Рет қаралды 315
İstiğfar Ve Tevbenin Hakikati.
Bir çok insan istiğfar ve tevbenin sadece dille yapılan bir şey olduğuna inanır. "Estağfirullâhe ve etûbu ileyh" (Allah'dan bağışlanma diliyor ve O'na tevbe ediyorum) derken bunların kalbin de de diğer uzuvlarında da hiçbir tesiri olmaz. Böylesi tevbe ve istiğfar yalancıların işidir.
Allah (c.c.) "Kim Allah'dan sakınırsa Allah onun için çı¬kış yolu kılar ve hiç ummadığı yerden rızıklandır Talak: 2-3 buyurmuştur.
Yüce Mevla her kim takva şartlarını bulundurursa Allah'ın onu iki şeyle mükafatlandıracağını haber vermiştir. Bi¬rincisi: Onu için çıkış yolu kılar. Yani İbn Abbas (r.a.)'ın dediği gibi "Her dünya ve ahiret derdinden kurtarır.
İkincisi: Allah onu ummadığı yerden rızıklandırır. Yani hiç ummadığı ve ümit etmediği yerlerden.
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Şayet siz Allah'a hakkıyla tevekkül etseydiniz kuşun rızıklandırıldığı gibi rızıklandı-rılırdınız; sabahleyin aç çıkar, akşam tok döner. İbn Mâce 2/ 419 (Hadis no: 4216)
Bu hadisi şerifte vahiyden konuşan Efendimiz (s.a.v.) Allah'a (c.c.) hakkıyla tevekkül edenin kuşun rızıklandırıldığı gibi rızıklanacağını haber vermiştir. Nasıl öyle olmaz; o "hiç ölmeyen diri"ye tevekkül etmiştir. Her kim O'na tevekkül ederse O (c.c.) ona yeter. Allah (c.c.) "Kim Allah'a tevekkül ederse O, ona yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey İçin Ölçü koymuştur. Talak: 3