(F059) Zülkarneyn Kimdir? - İhsan Şenocak

  Рет қаралды 91,632

İhsan Şenocak

İhsan Şenocak

Күн бұрын

#zülkarneyn #kimdir #islam #ayet #kuran #tefsir #dinibilgi #islamiperspektif #dinisorular #dinikonular #peygamberler #islamdatarihselkişilikler #diniaraştırma #kurantefsiri #diniöğreti #islamicevaplar
---------------------------------------------------------------------------------------------
Zülkarneyn ve Kur'an
İslam'da Zülkarneyn kimdir?
Zülkarneyn ve Hz. Süleyman
Zülkarneyn ve kıssası
Zülkarneyn'in mucizeleri
Zülkarneyn ve Yecüc Mecüc
Zülkarneyn ve Hz. Musa
Zülkarneyn'in seyahatleri
Zülkarneyn ve tefsirleri
Zülkarneyn ve İslam mitolojisi
Zülkarneyn'in adı neden geçer?
Zülkarneyn ve Hz. İbrahim
Zülkarneyn'in adaleti ve hikmeti
Zülkarneyn'in dini yönü
Zülkarneyn ve tarihi bağlantıları
---------------------------------------------------------------------------------------------

Пікірлер: 191
@mustafabayar2652
@mustafabayar2652 2 жыл бұрын
Basit ve yetersiz bir sohbet olmuş. Tatminkâr olmaktan uzak,ayrıca bilgilendirme eksikliği var.
@Doblak
@Doblak 4 жыл бұрын
Hiç açıklayıcı olmadı.
@huneyvyMv
@huneyvyMv 6 ай бұрын
İyi dinle
@abdurrahimmentes1668
@abdurrahimmentes1668 4 жыл бұрын
Bir görüşe göre saçlarını iki bölük yaparak her birini bir tarafa bıraktığı için “Zülkarneyn” (iki boynuzlu) adıyla tanınmıştır. Peygamber olup olmadığı konusunda çok çeşitli rivayetler bulunur. Kehf Sûresinde adı geçen Zülkarneyn, Hz. İbrahim (a.s.) zamanında yaşamış ve Hz. Hızır’dan (a.s.) ders almıştır. Yemen’de Himyer Meliklerinden olduğu İslâm tarihi ve hadis kaynaklarında belirtilmektedir. Bazı kaynaklarda tam isminin Zülkarneyn Sa’b bin Râşid olduğu belirtilir. İbrahim (a.s.) ile Mekke’de buluştukları rivayet edilmektedir. Bazılarının iddia ettiği gibi Zülkarneyn, Makedon kralı İskender-i Rûmî değildir. Zira İskender-i Rûmî, Zülkarneyn’den yaklaşık 1960 sene sonra, yani milattan önce 3-4 yüz sene önce yaşamış Aristo’dan ders almış putperest bir kraldı. Üstad Bediüzzaman’a göre de İskender-i Rumî ile Zülkarneyn aynı kişi değildir. Zülkarneyn Yemen hükümdarlarından birisi olup, Hz. İbrahim (a.s.) döneminde yaşamış, Hz. Hızır’dan (a.s.) ders almıştır. Allah’ın kendisine hikmet ve kudret verdiği bir zat olan Zülkarneyn’in, peygamber olup olmadığı hususu tartışmalıdır. Kur’ân’da Kehf Sûresinde Zülkarneyn’le ilgili olarak, şarktan garba hakim olduğu ve mazlum milletleri, zâlim kavimlerin tecavüzlerinden korumak için set inşa ettiği ifade edilmektedir. Bazı tefsirlerde Kur’ân’da geçen Zülkarneyn Seddinin Çin seddi olduğu belirtilmektedir ki, uzunluğu 2.400 km, yüksekliği ise bazı yerlerinde 9 metreyi, bazı yerlerinde de 12 metreyi bulmaktadır. Bazı müfessirler ise bu seddin Ermenistan ile Azerbeycan arasında Kafkas Dağları civarında olduğunu ve Tatarların hücumuna karşı yapıldığını belirtirler. Kesin olan husus ise, Ye’cüc ve Me’cüc denilen ve yeryüzünde fesat çıkaran topluluklara karşı Zülkarneyn tarafından bir seddin inşa edildiğidir. Kehf Suresinin 83 ilâ 98 âyetlerinde geçtiği üzere Zülkarneyn, üstün yeteneklere, geniş kudret ve imkânlara sahipti. Bilgili, kültürlü, dünya coğrafyasının önemli bir kısmını bilen ve İlâhî yardıma mazhar olan bir kişiydi. Zâlimlere hadlerini bildiren, onları cezalandıran, âhiret gününe kesin bir şekilde imân eden, ona göre hareket eden ve iyi ahlaklı dindar toplumları himâye eden bir zattı. Afrika’yı tamamen fethederek, Atlas Okyanusu kıyılarına kadar ulaşmıştı.
@volkan4648
@volkan4648 2 жыл бұрын
Vay caninaaaaaa 😁😁😁😁😁
@mehmetozsoy8856
@mehmetozsoy8856 Жыл бұрын
Zulkarneyn büyük İskender dir.
@huneyvyMv
@huneyvyMv 6 ай бұрын
Keşke Aleyhisselam deseydi Peygamber olma ihtilafı var
@kaanerdemir6953
@kaanerdemir6953 4 жыл бұрын
Hocam anlattıklarınız hiç açıklayıcı olmamış sıkılarak izledim
@Pashaoglu9
@Pashaoglu9 4 жыл бұрын
Benim Zülkarneyn, iki zamanın sahibi olduğuma 36 delil ve kanıtlar var: 1. Vatikanda gizlenen Fatimanın üçüncü sırı 2. Mustafa Kemal Atatürkün 5 Eylül 1938 de yazdığı gizli vasiyet 3. Ayasofyada benim sağ elimin izi var 4. Gök Tengriden bana verilen Altın Çağın Kutsal Sandığı 5. Gök Tengriden hakikat ilhamı ile bana verilen Hakikat Kitabı 6. Altın Çağın dünya Anayasası 7. Altın Çağın Dünya bayrağı 8. Altın Çağın takvimi 9. Altın Çagin saatı Kuranda benim hakkımda 18 mutlak ayet yazılmış. Ali imran suresi ayet 81, Bakara suresi ayet 248, Kehf suresi ayet 83 ten 98 dahil. İstanbulda Büyükçekmecede Tepekentte yüksek tepenin üstünde Zülkarneynin üç yolculuğu işaretlenmiş. Daha çok delil var, ben size 27 delil yazdım. Benim Zülkarneyn TV videolarımda görebilirsiniz. NAZE SÖZLERİ ( toplam 9 satır) Ey, insanlar, ben Gök Tengriye kıyam atıyorum, Gece, gündüz, göklere umudumla bakıyorum, Koy gelsin Tengriden hep hayırlı kehanet, Ey, insanlar, ben tek Tengriye biat ediyorum, Koy sarsın herkesi, ahlak, bilim, adalet, Kainatı yaradan yüce Tengri en uludur, Seviyorum ben evreni her an düpedüz, Benim ruhum, kalbim, içinden hep inaçla doludur, Hiç bir dünyada ben olmam ne kul ne öksüz.
@prenseslimon
@prenseslimon 4 жыл бұрын
@@Pashaoglu9 amca olecen ya yazik namaz kil kuran oku Rabbim hidayet versin sana
@sedatkayalar2689
@sedatkayalar2689 3 жыл бұрын
bir de bu tiplerin 1000 yıl önceki versiyonunu hayal et... karşısında da 1000 yıl önceki okuma yazma bilmeyen tarladan yorgun argın camiye gelmiş ve bu şahsın 1000 yıl önceki sürümünü dinliyorlar ... Peygamberimiz öldükten sonra bu tipler öyle bir çoğalmış ki... bugünkü yozlaştırılmış güzel dinimizin mimarı bu tipler işte..bunların yüzünden inancı zayıf olanlar ateist olalım bari diye dinden çıkıyorlar... bir de bunun izle kzbin.info/www/bejne/nX-tnZida8aJi5Y
@behzatlaa5316
@behzatlaa5316 2 жыл бұрын
Büyük İskenderin savaşlarına bakarsan ona benziyor ama Mete Han da olabilir
@antepli5247
@antepli5247 2 жыл бұрын
Keşke cevab vermeseydi hiç birşey anlaşılmadı özür diliyorum ama keşke vermeseydi
@TayfunBahadır-x3w
@TayfunBahadır-x3w 14 күн бұрын
Hocam ne anlattın sen anlayan varsa söylesin Zülkarneyn kimmiş
@yasaruzunay1623
@yasaruzunay1623 7 ай бұрын
Zülkarneyn Pers imparatoru kiros da olabilir ve Büyük İskender olduğunda söylenir arkadaşlar bu kadar da abartmaya
@batuhanbulut2785
@batuhanbulut2785 Жыл бұрын
Küçük ince ve burun ucu kalkık,Beyaz ve zayıf yüzlü(iffet nuruyla dolu şemal),siyah parlak(ıslak)saçlı saçları ortadan 2 ye ayrık güzel yüzlü bir genç.Allah çok sevmiş Onu.Zülkarneyn ve Mehdi görev icabı şahsı manevisi aynıdır ancak Kişi olarak aynı kişi değildir
@kingsultan9479
@kingsultan9479 2 жыл бұрын
Laflarin kadar boş sun
@boratz
@boratz 7 жыл бұрын
hazreti zulkarneyn turk peygamberdir
@bugraekremcakmaktas9829
@bugraekremcakmaktas9829 6 жыл бұрын
cuma sert her kavmin elbet peygamberi vardır...
@bugraekremcakmaktas9829
@bugraekremcakmaktas9829 6 жыл бұрын
cuma sert çok iyi demişsin haklısın
@tenhacanavar1981
@tenhacanavar1981 5 жыл бұрын
Bilmediyiniz niye danişırsan sen onun peyqenber olub olmadığını bilmediyin halda niye höküm verirsen ?
@omerbalikci5337
@omerbalikci5337 5 жыл бұрын
adem de türkmüş diyorlar
@TK-kg5xo
@TK-kg5xo 4 жыл бұрын
cuma sert her kavme yollar
@ademdegirmenci8165
@ademdegirmenci8165 5 жыл бұрын
çok yüzeysel ve ilmi analizden yoksun yuvarlamaca bir açıklama yaptınız.
@craiglodge8172
@craiglodge8172 3 жыл бұрын
Bilmiyoruz demez böyleleri
@halilibrahim1335
@halilibrahim1335 4 жыл бұрын
Sıkılan arkadaşlar, hocanın ne demesini bekliyorsunuz? Şöyle türkü böyle savaştı şu kadar çocuğu oldu dünyaya hükmetti diye mi konuşacaktı? Kuran bize meseleleri nasıl anlamamız gerektiğini bilip Allah'a yakınlaşma yollarını öğütlemek için indi falanca ırkı öğrenmeniz için değil. Bunları öğrenmek istiyorsanız hikaye kitabı okuyun. Bununla kendinizi oyalarsınız, ama hakikatten bihaber olursunuz
@Yusufozzsahin
@Yusufozzsahin 3 жыл бұрын
Şeyhülislam Vani Efendi şüpheye yer olmayacak derecede Zülkarneyn as’ın Oğuz Kağan olduğunu söylüyor. Kehf suresinin mahiyeti ise ahir zamanda anlaşılacağını bildiriyor Rabbimiz araştırmamız gerçek anlamını öğrenmemiz Deccal’e karşı büyük bir güç kazanmamız demek bence. Burada ırkımızı öne çıkarmak değil maksadımız ama Hz İbrahim as’dan beri asla Allah yolundan sapmadığımızı bütün Türk’lerin bilmesi gerek diye düşünüyorum.
@mir8172
@mir8172 3 жыл бұрын
AYRICA ZULKARNEYN AS ATAMIZ OGUZ KAĞANIN TAKENDİSİ
@TarihFanKanali
@TarihFanKanali Жыл бұрын
Zü'l-Karneyn Oğuz Han mıdır? Osmanlı Tarihçilerinden biri olan Neşri “Zü'l-Karneyn belki de Oğuz Handır" demiştir. Yine Osmanlı devrinde yazılmış tarih kitaplarından bir diğeri olan Rüstem Paşanın; "Tevârih-i Âl-i Osman" adındaki eserinde şöyle denilmektedir; " Kur'an-ı Kerimde bahsedilen Zülkarneyn meğer bu Oğuz Han’dır. Türk âlimi ve müfessiri Vanî M. Efendi şöyle demiştir; "Türkler Kuranda bahsi geçen Zü'l-Karneyn'den maksat Oğuz Han olduğunu söylerler ki; bu hususta tereddüt edilecek bir şey yoktur. İbn İshak Zü’l-Karneyn’in yafesin Türk adındaki oğlunun soyundan gelindiğini” söylemiştir.Ayrıca, Hızır aleyhi’sselam; Zülkarneyn’in askerlerinin önünde yürüdü, onun öncü komutanı idi. Onun baş müşaviri, sanki hükümdarın veziri makamında bir kimse idi.” Demiştir. “Hızır’ın; Hazreti İbrahim’in teyzesinin oğlu olduğu, Zü’l-Karneyn’in onu, kendisine baş danışman tayin ettiği ve önemli konularda onunla istişarelerde bulunduğu ve bu sayede birçok zaferler kazandığı bildirilmektedir.” Zü’l-Karneyn; gelmiş geçmiş en büyük Dünya Fatihlerinden biridir. Asıl Adı Oğuz Handır. Hazreti İbrahim zamanında yani Milattan önce 18. asırda yaşamıştır. Onun telkin ve irşadı ile, Haniflik dinini kabul etmiş ve onu Tûran Yurdu merkez olmak üzere Büyük Okyanustan Nil Nehri sahillerine kadar yayılan koca bir îmân hâkimiyeti hâline getirmiştir. Zü’l-Karneyn’i Cihan Oğuz Han’ın, milli kaynaklarımızda 116 sene yaşadığı kaydedilmektedir. O, bir asrı geçen bu uzun zaman şeridi içinde, Batı, Doğu”, “Kuzey”, “Güney” istikametinde birçok ilâhi büyük askeri seferlere çıkmış, kendi kurduğu bu devletin sınırlarını; batıda Akdeniz kıyıları ve Mısır , doğuda; Çin denizi, Büyük Okyanus , kuzeyde, Don Volga boyları ve geniş Sibirya ovaları , güneyde ise; Masar Kağanlığı Afganistan ve Hindistan ’ın içlerine kadar genişletmiş ve yeryüzünde ilk defa bir îmân hâkimiyeti ve bir büyük barış imparatorluğu kurmuştur. Bu bakımdan kendisine Zü’l-Karneyn unvanı verilmiş, Kur’ân-ı Kerim ve vahyinin muhatabı olmuş ve “Salih Kullar” zümresine katılmıştır Oğuz Han "Haniflik" ve Hazreti İbrahim: Gerçekte; Oğuz Han'ın, Hazreti İbrahim'le çağdaş olması değil dini, milli kaynaklarımız tarafından bile ifâde edilmektedir. Nitekim Neşri; Oğuz Han ve onun mücâdele hayatını dolduran olaylardan bahsederken aynen şöyle demektedir; "Bütün bu hâdiseler İbrahim Halilullah (s.a.s.) zamanında oldu. Zaten o; ona iman getirmişti. Mamafih, milli kaynaklarımızda Oğuz Han’la Hazreti İbrahim arasındaki bu görüşmelerin Oğuz Han’ın Şam seferi sırasında gerçekleştiği ve daha sonra ikisinin birlikte hacca gittikleri bildirilmektedir. İ.S. Cem; "Hazreti İbrahim'in Mezopotamyada eski "Ur" şehrinde dünyaya geldiğini, oysa buraların çoktan Asyalı bir kavim olan Sümerler tarafından yurt tutulduğunu açıklamıştır. Nahle Kalfat da şöyle demiştir; Oğuz Han; adı geçen bu Hakan İbrahim Halil asrında yaşamıştı. Oğuz Han Devletinin Yıkılışı ve Oğuz Boyları: Oğuz Han'ın vefatından yaklaşık bin sene sonra Oğuz yurtlarında çok büyük kargaşalıklar çıktığı anlaşılmaktadır. Evet bir kısım tarihçilerin indi hesaplarına göre, bu şekilde on asırdan fazla siyâsî iktidarını devam ettiren büyük "Oğuz Kağan Devleti" milâttan önce XVII. asırda yıkılmıştır. YECÜC MECÜC SEDDİNİN YAPILIŞI “İşte Zü’l-Karneyn bu dağların önünde öyle bir kavim buldu ki onlar laf söz dinlemeyen kendilerine güvenen oldukça gururlu ve medeni bir kavim idi.” Onlar; demir ve kömürü sosyal hayatlarında, çok büyük bir medeniyet unsuru olarak kullandıkları gibi, ayrıca Türklere has demircilik sanatını da çok iyi biliyorlardı. Bu takdir de onların katıksız bir Türk kavmi olmaları gerekmektedir. Onlar, Türkç e konuşuyorlardı. Ne var ki, aynı dili konuşmalarına rağmen Zü’l-Karneyn’le konuşurken şive zorluğu çekiyorlardı. Bu da gösteriyor ki, bu âyetin özünde de Oğuz Han ve Türkistan’ın geniş doğu sınırlarındaki Türk kavimleri bulunmaktadır. Harzemli büyük Türk Müfessiri Allâme Zemahşeri,i Yecüc-Mecüc seddini yapanların bir Türk kavmi olduklarını söylemiştir. Hamdi Yazır Hoca da, muhtemelen ez-Zemahşeri’ nin bu görüşünü esas almış ve “ekser müfessirlerin görüşüne dayanarak onların Türk olduklarını” söylemiştir. İbn Kesir, Osmanlı Âlimi Ebu’s-Suud Efendi, Bursalı İsmail Hakkı ve Âlûsi gibi, daha birçok İslâm âlim ve müfessirleri seddi yapanların bir Türk kavmi olduklarını beyan etmiştir. Zîra demircilik, bu Türklerin tarihin derinliklerinden kopup gelen bir ata mesleği idi. Şâyet Zü’l-Karneyn; Ye’cüc ve Me’cüce karşı aşılması güç bir Sed yapacaksa, bu Seddi ancak onların bu husustaki üstün hünerleri, iş âletleri, insan gücü hülasa her türlü yardım ve destekleri ile yapabilirdi. Zü’l-Karneyn’den malzemeleri kendilerinden olmak üzere Ye’cüc ve Me’cüc denilen bir kavmin önüne aşılması çok zor bir Sed inşa etmesi için çok sıkı bir iş birliğine girişmişler ve bunda muvaffakta olmuşlardır. Bütün bunlar, onların Allah’ın rızasına mazhar ve hoşnutluğunu kazanmış bir kavim olduklarını göstermektedir. Yazır, konumuza esas olan bu tespitlerinde aynen şöyle demektedir; “Allahu a’lem, Kur’ân’ın haber verdiği bu redim (sed); Zü’l-Karneyn’den onun yapılmasını talep eden kavmin bu sayede teşkil ettikleri heyet-i içtimaiyeleri olsa gerektir ki, onlar demir kütleleri gibi salebetli olan (milli) unsurlarına akıtılan Feyz-i Rabbâni ile teşekkül etmiş maddi ve manevi bir sed demek olur. Eğer bu kavim (birçok) müfessirlerin naklettikleri vechile Türk (kavmi) idiyse, burada Zü’lKarneyn’e kuvvetle yardım eden Türklerin mazide yeryüzünü fesaddan kurtarmak için ettikleri hizmetin ehemmiyeti işar edilmiş olduğu gibi, Hazreti Muhammed’in bütün insanlığa Peygamber olarak gönderilmesin)den sonra, onların İslâm’a yapacakları hizmete de işaret edilmiş demektir. Şu hâlde, TÜRKLER’in inkırazı, Ye’cüc ve Me’cüc seddinin yıkılması ve nizam-ı arzım fesadı demek olacaktır ki (bu) eşrat-ı saattendir (kıyâmetin kopması şartlarından). Hasılı şark ve garbı dolaşan Zü’l-Karneyn’in (Oğuz Han) en büyük işi, mahza bir rahmet-i rabbaniye olan bu redimin inşasıdır ki, onun yıkılması yeryüzünde beşeriyetin pek büyük bir felaketi olacaktır. Sedde Ne Olmuştur Bizim bu soruya vereceğimiz cevap, onun manevi yönü hariç, maddi bakımdan koca bir “Hiç! ” tir. Zîra bir çağlayan gibi asırlardır akıp giden zaman nehri, bu nehrin yaptığı ağır hasarlar, yağan yağmur ve karlar, esen fırtına ve rüzgârlar her şey için olduğu gibi bu Zü’l-Karneyn Seddine de en büyük darbeyi vurmuş ve onu, un ufağı gibi ufaltmış ve bir toz yığını hâline getirmiş ve ondan artık hiçbir iz, eser kalmamıştır. Nitekim Kur’ân-ı Kerim’in söz konusu âyetleri de onun, bu feci akıbetini bize bu seddi inşa eden Zü’l-Karneyn’in ağzı ile haber vermiş ve şöyle demiştir: “Rabbim’in va’di geldiğinde onu yerle bir edecektir. Zaten Rabbimin bu husustaki va’di de bir gerçektir. Ne var ki onun manevi varlığı, şer odaklarının karşısındaki ilâhi ve heybetli durumu bir rahmet-i ilâhiye olarak kıyâmete kadar devam edecek ve Cenâb-ı Hak kendi dini ve mümin kullarını bu şer odaklarına karşı yeni, yeni Zü’l-Karneyn ve onları yapacakları surlar, yani hizmet-i îmâniye ile koruyacak ve bu şer odakları ile Müslümanlar arasında her zaman bir Sedd-i Zü’l-Karneyn halk edecektir. Bunda asıl görev Oğuz Han’ın soyundan gelen yeni Zü’l-Karneyn’lere düşecekti. Nitekim öyle de olmuş ve onun soyundan daha bir nice Zü’l-Karneyn-i Cihanlar gelmişler bu küfür dalgaları karşısında bir îmân kalesi ve bir Sedd-i Zü’l-Karneyn olmuşlardır. Bu böyle XX. asrın başlarına kadar devam etmiştir. Ye’cüc ve Me’cüc kimlerdir ve Onları Sonu Ne Olmuştur? Ye’cüc ve Me’cüc bize göre; Çinlileri n geliştirmeye muvaffak oldukları bu akıl almaz ve insanlık için bir felaket olan bu teknoloji ve onun insanlığın ortak medeniyet, din ve kültürünü , kendi haris emelleri pahasına yıkmak için kullanan ve her türlü kötülüğün sembolü olan o şer güçlerinin adıdır. Zaten Hazreti Peygamber, birçok hadislerinde de bunları bütün ayrıntıları ile bu şekilde akıl almaz yaratıklar olarak izah etmişlerdir. Hazreti Peygamber’ in bu muhtevadaki hadislerinden öğrendiğimize göre; bu günkü Çinliler, teknik ve teknolojik yoldaki bu akıl almaz ilerlemelerine devam edecekler, yeni, yeni akıl almaz birçok araç ve gereçler o kadar ki insana benzer akıllı robotlar, verilen emri acımasızca yapan araçlar, icat edecekler ve bunları daha sonra “Star Harplerinde” gördüğümüz gibi, insanlığın başına bela ve koca bir dünyayı istila edeceklerdir. Ancak vakt-i merhunu geldiğinde bunlar, Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân-ı Kerim’in de haber verdiği gibi yine “Doğu cihetinde” yani Asya Kıtasının, Büyük Okyanus’a yakın en uç sahillerinde bir kere daha ortaya çıkacaklar, çok süratli bir şekilde çoğalacaklar ve önlerine çıkan bütün engelleri aşarak bir çağlayan gibi akacaklar, dünyayı bir kere daha fesada verecekler ve her türlü ahlaksızlıkları yeryüzünde bir kere daha hâkim kılmaya çalışacaklardır.
@cristianomessi9157
@cristianomessi9157 Жыл бұрын
Büyük İskender veya Büyük Kirostan birisi islam alimleri de bunu söyler
@Parola_NUH
@Parola_NUH 3 ай бұрын
Dinlediklerimin arasında en cahili değilsin.
@sedatkayalar2689
@sedatkayalar2689 3 жыл бұрын
zülkarneyn mehdinin ta kendisidir. ilgili ayetleri iyi okuyun..
@ufukduman4056
@ufukduman4056 5 жыл бұрын
hocam bunları herkes biliyor.bize ayrıntıları anlatacaksın mesela onun ölümsüzler ordusunun başındaki akad kralı olduğu ve askerlerinin insan üstü varlıklar olduğu ve cinlerinde emrinde olduğu anlatılıyor.sen yüzeysel sıkıcı bir hitapla bişeler anlattın bişede anlaşılmadı
@sedatkayalar2689
@sedatkayalar2689 3 жыл бұрын
benim yorumlarıma da bir göz at fikir açısından..
@azrxx4
@azrxx4 Жыл бұрын
kaşgarlı mahmutun divani lügatüt türk adlı kitabinda zülkarneyin iskender oldugundan bahsediliyor mesela
@cl.cholponjashtar1381
@cl.cholponjashtar1381 Жыл бұрын
Tefsir ibn Kasir, Peygamberler üzerine olan eserinde, Zülkarneyn'in Nuh Peygamber'in oğlu Yafas'ın soyundan olduğunu belirtir. Bir başka durum daha var, en büyük Kırgız destanı "Manas"ta şöyle anlatılır: "(Anji ve Manji, )(yajuj ve majuj)Kırgızların ve Çinlilerin düşmanlarının korktuğu doğuda vahşi ve öfkeli insanlardı." Şaşırtıcı bir şekilde, Kuran Çinlilerin ve Kalmakların Yajuj ve Maguj'u gördüklerini söylemedi.
@cetonline93
@cetonline93 Жыл бұрын
Size anlatayım kısaca. Zülkarneyn iki asrın sahibi demektir .Ve dünya üzerinde o zaman tek güçlü lider odur.200 sene civarı yaşamıştır.Iyiligi doğruluğu anlatmış mazluma yardım etmiş kötüleri cezalandırmistir.Burda anlatılmak istenen şudur.Peygamber efendimize soracaklar yahudiler ashabı kefh ile Zülkarneyn ve ruhun özü nu ki bunları bilirse kesin peygamber diye o hasıl Kefh süresi nasıl olup Rabbim bildirmiştir.O da anlatmıştır
@huseyintuver8601
@huseyintuver8601 5 жыл бұрын
İskandinav yarımadası dan taa Çin ve Kore yarımadası a kadar gidiyor....
@Hilmi1299
@Hilmi1299 4 жыл бұрын
Hatta Kamçatka ya kadar gidiyor. Fi aynin hamiyetin... Kaynar suların fışkırdığı bir yerde güneşin battığını görüyor. (dünyanın batisi) Ye cüc ve me cüc, Türk Seddi bunlarda en kuzey doğu
@TarihFanKanali
@TarihFanKanali Жыл бұрын
Zü'l-Karneyn Oğuz Han mıdır? Osmanlı Tarihçilerinden biri olan Neşri “Zü'l-Karneyn belki de Oğuz Handır" demiştir. Yine Osmanlı devrinde yazılmış tarih kitaplarından bir diğeri olan Rüstem Paşanın; "Tevârih-i Âl-i Osman" adındaki eserinde şöyle denilmektedir; " Kur'an-ı Kerimde bahsedilen Zülkarneyn meğer bu Oğuz Han’dır. Türk âlimi ve müfessiri Vanî M. Efendi şöyle demiştir; "Türkler Kuranda bahsi geçen Zü'l-Karneyn'den maksat Oğuz Han olduğunu söylerler ki; bu hususta tereddüt edilecek bir şey yoktur. İbn İshak Zü’l-Karneyn’in yafesin Türk adındaki oğlunun soyundan gelindiğini” söylemiştir.Ayrıca, Hızır aleyhi’sselam; Zülkarneyn’in askerlerinin önünde yürüdü, onun öncü komutanı idi. Onun baş müşaviri, sanki hükümdarın veziri makamında bir kimse idi.” Demiştir. “Hızır’ın; Hazreti İbrahim’in teyzesinin oğlu olduğu, Zü’l-Karneyn’in onu, kendisine baş danışman tayin ettiği ve önemli konularda onunla istişarelerde bulunduğu ve bu sayede birçok zaferler kazandığı bildirilmektedir.” Zü’l-Karneyn; gelmiş geçmiş en büyük Dünya Fatihlerinden biridir. Asıl Adı Oğuz Handır. Hazreti İbrahim zamanında yani Milattan önce 18. asırda yaşamıştır. Onun telkin ve irşadı ile, Haniflik dinini kabul etmiş ve onu Tûran Yurdu merkez olmak üzere Büyük Okyanustan Nil Nehri sahillerine kadar yayılan koca bir îmân hâkimiyeti hâline getirmiştir. Zü’l-Karneyn’i Cihan Oğuz Han’ın, milli kaynaklarımızda 116 sene yaşadığı kaydedilmektedir. O, bir asrı geçen bu uzun zaman şeridi içinde, Batı, Doğu”, “Kuzey”, “Güney” istikametinde birçok ilâhi büyük askeri seferlere çıkmış, kendi kurduğu bu devletin sınırlarını; batıda Akdeniz kıyıları ve Mısır , doğuda; Çin denizi, Büyük Okyanus , kuzeyde, Don Volga boyları ve geniş Sibirya ovaları , güneyde ise; Masar Kağanlığı Afganistan ve Hindistan ’ın içlerine kadar genişletmiş ve yeryüzünde ilk defa bir îmân hâkimiyeti ve bir büyük barış imparatorluğu kurmuştur. Bu bakımdan kendisine Zü’l-Karneyn unvanı verilmiş, Kur’ân-ı Kerim ve vahyinin muhatabı olmuş ve “Salih Kullar” zümresine katılmıştır Oğuz Han "Haniflik" ve Hazreti İbrahim: Gerçekte; Oğuz Han'ın, Hazreti İbrahim'le çağdaş olması değil dini, milli kaynaklarımız tarafından bile ifâde edilmektedir. Nitekim Neşri; Oğuz Han ve onun mücâdele hayatını dolduran olaylardan bahsederken aynen şöyle demektedir; "Bütün bu hâdiseler İbrahim Halilullah (s.a.s.) zamanında oldu. Zaten o; ona iman getirmişti. Mamafih, milli kaynaklarımızda Oğuz Han’la Hazreti İbrahim arasındaki bu görüşmelerin Oğuz Han’ın Şam seferi sırasında gerçekleştiği ve daha sonra ikisinin birlikte hacca gittikleri bildirilmektedir. İ.S. Cem; "Hazreti İbrahim'in Mezopotamyada eski "Ur" şehrinde dünyaya geldiğini, oysa buraların çoktan Asyalı bir kavim olan Sümerler tarafından yurt tutulduğunu açıklamıştır. Nahle Kalfat da şöyle demiştir; Oğuz Han; adı geçen bu Hakan İbrahim Halil asrında yaşamıştı. Oğuz Han Devletinin Yıkılışı ve Oğuz Boyları: Oğuz Han'ın vefatından yaklaşık bin sene sonra Oğuz yurtlarında çok büyük kargaşalıklar çıktığı anlaşılmaktadır. Evet bir kısım tarihçilerin indi hesaplarına göre, bu şekilde on asırdan fazla siyâsî iktidarını devam ettiren büyük "Oğuz Kağan Devleti" milâttan önce XVII. asırda yıkılmıştır. YECÜC MECÜC SEDDİNİN YAPILIŞI “İşte Zü’l-Karneyn bu dağların önünde öyle bir kavim buldu ki onlar laf söz dinlemeyen kendilerine güvenen oldukça gururlu ve medeni bir kavim idi.” Onlar; demir ve kömürü sosyal hayatlarında, çok büyük bir medeniyet unsuru olarak kullandıkları gibi, ayrıca Türklere has demircilik sanatını da çok iyi biliyorlardı. Bu takdir de onların katıksız bir Türk kavmi olmaları gerekmektedir. Onlar, Türkç e konuşuyorlardı. Ne var ki, aynı dili konuşmalarına rağmen Zü’l-Karneyn’le konuşurken şive zorluğu çekiyorlardı. Bu da gösteriyor ki, bu âyetin özünde de Oğuz Han ve Türkistan’ın geniş doğu sınırlarındaki Türk kavimleri bulunmaktadır. Harzemli büyük Türk Müfessiri Allâme Zemahşeri,i Yecüc-Mecüc seddini yapanların bir Türk kavmi olduklarını söylemiştir. Hamdi Yazır Hoca da, muhtemelen ez-Zemahşeri’ nin bu görüşünü esas almış ve “ekser müfessirlerin görüşüne dayanarak onların Türk olduklarını” söylemiştir. İbn Kesir, Osmanlı Âlimi Ebu’s-Suud Efendi, Bursalı İsmail Hakkı ve Âlûsi gibi, daha birçok İslâm âlim ve müfessirleri seddi yapanların bir Türk kavmi olduklarını beyan etmiştir. Zîra demircilik, bu Türklerin tarihin derinliklerinden kopup gelen bir ata mesleği idi. Şâyet Zü’l-Karneyn; Ye’cüc ve Me’cüce karşı aşılması güç bir Sed yapacaksa, bu Seddi ancak onların bu husustaki üstün hünerleri, iş âletleri, insan gücü hülasa her türlü yardım ve destekleri ile yapabilirdi. Zü’l-Karneyn’den malzemeleri kendilerinden olmak üzere Ye’cüc ve Me’cüc denilen bir kavmin önüne aşılması çok zor bir Sed inşa etmesi için çok sıkı bir iş birliğine girişmişler ve bunda muvaffakta olmuşlardır. Bütün bunlar, onların Allah’ın rızasına mazhar ve hoşnutluğunu kazanmış bir kavim olduklarını göstermektedir. Yazır, konumuza esas olan bu tespitlerinde aynen şöyle demektedir; “Allahu a’lem, Kur’ân’ın haber verdiği bu redim (sed); Zü’l-Karneyn’den onun yapılmasını talep eden kavmin bu sayede teşkil ettikleri heyet-i içtimaiyeleri olsa gerektir ki, onlar demir kütleleri gibi salebetli olan (milli) unsurlarına akıtılan Feyz-i Rabbâni ile teşekkül etmiş maddi ve manevi bir sed demek olur. Eğer bu kavim (birçok) müfessirlerin naklettikleri vechile Türk (kavmi) idiyse, burada Zü’lKarneyn’e kuvvetle yardım eden Türklerin mazide yeryüzünü fesaddan kurtarmak için ettikleri hizmetin ehemmiyeti işar edilmiş olduğu gibi, Hazreti Muhammed’in bütün insanlığa Peygamber olarak gönderilmesin)den sonra, onların İslâm’a yapacakları hizmete de işaret edilmiş demektir. Şu hâlde, TÜRKLER’in inkırazı, Ye’cüc ve Me’cüc seddinin yıkılması ve nizam-ı arzım fesadı demek olacaktır ki (bu) eşrat-ı saattendir (kıyâmetin kopması şartlarından). Hasılı şark ve garbı dolaşan Zü’l-Karneyn’in (Oğuz Han) en büyük işi, mahza bir rahmet-i rabbaniye olan bu redimin inşasıdır ki, onun yıkılması yeryüzünde beşeriyetin pek büyük bir felaketi olacaktır. Sedde Ne Olmuştur Bizim bu soruya vereceğimiz cevap, onun manevi yönü hariç, maddi bakımdan koca bir “Hiç! ” tir. Zîra bir çağlayan gibi asırlardır akıp giden zaman nehri, bu nehrin yaptığı ağır hasarlar, yağan yağmur ve karlar, esen fırtına ve rüzgârlar her şey için olduğu gibi bu Zü’l-Karneyn Seddine de en büyük darbeyi vurmuş ve onu, un ufağı gibi ufaltmış ve bir toz yığını hâline getirmiş ve ondan artık hiçbir iz, eser kalmamıştır. Nitekim Kur’ân-ı Kerim’in söz konusu âyetleri de onun, bu feci akıbetini bize bu seddi inşa eden Zü’l-Karneyn’in ağzı ile haber vermiş ve şöyle demiştir: “Rabbim’in va’di geldiğinde onu yerle bir edecektir. Zaten Rabbimin bu husustaki va’di de bir gerçektir. Ne var ki onun manevi varlığı, şer odaklarının karşısındaki ilâhi ve heybetli durumu bir rahmet-i ilâhiye olarak kıyâmete kadar devam edecek ve Cenâb-ı Hak kendi dini ve mümin kullarını bu şer odaklarına karşı yeni, yeni Zü’l-Karneyn ve onları yapacakları surlar, yani hizmet-i îmâniye ile koruyacak ve bu şer odakları ile Müslümanlar arasında her zaman bir Sedd-i Zü’l-Karneyn halk edecektir. Bunda asıl görev Oğuz Han’ın soyundan gelen yeni Zü’l-Karneyn’lere düşecekti. Nitekim öyle de olmuş ve onun soyundan daha bir nice Zü’l-Karneyn-i Cihanlar gelmişler bu küfür dalgaları karşısında bir îmân kalesi ve bir Sedd-i Zü’l-Karneyn olmuşlardır. Bu böyle XX. asrın başlarına kadar devam etmiştir. Ye’cüc ve Me’cüc kimlerdir ve Onları Sonu Ne Olmuştur? Ye’cüc ve Me’cüc bize göre; Çinlileri n geliştirmeye muvaffak oldukları bu akıl almaz ve insanlık için bir felaket olan bu teknoloji ve onun insanlığın ortak medeniyet, din ve kültürünü , kendi haris emelleri pahasına yıkmak için kullanan ve her türlü kötülüğün sembolü olan o şer güçlerinin adıdır. Zaten Hazreti Peygamber, birçok hadislerinde de bunları bütün ayrıntıları ile bu şekilde akıl almaz yaratıklar olarak izah etmişlerdir. Hazreti Peygamber’ in bu muhtevadaki hadislerinden öğrendiğimize göre; bu günkü Çinliler, teknik ve teknolojik yoldaki bu akıl almaz ilerlemelerine devam edecekler, yeni, yeni akıl almaz birçok araç ve gereçler o kadar ki insana benzer akıllı robotlar, verilen emri acımasızca yapan araçlar, icat edecekler ve bunları daha sonra “Star Harplerinde” gördüğümüz gibi, insanlığın başına bela ve koca bir dünyayı istila edeceklerdir. Ancak vakt-i merhunu geldiğinde bunlar, Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân-ı Kerim’in de haber verdiği gibi yine “Doğu cihetinde” yani Asya Kıtasının, Büyük Okyanus’a yakın en uç sahillerinde bir kere daha ortaya çıkacaklar, çok süratli bir şekilde çoğalacaklar ve önlerine çıkan bütün engelleri aşarak bir çağlayan gibi akacaklar, dünyayı bir kere daha fesada verecekler ve her türlü ahlaksızlıkları yeryüzünde bir kere daha hâkim kılmaya çalışacaklardır.
@ramazansoylu75
@ramazansoylu75 10 ай бұрын
Hocam, kim diye soruyorlar. Yani bu kişi tarih sahnesinde kime tekabül ediyor? Ayetlerin mealini biz de okuyabilirz.
@osmanturkyilmaz2002
@osmanturkyilmaz2002 Жыл бұрын
yecücle mecücün çok selamı var hocam sizi çok sevdiklerini söylediler
@salih_amel
@salih_amel Жыл бұрын
Hz. Zülkarneyn´in (a.s.) Hayatini dinlemek icin Salih Amel kanalimiza da bekleriz.
@birolkrma6742
@birolkrma6742 5 жыл бұрын
Sallama hoca sallama
@sadecebiri361
@sadecebiri361 2 жыл бұрын
ALLAH RAZI OLSUN....
@abdullahkoc8004
@abdullahkoc8004 4 жыл бұрын
gizem içinde gizem vardır
@Pashaoglu9
@Pashaoglu9 4 жыл бұрын
Benim Zülkarneyn, iki zamanın sahibi olduğuma 36 delil ve kanıtlar var: 1. Vatikanda gizlenen Fatimanın üçüncü sırı 2. Mustafa Kemal Atatürkün 5 Eylül 1938 de yazdığı gizli vasiyet 3. Ayasofyada benim sağ elimin izi var 4. Gök Tengriden bana verilen Altın Çağın Kutsal Sandığı 5. Gök Tengriden hakikat ilhamı ile bana verilen Hakikat Kitabı 6. Altın Çağın dünya Anayasası 7. Altın Çağın Dünya bayrağı 8. Altın Çağın takvimi 9. Altın Çagin saatı Kuranda benim hakkımda 18 mutlak ayet yazılmış. Ali imran suresi ayet 81, Bakara suresi ayet 248, Kehf suresi ayet 83 ten 98 dahil. İstanbulda Büyükçekmecede Tepekentte yüksek tepenin üstünde Zülkarneynin üç yolculuğu işaretlenmiş. Daha çok delil var, ben size 27 delil yazdım. Benim Zülkarneyn TV videolarımda görebilirsiniz. NAZE SÖZLERİ ( toplam 9 satır) Ey, insanlar, ben Gök Tengriye kıyam atıyorum, Gece, gündüz, göklere umudumla bakıyorum, Koy gelsin Tengriden hep hayırlı kehanet, Ey, insanlar, ben tek Tengriye biat ediyorum, Koy sarsın herkesi, ahlak, bilim, adalet, Kainatı yaradan yüce Tengri en uludur, Seviyorum ben evreni her an düpedüz, Benim ruhum, kalbim, içinden hep inaçla doludur, Hiç bir dünyada ben olmam ne kul ne öksüz.
@kizilelma-lw1wl
@kizilelma-lw1wl 2 жыл бұрын
...hocam bunun bilim ile ilgili yönü yokmudur acaba?Yani farklı bir boyutta yaşayabilme kabiliyeti kendisine verilerek gezegenler arası yaşamların var olabileceği yönünde oralara gidip oaradaki varlıklara Hak yolu gösteren biri olarak anlsyamayız mı
@sadecebiri361
@sadecebiri361 2 жыл бұрын
Şu duayı hep yapalım aklımıza geldikçe kardeşlerim çünkü imanımızı hep taze tutmak lazım ve yayalım Allah rızası için. manasını, anlamını düşünerek) EŞHEDÜ ELLAAAA İLAHE İLLALLAAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN ABDUHU VE RESULÜH LAAAA İLAHE İLLALLAAH MUHAMMEDURRESULULLAH. EY RABBİM BİLEREK VEYA BİLMEYEREK KÜFRE, KAFİRLİĞE NEDEN OLAN SÖZ ETTİM, İŞ YAPTIYSAM PİŞMANIM TEVBE EDİYORUM AFFET. İmanımızı yeniliyor İnşaAllah Rabbimizin sonsuz rahmeti, izni ve nasibiyle....
@musyantv
@musyantv 4 жыл бұрын
bir iddia zulkarney yeri diyarbakır lice ilçesinde bir mağarada 1960 lı yıllarda yabancı dil konuşan 3 kişi biri bayan biri yaşlı adam digeri orta yaşta olan 3 kişi o mağara girmiş ve zulkarney yazılı bir yazı okuduğu ve çığlıklar içerisinde sevinerek çıkıp gitmişler
@burakhann89
@burakhann89 3 жыл бұрын
zulkarneyn a.s zamanın sahıbı yanı zaman yolcusu tum zamanların hakımı
@murateriskin7737
@murateriskin7737 4 жыл бұрын
Çok basit ve gereksiz bir video olmuş. Kuranın teferruatla ve ince ince anlattığı, kendi tabiri ile 'acaip' işler böyle basit lakırtılarla geçiştirilemez. Bilmiyorsanız konuşmayın.
@sedatkayalar2689
@sedatkayalar2689 3 жыл бұрын
laf olsun torba dolsun... Allah kuranda zaten olayın bilmemiz gerektiği kadarını açıklamış. ayrıca o ayetler şark kurnazı yahudilere yeterli cevap olmuş ama yine de adamlar 1000 tane mucize gösterse Allah adamlar hala inkar etmeye şartlandırmışlar kendilerini.. adamlar deniz yarılmış içinden geçmişler inandık demişler 3 gün sonra yine sapıtmışlar. cumartesi günü balık avlamak yasaklamış Allah adamlar cuma gecesi ağlarını atıp pazartesi toplamışlar. yahudilerin hayatı düzenbazlık ... üstelik de aklısıra.. Allahı kandırıyorlar ....
@Hilmi1299
@Hilmi1299 4 жыл бұрын
Zülkarneyn'i anlatmak istiyorsanız en azından İsmail Hakkı Bursevi Hazretlerinin Ruhul Beyan Tefsirini okursanız sizin için daha aydınlatıcı olur ve insanları biraz daha detaylı bilgilendirirsiniz
@sedatkayalar2689
@sedatkayalar2689 3 жыл бұрын
İsmail Hakkı Bursevi kitabında yazdığı bilgileri nerden derlemiş. kurandan başka bizim bilmediğimiz gizli bir kitabı mı var... tefsir demek kendi kişisel görüşünün anlayışının yansımasıdır...her babayiğidin yoğurt yiyişi farklı olduğu gibi her arapça bilenin de anlayışı yorumu farklıdır. .. hele ki 1400 yıl önceki arap fililojisini bilmeyenler vede müteşabih ve muhkem ayetleri birbirine karıştıranlar bambaşka düşünürler...
@muratkacar3158
@muratkacar3158 2 жыл бұрын
Keşke cevap da verseydin!
@omertatl1841
@omertatl1841 5 жыл бұрын
gotama sitharta buda bir peygamber olabilir en doğrusunu Allah bilir
@ademkran1683
@ademkran1683 4 жыл бұрын
Sozlerine bak. Yuksek ihtimal İman edenlerden. Peygamber mi diye dusunuyor insan.
@nurmuhammad05
@nurmuhammad05 4 жыл бұрын
Birak eleştiri. Kisa cevab bu, detayli isteyen varsa baska yerlerde arabilirasiniz
@osmanermis8244
@osmanermis8244 4 жыл бұрын
Bir görüşde Zülkarneyn uzayda yolculuk yaptığı. Bence bu daha mantıklı. Ayetde güneşin battığı en uç noktaya gittiğinden bahsediliyor. Dünyada olsa gide gide başladığı yere gelir. Oysa güneşin güneş sistemi ile bir hareketi söz konusu. Doğrusunu Allah bilir
@Pashaoglu9
@Pashaoglu9 4 жыл бұрын
Benim Zülkarneyn, iki zamanın sahibi olduğuma 36 delil ve kanıtlar var: 1. Vatikanda gizlenen Fatimanın üçüncü sırı 2. Mustafa Kemal Atatürkün 5 Eylül 1938 de yazdığı gizli vasiyet 3. Ayasofyada benim sağ elimin izi var 4. Gök Tengriden bana verilen Altın Çağın Kutsal Sandığı 5. Gök Tengriden hakikat ilhamı ile bana verilen Hakikat Kitabı 6. Altın Çağın dünya Anayasası 7. Altın Çağın Dünya bayrağı 8. Altın Çağın takvimi 9. Altın Çagin saatı Kuranda benim hakkımda 18 mutlak ayet yazılmış. Ali imran suresi ayet 81, Bakara suresi ayet 248, Kehf suresi ayet 83 ten 98 dahil. İstanbulda Büyükçekmecede Tepekentte yüksek tepenin üstünde Zülkarneynin üç yolculuğu işaretlenmiş. Daha çok delil var, ben size 27 delil yazdım. Benim Zülkarneyn TV videolarımda görebilirsiniz. NAZE SÖZLERİ ( toplam 9 satır) Ey, insanlar, ben Gök Tengriye kıyam atıyorum, Gece, gündüz, göklere umudumla bakıyorum, Koy gelsin Tengriden hep hayırlı kehanet, Ey, insanlar, ben tek Tengriye biat ediyorum, Koy sarsın herkesi, ahlak, bilim, adalet, Kainatı yaradan yüce Tengri en uludur, Seviyorum ben evreni her an düpedüz, Benim ruhum, kalbim, içinden hep inaçla doludur, Hiç bir dünyada ben olmam ne kul ne öksüz.
@sedatkayalar2689
@sedatkayalar2689 3 жыл бұрын
uzayda yolculuk dersek dünyevi bir anlama gelir. ancak zamanda yolculuk dersek 2 zamanın devrin hakimi anlamıyla uyuşur. yani bu konuda boyut kelimesi yanlış kullanılıyor. BOUT 'tur doğrusu. BOUT ta yolculuk yapmıştır. boyut farklıdır. enn boy yükseklik derinlik zaman olarak bir şey söz konusu değildir. uzayda yolculuk dersek Zülkarneyne 2 zamanın hakimi yakışmaz. yani bizim anlayamayacağımız bir zaman yolculuğudur. çünkü Allah katından verilmiş bir kudret ancak Allahın kendisine özgü bir gücü kuluna aktarması ile olur. aynı Hz Musanın birlikte yolculuğa çıktığı uhrevi güçleri olan geleceği görebilen zat gibi... ya da 300 yıl uyutulan ve sonra uyandırılan 7 uyurlar gibi.. bunlar ve benzeri bir çok mucize vardır. sebe melikesinin tahtını ifritin hz süleyman daha yerrinden kalmadan getirmesi ve diğer üstün zatın ise göz kırpması kadar bir zamanda tahtı hz süleymanın önüne getirmesi gibi.. yani taht hasar da görmüyor. ışınlama diyebiliriz. yani olay an içinde gerçekleşiyor. big bangın 10 üzeri eksi 53 saniyede oluşması kadar veya dünyanın helak olacağı son saatin ol dediği anda olması gibi hepsi an içinde oluyor. unutmamak gerekir ki Allah bizim için yarattığı zaman ve mekandan münezzehtir. ve zamana tabi değildir. onun katında herşey bir andan ibarettir. Zamanda yolculuk ise an içinde gelişen uhrevi bir hadisedir. nasıl olduğunu anlayabilmemiz imkansızdır. çapı 95 milyar ışık yılı mesafede olan evrenin bittiği noktadan sonra ne olduğunu asla bilemeyeceğimiz gibi... fazla kafa yormaya gerek yok...beynimiz yanmasın.. ışık hızından da daha üstün hızlar var Allah katında... o hıza ulaşınca bout atlıyorsun kısaca.. zaman duruyor.. rüyadaki geçen zaman gibi örnekleyebiliriz belki. rüyada 2 saatlik bir olay yaşıyor beynimiz ama biz o rüyayı gerçekte 3 saniyede görüyoruz ...
@Yusufozzsahin
@Yusufozzsahin 3 жыл бұрын
@@sedatkayalar2689 Kehf suresinde geçen yedi uyurlar ve Hızır as kıssaları gerçekten zamanda yolculuk hakkında anlatımlar içeriyor Zülkarneyn as ise hem bu dünyada yaşayıp hüküm sürmüş güçlü bir hükümdar hemde Allah’ın lütfu ile zamanın ve mekanın üstünde bir güçle gezegenimizin koruyucusu olduğu anlaşılıyor Hızır as ise Zülkarneyn as’ın yardımcısı gibi. Allahualem.
@volkan4648
@volkan4648 2 жыл бұрын
@@Yusufozzsahin nerden ogreniyorsunuz bunları yawww nerde yaziyor bunlar ne dünyası ne zamani uzayda geciyor hz zulkarneynin seyahatleri farkli gezegenlere gdiyor ayette anlatilan bu
@nanelimonkabugu9916
@nanelimonkabugu9916 4 жыл бұрын
Bunların aklı yetmez işin Aslı kuranda ve arzdan arşa videolarında
@ubeyitbey9511
@ubeyitbey9511 5 жыл бұрын
hocam ne anlatıyorsunuz ya
@abbass0101
@abbass0101 7 жыл бұрын
yani hocam zülkarneyn büyük iskendermidir
@tenhacanavar1981
@tenhacanavar1981 5 жыл бұрын
Zülkerneyin makitonyalı iskenderden en azi 1000 yıl önce olmuşdur
@abdullahkaraca3146
@abdullahkaraca3146 4 жыл бұрын
Atamız oğuz (mete han) gösteriyor bütün hepsi ama cesaret edip diyemiyorlar kanıt olarak da Orhun yazıtlarının bir kısmı bu tefsirle uyuşuyor
@cumalierturk9506
@cumalierturk9506 3 жыл бұрын
@@abdullahkaraca3146 mete han olamaz cunku mete handan oncede turkler vardi birdr oguz kaganin seferleri fazla uyusmuyo Hz.Zulkarneyn aleyhisselam ile daha cok uyusuyo
@gaziyapc4190
@gaziyapc4190 3 жыл бұрын
@@cumalierturk9506 Alper Tunga olduğuna göre güçlü rivayetler var en iyisini Allah bilir bence Zülkarneyn Alper tunga
@gaziyapc4190
@gaziyapc4190 3 жыл бұрын
@EL HAKK'ın huzurunda eğilen genç Dostum güzel yazmışsın ben heyet 4 kitabını okudum orda şunlar yazıyordu Oğuz Kağan destanı bir kişiyi anlatmaz Türkler kendilerine gelen peygambere Yalvaç derlerdi ama gelen peygamber aynı zamanda hükümdar ise buna Oğuz Kağan derlerdi Hz Zülkarneyn in Alper Tunga olduğunu söylüyor bunu baya örnekle sunmuş mesela sen maden demişsin Alper Tunga nın yer altında bakır ve demirden oluşan 100 sütunlu sarayı varmış bulunduğu dönemin tek hakimi olmuş yenilmez persleri yenmiş dediğim gibi bu konuda kesin bir hükme varılmaz bunların hepsi olabilir ama bence Alper Tunga Zülkarneyn as dır Mete handa Türklere gelen ayrı bir peygamberdir..
@alperenmenc4409
@alperenmenc4409 5 жыл бұрын
Zulkarneyn kimdir onu söyle hikaye anlatma
@erenuzun7900
@erenuzun7900 3 жыл бұрын
Oğuz Kağan
@cristianomessi9157
@cristianomessi9157 Жыл бұрын
​@@erenuzun7900 ya büyük İskender ya da büyük kiros bu iki kişiden birisi olduğunu söylemiştir islam alimleri
@OSMANLIRABBANI
@OSMANLIRABBANI 7 жыл бұрын
zulkarneyn Oguz kagandir
@erkancetin9168
@erkancetin9168 6 жыл бұрын
OSMANLIRABBANI bi sen eksiktin .
@cumasert9799
@cumasert9799 6 жыл бұрын
nalı şerif yada yakmayan kefen olsun o zaman mümin kardeşim....
@snowgoons8351
@snowgoons8351 6 жыл бұрын
OSMANLIRABBANI delil?
@tikitakafootball3199
@tikitakafootball3199 6 жыл бұрын
Zülkarneyn Nedir? Videoyu izler misiniz? kzbin.info/www/bejne/qWqwfGuQjLqpq9k
@islamdevleti7038
@islamdevleti7038 5 жыл бұрын
Doğru
@Pashaoglu9
@Pashaoglu9 5 жыл бұрын
ANITKABİR DERNEĞİ TANDOĞAN ANKARA 25.08.2019 Değerli arkadaşlar, ben Gök Tengri Dünya Büyük Elçisi, Büyük Türk Kağanı, bütün dünyadaki insanların manevi atası olarak 09.11.2019, saat @, Anıtkabiri ziyaret etmek istiyorum ve Anıtkabir defterinde şunlari yazmak istiyorum: "Yüce Atatürk 5 Eylül 1938 de yazdığın gizli vasiyet Türk milletine açıklanmadan önce gerçekleşti. Altın Çağın Kutsal Sandığı, Hakikat Kitabı ve İstanbulda İBB desteği ile yapılacak olan Gök Tengri Tapınağı, genişliği 1800m2, yüksekliği 108 metre, Türklere 8991 yıl suresi ile Gök Tengriden verilen dünya hakimiyetinin tapusu olacaklar. Ölümsüz ruhun bütün dünyalarda şad olsun". Benim elimde dokuz delil var: 1. Benim elimde olan Altın Çağın Kutsal Sandığı 2. Hakikat Kitabı 3. Muştak babanın şiirleri 4. Mişel Nostradamusun Kehanetleri 5. Said Nursi rivayetleri 6. Kuran Ali imran suresi ayet 81 ve Bakara suresi ayet 248 7. Kahtani Ekrem İmamoğlu 8.. Büyük haberci Mehmet Güven 9. Türklerin Kızıl Elma düşünceleri @GfMU Saygılarımla, Yaşar Paşaoğlu
@saltukturkmen1693
@saltukturkmen1693 4 жыл бұрын
Aha manyak geldi
@saltukturkmen1693
@saltukturkmen1693 3 жыл бұрын
Birkaç euroya suntadan yaptırdıgın ve renkli raptiyelerle süslediğin kutsal sandığın duruyormu keneflerin sahte zulkosu
@selimsahkulu78
@selimsahkulu78 2 жыл бұрын
Abi torbacinin numarısını versene
@gokhandemir5343
@gokhandemir5343 3 жыл бұрын
Zul_kar_na us zül birleştirici Kar karia na us gemici likya da doğdu Karia kral oldu iranlılar ile savaşırken Bulunduğu orman yakildi.iasondur1 Siyahlar giymiş aslan
@Ali-hs9zm
@Ali-hs9zm 2 жыл бұрын
Kaynak nedir
@gokhandemir5343
@gokhandemir5343 2 жыл бұрын
@@Ali-hs9zm selam benim cevirdigim Antik metinler yaklaşık altiyuz sayfa. Aristotales yetiştirdi yanında panfilyali Korsanlar ile Libya creneye gitti.misirdan Ptolemeu destekledi.fransa Marsilya ya Korsan seferleri düzenledi.bes sene Büyük sıkıntı çekti kariaya döndüğünde Kahramandı.
@Ali-hs9zm
@Ali-hs9zm 2 жыл бұрын
@@gokhandemir5343 bilgi için teşekkürler, siyahlar giymiş aslan tabiri zülkarneyn için mi yazılmıştır?
@gokhandemir5343
@gokhandemir5343 2 жыл бұрын
@@Ali-hs9zm selam iason soyu korkalarin zincire vurulduğu soy açık denizlere Çıkmak cesaret ister.gemi direğine Bağlı gemici mozagigi sembolik anlatım Korkagi bağladık.
@SE-lg9og
@SE-lg9og 2 жыл бұрын
Buyuk iskender (makedonya) ve zulkarneyn(yemende dogdu) farkli kisiler.
@halilyavuz5976
@halilyavuz5976 8 жыл бұрын
hocam kuran da nerde geçiyor acaba Hz.zulkarneynin dünyaya hükmeden hükümdar olduğu bilgi alabililmiyim mümkünse ya da kaynağı ne ise
@HANCIBABA
@HANCIBABA 8 жыл бұрын
Kehf suresi
@AliCan-uq7cd
@AliCan-uq7cd 5 жыл бұрын
kehf te dunya demiyo kardesim tekrar oku
@farukkaymaz5533
@farukkaymaz5533 4 жыл бұрын
Ali Can zulkarneyn in anlamı o zaten 😉
@volkan1005
@volkan1005 5 жыл бұрын
uzattın da uzattın hoca. ne dolandırdın lafı ya.
@TarihFanKanali
@TarihFanKanali Жыл бұрын
Zü'l-Karneyn Oğuz Han mıdır? Osmanlı Tarihçilerinden biri olan Neşri “Zü'l-Karneyn belki de Oğuz Handır" demiştir. Yine Osmanlı devrinde yazılmış tarih kitaplarından bir diğeri olan Rüstem Paşanın; "Tevârih-i Âl-i Osman" adındaki eserinde şöyle denilmektedir; " Kur'an-ı Kerimde bahsedilen Zülkarneyn meğer bu Oğuz Han’dır. Türk âlimi ve müfessiri Vanî M. Efendi şöyle demiştir; "Türkler Kuranda bahsi geçen Zü'l-Karneyn'den maksat Oğuz Han olduğunu söylerler ki; bu hususta tereddüt edilecek bir şey yoktur. İbn İshak Zü’l-Karneyn’in yafesin Türk adındaki oğlunun soyundan gelindiğini” söylemiştir.Ayrıca, Hızır aleyhi’sselam; Zülkarneyn’in askerlerinin önünde yürüdü, onun öncü komutanı idi. Onun baş müşaviri, sanki hükümdarın veziri makamında bir kimse idi.” Demiştir. “Hızır’ın; Hazreti İbrahim’in teyzesinin oğlu olduğu, Zü’l-Karneyn’in onu, kendisine baş danışman tayin ettiği ve önemli konularda onunla istişarelerde bulunduğu ve bu sayede birçok zaferler kazandığı bildirilmektedir.” Zü’l-Karneyn; gelmiş geçmiş en büyük Dünya Fatihlerinden biridir. Asıl Adı Oğuz Handır. Hazreti İbrahim zamanında yani Milattan önce 18. asırda yaşamıştır. Onun telkin ve irşadı ile, Haniflik dinini kabul etmiş ve onu Tûran Yurdu merkez olmak üzere Büyük Okyanustan Nil Nehri sahillerine kadar yayılan koca bir îmân hâkimiyeti hâline getirmiştir. Zü’l-Karneyn’i Cihan Oğuz Han’ın, milli kaynaklarımızda 116 sene yaşadığı kaydedilmektedir. O, bir asrı geçen bu uzun zaman şeridi içinde, Batı, Doğu”, “Kuzey”, “Güney” istikametinde birçok ilâhi büyük askeri seferlere çıkmış, kendi kurduğu bu devletin sınırlarını; batıda Akdeniz kıyıları ve Mısır , doğuda; Çin denizi, Büyük Okyanus , kuzeyde, Don Volga boyları ve geniş Sibirya ovaları , güneyde ise; Masar Kağanlığı Afganistan ve Hindistan ’ın içlerine kadar genişletmiş ve yeryüzünde ilk defa bir îmân hâkimiyeti ve bir büyük barış imparatorluğu kurmuştur. Bu bakımdan kendisine Zü’l-Karneyn unvanı verilmiş, Kur’ân-ı Kerim ve vahyinin muhatabı olmuş ve “Salih Kullar” zümresine katılmıştır Oğuz Han "Haniflik" ve Hazreti İbrahim: Gerçekte; Oğuz Han'ın, Hazreti İbrahim'le çağdaş olması değil dini, milli kaynaklarımız tarafından bile ifâde edilmektedir. Nitekim Neşri; Oğuz Han ve onun mücâdele hayatını dolduran olaylardan bahsederken aynen şöyle demektedir; "Bütün bu hâdiseler İbrahim Halilullah (s.a.s.) zamanında oldu. Zaten o; ona iman getirmişti. Mamafih, milli kaynaklarımızda Oğuz Han’la Hazreti İbrahim arasındaki bu görüşmelerin Oğuz Han’ın Şam seferi sırasında gerçekleştiği ve daha sonra ikisinin birlikte hacca gittikleri bildirilmektedir. İ.S. Cem; "Hazreti İbrahim'in Mezopotamyada eski "Ur" şehrinde dünyaya geldiğini, oysa buraların çoktan Asyalı bir kavim olan Sümerler tarafından yurt tutulduğunu açıklamıştır. Nahle Kalfat da şöyle demiştir; Oğuz Han; adı geçen bu Hakan İbrahim Halil asrında yaşamıştı. Oğuz Han Devletinin Yıkılışı ve Oğuz Boyları: Oğuz Han'ın vefatından yaklaşık bin sene sonra Oğuz yurtlarında çok büyük kargaşalıklar çıktığı anlaşılmaktadır. Evet bir kısım tarihçilerin indi hesaplarına göre, bu şekilde on asırdan fazla siyâsî iktidarını devam ettiren büyük "Oğuz Kağan Devleti" milâttan önce XVII. asırda yıkılmıştır. YECÜC MECÜC SEDDİNİN YAPILIŞI “İşte Zü’l-Karneyn bu dağların önünde öyle bir kavim buldu ki onlar laf söz dinlemeyen kendilerine güvenen oldukça gururlu ve medeni bir kavim idi.” Onlar; demir ve kömürü sosyal hayatlarında, çok büyük bir medeniyet unsuru olarak kullandıkları gibi, ayrıca Türklere has demircilik sanatını da çok iyi biliyorlardı. Bu takdir de onların katıksız bir Türk kavmi olmaları gerekmektedir. Onlar, Türkç e konuşuyorlardı. Ne var ki, aynı dili konuşmalarına rağmen Zü’l-Karneyn’le konuşurken şive zorluğu çekiyorlardı. Bu da gösteriyor ki, bu âyetin özünde de Oğuz Han ve Türkistan’ın geniş doğu sınırlarındaki Türk kavimleri bulunmaktadır. Harzemli büyük Türk Müfessiri Allâme Zemahşeri,i Yecüc-Mecüc seddini yapanların bir Türk kavmi olduklarını söylemiştir. Hamdi Yazır Hoca da, muhtemelen ez-Zemahşeri’ nin bu görüşünü esas almış ve “ekser müfessirlerin görüşüne dayanarak onların Türk olduklarını” söylemiştir. İbn Kesir, Osmanlı Âlimi Ebu’s-Suud Efendi, Bursalı İsmail Hakkı ve Âlûsi gibi, daha birçok İslâm âlim ve müfessirleri seddi yapanların bir Türk kavmi olduklarını beyan etmiştir. Zîra demircilik, bu Türklerin tarihin derinliklerinden kopup gelen bir ata mesleği idi. Şâyet Zü’l-Karneyn; Ye’cüc ve Me’cüce karşı aşılması güç bir Sed yapacaksa, bu Seddi ancak onların bu husustaki üstün hünerleri, iş âletleri, insan gücü hülasa her türlü yardım ve destekleri ile yapabilirdi. Zü’l-Karneyn’den malzemeleri kendilerinden olmak üzere Ye’cüc ve Me’cüc denilen bir kavmin önüne aşılması çok zor bir Sed inşa etmesi için çok sıkı bir iş birliğine girişmişler ve bunda muvaffakta olmuşlardır. Bütün bunlar, onların Allah’ın rızasına mazhar ve hoşnutluğunu kazanmış bir kavim olduklarını göstermektedir. Yazır, konumuza esas olan bu tespitlerinde aynen şöyle demektedir; “Allahu a’lem, Kur’ân’ın haber verdiği bu redim (sed); Zü’l-Karneyn’den onun yapılmasını talep eden kavmin bu sayede teşkil ettikleri heyet-i içtimaiyeleri olsa gerektir ki, onlar demir kütleleri gibi salebetli olan (milli) unsurlarına akıtılan Feyz-i Rabbâni ile teşekkül etmiş maddi ve manevi bir sed demek olur. Eğer bu kavim (birçok) müfessirlerin naklettikleri vechile Türk (kavmi) idiyse, burada Zü’lKarneyn’e kuvvetle yardım eden Türklerin mazide yeryüzünü fesaddan kurtarmak için ettikleri hizmetin ehemmiyeti işar edilmiş olduğu gibi, Hazreti Muhammed’in bütün insanlığa Peygamber olarak gönderilmesin)den sonra, onların İslâm’a yapacakları hizmete de işaret edilmiş demektir. Şu hâlde, TÜRKLER’in inkırazı, Ye’cüc ve Me’cüc seddinin yıkılması ve nizam-ı arzım fesadı demek olacaktır ki (bu) eşrat-ı saattendir (kıyâmetin kopması şartlarından). Hasılı şark ve garbı dolaşan Zü’l-Karneyn’in (Oğuz Han) en büyük işi, mahza bir rahmet-i rabbaniye olan bu redimin inşasıdır ki, onun yıkılması yeryüzünde beşeriyetin pek büyük bir felaketi olacaktır. Sedde Ne Olmuştur Bizim bu soruya vereceğimiz cevap, onun manevi yönü hariç, maddi bakımdan koca bir “Hiç! ” tir. Zîra bir çağlayan gibi asırlardır akıp giden zaman nehri, bu nehrin yaptığı ağır hasarlar, yağan yağmur ve karlar, esen fırtına ve rüzgârlar her şey için olduğu gibi bu Zü’l-Karneyn Seddine de en büyük darbeyi vurmuş ve onu, un ufağı gibi ufaltmış ve bir toz yığını hâline getirmiş ve ondan artık hiçbir iz, eser kalmamıştır. Nitekim Kur’ân-ı Kerim’in söz konusu âyetleri de onun, bu feci akıbetini bize bu seddi inşa eden Zü’l-Karneyn’in ağzı ile haber vermiş ve şöyle demiştir: “Rabbim’in va’di geldiğinde onu yerle bir edecektir. Zaten Rabbimin bu husustaki va’di de bir gerçektir. Ne var ki onun manevi varlığı, şer odaklarının karşısındaki ilâhi ve heybetli durumu bir rahmet-i ilâhiye olarak kıyâmete kadar devam edecek ve Cenâb-ı Hak kendi dini ve mümin kullarını bu şer odaklarına karşı yeni, yeni Zü’l-Karneyn ve onları yapacakları surlar, yani hizmet-i îmâniye ile koruyacak ve bu şer odakları ile Müslümanlar arasında her zaman bir Sedd-i Zü’l-Karneyn halk edecektir. Bunda asıl görev Oğuz Han’ın soyundan gelen yeni Zü’l-Karneyn’lere düşecekti. Nitekim öyle de olmuş ve onun soyundan daha bir nice Zü’l-Karneyn-i Cihanlar gelmişler bu küfür dalgaları karşısında bir îmân kalesi ve bir Sedd-i Zü’l-Karneyn olmuşlardır. Bu böyle XX. asrın başlarına kadar devam etmiştir. Ye’cüc ve Me’cüc kimlerdir ve Onları Sonu Ne Olmuştur? Ye’cüc ve Me’cüc bize göre; Çinlileri n geliştirmeye muvaffak oldukları bu akıl almaz ve insanlık için bir felaket olan bu teknoloji ve onun insanlığın ortak medeniyet, din ve kültürünü , kendi haris emelleri pahasına yıkmak için kullanan ve her türlü kötülüğün sembolü olan o şer güçlerinin adıdır. Zaten Hazreti Peygamber, birçok hadislerinde de bunları bütün ayrıntıları ile bu şekilde akıl almaz yaratıklar olarak izah etmişlerdir. Hazreti Peygamber’ in bu muhtevadaki hadislerinden öğrendiğimize göre; bu günkü Çinliler, teknik ve teknolojik yoldaki bu akıl almaz ilerlemelerine devam edecekler, yeni, yeni akıl almaz birçok araç ve gereçler o kadar ki insana benzer akıllı robotlar, verilen emri acımasızca yapan araçlar, icat edecekler ve bunları daha sonra “Star Harplerinde” gördüğümüz gibi, insanlığın başına bela ve koca bir dünyayı istila edeceklerdir. Ancak vakt-i merhunu geldiğinde bunlar, Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân-ı Kerim’in de haber verdiği gibi yine “Doğu cihetinde” yani Asya Kıtasının, Büyük Okyanus’a yakın en uç sahillerinde bir kere daha ortaya çıkacaklar, çok süratli bir şekilde çoğalacaklar ve önlerine çıkan bütün engelleri aşarak bir çağlayan gibi akacaklar, dünyayı bir kere daha fesada verecekler ve her türlü ahlaksızlıkları yeryüzünde bir kere daha hâkim kılmaya çalışacaklardır.
@CihanCebe
@CihanCebe 7 жыл бұрын
Hocam Zülkarneyn ile ilgili kitap önerirmisiniz?
@sedatkayalar2689
@sedatkayalar2689 3 жыл бұрын
kuran yetmiyor mu.. Allahın açıklamasının haricinde zülkarneyni kim görmüş kim şahit olmuş... onun hakkında kitap yazacak insan nerde araştırma yapıp da bilgi derleyecek... peygambere inanmayan kurnaz yahudiler peygamberimize soruyorlar.. o da bilmiyor . nerden bilsin. sonra Allah hemen ayet ile cevaplıyor... şimdi kuran ayetlerine ilave başka hangi kitapta Allah açıklama yapmıştır... zaten Allah maide 101 ve 102 de vahiy inerken sorunuz varsa sorun size cevap verilecektir. ancak vahiyden sonra /vahiy kapıları kapandıktan sonra) sormayın diye buyuruyor.. zülkarneyn uhrevi bir kudret ile zamanda yolculuk yapmıştır. güneşin doğduğu ve battığı yere dünyevi güç ile herkes gider... ancak zülkarneyn Allahınn kendisine verdiği uhrevi kudret ile dünyanın ilk oluştuğu çağlara güneşin doğduğu yer olarak (güneşin doğması mecazi bir ifadedir.. o devirde insanların güneşin zararlı ışıklarından koruyan ozon tabakası tam oluşmamıştı ki onlar bizim atalarımız olan hz adem oğlundan önceki insansılardır. ki onlar kan döken ve meleklerin bildiği varlıklardır. Zülkarneyn mehdi görevi ile güneşin kara deliğe gömülmesi öncesindeki çağa gidip oradaki insanları uyarmışltır. bu da MEHDİ olduğu anlamına gelir. beklenen mehdi odur. yani uyarıcıdır. bir resul veya elçi değildir.. üstün uhrevi güçler ile donatılmış Allahın sevdiği bir kuludur. zülkarneyn ayetlerini düşüne düşüne bu mantıkla da okumakta fayda var.
@CihanCebe
@CihanCebe 3 жыл бұрын
@@sedatkayalar2689 Tabiki Kur'an da açıkça Zülkarneyn hakkında ayet var fakat alimlerin kaleminden okumak daha anlaşılır olur diye düşündüm. Siz şimdi yazdığınız yazıda Hz. Adem a.s dan önce Dünya da farklı insanların yaşadığını söylediniz. Bunu neye göre hangi kaynaktan edindiniz? Bugüne kadar ne böyle birşey okudum nede duydum.
@selahattinpektas3818
@selahattinpektas3818 3 жыл бұрын
İskender türe yi oku
@mir8172
@mir8172 3 жыл бұрын
@@selahattinpektas3818 KARDEŞİM TÜRKÇEDE YUMUSAK Ğ YOKTUR DİLİMİZE SONRADAN GİRMİŞTİR OĞUZ KAĞANDA OĞUZ DİYE SÖYLENMEZ ONUN OKUNUŞU VE SÖYLENİŞİ OKÜZ KAĞAN DIR ARAPÇADADA ZULKARNEYN ÇİFT BAŞLI OKÜZ DEMEKTİR AYRICA TARİHTE ZULKARNEYN AS NİN ÇİFT BAŞLI OKÜZ MİĞFERİ VARDIR O MİĞFERDE ENSON ÇİNDE TÜRKLERDEN SAKLANAN TÜRK PİRAMİTLERİNE GİZLİCE GİREN UYGUR BELGESELCİLER TARAFINDAN ÇİNDEKİ TÜRK PİRAMİTLERİNDE GÖRÜLMÜŞTÜR VE ÇEKİLMİSTİR ÇİNLİLER OLAYDAN SONRA ORAYA KENDİ TARİHÇİLERİNİ BİLE ALMAMIS KİMSEYİDE SOKMAMISTIR VE TARİHTE ZULKARNEYN AS VE OĞUZ KAĞANIN AYNI YERLERDE FETİH YAPTIĞI YAZAR VE ÇİNDEKİ TÜRK PİRAMİTLERİNE GİREN UYGUR BELGESELCİLER TAHTANIN ÜSTÜNDE BİR İNSAN RESKİ GÖRÜR BU KİSİ KİMDER BELGESELCİLER YAŞLIÇİNLİYE NEDEN YAŞLI ÇİNLİ ÇÜNKÜ ORAYA ONUN SAYESİNDE GİRMİŞLERDİ YASLI ÇİNLİ DEDİKİ OSİZİN ATANIZ OĞUZ KAĞANIN RESMİ DEDİ VE OĞUZ KAĞANIN RESMİ ZULKARNEYN AS NİN YÜZÜ İLE AYNIYDI VE DESTANDA HATIRLARSAN ÜÇ ALTIN OK GEÇMEKTE BU ZÜLKARNEYN AS NİN HEYKELİNDEDE VAR VE KUR'AN'I KERİM DE GEÇEN ZÜLKARNEYN ASNİN KISSASIDA OĞUZ KAĞANIN ŞİRİYLE AYNIDIR
@mir8172
@mir8172 3 жыл бұрын
@@selahattinpektas3818 Yani Atamız Zülkarney As Oğuz Kağan Dır
@zulkarneynhan708
@zulkarneynhan708 4 жыл бұрын
Oğuz Kağan Zülkarneyn aynı kişidir
@TarihFanKanali
@TarihFanKanali Жыл бұрын
Zü'l-Karneyn Oğuz Han mıdır? Osmanlı Tarihçilerinden biri olan Neşri “Zü'l-Karneyn belki de Oğuz Handır" demiştir. Yine Osmanlı devrinde yazılmış tarih kitaplarından bir diğeri olan Rüstem Paşanın; "Tevârih-i Âl-i Osman" adındaki eserinde şöyle denilmektedir; " Kur'an-ı Kerimde bahsedilen Zülkarneyn meğer bu Oğuz Han’dır. Türk âlimi ve müfessiri Vanî M. Efendi şöyle demiştir; "Türkler Kuranda bahsi geçen Zü'l-Karneyn'den maksat Oğuz Han olduğunu söylerler ki; bu hususta tereddüt edilecek bir şey yoktur. İbn İshak Zü’l-Karneyn’in yafesin Türk adındaki oğlunun soyundan gelindiğini” söylemiştir.Ayrıca, Hızır aleyhi’sselam; Zülkarneyn’in askerlerinin önünde yürüdü, onun öncü komutanı idi. Onun baş müşaviri, sanki hükümdarın veziri makamında bir kimse idi.” Demiştir. “Hızır’ın; Hazreti İbrahim’in teyzesinin oğlu olduğu, Zü’l-Karneyn’in onu, kendisine baş danışman tayin ettiği ve önemli konularda onunla istişarelerde bulunduğu ve bu sayede birçok zaferler kazandığı bildirilmektedir.” Zü’l-Karneyn; gelmiş geçmiş en büyük Dünya Fatihlerinden biridir. Asıl Adı Oğuz Handır. Hazreti İbrahim zamanında yani Milattan önce 18. asırda yaşamıştır. Onun telkin ve irşadı ile, Haniflik dinini kabul etmiş ve onu Tûran Yurdu merkez olmak üzere Büyük Okyanustan Nil Nehri sahillerine kadar yayılan koca bir îmân hâkimiyeti hâline getirmiştir. Zü’l-Karneyn’i Cihan Oğuz Han’ın, milli kaynaklarımızda 116 sene yaşadığı kaydedilmektedir. O, bir asrı geçen bu uzun zaman şeridi içinde, Batı, Doğu”, “Kuzey”, “Güney” istikametinde birçok ilâhi büyük askeri seferlere çıkmış, kendi kurduğu bu devletin sınırlarını; batıda Akdeniz kıyıları ve Mısır , doğuda; Çin denizi, Büyük Okyanus , kuzeyde, Don Volga boyları ve geniş Sibirya ovaları , güneyde ise; Masar Kağanlığı Afganistan ve Hindistan ’ın içlerine kadar genişletmiş ve yeryüzünde ilk defa bir îmân hâkimiyeti ve bir büyük barış imparatorluğu kurmuştur. Bu bakımdan kendisine Zü’l-Karneyn unvanı verilmiş, Kur’ân-ı Kerim ve vahyinin muhatabı olmuş ve “Salih Kullar” zümresine katılmıştır Oğuz Han "Haniflik" ve Hazreti İbrahim: Gerçekte; Oğuz Han'ın, Hazreti İbrahim'le çağdaş olması değil dini, milli kaynaklarımız tarafından bile ifâde edilmektedir. Nitekim Neşri; Oğuz Han ve onun mücâdele hayatını dolduran olaylardan bahsederken aynen şöyle demektedir; "Bütün bu hâdiseler İbrahim Halilullah (s.a.s.) zamanında oldu. Zaten o; ona iman getirmişti. Mamafih, milli kaynaklarımızda Oğuz Han’la Hazreti İbrahim arasındaki bu görüşmelerin Oğuz Han’ın Şam seferi sırasında gerçekleştiği ve daha sonra ikisinin birlikte hacca gittikleri bildirilmektedir. İ.S. Cem; "Hazreti İbrahim'in Mezopotamyada eski "Ur" şehrinde dünyaya geldiğini, oysa buraların çoktan Asyalı bir kavim olan Sümerler tarafından yurt tutulduğunu açıklamıştır. Nahle Kalfat da şöyle demiştir; Oğuz Han; adı geçen bu Hakan İbrahim Halil asrında yaşamıştı. Oğuz Han Devletinin Yıkılışı ve Oğuz Boyları: Oğuz Han'ın vefatından yaklaşık bin sene sonra Oğuz yurtlarında çok büyük kargaşalıklar çıktığı anlaşılmaktadır. Evet bir kısım tarihçilerin indi hesaplarına göre, bu şekilde on asırdan fazla siyâsî iktidarını devam ettiren büyük "Oğuz Kağan Devleti" milâttan önce XVII. asırda yıkılmıştır. YECÜC MECÜC SEDDİNİN YAPILIŞI “İşte Zü’l-Karneyn bu dağların önünde öyle bir kavim buldu ki onlar laf söz dinlemeyen kendilerine güvenen oldukça gururlu ve medeni bir kavim idi.” Onlar; demir ve kömürü sosyal hayatlarında, çok büyük bir medeniyet unsuru olarak kullandıkları gibi, ayrıca Türklere has demircilik sanatını da çok iyi biliyorlardı. Bu takdir de onların katıksız bir Türk kavmi olmaları gerekmektedir. Onlar, Türkç e konuşuyorlardı. Ne var ki, aynı dili konuşmalarına rağmen Zü’l-Karneyn’le konuşurken şive zorluğu çekiyorlardı. Bu da gösteriyor ki, bu âyetin özünde de Oğuz Han ve Türkistan’ın geniş doğu sınırlarındaki Türk kavimleri bulunmaktadır. Harzemli büyük Türk Müfessiri Allâme Zemahşeri,i Yecüc-Mecüc seddini yapanların bir Türk kavmi olduklarını söylemiştir. Hamdi Yazır Hoca da, muhtemelen ez-Zemahşeri’ nin bu görüşünü esas almış ve “ekser müfessirlerin görüşüne dayanarak onların Türk olduklarını” söylemiştir. İbn Kesir, Osmanlı Âlimi Ebu’s-Suud Efendi, Bursalı İsmail Hakkı ve Âlûsi gibi, daha birçok İslâm âlim ve müfessirleri seddi yapanların bir Türk kavmi olduklarını beyan etmiştir. Zîra demircilik, bu Türklerin tarihin derinliklerinden kopup gelen bir ata mesleği idi. Şâyet Zü’l-Karneyn; Ye’cüc ve Me’cüce karşı aşılması güç bir Sed yapacaksa, bu Seddi ancak onların bu husustaki üstün hünerleri, iş âletleri, insan gücü hülasa her türlü yardım ve destekleri ile yapabilirdi. Zü’l-Karneyn’den malzemeleri kendilerinden olmak üzere Ye’cüc ve Me’cüc denilen bir kavmin önüne aşılması çok zor bir Sed inşa etmesi için çok sıkı bir iş birliğine girişmişler ve bunda muvaffakta olmuşlardır. Bütün bunlar, onların Allah’ın rızasına mazhar ve hoşnutluğunu kazanmış bir kavim olduklarını göstermektedir. Yazır, konumuza esas olan bu tespitlerinde aynen şöyle demektedir; “Allahu a’lem, Kur’ân’ın haber verdiği bu redim (sed); Zü’l-Karneyn’den onun yapılmasını talep eden kavmin bu sayede teşkil ettikleri heyet-i içtimaiyeleri olsa gerektir ki, onlar demir kütleleri gibi salebetli olan (milli) unsurlarına akıtılan Feyz-i Rabbâni ile teşekkül etmiş maddi ve manevi bir sed demek olur. Eğer bu kavim (birçok) müfessirlerin naklettikleri vechile Türk (kavmi) idiyse, burada Zü’lKarneyn’e kuvvetle yardım eden Türklerin mazide yeryüzünü fesaddan kurtarmak için ettikleri hizmetin ehemmiyeti işar edilmiş olduğu gibi, Hazreti Muhammed’in bütün insanlığa Peygamber olarak gönderilmesin)den sonra, onların İslâm’a yapacakları hizmete de işaret edilmiş demektir. Şu hâlde, TÜRKLER’in inkırazı, Ye’cüc ve Me’cüc seddinin yıkılması ve nizam-ı arzım fesadı demek olacaktır ki (bu) eşrat-ı saattendir (kıyâmetin kopması şartlarından). Hasılı şark ve garbı dolaşan Zü’l-Karneyn’in (Oğuz Han) en büyük işi, mahza bir rahmet-i rabbaniye olan bu redimin inşasıdır ki, onun yıkılması yeryüzünde beşeriyetin pek büyük bir felaketi olacaktır. Sedde Ne Olmuştur Bizim bu soruya vereceğimiz cevap, onun manevi yönü hariç, maddi bakımdan koca bir “Hiç! ” tir. Zîra bir çağlayan gibi asırlardır akıp giden zaman nehri, bu nehrin yaptığı ağır hasarlar, yağan yağmur ve karlar, esen fırtına ve rüzgârlar her şey için olduğu gibi bu Zü’l-Karneyn Seddine de en büyük darbeyi vurmuş ve onu, un ufağı gibi ufaltmış ve bir toz yığını hâline getirmiş ve ondan artık hiçbir iz, eser kalmamıştır. Nitekim Kur’ân-ı Kerim’in söz konusu âyetleri de onun, bu feci akıbetini bize bu seddi inşa eden Zü’l-Karneyn’in ağzı ile haber vermiş ve şöyle demiştir: “Rabbim’in va’di geldiğinde onu yerle bir edecektir. Zaten Rabbimin bu husustaki va’di de bir gerçektir. Ne var ki onun manevi varlığı, şer odaklarının karşısındaki ilâhi ve heybetli durumu bir rahmet-i ilâhiye olarak kıyâmete kadar devam edecek ve Cenâb-ı Hak kendi dini ve mümin kullarını bu şer odaklarına karşı yeni, yeni Zü’l-Karneyn ve onları yapacakları surlar, yani hizmet-i îmâniye ile koruyacak ve bu şer odakları ile Müslümanlar arasında her zaman bir Sedd-i Zü’l-Karneyn halk edecektir. Bunda asıl görev Oğuz Han’ın soyundan gelen yeni Zü’l-Karneyn’lere düşecekti. Nitekim öyle de olmuş ve onun soyundan daha bir nice Zü’l-Karneyn-i Cihanlar gelmişler bu küfür dalgaları karşısında bir îmân kalesi ve bir Sedd-i Zü’l-Karneyn olmuşlardır. Bu böyle XX. asrın başlarına kadar devam etmiştir. Ye’cüc ve Me’cüc kimlerdir ve Onları Sonu Ne Olmuştur? Ye’cüc ve Me’cüc bize göre; Çinlileri n geliştirmeye muvaffak oldukları bu akıl almaz ve insanlık için bir felaket olan bu teknoloji ve onun insanlığın ortak medeniyet, din ve kültürünü , kendi haris emelleri pahasına yıkmak için kullanan ve her türlü kötülüğün sembolü olan o şer güçlerinin adıdır. Zaten Hazreti Peygamber, birçok hadislerinde de bunları bütün ayrıntıları ile bu şekilde akıl almaz yaratıklar olarak izah etmişlerdir. Hazreti Peygamber’ in bu muhtevadaki hadislerinden öğrendiğimize göre; bu günkü Çinliler, teknik ve teknolojik yoldaki bu akıl almaz ilerlemelerine devam edecekler, yeni, yeni akıl almaz birçok araç ve gereçler o kadar ki insana benzer akıllı robotlar, verilen emri acımasızca yapan araçlar, icat edecekler ve bunları daha sonra “Star Harplerinde” gördüğümüz gibi, insanlığın başına bela ve koca bir dünyayı istila edeceklerdir. Ancak vakt-i merhunu geldiğinde bunlar, Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân-ı Kerim’in de haber verdiği gibi yine “Doğu cihetinde” yani Asya Kıtasının, Büyük Okyanus’a yakın en uç sahillerinde bir kere daha ortaya çıkacaklar, çok süratli bir şekilde çoğalacaklar ve önlerine çıkan bütün engelleri aşarak bir çağlayan gibi akacaklar, dünyayı bir kere daha fesada verecekler ve her türlü ahlaksızlıkları yeryüzünde bir kere daha hâkim kılmaya çalışacaklardır.
@cristianomessi9157
@cristianomessi9157 Жыл бұрын
Hayır islam alimleri ya büyük İskender ya da büyük kirostur demiştir
@epictoons3497
@epictoons3497 4 жыл бұрын
Kıvırma ihsan Zülkarneyn BÜYÜK İSKENDER 'dir.
@ataturkun_izindedaima503
@ataturkun_izindedaima503 3 жыл бұрын
Büyük jskender yani alexsandros dur...Yunan kralıdır...tarihin en büyük askeri /komutanı olarak kabul edilir..m.o 300 lu yillarda hükümdarlık yapmistir..ama Kur'an da kendisinden Hz diyerek bir peygamber betimlemesi ile bahsedilmektedir...Muhammed'in kulaktan duyduğu bilgerin bir baskasi
@behzatlaa5316
@behzatlaa5316 2 жыл бұрын
Muhammed kadar başınıza taş düşsün aq
@selimsahkulu78
@selimsahkulu78 2 жыл бұрын
En zeki kemalist 👆
@behzatlaa5316
@behzatlaa5316 2 жыл бұрын
Hazreti demez Kuran'da hiçbir peygamber hakkında da kişi hakkında da onu insanlar saygı amaçlı takmıslardır İbrahim den bahsederken de Hz kullanmaz Zülkarneyn den bahsederken de Doğuya batıya sefer yaptığı söylenir. Ve kulaktan dolma bilgiler ha kim böyle kulaktan dolma bilgi duymuş da sonra onu bu kadar detay anlayabilmiş göster bir bakayım belki sana hak veririm.
@uzunsacl4613
@uzunsacl4613 4 жыл бұрын
Zülkarneyn,Büyük İskenderdir.Yecuc-Mecuc(Türkler ve Çinliler) ise orta asyada yaşayan halklardır
@recepoz9780
@recepoz9780 2 жыл бұрын
Ecuc ve mecuc senin gibi Türkiye'de yaşayıp Türklere laf atana denir
@TarihFanKanali
@TarihFanKanali Жыл бұрын
@@recepoz9780 Zü'l-Karneyn Oğuz Han mıdır? Osmanlı Tarihçilerinden biri olan Neşri “Zü'l-Karneyn belki de Oğuz Handır" demiştir. Yine Osmanlı devrinde yazılmış tarih kitaplarından bir diğeri olan Rüstem Paşanın; "Tevârih-i Âl-i Osman" adındaki eserinde şöyle denilmektedir; " Kur'an-ı Kerimde bahsedilen Zülkarneyn meğer bu Oğuz Han’dır. Türk âlimi ve müfessiri Vanî M. Efendi şöyle demiştir; "Türkler Kuranda bahsi geçen Zü'l-Karneyn'den maksat Oğuz Han olduğunu söylerler ki; bu hususta tereddüt edilecek bir şey yoktur. İbn İshak Zü’l-Karneyn’in yafesin Türk adındaki oğlunun soyundan gelindiğini” söylemiştir.Ayrıca, Hızır aleyhi’sselam; Zülkarneyn’in askerlerinin önünde yürüdü, onun öncü komutanı idi. Onun baş müşaviri, sanki hükümdarın veziri makamında bir kimse idi.” Demiştir. “Hızır’ın; Hazreti İbrahim’in teyzesinin oğlu olduğu, Zü’l-Karneyn’in onu, kendisine baş danışman tayin ettiği ve önemli konularda onunla istişarelerde bulunduğu ve bu sayede birçok zaferler kazandığı bildirilmektedir.” Zü’l-Karneyn; gelmiş geçmiş en büyük Dünya Fatihlerinden biridir. Asıl Adı Oğuz Handır. Hazreti İbrahim zamanında yani Milattan önce 18. asırda yaşamıştır. Onun telkin ve irşadı ile, Haniflik dinini kabul etmiş ve onu Tûran Yurdu merkez olmak üzere Büyük Okyanustan Nil Nehri sahillerine kadar yayılan koca bir îmân hâkimiyeti hâline getirmiştir. Zü’l-Karneyn’i Cihan Oğuz Han’ın, milli kaynaklarımızda 116 sene yaşadığı kaydedilmektedir. O, bir asrı geçen bu uzun zaman şeridi içinde, Batı, Doğu”, “Kuzey”, “Güney” istikametinde birçok ilâhi büyük askeri seferlere çıkmış, kendi kurduğu bu devletin sınırlarını; batıda Akdeniz kıyıları ve Mısır , doğuda; Çin denizi, Büyük Okyanus , kuzeyde, Don Volga boyları ve geniş Sibirya ovaları , güneyde ise; Masar Kağanlığı Afganistan ve Hindistan ’ın içlerine kadar genişletmiş ve yeryüzünde ilk defa bir îmân hâkimiyeti ve bir büyük barış imparatorluğu kurmuştur. Bu bakımdan kendisine Zü’l-Karneyn unvanı verilmiş, Kur’ân-ı Kerim ve vahyinin muhatabı olmuş ve “Salih Kullar” zümresine katılmıştır Oğuz Han "Haniflik" ve Hazreti İbrahim: Gerçekte; Oğuz Han'ın, Hazreti İbrahim'le çağdaş olması değil dini, milli kaynaklarımız tarafından bile ifâde edilmektedir. Nitekim Neşri; Oğuz Han ve onun mücâdele hayatını dolduran olaylardan bahsederken aynen şöyle demektedir; "Bütün bu hâdiseler İbrahim Halilullah (s.a.s.) zamanında oldu. Zaten o; ona iman getirmişti. Mamafih, milli kaynaklarımızda Oğuz Han’la Hazreti İbrahim arasındaki bu görüşmelerin Oğuz Han’ın Şam seferi sırasında gerçekleştiği ve daha sonra ikisinin birlikte hacca gittikleri bildirilmektedir. İ.S. Cem; "Hazreti İbrahim'in Mezopotamyada eski "Ur" şehrinde dünyaya geldiğini, oysa buraların çoktan Asyalı bir kavim olan Sümerler tarafından yurt tutulduğunu açıklamıştır. Nahle Kalfat da şöyle demiştir; Oğuz Han; adı geçen bu Hakan İbrahim Halil asrında yaşamıştı. Oğuz Han Devletinin Yıkılışı ve Oğuz Boyları: Oğuz Han'ın vefatından yaklaşık bin sene sonra Oğuz yurtlarında çok büyük kargaşalıklar çıktığı anlaşılmaktadır. Evet bir kısım tarihçilerin indi hesaplarına göre, bu şekilde on asırdan fazla siyâsî iktidarını devam ettiren büyük "Oğuz Kağan Devleti" milâttan önce XVII. asırda yıkılmıştır. YECÜC MECÜC SEDDİNİN YAPILIŞI “İşte Zü’l-Karneyn bu dağların önünde öyle bir kavim buldu ki onlar laf söz dinlemeyen kendilerine güvenen oldukça gururlu ve medeni bir kavim idi.” Onlar; demir ve kömürü sosyal hayatlarında, çok büyük bir medeniyet unsuru olarak kullandıkları gibi, ayrıca Türklere has demircilik sanatını da çok iyi biliyorlardı. Bu takdir de onların katıksız bir Türk kavmi olmaları gerekmektedir. Onlar, Türkç e konuşuyorlardı. Ne var ki, aynı dili konuşmalarına rağmen Zü’l-Karneyn’le konuşurken şive zorluğu çekiyorlardı. Bu da gösteriyor ki, bu âyetin özünde de Oğuz Han ve Türkistan’ın geniş doğu sınırlarındaki Türk kavimleri bulunmaktadır. Harzemli büyük Türk Müfessiri Allâme Zemahşeri,i Yecüc-Mecüc seddini yapanların bir Türk kavmi olduklarını söylemiştir. Hamdi Yazır Hoca da, muhtemelen ez-Zemahşeri’ nin bu görüşünü esas almış ve “ekser müfessirlerin görüşüne dayanarak onların Türk olduklarını” söylemiştir. İbn Kesir, Osmanlı Âlimi Ebu’s-Suud Efendi, Bursalı İsmail Hakkı ve Âlûsi gibi, daha birçok İslâm âlim ve müfessirleri seddi yapanların bir Türk kavmi olduklarını beyan etmiştir. Zîra demircilik, bu Türklerin tarihin derinliklerinden kopup gelen bir ata mesleği idi. Şâyet Zü’l-Karneyn; Ye’cüc ve Me’cüce karşı aşılması güç bir Sed yapacaksa, bu Seddi ancak onların bu husustaki üstün hünerleri, iş âletleri, insan gücü hülasa her türlü yardım ve destekleri ile yapabilirdi. Zü’l-Karneyn’den malzemeleri kendilerinden olmak üzere Ye’cüc ve Me’cüc denilen bir kavmin önüne aşılması çok zor bir Sed inşa etmesi için çok sıkı bir iş birliğine girişmişler ve bunda muvaffakta olmuşlardır. Bütün bunlar, onların Allah’ın rızasına mazhar ve hoşnutluğunu kazanmış bir kavim olduklarını göstermektedir. Yazır, konumuza esas olan bu tespitlerinde aynen şöyle demektedir; “Allahu a’lem, Kur’ân’ın haber verdiği bu redim (sed); Zü’l-Karneyn’den onun yapılmasını talep eden kavmin bu sayede teşkil ettikleri heyet-i içtimaiyeleri olsa gerektir ki, onlar demir kütleleri gibi salebetli olan (milli) unsurlarına akıtılan Feyz-i Rabbâni ile teşekkül etmiş maddi ve manevi bir sed demek olur. Eğer bu kavim (birçok) müfessirlerin naklettikleri vechile Türk (kavmi) idiyse, burada Zü’lKarneyn’e kuvvetle yardım eden Türklerin mazide yeryüzünü fesaddan kurtarmak için ettikleri hizmetin ehemmiyeti işar edilmiş olduğu gibi, Hazreti Muhammed’in bütün insanlığa Peygamber olarak gönderilmesin)den sonra, onların İslâm’a yapacakları hizmete de işaret edilmiş demektir. Şu hâlde, TÜRKLER’in inkırazı, Ye’cüc ve Me’cüc seddinin yıkılması ve nizam-ı arzım fesadı demek olacaktır ki (bu) eşrat-ı saattendir (kıyâmetin kopması şartlarından). Hasılı şark ve garbı dolaşan Zü’l-Karneyn’in (Oğuz Han) en büyük işi, mahza bir rahmet-i rabbaniye olan bu redimin inşasıdır ki, onun yıkılması yeryüzünde beşeriyetin pek büyük bir felaketi olacaktır. Sedde Ne Olmuştur Bizim bu soruya vereceğimiz cevap, onun manevi yönü hariç, maddi bakımdan koca bir “Hiç! ” tir. Zîra bir çağlayan gibi asırlardır akıp giden zaman nehri, bu nehrin yaptığı ağır hasarlar, yağan yağmur ve karlar, esen fırtına ve rüzgârlar her şey için olduğu gibi bu Zü’l-Karneyn Seddine de en büyük darbeyi vurmuş ve onu, un ufağı gibi ufaltmış ve bir toz yığını hâline getirmiş ve ondan artık hiçbir iz, eser kalmamıştır. Nitekim Kur’ân-ı Kerim’in söz konusu âyetleri de onun, bu feci akıbetini bize bu seddi inşa eden Zü’l-Karneyn’in ağzı ile haber vermiş ve şöyle demiştir: “Rabbim’in va’di geldiğinde onu yerle bir edecektir. Zaten Rabbimin bu husustaki va’di de bir gerçektir. Ne var ki onun manevi varlığı, şer odaklarının karşısındaki ilâhi ve heybetli durumu bir rahmet-i ilâhiye olarak kıyâmete kadar devam edecek ve Cenâb-ı Hak kendi dini ve mümin kullarını bu şer odaklarına karşı yeni, yeni Zü’l-Karneyn ve onları yapacakları surlar, yani hizmet-i îmâniye ile koruyacak ve bu şer odakları ile Müslümanlar arasında her zaman bir Sedd-i Zü’l-Karneyn halk edecektir. Bunda asıl görev Oğuz Han’ın soyundan gelen yeni Zü’l-Karneyn’lere düşecekti. Nitekim öyle de olmuş ve onun soyundan daha bir nice Zü’l-Karneyn-i Cihanlar gelmişler bu küfür dalgaları karşısında bir îmân kalesi ve bir Sedd-i Zü’l-Karneyn olmuşlardır. Bu böyle XX. asrın başlarına kadar devam etmiştir. Ye’cüc ve Me’cüc kimlerdir ve Onları Sonu Ne Olmuştur? Ye’cüc ve Me’cüc bize göre; Çinlileri n geliştirmeye muvaffak oldukları bu akıl almaz ve insanlık için bir felaket olan bu teknoloji ve onun insanlığın ortak medeniyet, din ve kültürünü , kendi haris emelleri pahasına yıkmak için kullanan ve her türlü kötülüğün sembolü olan o şer güçlerinin adıdır. Zaten Hazreti Peygamber, birçok hadislerinde de bunları bütün ayrıntıları ile bu şekilde akıl almaz yaratıklar olarak izah etmişlerdir. Hazreti Peygamber’ in bu muhtevadaki hadislerinden öğrendiğimize göre; bu günkü Çinliler, teknik ve teknolojik yoldaki bu akıl almaz ilerlemelerine devam edecekler, yeni, yeni akıl almaz birçok araç ve gereçler o kadar ki insana benzer akıllı robotlar, verilen emri acımasızca yapan araçlar, icat edecekler ve bunları daha sonra “Star Harplerinde” gördüğümüz gibi, insanlığın başına bela ve koca bir dünyayı istila edeceklerdir. Ancak vakt-i merhunu geldiğinde bunlar, Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân-ı Kerim’in de haber verdiği gibi yine “Doğu cihetinde” yani Asya Kıtasının, Büyük Okyanus’a yakın en uç sahillerinde bir kere daha ortaya çıkacaklar, çok süratli bir şekilde çoğalacaklar ve önlerine çıkan bütün engelleri aşarak bir çağlayan gibi akacaklar, dünyayı bir kere daha fesada verecekler ve her türlü ahlaksızlıkları yeryüzünde bir kere daha hâkim kılmaya çalışacaklardır.
(F167) Maymunun Recmi Hadisini Nasıl Anlamalıyız? - İhsan Şenocak
6:22
From Small To Giant Pop Corn #katebrush #funny #shorts
00:17
Kate Brush
Рет қаралды 71 МЛН
إخفاء الطعام سرًا تحت الطاولة للتناول لاحقًا 😏🍽️
00:28
حرف إبداعية للمنزل في 5 دقائق
Рет қаралды 35 МЛН
HZ.ZÜLKARNEYN (a.s) | YECÜC - MECÜC VE SEDD-İ ZÜLKARNEYN
23:46
İbrahim Soydan Erden
Рет қаралды 81 М.
Sarhoşla Yanyana Uçunca Başıma Gelenler l İhsan Şenocak
6:39
İhsan Şenocak
Рет қаралды 28 М.
(K118) Böyle, Hadisi İnkar Ediyorlar - İhsan Şenocak Hoca
13:06
İhsan Şenocak
Рет қаралды 53 М.
(F064) İslam, Demokrasi Ve Seçim - İhsan Şenocak Hoca
25:53
İhsan Şenocak
Рет қаралды 55 М.
Hazret-i Zülkarneyn Peygamber'in Hayatı (Peygamberlerin Hayatı 10) - Sesli Kitap
28:23
Zulkarneyn kimdir? | Halis Bayancuk Hoca
5:25
Halis Bayancuk Hoca
Рет қаралды 47 М.
From Small To Giant Pop Corn #katebrush #funny #shorts
00:17
Kate Brush
Рет қаралды 71 МЛН