Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah’ım, kalbimi dinin üzere sabit kıl. Tirmizî (Deavât 124)
@ahmetpolat22882 жыл бұрын
Allah Celle Celalühü razı olsun hocam sizden
@karagulbek16.2 жыл бұрын
ALLAH RAZI OLSUN ALLAH sağlıklı uzun ömürler versin size 🤲
@laaaa_ilahe_illallah_2 жыл бұрын
Allah razı olsun hocam
@alicetin3132 жыл бұрын
Allah razı olsun Allah sağlık sıhhat versin hocam
@mrymky2 жыл бұрын
Allahım razı olsun kıymetli hocam. Ağzınıza yüreğinize sağlık. Rabbim sizi başımızdan eksik etmesin. Amin 🤲🏻🌹
@zeynepakar2482 жыл бұрын
Allah razı olsun hocam 🤲
@laaaa_ilahe_illallah_2 жыл бұрын
Hayra vesile olan yapan gibidir." (Tirmizî, İlm, 14.)
@Takkeliihracatci2 жыл бұрын
Selamün aleyküm kardeşlerim ingilizce Türkçe İSLAMİ içerikler için sizleri davet etmek isterim
@mehmetcancan52112 жыл бұрын
Hoca cakkal Kur'an kurslarında erkek çocukların arkalarından tacız eden hocalar alkol mü içtiler ki yoksa bismillah mı çektiler
@omerhaliscicek79432 жыл бұрын
Agziniza saglik rabbim uzun omur versin.Amin.
@Nenehatun-zs3ww2 жыл бұрын
ALLAH RAZI OLSUN HOCAM 🤲🤲🤲
@atillaapaydin88242 жыл бұрын
ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN HOCAM 🤲
@zerresonsuz2 жыл бұрын
Allah celle celaluhu hepinizden razı olsun amin SubhanAllah (Basmad KZbin)
@esmanurcetinkaya25392 жыл бұрын
Allah sizleri başımızdan eksik etmesin hocam.🤲🏼
@alimlermeclisi2 жыл бұрын
Allâh-u Teâlâ bana dua edeni cehennem azabından korusun.
@resadallahverdiyev7707 Жыл бұрын
Allah razı olsun.ialaam alimlərinə və dinimizi ayakda tutmaga calışanlara Allahın səlaamı olsun
@saidmusabars18292 жыл бұрын
Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammed. Ve alâ âli seyyidinâ Muhammedinillezî mâ vülide misluhû fil vucûd. Ve lem yûced misluhû gaddu “Ey Allah!Varlıklar aleminde misli doğmamış olan ve asla bir benzeri bulunmayan Efendimiz Muhammed'e ve Efendimiz Muhammedi'in Ehli Beyti'ine salat eyle.”
@sinancevik13612 жыл бұрын
Yüreğimizin yerinde durmaması gerekiyor Yaradana mahçup olmak yaradanın karşısına bu günahlarla çıkmak nasıl bir mahcubiyetdir. Allah atfetsin bizleri.
@feryal45992 жыл бұрын
جزاكم الله خيرا
@laaaa_ilahe_illallah_2 жыл бұрын
Bakara Suresi 43. Ayet; Bismillahirrahmanirrahim " Namazı kılın, zekatı verin, rüku edenlerle beraber rüku edin. " Bakara Suresi 110. Ayet; Bismillahirrahmanirrahim " Namazı kılın, zekatı verin. Önceden kendiniz için ne hayır yaparsanız onu Allah katında bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı eksiksiz görür. "
@tabletyt32 жыл бұрын
Allah Razı Olsun Hocam
@ayazguney99152 жыл бұрын
Erzurumdan selam hocam Allaha emanet olun asrın gazalisine selam saygı sevgi hocam 😁🎇🇹🇷🎉💐🌷👏🤓🤞🎆🕺🇹🇷🖖🤗
@melikeyildiz47102 жыл бұрын
Ay hocam Allah korusun🥺
@karakataoninzya2 жыл бұрын
Bildiğin Yaşayan kütüphane 🤭🤭👍
@Mavii-ig5kq2 жыл бұрын
Elhamdülillah
@sengulozturkoglu17512 жыл бұрын
Allahumme solli ve sallim ala ala seyyidime muhammet
@beembeyaz2 жыл бұрын
🤍ALLÂHÜMME salli alâ seyyidina MUHAMMEDİN ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellîm 🤍
Allah buyurdu: "Pazunu kardeşinle kuvvetlendireceğiz; size öyle bir güç/kanıt vereceğiz ki size ulaşamayacaklar. Ayetlerimize yemin olsun ki, siz ve size uyanlar, galip gelenler olacaksınız." Kasas, 35. /De ki: "Hak geldi, artık bâtıl ortaya yeni bir şey çıkaramaz; eskiyi de geri getiremez." Sebe’, 49. De ki: "Eğer saparsam, öz benliğim aleyhine saparım. Doğruyu ve güzeli bulursam bu, Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Çünkü O, Semî'dir, Karîb'dir." Sebe’, 50. Bir görsen onları korku ve telaşa düştüklerinde! Artık kaçış-kurtuluş yok! Çok yakın bir yerden yakalanmışlardır. Sebe’, 51./De ki: "Ben sizden herhangi bir ücret istemedim; o sizin olsun. Benim ödülüm yalnız Allah'tandır. Ve O, her şey üzerinde bir Şehîd, gerçek bir tanık..." Sebe’, 47./De ki: "Benim Rabbim, gerçeği ortaya koyar. Gaybları en iyi bilen O'dur." Sebe’, 48./Gün olur, onların hepsini bir yere toplar, sonra meleklere sorar: "Şunlar, sadece size mi kulluk/ibadet ediyorlardı?" Sebe’, 40./De ki: "Rabbim, kullarından dilediğine rızkı bolca-genişçe verir, dilediğine de kısarak verir. Bir şey infak ederseniz O, onun yerine başka bir şey lütfeder. Rızık verenlerin en hayırlısıdır O. Sebe’, 39./Ki sizin ilahınız hiç kuşkusuz bir ve tektir. Sâffât, 4./Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir O; doğuların da Rabbidir O. Sâffât, 5./ Nûn! Yemin olsun kaleme ve satır satır yazdıklarına Kalem, 1./Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? Elbette güç yetirir. Her şeyi bilen Alîm, sürekli yaratan Hallâk O'dur. Yâsîn, 81./O, bir şeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söylemektir: "Ol!" Artık o, oluverir. Yâsîn, 82./Her şeyin kaynağı/egemenliği elinde olan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O'na döndürüleceksiniz. Yâsîn, 83./İşte o Allah'tır sizin Rabbiniz! Her şeyin yaratıcısıdır O. Tanrı yok O'ndan başka. Durum bu iken, nasıl oluyor da çevriliyorsunuz? Mü’min, 62./Allah'ın ayetlerine kafa tutanlar, işte böyle döndürülürler. Mü’min, 63./Hayy O'dur! Tanrı yoktur O'ndan başka. Dini kendisine özgüleyerek dua edin O'na. Hamt olsun âlemlerin Rabbi'ne! Mü’min, 65./De ki: "Ben, Rabbimden bana açık-seçik ayetler gelince, sizin, Allah'ın berisinden yakardıklarınıza kulluk etmekten yasaklandım. Ben, âlemlerin Rabbi'ne teslim olmakla emrolundum." Mü’min, 66./O O'dur ki; sizi önce topraktan, sonra bir spermden, sonra bir embriyodan yarattı. Sonra sizi bebek olarak annelerinizin karnından çıkarıyor, sonra güçlü çağınıza ulaşasınız ve nihayet ihtiyarlar olasınız diye sizi yaşatıyor. İçinizden bir kısmı daha önce vefat ettiriliyor. Tüm bunlar, belirlenen bir süreye ulaşasınız ve aklınızı işletesiniz diyedir. Mü’min, 67./O O'dur ki, hem hayat veriyor hem öldürüyor. Bir iş ve oluşa hükmedince, ona sadece "Ol!" der; o hemen oluverir. Mü’min, 68./Bakmadın mı Allah'ın ayetleri hakkında tartışanlara, nasıl döndürülüyorlar! Mü’min, 69./Kitap'ı ve resullerimiz aracılığıyla gönderdiğimizi yalanlayanlar, yakında bilecekler! Mü’min, 70./Sonra onlara şöyle denecek: "Ortak koştuklarınız nerede?" Mü’min, 73./Sen sabret! Çünkü Allah'ın vaadi haktır. Onları tehdit ettiğimiz şeyin bir kısmını belki sana gösteririz, belki de seni vefat ettiririz. Sonunda onlar bize döndürülecekler. Mü’min, 77./Akıl ve gönül sahipleri için bir yol gösterici, bir hatırlatıcıdır o. Mü’min, 54./Allah odur ki, yeryüzünü sizin için durulacak yer, göğü bir bina yaptı; sizi yaratıp donattı ve görünüşünüzü güzel yaptı, sizi temiz ve güzel nimetlerle rızıklandırdı. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz! Âlemlerin Rabbi olan Allah ne kadar yücedir! Mü’min, 64./De ki: "Ey insanlar, ben sizin için, açıklayıcı bir uyarıcıdan başkası değilim." Hac, 49./"Korkma! Biz sana bilgin bir oğlan müjdeliyoruz." dediler. Hicr, 53./Yerde hiçbir debelenen yoktur ki, rızkı Allah'ın üzerinde olmasın. O, onun karar kıldığı noktayı da bilir, emanet edildiği yeri de. Herşey, apaçık bir Kitap'tadır. Hûd, 6./Allah sana bir zarar dokundurursa, onu kaldıracak olan başkası değil, yine O'dur. O sana bir hayır dilerse, O'nun lütfunu reddedecek yoktur. Kullarından dilediğini lütfuyla nasiplendirir. Gafûr'dur O, Rahîm'dir. Yûnus, 107./Elif, Lâm, Râ. Hakîm ve Habîr olandan bir kitaptır ki bu, ayetleri önce muhkem kılınmış, sonra ayrıntılı hale getirilmiştir. Hûd, 1./Ki başkasına değil, yalnız Allah'a ibadet edesiniz! Kuşkusuz, ben size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim. Hûd, 2./Af dileyin Rabbinizden; sonra da tövbe ile O'na yönelin ki, belirlenmiş bir süreye kadar sizi güzel bir nimetle nimetlendirsin ve her farklı derece sahibine hak ettiği ödülü versin. Eğer yüz çevirirseniz, o takdirde sizi büyük bir günün azabıyla korkuturum. Hûd, 3./Tüm yeminleriyle Allah'a yemin ettiler ki, eğer kendilerine bir mucize gelirse ona mutlaka inanacaklar. Söyle onlara: "Mucizeler ancak Allah'ın katındadır." Mucize geldiğinde de iman etmeyeceklerini anlamıyor musunuz? En’âm, 109./Rabbinin sözü hem doğruluk hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. En iyi işiten, en iyi bilendir O. En’âm, 115./O halde, O'nun ayetlerine inanıyorsanız, üzerine Allah'ın adı anılmış olanlardan yiyin. En’âm, 118./Allah'ın, kabulünü üstlendiği tövbe, bilgisizlikle kötülük işleyip de çok geçmeden tövbe edenler içindir. Allah, işte böylelerinin tövbesini kabul eder. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir. Nisâ, 17./ Allah, iman sahiplerinin Velî'sidir; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Küfre sapanlara gelince, onların dostları tâğuttur ki, kendilerini nurdan karanlıklara çıkarır. Bunlar cehennemin dostlarıdır. Orada uzun süre kalacaklardır onlar. Bakara, 257./Allah'ın kendisine mülk ve saltanat verdiğini iddia ederek/Allah kendisine mülk- saltanat verdiği için, Rabbi hakkında İbrahim'le çekişeni görmedin mi? İbrahim şöyle demişti: "Benim Rabbim odur ki, hayat verir ve öldürür." O da şöyle demişti: "Ben de hayat veririm, ben de öldürürüm." İbrahim, "Allah, Güneş'i doğudan getiriyor, hadi sen onu batıdan getir!" deyince, küfre sapan o adam apışıp kalmıştı. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz. Bakara, 258./ Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla... Fâtiha, 1./Hamt, âlemlerin Rabbi Allah'adır. Fâtiha, 2./Rahman'dır, Rahîm'dir O. Fâtiha, 3./Din gününün Mâlik'i/ sultanıdır O... Fâtiha, 4./Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Fâtiha, 5./Dosdoğru giden yola ilet bizi... Fâtiha, 6./Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlığa/şaşkınlığa saplanmamışların yoluna... Fâtiha, 7./Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde, Nasr, 1./Ve insanları kitleler halinde Allah'ın dinine girerken gördüğünde, Nasr, 2./Tespih et Rabbini O'na hamt ile! Ve O'ndan af dile! Çünkü O, Tevvâb'dır, günahları affeder sınırsız bir şekilde. Nasr, 3./Ki onlar, gayba inananlar, namazı/duayı yerine getirenlerdir. Ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden, başkalarına pay çıkaranlardır. Bakara, 3.
@Cem-x6r Жыл бұрын
❤
@ahmetpolat22882 жыл бұрын
Hocam bu serinin neden devamı yok?
@mustafacan36462 жыл бұрын
,,,🌹
@laleler36802 жыл бұрын
Su geri donusum icin diyorumki iki cop kovasi kullanilsa plastik demir vb ayri kovaya koyulsa ev atiklari bezler ayri koyulsa plastik hurda toplayicilar o pisiligin icinden hurda toplaya ugrasmasa evlerde sokaklarda iki ayri donusum olan olmayan artiklari ayirsa ayri atsa daha iyi olmazmi
@ubeydullahahrar40362 жыл бұрын
VESİLE ARAYINIZ! Ayeti kerimelerde de gördüğünüz üzere Allah’u Teâlâ “vesile edinmeyi” emrederken cansız varlıkların bile bizlere örnek teşkil edecek derece Allah’u Teâlâ’ya yakın olmak için vesile aradıkları beyan ediliyor. Dolayısıyla bu konu ayeti kerimeler ile sabit oluyor. Peki, vesile nedir? Şimdi bu soruya cevap arayalım… Ruhul Beyan tefsirinde Maide suresi 35. Ayetin tefsiri yapılırken şöyle denmiştir: “Bil ki, ayeti kerime, açıkça vesileye yapışmayı emretmektedir, öyleyse vesile gereklidir. Çünkü Allah’u Teala’ya vuslat bir vesile ve bir vasıta ile olmaktadır. Bunun için en güzel vesile ve vuslat yolu da, hakikat alimleri ve tarikat eşyhleridir. İnsanın kendi başına amel etmesi, benlik ve varlık duygusunu artırabilir. Fakat peygamber ve velilerin tarif, mürşidin işareti ve nezareti (gözetimi) ile yapılan amelde, benlik duygusu bulunmaz. Böyle bir amel, talibi, Rabbul Âlemine ulaştırır. Ehl-i Hayrın ve Salihlerin sohbetinde büyük bir şeref ve saadet vardır.” Merhum Elmalılı Hamdi Yazır bu ayeti tefsir ederken diyor ki: “… Allah’u teala’ya vesile talep ediniz.” Boş durmayıp, mücerred iman ve havf ile iktifa etmeyip (sade bir iman ve Allah korkusu ile yetinmeyip) Allah’u Teâlâ’ya yakınlık için vesile teharri ediniz (araştırınız) En münasip esbaba teşebbüs ile muhabbet-i ilahiyye’ye şayan Allahın sevgisine layık) güzel ameller yapmaya iradenizi sarfeyleyiniz.” Deliller son sürat devam ediyor Allah’ın izniyle, batıl yok olmaya mahkumdur… Utbe bin Gazvan (Radıyallahu anh)’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte, Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmaktadır: “Sizin biriniz bir şey kaybederse yahut yanında arkadaşı bulunmadığı bir yerde yardım dilerse: ‘Ey Allah’ın kulları bana yardım edin! Ey Allah’ın kulları bana imdad edin!’ Desin. Çünkü Allah’ın bizim göremediğiz kulları vardır.” (Taberani, el-Mu’cemu’l Kebir, No:290, 17/117; Haysemi, Mecme’u’zevaid, No: 17103, 10/188) İbni Abbas (Radıyallahu Anh)dan rivayet edilen bir Hadis-i Şerifte Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ki Allah’u Teâlâ’nın hafaza meleklerinin dışında yeryüzünde melekleri vardır ki, ağaç yapraklarından düşenleri yazarlar. Sizin birinize çöl arazisinde bir aksaklık isabet ederse: ‘Ey Allah’ın kulları! (Bana) yardım edin’ diye seslensin.” (İbn-i Hacer El-Askalani, Muhtasar-u Zevaidi’l-Bezzar, No:2128, 2/420) Abdullah ibn-i Mes’ud (Radıyallahu anh)den rivayet edilen diğer bir hadisi şerifte, Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Sizin birinizin sahrada hayvanı kaçarsa: ‘Ey Allah’ın kulları hapsedin! Ey Alalh’ın kulları durdurun’ diye seslensin. Çünkü Allah’ın yeryüzünde hazır bulunan kulları vardır ki, kısa bir zaman içinde onu tutarlar.” (Ebu Ya’la, El-Müsned, No:5269, 9/177, İbni Hacer, el-Metaibu’l Aliye, No:3375, Taberani, El-Mu’cemu’l Kebir, No: 10518, 10/217, Deylemi, Müsnedü’l Firdevs, No: 1311, 1/330” İşte farklı rivayetlerle gelen ve aynı manayı işaret eden bu hadisi şerifler ismini dahi bilmediğiniz insanlardan himmet istemenin, meşruiyetinin açık delilleridir. Şimdi bu hadis-i şerifler “Ancak sana ibadet eder, ancak senden yardım isteriz” ayeti ile zıdlaşıyor mu? Peygamberimiz doğrudan Allah’u Teala’yı işaret etmiyor da “Ey Allahın kulları durdurun” buyuruyor. O halde Peygamber Efendimiz de mi şirk koşuyor (haşa) Ey münkirler buna nasıl cevap vereceksiniz? Bir deveyi bulmak için bile ismini dahi bilmediğiniz insanlardan “himmet” istemeyi Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve sellem) tavsiye ediyor. Bu da münkirlere büyük bir derstir Suheyb (Radıyallahu anh)’den rivayete göre Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Büruc Suresinde zikredilen Ashab-ı Uhdud kıssasındaki çocuktan bahsederken şöyle buyuruyor: “O çocuk, körü ve alacalıyı iyi ediyor, insanları diğer hastalıklarından da tedavi ediyordu” (Müslim Zühd:17, No:3005, 4/2299, İbni Hıbban, Sahih-u İbni Hıbban, No:870, 2/116) Bakınız Resulüllah Efendimiz ne buyuruyor: “O çocuk, körü ve alacalıyı iyi ediyor” Peygamber Efendimiz, yegâne şifa verenin Allah olduğunu bilmiyor mu? “Benim bildiğimi bilseydiniz az güler çok ağlardınız” O, bizim bilmediklerimizi bile bildiği, Allah’u Teâlâ’yı en iyi bilen olduğu halde neden: “O çocuk, körü ve alacalıyı iyi ediyor” diyor? Çünkü o çocuk bir vesiledir… “O çocuk iyi ediyor” derken şifayı verenin o çocuk olduğu mu anlaşılıyor? Elbette hayır. O çocuk, Allah’u Teâlâ’nın şifa vereceği kimselere vesile oluyor. Ama Peygamber Efendimizin kullandığı cümle çok manidardır. Haydi, Ey cahil inkârcılar. Yüce Peygamberi de şirk ile suçlayın… Bakınız Mevla Teala kendisi için: “Bütün işleri o yönetiyor” (Yunus 3..) buyurduğu halde, başka bir ayette “İşleri yönetenler” (Nazi’at 5) buyuruyor.. “Ruhları Allah alır” (Zümer 42) buyurduğu halde, Azrail hakkında: “Ölüm meleği sizin canlarınızı alır” (Secde 11) buyurmaktadır. En açık misallerden birisi şudur: “Allah dilediğini hidayet eder” (Nur 46) buyurmuşken “Biz onları bizim emrimizle hidayet eden önderler yaptık.” (Enbiya 73) buyurarak hidayeti verenin aslında kendisi olduğu halde, hidayet için vesileler kıldığını belirtiyor. Cebrail (Aleyhisselam) Meryem Valideye ne demişti: “Sana bir çocuk vereceğim” (Meryem 19) Bu misali en başta da vermiştik. İnkarcılara sorulacak soru şu: Ayeti Kerimede sabit olduğu üzere Cebrail “Çocuk vereceğim” diyor. O halde Çocuğu veren kim? Eğer derlerse ki “Çocuğu veren Cebrail”dir o halde kendileri şirke düşmüş demektir. Yok eğer “Çocuğu veren Allah’tır, Cebrail vesiledir” derlerse zaten kendi iddialarını çürütmüş olacaklardır. Dolayısıyla bütün bunlar vesile edinmenin, himmet istemenin, “şeyhin yardımıyla” demenin caiz oluşunu ve şirk ile uzaktan yakından alakasının olmadığını delilleriyle isbat etmek demektir. İNKÂR ETMENİN SONU YOK! Ardı arkası kesilmeyen bunca delile rağmen vesileleri inkâr etmek İNSAFTAN VE İDRAKTEN değildir. Bu nedenle bunca delile rağmen tevessülü, istiane ve istiğaseyi (Allah dostlarını aracı yapmayı, himmet ve yardım istemeyi) kabul etmeyenler şu iki durumun dışında değillerdir: Ya bu açık delilleri anlayamayacak kadar cahillerdir veya ilimleri, işin iç yüzünü kavrayamayacak kadar yüzeyseldir. Bu yüzden ey kardeş! Elin, dilin ikrar etmeye varmıyor ise bile inkâr etme. Temiz ehli sünnet yolu varken Vehhabilerin yoluna sapma. Allah dostlarına dil uzatma. Derveşleri hakir görme. İnkar etmekle bunca delili yok sayarak hem Allah’u Teala’ya hem de Peygamberine karşı gelmiş oluyorsun… Tevhid: Allah ve Resulünün yoluna uymaktır. Asıl şirk ise o yolu inkar etmektir, reddetmektir.
@keremcelik73512 жыл бұрын
Hocam yanlış anlasıyorsunuz
@ufukduguk8392 жыл бұрын
Bei zem zem ich taskani demlikv cay ic
@Takkeliihracatci2 жыл бұрын
Selamün aleyküm kardeşlerim ingilizce Türkçe İSLAMİ içerikler için sizleri davet etmek isterim
@mehmetcancan52112 жыл бұрын
Rakı Buzlu rakı balık 🎏🐟 meze cenabı Allah'ın bana verdiği en güzel nimet içelim güzelleşelim
@atakanalrsatar91032 жыл бұрын
hocam siz ölmedinizmi ya geçen öyle haberler çıktı