Ali Çalışkan (Ozan Faydasız) - Yelliceli Sevdiğim

#ozanfaydasız #aliçalışkan

[@kizilhun]

Kangallı Ozan Faydasız'a ve Yellice köyüne selam olsun. Kangal Kültür ve Sanat bölgesi Uzunyayla'nın yiğit insanlarının yöresi.

[@ozanfaydasz8215]

Eyvallah, can yeğenim…

[@simgeclskn]

❤

[@ik-kyu]

Sarı çizmeli Memet Ağa.Türkiye'de 5 tane Yellice var.Hangi Yelliceli.

[@ozanfaydasz8215]

Ozanlar halkın tezenesidir. Halkı dinler, anlar, yaşar ve söyler. Burada adı geçen “Yellice” Sivas-Kangal ilçesine bağlı;; Türkiye koşulları göz önünde bulundurulursa çağdaş yaşamı gelenekleri ile harmanlamış, değerlerini hümanizm ile yoğurmuş, bağrından ozanlar, şairler, akademisyenler çıkarmış, türkü repertuarına halayları, deyişleri, ağıtları, ve kırık havaları ile, (Halaylım Yar, Dam Üstüne Çul Serer, Baydığın’ın Başında Duman Irımaz, Yücelerden Seyreyledim Dünyayı, Yelliceli Sevdiğim, Daha Giymem Alları vd) kaynak olmuş, Anadolu’nun tarih öznesinde yeri olan bir köy. Duyarlılığınız ve merakınız için teşekkür ederim. Ozan Faydasız…

Sevda çok genel bir tabir değil mi zaten? Fark eder mi hangisi olduğu. ☺️

[@ik-kyu]

Yorumunuzda hemfikirim.Aşk, sevda içerikli şiirlerde yer, mekân elbette geneldir, muammadır.Ancak sizi tanıyanlar hangi köy olduğunu zaten bilirler.Bilmeyenler varsa da biyografinizden öğreneceğinden sır olmaktan çıkıyor.Bu tür kişisel sevda türkülerinde sevgilinin yaşadığ yerler, daha çok vilayet veya bölge adları gibi genel coğrafi yerler olurdu. Sivaslı Yarim, Çukurovalı Gülüm, Yaylalı Sevgilim, Trakyalı Çillim gibi genel ve özgün betimlemeler olsa haklısınız. Mesela; 'Sivaslı Sevdiğim' denmemiş, hatta 'Şarkışlalı Sevdiğim' bile denmemiş, 'Sivrialanlı Sevdiğim' denmiş ise belki çok abes kaçmasa bile, hısım ve akrabalık bağları olan marjinal ve dar bir toplum çevresi için banâl ve rahatsız edici olarak karşılanabilir.Velhasıl demem o ki; 'Yelliceli Sevdiğim' yerine 'Sivaslı' veya 'Kangallı Sevdiğim' denmiş olsaydı daha ulvî ve genel olabilir hatta, 'sarı çizmeli Mehmet Ağa' gibi sırra kadem basardı.🤗

[@ozanfaydasz8215]

@@ik-kyu Merhabalar. Bine yakın şiirin içinde bir ozana elbette 3-5 tane de olsa, dokularının oluştuğu toprakları öznel sunması, betimlemesinde yerel sevdalara kucak açması, hoş görülmesi gereken bir yaklaşım olmalıdır. Somut olarak eleştirel yaklaşırsak fikrinizin aksine olayın yaşandığı yeri belirtmek daha doğrusu bence. Sivas, ya da benzeri büyük coğrafyalar spesifik olmaz mı? Şiir aynı zamanda tarih olacağından burada Sivas!mı, Kangal’mı, vd olacağına Yellice’nin adının yaşatılması daha uygun görülmeli diye düşünüyorum. Tüm ulu ozanların şiirlerinde bu tür örneklerle karşılaşırız. Pir Sultan Banaz der, Mahzuni Berçenek. Vd. Özünde dünya vatandaşıyız, keşke hiç sınırlar olmasaydı. Sevgi her dilde, her yerde, her “Yellice’de” güzel. Sevgi ile kalın. …

[@ik-kyu]

@@ozanfaydasz8215 Köylerimizde bütün genç erkeklerin ve kızların aşık olduğu ve hatta evlendiği bir sevdalısı vardır.Bunlar şair veya aşık da olabilir.Mahzuni Baba Berçenek derken, sevgilisini asla ön plana çıkarmamıştır.O, Berçenek'i anarken baba ocağına, toprağına, halkına, çocukluğuna olan hasretini dile getiriyordu.Aşkını, sevdasını anlatmak yerine daha elzem gördüğü, halkının hak ve adaletini savunmayı ilke edinmişti. Mahzuni Baba toplumun ıstırabını daima haykırmış, sevdasından önde tutmuş ve bu yüzden ailesini bile ihmal etmek zorunda kalmış, işkence görmüş, canı pahasına mücadelesinden geri dönmemiş, halkının 'Pir' ünvanına layık olmuş eşsiz bir ozandır.Ali Kızıltuğ Mursal'dan bahsederken sevgilisinden değil, ağlayan bir gelinden veya elleri kınalı bir gelinden bahseder.Şarkışlalı Ozan Aziz Üstün, yöresinden bahsederken 'güzellerin, yiğitlerin merası' demiştir. Keza diğer Şarkışlalı Ozanlar: Aşık Veysel, Ali İzzet Özkan, Ali İzzet Savaş(Aziyet), Sefil Selimi, Aşık Hüseyin, Fazlı İyigöze ve diğer Sivaslı Ozanlar: Pir Sultan Abdal, Muhlis Akarsu, Abdullah Papur, Rıza Arslandoğan, Feyzullah Çınar, Kul Himmet, Aşık Ruhsati, Ali Ekber Eren, Hüseyin Karakuş, Hasret Gültekin, Müslüm Sümbül, Şah Turna, Hikmet Karadeniz, Ali Sultan, Ali Doğan, Mustafa Küçük, Yusuf Gül, Cemal Özcan, Hasan Erdoğan veya Sivas dışı ozanlar: Neşet Ertaş, Aşık Reyhanî, Haşim Aslıhak, Zülfü Livaneli, Arif Sağ, Hasan Kaplan, Musa Eroğlu, İsmail Özden, Selda Bağcan, Derdiyok Ali, Akbabalar, Davut Sulari, Summani, Nesimi Çimen, Aşık Gülabi, Şekip Şahadoğru, Hüseyin Çırakman, İhsan Güvercin, Ali Ekber Çiçek, Ali Asker, Rahmi Saltık, Aşık Emekçi, Ruhî Su, Aşık İhsanî, Mehmet Koç, Ahmet Kaya, Ali Nurşani, Erkan Oğur, Sadık Doğanay, Sadık Gürbüz, Nurettin Rençber, Aşık Yoksuli, Abidin Karabudak, Güler Duman gibi nice ozanlar bektaşi geleneğinin şaşmaş düsturu olan gurbet, fakirlik, ezilmişlik ve haksızlığı dile getirmişlerdir.Köylerindeki sevdikleri güzellerden bahsetmedikleri gibi, hiçbir zaman sevgili, aşk, meşk temalı şiirleri de olmamıştır. Esas gönül verdikleri öncelikler, Şah-ı Merdan'a, İmam Hüseyin'e, mertliğe, vefaya, kara toprağa, çiğdeme, nevruza, gonca güle, allı Turnaya olan muhabbetleridir. Çocukluğumdan beri sürekli dinlediğim bu ozanların, herhangi bir köydeki sevgililerine ithafen yazılmış bir beyitlerine şahit olmadım.Fakat kendi köyünden bir sevdiğine, köyün adını vererek türkü yapamaz mısın? Yapabilirsin, bu şahsi bir tasarruftur. Ama yukarıdaki onlarca ozanımız buna tevessül etmemişlerdir.Belki zaman bulamadılar belki hiç önemsemediler. Naçizane şimdi yazdığım bir örnek: -Yelliceli bir ahu gözlüye vuruldum. -Ne bir vefasını gördüm ne de soruldum. -Kaderime boyun eğdim çektim sineye. -Deli çaylar gibi aktım boşa yoruldum. Bu tip lokalize yer bildiren şiirler, sevgililer arasında karşılıklı izdivac şiirleri gibi ancak o yöreye mahsus olabilirler.Ayrıca şiirin duygusallığından ziyade, özellikle köyü bilenlerde 'kimlerdenmiş acaba?' merakına da hasıl olabilir.Bu da şiiri otomatikman lokalize eder, şahsi hale getirir.Halbuki yer ve mekan düşlerde aranmış olsa, daha ulvî bir duygusallık katacaktır. Şöyle ki: - 'Sivas ellerinden bir ahuya vuruldum' gibi.Veya: - 'Kangal Yaylası'nın bir ahusuna vuruldum' gibi.🤗