وَهُوَ الَّذ۪ي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ هٰذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ وَهٰذَا مِلْحٌ اُجَاجٌۚ وَجَعَلَ بَيْنَهُمَا بَرْزَخاً وَحِجْراً مَحْجُوراً O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır. Furkan suresi 53.ayet
@turkerturkerr5 жыл бұрын
İyi de burada ikisi de tuzlu su. Biri tatlı degilki
@fatihkarakaya79515 жыл бұрын
@@turkerturkerr aynen :D
@videokronik5 жыл бұрын
Biri tatlı ırmaktan gelen su ikisi de tuzlu değil
@turkerturkerr5 жыл бұрын
@@aynurklc4168 içmeye gerek yok,zeka ve bilgi yetiyor.burası okyanus.
@zanyarkilicc80995 жыл бұрын
@@turkerturkerr burası eben olum allahın mucizesi allah olmasaydı bilim nabicaktı He? ????????? Eben olurdu ayn:)))))
@EkremA-i1f4 жыл бұрын
“İki denizi birbirlerine kavuşmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.” (Rahman Suresi 19-20)
@emre15513 жыл бұрын
Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress.
@bozkurt98003 жыл бұрын
Kuranda Herhangi Mucize Yok Kuranda Yazıyor Zaten Rad 7.Ayet: Kâfirler diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! (Halbuki) sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun bir rehberi vardır. Rad 27.Ayet: Kâfir olanlar diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi? De ki: Kuşkusuz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir. Ankebut 50.Ayet: «Ona Rabbinden (başkaca) mucizeler indirilmeli değil miydi?» derler. De ki: Mucizeler ancak Allah´ın katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım. İsra 59.Ayet: Bizi, âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin bu âyetleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mucize olmak üzere bir dişi deve vermiştik. Onlar ise, (bu deveyi boğazladılar ve) bu yüzden zalim oldular. Oysa biz âyetleri ancak korkutmak için göndeririz. Ta Ha 133.Ayet: Onlar: (Muhammed) bize Rabbinden bir mucize getirmeli değil miydi? dediler. Önce gelen kitaplardakinin apaçık delili (Kur´an) onlara gelmedi mi? Enam 109.Ayet: Kendilerine bir mucize gelirse ona mutlaka inanacaklarına dair kuvvetli bir şekilde Allah´a and içtiler. De ki: Mucizeler ancak Allah katındandır. Ama mucize geldiğinde de inanmayacaklarının farkında mısınız? Enam 37.Ayet: O´na Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! dediler. De ki: Şüphesiz Allah mucize indirmeye kadirdir. Fakat onların çoğu bilmezler. Rum 58.Ayet: Andolsun ki biz, bu Kur´an´da insanlar için her çeşit misale yer vermişizdir. Şayet onlara bir mucize getirsen inkârcılar kesinlikle şöyle diyeceklerdir: Siz ancak bâtıl şeyler ortaya atmaktasınız. Kuranda bie mucize olsaydı açıkça söylenirmi islam kolaylık dini değilmi
@bozkurt98003 жыл бұрын
@@emre1551 Kuranda Herhangi Mucize Yok Kuranda Yazıyor Zaten Rad 7.Ayet: Kâfirler diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! (Halbuki) sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun bir rehberi vardır. Rad 27.Ayet: Kâfir olanlar diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi? De ki: Kuşkusuz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir. Ankebut 50.Ayet: «Ona Rabbinden (başkaca) mucizeler indirilmeli değil miydi?» derler. De ki: Mucizeler ancak Allah´ın katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım. İsra 59.Ayet: Bizi, âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin bu âyetleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mucize olmak üzere bir dişi deve vermiştik. Onlar ise, (bu deveyi boğazladılar ve) bu yüzden zalim oldular. Oysa biz âyetleri ancak korkutmak için göndeririz. Ta Ha 133.Ayet: Onlar: (Muhammed) bize Rabbinden bir mucize getirmeli değil miydi? dediler. Önce gelen kitaplardakinin apaçık delili (Kur´an) onlara gelmedi mi? Enam 109.Ayet: Kendilerine bir mucize gelirse ona mutlaka inanacaklarına dair kuvvetli bir şekilde Allah´a and içtiler. De ki: Mucizeler ancak Allah katındandır. Ama mucize geldiğinde de inanmayacaklarının farkında mısınız? Enam 37.Ayet: O´na Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! dediler. De ki: Şüphesiz Allah mucize indirmeye kadirdir. Fakat onların çoğu bilmezler. Rum 58.Ayet: Andolsun ki biz, bu Kur´an´da insanlar için her çeşit misale yer vermişizdir. Şayet onlara bir mucize getirsen inkârcılar kesinlikle şöyle diyeceklerdir: Siz ancak bâtıl şeyler ortaya atmaktasınız. Kuranda bie mucize olsaydı açıkça söylenirmi islam kolaylık dini değilmi
@emre15513 жыл бұрын
@@bozkurt9800 canım kardeşim kuranin kendisi mucize. Müşriklerin istediği mucize doğa üstü olaylardi öyle mucize istiyorlardı. Bunu karıştırımissin gibi .
@bozkurt98003 жыл бұрын
@Emre Şahin Enam 109.Ayet: Kendilerine bir mucize gelirse ona mutlaka inanacaklarına dair kuvvetli bir şekilde Allah´a and içtiler. De ki: Mucizeler ancak Allah katındandır. Ama mucize geldiğinde de inanmayacaklarının farkında mısınız? Rum 58.Ayet: Andolsun ki biz, bu Kur´an´da insanlar için her çeşit misale yer vermişizdir. Şayet onlara bir mucize getirsen inkârcılar kesinlikle şöyle diyeceklerdir: Siz ancak bâtıl şeyler ortaya atmaktasınız. Tamamda doğa üstü mucize olsa zaten kimse inkar etmezdir
@s.h.o.m.k Жыл бұрын
Üstelik köpük oluşmuş ayrı olduklarını tam olarak görüyoruz ,Allah için hiçbir şey zor değildir, ol der ve olur, şükürler olsun ❤❤❤❤
@hasanugur33013 жыл бұрын
Rahman Suresi 19. Ayette der ki: O, birbirine kavuşmak üzere iki denizi salıverdi. 20. Ayette der ki: Ama aralarında bir engel vardır; birbirlerine karışmazlar.
@bilalaksu57615 жыл бұрын
Ne desem bu ne hayranlikdir Rahmanim
@andand24615 жыл бұрын
Nerede bu
@yigitcd5 жыл бұрын
@@andand2461 Akdeniz ve Atlas okyanısın birleşmediği yer yeri haritada belli
@videokronik5 жыл бұрын
Burası karadeniz arkadaşlar
@yigitcd5 жыл бұрын
@@videokronik nE ?
@xmersios45035 жыл бұрын
@@yigitcd sadece bir tane değil senin dediğin yerde de var fakat Karadeniz de de var birtane değil yani
@alidemir96735 жыл бұрын
Bu Kur’an-ı Kerim’de yazıyor.
@cemutkan74 жыл бұрын
Rky ergin Furkan Suresi 53. Ayet
@aliokutan17614 жыл бұрын
@@ricywzidjs1067 Rahman suresi 19-20 ayet.
@hardcoremajeste98524 жыл бұрын
@@ricywzidjs1067 Kuran'da Furkan süresi 53 ve Rahman Süresi 19-20. ayette geçmektedir. Bunu Okyanus bilimi (oşinografi) ve Okyanus uzmanı Jacques-Yves Cousteau tarafından keşfedilmiş ve doğrulanmıştır. Kaptan kusto nun yakın Arkadaşı Tıp Profesörü Maurice Bucaille bu bilginin Kuran'da geçtiğini söylemiştir ve bunun üzerine Kaptan Kusto Kuranda ki ayet gösterilmiş ve şunları demiştir. Denizlerin birleşmesine rağmen suların karışmaması,Kuran'da 14 asır önceden söylenmiştir bu bilginin Kuranda geçmesi hayret verici -Kaptan Kusto
SubhanAllah büyüklüğüne hamd olsun biricik Rabbim. Çok duygulandım.
@hmuhmu51704 жыл бұрын
Birbirleriyle kavuşmak üzere iki denizi salıverdi. İkisi arasında bir berzah/engel vardır; birbirlerinin sınırını geçmezler.” (Rahman, 55/19-20)
@studyn.14502 ай бұрын
Yalnis
@kafkas23765 жыл бұрын
Allahin hikmeti kurban olurum ona montaj falan degil kurani kerimi okumayan bilmez hamdolsun rabbime onun hikmetine
@miramira84145 жыл бұрын
Burasi kur anda bahsedilen yer degil, kur anda bahsedilen yer "kizildeniz" dir, hz musanin denizi ikiye boldugu yerdir..
@OMT.Sonic1234 жыл бұрын
@@miramira8414 bılmezler bunlar bosuna yazma
@muhammedavcu4 жыл бұрын
Bunun montaj olması imkansız zaten
@OMT.Sonic1234 жыл бұрын
@@muhammedavcu e tabıkı ama burda denız ıkıye bolunmedı yanı bı tarafı tatlı dıger tarafı tuzlu degıl bılmenı ıstedım eger bılmıorsan tabı
@Parax_xx4 жыл бұрын
Dünyadaki suların bileşmemesi gibi bir şey bilimsel olarak söz konusu bile değil bu videoda gördüğünüz şey sudaki demir ve bazı elementlerin farklı oranlarda olmasından dolayı kaynaklı
@rnz61313 жыл бұрын
Gökleri denizleri yerleri biz kullarini yaratan allah sen bizi koru 🕋🕋🕋🕋🕋
@duranailesi58393 жыл бұрын
amin kardeşim ama yüce rabbim desen daha doğru olurdu
@zumracoskun83062 жыл бұрын
Amin🙏
@ascceketlicocuk46645 жыл бұрын
Rabbimin sayısız hikmetlerinden ❣️
@beyzaciftci36833 жыл бұрын
@VatanSeverAtheist her su her deniz birbirine karışmaz kardeşim bulmuşsun bir kaynak her yere aynısını atıyorsun suyun akış yönleri birbirlerinin tam zıttı olduğu için karışmıyorlar
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in bu fark dikkatini çekmiyor ise merak ediyorum Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı ve iki yüzlü olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@emre15513 жыл бұрын
@@beyzaciftci3683 Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in bu fark dikkatini çekmiyor ise merak ediyorum Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı ve iki yüzlü olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@emre15513 жыл бұрын
@Affetmez Co oncelikle ben buna mucizedir ya da mucize degildir demedim haa diyenler var aradaki engele göre mucize olabilir de. Ancak o bölgede yasayan insanların hepsi bunu biliyordu ne müthiş olağanüstü bir tespit(!) Bu insanların bunu bildinigini sen nerden biliyorsun. Cografya bagimsiz benzer bir bilgi hemen birinin diğerinden aldığı anlamına mi geliyor. Aralarindaki engeli hem kara parcasi oluşturuyor olabilir hem de denizler arasındaki sıcaklık tuzluluk yoğunluk farki bu farkliliga sebebiyet vermekte. O zamanın araplarinin bu bilgiyi bilmedikleri acik ve nettir ki ayete yorum getirirken yer denizi gök denizi yorumu yapmışlar ki zaten her seyden once sen verdigin orneklerdeki kisilerle araplarin temasını bilgi alışverişini kanitlamalisin aaaa bak bunu bunlardan almışlar diyemezsin. Nerde benzer bilgi var siz aaaaaa bak ondan duymus. Hadi işine
@emre15513 жыл бұрын
@Affetmez Co kaybol lan
@avonavon44085 жыл бұрын
Allah'ın kudreti ve hikmeti ne kadar büyük şükürler olsun
@EkremA-i1f4 жыл бұрын
@GİG TV ÇANAKKALE “İki denizi birbirlerine kavuşmak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.” (Rahman Suresi 19-20)
@chantigosunfayr91153 жыл бұрын
Allah kendini böyle mi kanitlıyor .d peki.
@faruk0683 жыл бұрын
@@chantigosunfayr9115 sen kafirmisin?
@nahidgozelov16646 жыл бұрын
Hemd olsun sene Allahim
@eylemgurlek87093 жыл бұрын
@The Turkish Atheist atheist ha o zaman seni kim yarattı atheist olmaya çalışan mal işte hepsi kıyamet alametleri ya rabbi sen akıl ver. Bu arada çok komiksin 👌😅
@eylemgurlek87093 жыл бұрын
@The Turkish Atheist sana tek diyeceğim şey seni bizi ve bu evreni kimin yarattığını düşünmen. Sadece düşün kardeşim.
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in bu fark dikkatini çekmiyor ise merak ediyorum Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı ve iki yüzlü olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@emre15513 жыл бұрын
@@bilimveteknoloji4984 Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress.
@emre15513 жыл бұрын
@@bilimveteknoloji4984 sen benim yazdığım yorumu okudunmu. Ayette bu kelime bu bu bu bu anlamda al sana kanıt. YENİ mealde karismazlar diye cevrilen kelimeyi ESKİ meal de ise sınır aşmazlar diye çevrilmis. Zaten bu kelime haddi asmazlar demek kanitlariyla anlattım. İngilizce cevirilerde de NOT MİX ( KARİSMAZLAR DEMEK ) yerine NOT TRANSGRESS ( İHLAL ETMEZLER , AŞMAZLAR ) şeklinde çevrilmis. Türkçede Sınır aşmazlar ile karismazlar demek arasında senin de anlayacagin üzere fark var değilmi . İngilizce de NOT MİX ile de NOT TRANSGRESS arasında aynı anlam farkı var . Bu yüzden karismaz diye cevrildiginde senin gibiler bunu anlama çabası içine girmeyeceginden dolayi al işte sen bu karismazlari su geçişi şeklinde anlıyorsun bu yuzden sinir asmazlar diye çevrilmesi en anlaşılır olacaktır ki zaten ayetteki kelime haddi asmazlar demek.
@bayannur4623 жыл бұрын
SubhanAllah . مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ ۙ (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar. بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِ ۚ. Rahman suresi 19. Ayet (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar Rahman suresi 20. Ayet
@mustafaderci61533 жыл бұрын
Rahman Süresi: 19-İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. 20-(Ama) aralarında bir engel vardır; birbirine karışmazlar.
@ihsanbargin10203 жыл бұрын
İki denizin birbirine karışmaması fizik kurallarına Aykırı bi durum normalde biri diğerine galip gelmesi lazımdı Ama ALLAH C.C Ol der olu verir.
@resulorucov3412 Жыл бұрын
LA HAVLA VELA KUVVETE İLLA BİLLAHİL ALİYYİL AZİM🤲🕋😊❤💖🌹
@1111-f3i4 жыл бұрын
Hemd olsun alemlerin rebbi olan ALLAH AMIN
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in bu fark dikkatini çekmiyor ise merak ediyorum Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı ve iki yüzlü olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@yasarusta96595 жыл бұрын
ALLAHUEKBER ŞÜPHESİZ ALLAH'A İMAN ETTİK
@duranailesi58393 жыл бұрын
aferin kardeşim YÜCE RABBİM seni doğru yoldan ayırmasın YA HAK
@emre15513 жыл бұрын
Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress.
@elizimuhasebe76475 жыл бұрын
Bu olayı Rabbimiz Rahman suresinde bildirmiştir. Dileyenler Rahman suresi 19 ile 20. ayetlerine bakabilirler.
@sametunver32775 жыл бұрын
Furkan süresinde geçiyor rahmanda deil
@turkerturkerr5 жыл бұрын
O ayette biri tatlı biri tuzlu diyor,burada ikisi de tuzlu su. Birisi tatlı değil ki???
@elizimuhasebe76475 жыл бұрын
@@sametunver3277 kardeşim orada ayeti belirttim, aç oku.
@miramira84145 жыл бұрын
Kur anda belirtilen yer burasi degil, kur anda bahsedilen yer "kizildeniz" dir, Hz musa nin denizi ikiye boldugu yerdir..
@zaman10344 жыл бұрын
Kuran da iki ayette geçer
@hayrissultan72865 жыл бұрын
Teşekkür ederim ilk kez bu kadar net görüyorum.
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar , ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar) anlamı yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in , diyanetin iki farklı çevirisi dikkatini cekmiyor ve arastirmiyorsa , merak ediyorum diemond Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@amineesra68013 жыл бұрын
Gerçekten bravo bazı kanallar gibi yabancı videolardan çarpıp çırpıp kopyala yapıştır yapmadığınız için. Teşekkürler.
@benresha9 ай бұрын
Türkiyede bi örneği olduğunu bilmiyordum çok teşekkürler, çok güzel yorumlamışsınız. ❤
@CarsiBonn4 жыл бұрын
Koskoca denizi bile birbirine karışmıyo,Şu Allah’ın kudretine bakarmısınız.. Çok güzel video olmuş helal olsun Arkadaşım 😍👏🏼
@CarsiBonn4 жыл бұрын
Gözle görüneni nasıl Kandırıyorlar anlamıyorum..
@berkribas16184 жыл бұрын
@@CarsiBonn olm kafasız mısın . ayete bak . TATLI su diyor. iç bakalım git o suyu tuzlu mu tatlı mı
@CarsiBonn4 жыл бұрын
Ribas Ribas Ayete baktım Ege denizi tatlı, Karadeniz tuzlu diyor..
@CarsiBonn3 жыл бұрын
@Affetmez Co Dötüm yiyo hattaa yedide.. Ege'de Marmaris'te içtim gerçekten tatlı su, Karadenizin deniz suyundan içtim tuzlu,Ben buna mucize derim iştee❗
@AZERIGUNELOfficial3 жыл бұрын
Sular birbirine karışıyor!
@AZERIGUNELOfficial3 жыл бұрын
Dünya'nın her bölgesindeki, birbiriyle bağlantılı olan her su kütlesi birbiriyle karışmak zorundadır. Buna karşılık Dünya'nın sayısız noktasında, özellikle nehirler, kimi zamansa okyanuslar ve denizler, içlerindeki mineral ve kompozisyon (içerik) farklılıklarından ötürü farklı renklerde görünürler ve akış yönlerine/hızlarına da bağlı olarak kavşak (conflux ya da confluence) denen buluşma noktalarında sanki birbirlerine karışmıyorlar gibi bir görünürler.
@FatmaGeylani2 ай бұрын
@@AZERIGUNELOfficialnedion kuran karişmaz diosa doğrudur kafirlerden misin yoksa kafir inazmazda
@emrahcam88312 ай бұрын
Karışıyor madem neden aynı renk değil
@fatihsultanmehmet13924 жыл бұрын
Sübhanallah insanın tüyleri diken diken oluyor ya
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar , ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar) anlamı yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in , diyanetin iki farklı çevirisi dikkatini cekmiyor ve arastirmiyorsa , merak ediyorum diemond Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@xavi0.15 жыл бұрын
ALLAHIN HER ŞEYE GÜCÜ YETER
@Ayaz_lka974 жыл бұрын
@GİG TV ÇANAKKALE malmisin tuzlu su tatli su birbirene karismaz
@irem91354 жыл бұрын
@GİG TV ÇANAKKALE Kuran Okusan Sende birşey kaybetmiceksin de işte..
@hakgeldibatilyokoldu43523 жыл бұрын
@The Turkish Atheist KENDİ KAFANA GÖRE MEALİSTLİK YAPARSAN TABİ DİNDEN ÇIKARSIN MEALDEN BİRŞEY ANLAŞILMAZ AÇIP TEFSİRİNİDE OKUYACAKSIN SANA KİM KURAN I AÇIP KAFANA GÖRE YORUMLAYACAKSIN DEDİ ÖYLE BİR ŞEY YOK GİT BAK BU AYETLER NE İÇİN İNMİŞ RESULALLAH NASIL YAŞAMIŞ BU KURAN I HERKES KAFASINA GÖRE YORUMLAYACAK OLSAYDI BİR GÜNDE İNERDİ PEYGAMBER BU KİTABI YAŞAYARAK BİZE AÇIKLADI BİLİP BİLMEDEN YORUM YAPMA TÖVBE ET KENDİNİ TESELLİ ETMEK İÇİN SAVAŞIYORSUN SENDE BİLİYORSUN ALLAH BİR VE TEK TEORİ YERİN DİBİNE BATMAYA MAHKUMDUR
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in bu fark dikkatini çekmiyor ise merak ediyorum Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı ve iki yüzlü olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@emre15513 жыл бұрын
@@irem9135 Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in bu fark dikkatini çekmiyor ise merak ediyorum Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı ve iki yüzlü olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@adalethakyemez70052 жыл бұрын
Rahman suresi 19 ve 20. Ayetlerinde geçiyor Allaha' in hikmeti işte
@nurcelik32042 жыл бұрын
Orda suların karışmadığı yazıyor ama sular yavaş yavaş karışıyorlar ayet hatalı
@ismail84358 ай бұрын
Bütün sular birbirine karışır.
@troublebs8 ай бұрын
Hayır Kuranı Kerim’de diyor
@studyn.14502 ай бұрын
@troublebs kes sesini
@davutgoken74023 жыл бұрын
Rabbimin büyüklüğü hamd olsun Rabbimizin verdiğini kim verebilr o büyüktür o yücedir 🤲
@ercandlc76214 жыл бұрын
Maşallah kurban olayim allahim sanaa sen büyüksün rabbimm
@qwesj49412 жыл бұрын
Biz onlara göğe yukselen bi kapı açsak bile onlar biz cinlenmişiz diyip yinede inkar ederler.
@ehmedmamedov61245 жыл бұрын
Ne Güzel Birbirlerine Karışmıyorlar Ama Benim Abim Her Boka Karışıyor
@videokronik5 жыл бұрын
Metin kanks 🤣🤣🤣
@gamersmemo72554 жыл бұрын
İnsan bı tarafdaki suyu alıp diyertarfa atmak istyo
@enginkiziltan77244 жыл бұрын
O ZAMAN NE OLUR SENCE?
@ibrahimhakk82724 жыл бұрын
Mal mısın kardeşim
@agacinayet_var_3 жыл бұрын
@The Turkish Atheist kankam iyisin hoşsun da o ppyle bazı salak antileri daha çok körüklüyorsun haberin olsun
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar , ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar) anlamı yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in , diyanetin iki farklı çevirisi dikkatini cekmiyor ve arastirmiyorsa , merak ediyorum diemond Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@nebahatgul39673 жыл бұрын
SübhanAllahi ve bi hamdini sübhan Allahil aliyyül azim.☝️🌹❤️
@cinpadisahiahmerinarkadasi40304 жыл бұрын
Kendimce şöyle birşey çıkardım ; Kızıldeniz sanki Hz.Musayla firavun gibi biri iyi biri kötü ve asla birbirine karışmıyor herşey berrak ortada bir çizgi gibi. Kendimce böyle bi mantık yürüttüm
@mehmetsimsek47944 жыл бұрын
kızıldenizin karışmadığı diğer denizin hangisi olduğunu biliyormusun bir kere. O karışmıyor dediğin iki kısım bile bir kere kızıldeniz diye geçiyor. Ortada karışabileceği başka deniz yok zaten :)
@mohikan92724 жыл бұрын
@@mehmetsimsek4794adına ne denirse densin birbirine karışmayan iki su var
@mehmetsimsek47944 жыл бұрын
@@mohikan9272 kardeşim öyle bir su yok İşte. Bütün sular birbirine karışır. Siz üstten bakıp renklerini farklı görüyorsunuz diye karışmıyor demek olmuyor. Gökkuşağına baktın mı da yerde bitiyormuş gibi görünüyor. Sen gökkusaginin bittiği yerde de altın dolu kazan olduğunu sanıyorsun herhalde.
@mohikan92724 жыл бұрын
@@mehmetsimsek4794 su karışıyorsa renkler niye karışmıyor bütün herşey yalan sen doğrusun yani
@mehmetsimsek47944 жыл бұрын
@@mohikan9272 renklerde karışıyor aklı evvel. Sadece aynı anda karışmıyor . Petrolde denize dokuldugunde hiç karışmamis ayrı gibi duruyor. Senin geri zekalı mantıkla petrolde okyanusa hiç karışmadi hiç zarar vermedi. Haklı olan bir tek ben değilim bütün bilim camiası bunu diyor. Siz hangi bilim dalında uzmanlık yaptınız bu arada. Bir tane bilim adamının açıklaması bile var böyle salakca bir şeyi nereden çıkarmışlar bilemiyorum diyor. Git suların karismadigini söyleyen tek bir bilim adamı bul. Bir tek ben mi akilliyim yoksa bir tek siz mi geri zekalisiniz görmüş olursun.
@ferhat5573 жыл бұрын
Kardeşim gökten melek gelse ateistler yine inanmaz.. onların kalbi ölü
@hicoyle69253 жыл бұрын
Kuran'da ki denizleri saldık karışmadı hikâyesi bununla alakalı değildir, aralarında da perde yoktur. Haricinde buradaki sular tatlı ve tuzlu değil, ikiside tuzlu sudur tatlı su deniz olmaz. Ayrıyetten de sular derine indikçe bilimsel olaraktan mutalaka birbirine karışır hiç bir bilimsel site karışmaz demez ahmak ahmak işler yapmayın. Kuran'da ki mucizeler gerçek değildir, kaldı ki Kur'an böyle bir şey de iddia etmez.
@ferhat5573 жыл бұрын
@@hicoyle6925 Merhaba imansız olduğunuz için üzüldüm. İslamda imanı olmayanlar için iyi şeyler yazmıyor.. İnş Yusuf İslam gibi bir gün doğruyu bulursunuz. Saygılarımla...
@ferhat5573 жыл бұрын
@@hicoyle6925 Rahman 19-20 Tatlısu nerde yazıyor
@hicoyle69253 жыл бұрын
@@ferhat557 bunun hakkında farklı surelerde ayetler var birinde tatlı tuzlu su diyor diğerinde demiyor ben videodaki adam için dedim Ayrıyetten bu doğru veya yanlış bilgi olayı imansız imanlı değil, aklı başında birisi ayırt edebilir.
@hicoyle69253 жыл бұрын
@Furkan ST bunu not alıyorum araştıracağım senin için dikkatimi çekmemişti önceden
@muratgocmen98684 жыл бұрын
O montaj diyenler, gitsinlerde, o çörek bêyinlerine (oda varsa artık) keşke 1 montaj yaptırsalar ... 🤦🏻♂️🆘️🤐😅
@tttsss89313 жыл бұрын
Denize kudreti yeten Allah elbette hakkı batilden ayırır
@nihalercan12033 жыл бұрын
İnsanın bi taraftan alıp diğer tarafa atası geliyor kgösisjdşsis
@bequiet5764 жыл бұрын
Eyyyy rabbim seni inkar edenlere ne yazık. senin şu nimetlerini göremeyenlere reddedenlere nede güzel cevapların var.
@ihlaskoziyev69732 жыл бұрын
ALLAH İM BÜYKTRİ
@yasarusta96595 жыл бұрын
SÜPHANALLAH İ azimi ve bi hamdi ELHAMDÜLİLLAH
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar , ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar) anlamı yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in , diyanetin iki farklı çevirisi dikkatini cekmiyor ve arastirmiyorsa , merak ediyorum diemond Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@delifisek11944 жыл бұрын
ALLAHIM'A ŞÜKÜRLER OLSUN
@emre15513 жыл бұрын
Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress.
@delifisek11943 жыл бұрын
@The Turkish Atheist evrim agaci dedigin şey, bebegin 3 evrede geliştiğini, göğün 7 kat olduğunu, big bangı, gunesin ve ayın periyotlar halinde döndüğünü KURAN'dan önce mi soylemiş bunca teknolojiye rağmen?
@GulGul-ob3gc5 жыл бұрын
Enteresan.. Bu arada seviliyorsunuz Gürcistan
@videokronik5 жыл бұрын
Gül Gül teşekkürler sizlerde
@mervekocacikk5 жыл бұрын
Bu suyun altını görmemiz mümkünse onuda cekermisiniz 🙏
@yahyakemalgunes14685 жыл бұрын
Tabikide hanfendi hemen atariz
@ffftr5 жыл бұрын
@@yahyakemalgunes1468 jsjsjsjzjdj
@azadkahraman29605 жыл бұрын
🤣🤣
@esra-uv5ol4 жыл бұрын
yahya kemal GÜNEŞ hahahahaha
@recepgultekinfaydalbilgile69774 жыл бұрын
Altina ne gerek var hersey ortada
@hirakartal18092 жыл бұрын
Allah herşeye kadirdir!
@ucansiyah12334 жыл бұрын
Sen ne büyüksün Allahim sübhanallah
@trendbass63952 жыл бұрын
Hz.Musa-nın Yapdiğı Mucize
@destny19072 жыл бұрын
Rabbim'in sonsuz kudreti sorgulanamaz
@sinan4040kırşehir2 жыл бұрын
YA RABBİ SENİN VARLIĞINA BİR OLMANA VE KUDRETİNE İNANMAYAN TAŞ OLSUN
@halilkar68319 ай бұрын
Kur'an'ın bu mucizesi bile iman etmek için yeterli
@gulcihanpisi42613 жыл бұрын
Iki Derya Birbirine kavuşmaz Allahuekber
@smttkn40744 жыл бұрын
Karışıyor , sadece su kütlesi çok çok büyük olduğu için karışması uzun sürüyor , okyanus bilimcilerin bu konu hakkındaki açıklamalarını okuyun lütfen
@melih36794 жыл бұрын
Zaten Kuran'da aralarındaki halcline tabakasından bahsediyor
@smttkn40744 жыл бұрын
@@melih3679 Furkan suresindeki ayetten bahsediyoruz değil mi ikimiz de ? Öyleyse,o ayette iki ayrı denizi salıverdik vs. diyor fakat haloklin aynı su kütlesinin düşey olarak tuz farklılığından kaynaklanıyor
@mortalresistance57974 жыл бұрын
Ayette anlatılmak istenilen zaten Tatlı suyun tatlı tuzlu suyun tuzlu kalması
@hardcoremajeste98524 жыл бұрын
@@smttkn4074 Kuran'da Furkan süresi 53 ve Rahman Süresi 19-20. ayette geçmektedir. Bunu Okyanus bilimi (oşinografi) ve Okyanus uzmanı Jacques-Yves Cousteau tarafından keşfedilmiş ve doğrulanmıştır. Kaptan kusto nun yakın Arkadaşı Tıp Profesörü Maurice Bucaille bu bilginin Kuran'da geçtiğini söylemiştir ve bunun üzerine Kaptan Kusto Kuranda ki ayet gösterilmiş ve şunları demiştir. Denizlerin birleşmesine rağmen suların karışmaması,Kuran'da 14 asır önceden söylenmiştir bu bilginin Kuranda geçmesi hayret verici -Kaptan Kusto Kaptan Kusto açıklaması: Atlas Okyanusu’nun ve Akdeniz’in sularının birbirleriyle karışık olup olmadığını incelemeye başladık. Önce, doğal tuzluluk ve yoğunluğu ile içerdiği hayatı bulmak için Akdeniz’deki suyu analiz ettik. Atlas Okyanusu’nda da aynı işlemi tekrarladık. İki su kütlesi Cebelitarık’ta binlerce yıldır birbirleriyle buluşuyordu. Buna göre, iki su kütlesi birbiriyle karışmış olmalı ve tuzluluk ve yoğunluk bakımından aynı veya en azından benzer özellikte olmalıydı. Aksine, iki denizin birbirine en yakın olan yerlerinde bile, her su kütlesi öz varlığını korudu. Başka bir deyişle, iki denizin buluştuğu noktada bir perde su, iki denize ait suların karışmasını engelledi.” ayriyeten Okyanus Bilimi açıklaması : Modern oşinografi bilimi, iki farklı denizin buluştuğu yerde, aralarında haloklin olarak tanımlanan, örtük ve geçilemeyen doğal bir bariyer bulunduğunu ortaya koymuştur. Haloklin, iki farklı su kütlesi arasında sudan yapılmış bir duvardır. Bu bölünmez sucul bölme, denizleri kendi sıcaklığı, tuzluluk derecesi, oksijen konsantrasyonu, bileşimi ve yoğunluğu bulunan iki deniz olarak ayırır. Tıpkı yağ ve sirke gibi bu iki su da tamamen karışmaz. "Yüzey gerilimi" adı verilen fiziksel bir kuvvet nedeniyle, sularının karışmadığı ortaya çıkmıştır. Denizlerin farklı yoğunluklarından kaynaklanan yüzey gerilimi, âdeta bir duvar gibi sularının birbirine karışmasını engeller.
@masteryoda81692 жыл бұрын
@@mortalresistance5797 tamam işte bu yaratan tarfafından yapılan bir şey değil. Basit bir fizik yasasından türeme olay
@emiyraliahmed81164 жыл бұрын
iste Allahin mucizesi🌹🌺🌷
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in bu fark dikkatini çekmiyor ise merak ediyorum Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı ve iki yüzlü olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@swcqaasllwgebxokwqweruyi4514 жыл бұрын
Ya kardeşim niye şaşırıyorsunuz Burası bir dere yatağıı denize akıyor karışmaması gayet normal, bizim ilçede de aynı karışmıyor denizlerin karışmaması hakkında yüzlerce çekim var Hiçbir deniz birbirine karışmıyor ege-akdeniz Hint Okyanusu büyük okyanus hepsinin sıcaklığı ayrı Kur'an'ı Kerim'de bahsedilen Deniz İspanya'da Cebelitarık boğazında... Kanada'da var İki Deniz gerçekten birbirine karışmıyor.. renkleri de ayrı ayrı biri mavi birisi açık, bunun çekmiş olduğu görüntü Dere yatağı denize akan yeri çekmiş Dereden akan sular üstten karışmıyor görülse de alttan karışıyor Çünkü su alttan Akar bütün nehirler denize karışıyor karışmasa o zaman Karaları su alır götürür arkadaşım bilgisi olmadığı ortada Kur'an-ı Kerim'de anlatılan mucize başka orası Cebelitarık Boğazı
@recepgultekinfaydalbilgile69774 жыл бұрын
neresi burasi maşallah harika birsey bu
@videokronik4 жыл бұрын
Çarşamba samsun
@recepgultekinfaydalbilgile69774 жыл бұрын
@@videokronik saka gibi okyonus sandim
@ibrahimterzi6825 Жыл бұрын
kuran da belirtilen su tatlı suyla tuzlu su buradaki sular ıkısıde tuzludur
@vahidekilic26715 жыл бұрын
Maşallah diyenler
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in bu fark dikkatini çekmiyor ise merak ediyorum Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı ve iki yüzlü olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@The Turkish Atheist Şimdi Ben RABBİMİN Nimetlerini Niye Yalanlayayım.Şimdi Sen Niye RABBİMİN Nimetlerini Yalanlıyorsun.
@mtonya36036 ай бұрын
allahu ekber ve lillahil hamd................
@semhtahaoktay93594 жыл бұрын
Allahım cok guzel bir goruntu
@fatihbicer97192 жыл бұрын
Subhanellah 🌹🌹🌹🌹
@habitatbilimsel25753 жыл бұрын
Hocam bu tatlı su dediğiniz suya bir kova daldırıp tatlı olduğunu teyit etseydiniz daha Güzel bi çekim olurdu.
@duranailesi58393 жыл бұрын
çok biliyorsan al bi tekne git oraya kana kana bi içte video çekip at anlarız o zaman
@ozlemustundag15172 жыл бұрын
Allah CC kurani kerim de bildiriyor. iman etmek için daha neyi bekliyorlar...(Rahmân süresi 19 ve 20 ayet.)
@mustafayaylac42152 жыл бұрын
Bu görüntü o değil arkadaşlar burda başka bi olay var iki suyun karişmaması basınçla ölçülmüştür aslen.Burda muhtemelen başka birşey karışmış denize oyüzden suyun rengi farklı duruyor
@Jolien196 ай бұрын
Aci su ve tatli su diyorsunda kardesim ikiside aci ve tuzlu nasil oluyor ikiside deniz
@mustafabozaslan16163 жыл бұрын
Bismillahirrahmanirrahim la ilahe illallah sen ne kadar büyüksün Allah'ım
@hulusicanpolat68856 ай бұрын
Gelinecek son nokta budur❤
@emrahozer410310 ай бұрын
Geyiğin uçtuğuna inanıyorsunuz da benzini olduğuna neden inanmıyorsunuz 😅😅😅
@denizdagdr24132 жыл бұрын
Sübhanallah la havle ve la guvvete illa billahil aliyyil azim
@barinkaas94745 жыл бұрын
Hz.Muhammed bu iki denizin ortasından yürümüştür.O yüzden iki su karışmaz
@Onez1o5 жыл бұрын
Baran Baba burası samsun çarşamba yeşil ırmağın karadenize döküldüğü yer Hz. Muhammet(sav) in samsuna geldiğini mi düşünüyorsun? Yanlış biliyorsun arkadaşım üstelik inanmışsında baya öncelikle video tatlı su tuzlu su karışmama olayı anlatmayayım burda google da bak merak ediyorsan. Peygamberimiz yürüdü diye değil ki az evvel söylediğim gibi mümkün değil sen sanırım kızıldeniz efsanesini söylüyorsun o hz Musa o sen peygamberleri de Denizleride karıştırdın israiloğulları ve mısır ordusu bahsi geçen yerden geçer kızıldenizin uzantısı aslında denize dökülen bi göl hz Musa asasıyla ikiye ayırır derler devasa bi rüzgar çıkmış filan israiloğulları geçer mısır ordusu geçecekken rüzgar durulur etkisini kaybeder firavun da dahil bütün ordu sular altında kalır antik çağlarda yaşandığı söyleniyor bu olayın araştırmaları yapılmıştı suyun altında altın arabalar bulunmuş firavunun ve komutanlarının olduğunu düşünüyorlar tam o konumda tatlı su gölün tuzlu suya döküldüğü yer olması sebebiyle böyle bi görüntüye sahip birbirine karışmıyor ama bu peygamber yürüdü diye değil tatlı tuzlu su yüzünden aksi halde samsunda kim yürüdü???
@miramira84145 жыл бұрын
O dediginiz yer, kizildeniz! hz Muhammed degil, hz musa kizildenizi ikiye bolmustur.. Arastirin bence..
@boncukdunyasi75 жыл бұрын
@@miramira8414 yani.. ?
@cemonc13205 жыл бұрын
@@boncukdunyasi7 Akdeniz ile atlas okyanusunun cebeli tarık boğazındaki birleştiği yerdir kuranda bahsedilen. Furkan suresi 53. Ayet te der ki :Biri tatlı ve susuzluğu giderici, diğeri tuzlu ve acı iki büyük su kütlesini birbirine karıştırmadan salıveren, ikisinin arasına karışmalarını önleyen, bir engel koyan da O'dur. Ama işin garip tarafı dünya üzerinde suyu tatlı olan içilebilecek gibi olan ne bir deniz ne de okyanus vardır
@cemonc13205 жыл бұрын
@@boncukdunyasi7 tamam o dediğin yer olsun ne fark eder ki bu durum da. Orası manş denizi, arktik okyanusu ile atlas okyanusunu birleştirir, netice itibari ile oranın da her iki tarafı tuzludur, okyanustur çünkü. Hiç baki midir dünyada suyu tuzsuz olan içilebilecek düzeyde tatlı olan bir deniz ya da okyanus?
@burak11393 жыл бұрын
Allagim ne kadar büyüksün 🤲
@nurullahibrahimoglu87915 жыл бұрын
Neresi burası
@videokronik5 жыл бұрын
burası samsun çarşamba yeşil ırmağın denize döküldüğü yer
@nurselhayriyedenizkurt51782 жыл бұрын
Burası neresi ????atlas okyanusu ile ,akdenizin buluştuğu
@videokronik2 жыл бұрын
samsun çarşamba
@kalashnikovkartusu52715 жыл бұрын
Bu atlas okyanusunda olması lazım
@hilal92103 жыл бұрын
Ben olsam elimle birbirlerine atardım odofkfkf
@Tevhid-v7d4 жыл бұрын
YARADANA sonsuz hamd olsun
@kerimcan35703 жыл бұрын
yanliz yan yana dan cok, altli üstlu karismiyorlar. Tatlı ve tuzlu su birbirine karismiyor.
@muhittinnacioglu17772 жыл бұрын
Bir birine karışmayan su var mı dünyada eğer ki dediğiniz gibi olsaydı bir çok canlı neslı günümüze yetişmezdi.Kendiniz evde deney yapabılırsınız bir birine oranla tatlı ve tuzlu suyu aynı kaba boşaltın bır sure bekledıkten sonra yoğunluk olarak bir birine karışmadığınızı göreceksınız aşırı yoğun tuz ve tatlı su molekül yoğunluğundan karışmıyor olarak görebilirsiniz aslında karışıyordur araştırabilirsiniz.
@allafnebiyev3133 жыл бұрын
Aman allahim sen çok guzelsin allahim yaratdgin her şeyi harika yaratmişsin
@bedbahtadam46783 жыл бұрын
Biri karadeniz biri akdeniz heralde
@huseyinbulbul90594 жыл бұрын
Iste bu denizi de birbirine karistirmayan allaha hamd olsun (bunlari kafirlere allahin var olmadigina gosterinki anlasinlarki allah cc var oldugu varmis derler ama inkar etseler ne fayda)
@Dogantepe7443 жыл бұрын
ırmagın suyu eger denıze karısmasa o ırmak taşardı basit mantık, alt taraflarda karışmalar bulunmaktadır fakat bunu üstten göremezsiniz.
@mitser7136 Жыл бұрын
Oha ben yurt dışında saniyordum
@irfanuzun47003 жыл бұрын
Rahman suresi 19 ve 20. Ayetlerdede bu deniz geciyor
@abdurrezzakbor46802 жыл бұрын
Nere burasi
@Kutupyolcusu4 жыл бұрын
SübhanALLAH
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar , ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar) anlamı yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in , diyanetin iki farklı çevirisi dikkatini cekmiyor ve arastirmiyorsa , merak ediyorum diemond Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@zkbircan4 жыл бұрын
Tatlı su ile tuzlu su karışmıyorsa yıllardır nehirlerden gelen tatlı suyun denizdeki tuzlu suları bir kenara sıkıştırması gerekmez mi.Oysa tüm denizlerin suyu tuzlu.Nasıl oluyor bu.Aradaki perde bir yerde birden ortadan mı kalkıyor.
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar, ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar demek) yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in bu fark dikkatini çekmiyor ise merak ediyorum Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı ve iki yüzlü olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
@MrSheep-dh4td10 ай бұрын
karışmazlar ve sınırı aşmazlar kelimeleri arasında çok büyük bir fark yok bence. Aralarında bariyer varsa 1 ml bile karışmamaları gerek. Sınırı aşmazlar deyince aslında bir miktar karışıyor ama özelliklerini koruyor anlamı çıkıyor ama bariyer var, sınırı aşmazlar cümlesinde bariyerden dolayı bence hiç karışmamaları gerekir.
@forzadadas51603 жыл бұрын
Yoğunluk farkı yani zeytinyağı ve suyun birbirine karışmaması gibi
@ilhansahin90065 жыл бұрын
Rahman suresinde bu olayda anlatılıyor okuyun derim mealini
@hardcoremajeste98524 жыл бұрын
@isimsiz kardeşim sen nereden uyduruyorsun attığın bütün yorumlar ya yalan yada yanlış öncelikle Tevrat, İncil ve Kuran aynı yaratıcı tarafından indirilmiştir. Hristiyanlık ve Yahudilik Bölgeseler İslam ise Evrensel bir dindir. Müslümanlar nasıl Hz İsa,Hz Musa,Hz Yakub, Hz Nuh gibi peygamberlere inanıyorsa Hristiyan ve Yahudilerde buna inanır. Müslümanlar nasıl Adem ve Havva ilk insan dıyorsa Hristiyan ve Yahudilerde bunu kabul eder. Bu kitapların içinde yine ortak bilgiler barındırıyor ve bu normal mesela Allah'ın varlığı zaten İncil ve Tevratta geçmektedir yani hayatınız da hiç din hakkında bilginiz olmadığı bariz ortadadır İncil Yuhanna 1:1-3 ”Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Başlangıçta O, Tanrı’yla birlikteydi. Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı.” Yeşaya 45:5-6 Tevrat Rab Benim, başkası yok, Benden başka Tanrı yok... doğudan batıya dek Benden başkası olmadığını herkes bilsin. Rab Benim, başkası yok. Kuran KASAS/70 İ şte O, Allah'tır. O'ndan başka tanrı yoktur. Önünde de, sonunda da hamd O'nundur, hüküm O'nundur. Ve ancak O'na döndürüleceksiniz.
@hardcoremajeste98524 жыл бұрын
@isimsizbu deniz sularının karışmaması olayına gelirsek diğer yorumuna cevap verdim bunada atıyorum öncelikle Kuran bu olayın nerede olduğu bildirilmiyor yani aslında bu olayın evrensel yani bir çok yerde olduğunu da söylüyor. Suların karışmaması ve perde olayı bir çok yerde görüldüğü yine oşinegrafi bilimi tarafından keşfedildi. Ve Kuranda denizlerle ilgili bir değil bir çok bilgi geçmektedir mesela denizlerin arasında ki engellere,denizlerin altında ki dip dalgalara ve karanlıklardan bahsediyor. Yine bu bilgilerde Modern bilimin keşfettiği bilgilerdir. De ki: “Onu göklerin ve yerin gizliliklerini bilen indirmiştir. O bağışlayandır, şefkatlidir.” (Furkan Suresi 6. Ayet)
@emre15513 жыл бұрын
Selamın aleyküm arkadaşlar yorumum uzun ama baştan sona kadar atlamadan okursanız kafanızda bir şey ler belki canlanabilir. Diyanet İşleri Meali (Eski) : Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Diyanet İşleri Meali (Yeni) : (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Meali : Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler. Bakın arkadaşlar Diyanet Eski mealinde Rahman 20 de "la yebgıyani " yi birbirinin sınırını aşmazlar diye çevirmiş , yeni mealinde ise "la yebgıyani" yi karismazlar diye çevirmiş. Burda soru şu peki Diyanet KARIŞMAK gibi çevrilmesi çok kolay olan bir kelimeyi ESKİ mealinde neden sınır asmazlar diye çevirmiş ya da Ömer NASUHİ BİLMEN ki kendisi Diyanet İşleri Başkanlığı da yapmış biri bir cok ilmihal yazmis ehli sunnet dedigimiz kesiminde çokça saygısını kazanmış bir alim bu kelimeyi tecavüz etmezler diye çevirmiş. Bunlar gosteriyorki bu kelime çok anlamlı ki öylede bunu kaynaklarıyla linkleri ile yazının devamında anlattım. Şimdi gelelim la yebgıyani ne anlama geliyor. Bunu ELMALILI HAMDİ YAZIRIN ORJİNAL meali üzerinden anlaticam. Bakın ORJİNAL diyorum sadeleştirilmiş değil. Çünkü orjinali Elmalılı nın kendisinin çevirisi. Rahman 20 : Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i). Elmalılı Meali (Orijinal): Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir ân. Yani , Aralarında bir berzah bagyeylemezler bir ân. Diye çevirmiş Elmalılı. Yebgıyani kelimesinin kökü ب غ ي Be-Gayn-Ye yani arapcadaki BAĞY fiili. Zaten elmalili hamdi yazirda kendi cevirisinde "LA YEBGİYANİ" kelimesini "BAGYEYLEMEZLER" diye çevirmiş yani köküyle çevirmiş. Bagyeylemezler cevirisindeki bagy ayetteki YEBGIYANİ ye karşılık gelmekte , eylemezler olumsuzluguda ayetteki LA olumsuzluğunu ifade etmekte. Burdan yola çıkarak Sorularla islamiyet sitesinde bu fiilin anlamını buldum. Bakabilirsiniz linkten www.google.com/amp/s/sorularlaislamiyet.com/kaynak/bagi-bagy%3famp Goruldugu uzere Anlamları; İstemek; istemede ileri gitmek; çabayla arzulamak; sınırı aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kasdetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhün yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla üst olma sevdası gütmek. Bağy "beğa" fiilinin masdarı ve isim olarak kullanılır. Bir başka sitede şu şekilde www.luggat.com/ba%C4%9Fy/1/1 Azgınlık. Zulüm, İsyan. İstemek, talep etmek. Haddini tecâvüz etmek. Yani anlamlarını gördüğünüz fiili Türkçede en kapsayici şekilde ifade edersek Haddi aşmak anlamindadir yani ayette icerdigi anlam Haddi aşmazlar. Baktagim butun ingilizce meallerde de diyanetin eski mealine yakin anlamda cevrilmis. Not transgress (Sınır aşmazlar , ihlal etmezler manalarinda) çevrilmiş. Mesela en bilinen ingilizce meallerde NOT MİX (karismazlar) anlamı yerine şu şekilde çevrilmiş; YUSUFALI : Between them is a Barrier which they do not transgress: PICKTHAL : There is a barrier between them. They encroach not (one upon the other). SHAKIR : Between them is a barrier which they cannot pass. M& HILALI : Between them is a barrier which none of them can transgress. Görüldüğü üzere Bagy fiilinin anlamlari ortada linkleri ile birlikte verdim. Burda onemli nokta şu arkadaşlar ömer NASUHİ bilmen de , yukarda meallerini verdiğim yabancı cevirmenlerde ve Diyanet de Eski mealinde , kaptan kustonun keşfinden önce yani tam manasıyla objektif bir sekilde kökü bagy fiili olan yebgıyani kelimesini tam da ifade ettigi anlamlarinda çevirmişler. Zannediyorum ki Kaptan kustonun Atlas Okyanusu ve Akdeniz arasındaki keşfi diyanetin YENİ mealinden hemen önce bulduğu bir keşifti. Yani bu keşifin Diyanet Eski mealinde sınır asmazlar diye çevirdiği kelimeyi yeni mealinde ise Karışmazlar diye çevirmesinde belki biraz etkisi olmus olabilir. Çünkü çevrilmesi çok kolay bir fiil karismak fiili degilmi? Neden eski meal de karismazlar seklinde çevrilmesin ? Zaten bu kelimenin bir çok anlam ifade ettiğini gördük. Aslında Diyanet yeni mealinde de sınır aşmazlar diye çevirmiş olsa ayet yine BİLİMSEL olurdu. Karismazlar diye de meal verilebilir ama eski meal deki gibi cevrilse daha iyi olabilirdi dediğim gibi ayet yine BİLİMSEL olurdu. Bir diğer nedeni ise inancsiz tayfanin bunu anlama iyi niyetinde ve çabası içerisine asla ama asla girmeyecek olmaları. Aslında Rahman 22. Ayette ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayeti Rahman suresinde bahsedilen denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamız için yeterli bir sebep. Bakın bu yaptığım yorumdur yani Rahman suresindeki denizlerin ikisininde tuzlu olduğu ya da furkan suresi ile ele alındığında ise bunların da tatlı ve tuzlu olduğu ikiside YORUMDUR. Nedeni ise Rahman suresinde ki denizlerin tatlı ya da tuzlu olduğu geçmez. Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu dusunmemin sebebi ise şu. Bakın arapcada bahr kelimesi gölü nehri denizi Okyanusu hepsini kapsar. Şimdi biz furkan suresindeki şu tatlı , şu tuzlu ve acı dır ayetinden dolayi biz furkan suresindeki bahr ifadesini ; deniz ve nehirler, deniz ve göller olarak anliyorsak yani tatlı ve tuzlu demesi ayet içindeki denizleri açıklıyor tefsir ediyor, başka bir surede ise ki bu sure Rahman suresi burda ise tatlı ve tuzlu ifadesi geçmiyor lakin devamında gelen ikisinden de inci ve Mercan çıkar ayetinden dolayi Rahman suresinde ki denizlerin ikisininde tuzlu olduğunu anlamamamiz için hiç bir sebep yok . Pekala Rahman suresinde ki denizlerin ikiside tuzludur diyebiliriz. Yani ayette hiç bir bilimsel çelişki yok. Gelelim diamond tema nin iki yüzlülügüne . Adam her türden insanin onca kitaplarini okumuş arkasında kocaman bir kütüphane var çokca araştırma yapmış , böyle birinin açıp okudugunda diyanetin ESKİ ve YENİ mealini burda neden bu şekil çevrilmiş de diğer meal de bu şekil çevrilmiş diye düşünmüyor, mesele evrenin genişlemesi olunca hemen Elmalılı orjinal mealine bakma tenezzülunde bulunurken mesele denizler olunca bu merak ve çaba buhar oluyor. Nietzsche ve kantı okuyan diamond in , diyanetin iki farklı çevirisi dikkatini cekmiyor ve arastirmiyorsa , merak ediyorum diemond Nietzsche ve kantı neresine okumuş. Hoş baksada Elmalılı Mealine orda göreceği BAGYEYLEMEZLER çevirisini bile araştırmaz bu ne demek diye. Bu da diamond in ne kadar taraflı olduğunun açıkça kanıtı. Özetlersek yebgıyan kelimesinin anlamlarini öğrendik ve inci Mercan çıkar ayeti ni yorumlamaya çalıştım. Eğer kafasi karisik müslüman bir kardeşime bir faydam katkım olduysa yorumu begenin . Allaha emanet olun . Selamın aleyküm.
Altında bir şey neden aramayalım şüpheci olmayalım mı sorgulamayalım mı
@korhanozturk65915 жыл бұрын
Neşe Neşeli kuranı azimüşşan da ALLAH cc derki hiç düşünmezmisiniz hiç tefekkür etmezmisiniz bu demek oluyorki düşün araştır ve tam iman et sadece şunu bilmek gerekir kanun iş yapmaz nasılki anayasa bir kanundur fakat iş yapan şahışlardır ce bu sahışlarda bilirsinki kudret irade ilim ve hayat sahibi olmak zorundadır. Bilimde bir olayın nasıl olduğunu kanunlaştırır yoğunluk kütle kanunu gibi ama bu kanunlar iş yapamaz demekki bu kanunları koyan ve yapan bir zat varki oda İlim sahibi olacakki bilsin İrade sahibi olacakki yapmayı yapmamaya tercih etsin Kudret sahibi olacak ki oluşturabilsin Hayat sahibi olacak ki ilim irade kudret e malik olabilsin Yani kardeşim Suyun karışmamasının bilimsel kanunlarla açıklaması mutlaka vardır ve olacaktır fakat kanunlar sadece sanatın nasıl yapıldığını ortaya koyar Bilimde kesin bir kanun vardır Failin fiile gücü yetmelidir.
@muhammedavcu4 жыл бұрын
Altında firavun ordusunun cesedi bulundu başka videoda var
@_Kaan_.3 жыл бұрын
Nere bura
@harunalpaltun54465 жыл бұрын
İntro hangi siteden ? Cevaplarsanız sevinirim 😊 abone oldum kanalınıza
@videokronik5 жыл бұрын
Harun Yaman adobe premierr kendim yaptım
@harunalpaltun54465 жыл бұрын
@@videokronik çok güzel olmuş tebrikler cevapladıgınız için teşekkürler 😊
@BERKEVKAN86653 жыл бұрын
Allah sizden razı olsun görmemiştik bu ilk
@brutal86923 жыл бұрын
Maşallah maşallah
@gulcihanpisi42613 жыл бұрын
Allahu ekber🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲
@fatmaakca1626 Жыл бұрын
Kurban oldugum rabbim
@mehmetcetin88794 жыл бұрын
Yoğunluk farkı :)
@kabdsakip3940 Жыл бұрын
Burası keşfefilmeden, önce 1450 yıl önce bunu nereden bildiler sence