Urfadosk - Şanlıurfa Dağcılık ve Doğa Sporları Spor Kulübünün 26 Ocak Pazar günkü Doğa gezisi, Atatürk Barajı Şelalesi, Kaptaş Kahnık Deresi ve İnbaşı Magaralarına yapıldı. 19 Doğa severin katıldığı etkinliğe Barajın gövdesinin onundekı heybetli dağdan başlandı.Kalker kayaların üzerinde tırmanış kaya parçalarının yuvarlanması ile tehlike yaratıyordu.Yürüme arzusu yüksek ekip kısa sürede zirveye ulaştı Yüksek gerilim hattının geçtiği alanın dışında ilk mola verildi. Herkes nefes nefeseydi.Görüntü muhteşemdi Vadide ki Fırat Nehri, gem vurulup dizginlenmis kısrağı andırıyordu.Menderesler icinde açık maviye çalan göllerin durgun sularında yansımalarla oluşan eşsiz manzaralar ufku tarayan gözlerimiz için şenlik gibiydi. Çekilen resimlerin ardısıra rota belirlenip Barajın sızıntı sularından oluşan şelalesine doğru inişe geçildi. Ayaklarimızın altından yuvarlanan taşlar kaymamıza sebep oluyor, erozyonu önlemek için dikilen çam ağaçları dağlarda ve vadide yeşil benekler oluşturuyordu. Fırat Nehri nin taraçasını oluşturan çakıl taşları üzerindeki yürüyüş sonrası Çağıldayarak akan şelalenin doğuş yerine ulaşmak için tepeye tırmanıldı. Berrak görüntüsü ve sesi ile hepimiz büyülenmiş gibiydik. Aracımız bizi aşağıda bekliyordu. Şelalenin berrak sularında serinleyen yüzümüz ve ayaklarımızla bütün yorgunlugumuzu atmış gibiydik. Piknik alanı olarak kullanılan alanda Pet şişe ve çöpler çirkin bir görüntü oluşturuyordu. (Yedinci kıta) Topladigimiz bir çuval atık devede kulak bile değildi. Çöpsüz bir alan bulup Fırat kıyısında çaylarımızı can sıkıntısıyla içtik. İnbaşı magaralarina giden patika yolunu takiple Nehir tanrısı Fhrates un sakin akışını seyrederek güneşli bir havada yürüyüşümüzü sürdürdük devasa temel taşların olduğu eski kentin oluşturduğu höyüğü geçerken burada yaşayan insanları ve kültürleri andık . Kalker taşların yerini Bozova fayın ın yan kollarından çıkan bazalt kayalar almış ve toprağın renkli koyulaşmıştı. Kahnık Deresinin çıkışına yakın mesire alanına geldiğimizde çok sayıda insanla karşılaştık. Güneşli günü değerlendirmek isteyenler kilimlerde oturmus sohbet ediyorlardı.Kebap vakti henüz gelmemişti Sohbet ve tanışma sonrası derenin öbür yanına yatırılmış bir kütükten faydalanıp geçtik. Söğüt, Çınar ve kavak ağaçları giysilerini soymuş, baharın gelişini bekliyor gibiydiler.Suyun fısıltı akan sesı eşliğinde kalan azıklarımızı yedık. Bekir Beyin yer sofrası yöresel bir marhama üzerinde zengin ve iştah kabartıyordu. Bizleri de buyur etti Eliyle yaptığı yeşil zeytin unuttuğumuz bir tadı bize hatırlattı. Sıdıka Hanımın patates bostanası herzaman ki gibi harikaydı. Atılan yorgunluk içilen çaylar sonrası Eski bir Roma değirmeni olduğu söylenen İnbaşı Magaralarına yüründü. Fırat ın geniş bir menderes çizdiği yamacta yüksek kayalar vardı. Kayaların alt kısımlarında ki magaralar birbirine bağlanıyordu.Uzunca bir galerinin sonunda suyun içinde kırık halde olan değirmen taşlarının olduğu odaya geldık Duvarlar ısınmak için yakılan ateş nedeniyle kapkaraydı. Her eserde gördüğümüz duvar yazıları ve çöpler burada da vardı. Belli belirsiz görülen yazılar Latince yi andırıyordu. Yakın zamanlara kadar kullanılmış olan değirmenin kayadan oyulmuş ve tahrip edilmiş bütün bölümlerini gezdim. Aklıma Sabattin Ali nin Değirmen Hikayesi geldi Çingene klarnet çalan delikanlı ile kolu kesik degirmencinin kızının aşkı..Kimbilir ne hikayeler ne acılar ve aşklar yaşandı bu mekanlarda Bu gün yaşayan insanlar kirlettikleri hoyrat kullandıkları harika doğamız ve dünyamız için bir bedel ödeyecekler, kolunu bir aşkı için bir vuruşta kesip atan delikanlı gibi Çöp yığınları keyfimizi kaçirmıştı yine .. Karşı yakada görülen mağaralar kaya mezarlarını andırıyordu. Dağların ardına sarkan güneş. Nehirde güzel yansıma ve manzaralar oluşturuyor.Topluca çekilen resimlerin ardından soğuyan hava ellerimizi üşütüyor, görüntüler bizi büyülüyordu.Bir balıkçı teknesi değirmenin önundeki koya ağlarını atarken, havayı yırtan motor sesi gitme vaktinin geldiğini bildiriyor gibiydi. Yetkililerin bu alanların temizliği için gerekli özeni göstermelerini bekliyoruz.Kimse görmüyor ve sorumlu değilmiş gibi davranıyor."Üç maymun"u oynuyor. Topladığımız atıkları aracımıza alıp oradan uzaklaşırken gün kararmak üzereydi. Yeni gezilerde buluşmak umuduyla Urfadosk la olun Hoşça kalın İbrahim Dülger 27.01.2025