36. Scholars, Parents, Abdallah - Heart, Secret dhikrs (12th Conversation)

36. Scholars, Parents, Abdallah - Heart, Secret dhikrs (12th Conversation) - Abdülkadir Geylani

Рет қаралды 3,336

Күн бұрын

Scholars, saints and abdals are the heirs of the prophets. Prophets are a means between Allah (swt) and His creatures. Veli and abdals are also the messengers before the prophets. A believer does not fear anyone other than Allah (swt), and there is no hope from anyone other than Him. Allah (swt) gave strength to his heart and secret. After Allah (swt) directs the hearts of the believers to Himself; How can the hearts of believers not gain strength with Allah (swt)? Even though believers are on earth with their bodies, they are with God with their hearts. Allah (swt) said,
"Indeed, they are distinguished and good people in our sight." (Quran/Sa'd, 38/47)
Allah (swt) has made these believing servants superior to their families and the people of their time. They are different from other people with their inner aspects and bright with their outer appearance. That's why; They differ from other people, they move in order, they always move forward, leaving grass behind, there is no turning back for them. They establish rapport with loneliness. They prefer to live in ruins, sea shores, deserts and deserts, rather than in developed places. Like wild animals, they get their food from desert plants and their drinks from the turbid waters of lakes. While in this situation; Their hearts become closer to God, their hearts become familiar with Him. Now they are physically with the prophets, truthful people and martyrs, and spiritually with God. They do not refrain from service day and night. They feel great enthusiasm for Allah (swt) and enjoy solitude with Him.
Oh my child! Of course, there is sweet, bitter, good, bad, blurriness and clarity in life. If you want complete clarity; Take your heart away from the people and reach God. Cut off your connection with the world, surrender your family to your Lord and walk away from them. Isolate your heart from everything, approach the door of the afterlife and enter from there. If you cannot find your Lord there, go out immediately as if you were running away, wanting to be close to your Lord. If you find Him, you will find all clarity with Him. What should those who love Allah (swt) do with other things after finding Him? Heaven is the home of those who want degrees and the merchants who sell the world in return. Allah (swt):
''Golden trays and goblets are passed around to them. Therein is everything that their souls desire and their eyes delight in. And it was said to them: You will abide therein forever; this is the paradise that you have been inherited for what you have done. "There are plenty of fruits for you there, you can eat from them," he said. (Quran/Zukhruf, 43/71)
Heart Secret and Meaning Remembrance
What is the dhikr of the heart? What is the remembrance of the secret? What is the dhikr of meaning? Heaven; It is for ascetic people who fast during the day and abandon worship, lust and pleasures at night. They are people who sell fasts for fasting, gardens for fasting, and houses for houses. I want action from you, not words.
Arif is a person who works for Allah (swt). Arif; It is like an anvil on which iron is hammered and does not make a sound. Arif is like soil that is walked on, thrown around and scattered, but does not make a sound. Friends of Allah see nothing but the Truth and hear nothing but Him. They have mute hearts. They are people who are different from themselves and others, and they always remain in this state. If Allah (swt) wishes, He can resurrect them and create their hearts as a language (they begin to speak what is in their hearts). Allah (swt) holds them with the hand of pity and mercy, shapes and recreates them for himself, not for anyone else. Hz. He chooses them for himself, just as he chose Moses (a.s.) for himself. Allah (swt):
"I chose you for myself," he said. (Quran/Ta-ha, 20/41)
''There is nothing like it. "He is the Hearing, the Seeing," he said. (Quran/Surah Shu-ra, 42/11)
If Allah (swt) wishes, He can give you comfort without fatigue, familiarity without fear, blessings without hardship, relief without anger, sweetness without pain, and a kingdom that will never perish. Allah (swt):
"Here, help and friendship belong to Allah, who is the right one," he said. (Quran/Kahf, 18/44)

Пікірлер: 8

@AbdullahCANCAN 9 күн бұрын

Abdülkadir Geylâni Hz. Sohbetleri ► kzbin.info/aero/PLsKrX3tYke0K8tVSpC6eEr4Df28B-vWCi Abdülkadir Geylâni Hz. ''El-Fethur Rabbani'' ► kzbin.info/aero/PLsKrX3tYke0J-BGWgytd1j9dBTu5PzaM8 Abdülkadir Geylâni Hz. ''Fütuhu-l Gayb'' ► kzbin.info/aero/PLsKrX3tYke0KI7FzsU26_ELbwJP-nx8zS 36- ALİMLER, VELİLER, ABDALLAR - KALP, SIR ZİKRİ (12. Sohbet) - Abdülkadir Geylani Hazretleri (K.s.) Alimler, veliler ve abdallar peygamberlerin mirasçılarıdır. Peygamberler, Allah (c.c) ile O'nun mahlukatı arasında bir vasıtadırlar. Veliler ve abdallar da, peygamberlerin önündeki münadilerdir. Mümin, Allah (c.c)'tan başka kimseden korkmaz ve O'ndan başka kimseden ümit var olmaz. Allah (c.c) onun kalbine ve sırrına kuvvet vermiştir. Allah (c.c), müminlerin gönüllerini kendisine yürüttükten sonra; müminlerin gönülleri Allah (c.c) ile nasıl güç kazanmasın ki? Müminler, bedenleri ile yeryüzünde olsalar bile, kalpleri ile Hakk'ın yanındadırlar. Allah (c.c) söyle buyurdu: وَاِنَّهُمْ عِنْدَنَا لَمِنَ الْمُصْطَفَيْنَ الْاَخْيَارِ ''Doğrusu onlar bizim katımızda seçkin, iyi kimselerdir.'' (Kuran/Sa'd, 38/47) Allah (c.c) bu mümin kullarını, ailelerine ve zamanının insanlarına üstün kılmıştır. İç yönleri ile diğer insanlardan farklı, dış görünüşleri ile nurludurlar. Bundan dolayıdır ki; diğer insanlardan ayrılırlar, sıra dışı hareket ederler, hep ileri doğru giderler, arkalarında otlar bırakırlar, onlar için geriye dönüş söz konusu değildir. Onlar yalnızlıkla ünsiyet kurarlar. Onlar mamur yerlerde değil, harabelerde, deniz sahillerinde, sahra ve çöllerde yaşamayı tercih ederler. Vahşi hayvanlar gibi yiyeceklerini çöl bitkilerinden, içeceklerini de göllerin bulanık sularından sağlarlar. İşte bu vaziyette iken; gönülleri Hakk'a yakınlaşır, kalpleri onunla ünsiyet peyda eder. Artık onlar bedenen peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraber, manen de Hakk (c.c) ile beraberdirler. Gece gündüz hizmetten geri durmazlar. Allah (c.c)'a büyük bir şevk duyarlar, Onunla halvetten zevk alırlar. Ey evladım! Hayatta tatlı, acı, iyi, kötü, bulanıklık ve berraklık elbette mevcuttur. Eğer sen tam bir berraklık istiyorsan; kalbini halktan uzaklaştır ve Hakk'a vasıl et. Dünya ile ilgini kes, aileni Rabbine teslim ederek onlardan uzaklaş. Gönlünü her şeyden soyutla, ahiret kapısına yaklaşarak oradan içeri gir. Eğer orada Rabbini bulamazsan, Rabbine yakın olmayı isteyerek hemen oradan kaçarcasına dışarı çık. Eğer O'nu bulursan, bütün berraklığı onun yanında bulmuş olursun. Allah (c.c)'ı seven O'nu bulduktan sonra başka şeyleri ne yapsın? Cennet, dereceleri isteyenlerin ve dünyayı onun karşılığında satan tüccarlar yurdudur. Allah (c.c.): ''Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve kendilerine: Siz, orada ebedi kalacaksınız, iste yaptıklarınıza karşılık, size miras verilen cennet budur. Orada sizin için bol bol meyveler vardır, onlardan yersiniz, denilir.'' buyurdu. (Kuran/Zuhruf, 43/71) Kalp Sır Ve Mana Zikri Kalbin zikri nedir? Sırrın zikri nedir? Mananın zikri nedir? Cennet; gündüz oruçlu, geceleri ibadeti, şehvetleri ve lezzetleri terk eden zahit kişiler içindir. Onlar oruç karşılığında oruç, bahçe ve ev karşılığında ev satan kişilerdir. Ben sizden, söz değil iş istiyorum. Arif, Allah (c.c) için çalışan kişidir. Arif; üzerinde demir dövülen ve ses çıkarmayan örse benzer. Arif, üzerinde yürünen, atılıp saçılan ve ses çıkarmayan toprağa benzer. Allah dostları, Haktan başka bir şeyi görmezler ve O'ndan başka bir şey de işitmezler. Onlar, dilsiz kalp sahibidirler. Onlar kendilerinden ve başkalarından farklı, devamlı bu hal üzere devam eder kişilerdir. Allah (c.c) isterse onları diriltir ve kalplerini dil olarak yaratır (kalpten geçenleri konuşmaya başlarlar). Allah (c.c) acıma ve merhamet eliyle onları tutar, onları başkası için değil kendisi için bir biçime sokar ve yeniden yaratır. Hz. Musa (a.s)'yı kendisine seçtiği gibi, onları da kendisi için seçer. Allah (c.c): ''Ben seni kendim için seçtim'' buyurdu. (Kuran/Ta-ha, 20/41) ''Onun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir'' buyurdu. (Kuran/Şû-râ Suresi, 42/11) Allah (c.c), dilerse yorulmaksızın rahatlık, ürperti duymaksızın ünsiyet, meşakkatsiz nimet, öfkesiz ferahlık, acısız tatlılık ve yok olmayacak bir saltanat verir. Allah (c.c): ''İşte burada yardım, dostluk hak olan Allah'a mahsustur.'' buyurdu. (Kuran/Kehf, 18/44) Kim ki bu mertebeye ulaşırsa; onun için acilen rahatlık meydana gelir. Oysaki sen, içinde bulunduğun ortamla dünyada rahatlık bulamazsın. Çünkü dünya keder ve afet yurdudur. Senin için tek çare, hemen oradan çıkmaktır Dünyayı, kalbinden ve elinden çıkarman gerekir. Eğer kalbinden ve elinden çıkarmaya güç yetiremezsen, hiç olmazsa onu kalbinden çıkarmış halde elinde bırak. Eğer elinden de çıkarmaya gücün yeterse, oradan da çıkararak onları fakirlere ver. Miskinler Allah (c.c)'ın ıyâlidir. Bununla birlikte ister zengin ol isterse fakir, ister zahit isterse de dünyayı isteyen ol, dünyadaki nasibin gelir seni bulur. Her şey senin kalp ve sırrının sağlamlığı ve her ikisinin berraklığı üzere deveran eder. Kalp ve sırrın berraklığı, ilim öğrenmek ve öğrenilen ilimle amel etmek, amellerde ihlaslı olmak ve hakkı istemede doğru olmakla gerçekleşir. Ey evladım! Şu sözü hiç duymadın mı? Önce fıkıh öğren, sonra uzlete çekil. Önce zahiri fıkhı, sonra da bâtıni fıkhı öğren. Zahiri fıkıhla amel et ki; bu amel seni bilmediğin şeyleri öğrenmeye götürsün. Zahir ilim zahirin aydınlığı, batın bilgi de bâtının aydınlığıdır. Bâtın bilgi, seninle Rabbin arasındaki bir aydınlıktır. ilminle amel ettikçe, Hakk (c.c)'a yaklaşırsın Seninle Rabbin arasındaki kapı genişler. Sana mahsus olan kapının kanadı kaldırılır. رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ Ey Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver. Ahirette de iyilik ver. Biz cehennem azabından koru. (Kuran/Bakara. 2/201)