Рет қаралды 4,667
6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin üzerinden neredeyse üç hafta geçti. O günü büyük ihtimalle hiç unutamayacağım. Malatya'da tek katlı müstakil evimizde yaşadığımız o sallantının ve gidip gelmelerin tesirini hâlâ üstümüzden atabilmiş değiliz henüz. Bu koca üç haftanın nasıl geçtiğinin farkında bile değiliz belki. Canımızın bir yerinde o derin yokluğunu hissettik sevdiklerimizin. Dün küs olduğumuz, kalbini kırdığımız, ufacık bir şeyde kavga çıkardığımız şeylerin ne kadar boş olduğunu anladık 6 Şubat günü. Hayatımızın kısa bir ândan ibaret olduğunun farkına vardık. O kadar çok acıya tanık olduk ki neyi onarmamız gerektiğini kimi teselli etmemiz gerektiğini bile unuttuk belki bu kısa sürede. Birkaç gün geçince hep birden bir şeylerin ucundan tutup kanayan yaralara merhem olmak bir çocuğun gülüşüne vesile olmak adına yola revan olduk çoğumuz. Elimizden ne gelir demeden, elimizden gelen her şeyi yapmaya gayret gösterdik. Gördük ki istediğimiz zaman hep birlikte bir yarayı sarmak için omuz omuza verebiliyormuşuz. Gördük ki acılarımızın tazeliğinde bile kendi acımızı unutup bir başkasının acısına merhem olabiliyormuşuz.
Şimdi bundan sonra nasıl olur bilmiyorum fakat zaman geçtikçe bazı acıların geçeceği düşüncesine inanmak istiyorum sadece. Bunca acının bunca sıkıntının bir şekilde bitmesi gerek, yoksa yola devam etmenin imkansızlığıyla karşı karşıya kalmış şehirler ve insanlar göreceğiz. Yaraları sarmanın, hassas ve hemhâl olmanın birbirimize karşı daha anlayışlı, sabırlı ve hoşgörülü olmanın tam zamanı olduğu bir dönemdeyiz. Bu günlerin gelip geçiciliğine değil de bugünlerin unutulmadığı hatırlandığı ve bugünden sonra herkesin adaletsizliğe, gevşekliğe ve lakaytlığa yer bırakmadığı bir dönemin başlaması gerektiğini umarım artık anlamaya başlarız.
Rabbim bu kötü günleri hayra çevirsin, yaralarımıza merhem olacak şifalar nasip eylesin. Birbirimize karşı daha dürüst, sabırlı, anlayışlı ve merhametli olmayı nasip eylesin.
Dua eder, dua beklerim. Allah'a emanet olunuz.