Рет қаралды 163,571
Frank Sinatra’nın da şarkısında bahsettiği gibi “Hiç uyumayan kent” New York… Sürekli bir devinim halinde, sokaklarından akan yaşamın bitip tükenmediği bir kültür, moda ve borsa kenti. Hiç oraya gitmeyenlerin bile neredeyse tüm önemli semtlerini, sokaklarını, metrosunu ve parklarını filmlerden çok iyi tanıdığı kent, New York. Kimilerine göre hayaller kenti, kimilerine göre ise bir cehennem.
Kent, Covid-19 pandemisinden çok ağır etkilendi. Binlerce insan hayatını kaybetti. Ama binlercesi de işini, evini kaybetti ve hayaller kentinde hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Sixta da onlardan biri. 34 yıl önce Meksika’dan yasa dışı yollarla New York’a göç etmiş. Kocası onu terk edince 5 çocuğunu tek başına büyütmüş. Pandemi ile birlikte sadece işini değil, 30 yaşındaki oğlunu da kaybetmiş. Devletten hiçbir yardım alamadığı için şimdi şişe toplayıp yaşadığı odanın 600 dolarlık kirasını ödemeye çalışıyor.
Kentte yoksulluk pandemi ile çok daha arttı. Her 5 New Yorkludan biri yoksulluk içinde yaşıyor. DW’den Bastian Hartig’in haberi.
KZbin kanalımıza abone olmayı unutmayın!