Рет қаралды 56,658
Bugünkü videomda size sadece metin nasıl okunur onu göstereceğim. Metni nasıl okursanız, konuşmanıza da o şekilde yansır. Konuşmayı düzeltmek, etkili ve akıcı bir şekilde konuşmak istiyorsanız, metni Türkçenin standart ağzıyla okumaya özen gösterin.
Biliyorsunuz Türkçede birçok kelime yazıldığı gibi okunmaz ya da söylenmez. Gerek günlük yaşantımızda, gerek iş toplantılarında, gerek okulda sunumlarda, gerekse topluluk karşısında yapılacak konuşmalarda kullanacağımız ağız Türkçenin standart ağzı olarak kabul edilen İstanbul ağzı olmalı. Peki bu şekilde metin okumanın bana ne gibi faydası olacak diyorsanız söyleyeyim. Bir şiveden kurtulacaksınız, iki telaffuzlarınız gelişecek, üç, Türkçenin standart ağzına hakim olacağınız için konuşmanızda akıcılığı yakalayacaksınız kısacası, diksiyonu düzeltmiş olacaksınız.
Şimdi size Simyacı’dan bir bölüm okuyacağım.
Delikanlının ziyaret nedenini açıklamasını dikkatle dinlemiş bilge, ama mutluluğun gizini açıklayacak zamanı olmadığını söylemiş ona. Gidip sarayda dolaşmasını, kendisini iki saat sonra görmeye gelmesini salık vermiş.
“Ama sizden bir ricada bulunacağım” diye eklemiş bilge, delikanlının eline bir kaşık verip sonra bu kaşığa iki damla sıvı yağ koymuş. “Sarayı dolaşırken, bu kaşığı elinizde tutacak ve yağı dökmeyeceksiniz”
Delikanlı, sarayın merdivenlerini inip-çıkmaya başlamış, gözünü kaşıktan ayırmıyormuş. İki saat sonra bilgenin huzuruna çıkmış.
“Güzel, demiş bilge, peki yemek salonundaki Acem halılarını gördünüz mü? Bahçıvanbaşının yaratmak için on yıl çalıştığı bahçeyi gördünüz mü? Kütüphanemdeki güzel parşömenleri fark ettiniz mi?”
Utanan delikanlı hiçbir şey görmediğini itiraf etmek zorunda kalmış. Çünkü bilgenin kendisine verdiği iki damla yağı dökmemeye çabaladığından, başka bir şeye dikkat edememiş. “Öyleyse git, evrenimin harikalarını tanı” demiş ona bilge. “Oturduğu evi tanımadan bir insana güvenemezsin”
İçi rahatlayan delikanlı kaşığı alıp sarayı gezmeye çıkmış. Bu kez duvarlara asılmış, tavanları süsleyen sanat yapıtlarına dikkat ediyormuş. Bahçeleri, çevredeki dağları, çiçeklerin güzelliğini, bulundukları yerlere yakışan sanat yapıtlarının zarafetini görmüş. Bilgenin yanına dönünce, gördüklerini bütün ayrıntılarıyla anlatmış. “Peki sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede? diye sormuş bilge. Kaşığa bakan delikanlı, iki damla yağın dökülmüş olduğunu görmüş. “Peki” demiş bunun üzerine bilge, “Sana verebileceğim tek bir öğüt var. Mutluluğun gizi dünyanın bütün harikalarını görmektir, ama kaşıktaki iki damla yağı unutmadan” #diksiyon #güzelkonuşma #İstanbul