2-Köy Enstitüleri, Enstitüler bölesine değerli yazarları yurdumuza kazandırdı, şimdi ne oldu peki, nerede Enstitülerimiz, var mı köyden çıkan böyle bir yazarlarımız daha,yok olmayacakta, Ne zamanki Türkiye eğitimde yeni devinimleri cesurca göğüsleyinceye kadar,bir gün elbet yüzleşeceğz
@denizalgan44564 жыл бұрын
Kitaplarınla büyüdük üstad. Mekanı cennet olsun. ....
@niyazimetegurgan17 күн бұрын
Allah rahmet eylesin büyük yazar
@kubilaytimur97457 жыл бұрын
ınsanlığın yüzakı fakir baykurtu rahmet ve minnetle anıyorum.
@ayhantokgoz9502 жыл бұрын
*Köy romanları yazarıydı. Yaşadığı dönemde köy yaşamına ilgi duyan ve kökleri köye bağlı bulunan lümpen okuryazar kesim, okumasa da onun kitaplarını odasına yerleştirip fotoğraf çektirmerği severdi. Öğretmenler, Fakir BAYKURT’ta öncü figür portresi görmek istediler, sendikaya başkan seçtiler. Baskıcı yönetimden kaçıp kurtulmak için Almanya’ya taşındı; baskıları bahane ederek kolay yoldan oturum hakkı kazandı. Birkaç tanışım anlattılar; “Kendisine telefon ediyorduk; yanıt vermiyordu. Frankfurt kitap fuarında satış yaparken bulduk. ‘Burada kimsenin ağlamasını dinleyecek zamanım yok; daha ciddi işler yapıyorum’ dedi. Olgunluk bizde kalsın diyerek alınganlık göstermedik; herhangi bir gün kararlaştırmazını, yani randevu vermesini istedik. Yine bir telefon numarası verip savuşturdu. Elbette asla yanıtlamadı. Fakat sol derneklere bir haber yolladı; bir imamla. Kulaklarımıza inanamadık; ‘Sol bana ne kazandırıyor. Burada huzurumu bozmak istemiyorum. Beni rahatsız edenleri şikayet edeceğim. Dernekçi Türklere ve Kürtlere de ki, ağlaşmak için başka kapılara gitsinler. Göçmen değilim, turist olarak geldim. Göçmen sorunlarıyla ilgilenip de Türkiye’yle ilişkilerimi zedelemek istemem. Bir sürü solcu dernekler var, oralara telefon etsinler.”* *Bir başka tanıdık, benzer bir şey anlattı; “Fakir BAYKURT adlı dolandırıcı, sol tandanslar yaratıp da çanağını dolduran Mahmut MAKAL’ı andırıyor. Babam, bu MAKAL’la deniz kıyısında bir sendika kampında tanışmış. O zamanlar DİSK gibi sendikalaın Burhaniye’de, Dikili’de yazlık kampları ve konukevleri vardı. Konuk Mahmaut ağa, babamı resmen kovmuş. !Buraya içmeğe, kafa dilmemeğe geldik; yurdu kurtarmağa değil’ diyerek solla alay etmiş. O da kendi çapında solu ve köy romanlarına ilgi duyan ilericileri sömürmüş, fırsatçı sürüden biri.”*