Рет қаралды 382
Eşimi 28 Aralık 2022 de hastalık sebebiyle kaybettim. Oğlum ile hayatımızı düzene sokmak çabası içindeyken bu kez de deprem gerçeğiyle yüzleştik. Oğlum daha 5 yaşında, çabuk büyüyor büyük adam olması için hayat onu yoğurmaktan vazgeçmiyor. Büyüdüğünde yaşadıklarını hatırlayamayacak büyük ihtimalle çünkü yaşı buna müsait değil. Bir yandan iyi bir yandan kötü bu durum. Çünkü annesi de bu yaşananlar arasında. Ne yazsam bilmiyorum, anlatamadığımı düşünüyorum ne desemde. Bir ev bir gelecek inşaa ederken herşeyin en iyisini en değerlisini kullanmak isteriz. Çünkü bu bizim hayatımızdır, kendi alanımız kendi değerimizdir. Ben geleceğim olan çocuğumun bir yanını hep eksik göreceğim eksik büyüteceğim. Eşimi, annesini, hep hatırlayacak, özlediğini söyleyecek hergün yaptığı gibi. Gece yatarken özellikle, sırtını dönüp annemi özledim deyip ağlayacak saklayarak yüzünü. Ve ben sadece teselli edeceğim. Elimde hiçbirşey yok, verebileceğim tek şey sevgim olacak. Bu bir ilaç diyeceksinizdir ki muhakkak öyle. Ama bunu yaşamak bu acıyı çeken bir çocukla konuşmak kadar acı birşey yoktur. Annesiz bir çocuk dünyanın en acı gerçeğidir bunu hiçbirşey değiştiremez. Ben böyle bir çocukla yaşıyorum. İnanırmısınız bilmiyorum, hayat bu yaşta bile onu öyle bir olgunlaştırdı ki, ağladığını gördüğümde annem için ağlamıyorum deyip üzülmemem için yalan söylüyor bana. Çocuk ya, 5 dakika sonra annemi özledim diyor içini döküyor. Benim böyle bir oğlum var adı CAN, o benim canım. Ben onu çok seviyorum. Benim şansım CAN, benim mutluluğun CAN, benim hayatın CAN, çok şükür ki Can….