Рет қаралды 5,245
Nuri Bilge Ceylan’la tanışması aynı zamanda sinemaya attığı ilk adım oldu. Herhangi bir oyunculuk eğitimi almamasına rağmen ilk kez 2002 yılında Nuri Bilge Ceylan’ın Uzak filminde küçük bir rol için kameraların karşısına geçen Ercan Kesal, işin daha çok senaryo tarafındaydı.
2008’de ise senaryosunu yazdığı Üç Maymun filmiyle bir kez daha beyazperdede boy gösterdi. Usta oyuncu Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği filmde Hatice Aslan ve Yavuz Bingöl’le başrolü paylaştı.
Sinemadaki oyunculuk deneyimi, Vavien, Albatrosun Yolculuğu ve Saç filmleriyle devam eden Ercan Kesal, Anadolu’da doktorluk yaptığı günlerde başından geçen bir hikayeyi Nuri Bilge Ceylan’la paylaştı.
Bu hikaye; 2011 yılında gösterime giren ve 64. Cannes Film Festivalinde büyük ödül Altın Palmiye için yarışan filmler arasına girerek ikinci büyük ödülü alan Bir Zamanlar Anadolu’da filmiydi…
Ercan Kesal, t24’ten Özlem Karahan’a verdiği röportajda şunları söylüyor;
“2009 yılıydı, Bir Zamanlar Anadolu’da’yı Nuri Bilge Ceylan’a teklif etmiştim. O da gerçek bir hikâyeydi. 1984 yılında, mecburi hizmet için gittiğim bir kasabada, başımdan böyle bir şey geçti. Ben, yanımda iki katil, sabaha kadar ceset aradık. Hikâyeyi anlattım, “Bunu yazalım” dedim. Ve yaptık.”
Filmde Muhtar karakterini canlandıran Ercan Kesal’ın gerçek hayatta doktor olması, çekimlerin yapıldığı Kırıkkale’nin Keskin kasabasında görev alması ve bu kasabadaki deneyimleri, filmin esin kaynaklarından biri old. Buradan hareketle filmin senaryosunu Nuri Bilge Ceylan ve Ebru Ceylan’la birlikte kaleme aldı.
Herhangi bir oyunculuk eğitimi olmamasına rağmen, Bir Zamanlar Anadolu’da filmindeki Muhtar sahnesinde yarattığı gerçeklik hayranlıkla izlendi.
48 yaşındayken sinemaya adım atan Ercan Kesal, Filmhafızası.com’dan Emrah Öztürk ve Soner Yıldırım’a verdiği röportajda şunları söylüyor
“48 yaşında sinemaya girdim. Yani benden klasik anlamda bir jön zaten olmaz. Aynı zamanda ben sinemaya oyuncu değil senarist olarak girdim. Benim güçlü yanım, bildiğim taraf “edebiyat.” Bu yüzden de kahramanların karakterlerine daha vâkıf olabiliyorum. Aldığım eğitim, tıp ve klinik psikoloji eğitimi. Daha sonra gördüğüm antropoloji eğitimi de bana hikâyedeki kahramanları derinleştirme, onların hesaplaşmalarını anlama ve içselleştirme şansı verdi.
Benim oyunculuğumu ortaya çıkaran da bu oldu. Çünkü ben oyunculuk eğitimi almadım. Klasik anlamda, “oyunculuk” nedir bilmiyorum. Ben hikâyelerden, yaşadıklarımdan ve gözlemlerimden yola çıkarak el yordamıyla bulduğum bir oyunculuğu icra ediyorum. Yaşayan, hayatın içinden, sahici bir kahramanın peşine düşüyorum hep. Sette oynarken gerçekten de kameranın farkında değilim, onu unutarak oynuyorum.”
Usta oyuncunun kısa zamanlı da olsa, siyaset deneyimi de oldu. 2004 yılında CHP’den Beyoğlu Belediye Başkan aday adayı olan usta oyuncu, o süreçte yaşadıklarını 2013 yılında kaleme aldığı Nasipse Adayız kitabıyla anlattı.
Ardından bu kitap, 2020 yılında aynı isimle film oldu. Filmle ilgili “Anlattıklarımın hepsi gerçek! Eksiği var fazlası yok” diyen Ercan Kesal aynı zamanda yönetmenlik koltuğunda oturdu. Nasipse Adayız filmi 39. İstanbul Film Festivalinde en iyi yönetmen ve en iyi kurgu ödüllerinin de sahibi oldu.
Sinemada rol aldığı filmde bambaşka bir karakterle karşımıza çıkan Ercan Kesal, televizyon dizilerinin de aranan ismi haline geldi.
Usta oyuncu, 2016 yılında yayınlanmaya başlayan İçerde dizisinin kadrosuna dahil oldu. 1 yıl sonra da, Aras Bulut İynemli, Erkan Kolçak Köstendil, Necip Memili, Rıza Kocaoğlu, Perihan Savaş ve Öner Erkan gibi isimlerle birlikte Çukur dizisi için kameraların karşısına geçti.
İdris Koçovalı karakterine hayat veren usta oyuncu, sadece Çukur’un değil herkesin İdris Baba’sı oldu.
Ercan Kesal şimdilerde, Vahide Perçin, Mustafa Uğurlu, Defne Samyeli gibi isimlerle birlikte Aldatmak dizisinde başrol oynuyor.
#ErcanKesal #ErcanKesalKimdir #Aldatmak