EVLİYANIN TASARRUFU VE MÜRŞİDİM | Abdullah DEMİRCİOĞLU

[@Nilay_Erdem]

Teşekkürler.

Geldi geçti. Ha kalplerde tasarruf etme hususunda dedik. Hocam biz şu kadar şeydeyiz burada işte bizim de niye böyle oldu. Ya ben neyim ki yapayım onu ya? Bana yap dediler yapmaya çalışım. Ancak böyle Kur'an'dan, ayetlerden yapıyorum. Bazen da işte dedikoduya şey yapıyorum. Bir verici olmak lazım. Yani verici... Bir de alıcı olmak lazım. İki alet olması lazım. Verici bozuksa alıcı aliyyülâlâ olsa ancak parazit sesler gelir. Efendim verici yani alıcı diyelim bozuksa verici mükemmelse o da verilen şeyleri alamaz.

Çeşitli ders tarif şekli var. Toplu halde olan var tek kişi olanlar var. Böyle yapardı. Yani ders tarifi esnasında, ders tarif eden bir yetkilisi yani o ders anındaki manada gördüğü şeyi, durumu; manada görülen şeyler veyahut da vecd hali, cezb hali, istirak hali… Ya bunlar lezzetinden dolayı anlatılması pek zor olan bir şeydir. Çok tatlı bir şeydir. Anlatılamaz zor olan şey. Yani ‘Parmağım işte şöyle oldu sanki evladım.’ Dedi. ‘Bir daha’ dedi ‘ders tarif öyle bir şey olduğu zaman o parmağa iyi bak.’ Dedi. ‘Kimin parmağıdır?’ dedi. Kimin parmağı? Yani Hacı Mustafa Hayri Babamızın parmağıymış. Aman kendi parmağından sanki sudur ederim. Öyle olmuştur ya…

[@dilek33139]

❤❤❤❤❤

Tasarruf hususu var. Yani geçenlerde bir arada söylemiştim bazı hususlardan. Ne dedim? Bir gün Haseki'de olduğum, okuduğum zaman orada ziyaret etmeye gittim. Şeyi baktım biraz üzgün şeyle. Ondan sonra dert yanmaya başladı. Dert yanmaya değil anlattı halini. ‘Evladım!’ dedi. ‘Mücadele içinde bir hayat yaşıyorum. Ben şu makamda olduğum için hakkı…’ neden öyle diyeyim. Yani şimdi hakkın kelimesini söylüyorsun hocam o zaman da mı öyle ben size anlatmak için söylüyorum. ‘Benimle uğraşıyorlardı, uğraşıyorlardı.’ Yani bir harp oluyor özellikle gece vakitlerinde veya zikir yaptığı zamanlarda.

Kalpten buna geldik. Şeyden ona geldik. İşte ben o anda oradayken O anlatmaya başladı. Yani ‘Benimle uğraşıyorlar evladım. Yani bir nevi savaş halindeyim. Elli sene kutbiyet makamını yürütüyorum, yürütmekteyim. Ama maneviyat hırsızları yani maneviyat gıpta edenleri diyeceğim bir savaş oluyor onlar arasında.’ ‘Yani’ diyordu ki ‘Onu ya yara alır.’ diyor ‘Baştaki olan kişi bir komutan gibi.’ şimdi komutan bu savaşta yarada alır tek başına olduğu için. Ama mürit öyle açık gönüllü bir mürit olmalı ki ona yardımcı olsun dualarla. Artık onun da bir istidadı varsa o savaştan o da ona bir iki ok göndersin oradan. Yardım etsin. Böyle enteresan bir söz söyledi.

[@semihsensoy3338]

Hu efendim hu,

Tasarruf dediğimiz bir şey var. Evliyanın tasarrufu olur. Allah'ın bir keremdir verir. Bu geçmiş olan velilerde çok sadır olmuş bir olaydır. Yani ona ait ne bileyim kalplere insanların kalbine tasarruf eder. Evirip çevirir yani. Nasıl olduydu bilmiyorum bir şeyde şu anda tam net hatırlayamıyorum Ama ders tarif esnasında Mürşidim şey yapardı. Böyle yani tek kişi ise alnını alnına kor. Elini de tutar yani sağ eliyle şey eli elinde ders alan kişi alnı alnında. Şu parmağını da ders tarif ederken kalbine böyle üzerine kordu.

Bunu niye söylesin? Bana yalan söylemesi mümkün değil. Ben ondan aldığımı size aktarıyorum ve ben inanıyorum ki oluyor. Çünkü tarihte bu olmuş başka veliler arasında. Onlar yüksek şeyler. Bizim dozumuz o şekilde ayarlanmış değil. Doz yüksek olursa hani değil mi felaket olur o zaman. Doktor bile hapı verirken kaç dozda olduğunu biraz yükselttiği zaman Onu bilecek. O zaman feveran başlar. Bir daha zapt edemezsin. Gelen şey tam sanki bir elektrik akımı gibi. Arıza geldiği zaman ‘put’ ne yapar trafoları patlatır. Şu yapar, bu yapar. Öyle da gelince fazla geldiği zaman kalplerde patlar. Tahammül edemez, aklı oynar.