Atatürk'e İzmir'de Planlanan Suikast! Erol Mütercimler Perde Arkasını Anlattı

Atatürk'e İzmir'de Planlanan Suikast! Erol Mütercimler Perde Arkasını Anlattı
Sözcü Televizyonu'nu nasıl izleyebilirsiniz?
Digiturk: 60
D-smart: 93
Turkcell TV Plus: 69
Tivibu: 69
Türksat Kablo TV: 76
Türksat 4A: 11837 Frekans, 30.000 V, batı, fec:2/3
Sosyal Medya Hesaplarımız;
/ @sozcutelevizyonu
/ sozcutelevizyonu
/ sozcutelevizyonu
/ szctelevizyonu
/ sozcutelevizyonu
#haber #gündem #sondakika

[@petrarca123]

13:50 cavit beyin idam kararını verenlerden biri kılıç ali. şiar yalçın (cavit beyin oğlu) ile altemur kılıç (cavit beyin idam kararını veren ali kılıçın oğlu) sınıf arkadaşı

[@Orvelyendistopya]

İzmir suikasti değil, suikast girişimi. Bu konuyu bu kadar karmaşık ele almak yerine birisi de çıkıp şu konuyu cesaretle istiklal mahkemelerinin tutanaklarıyla beraber ele almıyor. Bu konuyla ilgili çok kitap okudum. Edindiğim genel izlenime göre Atatürk'ün bu konuda yeterince bilgilendirilmediği bende hasıl oldu. Gerçi ülkenin kurtarıcısına yüzlerce suikast düzenlendiği bile doğru dürüst bilinmezken Atatürk artık bu durumları normal karşılamaya başlamış veya o kadar devlet meselesi içinde çok fazla önemsenmeye değer bulmamış olabilir. Çünkü dönemin siyasilerinin hatıratlarına ve yaşamlarına bakınca ülkeye Atatürk gibi somut bir fayda sunmaktansa siyasi ikbal peşinde koştukları rahatlıkla söylenebilir. Zira 1. Dünya savaşı ve 2. Dünya savaşı arasındaki geçiş sürecinde ve hatta dünya ve Türkiye 1929 büyük ekonomik buhranıyla boğuşurken bizim şark siyasileri her zamanki gibi vay çok partili rejime mi geçsek yok saltanatı mı getirsek gibi ıvır zıvır konularla haşır neşir durumda. Onlar böyle sudan meselelerle uğraşırken Atatürk ikinci dünya savaşını öngörerek son sürat kalkınma ve askeri stratejiler geliştirme derdinde. Bir yandan Balkan paktı ve Sadabat paktı ile sınır güvenliği, Möntrö ile boğazlar, dış politikadan kafayı kaldıramıyor tabiri caizse. Bunlar içerde saçma sapan mevzulatla meşgul. Özetle kasap et derdinde koyun can derdinde durumu.

[@gorkemakdemir1500]

@@Orvelyendistopya şimdi siz kime siyasi ikbal peşinde dediniz ben anlamadım. İllaki siyasi ikbal peşinde olanlar vardır. Zaten bir cumhurbaşkanına siyasi ikbal meselesi olmadan kim suikast düzenlemeye kalkar. Ama içeride olan olaylar bu kadar basite indirgenemez. Çok partili rejime geçmeye ıvır zıvır demişsiniz ama bunu bizzat isteyen Atatürk. Bu dönem çok zor bir dönem. Zaten Atatürk olmasa altında ezilir giderdik. Atatürk gibi bir adamı kimse eksik bilgilendiremez. Telgrafın telleriyle milli mücadeleyi kazandık diyen bir adam kendi suikast davasında nasıl eksik bilgilenecek. Bu mahkemelerde hüküm verenlerin hangisi hakim. İstiklal Mahkemesi gibi bir mahkeme kendi adına Cumhuriyet diyen bir ülkeye yakışır mı bu savaş dönemi mahkemesidir. Bunu git şeyh sait'e karşı kullan ama bunlarda milli mücadeleye hizmet eden adamlar nasıl yargılanır.

[@btokuzlu]

Olayin Terakkiperver Cumhuriyet Firkasi'nin kapatilmasi ile iliskisi de onemlidir diye dusunuyorum. Bu vesile ile Turkiye Cumhuriyeti' nin cok partili hayata gecisi otelenmis ve programda anilan onemli reformlar ciddi bir muhalefet ile karsilasmaksizin ve tartisilmaksizin hayata gecirilmistir. Reformlarin Turk halki tarafindan icsellestirilmesi konusunda, daha sonra, karsilasilan bazi sorunlar da bu baglamda degerlendirilebilir.

[@muradcebrayilov3]

ALLAH GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'e Rahmet Eylesin. AMİN🤲1881-1938

[@ladissidente2731]

Il n'était pas ☪️ 🕋 mais sioniste anti islam laïc

[@SalihDokumacı]

Suikast gerceklesseydi ne olacaktı? Asıl soru bu

[@globalistatistik1489]

Erol bey 2000₺ ye kitap çıkarmıyor musunuz ?

[@feyyazakbulut5059]

Muhalefeti tasviye etme komplosu

Çok değerli insan, neden bu konuyu es geçiyorsunuz: "Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin Kur’an-ı Kerim’in manasını bilmeden okuduğunu görmüş ve milletinin inandığı kutsal kitabın içeriğinden haberdar olmasını istemiştir. 1925 yılında Kur’an-ı Kerim’i Türkçeye tercüme ve tefsir ettirmek için girişimlerde bulunmuştur. Tercüme ve tefsir işi bittikten sonra Türkçe olarak on bin adet Kur’an-ı Kerim basılmış ve bütün masraflarını Atatürk karşılamıştır. Atatürk, Kur’an-ı Kerim’i anlamadan okumanın insana sevap kazandıracağını ancak ibadet yerine geçmeyeceğini söylemiştir. İbadet etmek için inanılan kutsal kitabın manasının anlaşılarak okunması gerektiğini ifade etmiştir. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde bazı Türk aydınları da din dilinin Türkçeleştirilmesini düşünmüş ancak uygulamaya koyamamışlardır." Kazım Karabekir vs...

[@MustafaYavuz-v8r]

Evet kilmadigi namazın ezanını da değiştirmiştir.. 😅

[@Musluman603]

İzmir tiyatrosu