Ali Ercan Röportajı - Yılmaz Birinci

Рет қаралды 21,434

Күн бұрын

Gazeteci-Yazar Yılmaz Birinci sanatçı/halk ozanı Ali Ercan ile gerçekleştirmiş olduğu röportajı yayınlandı... İyi seyirler...

Пікірлер: 14

@user-im1ju3oj8l 7 ай бұрын

Bir gurbetci ailesi olarak ellerinden öperim sayin Ali amcam, türkülerinle Bizleri teselli ettin Allah senden razi olsun

@zulkarneyumer4127 9 ай бұрын

Türk müziğine çok değer katan bir ozandır AliErcan üstadımız..Allah ona sağlık sağlamlık versin inşallah Şahsen benim için türk müziğinde onun çok ayrı yeri vardır. Onun türküleriyle yetiştik ve halen de dinlemekteyiz..

@AdemÖztürk-g5m Жыл бұрын

Üstada.yakışır.bir.şekilde.röpördaj.olmuş.yılmaz.beyin.emeğine.yüregine.sağlık.saygılar.sunarım

@muratkinik984 11 ай бұрын

Allah selamet versin çok türkülerini ve ilahilerini dinliyoruz.

@dedefikribilgi5876 3 жыл бұрын

Birinci Ali dayının yıllarında radyo 12 de kapanır, yanılmıyorsam 1,5 da açılırdı! Yani türküler geçidi, yurttan sesler, trt ankara radyosundan türküler vs. vs. programlarda tarihi türküleri dinlerdik. Ali dayı'yı dinlemek nasip olmadı ama Muazzez Türüt den, Nezahat Bayramdan Nida Tüfekçiden ve Emin Aldemirden, geçti dost kervanı türküsünü veya türküleri dinlemeden radyoyu kapatmazdık. Hatta o yıllarda(1970-1-2-3 'ler) radyoda istek türküler çıkardı ve aileler arasında sıraya dizilir ve kimin türküsü daha dertli ve güzel olacak diye kurra çeker türkümüzü beklerdik!.. Ne yıllardı o yıllar!.. Hatta bir kilo bandırmaya bile türküsü güzel olmayan radyosunu çarpıp kıracak diye bahse bile girerdik! Reklam olmasın ama sanyo diye çok radyo kırdık ve üzerinede afiyetle 1 kg bandırma(şeker sucuğu) yedik!.. Allah rahmet eylesin abime hiç gönlüne göre güzel türkü çıkmazdı ve Ali ercan gibide sesi vardı ve güzeldi program sonunda radyo'yu çarpar kırar 1kg bandırmayı gider alırdı!.. Gerçekten bu bir senaryo değil. Evet 1960 dan sonra bunlar 1980 lere kadar evlerde aileler arasında dört gözle radyo programları beklenirdi!.. Hele hele 20 dakikalık olsa gerek arkası yarınlar dört göle beklenirdi!.. Ali dayının ellerinden öperim O yaşayan bir efsane. Onu anlatmakla bitmez! Evet evet kırat türküsü/45 lik plağını dinlemeden ali Ercan anlatılmaz! Hadi köyümüze dönelim, kız sen aşkı hiç tattın mı, garip, kız sen İstanbulun neresindensin, elifim, para, şeytan, erciyes dağı, adaletin bu mu dünya Adanaya bir kız geçti gördün mü, vs. vs. bunlardan birer kuple seyirciye dinletilmeden Ali Ercan belgeseli yapılmaz ve anlatılmaz ve anlatsanız bile eksik olur anlaşılmaz!.. (Nokta.) Öyle ya şurada bir kaç gün sonra Ali dayı 90 yaşında olacak! Evet evet 90 yaşında hala sesiyle mest eden kaç sanatçımız vardır?!?" İşte koca çınarı öyle bir kaç kelamın ve bir kaç anektodun içine sığdırarak Ali dayı belgeseli tamamlanmaz. Evet emeği küçümsemiyorum ve bir alın teri var ama Ali dayı bu değildir. Daha bir detay gerekiyor ve daha çok arşivden yararlanmak ve gerekiyorsa profesyonel yardımda alıp, her türlü belge bilgi ile koca çınarı tarihe kayıt olarak belgeleyerek kanıtlamaktır. İşte o zaman belgesel tamamlanmış ve Ali Ercan anlatılmış olur. Evet, kırat gemini almış türküsü vs. vs. (45 lik plağı) ile birlikte ve canlı dinlemeden program tamamlanır mı yahu?!?!?" Kusura bakma, video eksik oldu beyim!.. Evet bunları ben mi söyleyeyim?" dersem haksızmıyım?!?" (...) Neyse.. Emek kutsaldır, maddi imkanlara göre ve tahayyül ufkuna göre sınırlı olunca bu kadar olabilir diyelim!.. Bilmiyorum.. Söyleyen gitti.. Not: Yanlış anlaşılmasın bu bir eleştiri değil, tarihi şahsiyetlerin programları yapılırken daha bir özen gösterilsin demektir!.. (Nokta.) Saygılar, Dede Fikri.