5. Şua Risalesi / Deccal ve Süfyan ?

[@yavuzselimist34]

Allah razı olsun

[@omergeneci5197]

Bir de 2. İslam deccalinden bahsetseniz. Gerçi risâle çok net anlatıyor ama biz ne yazık ki anlatamıyoruz. Ama Dabbetül arz anlatıyor

[@yavuzselimist34]

NUR zulmeti boğsun inşaAllah Amin

[@mustafabahadirfidan551]

Bayraklar da en yükseklere asılır, demek insanın başına koyduğu, onun inancı ve bayrağıdır; devletlerin kaleleri gibi. Onun için de Efendimiz (sav) de kâfire benzemenin vahametini belirtmek için, “Kim ki bir kavme benzerse ondandır.” buyurmuştur. Bediüzzaman da bu gerçeğe istinaden, “O yazı değil alamettir.” Demiş; yoksa öyle bir yazı olsa okuma yazma bilmeyenler yine okuyamaz, halbuki rivayette onlar da okur buyruluyor. Veya o zaman herkes anlar işin imtihan sırrı kalmaz. 5- ”Deccalın eli delik olacak.” Yine aynı kaynakta müsrif olacağı ve milli serveti içki, kumar ve sefahate sarf edeceği belirtilmiştir. Bu meseleye ait misal ve delil mahiyetinde bir acı olayı nakletmek istiyorum: Sözün tamamı deli ve çocuklara söylenir gerisi kıyas edilsin! Bir Rus dansözüne (aktris) M. Kemal 18.000 liralık çek yazıp imzalamış; bu para ile o dönemde Ankara gibi bir yerden 18 lüks daire alınabildiği söyleniyor. Dönemin Sağlık Bakanı Reşit Galip dayanamayıp gayr-i ihtiyari, “Beyefendi bu parayı babanızın kesesinden mi veriyorsunuz?” demiş. Ve ertesi gün azledilmiş ve adam; ya komplo veya üzüntü ve kahrından ölmüş. Harpte şehit olup Efendimizin (asm) kucağında can veren bir sahabeye diğer sahabeler çok imrenmişler; bu ne şerefli bir ölüm diye. Hz. Peygamberimiz ise onun Cehennem’e gittiğini haber verir. Sahabeler, “Nasıl olur ya Resulallah!” deyince Efendimiz (sav): “O devlet hazinesinden dört arşın kumaş çalmıştı.” buyurur. İbret liyakati olana bu yeter. Şimdi elbet böyle sabıkaları olanlar dinimize ve Peygamber Efendimize (asm) düşman olacaktır. 6- “Deccalı, onun hayat tarzını ve işlerini beğenmeyenler tanıyabilir.” “Deccal çıktığı zaman, doğrular yalancı, yalancılar doğru kabul edilerek, güvenilir kişi hain sayılacak ve o dönemde Ruveybiza (Fasık-ı mütecahir, ahlaksız, desbotlar) başa geçecek.” Bediüzzaman da bu durumu özetlemek için, “Medar-ı iftiharım olan mehasinim (övündüğüm güzelliklerim) şimdi suç addediliyor, ben dahi şaştım.” der. Demek o zaman gelmiş. 7- “Deccalın boyu minare kadar olacak, Hz. İsa’nın kılıncı ancak onun dizine kadar ulaşacak, denizin suyu dizine kadar ulaşacak, bulutların arasında görülecek.” gibi müteşabih rivayetler hep onun zamanındaki teknoloji ve fitnesi gibi hususlara işaret emektedir. Meselâ, uzun boy aynı zamanda yüksek heykeller veya yüksek binalara asılan resim veya posterlere işaret sayılabilir. Kastamonu Lahikası’nda da onun gücü ve orduları olarak yorumlanıyor. 8- “Kur’an-ı Kerimi musiki gibi dinleyecek.” Bir kısım insanlar maalesef Kur’ana uymak için değil, musiki gibi dinlemektedir. IX- DECCAL’IN REJİMİ NASIL SONA ERECEK? 1. “Ümmetimden bir taife Hakk’ı savunmak için, devamlı düşmanla çarpışacak, bu mücadele Deccalı öldürünceye kadar devam edecek.” (Gümüşanevi, s.7870.) 2. “Deccal Hz. İsa’yı görünce tuzun suda eridiği gibi eriyecek.” Bu gün AB karşısında bu rejimin çatırdadığı gibi. 3. Hz. Peygamberimiz (asm) bir Hadis’i şerifinde mealen, “Deccal benim zamanımda gelse ben onu ilmen mağlup ederim.” buyuruyor. Yani bize buradan verdiği ders; “Onun en zayıf tarafı ilim ve fikirdir, siz de onu o cihetten mağlup ediniz.” demektir. Bunlar da Bediüzzaman’ın Kur’anda aldığı ilim olan Risale-i Nurlardır. X- DECCALDAN KORUNMA VE MÜCADELE YOLLARI 1. “Kim Deccala yetişirse, Kehf suresinin başından ve sonundan on âyetini okusun.” Kehf suresi 28. ayetinde, “Bizi anmak hususunda kalbine gaflet verdiğimiz kişiye itaat etme.” buyruluyor. On beş sene M. Kemal’in uşaklığını yapan Cemal Granda, hatıralarında, “On beş sene hizmetinde bulundum; ne namaz kıldığını, ne de oruç tuttuğunu görmedim.” diyor. 2- “Eğer Deccal, ben hayatta iken çıksa ona burhanla (delil ve ilimle) galebe ederim.” Bediüzzaman’ın dışında bu yola başvuran kim var? Üstad veya Nurculara mani olmaya çalıştılar. Onu dinde sathi, muhakeme-i akliyede nakıs, heyecanı fazla, muhakemesiz Müslümanlar ayakta tutuyorlar. 3- “Değiştirmeye gücünüz yetmeyen bir kötülükle karşılaşırsanız, Allah tarafından değiştirilinceye kadar sabredin.” 4- “Deccal zamanında mü’minlerin gıdası Allah’ı tesbihtir.” Demek Deccala karşı lisanen zikir, kalben fikirle mukabele etmek lâzımdır. 5- “Deccal Allah nezdinde en hakirdir. Yaptıkları hakikat değil, göz boyamadan ibarettir. Mü’minler sebat eder, kâfirler tapar.” 6- “Deccal ile mücadelede öldürülen şehittir.” 7- “Deccalla ilgili Hadîsleri eğitimcilere ulaştırın ki, çocuklara öğretsinler.” Abdurahman El-muhariki bu cümleyi not düşmüş. 8- “Deccal çıkınca insanlar dağlara kaçacak.” Yani şehirlerde dini yaşama tehlike olacak. Hakikaten şehirlerde emniyetçiler, köylerde askerler, K. Kerim okuyor diye Müslümanlara yıllarca kan kusturmuşlar. Hâlâ daha o olayları yaşayan canlı şahitler çoktur. Sadece dağlara kaçmakla kalmamış birçoğu da yurt dışına kaçmış. Meşhurlardan; İstiklâl Marşımızın yazarı Mehmed Akif ve ‘Mühim bir âlim’ olan Ali Ulvi Kurucu bunlardandır. Hatta 2010 yılında Şam’a gitmiştim. Orada Halid isimli bir beyle tanıştım. Halid Bey, ailesinin oraya gidiş sebebini; din ve şapka zulmü olarak anlatmıştı. Haliyle bir kısmı da Batı ülkelerine gitmiş, şapka zulmünden kurtulmak için. Şanlıurfa’da biriyle tanışmıştım, “Erzurum’dan buraya şapka zulmünden dolayı, dedelerinin geldiğini; çünkü burada dini ve mahalli kıyâfete ta o zaman da devam edildiğini anlatmıştı. Şuradaki ibrete bak ki, şapka batının milli ve dini alameti olmasına rağmen; onlar mecbur etmiyor, bizimkiler kraldan fazla kralcılık yapıyor. 9. “Deccal sizin gibi ya da sizden iyi bir kavme erişecektir. Allah; önü ben, sonu Meryemoğlu İsa olan bir ümmeti katiyen rüsvay etmez.” Bu Hadîs-i şerif; a- Hem Deccalın Türk milletinin içinden çıkacağını, b- Hem Deccal fitnesinin aşılacağını, c- Hem de Türk milletinin yeniden sahneye çıkarak daha çok hizmetler yapacağını müjdeliyor. Demek Bediüzzaman bu müjdeleri biliyor ki, “Nerde doğsam Türkiye’ye gelirdim. Türk milleti İslâm’ın şeref şiar bir kılıncıdır, eski çağların cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin torunlarıdır.” Diyor 10- “Deccalı tasdik eden kafir, tekzib eden mü’mindir.”

[@ibrahimer7705]

Risali nur Bir Dinmidir Nedir Anlatırmısınız

[@NURCU]

Deniz Mavisi içindeki Ses [Risale-i Nur nedir ve hakikatlar müvacehesinde Risale-i Nur ve Tercümanı ne mahiyettedirler diye bir takriznamedir] Her asır başında hadîsçe geleceği tebşir edilen dinin yüksek hâdimleri; emr-i dinde mübtedi' değil, müttebi'dirler. Yani, kendilerinden ve yeniden bir şey ihdas etmezler, yeni ahkâm getirmezler. Esasat ve ahkâm-ı diniyeye ve sünen-i Muhammediyeye (A.S.M.) harfiyen ittiba' yoluyla dini takvim ve tahkim ve dinin hakikat ve asliyetini izhar ve ona karıştırılmak istenilen ebâtılı ref' u ibtal ve dine vaki' tecavüzleri redd ü imha ve evamir-i Rabbaniyeyi ikame ve ahkâm-ı İlahiyenin şerafet ve ulviyetini izhar u ilân ederler. Ancak tavr-ı esasîyi bozmadan ve ruh-u aslîyi rencide etmeden yeni izah tarzlarıyla, zamanın fehmine uygun yeni ikna' usûlleriyle ve yeni tevcihat ve tafsilât ile îfa-i vazife ederler. Bu memurîn-i Rabbaniye, fiiliyatlarıyla ve amelleriyle de memuriyetlerinin musaddıkı olurlar. Salabet-i imaniyelerinin ve ihlaslarının âyinedarlığını bizzât îfa ederler. Mertebe-i imanlarını fiilen izhar ederler. Ve ahlâk-ı Muhammediyenin (A.S.M.) tam âmili ve mişvar-ı Ahmediyenin (A.S.M.) ve hilye-i Nebeviyenin (A.S.M.) hakikî lâbisi olduklarını gösterirler. Hülâsa: Amel ve ahlâk bakımından ve sünnet-i Nebeviyeye (A.S.M.) ittiba ve temessük cihetinden ümmet-i Muhammed'e (A.S.M.) tam bir hüsn-ü misal olurlar ve nümune-i iktida teşkil ederler. Bunların Kitabullah'ın tefsiri ve ahkâm-ı diniyenin izahı ve zamanın fehmine ve mertebe-i ilmine göre tarz-ı tevcihi sadedinde yazdıkları eserler, kendi tilka-yı nefislerinin ve kariha-i ulviyelerinin mahsulü değildir, kendi zekâ ve irfanlarının neticesi değildir. Bunlar, doğrudan doğruya menba-i vahy olan Zât-ı Pâk-i Risalet'in (A.S.M.) manevî ilham ve telkinatıdır. Celcelutiye ve Mesnevî-i Şerif ve Fütuh-ul Gayb ve emsali âsâr hep bu nevidendir. Bu âsâr-ı kudsiyeye o zevat-ı âlîşan ancak tercüman hükmündedirler. Bu zevat-ı mukaddesenin, o âsâr-ı bergüzidenin tanziminde ve tarz-ı beyanında bir hisseleri vardır; yani bu zevat-ı kudsiye, o mananın mazharı, mir'atı ve ma'kesi hükmündedirler. (Şualar Risalesi)

[@ibrahimer7705]

Said Okur Gökhan Dalgıç NURCU Genelde Bizde Kitap Okum Alışkanlığı var Risali Nur Kitaplarınada Göz Attım Kur'anı Mealini 6 defa Okumuş biri Olarak Söylüyorum Risali Nur İle Kur'anın Alakası Nr Onu Anlamadım Allah Ayetlerinde Geçmişde Yaşanmışları Anlatıyor Ve Müslümanın Ne yapması Gerektiğini biz Safmıyız Kuranda Yazan Adaleti Anlamayacak Yetimlere bakmayı İyilik yapmayı Emretmeyi Merhamet Etmeyi Öksüzlere Bakmayı Kurtuluşa Eren bunlardır diyor Risali nur Ne Anlatıyor

[@NURCU]

Deniz Mavisi içindeki Ses İkinci kısım tefsir ise: Kur'an'ın imanî olan hakikatlerini kuvvetli hüccetlerle beyan ve ispat ve izah etmektir. Bu kısmın pek çok ehemmiyeti var. Zahir malûm tefsirler, bu kısmı bazen mücmel bir tarzda dercediyorlar. Fakat Risale-i Nur; doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuş, emsalsiz bir tarzda muannid feylesofları susturan bir manevî tefsirdir. (Şualar)

[@ibrahimer7705]

Said Okur Gökhan Dalgıç NURCU Genel Anlamda baktığım zaman İnsanlar Deizim Ateisliği geçmekte Bunun Sebebleri İslam Camiasının İslamı yanlış Tanıtmasından Allah Müşrik ve Münafık ayetlerinde Toplam 44 ayettir Derki Dinlerini Öbük öbük Bölenler Der Ve Arkasından Şunu Der Her grup Kendisinin Dini Daha İyi bildiğini Sanı İşte Onlar Bozguncudur Bu Ayeti risali Nur İle açıklarmısınız Tevsir ise risali Nur Saygılar

[@NURCU]

Deniz Mavisi içindeki Ses Kur’an ayetlerini sağlıklı bir şekilde anlayabilmek için, öncelikle ayetlerin iniş sebebi, siyak ve sibakı, ayet hakkında başka bir ayette izah var mı yok mu, hadislerde bu ayet hakkında bir tevil ve tabir yapılmış mı onlara bakmak gerekir. Bütün bunlara bakmaksızın ayetin direkt meali ile sağa sola saldırmak, tam bir ahmaklık ve cehalet örneğidir. “Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir.” (Ayet Meali En’am, 6/159) Müşriklerin durumu bildirildikten sonra 154. âyetten itibaren Yahudi ve Hristiyanların dini gruplaşmalarına işaret ediliyor. Bu âyeti gayri müslimler hakkında düşünen âlimler yanında, Müslümanlar arasında çıkan bid’at fırkalarını kapsayacağını düşünenler de vardır. Ayet, dinin hükümlerinin bir kısmına inanmayan ve böyle bir parçalanmadan ileri gelen fırkalara da şamildir.

[@osmantopoglu4131]

İkisini birbirinden ayıran zeyit tir

[@askerpolisdeccal7786]

Selamünaleyküm müslüman kardeşlerim. Deccal hadis-şerif leri üç kisim a ayrilir bir kismi Atatürk ile ilgili bir kismi Amerika bir kismi İngiltere ve İsrail ile ilgili,,,.. Devam okuyun anlatayım inşallah. En büyük mucize peygamberimiz s. a. V den şu hadis-şerif başlayayım, Deccal in anlinda kafir yazili bunu her müslüman görür okuması olsun veya olmasın yani bunun yaninda birşey taşiyor veya bireyler Var üstünde hadis diyor okumasi olsun olmasın şimdi bu harfleri yani kafir harfleri inçeliyelim,,, Şöyle k a f i r,,,, k kalaşnikof yani asker makineli tüfek,, bizim zaman,, f tüfek yani 1750 askerler İngiltere,,, r tabança yani polis Kfr,,, bu a ve i kaldi,,, a atatürk i ismet İnönü Kafir.... Yani asker ve polis laikliği demokrasi yi ayakta tutanlar kafir düzen yöneticiler deccal oluyor..

[@mustafabahadirfidan551]

“Deccalı tasdik eden kafir, tekzip eden mümindir.” 5. “Âhirzaman’da bir kavim (gurup) çıkacak, onlara ‘Rafiziler’ denilir ki, İslâm’dan çıkarlar ve onlar Deccal’a uyacak.” Rafizi: Alevilerin aşırıları olup İslâm’la hiç alâkası kalmayanlardır. 6- “Ümmetimden yetmiş bin sarıklı âlim, Deccal’a tabi olacak.” Buna bütün idbar korkusuyla ikbal uşaklığı yapan, dinini dünyaya satan, rantçı ve menfaatçileri katabiliriz kanaatindeyim. Buna bir misal: Ankara Palas’ta M. Kemal, Rus General Vorasilof ve ekibine verilen bir baloda yanında bulunan Nazilli Müftüsü Hüseyin Hüsnü’yü göstererek şöyle der: “Bu zat hocadır, milletvekilidir. Siz ihtilâlinizde ruhanilerinizi kestiniz, (papazları) biz de ise bu hâle geldi. Bu hatırayı anlatan Celal Bayar “Müftünün frak giyip, sarığını çıkarıp attığını” söylüyor ve hayretinden “nereden nereye” diyor. Demek bir papaz kadar da haysiyet ve ciddiyeti kalmamış nice hocalar varmış. 7. “Bir kısım insanlar Deccalla sohbet edecekler ve diyecekler ki, ‘Biz onun kâfir olduğunu biliyoruz, onun yemeğinden yemek, ağacından faydalanmak (Dünya menfaati sağlamak) için onunla arkadaşlık ediyoruz.’ derler; fakat rivayetlerde ‘Allah’ın gazabı gelince Deccalla birlikte hepsine gelecek.’ Bu rivayetten ve başka rivayetlerden de anlaşılacağı gibi şahsı şart değil, rejimi esastır. 8. “Kim İlâhi gazabı davet edecek söz ve hareketlerle bir sultanı razı etmeye çalışırsa, Allah’ın dininden çıkar.” Efendimiz (sav) yine başka bir Hadîs-i şeriflerinde, “Ümmetimden birtakım insanlar, mutlaka Kur’an okuyacaklar; ne yazık ki, İslâm’dan okun yaydan çıktığı gibi çıkacaklar.” 9. “Bir kavim âhirzamanda Allah’ın emriyle hükmetmeyen bir sultanın huzuruna varır da o sultanı bu durumdan sakındırmazlar, Allah’ın laneti bunların üzerine olsun.” 10. “Bir zalime bilerek yardım eden dinden çıkar.” “Ahali güçlünün her dediğine boyun eğerse, kötü işlerde ona ortak olursa, onunla birlikte Cehennemde azap görecek.” 11. “Deccalın yolunda gidenlerin günahlarının bir katı da Deccala verilir.” Essebebü kelfail. 12. “Zalimin yaşaması için dua eden Allah’a isyan etmiştir.” Yine ayni kaynakta, “Fasık bir kimse övülürse Allah’ın gazaba gelir” buyrulur. “Deccalı öven zulmüne ortak olur.” 13. “Kim sultanı Allah’ın gazap ettiği şeyle hoşnut ederse dinden çıkar.” (Meselâ: İçki ikram eder veya putunu dikerse.) 14. “Kim batıl ile Hakkı yenmek isteyen bir zalime yardım ederse, Allah ve Resulünden uzaktır.” ( Gümüşanevi, 5033.) Başörtüsünü açmaya yardım edenlere ithaf olunur. 15. “Deccala uyanların yüzleri tıraşlı olacak.” Bu gibi uygulamalar ilk defa cumhuriyet dönemine ait olan uygulamalardır. 16. “Benden sonra ümmetimden bir topluluk gelecek, Kur’an okuyacaklar, dini tahsilleri olacak şeytan onlara gelip ‘Sultana gelseniz de maddi durumunuzu düzeltse, yine siz kendi inançlarınızı yaşarsınız.’ diyecek, işte o zaman şeytanın sözü dinlenilmemeli; çünkü dikenli ottan dikenden başka bir şey elde edilmez. Sultana yaklaşan hatadan kurtulamaz.” (Gümüşanevi, 3759.) Demek onun için büyüklerimiz, “Karib-ü sultan, ateş-i suzan imiş...” demişler. 17. Yine hadîs’te, “Güçleri yettiği halde emri bilmaruf ve nehy’i anilmünkeri yapmadıkları için, ümmetimden bazıları Kıyâmet’te kabirlerinden maymun ve domuz suretinde çıkacaklar.” buyrulur. (Gümüşanevi; 5686.) 18. “Kim Deccala tabi olup onu tasdik ederse, geçmiş sevapları ona fayda vermeyecek, kim de onu yalanlarsa; geçmiş günahlarından sorumlu olmayacak.” 19. “Kim sultanların (idarecilerin) kapılarına gider de yalanlarını tasdik ederse Cehennemliktir.” VIII- DECCAL NASIL BİLİNEBİLECEK? 1- “Deccal gözle görülebilecek.” Bu Hadîs bazılarının zannettiği gibi Deccalın ruhani varlık olmayıp bir vakıa olarak yaşanacağına işaret ve delalettir. 2- “Gözü kusurlu olacak, sağ gözü şaşı olacak.” (Gümüşanevi, 1812.) Rıza Nur, Hatırat’ında M. Kemal’in kızdığında gözlerinin acayip bir hâl alıp, birinin sağa, birinin sola baktığını yazmaktadır, ayrıca resimlerinde de bellidir. (Anıtkabir derneğinin bastırdığı 2006 yılına ait duvar takviminin Kasım sayfası.) 3- “Deccalın çocuğu olmayacak.” Bediüzzaman (ra) da Kevser Suresindeki, “Ebter’in ona işaret ettiğini”, ta 1926’da haber vermektedir. Allah, ebeden kendisinden razı olsun ki, bu gibi konularda muasırlarını ve gelecek nesilleri o uyarmıştır. Bir kısım hocaların, dinlerini satıp makam mevki paylaştıkları o dönemlerde Bediüzzaman’ın mücahedesi harika ve yazılmamış bir destandır. Zira o bu gibi rivayetlerin hepsini bildiği ve gerçek bir ‘varis-i nebevi’ olduğu için bu tekliflerin dikalası (mebusluk, bakanlık ve Ankara Üniversite Rektörlüğü ve 300 altın gibi) ona yapıldığı halde o bunların hepsini elinin tersiyle itip, “Ben sizin kanunlarınızın esiri olarak mukaddesatıma zıt hareket edemem, ben ancak Allahımın kanunlarının esiri olurum.” demiştir. 4- “Deccalın alnında kâfir yazar.” Bu Hadîs-i şerifin şerhinde de, “Ancak Deccalın fitnesini isteyenler bu yazıyı okuyamazlar.” denir. Bediüzzaman ise bu Hadîs-i şerifin te’vilini, şapka devrimine işaret olarak değerlendirir; çünkü İslâm tarihinde hep Müslümanla kâfir, şapka ve sarıkla fark edilmiştir. Yani kimin başında şapka görülse, “Hâzâ kâfir” kimin başında sarık görülse “hâzâ Müslim” denilmiş, yani birisi İslâm alameti, öbürü ise küfür alameti olarak sembol ve bugünkü anlamıyla marka olur. Zaten insan en sevdiği şeyi başla ifade eder. Meselâ, bilhassa Doğu’da bir şeyi tam kabul edip hoşuna giderse, “Başım üstüne” hatta “Başım, gözüm üstüne” der ki, şapkaya tam uyar. Batı’da, “Baş üstüne” tabirleri kullanılır ki, insanın başının üstüne kabul ettiği takdir ve kıymeti ifade eder ki, bir nevi onun bayrağıdır. Bayraklar da en yükseklere asılır, demek insanın başına koyduğu, onun inancı ve bayrağıdır; devletlerin kaleleri gibi. Onun için de Efendimiz (sav) de kâfire benzemenin vahametini belirtmek için, “Kim ki bir kavme benzerse ondandır.” buyurmuştur. Bediüzzaman da bu gerçeğe istinaden, “O yazı

[@kursadsensoy8328]

Akıl yoksunu cahil fukara 1 şair Nursi feto kitabı fazla takılma vatan haini şair Nursi de vatan haini tarihini oku 2 Atatürk öldü kafana şok o zmn deccal değildir deccal ölmedi akıl fukarası adamı jotulemekten başka bı halta yaramazsiniz neymiş kızınca şöyle böyle olur dangalak yanindamiydin onu savunmuyom cahilliginiİ iftiranizi deccale herkes çok az insan karşı çıkar hele senin gibi kopyala yapıştır yapanlar anlamaz.. bide demen mi ona tabii olan onun kâfir deccal olduğunu bilirmiş ay aklına su leri de kotuluyo bı siz varsınız cennetlik değil mi hadisleri kendi aklınla istediğin gibi değiştir bakalım ölünce ne halt yiyecaan

[@muratkaykc4047]

O bahsettigin deccal erdogandir ne sacmalamissin

[@suleymancengizkorkmaz5739]

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk Atatürk'ü Her türlü eleştirebilirsin fakat hakaret edemezsin .

[@NURCU]

Bir putperest Kemalist göre Mustafa Kemal eleştirilemez, eğer eleştiren olursa bunu hakaret kabul eder.. Ayrıca Hz Muhammed’i eleştiren ve iftira atan bizzat Mustafa Kemaldir .. kzbin.info/www/bejne/bHuYd2yKmZaojs0

[@NURCU]

Ben değil mustafa Kemal’e hiç kimseye hakaret etmem lakin putperest Kemalistler eleştiriye tahammül edemiyorlar ve hemen hakaret bahanesi ile saldırıya geçiyorlar , bunlar ucuz numaralar

[@NURCU]

Ayrıca Ata değil zira babası meçhul, soyu belirsiz yani nesli kesik. Türk de değil , O bir Yahudidir.