Рет қаралды 2,407
Rahmi Bey, öz evladı gibi sevdiği Fahire ve Refik Fersan’ı bir gün ziyarete gidiyor. O sırada Fahire Fersan’ın ateşler içerisinde yattığını görüyor. Doktor muayene ettikten sonra reçete yazıyor ve çabuk toparlanması için bol bol portakal suyu içmesini söylüyor. Fahire Fersan hocasına “hocam ben ölecek miyim? Bu ateş beni harap ediyor” deyince, Rahmi Bey de “ben dururken sen nereye gidiyorsun? Allah benim ömrümden alsın sizlere versin” diyerek odadan çıkıyor. O esnada Refik Fersan’a “Fahire’ye bir şarkı yazmıştım, benim hatıram olarak kalsın” diyerek evden ayrılıyor. (Bir nev-civansın şûh-i cihansın)
Akşama doğru elinde üç paketle geri dönüyor. Paketlerden birinde portakal, diğerlerinde üzüm ve iki de fincan bulunuyor. “Kızım size portakal buldum iki de fincan aldım. Kocanla kahve içerken beni hatırlarsınız” diyerek evden ayrılır.
Ertesi sabah Rahmi hocanın ölüm haberi duyulur. Bestekar onların yanından ayrıldıktan sonra evine giderken merdivenlerde birden fenalaşmış…