kilise kanalına abone olabilir mi
@serkankandemir82683 жыл бұрын
Allah birdir Hz İsa Allah'ın peygamberidir hâşâ oğlu olamaz o bundan münezzehtir
@oguzhanmetehan63633 жыл бұрын
?
@АнгелТодоров-з6о3 жыл бұрын
Sen araş dir ozman konuş tm mi kardaş siz araş dirminiz okumunuz siz araş dirminiz oyle konuşunuz tek rab var oda isa mesih dir tek bir gunahsiz biri var oda isa mesih rabim iyice duşun araş dir rab gunah işler mi o kutsal dir dunya var olmadan rabim vardi
@erolborek713 жыл бұрын
Oğul dendiğinde sen ne anlıyorsun
@kristinacar48273 жыл бұрын
Ya anlatmayin bunlara bisey ,isiticekler fakat anlamiycaklar,
@yeldaran3 жыл бұрын
@@kristinacar4827 duyacak duyacak ama işitemeyecekler, bakacak bakacak ama göremeyecekler
@tourguideolgu9 күн бұрын
İsa Mesih'i seslendiren kişinin kim olduğunu bilen var mı?
@ahmetceviz14532 жыл бұрын
Tüm kainatı,tüm varlıkları yaratan Güç,kainatın içinde bir toz zerresi dahi olamayacak olan insanlara bir şey söylemek isteseydi,elçilere,habercilere,meleklere ihtiyaç duymazdı. Bu güç (Tanrı) kendi yarattığı şeytan ile yarışa girecek kadar acizmi ? Yarattığı insanı tehdit edecek kadar zalim mi ? Övülmekten zevk alacak kadar egoist mi ?
@sefagulcan30942 жыл бұрын
Tamamen araştırmak için buradayım Müslümanım. Hristiyan ilahiyatında biraz bilgili olan birileri cevap verebilir mi ? Hz.İsa eğer bizzat tanrıysa tanrıdan bir cevher ise nasıl oluyor da çarmıha geriliyor ? bir şey olması lazım ki çarmıha gerilmesin ve ölmesin zira öldüğü zaman tanrı mi ölmüş oluyor bildiğime göre sizlere göre ölüyor ve 3 gün sonra diriliyor nasıl oluyor da hem ölüyor hem de diriliyor ölümsüz olması gerekmez mi ? Sevgiler saygılarımla. Allah tüm insanlığa İslam ile şereflenmeyi nasip etsin. Hz.İsa tüm peygamberler gibi Allah’ın kulu ve elçisidir. Allah katında tek din İslamdır.
@sefagulcan30942 жыл бұрын
@@penyaminuzunca3883 Hayır nasıl araştırmaya gelmediğimi çıkardın ? Agacım tanrının ölümünden nasıl bahsedebilirsin senden benden bi farkı kalır mı o zaman. Benim sorduğum soruya zaten cevap vermemişsin ona bakarsan Budizm de de her şeyin bi düzeni bi amacı var.
@sefagulcan30942 жыл бұрын
@@penyaminuzunca3883 Tamam sen öyle dediysen öyledir knk
@efealca30072 жыл бұрын
Tanrı dünyayı o kadar sevdi ki, insanlar günahlarından kurtulsun diye insan olarak, kendini onlar için alçalttı, kendi canını feda ederek kendini insanlar için alçalttı. Zaten Hristiyanlığın temel inancı Tanrı'nın insan olup ölmesidir. Çelişki yok burada. Beden ve ruh farklı şeylerdir, İsa'nın bedeninin ölmesi ruhunun da öldüğü anlamına gelmez. Bu kadar materyalist olmayın. İsa'nın bedeni ölünce ruhu ölüler diyarına gitti ve kendisinin Tanrı'nın Oğlu olduğunu 3 gün boyunca orada da ilan etti. 3 gün sonra bedenine geri dönerek ölümsüz olduğunu, Tanrı olduğunu, Tanrı'nın oğlu olduğunu ispatladı. Âmin.
@MURATARSLANmusic3 жыл бұрын
akıllı deliler den kaçının...insan sözü
@mahoaga23536 жыл бұрын
İki ağızlı keskin kılıca sahip olan kim oluyor?
@nurlanzulfuqar66305 жыл бұрын
İsa Mesih
@reflexgs66204 жыл бұрын
rab tanridir yane sizin dediyiniz isa peygaber
@simunpetrus39514 жыл бұрын
hristiyan olanlar Evrensel Kilise kanalına abone olabilir mi
@yasemindinc2674 жыл бұрын
22.bölümde “ ..Tapınmak için meleğin ayaklarına kapandım.. diyor, yani secde ediyor. Melek ona sakın yapma, git Tanrıya tapın.. “ diyor, yani tanrıya secde et diyor.. 9. bölümde “alınlarında tanrı izi olanlar” (secde izi olanlar) diyor.. Kuran’da da, “ahirette alınlarında secde izi olanlar..” diye bir ayet içeriği var.. Bu video için, Allah razı olsun diyorum yayınlayandan, bir çok yönden aydınlandım 🙏🙏🙏
@sule25792 жыл бұрын
22 bölüm de kıyameti mi anlatıyor
@ahmetdogan48874 жыл бұрын
❤
@simunpetrus39514 жыл бұрын
Evrensel Kilise kanalına abone olur musun
@furkanavan2872 жыл бұрын
Müslümanlar size bir sorum var eğer Tanrı olmasaydı o zaman siz yeni bir tanrı icat edecektiniz
@gulnurakbulut7937 ай бұрын
Soru nerde ? Tanrı icat edilecek bir şey mi? Alemlerin rabbi olan Allah’tır siz tanrı dersınız başkası başka bir şey aslında olması gerekenin sadece sevgi olduğunu anlayana kadar tartışmaya devam edecek müslüman görünümlülerle hırıstiyan görünümlüler gerçek iman edenler ise sadece sevecek sonsuzca
@martinmiki5438 ай бұрын
opokalips nedir
@JustinMartyrJr.4 ай бұрын
Apocalypse, Yunanca ἀποκάλυψις "ortaya çıkma, vahiy" ve "örtü" manasına gelen καλύπτειν kelimelerine dayanan, "kıyamet" olarak Türkçede karşılık bulan bir terim.
@kenn55aliyeva145 жыл бұрын
Selamlar.rusca olan opakalipsiz ionna filmi var.onun turkce dublahi varmi.izleyen varsa link paylasa bilirmi.cok lazim.
@meriimihriban94364 жыл бұрын
KZbin ta Mahserin Dört atlisi adli Ingilizce den Türkceye cevrilmis video var
@simunpetrus39514 жыл бұрын
kenn55 aliyeva Evrensel Kilise kanalına abone olur musun
@salimsirin79054 жыл бұрын
İncil’in Tahrif Süreci İncil, esas itibarı ile Hz. İsa’ya Allah Teala tarafından vahyedilen ilahî bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim, İncil’in Hz. İsa’ya vahyedilen ilahî bir kitap olduğunu defaatle haber verir. Yerli ve yabancı kaynakların ittifakla bildirdiğine göre Hz. İsa kendisine vahyedilen bu İncil’i ne kendisi yazmış ne de yazdırmaya fırsat bulabilmişti. Çünkü Hz. İsa’nın tebliğ hayatı hem oldukça kısa sürmüş (üç yıl), hem de bu dönemde çile ve meşguliyetler had safhaya ulaşmıştı. Bununla beraber, Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden evvel kendisine iman eden havarîlerin sayısı on iki kadardı; ne var ki bunların çoğu okuma-yazma bilmiyordu. Dolayısıyla İncil’i yazma imkânı oluşmadı. Ayrıca ilk Hristiyanlar, Hz. İsa’nın pek yakında geri döneceğini bekledikleri için İncil’i yazıya geçirme gereği duymamışlardı. Bu hususla ilgili diğer bir olayı daha zikretmek gerekir ki o da İncil’in yazılı bir kitap olarak gönderilmeyişidir. Tevrat Hz. Musa’ya yazılı olarak levhalar halinde indirilmişti, İncil ise tıpkı Kur’an-ı Kerim gibi yazılı metinler hâlinde nazil olmayıp, Hz. İsa’ya şifahen vahyedilmiştir. Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden sonra Hristiyanlar sürekli onun geri döneceğini beklemişler, onun dönüşü gecikince hiç olmazsa akıllarında kalan İncil âyetlerini yazıya geçirme gayreti içine girmişlerdir. Ne var ki Hz. İsa’yı gören ve mesajını dinleyenlerin sayısı oldukça azalmıştı. Neticede ancak Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden 30-40 sene sonra İnciller yazılmaya başlanabildi. Bu süre zarfında Hz. İsa’ya inananların sayısı kısmen artmış, Hristiyanlık az da olsa başka milletlere yayılmış bulunuyordu. Artık doğrudan Hz. İsa’yı dinleyenler veya Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşanlar, hem kendi ihtiyaçlarını gidermek, hem de Hz. İsa’yı görmemiş ve Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşmamış olanlara onun mesajını ulaştırmak istiyorlardı. Bu nedenle onlar, akıllarında kaldığı kadarıyla İnciller yazmaya koyulmuşlardır. İlk dönemlerde “Hatırat” da denen bu İncillerin sayısı çok fazlaydı. Hristiyanlarca muteber sayılan İncillerin (Matta, Markos, Luka, Yuhanna ve Mektuplar) sınırlandırılması, diğerlerinin apokrif/sahte sayılması ta dördüncü asrı buldu (325 İznik Konsili). Bu dört İncilden ilk üçü 60-80, Yuhanna ise 90-100’lerde yazıldı. Görüldüğü üzere günümüzdeki İncillerden hiçbiri Hz. İsa hayatta iken yazılamamıştır. Dikkat çekici bir durum da bu dönemde Grekçe dahi yazılan İncillerin günümüze ulaşmayışıdır. Zira elimizdeki en eski Grekçe İncil yazmalarının IV. asra ait olduğu bilinmektedir. Bu durumla ilgili olarak ayrıca ifade edilmesi gereken bir husus da şudur: İncillerin yazımı Hz. İsa’dan en az 30 yıl kadar gecikince Hristiyanlık akidesi nerdeyse teşekkül etmiş; Hz. İsa’nın tanrılığı tartışılmaya başlanmış, Tevrat’ın kutsal metin olarak kabulü benimsenmiş, kurtuluşun Hz. İsa’ya bağlı olduğu iddia edilmiştir. İşin bir başka ilginç tarafı, Hz. İsa Aramice konuştuğu halde dört İncil de Grekçe yazıldı. İlk İncil olan Matta’nın Aramice yazıldığı söylense de günümüze ulaşmamıştır. Bundan daha da ilginci, Hristiyanlık tarihinde Matta ile Yuhanna İncilinin yazarlarının Matta ve Yuhanna olmayıp, onların yerine bu İncilleri başkalarının yazdığı iddiası ve tartışmasıdır. Hristiyanlık âlemi Müslümanlardan farklı olarak, Hz. İsa’ya İncil adında bir kitabın vahyedildiğini kabul etmez. Onlara göre ete-kemiğe bürünmüş, yani insan suretinde bir tanrı olan Hz. İsa’nın bizzat kendisi vahiydir. Başka bir ifade ile Hz. İsa’nın her söylediği ve yaptığı vahiyden ibarettir. Dolayısıyla onların bu inançlarından şöyle bir netice çıkarılmıştır: Bu günkü İnciller, Allah tarafından vahyedilen âyetlerden ziyade Hz. İsa’nın söz ve davranışlarından ibarettir. Ne var ki bunda bile haddinden fazla eksiklik ve fazlalıklar vardır. Çünkü bu İnciller arasında ifade farkı, mana farkı ve hatta çelişkiler bulunmaktadır. Bunun da ötesinde aynı İncil’de bile birbiriyle çelişen ifadelere rastlanmaktadır. Bugün İncil adı verilen eldeki kitaplar, Müslümanların anladığı manada vahiy eseri değildir. Onlar ilk devir havarilerinin ve onların öğrencilerinin sözlerinden ibarettir. Onlar nasıl inanmak istemişlerse öyle yazmışlardır. Hristiyanlar ise, İncil yazarlarının Tanrı’nın ve Kutsal Ruh’un himayesi altında bu İncilleri yazdıklarına inanırlar. Böyle bir himaye olsaydı, İncillerde çelişki ve tutarsızlık görülmezdi. Batıda genelde Kitab-ı Mukaddes, özelde de Yeni Ahit içerisinde bulunan çelişkileri gidermek üzere Kitab-ı Mukaddes tetkik ve tenkitleri başlatılmıştır. Bu yeni bilimsel metoda göre Kitab-ı Mukaddes içerisinde Tanrı’ya ait olanla olmayan tespit edilecek, bu kitap tüm tutarsızlıklardan arındırılacaktı. Örnek vermek gerekirse, bir araştırmaya göre Hz. İsa’ya ait olduğu söylenen 518 söz tespit edilmiş, yapılan tetkik neticesinde bu sözlerin tam 1544 farklı şeklinin olduğu görülmüş, tüm bu sözlerden ancak 18 tanesinin Hz. İsa’ya ait olabileceği belirtilmiştir. Yukarıda beyan edilenlere ek olarak dört İncil’de bulunan bazı tahrif belirtileri ve çelişkileri şöyle sıralayabiliriz: 1. Matta, Markos ve Luka İncillerine göre Hz. İsa’nın risaleti bir yıl, Yuhanna’ya göre ise iki yıldan fazla sürmüştür. 2. Hz. Davud’dan (a.s.) Hz. İsa’ya kadar geçen kuşakların sayısı Matta’ya göre 26 iken Lukaya göre 40’tır. 3. İncillerin bazı yerlerinde Hz. İsa’ya uluhiyet isnad edilirken bazı yerlerde de ona insanoğlu denmektedir. Bu ikisi arasında gözden kaçmayacak açık bir çelişki görülmektedir. 4. Hristiyanlığa göre Hz. İsa çarmıha gerileceği sırada “Allah’ım! Allah’ım! Beni neden terk ettin!” diye Allah’a yalvarmıştır. Bu söz Tanrı İsa’nın ise, onun Tanrı olduğu halde kendini koruyamadığı anlaşılıyor. Peygamber İsa’nın sözü ise, onun Tanrı’yı hakkıyla tanımadığı anlaşılıyor. Çünkü bir peygamber “Allah’ım! Beni neden terk ettin?” demez. Bizim inancımıza göre ne Hz. İsa çarmıha gerilmiş, ne de böyle bir yakarışta bulunmuştur. 5. Matta, Hz. İsa’nın soy kütüğünü Hz. İbrahim’e kadar 40 kişi olarak verirken, Luka bunun 55 olduğunu söyler. 6. İncillerde Hz. İsa için sık sık “Allah’ın oğlu”, “Yusuf’un oğlu”, “Davudoğlu”, "Âdemoğlu” gibi ifadeler kullanılır. Bunların arasında açık bir çelişki vardır. 7. Markos İncilinde İncil Allah’a, Romalılara, Mektub kitabında ise Hz. İsa’ya nispet edilir. 8. Luka İncilinde bir yerde kurtarıcı Hz. Allah, diğer bir yerde de Hz. İsa olarak verilmektedir. 9. İncillerde Tanrının görülüp görülemeyeceği hususunda çelişkili bilgiler bulunmaktadır. 10. Bu İnciller, Allah Teala’ya nispet edilemeyeceği gibi Hz. İsa’ya da nispet edilemez. Allah’a nispet edilemeyeceğini, aslının korunamadığından, yazıya geçirilemediğinden, ortada üzerinde ittifak edilen ortak bir metin olmadığından vb. durumlardan anlamaktayız. Hz. İsa’ya nispet edilemeyişini ise, bu İncilleri onun yazdırmayışından, onu dinleyen ve dinleyenleri dinleyenlerin yazdıkları İnciller içinde bulunan tutarsızlık, yanlışlık ve çelişkilerden anlamaktayız. Bu İncillerin Hz. İsa’ya ait olmayışının diğer bir sebebi de çarmıh olayının İncil metinlerinde geçmesidir. Çarmıhın İncillerde zikredilişi, bu İncillerin sonrakiler tarafından kaleme alındığını gösterir. Bu gibi çelişki ve tutarsızlıkların Allah’a nispet edilen bir kitapta bulunamayacağına, diğer taraftan bir peygamberin kendini tanrılaştırıp tanrıyı da insanlaştıramayacağına göre, Hristiyan kutsal kitabının sonradan insan eliyle yazıldığı ve tahrif edildiği ortaya çıkmaktadır. Xxxxxxxxxxx
@meriimihriban94364 жыл бұрын
@@salimsirin7905 Hic geregi yoktu bukadar uzun yazmaya cünkü Tanimadigin kisiler hakkinda kendi yorumlarini ve duyduklarini yazmisin.Isa Mesih,in ve Havarilerin kim olduklarini onlari taniyan ve gören kisilere sorsaydiniz ve arastirsaydiniz bu gibi yalnis bilgilere sahip olmazdiniz.Biz Isa Mesih,e iman etmis kisiler RAB Isa Mesih,in tarafindan cagrilmis ve secilmis olanlariz.Bizler kendi istegimizle yada onun hakkinda bilgiler edinmeyle iman etmedik.O bizi kendisini göstererek ve konusarak secip cagirdi.Sen benim Babami benden daha iyi taniyamazsin.Onun icin onun hakkinda yorum yapmadan evvel Cocuklarina danis Baba niz nasil biri diye.
@mahmutyanar50497 жыл бұрын
Yüce Meryem sen bizi sıkıntı verme
@talisca64285 жыл бұрын
Mahmut
@serkancekic78175 жыл бұрын
Yanlizca Allahtan dile
@reflexgs66204 жыл бұрын
yuce rab yusha olmaliydi yane isa cunku guahlarimizi hacin uzerinde o tasidi oldu ucuncu gun dirildi ve olumu bizler icin etlisiz hale getirdi bu sekil inan herkesolsede yasayacaktir
@meriimihriban94364 жыл бұрын
@@serkancekic7817 O Allah dedigin Isa Mesih,tir Istersen kendisine sor Sana cevap verecektir.
@simunpetrus39514 жыл бұрын
hristiyan olanlar Evrensel Kilise kanalına abone olabilir mi
@acheronminutes71663 жыл бұрын
Kiminiz Isa Tanri kiminiz Tanrinin oglu diyor eger inancinizda ciddi iseniz intihar edin Cennete alcak Isa niz sizi.Tek bir ilah vardir oda Ancak Allah tir.Size mantikli geliyormu Orta cagda yasamis yemek yiyen su icen Meryem in rahminden cikan bir insanin ilah olmasi.Ayrica Tanri carmiga gerilebilir mi.Olmeden once tevbe edin.Muhammed e indirilene iman edin ve Israilogullarina
@efealca30072 жыл бұрын
Sen de intihar et Muhammed seni cennete alsın.
@averagedoomenjoyer12322 жыл бұрын
Bunu cidden yazmadın dimi? Aynı şeyleri ben de Muhammedin dini için yazabilirim. Sen niye intihar etmiyorsun? Sana mantıklı geliyor mu okuma yazması olmayan 7. Yüzyılda yaşayan bir tüccara Allahın vahiy vermesi? Çabuk tövbe et ve İsa Mesih kabul et.
@poyrazesdal5257 Жыл бұрын
Bu şimdi İncil kitabından mı 🤔
@Tapostlevonesus Жыл бұрын
Evet. İncil ya da Yeni Antlaşma 27 kitaptan oluşur ve Vahiy (Apokalips) kitabı sonuncusudur. İlk dört kitabı da halkın arasında yanlış bir şekilde adlandırılan "4 incil" olan Matta, Markos, Luka ve Yuhanna'dır. Bunlar aslında 4 incil değil İncil'in bölümleridir. Kuran'da nasıl 114 bölüm (sure) varsa İncil'de de 27 sure (bölüm) vardır.
@soylederbirisi42505 жыл бұрын
İsa neler söylüyon, bi de bana yaptıklarını duysan acaba ne dersin?
@barantatl4864 жыл бұрын
Kim sana ne yapmış ki kardesim
@soylederbirisi42505 жыл бұрын
Bulmuşlardır yolunu. Bi adamın hayatını yemek bu kadar kolay.
@serkankandemir89563 жыл бұрын
Bir de inkârlarından ve Meryem'e büyük bir iftira atmalarından ve "Biz Allah'ın peygamberi Meryemoğlu İsa Mesih'i öldürdük" demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar… (Nisa 157)
@mustafakara82675 жыл бұрын
6. bölümde zombi istilasından bahsediliyor iyi dinleyin
@simunpetrus39514 жыл бұрын
Evrensel Kilise kanalına abone olur musun
@Tapostlevonesus2 жыл бұрын
Yok kanka sen malsin
@gulnurakbulut7937 ай бұрын
Sanki dünyanın sonunu değil başını anlatıyor
@tomahawkss66782 жыл бұрын
18:00
@celilguler41893 жыл бұрын
Bildiğin mitolojik hikaye
@Tapostlevonesus Жыл бұрын
Çünkü Tanrı'nın “saçmalığı” insan bilgeliğinden daha üstün, Tanrı'nın “zayıflığı” insan gücünden daha güçlüdür. 1. KORİNTLİLER 1:25
Bune saçmalık isa peygamber islam dinindede diğer peygamberler gibi saygı değer ama incilin devri bitti İslam geldi.sizden bi yanlışa inanmış arkadaşım şöyle demişti.hristiyanlar hesap gününde hz isa gelip tüm günahlarını kendi omuzuna yüklenip inananlarının elinden tutup cennete sokacakmış.çok saçma geldi tüm dinlerde rab yani Allah kullarını imtihan için dünyaya yolluyor önüne iyi ve kötü yol koyuyor seçme hakkını ona bırakıyor sonuçta hakettiğine göre cennete veya cehenneme koyuyor doğrusuda bu.gelim islama gelin eşşedü enla ilahe illallah ve eşşedü enne Muhammeden abduhu veresulu.türkçesi.Allahtan başka ilah yoktur Muhammed sav kulu ve resulüdür.sizleri kurana islama davet ediyorum
@bora2896 Жыл бұрын
muzigi kesinlikle kaldirmalisiniz.
@thesesell5 жыл бұрын
Amerika'nin cokusu mu? wow! 18:
@simunpetrus39514 жыл бұрын
Evrensel Kilise kanalına abone olur musun
@atay60673 жыл бұрын
Bu da palavra ama işte tiyatro gibi eğlenceli
@serkankandemir89563 жыл бұрын
Andolsun, "Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler kesinlikle kâfir oldu….(Maide 72
@DinlenmeModum2 жыл бұрын
@@penyaminuzunca3883 yemek yiyen içen ,ihtiyaçları olan bir kişi Tanrı olabilirmi ?
@DinlenmeModum2 жыл бұрын
@@penyaminuzunca3883 o siyah nokta çok mide bulandiriyor ama.O noktayi çözemeden başka bir tarafa odaklanamam.Hep peygamber gelsin,ama ne hikmetse Hz isa asa haşa Tanrı oladak hemde oğlu,gelsin.Inanilir gibi degil.Tanri bir kadindan doguyor,çarmiğa geriliyor hemde insanlarin gunahlarini ustlenerek.Bu ne mantiksizliktir böyle.Hangi akil kabul eder bunu.
@DinlenmeModum2 жыл бұрын
@@penyaminuzunca3883 Bakın ben hristiyanlıgı biliyorum ,sonuçta dinleri araştirip islami seçtim. Hz isa a.s madem tanri neden acı ve insanlarin gunahlarini cekip kefaret ödüyor.. Kefaret ödenilecek bir durum olacaksa Allah insanlari yaratmadan bunu bilemiyormi insanlar azacak çok gunahkar olacak ve iş çıgirindan çikacak ve oglunu kefaret olarak gönderip hemde insan olan mahluklarin elinden çarmiha gerdirecek? Allah neden peygamberler gönderip ,sonunda oglunu göndersin buna ne gerek var,yine peygamber göndersin ve o peygamber kefaret ödesin madem.Yani kendi oğlunu bu duruma neden düsürsün,kendini insanlar karşisinda aciz göstersin. Tanrı dünyaya gelip kendini insanlara gösterdi ise,bu zamanda yaşayan insanlara haksizlik yapmiyormu ozaman bizede kendisini göstermemekle? Desenki Hz isa peygamber ozaman ben şikayet etmem ,ama Hz isa ilah diyorsun ozaman banada gözükmeliydi o ilah dedigin insan derim,yoksa haksizlik.yapilmis olur. Hz isa ilah olsa idi ondan sonraki islam dini asla onun dinini gecemezdi,çunki Hz Muhammede haşa yalanci diyorsunuz,yalanci bir insan nasil oluyorda Ilah saydiginiz bir insani dinde geciyor,daha çok taraftar yapabiliyor kendisine.Hani Hz isanin ilahligi nerede? Gunde milyonlarca kez salat edilen Bi peygamberi Hz isa as.ki ilah sayiyorsunuz nasil salatda gecemiyor? Hz isayi as kim gunde kaçkez aniyor ? Hz muhammed as günde kaç kişi aniyor ? Vallahi ben ğunde 100 den fazla salavat getiriyor onun için ,sen gunde kaç kez Hz isayi aniyorsun onu övuyorsun. Nasil oluyor bu ?????? Avrupada hristiyanlik dini diye birşey kaldimi,kim uyuyor o dine.Hz meryem as kafasi kapali figurlerde gösterilirken,hristiyan kadinlarinin hangisinin kafası kapali??????? Bu ne samimiyetsiz laçka bir din böyle. Eger samimi isen islam diniin gercek din oldugunu kabul edersin. Daha kendi taraftarlari hristiyanliga zerre uymazken,benim ona uymamimi bekliyorsun ? Sahte peygamber dediginiz insanin taraftarlarina bak,ölüme gözü kapali gidiyorlar,bu nasil olabiliyor? Tanrinin oglunun taraftarlarina bak mini etek giyip boynuna haç takip hip hop kliplerinde twerk yapiyorlar !!!! Gel deki Hz isa as peygamberdir, tanri olamaz ,tanri aciz olup insanlara kendini kanitlamak icin oglunu gönderemez. Kimse kimsenin günahini çekemez.Her koyun kendi bacagindan asilir de,gir islama ahiretini kurtar.
O bulutlarla gelen Muhammed degil.Onu Isa Mesih Cehenneme atti.yaptigi yalan Dinle,ve kötülüklerinden dolayi.Bunu kendisi bir Hristiyan kardese Vahiy olarak Tanri gösteriyor.Ama bizlerde yüzde yüz biliyoruz onun cehennemde oldugunu.Sende Iman etmezsen Muhammedin yanina gideceksin Sor Isa Mesih,e Sen yaratan Tanri misin diye. yoksa sadece bir peygambermiydin diye.?Dua lar edip Allah allah deginiz kisi Sizlerin yaratani olan Isa Mesih,tir.Kuranin Allah,i degil O Gökten atilan Seytandir nasil Adem ile Havva yi cennette kandirip kendisiyle birlikte kovdurduysa ayni sizlerinde cennete girmenizi istemiyor,bunun icin Muhammedi kandirip ona Yeni din islami verdi. insanlar bu uydurulmus dine inanip Tanri nin lutfundan,kurtarisindan Mahrum kalsinlar ve cennete girmesinler diye.aynen siz islama inananlar bu kurtulus müjdesinden mahrumsunuz.cünkü Adem gibi Seytanin sözlerine inaniyorsunuz Yaratanin Allahin sözlerine degil.
@herrmannelig50914 жыл бұрын
@@meriimihriban9436 Nasıl ki İsa geldiğinde Eski Yasa geçersiz kılındı, aynı şekilde Hz. Muhammed geldiğinde de İncil geçersiz kılındı. Yeni anlaşma eskisini geçersiz kılar. Nasıl ki İsa geldiğinde Yahudiler eski dinlerinde kalmak için inat ettiler, İsa'ya inanmadılar kendilerine yazık ettilerse aynı şekilde Hz. Muhammed geldiğinde de siz inat edip yerinizde saydınız. Üzgünüm ama yanlış olan sensin.
@meriimihriban94364 жыл бұрын
@@herrmannelig5091 Kim demis eski Yasa gecersiz kilindi diye.Sen yalnis anlamisin.Tanri kullarina kendi sözerini ebedi gecerli olmak üzere yolladi.Tevrattan baslayip Incil Vahiy bölümüne kadar gecerlidir.Muhammedin gelmesine gerek kalmamisti.Cünkü Isa Mesih Benden sonra Sahte peygamberler gelecek sakin aldanmayin dedi.Onun icin Muhammed Bizim icin Sahte peygamberdir.Kitabida Dini de. Isa Mesih Kendisi söyledi Ben yasayi degistirmeye gelmedim.Ben Tamamlamaya geldim diye.Yasa yi Ebedi gecerli kildi.Kutsal Ruhunu bizlere yolladiktan sonra Yasalar bu kutsal ruhun icindedir biz kendi bassimiza yasayi yerine getirme ye ugrasma cabamiz kalmadi.Cünkü Bizler artik Kutsal ruhun yönetimindeyiz yasanin degil. ama ben cabalamiyorum yasayi yerine getireyim diye.Ruh yapiyor benim icin.Sen anlamazsin Müslümanlarin zannettigi gibi Muhammedi yollayacagini söylemedi.Isa Mesih Kutsal Ruhu yollayacagini söyledi.Apacik incilde yaziyor Kutsal ruhu gönderecegim diye.Isa Mesih beni sabaha karsi uykumdan uyandirdi ve bana Icinde Nasirali Isa Mesih yasiyor dedi.Yani kendisi Tanri oldugu icin Tanri da Ruh oldugu icin icimde yasiyor.Ve onu görüyorum ve karsilikli konusuyoruz.Bu her Ona iman edene nasip olmuyor ama onun sesini ve yaptiklari dua larina cevaplar verdigini biliyoruz..Sizde bu ruh olmadigi icin yazdiklarimi anlayamazsiniz.
@simunpetrus39514 жыл бұрын
Evrensel Kilise kanalına sorabilirsin sorularını doğukan
@Yamtar535 жыл бұрын
Yanlış anlaşılmak istemem kötü bir niyetim yoktur. ama bende oluşan kanaat yuhanna pagan tanrılarından esinlenerek bu vahiyi kaleme almış. Vahiy den ziyade ortaçağ fantastik hikayelerinden oluşan bir kurguyu andırıyor sanki. ters giden bir şeyler var burada kim Tanrı, kim Vahyi meleği, kim elçi, kim peygamber beli değil herkes herşey olabiliyor. bu Tanrının düzeniyle, sistemiyle ne ölçüde örtüşüyor.
@Lyrcisedits4 жыл бұрын
Incil diyor ki sen kimsın beni yargiliyorsun
@reflexgs66204 жыл бұрын
sen o sekil inaniyorsan inan incilin elestirelek bir kelimesini bulamasin vahiy kitabindaki olacak olaylae oldu oluyr ve olacaklar var olacak olaylari dunyadakilerin vay vay vay basina gelecekler doga ustu olaylar tabiki biz inanlar burda olmayacagiz rabi havada karsilamak icin alinip goturuleceyiz inanmayan seytan ve meleleriile yuzlesecek caneten kovulan tum meleklerin ucte biridir Fallin Angels and seytan
@simunpetrus39514 жыл бұрын
hristiyan olanlar Evrensel Kilise kanalına abone olabilir mi
@footixbird28510 ай бұрын
çok saçmaymış bu kitap bence çıkarın yeni ahitten bunu :D
@acheronminutes71664 жыл бұрын
Hakki anlatinca Hem Muslumanlarin buyuk bir bolumu hem Hristiyanlarin buyuk bir bolumu hemde yahudilerin buyuk bir bolumu bizi Kafir veya hain ilan ediyor.Anlayin artik Rab kıskanctır.Rab herseyi yaratmistir.Onun bir esi benzeri ve dengi yoktur.Rab kanun koyucudur.Hersey onun elindedir.Zamanin mekanin tum gorulen ve gorulmeyen alemlerin rabbidir.O Rab ki Kuran i Tevrat i Incil i Zebur u indirmis insanlar arasinda adaleti saglasinlar diye peygamberleri yine insanlarin icinden suzerek gondermistir.Iste Rabbin dini yeryuzundeki tüm kafirlere agir geldi.Bu rab dün Yahve olarak goruldu.En sonda Kuran ı indirdi Dinini tamamladi.Dileyen iman eder dileyen inkar ederde gun gelir atese sokulur.
@meriimihriban94364 жыл бұрын
O dedigin RAB Yahudilerin Tanrisi Müslümanlarin degil O RAB ismi Yahudiler den kurana kopye yapilmistir.Bu RAB Kuran falan indirmedi.O kendisini insan benzeyisinde yeryüzüne getirdi.Gercek yaratani görüp iman etsinler diye.Arastir yoksa cehenneme gireceksin Imansizliktan.
@salimsirin79054 жыл бұрын
İncil’in Tahrif Süreci İncil, esas itibarı ile Hz. İsa’ya Allah Teala tarafından vahyedilen ilahî bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim, İncil’in Hz. İsa’ya vahyedilen ilahî bir kitap olduğunu defaatle haber verir. Yerli ve yabancı kaynakların ittifakla bildirdiğine göre Hz. İsa kendisine vahyedilen bu İncil’i ne kendisi yazmış ne de yazdırmaya fırsat bulabilmişti. Çünkü Hz. İsa’nın tebliğ hayatı hem oldukça kısa sürmüş (üç yıl), hem de bu dönemde çile ve meşguliyetler had safhaya ulaşmıştı. Bununla beraber, Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden evvel kendisine iman eden havarîlerin sayısı on iki kadardı; ne var ki bunların çoğu okuma-yazma bilmiyordu. Dolayısıyla İncil’i yazma imkânı oluşmadı. Ayrıca ilk Hristiyanlar, Hz. İsa’nın pek yakında geri döneceğini bekledikleri için İncil’i yazıya geçirme gereği duymamışlardı. Bu hususla ilgili diğer bir olayı daha zikretmek gerekir ki o da İncil’in yazılı bir kitap olarak gönderilmeyişidir. Tevrat Hz. Musa’ya yazılı olarak levhalar halinde indirilmişti, İncil ise tıpkı Kur’an-ı Kerim gibi yazılı metinler hâlinde nazil olmayıp, Hz. İsa’ya şifahen vahyedilmiştir. Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden sonra Hristiyanlar sürekli onun geri döneceğini beklemişler, onun dönüşü gecikince hiç olmazsa akıllarında kalan İncil âyetlerini yazıya geçirme gayreti içine girmişlerdir. Ne var ki Hz. İsa’yı gören ve mesajını dinleyenlerin sayısı oldukça azalmıştı. Neticede ancak Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden 30-40 sene sonra İnciller yazılmaya başlanabildi. Bu süre zarfında Hz. İsa’ya inananların sayısı kısmen artmış, Hristiyanlık az da olsa başka milletlere yayılmış bulunuyordu. Artık doğrudan Hz. İsa’yı dinleyenler veya Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşanlar, hem kendi ihtiyaçlarını gidermek, hem de Hz. İsa’yı görmemiş ve Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşmamış olanlara onun mesajını ulaştırmak istiyorlardı. Bu nedenle onlar, akıllarında kaldığı kadarıyla İnciller yazmaya koyulmuşlardır. İlk dönemlerde “Hatırat” da denen bu İncillerin sayısı çok fazlaydı. Hristiyanlarca muteber sayılan İncillerin (Matta, Markos, Luka, Yuhanna ve Mektuplar) sınırlandırılması, diğerlerinin apokrif/sahte sayılması ta dördüncü asrı buldu (325 İznik Konsili). Bu dört İncilden ilk üçü 60-80, Yuhanna ise 90-100’lerde yazıldı. Görüldüğü üzere günümüzdeki İncillerden hiçbiri Hz. İsa hayatta iken yazılamamıştır. Dikkat çekici bir durum da bu dönemde Grekçe dahi yazılan İncillerin günümüze ulaşmayışıdır. Zira elimizdeki en eski Grekçe İncil yazmalarının IV. asra ait olduğu bilinmektedir. Bu durumla ilgili olarak ayrıca ifade edilmesi gereken bir husus da şudur: İncillerin yazımı Hz. İsa’dan en az 30 yıl kadar gecikince Hristiyanlık akidesi nerdeyse teşekkül etmiş; Hz. İsa’nın tanrılığı tartışılmaya başlanmış, Tevrat’ın kutsal metin olarak kabulü benimsenmiş, kurtuluşun Hz. İsa’ya bağlı olduğu iddia edilmiştir. İşin bir başka ilginç tarafı, Hz. İsa Aramice konuştuğu halde dört İncil de Grekçe yazıldı. İlk İncil olan Matta’nın Aramice yazıldığı söylense de günümüze ulaşmamıştır. Bundan daha da ilginci, Hristiyanlık tarihinde Matta ile Yuhanna İncilinin yazarlarının Matta ve Yuhanna olmayıp, onların yerine bu İncilleri başkalarının yazdığı iddiası ve tartışmasıdır. Hristiyanlık âlemi Müslümanlardan farklı olarak, Hz. İsa’ya İncil adında bir kitabın vahyedildiğini kabul etmez. Onlara göre ete-kemiğe bürünmüş, yani insan suretinde bir tanrı olan Hz. İsa’nın bizzat kendisi vahiydir. Başka bir ifade ile Hz. İsa’nın her söylediği ve yaptığı vahiyden ibarettir. Dolayısıyla onların bu inançlarından şöyle bir netice çıkarılmıştır: Bu günkü İnciller, Allah tarafından vahyedilen âyetlerden ziyade Hz. İsa’nın söz ve davranışlarından ibarettir. Ne var ki bunda bile haddinden fazla eksiklik ve fazlalıklar vardır. Çünkü bu İnciller arasında ifade farkı, mana farkı ve hatta çelişkiler bulunmaktadır. Bunun da ötesinde aynı İncil’de bile birbiriyle çelişen ifadelere rastlanmaktadır. Bugün İncil adı verilen eldeki kitaplar, Müslümanların anladığı manada vahiy eseri değildir. Onlar ilk devir havarilerinin ve onların öğrencilerinin sözlerinden ibarettir. Onlar nasıl inanmak istemişlerse öyle yazmışlardır. Hristiyanlar ise, İncil yazarlarının Tanrı’nın ve Kutsal Ruh’un himayesi altında bu İncilleri yazdıklarına inanırlar. Böyle bir himaye olsaydı, İncillerde çelişki ve tutarsızlık görülmezdi. Batıda genelde Kitab-ı Mukaddes, özelde de Yeni Ahit içerisinde bulunan çelişkileri gidermek üzere Kitab-ı Mukaddes tetkik ve tenkitleri başlatılmıştır. Bu yeni bilimsel metoda göre Kitab-ı Mukaddes içerisinde Tanrı’ya ait olanla olmayan tespit edilecek, bu kitap tüm tutarsızlıklardan arındırılacaktı. Örnek vermek gerekirse, bir araştırmaya göre Hz. İsa’ya ait olduğu söylenen 518 söz tespit edilmiş, yapılan tetkik neticesinde bu sözlerin tam 1544 farklı şeklinin olduğu görülmüş, tüm bu sözlerden ancak 18 tanesinin Hz. İsa’ya ait olabileceği belirtilmiştir. Yukarıda beyan edilenlere ek olarak dört İncil’de bulunan bazı tahrif belirtileri ve çelişkileri şöyle sıralayabiliriz: 1. Matta, Markos ve Luka İncillerine göre Hz. İsa’nın risaleti bir yıl, Yuhanna’ya göre ise iki yıldan fazla sürmüştür. 2. Hz. Davud’dan (a.s.) Hz. İsa’ya kadar geçen kuşakların sayısı Matta’ya göre 26 iken Lukaya göre 40’tır. 3. İncillerin bazı yerlerinde Hz. İsa’ya uluhiyet isnad edilirken bazı yerlerde de ona insanoğlu denmektedir. Bu ikisi arasında gözden kaçmayacak açık bir çelişki görülmektedir. 4. Hristiyanlığa göre Hz. İsa çarmıha gerileceği sırada “Allah’ım! Allah’ım! Beni neden terk ettin!” diye Allah’a yalvarmıştır. Bu söz Tanrı İsa’nın ise, onun Tanrı olduğu halde kendini koruyamadığı anlaşılıyor. Peygamber İsa’nın sözü ise, onun Tanrı’yı hakkıyla tanımadığı anlaşılıyor. Çünkü bir peygamber “Allah’ım! Beni neden terk ettin?” demez. Bizim inancımıza göre ne Hz. İsa çarmıha gerilmiş, ne de böyle bir yakarışta bulunmuştur. 5. Matta, Hz. İsa’nın soy kütüğünü Hz. İbrahim’e kadar 40 kişi olarak verirken, Luka bunun 55 olduğunu söyler. 6. İncillerde Hz. İsa için sık sık “Allah’ın oğlu”, “Yusuf’un oğlu”, “Davudoğlu”, "Âdemoğlu” gibi ifadeler kullanılır. Bunların arasında açık bir çelişki vardır. 7. Markos İncilinde İncil Allah’a, Romalılara, Mektub kitabında ise Hz. İsa’ya nispet edilir. 8. Luka İncilinde bir yerde kurtarıcı Hz. Allah, diğer bir yerde de Hz. İsa olarak verilmektedir. 9. İncillerde Tanrının görülüp görülemeyeceği hususunda çelişkili bilgiler bulunmaktadır. 10. Bu İnciller, Allah Teala’ya nispet edilemeyeceği gibi Hz. İsa’ya da nispet edilemez. Allah’a nispet edilemeyeceğini, aslının korunamadığından, yazıya geçirilemediğinden, ortada üzerinde ittifak edilen ortak bir metin olmadığından vb. durumlardan anlamaktayız. Hz. İsa’ya nispet edilemeyişini ise, bu İncilleri onun yazdırmayışından, onu dinleyen ve dinleyenleri dinleyenlerin yazdıkları İnciller içinde bulunan tutarsızlık, yanlışlık ve çelişkilerden anlamaktayız. Bu İncillerin Hz. İsa’ya ait olmayışının diğer bir sebebi de çarmıh olayının İncil metinlerinde geçmesidir. Çarmıhın İncillerde zikredilişi, bu İncillerin sonrakiler tarafından kaleme alındığını gösterir. Bu gibi çelişki ve tutarsızlıkların Allah’a nispet edilen bir kitapta bulunamayacağına, diğer taraftan bir peygamberin kendini tanrılaştırıp tanrıyı da insanlaştıramayacağına göre, Hristiyan kutsal kitabının sonradan insan eliyle yazıldığı ve tahrif edildiği ortaya çıkmaktadır.
@idriscals53942 жыл бұрын
Ğğğğğ
@acheronminutes71664 жыл бұрын
Muslumanların Allahin tum kitaplarına iman etmesi Allahin kendisinin emridir.Hak dinler arasinda ayrim yapanlar kafirlerdir.4 buyuk dinde Komunal Seriat i emir ediyor.Yani Komunizm ve Kuran hukumleri.Incil ve Tevrat i dikkatli incelerseniz Allah bu hukumleride Tevrat ve Incil de kodlamis.Ama bu necis Munafiklar (Musluman Hristiyan Yahudi vs) Dinleri obek obek bolup Sirk haline getirdiler .Ve yeryuzunde saltanat kurdular.
@meriimihriban94364 жыл бұрын
Dört büyük Din yoktur Tek Inanc vardir O da Isa Mesih.tir Ona iman etmeyen Yagilanacaktir Cehennemle.Allah Isa Mesih.tir.Biz onu taniyoruz ve gördük.konustuk.Size seslenmeyen dua lariniza cevap vermeyen bir Uydurulmus Allah a tapiyorsunuz O kuranin allahi seytandir.Gercek yaratici YAHWE,dir yani Isa Mesih.tir.Kendisine sorun sen Allah misin beni senmi yarattin diye sana birgün cevabi verecektir.
@salimsirin79054 жыл бұрын
İncil’in Tahrif Süreci İncil, esas itibarı ile Hz. İsa’ya Allah Teala tarafından vahyedilen ilahî bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim, İncil’in Hz. İsa’ya vahyedilen ilahî bir kitap olduğunu defaatle haber verir. Yerli ve yabancı kaynakların ittifakla bildirdiğine göre Hz. İsa kendisine vahyedilen bu İncil’i ne kendisi yazmış ne de yazdırmaya fırsat bulabilmişti. Çünkü Hz. İsa’nın tebliğ hayatı hem oldukça kısa sürmüş (üç yıl), hem de bu dönemde çile ve meşguliyetler had safhaya ulaşmıştı. Bununla beraber, Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden evvel kendisine iman eden havarîlerin sayısı on iki kadardı; ne var ki bunların çoğu okuma-yazma bilmiyordu. Dolayısıyla İncil’i yazma imkânı oluşmadı. Ayrıca ilk Hristiyanlar, Hz. İsa’nın pek yakında geri döneceğini bekledikleri için İncil’i yazıya geçirme gereği duymamışlardı. Bu hususla ilgili diğer bir olayı daha zikretmek gerekir ki o da İncil’in yazılı bir kitap olarak gönderilmeyişidir. Tevrat Hz. Musa’ya yazılı olarak levhalar halinde indirilmişti, İncil ise tıpkı Kur’an-ı Kerim gibi yazılı metinler hâlinde nazil olmayıp, Hz. İsa’ya şifahen vahyedilmiştir. Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden sonra Hristiyanlar sürekli onun geri döneceğini beklemişler, onun dönüşü gecikince hiç olmazsa akıllarında kalan İncil âyetlerini yazıya geçirme gayreti içine girmişlerdir. Ne var ki Hz. İsa’yı gören ve mesajını dinleyenlerin sayısı oldukça azalmıştı. Neticede ancak Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden 30-40 sene sonra İnciller yazılmaya başlanabildi. Bu süre zarfında Hz. İsa’ya inananların sayısı kısmen artmış, Hristiyanlık az da olsa başka milletlere yayılmış bulunuyordu. Artık doğrudan Hz. İsa’yı dinleyenler veya Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşanlar, hem kendi ihtiyaçlarını gidermek, hem de Hz. İsa’yı görmemiş ve Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşmamış olanlara onun mesajını ulaştırmak istiyorlardı. Bu nedenle onlar, akıllarında kaldığı kadarıyla İnciller yazmaya koyulmuşlardır. İlk dönemlerde “Hatırat” da denen bu İncillerin sayısı çok fazlaydı. Hristiyanlarca muteber sayılan İncillerin (Matta, Markos, Luka, Yuhanna ve Mektuplar) sınırlandırılması, diğerlerinin apokrif/sahte sayılması ta dördüncü asrı buldu (325 İznik Konsili). Bu dört İncilden ilk üçü 60-80, Yuhanna ise 90-100’lerde yazıldı. Görüldüğü üzere günümüzdeki İncillerden hiçbiri Hz. İsa hayatta iken yazılamamıştır. Dikkat çekici bir durum da bu dönemde Grekçe dahi yazılan İncillerin günümüze ulaşmayışıdır. Zira elimizdeki en eski Grekçe İncil yazmalarının IV. asra ait olduğu bilinmektedir. Bu durumla ilgili olarak ayrıca ifade edilmesi gereken bir husus da şudur: İncillerin yazımı Hz. İsa’dan en az 30 yıl kadar gecikince Hristiyanlık akidesi nerdeyse teşekkül etmiş; Hz. İsa’nın tanrılığı tartışılmaya başlanmış, Tevrat’ın kutsal metin olarak kabulü benimsenmiş, kurtuluşun Hz. İsa’ya bağlı olduğu iddia edilmiştir. İşin bir başka ilginç tarafı, Hz. İsa Aramice konuştuğu halde dört İncil de Grekçe yazıldı. İlk İncil olan Matta’nın Aramice yazıldığı söylense de günümüze ulaşmamıştır. Bundan daha da ilginci, Hristiyanlık tarihinde Matta ile Yuhanna İncilinin yazarlarının Matta ve Yuhanna olmayıp, onların yerine bu İncilleri başkalarının yazdığı iddiası ve tartışmasıdır. Hristiyanlık âlemi Müslümanlardan farklı olarak, Hz. İsa’ya İncil adında bir kitabın vahyedildiğini kabul etmez. Onlara göre ete-kemiğe bürünmüş, yani insan suretinde bir tanrı olan Hz. İsa’nın bizzat kendisi vahiydir. Başka bir ifade ile Hz. İsa’nın her söylediği ve yaptığı vahiyden ibarettir. Dolayısıyla onların bu inançlarından şöyle bir netice çıkarılmıştır: Bu günkü İnciller, Allah tarafından vahyedilen âyetlerden ziyade Hz. İsa’nın söz ve davranışlarından ibarettir. Ne var ki bunda bile haddinden fazla eksiklik ve fazlalıklar vardır. Çünkü bu İnciller arasında ifade farkı, mana farkı ve hatta çelişkiler bulunmaktadır. Bunun da ötesinde aynı İncil’de bile birbiriyle çelişen ifadelere rastlanmaktadır. Bugün İncil adı verilen eldeki kitaplar, Müslümanların anladığı manada vahiy eseri değildir. Onlar ilk devir havarilerinin ve onların öğrencilerinin sözlerinden ibarettir. Onlar nasıl inanmak istemişlerse öyle yazmışlardır. Hristiyanlar ise, İncil yazarlarının Tanrı’nın ve Kutsal Ruh’un himayesi altında bu İncilleri yazdıklarına inanırlar. Böyle bir himaye olsaydı, İncillerde çelişki ve tutarsızlık görülmezdi. Batıda genelde Kitab-ı Mukaddes, özelde de Yeni Ahit içerisinde bulunan çelişkileri gidermek üzere Kitab-ı Mukaddes tetkik ve tenkitleri başlatılmıştır. Bu yeni bilimsel metoda göre Kitab-ı Mukaddes içerisinde Tanrı’ya ait olanla olmayan tespit edilecek, bu kitap tüm tutarsızlıklardan arındırılacaktı. Örnek vermek gerekirse, bir araştırmaya göre Hz. İsa’ya ait olduğu söylenen 518 söz tespit edilmiş, yapılan tetkik neticesinde bu sözlerin tam 1544 farklı şeklinin olduğu görülmüş, tüm bu sözlerden ancak 18 tanesinin Hz. İsa’ya ait olabileceği belirtilmiştir. Yukarıda beyan edilenlere ek olarak dört İncil’de bulunan bazı tahrif belirtileri ve çelişkileri şöyle sıralayabiliriz: 1. Matta, Markos ve Luka İncillerine göre Hz. İsa’nın risaleti bir yıl, Yuhanna’ya göre ise iki yıldan fazla sürmüştür. 2. Hz. Davud’dan (a.s.) Hz. İsa’ya kadar geçen kuşakların sayısı Matta’ya göre 26 iken Lukaya göre 40’tır. 3. İncillerin bazı yerlerinde Hz. İsa’ya uluhiyet isnad edilirken bazı yerlerde de ona insanoğlu denmektedir. Bu ikisi arasında gözden kaçmayacak açık bir çelişki görülmektedir. 4. Hristiyanlığa göre Hz. İsa çarmıha gerileceği sırada “Allah’ım! Allah’ım! Beni neden terk ettin!” diye Allah’a yalvarmıştır. Bu söz Tanrı İsa’nın ise, onun Tanrı olduğu halde kendini koruyamadığı anlaşılıyor. Peygamber İsa’nın sözü ise, onun Tanrı’yı hakkıyla tanımadığı anlaşılıyor. Çünkü bir peygamber “Allah’ım! Beni neden terk ettin?” demez. Bizim inancımıza göre ne Hz. İsa çarmıha gerilmiş, ne de böyle bir yakarışta bulunmuştur. 5. Matta, Hz. İsa’nın soy kütüğünü Hz. İbrahim’e kadar 40 kişi olarak verirken, Luka bunun 55 olduğunu söyler. 6. İncillerde Hz. İsa için sık sık “Allah’ın oğlu”, “Yusuf’un oğlu”, “Davudoğlu”, "Âdemoğlu” gibi ifadeler kullanılır. Bunların arasında açık bir çelişki vardır. 7. Markos İncilinde İncil Allah’a, Romalılara, Mektub kitabında ise Hz. İsa’ya nispet edilir. 8. Luka İncilinde bir yerde kurtarıcı Hz. Allah, diğer bir yerde de Hz. İsa olarak verilmektedir. 9. İncillerde Tanrının görülüp görülemeyeceği hususunda çelişkili bilgiler bulunmaktadır. 10. Bu İnciller, Allah Teala’ya nispet edilemeyeceği gibi Hz. İsa’ya da nispet edilemez. Allah’a nispet edilemeyeceğini, aslının korunamadığından, yazıya geçirilemediğinden, ortada üzerinde ittifak edilen ortak bir metin olmadığından vb. durumlardan anlamaktayız. Hz. İsa’ya nispet edilemeyişini ise, bu İncilleri onun yazdırmayışından, onu dinleyen ve dinleyenleri dinleyenlerin yazdıkları İnciller içinde bulunan tutarsızlık, yanlışlık ve çelişkilerden anlamaktayız. Bu İncillerin Hz. İsa’ya ait olmayışının diğer bir sebebi de çarmıh olayının İncil metinlerinde geçmesidir. Çarmıhın İncillerde zikredilişi, bu İncillerin sonrakiler tarafından kaleme alındığını gösterir. Bu gibi çelişki ve tutarsızlıkların Allah’a nispet edilen bir kitapta bulunamayacağına, diğer taraftan bir peygamberin kendini tanrılaştırıp tanrıyı da insanlaştıramayacağına göre, Hristiyan kutsal kitabının sonradan insan eliyle yazıldığı ve tahrif edildiği ortaya çıkmaktadır. .....................
@esqincfrov4472 Жыл бұрын
Muslumanin sizin kitabi okudum amma cok eksikler var
@acheronminutes71664 жыл бұрын
Allah indinde Hristiyan yahudi Musluman vs diye birsey yoktur.Iman eden veya etmeyen vardir.Isa rab deyildir ama Hristiyanlarin buyuk bir bolumu boyle soyluyor.Hatta bu soylediklerinin yanlisligini anladiktan sonrada Tanrininoglu dediler.Onlar gormuyomu Isa 2020 yil once gonderildi Evren ise ne kadar eski .Dunya ise cok sonradan kuruldu.
@barantatl4864 жыл бұрын
Boş kelime yapma kendi çöl bedevisinin uydurma sahte peygamberliğine koş her türlü pisliğin olduğu uydurma dinini goremeyen körlersiniz cunku TANRI,sizleri bu sapmisliga terk etti körlerin kör kılavuzlarısiniz bu bölümün en sonunda sizler icin nediyor anlayamayan zavallılarsınız ve İSA RAB,lerin RAB,bi kralların KRAL,lıdır AMİN
@acheronminutes71664 жыл бұрын
@@barantatl486 Dostum 1400 yıl önce Gelismis sehirler ve teknoloji varmıydi? Senin Isan madem Tanri idide neden yemek yiyiyor ve Su iciyordu.Ayrica neden dunyanin baslangicinda yoktuda gunumuzden 2020 yil once geldi.Hic Tanriyi carmiga gerebilir mi insanlar.
@acheronminutes71664 жыл бұрын
@@barantatl486 Baran Isa bir peygamberdir.Ben Incil i inkar etmiyorum.Dinlere butun olarak bakıp algılamak lazım.Dinler birbirinin devamıdır.Aralarında külturel farkı yaratan toplumlar yani insanlardır.Eski cagda gelismis sehirler vardıda bu yuzdenmi cöl bedevisi diyosun? Yine Incil Tevrat ve Kuranda peygamberlerin en azgin cografyalara gonderildigine dahir bilgi var.Suan peygamber gonderilmis olsa gelipte Isvicreye mi Suriyeyemi gonderilir sen dusun biraz o beynini ve aklini calistir biraz.Ayrica ben Ataturkcu ve Turkum.Arap kulturu ile gercek islami karistiracak kadar beyinsiz deyilim.Dahada bana yorum yazma senin dinin seni ilgilendirir.Git rockefellerin elini etegini open Papandan bagis dile 😁😁😁
@barantatl4864 жыл бұрын
@@acheronminutes7166 Bak kardeşim gercekten gerçeği öğrenmek istiyorsan o bos beyinini bırakıp gercek olanı arayacaksin bizler aptalmiyizki senin düşüncelerini bilmiyoruz bizlerde muslumandik ve islamin yalan oldugunu anladık yuregini alçaltıp atamayan hic kimse bu gercegi bulamaz oyuzden anlayamıyorsunuz ve sonunuz cok büyük bir yikima gidiyor İSA MESİH,öyle bildiğin gibi degil iyi oku yuregini aç dile sahada verilecek anlayacaksın
@acheronminutes71664 жыл бұрын
@@barantatl486 Nerden anladin islamin sahte oldugunu delilin nedir Ahzap suresimi.? Her neyse kardesim Ben seni dini inancindan dolayi yargilamiyorum Din gercegini ölünce anlarsin.Gunumuzde Ne Hristiyanlik nede Muslumanlik var o yuzden tartismanin anlami yok.Sadece su kadarini soyleyim Allah a insan gibi vasiflar konulamaz.Bana Allah yoktur desen daha mantikli tartismamiz hatta tartismayi gerektirecek durum olusurdu.Ama tarihin ortalarinda 33 yil yasayip Goge alinmis bir kul u Tanri yapman nasil bir beyin perdelenmesi yasadigini Din olarak acikliyor.Belki baska konularda aklin dogru calisiyordur fakat din konusunda Kalp devreye girer.Kalbin korelmis dostum saygilar..
@Barbaraheralde4 жыл бұрын
Tanrı gücünü kimseyle paylaşmaz. Yani onun oğlu olamaz. Bir düşünün bakalım, ne kadar adaletsizce bir düşüncedir bu? Yaratanı hakkıyla değerlendiremiyorsunuz. Yazık. Bir de incili kendi yorumlarınızla tahrif ediyorsunuz halbuki incil de tevrat da değişmemiştir. Kuran da onları şimdiki haliyle onaylamıştır.
@simunpetrus39514 жыл бұрын
Evrensel Kilise kanalında incil değiştirildi mi videosunu izlemeni tavsiye ederim
@salimsirin79054 жыл бұрын
@@simunpetrus3951 İncil’in Tahrif Süreci İncil, esas itibarı ile Hz. İsa’ya Allah Teala tarafından vahyedilen ilahî bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim, İncil’in Hz. İsa’ya vahyedilen ilahî bir kitap olduğunu defaatle haber verir. Yerli ve yabancı kaynakların ittifakla bildirdiğine göre Hz. İsa kendisine vahyedilen bu İncil’i ne kendisi yazmış ne de yazdırmaya fırsat bulabilmişti. Çünkü Hz. İsa’nın tebliğ hayatı hem oldukça kısa sürmüş (üç yıl), hem de bu dönemde çile ve meşguliyetler had safhaya ulaşmıştı. Bununla beraber, Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden evvel kendisine iman eden havarîlerin sayısı on iki kadardı; ne var ki bunların çoğu okuma-yazma bilmiyordu. Dolayısıyla İncil’i yazma imkânı oluşmadı. Ayrıca ilk Hristiyanlar, Hz. İsa’nın pek yakında geri döneceğini bekledikleri için İncil’i yazıya geçirme gereği duymamışlardı. Bu hususla ilgili diğer bir olayı daha zikretmek gerekir ki o da İncil’in yazılı bir kitap olarak gönderilmeyişidir. Tevrat Hz. Musa’ya yazılı olarak levhalar halinde indirilmişti, İncil ise tıpkı Kur’an-ı Kerim gibi yazılı metinler hâlinde nazil olmayıp, Hz. İsa’ya şifahen vahyedilmiştir. Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden sonra Hristiyanlar sürekli onun geri döneceğini beklemişler, onun dönüşü gecikince hiç olmazsa akıllarında kalan İncil âyetlerini yazıya geçirme gayreti içine girmişlerdir. Ne var ki Hz. İsa’yı gören ve mesajını dinleyenlerin sayısı oldukça azalmıştı. Neticede ancak Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden 30-40 sene sonra İnciller yazılmaya başlanabildi. Bu süre zarfında Hz. İsa’ya inananların sayısı kısmen artmış, Hristiyanlık az da olsa başka milletlere yayılmış bulunuyordu. Artık doğrudan Hz. İsa’yı dinleyenler veya Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşanlar, hem kendi ihtiyaçlarını gidermek, hem de Hz. İsa’yı görmemiş ve Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşmamış olanlara onun mesajını ulaştırmak istiyorlardı. Bu nedenle onlar, akıllarında kaldığı kadarıyla İnciller yazmaya koyulmuşlardır. İlk dönemlerde “Hatırat” da denen bu İncillerin sayısı çok fazlaydı. Hristiyanlarca muteber sayılan İncillerin (Matta, Markos, Luka, Yuhanna ve Mektuplar) sınırlandırılması, diğerlerinin apokrif/sahte sayılması ta dördüncü asrı buldu (325 İznik Konsili). Bu dört İncilden ilk üçü 60-80, Yuhanna ise 90-100’lerde yazıldı. Görüldüğü üzere günümüzdeki İncillerden hiçbiri Hz. İsa hayatta iken yazılamamıştır. Dikkat çekici bir durum da bu dönemde Grekçe dahi yazılan İncillerin günümüze ulaşmayışıdır. Zira elimizdeki en eski Grekçe İncil yazmalarının IV. asra ait olduğu bilinmektedir. Bu durumla ilgili olarak ayrıca ifade edilmesi gereken bir husus da şudur: İncillerin yazımı Hz. İsa’dan en az 30 yıl kadar gecikince Hristiyanlık akidesi nerdeyse teşekkül etmiş; Hz. İsa’nın tanrılığı tartışılmaya başlanmış, Tevrat’ın kutsal metin olarak kabulü benimsenmiş, kurtuluşun Hz. İsa’ya bağlı olduğu iddia edilmiştir. İşin bir başka ilginç tarafı, Hz. İsa Aramice konuştuğu halde dört İncil de Grekçe yazıldı. İlk İncil olan Matta’nın Aramice yazıldığı söylense de günümüze ulaşmamıştır. Bundan daha da ilginci, Hristiyanlık tarihinde Matta ile Yuhanna İncilinin yazarlarının Matta ve Yuhanna olmayıp, onların yerine bu İncilleri başkalarının yazdığı iddiası ve tartışmasıdır. Hristiyanlık âlemi Müslümanlardan farklı olarak, Hz. İsa’ya İncil adında bir kitabın vahyedildiğini kabul etmez. Onlara göre ete-kemiğe bürünmüş, yani insan suretinde bir tanrı olan Hz. İsa’nın bizzat kendisi vahiydir. Başka bir ifade ile Hz. İsa’nın her söylediği ve yaptığı vahiyden ibarettir. Dolayısıyla onların bu inançlarından şöyle bir netice çıkarılmıştır: Bu günkü İnciller, Allah tarafından vahyedilen âyetlerden ziyade Hz. İsa’nın söz ve davranışlarından ibarettir. Ne var ki bunda bile haddinden fazla eksiklik ve fazlalıklar vardır. Çünkü bu İnciller arasında ifade farkı, mana farkı ve hatta çelişkiler bulunmaktadır. Bunun da ötesinde aynı İncil’de bile birbiriyle çelişen ifadelere rastlanmaktadır. Bugün İncil adı verilen eldeki kitaplar, Müslümanların anladığı manada vahiy eseri değildir. Onlar ilk devir havarilerinin ve onların öğrencilerinin sözlerinden ibarettir. Onlar nasıl inanmak istemişlerse öyle yazmışlardır. Hristiyanlar ise, İncil yazarlarının Tanrı’nın ve Kutsal Ruh’un himayesi altında bu İncilleri yazdıklarına inanırlar. Böyle bir himaye olsaydı, İncillerde çelişki ve tutarsızlık görülmezdi. Batıda genelde Kitab-ı Mukaddes, özelde de Yeni Ahit içerisinde bulunan çelişkileri gidermek üzere Kitab-ı Mukaddes tetkik ve tenkitleri başlatılmıştır. Bu yeni bilimsel metoda göre Kitab-ı Mukaddes içerisinde Tanrı’ya ait olanla olmayan tespit edilecek, bu kitap tüm tutarsızlıklardan arındırılacaktı. Örnek vermek gerekirse, bir araştırmaya göre Hz. İsa’ya ait olduğu söylenen 518 söz tespit edilmiş, yapılan tetkik neticesinde bu sözlerin tam 1544 farklı şeklinin olduğu görülmüş, tüm bu sözlerden ancak 18 tanesinin Hz. İsa’ya ait olabileceği belirtilmiştir. Yukarıda beyan edilenlere ek olarak dört İncil’de bulunan bazı tahrif belirtileri ve çelişkileri şöyle sıralayabiliriz: 1. Matta, Markos ve Luka İncillerine göre Hz. İsa’nın risaleti bir yıl, Yuhanna’ya göre ise iki yıldan fazla sürmüştür. 2. Hz. Davud’dan (a.s.) Hz. İsa’ya kadar geçen kuşakların sayısı Matta’ya göre 26 iken Lukaya göre 40’tır. 3. İncillerin bazı yerlerinde Hz. İsa’ya uluhiyet isnad edilirken bazı yerlerde de ona insanoğlu denmektedir. Bu ikisi arasında gözden kaçmayacak açık bir çelişki görülmektedir. 4. Hristiyanlığa göre Hz. İsa çarmıha gerileceği sırada “Allah’ım! Allah’ım! Beni neden terk ettin!” diye Allah’a yalvarmıştır. Bu söz Tanrı İsa’nın ise, onun Tanrı olduğu halde kendini koruyamadığı anlaşılıyor. Peygamber İsa’nın sözü ise, onun Tanrı’yı hakkıyla tanımadığı anlaşılıyor. Çünkü bir peygamber “Allah’ım! Beni neden terk ettin?” demez. Bizim inancımıza göre ne Hz. İsa çarmıha gerilmiş, ne de böyle bir yakarışta bulunmuştur. 5. Matta, Hz. İsa’nın soy kütüğünü Hz. İbrahim’e kadar 40 kişi olarak verirken, Luka bunun 55 olduğunu söyler. 6. İncillerde Hz. İsa için sık sık “Allah’ın oğlu”, “Yusuf’un oğlu”, “Davudoğlu”, "Âdemoğlu” gibi ifadeler kullanılır. Bunların arasında açık bir çelişki vardır. 7. Markos İncilinde İncil Allah’a, Romalılara, Mektub kitabında ise Hz. İsa’ya nispet edilir. 8. Luka İncilinde bir yerde kurtarıcı Hz. Allah, diğer bir yerde de Hz. İsa olarak verilmektedir. 9. İncillerde Tanrının görülüp görülemeyeceği hususunda çelişkili bilgiler bulunmaktadır. 10. Bu İnciller, Allah Teala’ya nispet edilemeyeceği gibi Hz. İsa’ya da nispet edilemez. Allah’a nispet edilemeyeceğini, aslının korunamadığından, yazıya geçirilemediğinden, ortada üzerinde ittifak edilen ortak bir metin olmadığından vb. durumlardan anlamaktayız. Hz. İsa’ya nispet edilemeyişini ise, bu İncilleri onun yazdırmayışından, onu dinleyen ve dinleyenleri dinleyenlerin yazdıkları İnciller içinde bulunan tutarsızlık, yanlışlık ve çelişkilerden anlamaktayız. Bu İncillerin Hz. İsa’ya ait olmayışının diğer bir sebebi de çarmıh olayının İncil metinlerinde geçmesidir. Çarmıhın İncillerde zikredilişi, bu İncillerin sonrakiler tarafından kaleme alındığını gösterir. Bu gibi çelişki ve tutarsızlıkların Allah’a nispet edilen bir kitapta bulunamayacağına, diğer taraftan bir peygamberin kendini tanrılaştırıp tanrıyı da insanlaştıramayacağına göre, Hristiyan kutsal kitabının sonradan insan eliyle yazıldığı ve tahrif edildiği ortaya çıkmaktadır.
@salimsirin79054 жыл бұрын
İncil’in Tahrif Süreci İncil, esas itibarı ile Hz. İsa’ya Allah Teala tarafından vahyedilen ilahî bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim, İncil’in Hz. İsa’ya vahyedilen ilahî bir kitap olduğunu defaatle haber verir. Yerli ve yabancı kaynakların ittifakla bildirdiğine göre Hz. İsa kendisine vahyedilen bu İncil’i ne kendisi yazmış ne de yazdırmaya fırsat bulabilmişti. Çünkü Hz. İsa’nın tebliğ hayatı hem oldukça kısa sürmüş (üç yıl), hem de bu dönemde çile ve meşguliyetler had safhaya ulaşmıştı. Bununla beraber, Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden evvel kendisine iman eden havarîlerin sayısı on iki kadardı; ne var ki bunların çoğu okuma-yazma bilmiyordu. Dolayısıyla İncil’i yazma imkânı oluşmadı. Ayrıca ilk Hristiyanlar, Hz. İsa’nın pek yakında geri döneceğini bekledikleri için İncil’i yazıya geçirme gereği duymamışlardı. Bu hususla ilgili diğer bir olayı daha zikretmek gerekir ki o da İncil’in yazılı bir kitap olarak gönderilmeyişidir. Tevrat Hz. Musa’ya yazılı olarak levhalar halinde indirilmişti, İncil ise tıpkı Kur’an-ı Kerim gibi yazılı metinler hâlinde nazil olmayıp, Hz. İsa’ya şifahen vahyedilmiştir. Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden sonra Hristiyanlar sürekli onun geri döneceğini beklemişler, onun dönüşü gecikince hiç olmazsa akıllarında kalan İncil âyetlerini yazıya geçirme gayreti içine girmişlerdir. Ne var ki Hz. İsa’yı gören ve mesajını dinleyenlerin sayısı oldukça azalmıştı. Neticede ancak Hz. İsa’nın semaya yükseltilmesinden 30-40 sene sonra İnciller yazılmaya başlanabildi. Bu süre zarfında Hz. İsa’ya inananların sayısı kısmen artmış, Hristiyanlık az da olsa başka milletlere yayılmış bulunuyordu. Artık doğrudan Hz. İsa’yı dinleyenler veya Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşanlar, hem kendi ihtiyaçlarını gidermek, hem de Hz. İsa’yı görmemiş ve Hz. İsa’nın tebliği kendisine ulaşmamış olanlara onun mesajını ulaştırmak istiyorlardı. Bu nedenle onlar, akıllarında kaldığı kadarıyla İnciller yazmaya koyulmuşlardır. İlk dönemlerde “Hatırat” da denen bu İncillerin sayısı çok fazlaydı. Hristiyanlarca muteber sayılan İncillerin (Matta, Markos, Luka, Yuhanna ve Mektuplar) sınırlandırılması, diğerlerinin apokrif/sahte sayılması ta dördüncü asrı buldu (325 İznik Konsili). Bu dört İncilden ilk üçü 60-80, Yuhanna ise 90-100’lerde yazıldı. Görüldüğü üzere günümüzdeki İncillerden hiçbiri Hz. İsa hayatta iken yazılamamıştır. Dikkat çekici bir durum da bu dönemde Grekçe dahi yazılan İncillerin günümüze ulaşmayışıdır. Zira elimizdeki en eski Grekçe İncil yazmalarının IV. asra ait olduğu bilinmektedir. Bu durumla ilgili olarak ayrıca ifade edilmesi gereken bir husus da şudur: İncillerin yazımı Hz. İsa’dan en az 30 yıl kadar gecikince Hristiyanlık akidesi nerdeyse teşekkül etmiş; Hz. İsa’nın tanrılığı tartışılmaya başlanmış, Tevrat’ın kutsal metin olarak kabulü benimsenmiş, kurtuluşun Hz. İsa’ya bağlı olduğu iddia edilmiştir. İşin bir başka ilginç tarafı, Hz. İsa Aramice konuştuğu halde dört İncil de Grekçe yazıldı. İlk İncil olan Matta’nın Aramice yazıldığı söylense de günümüze ulaşmamıştır. Bundan daha da ilginci, Hristiyanlık tarihinde Matta ile Yuhanna İncilinin yazarlarının Matta ve Yuhanna olmayıp, onların yerine bu İncilleri başkalarının yazdığı iddiası ve tartışmasıdır. Hristiyanlık âlemi Müslümanlardan farklı olarak, Hz. İsa’ya İncil adında bir kitabın vahyedildiğini kabul etmez. Onlara göre ete-kemiğe bürünmüş, yani insan suretinde bir tanrı olan Hz. İsa’nın bizzat kendisi vahiydir. Başka bir ifade ile Hz. İsa’nın her söylediği ve yaptığı vahiyden ibarettir. Dolayısıyla onların bu inançlarından şöyle bir netice çıkarılmıştır: Bu günkü İnciller, Allah tarafından vahyedilen âyetlerden ziyade Hz. İsa’nın söz ve davranışlarından ibarettir. Ne var ki bunda bile haddinden fazla eksiklik ve fazlalıklar vardır. Çünkü bu İnciller arasında ifade farkı, mana farkı ve hatta çelişkiler bulunmaktadır. Bunun da ötesinde aynı İncil’de bile birbiriyle çelişen ifadelere rastlanmaktadır. Bugün İncil adı verilen eldeki kitaplar, Müslümanların anladığı manada vahiy eseri değildir. Onlar ilk devir havarilerinin ve onların öğrencilerinin sözlerinden ibarettir. Onlar nasıl inanmak istemişlerse öyle yazmışlardır. Hristiyanlar ise, İncil yazarlarının Tanrı’nın ve Kutsal Ruh’un himayesi altında bu İncilleri yazdıklarına inanırlar. Böyle bir himaye olsaydı, İncillerde çelişki ve tutarsızlık görülmezdi. Batıda genelde Kitab-ı Mukaddes, özelde de Yeni Ahit içerisinde bulunan çelişkileri gidermek üzere Kitab-ı Mukaddes tetkik ve tenkitleri başlatılmıştır. Bu yeni bilimsel metoda göre Kitab-ı Mukaddes içerisinde Tanrı’ya ait olanla olmayan tespit edilecek, bu kitap tüm tutarsızlıklardan arındırılacaktı. Örnek vermek gerekirse, bir araştırmaya göre Hz. İsa’ya ait olduğu söylenen 518 söz tespit edilmiş, yapılan tetkik neticesinde bu sözlerin tam 1544 farklı şeklinin olduğu görülmüş, tüm bu sözlerden ancak 18 tanesinin Hz. İsa’ya ait olabileceği belirtilmiştir. Yukarıda beyan edilenlere ek olarak dört İncil’de bulunan bazı tahrif belirtileri ve çelişkileri şöyle sıralayabiliriz: 1. Matta, Markos ve Luka İncillerine göre Hz. İsa’nın risaleti bir yıl, Yuhanna’ya göre ise iki yıldan fazla sürmüştür. 2. Hz. Davud’dan (a.s.) Hz. İsa’ya kadar geçen kuşakların sayısı Matta’ya göre 26 iken Lukaya göre 40’tır. 3. İncillerin bazı yerlerinde Hz. İsa’ya uluhiyet isnad edilirken bazı yerlerde de ona insanoğlu denmektedir. Bu ikisi arasında gözden kaçmayacak açık bir çelişki görülmektedir. 4. Hristiyanlığa göre Hz. İsa çarmıha gerileceği sırada “Allah’ım! Allah’ım! Beni neden terk ettin!” diye Allah’a yalvarmıştır. Bu söz Tanrı İsa’nın ise, onun Tanrı olduğu halde kendini koruyamadığı anlaşılıyor. Peygamber İsa’nın sözü ise, onun Tanrı’yı hakkıyla tanımadığı anlaşılıyor. Çünkü bir peygamber “Allah’ım! Beni neden terk ettin?” demez. Bizim inancımıza göre ne Hz. İsa çarmıha gerilmiş, ne de böyle bir yakarışta bulunmuştur. 5. Matta, Hz. İsa’nın soy kütüğünü Hz. İbrahim’e kadar 40 kişi olarak verirken, Luka bunun 55 olduğunu söyler. 6. İncillerde Hz. İsa için sık sık “Allah’ın oğlu”, “Yusuf’un oğlu”, “Davudoğlu”, "Âdemoğlu” gibi ifadeler kullanılır. Bunların arasında açık bir çelişki vardır. 7. Markos İncilinde İncil Allah’a, Romalılara, Mektub kitabında ise Hz. İsa’ya nispet edilir. 8. Luka İncilinde bir yerde kurtarıcı Hz. Allah, diğer bir yerde de Hz. İsa olarak verilmektedir. 9. İncillerde Tanrının görülüp görülemeyeceği hususunda çelişkili bilgiler bulunmaktadır. 10. Bu İnciller, Allah Teala’ya nispet edilemeyeceği gibi Hz. İsa’ya da nispet edilemez. Allah’a nispet edilemeyeceğini, aslının korunamadığından, yazıya geçirilemediğinden, ortada üzerinde ittifak edilen ortak bir metin olmadığından vb. durumlardan anlamaktayız. Hz. İsa’ya nispet edilemeyişini ise, bu İncilleri onun yazdırmayışından, onu dinleyen ve dinleyenleri dinleyenlerin yazdıkları İnciller içinde bulunan tutarsızlık, yanlışlık ve çelişkilerden anlamaktayız. Bu İncillerin Hz. İsa’ya ait olmayışının diğer bir sebebi de çarmıh olayının İncil metinlerinde geçmesidir. Çarmıhın İncillerde zikredilişi, bu İncillerin sonrakiler tarafından kaleme alındığını gösterir. Bu gibi çelişki ve tutarsızlıkların Allah’a nispet edilen bir kitapta bulunamayacağına, diğer taraftan bir peygamberin kendini tanrılaştırıp tanrıyı da insanlaştıramayacağına göre, Hristiyan kutsal kitabının sonradan insan eliyle yazıldığı ve tahrif edildiği ortaya çıkmaktadır.
@yigit744_3 жыл бұрын
Tanrı tek özdendir ve 3 farklı tezahürle kendisini gösterir. Baba(güç), Oğul(ışık), Kutsal Ruh(ısı). Güneş gibi düşünebilirsiniz, güneşin ısısı ve ışığı vardır demek güneş 3 tanedir demek değildir. Maddenin 3 karakteri vardır, katı,sıvı,gaz. Üçü de özünde maddedir. Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'ta Tanrı'nın 3 karakteridir. İnsan Tanrı'ya benzer yaratılmıştır ve 3 karakterde kendisini gösterir. Beden, ruh ve bilinç.
@Barbaraheralde3 жыл бұрын
@@salimsirin7905 Kuran musaddıktır, tasdikleyicidir. Yani indiği zaman da bu zaman da önündekileri doğrular, tasdikler. Tasdiklemediği şey o kitapların sözlerinin anlamının ve bağlamının değiştirilmesidir. (İsrailoğulları) Yanınızdakini "tasdik edici" olarak gönderdiğimize inanın. Onu küfredenlerin ilki siz olmayın. Ayetlerimi az bir değere değişmeyin. Ve Bana karşı takvalı olun. (bakara 41) Bu ayet indiğinde İsrailoğullarının yanında şimdiki Tevrat'tan başka bir şey yoktu. Ve başka birçok ayet Tevratı ve İncili şimdiki haliyle doğruluyor. Kendi kitapları olan ve içinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrat ellerinde iken nasıl olup da seni hakem tayin ediyorlar?Sonra ne diye peşinden dönüp senin hükmüne razı olmuyorlar? Aslında onlar mümin değildirler.(Maide 43) İncil halkı ALLAH'ın onda indirdiğiyle hüküm versin. Kim ALLAH'ın indirdiği ile hüküm vermezse işte onlar yoldan çıkanlardır.(Maide 47) Bu ayetler öylesine ayetler değildir. Dikkat edin, Allah o zamanki topluma Tevrat ve İncili doğruladığını söylüyor. Kısacası Allah tüm kitaplarına inanmamızı istiyor. Yoksa o şekilde herkes inanır. Ey iman edenler! Allah'a, Resul'üne ve Resul'üne indirdiği Kitap'a ve daha önce indirilmiş kitaplara inanın. Kim, Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, resullerini ve Ahiret Günü'nü inkar ederse; o, çok derin bir sapkınlığa düşmüştür. (nisa 136)
5 жыл бұрын
yıl olmuş 2020 hala mitolojik dinlere inanan insanlar var bütün dinler saçmalık inançlı insanlar beni hayretlere düşürüyor nasıl bunlara inanabilirsiniz
@yunusakyrek52285 жыл бұрын
Ben inanıyorum cinki cinlerle iletişime geçilebiliyor
@imhades93095 жыл бұрын
@@yunusakyrek5228 iletişime geçip napcan
@yunusakyrek52285 жыл бұрын
@@imhades9309 kanıt gecebiliyorsun
@nurlanzulfuqar66305 жыл бұрын
2020bes kimin doğum ilini göstərir?
@rasulsahin8014 жыл бұрын
Kur'an'ı oku sana yıldızlardan bahsedicek dünyanın katmanlarından bahsedicek güneşten aydan bahsedicek bunların dışında biolojiden bahsedicek insanların önce toprak sonra meni yani bir damla su ve anne rahminde oluşumundan bahsedicek görmüyor musun doğada hiçbirşey kendince yaratılmamış tır dicek etrafına iyi bak diyecek aradıkların bu kitapta mevcut dicek ve dicekki hiçbir hastalık yoktur ki tedavisini yaratmamış olalım dicek sana Kur'an çoğrafya bioloji tarih matamatik felsefe her konuda bilgi vericek ama sabırla başından sonuna oku hatta sana kurallar bile koyucak sana ahiretten hesap gününden bahsedicek ve nicelerinden