Рет қаралды 5,085
BARIŞ ANLAŞMASINA KADAR İSTANBUL'DA AYAK BASMAMAMIZ VE MİLLETVEKİLİ
OLMAMAMIZ TAVSİYESİ
İstanbul teşkilâtımızdan, 13 Ekim I919 tarihinde açıklanma istenmek üzere çekilen telgrafımıza
verdikleri 20 Ekim 19l9 tarihli cevapta, "milletvekillerinin İstanbul'da toplanmasında bir sakınca ve
tehlike bulunmadığı, İtilâf Devletleri'nin herhangi bir davranışının medeniyet dünyasına karşı kötü
etki yapacağinın imkân dahilinde görüldüğü" sözlerine yalnız "yasama gücü, şimdiki yetkisinin
genişletilmesine teşebbüs ederse, Zâtışâhâne'nin Meclis'i kapatmaya kalkışması ve muhaliflerin
tehlikeli durum almaları, İtilâf Devletleri'nin de bundan yararlanarak zâtı devletleri gibi yüksek
şahsiyetlere saldırma cesaretini göstermeleri muhtemeldir" sözleri ekleniyordu. Bu telgrafın
sonunda da bizim barış anlaşması yapılıncaya kadar, İstanbul'a ayak basmamaklığımız ve
milletvekili olmamaklığımız tavsiye olunuyordu.
İstanbul'daki teşkilât merkezimizden Kara Vasıf Bey'in gizli, Şevket Bey'in açık imzasıyla
aldığımız 30 Ekim 1919 tarihli şifrede, teşkilâtımızda bulunanların görüşleri, daha birçok kimsenin
görüşleri iIe destekleniyordu. Bu şifrenin birinci maddesi şöyle başlıyordu : Ahmet İzzet Paşa,
Sadrazam, Harbiye Nâzırı, Genelkurmay Başkanı, Nafıa Nâzırı ve programlara gerçekten bağlı
olan ve hizmet eden, bağlılığı ile birlikte önemli bir kuvveti de bulunan göz doktoru Esat Paşa ile,
ayrıca Rauf Ahmet Bey ve diğer zatlarla gerek kendi istekleri üzerinde gerek ilişkimiz dolayısıyla
görüştüm. Bütün düşüncelerin birleştiği noktalar aşağıdadır :
Bundan sonra bütün düşüncelerin birleştiği noktalar özetleniyordu :
1- Meclis-i Meb'usan'ın İstanbul'da toplanması zarurîdir. Yalnız biz İstanbul'a gitmemeliyiz.
Sadrazam Paşa, meclisin İstanbul'da vicdan huzuru içinde kararlar alabileceğini yabancılardan
söz alarak vâdetti. Fahat, yalnız bizim için güvence sağlamak mümkün olamayacağından,
"milletvekili olurlarsa izinli olarak veyahut milletvekili olmadan daha yüksekte ve milletin sevgilisi
olarak kalmaları uygun olur" deniliyordu.
Birinci maddenin (b) fıkrasında : 1Zaten hükûmet, yapılacak anlaşmada nisbî temsili, azınlıkların
hakları bakımından kabule mecburdur. Şu halde, Millî Meclis'in, azınlıkların da yeniden seçime
katılmaları için dağılıp yeniden seçileceği bazı çevrelerce kesin olarak ümit edilmektedir" şeklinde
yeni bir bilgi veriliyordu.
Birinci maddenin (c) fıkrasında da : "Hükûmet gerçekte iyi niyetlidir. Ancak isteksizlik içindedir"
güvencesi okunuyordu.
İkinci maddede de : "Elden geldiği kadar sosyalist, birkaç temiz Hürriyet ve İtilâfçı v.b. çıkarmak
gibi bizim anlayamayacağımız çapraşık ve karışık bir anlayışın belirtisine rastlıyorduk. Ondan
sonra :
3' üncü maddeyi : " Hükûmeti güç durumlara düşürmemek. "
4'üncü maddeyi de : "Bize zararı dokunacakları, her şekilde inandırarak elde etmek istiyorum.
Herkes de bana bunu tavsiye ediyor. Örnek olarak, Refi Cevat, sosyalistler gibi" görüşleri içine
alıyordu. Abone Olmak İçin Tıklayın