Рет қаралды 15,758
Behçet Hastalığı kronik bir hastalıktır. Yani tüm kronik hastalıklar gibi ömrümüzün sonuna kadar bizle yaşar. Zaman zaman şikayetler artar zaman zaman da hiçbir bulgu vermez. Madem kronik bir hastalığımız var, o zaman niye tedavi olacağız veya nasıl tedavi olacağız derseniz, tedavide ki amaç hayat kalitemizi yükseltmek, hastalık var olmasına rağmen şikayetsiz ve hastalıksız zaman geçirmek olmalıdır. Ayrıca hastalık tam olarak bitmese de ilerlemesi durdurulmalıdır ve hastalığın daha ileriki dönemde yapacağı kötü ve daha vahim sonuçlar ortadan kaldırılmalıdır.
İşte Behçet hastalığı da bu gruba giren, kronik bir damar hastalığıdır. Damarların iltihabıdır yani bir vaskülittir. Hastalık, tekrarlayan yani nüks eden ağız ve genital bölge yaraları, göz iltihabı, cilt bulguları ve damar tutulumları ile kendini gösterir. Hastalığa ait özet yandaki resimde gösterilmiştir. Behçet sendromu, dolaşım sistemindeki tüm boyutlardaki tolardamar ve atardamar sistemleri etkileyebilen ender vaskülitler yani damar iltihapları arasındadır. Tabloya genellikle trombozun yani damar içi pıhtılaşmanın sorumlu olduğu toplardamar tıkanması DVT tutulumu hakim olmakla birlikte, ortaya çıkan sorunlar; atardamar tıkanıklıkları yani arteriyal oklüzyondan damar genişlemesi yani anevrizmaya, yüzeyel tromboflebitten superior veya inferior vena cava oklüzyonuna kadar geniş bir spektrumu içermektedir. Nörolojik tutulumla giden behçet sendromunda, hastalığın iki ana alt grubundan birini oluşturan beyindeki venöz sinus trombozu yani tıkanıklığı, damar etkilenimi açısından örnek verilebilir ve bu durumda genellikle iyi seyirli bir klinik tablo izlenmektedir. Özellikle kafa içi basınç artışı bulgularıyla gelen genç hastada BEHÇET HASTALIĞI düşünülmelidir. Behçet hastalığında toplardamarlar yani venöz etkilenim sıklığı ile karşılaştırıldığında, hem beyin içinde hem de beyin dışında atardamar yani arter tutulumu nadir olarak görülmektedir ve %1-5 olarak bildirilmiştir. Ancak büyük arter tutulumu, ölüm ve hastalık arazı açısından yüksek risk taşımaktadır. Genç inme tanılı hastada, mutlaka Behçet Hastalığına yönelik sistemik bulgular sorgulanmalıdır.
Behçet Hastalığı, Orta ve Uzak Doğu toplumlarında, diğer bölge toplumlarına göre daha sık gözlenir. Nedenleri arasında genetik geçiş ve aile kalıtımı önemlidir. Özellikle genetik olarak kişinin HLA-B5 taşıyıcılığı önemli bir etkendir.Behçet hastalığının başlangıç yaşı genellikle 20 ila 30 yaş aralığındadır. Bayanları da erkekleri de benzer sıklıkla tutar.