Güzel insanlar hiç bitmesin, hep çoğalsın: Şiirlerle, romanlarla, hikayelerle, yazılarla, sanatla. Siz hiç bitmeyin..👏🏿👏🏿
@kubragunduz51265 жыл бұрын
Hep dinliyorum ve düşünüyorum bir şiir nasıl bu kadar güzel olabilir diye :)
@mervansahin31386 жыл бұрын
O kadar kuruduk O kadar kuruduk ki Vaktini aşan başaklar gibi... Yüreğinize Sağlik...
@Seher685 жыл бұрын
Muhteşem bir şiir.. Yüreğinize, kaleminize kuvvet.. Şiirinizle tanışmak, çok mutlu etti beni.. Eser Gökay, ah Eser Gökay, yorumuna hayran olduğum.. :)
@burakkorkmaz86865 жыл бұрын
Bugün günlerden ceza ertesi. Yalnızlığın ötesi, Ölümün ikinci hali. Haftanın sekizinci günü. Camdan dışarısı tutsaklık Ve güzel her şey gözlerimizden çok uzakta artık. Çok uzak çiçek tarlaları. Berçelanlar... Güneşten haşhaş beslenen gelincikler. "Bir çiçeği kopardın mı, mis kokmaz ellerin bir ömür. Çiçek kokmaz hiçbir arı, hiçbir kelebek." Derdi annem. Çiçek mi derdi, kelebek mi? Camın ardında kuş uçurmuyorlar. Karıncanın sırtından alıyorlar ekmeğini. O kadar kuruduk. O kadar kuruduk ki Vaktini aşan başaklar gibi Güneşin ağırlığı çöküyor omuzlarımıza. Un ufak parçalanmak da olsa sonu Bekleyişten yeğdir deyip fısıldıyoruz tohumlarımıza. Başak diyordum. Buğday, un, annelerimiz... Ne güzel kokardı her şey. Ekmek buharı! Ekmek buharı Ekmek buharı nasıl kokardı? Burnumuzu yakan sıcak bir buhardı. Aklım duracak! Nasıl kokardı? Gülümsetir. Acıktırır. Düşündürürdü. Nasıl kokardı? Camın ardına bakıyorum bunu düşünürken Belli belirsiz görünürken perdenin tüllerinden Kepenkleri delik deşik soğuk fırınlar Çöp bidonlarına takılıyor gözlerim. Boşlar ve sessiz. Apartmanlara kaçışmış kediler, Sokaklara karışmış köpekler. Ne kadar büyümüştür gözleri kim bilir. Ne kadar hızlı, Ne kadar tedirgin... Düşünüyorum da Sürekli bir can havli insana çalışan her canlıda. Sahi ne kadar azaldılar şu kurşun yığınlarında. Yükselirken anonslar yalnızlık düşüveriyor aklıma. Vaktini aşan başaklar gibi yalnızlık. Güneşe karşı boynu kopacak kadar Yalnız bir başak gibiyiz artık. Bu yüzden çürük bir elma tadı her kiymet biçtiğimiz. Sahi elma mı kokardı ekmek buharı? Ceza ertesi günlerden. Insan aynaya bu kadar mı sağırlaşır? Insanın kendi dudağı insana bu kadar mı uzak düşer? Gülmeyi unutturacak kadar. Insanın dudağı dışarı kaçacak kadar gülmek ister. Camın ardında vurulacak kadar. Camın ardına çıkıyor gözlerim. Uzaklaşıyor. Git gide uzaklaşıyor. Gözlerime uzak düşüyor yüzüm. Ekmek buharının soğukluğu kadar uzak artık gülüşüm.