Ahlakın Kökeni Din ve Tanrı İnancı mı? Bülent Şahin ve Sadık Usta tartışıyor.

Bu videoda Bülent Şahin ve Sadık Usta, ahlakın kökenini tartıştılar.
Ahlaklı olmak için din ve Tanrı inancına gerek var mı?
Ahlakın kökeni nedir?
Neden inanırız?
Lütfen kanala ve sosyal medya hesaplarımıza abone olmayı unutmayınız..
Sosyal Medya Hesaplarımız
sadikusta.com.tr
/ sadik0707
/ sadik.usta
/ sadik.usta.165
/ sadik0705

[@sinnuri]

Teşekkürler. Üniversite fizik hocalarına iletilmiş BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR kitabını okumanızı tavsiye ederim. Sitesinde açılır okunur.Eser sahibi ile zahiren hiçbir bağlantım yoktur.

[@mustafanamduru9938]

Sayın Usta, tartışmacılar farklı düzlemlerde. İnançla baş edilemez, delilleriniz bilimsel olsa da. Bülent Bey inançları ile deliller sunuyor.

[@tulindemirok5441]

Evet, doğru

[@mustafanamduru9938]

Bülent Bey, Sadık Bey'i kendi düzlemine çekerek tartışmakta.

[@ismailpehlivan1963]

İnsanda ahiret fikrinin doğuşunu doğuştan zaten var olduğu varsayımıyla ileri sürmek hem mantıklı hem de akılcı değildir. Ahiret kavramının doğuşu insanın rüya gördüğünü fark etmesi ve bunu anlamlandırma çabasının ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü insan başlangıçta ölümü anlamlandıramaz ve bu olguyu uyumakla eşdeğer görmüştür. Uyurken rüya görmesi, rüyasında daha önce ölmüş yakınlarını akrabalarını görmesi, uyurken gördüğü rüyaları ölmüş olduğunu bildiklerinin yanına gidip gelmek olarak yorumlamıştır. Tarihsel verilere bakarsak da ilk insanların ölülerini yaşadıkları mekanlara gömüyor olmaları onların yeniden uyanacakları beklentisinin sonucu olmuştur. Ölmüş insanların artık uyanmadıkları gerçeğiyle yüzleştiklerinde o insanların rüyalarında gördükleri yakınlarının veya varlıkların mekanına gitmiş oldukları ve bunun da bedenen olarak değil, canlılığının görünür haliyle olduğu anlayışını geliştirmiştir. Bunun sonucu ruh ve ahiret kavramının doğmasına neden olmuştur. İnsan bu döneminde henüz doğadan ayrı bir soyut tanrı fikrine sahip değildir. Tanrılar doğada gördüğü daha güçlü karşısında kendisini zayıf gördüğü nesneler ve varlıklardır. Ör: Dağdır, nehirdir, yağmurdur, nehirdir, denizdir, rüzgardır ve doğadaki güçlü ve tehdit edici canlılardır. Çünkü bu dönemde insan doğadaki her şeyi kendisi gibi canlı, akıl sahibi iradesi olan varlıklar olarak düşünür. Sonraki aşamada bu güçlerle başedebilme yeteneği geliştirdikçe bunlarla olan tanrı-tapınım ilişkisini terketmeye başlamış ve giderek tanrı kavramını atalar kültüne evriltmişlerdir. Bunlarla olan ilişkileri anlaşılır oldukça tanrı kavramını topyekün olarak herkesi etkilediğini düşündüğü önce gökyüzüne ve orada gördüğü en büyük nesnelere yöneltmiştir. Bu durum Tanrı kavramını atalar kültüyle bağlantılı olarak önce antropomorf biçimde simgeleştirmeye daha sonrada atalar kültünden de kurtararak soyutlamaya gitmesini getirmiştir. Kısaca inanmak insanda içgüdüsel bir fikir değil ve doğuştan bir ahiret inancı yoktur.

[@mustafanamduru9938]

Sadık Hoca, buradan bir yere varılmaz. Siz ders formatında bu konuları anlatın daha faydalı olur zannımca.

[@ismailpehlivan1963]

Şahin beyin her yere peygamber gönderilmiş iddiasına göre Karl Marx da peygamber olabilir😂