Рет қаралды 3,899
Likya yolu yürüşümüzün bu bölümünde Patara antik kentinden başlayan maceramız Sarnıçbaşı sapağından Bezirgan yaylasına devam ediyor.
Patara Antik Kenti Fethiye-Kalkan arasında bugünkü Ovagelemiş Köyü'nde yer almaktadır.
Likya'nın en önemli ve en eski şehirlerinden biridir. Likya'nın başkenti gibi kabul görür.
Xanthos Vadisi'nde denize açılabilecek tek yer olması nedeniyle tarih boyunca önemli kent olma özelliğini
her çağda devam ettirmiş olan Patara'nın yazıt ve sikkelerde Likya dilindeki adıda Patara olarak geçer.
Apollon'un önemli bir kehanet merkezi olarak ün yapmış olan Patara aynı zamanda Anadolu'dan Roma'ya nakledilen tahılların depolandığı ve saklandığı bir limandır.
Tiyatronun yaslandığı Kurşunlu Tepe şehrin genel görünümünün seyredildiği en güzel köşedir.
Bizans Dönemi'nde de önemini devam ettiren kent Hristiyanlar için önemli bir merkez olmuştur. "Noel Baba" diye anılan Saint Nicholaos, Pataralı'dır.
Patara Antik Kenti baştan uca gezmek enaz 2 saatinizi alacak buraya bolca zaman ayırın.
Bezirgan çıkışı yaklaşık 4km lik dik bir rampa ve neredeyse yol üzerinde hiç ağaç yok.
Bu çıkışı öğlen sıcaklarına denk gelen saatlere bırakmamanızda fayda var :)
Bezirgan, Likyalılardan bu yana bölgenin ticaret merkezi olmuş.
Tarımla uğraşan bölge halkının ürettiği tahıl ve diğer tarım ürünlerini saklamak için yapılan ahşap ambarlar,
Likya lahitlerinden esinlenerek sedir ağacından yapılmış.
Ambarlar toplam kullanım alanı 25- 30 metrekare arasında ve mimari yapısı, hiç çivi kullanılmadan yapılan ahşap işçiliğiyle önemli bir kültür motifi ve mirası.
Şu anda ayakta kalan ambar sayısı 120, ancak kullanılan ambar sayısı çok az.
Bezirgan ambarları, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde de yer alıyor.
Bezirganın sıcak misafirperver halkı ve muhteşem havasını doyasıya yaşamak için Bezirganda mutlaka bir gece konaklayın.