Özcan Yasa'nın söylediği filme "Frekanstır yeee" dediniz ama gerçekten Frequency (: Bu arada CT'nin istemsizce oyuncaklarla oynayıp düşürmesi sürekli asdjhasd
@denizevirgenuA7 жыл бұрын
bana the lake house gibi geldi ama orda baseball topu var mıydı hatırlamyorum, mektuplaşıyolardı
@denizevirgenuA7 жыл бұрын
bana the lake house gibi geldi ama orda baseball topu var mıydı hatırlamyorum, mektuplaşıyolardı
@onuromerozturk43587 жыл бұрын
Hahaha şimdi izlerken durdurdum ve olum frekans lan bu dur bakayım yazan olmadıysa yazayım dedim, ama 5 gün geç kalmışım, bu arada selam Berk :))
@yusufbuzrul7 жыл бұрын
Dizisinide yapmislardi bunun daha gecen sene ilk 1 2 bolumunu izleyip birakmistjm
@Nebuch7 жыл бұрын
muhtemelen çok defa yazılmıştır, ct'nin korktuğu ağızdan yılan çıkmalı film "howard the duck" sahne de oradaki tır sahnesi.
@moriartyjames176 жыл бұрын
Kimsenin beğenmemesi garip
@ghematria57103 жыл бұрын
Aa nebuch wtf
@ent62523 жыл бұрын
nebuch wtf
@tugrat3 жыл бұрын
Nebuch wtf
@yigitozpnr99372 жыл бұрын
@@moriartyjames17 şmm
@creepingfrost70747 жыл бұрын
Şu aşçı kız ve generaller olan "Jan geum'un rüyası" Yumurcakta çıkardı eskiden. Fransız devrimi falan yoktu sonu aşırı boş bir şekildeydi. Ama çok eğlenceli bir çizgi filmdi.
@ayssailormars957 жыл бұрын
Kore yapımı bir anime hatta sarayı falan anlatıyordu
@berfingumusluoglu68907 жыл бұрын
ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞ EHSKENKSNSKSN
@cemtezyurek58037 жыл бұрын
Bleeding Frost oley be nostalji be
@themanofsteel73857 жыл бұрын
Bleeding Frost aa aynen lan videonun o kısmında rüyalı bişeydi diyodum
@tarik-or1dm6 жыл бұрын
yumurcakta yayınlanan boş br animeydi 1 yıl oldu ama ben hayatımı burda harcıyorum
@nilmeltemnisanci7 жыл бұрын
O sarayda aşçı olarak çalışan kızı anlatan çizgi film Janggeum'ın Rüyası'ydı ya.😂😂 Ben onu da dizisini de çok severek izlerdim. Hatta şimdi hatıralarım depreşti diye gidip tekrar izleyebilirim korkuyorum.😂
@almgohcs7 жыл бұрын
17.15 jangumun rüyaları sonraki vücuda giren de adibo yumurcak tv deydiler 😂😂😂
@leqios7 жыл бұрын
Skywalker 47 İçimde kaldı kimsenin bilmemesi yorumlara yazdim yetmedi aradim ve buldum şimdi like imi atip rahatça izlemeye devam edeceğim teşekkürler
@rodibayar7 жыл бұрын
Ulan ne izlemistik be 😂
@biggusdickusunkankas33127 жыл бұрын
trt'deki diziden uyarlamaydı dizisi daha beterdi entrikalıydı biraz
@sendmeplays97347 жыл бұрын
oooh saol sonunda birisi yazmış
@sendmeplays97347 жыл бұрын
ağla
@HellianTV7 жыл бұрын
Can Sungur Global Offensive
@berkkarabulut59457 жыл бұрын
HellianTV ooooo kimler gelmiş hoşgelmiş
@HellianTV7 жыл бұрын
Hoşbulmuş Berk'ciğim! :D
@sekizkaraeski19297 жыл бұрын
oo ırmak reis sen buralarda var mıydın vay be
@omerfarukbykl60977 жыл бұрын
oo
@omerfarukbykl60975 жыл бұрын
niye böyle bir şey yazdın
@patatespuresi15917 жыл бұрын
Ömercan'ın dediği filmi araştırdım ve galiba adı the reckoning(2003), williem dafoe oynuyor hatta
@patatespuresi15917 жыл бұрын
aynen aynen konusunu da okudum bu film ömercan gör beni
@flacko77907 жыл бұрын
Up
@erenkaragoz21307 жыл бұрын
up
@ygt157 жыл бұрын
Up
@rossama7 жыл бұрын
up
@somebody42717 жыл бұрын
Windows 95 kurulu, 30 dakika açık kaldığında fazla ısındığı için kapanan, yeniden açmak için de bir 30 dakika vantilatörle soğutarak çalıştırdığım bir bilgisayar vardı. İçinde de kraloyun'daki flash oyunlardan bile daha niteliksiz bir oyun vardı. Dağda kayak yapan bir adamın ağaçlara çarpmadan, elini kolunu kırmadan kaymaya çalıştığı bir oyundu. Bir süre sonra da karşına yeti çıkıyordu ve seni yemeye çalışıyordu. Ne yaparsam yapayım o yetiye yem olmaktan kurtulamıyordum. Yanından kayıp geçsem bile arkamdan koşa koşa gelip yiyordu beni. 8 bitlik haliyle Dark Souls boss'u edasıyla dolaşıyordu o şerefsiz yeti. Geçmeye çalışır geçemezdim, bilgisayar ısınırdı, soğutup yeniden denerdim ama yapamazdım. Çocukluğumdan kalan kara bir leke o adını dahi hatırlamadığım oyun.
@Futureproofgear7 жыл бұрын
Skifree oyunun adı :D
@orhanozer22177 жыл бұрын
skifree değilmi o ya . Güzeldi o bence. 6 yaşındayken delice oynardım.
@daisydaisy68867 жыл бұрын
Ay bizde de vardı çok oynardık.Ama zaten geçmek imkansızdı onu çünki hatırlıyorum arkada yeti önde biz kayıyorduk çarpmadan falan(sürekli atlayarak arayı açık tutabiliyoduk)önümüze ikinci bi yeti çıkıp yiyodu.Sonra biz sivti zekamızla dedik aşağı değil de yukarı gidelim.Tin tin gidiyoduk ki orda da yeti bekliyodu.Yetiden kurtuluş yok:))
@moriartyjames176 жыл бұрын
Kanka sen yoksun
@omerhayrihzr95462 жыл бұрын
2:47 Bankerkaçtı 3:34 Harbiden o ne lan uzay gemisi mi 4:57 Hep öyle arkadaşlarla saatlerce oynamak isterdim ama hiç oynayamadım 8:02 İkaz 9:48 Biliyoruz Ömercan 10:29 Yorgan korur 11:50 Irkçılık 12:39 Eskiden gerçek olduğu için korkunçtu 13:22 Eskiden izlemiştim adını bilmiyordum sonradan öğrenip yeniden baktım vaay bee 14:10 Onu nerden buldun 17:30 Otoşiva 17:45 CS aristokrasiye sövüyor
@cansnbkey7 жыл бұрын
Aradığınız bi film varsa filmle ilgili ne hatırlıyorlanız bir sahne bile ' whats my movie ' diye bi site var oraya yazıyorsunuz o içinde o sahne geçen tüm filmleri sıralıyor bu aklınızda kalan ne olursa olsun. Edit:Sizde saolun 5 yıl sonra yorumuma döndüm hala 1 film daha var aklımda ama onu bu uygulama bile bulamıyor :D
@ilaydaaltnsk55227 жыл бұрын
ALLAH RAZI OLSUN
@sarpkozal7 жыл бұрын
Ateistim ama ALLAH SENDEN RAZI OLSUN izlediğim filmi buldum
@cansnbkey7 жыл бұрын
Omeo Wa Mou Shindeiru 😂😂 önemli değil ben aklımdaki filmi 6 yıldır arıyodum ve sonunda buldum insanın üstünden ağır bi yük kalkmış gibi oluyor rahatlatıcı bir his
@sarpkozal7 жыл бұрын
cansın bükey aynn tekrar sağol
@muhammedoztop63907 жыл бұрын
çok saol cansın bu arada o time travel filmi nin ismi Frequency
@daredaron38434 жыл бұрын
ya gene bu seri anasayfama çıktı gene eskileri hatırlayıp birdaha o günlerin gelmeyeceğini düşünerek üzülcem...
@KazazedeDede3 жыл бұрын
Normalde eskiler şöyleydi böyleydi diyen insanlardan nefret ederim ama gerçekten bu üçünün tekrar bu seriyi çekmesini o kadar çok istiyorum ki
@daredaron38433 жыл бұрын
@@KazazedeDede büyüdükçe nostaljinin ne kadar güçlü olduğunu anlıyor ve zaman geçtikçe herhangi bir eğlence sektöründe gerçekten daha iyisini çıkmadığını görüyor insan
@truckless75782 жыл бұрын
Yine izle
@daredaron38432 жыл бұрын
@@truckless7578 vay amk aklıma hiç gelmemişti
@mehmetgocer12542 жыл бұрын
30:18 "bi daha yaparlar mı mario'nun yenisini" "abi niye yapsınlar?" yapıyolar abi .d
@berfingumusluoglu68907 жыл бұрын
Zamanında "Sanal Bebek" diye bir şey vardı. Böyle tetrisin çok çok ufak halini düşünün ,hah, işte öyle bir şeydi! İçinden bir hayvan karakteri seçerdin ve oyun başlardı. Ben de gerizekalı gibi sürekli oynardım. Oysaki ne diye bir hayvanın ufacık ekranda boş boş durmasından bu denli bir zevk alıyorsun ki? Hiçbir özelliği yoktu; anca yer, içer, boklar ve oyun oynatırdın. Okulda bile dersi dinlemez, onun yerine gizli gizli Tom ile oynardım. Hoca bir keresinde görüp elimden almıştı. (O da Baran diye gerizekalı bir çocuk yüzündendi, Allah belanı versin Baran.) Bir de hayvan ölünce sanki gerçek hayvanım ölmüş gibi kendimi paralardım. Tom adında bir salyangozum vardı, nasıl bağlanmışsam artık, öldüğünde o zamanlar için büyük bir şok yaşamış ve hafif bir depresyona girmiştim. Tabii sonradan yeniden Gom adında bir salyangoz yaratmış ve ismini Tom koymuştum. O yüzden "Canlandı! Aynısı işte! Canlandı!" falan diyerek oynamaya devam etmiştim. O zamanlar için okul ve ev saatlerimi adadığım, elimden bırakmadığım bir oyundu. Şu an yeniden bulmaya çalışıyorum ama bulamıyorum. TOM, MERAK ETME. SENİ YENİDEN YARATACAĞIM.
@mehmeteminakdeniz72772 жыл бұрын
taumogochi mi ne onun adı
@sevdaacar72407 жыл бұрын
Evet öyle bir oyun var. Zuma gözlerim kanayana kadar oynardım. Bu oyunu ilk kez babamın iş yerinde keşfettim. Ordaki bilgisayarda oynuyordum. Ne zaman hasta olsam hastaneden çıktıktan sonra babamdan beni oraya götürmesini isterdim ve o oyunu oynardım. O zaman evimizde bilgisayar yoktu. Bilgisayar aldığımızda ilk iş o oyunu yüklettim ama orda oynadığım keyfi vermedi. Ne bileyim orda o oyunu oynarken sanki dünyayı kurtarıyormuşum gibi hissediyordum. Belkide yaşım büyüdüğü için keyif alamadım. Evde oynadığımda bir kurbağa ağzından renkli toplar atıyor aynı renkler yanyana gelince patlıyor böyle basit bir oyundu. Ama o zaman oynadığımda sanki bir kod çözüyormuş gibi hissediyordum kendimi. Bir daha da hiçbir oyundan öyle keyif alamadım. İçimdeki çocuk ölmüştü resmen.
@aslunsal56437 жыл бұрын
Bilgisayar oyunlarıyla arası pek iyi olmayan, onun yerine daha çok oyuncaklarla oynayan bir çocuktum. Bilgisayarda yaptığım en fazla şey paintte ev çizip bacasından püskürtme boyayla duman tüttürmekti. Bir gün artık abime isyan edip ben de oyun oynamak istiyorum falan demiştim. Annemden de gelen "yaratıcı bi şeyler bul oynat" koduyla abim istemeye istemeye beni bir oyunla tanıştırmıştı: Midtown Madness 2. Peki bunda yaratıcılık nerde? Şimdi oyunda görevler falan vardı evet ama bir de serbest mod vardı sanırım. İşte arabayı, trafik ve polis durumunu, şehri falan seçiyodun (zaten iki şehir var san francisco ve londra. Londrada direksiyon solda olduğundan tersime geliyodu hep san franciscoyu seçiyodum) ve yaptığın tek şey arabayı kullanmak. Nasıl bir kafa yapısı bilmiyorum ama oyunun içinde kendime bi yaşam alanı kurmuştum. Büyük bir bina vardı orayı okul yapmıştım, beğendiğim bi ev vardı orası kendi evimdi, Lombard Street’ten kıvrıla kıvrıla aşağı iniyodum, hatta sahilde sosisli satan yerler vardı sürekli oraya gidip sosisli yiyodum vs. Bi de oyun esnasında winamptan açtığım grup hepsi şarkılarıyla birleşince ortaya bir kız çocuğunun rüyası çıkıyordu resmen. Evdeki her saatimi bilgisayar başında bu kendi yarattığım hayatın içinde geçiriyodum. Hatta bir keresinde babam bakkaldan alışveriş yaparken kendi kendime hayırlı işler dediğimi duymuş ama hiç müdahale etmemiş sağulsun (!). Daha sonra abim yeni arabalar falan yüklemişti oyuna iyice kafayı yiyodum mutluluktan. Yaklaşık bir yıl falan kendimi adamıştım oyuna. Annem Aslı napıyosun saatlerdir bilgisayarda dediğinde de "ehe resim çiziyorum anne ihihi" falan diyodum. O sene abim de oks'ye hazırlandığından bilgisayar tamamiyle benim kontrolüm altındaydı. Ev ödevlerini yapmaz olmuştum. Örnek Öğrenci Aslı gidip yerine "Belalı kaliforniyalı" gelmişti. Bir sene falan aynı şuursuzlukla devam ettikten sonra da hiçbir baskı altında kalmadan bırakmıştım oynamayı. Not: Oyunu tekrar indirip oynadım. Eski okulumu, evimi ziyaret ettim. Hotdog satan amca arayı soğuttuğum için baya kızmış ama gönlünü aldım. Biz de böyle vefalı insanlarız ışte
@akaanoner7 жыл бұрын
küçükken kızlarla konuşmadığım için - acaba kızlarla nasıl rahat konuşabilirim? Hmm bunu araştırmam lazım - düşüncesiyle oyun sitelerindeki "kız oyunları" sekmesinde saatler geçirip sonuç olarak hayatımın geri kalanında da kızlarla konuşmada ve derin, bilimsel araştırmamda başarısız olmuştum
@jokerwayne25897 жыл бұрын
Ya Oyun Kuzusu diye bi site vardı.Ünlülere bıçak fırlatma diye bi oyun vardı orda.Bi ara her gün girip deli gibi oynuyordum.Tarkan’a,George Bush’a,Angelina Jolie ye Spider-Man’e vs.bıçak fırlatıyorduk.Çok zevk alıyordum.Bu kadar ünlü kişilerin neden dev oval bi tahtada döndüklerine ve bizim onlara niye bıçak fırlatmaya çalıştığımızı hala anlamadım.Extra kan olsun mu diye bi seçenek sunan oyun sahibine burdan sesleniyorum:Bütün çocukluğum boyunca herkes dışarda futbol oynarken ben Shakira’nın kafasına bıçak fırlatıyordum sayenizde.Bari oyunu kaldırın artık.Şimdi yine oynayacağım..
@muhammederdogan21517 жыл бұрын
İlk Yorumda Robyn'in yazdığı çizgi filmin adı %90 ihtimalle Duel Masters, İnternet'e yu gi oh çakması çizgi film yazınca ekşi sözlükte çıkıyor :D
@batuhanbuyukyazc39337 жыл бұрын
Tabiki de sword and sandals 2, okulumuzda akıllı tahta vardı ve biz de tenefüslerde her zaman bu oyunu oynardık, bu oyun tam bir RPG olduğu için her level atladığımızda karakterimize harcayacağımız skill pointler yüzünden kavga çıkardı sınıfın yarısı tank, yarısı da atik bir okçu yapmak isterdi bu yüzden turnuva sistemli bu oyunda hiç son turnuvaları göremedik ve save sistemi oyunda olmadığı için her öldüğümüzde baştan başlardık.Karakter yaratma ekranında bile kavga çıkardı hiç unutmam bir keresinde karakteri siyah yapmıştık ve arkadaşlarımızdan biri “normal insan rengi yapsanıza” demişti.
@batuhanbuyukyazc39337 жыл бұрын
M Yaman exactly tnx
@serokataturk72187 жыл бұрын
Yan sekmede bunu oynamaya gideceğim. Tam bi zaman öldürgeciydi
@batuhanbuyukyazc39337 жыл бұрын
Ser Otto Hightower aynen, sen bide iki sekmede farklı hesaplar açıp oyna bakalım zaman su gibi akıyor.
@serokataturk72187 жыл бұрын
7 buçuğa kadar kalkamadım başından :| akıllı tahtası olan bi liseli olarak bu kanseri okula yaymalıyım
@batuhanbuyukyazc39337 жыл бұрын
Ser Otto Hightower sonunda bizim tahtaları kitlemişlerdi o yüzden gizliden yapmaya çalışın.
@alicanozturk69267 жыл бұрын
FARMVİLLE bu facebook oynunu oynarken yaklaşık 5. 6. sınıfa gidiyordum ama içimdeki anadolu insanı o zamanlar varmiş oyunda ektiğim üzümler patetesler heba olmasın diye büyüdükleri zaman direk toplaya bilmek için alarm kurardım.1 -2 yıl oynamışlığım var.Annemler artık oynamıyım diye modemin kablosunu alıyorlardı gece alarm kurup kalkmiyim diye ama ben emekçi çiftçi ALİ CAN mahsüllerim için herşeyi yapardım okul harçlıklarımdan biliktirdiğim parayla yeni modem kablosu almıştım. annemler gece kabloyu alıp sakladıgında herkes yattıktan sonra kendi kablomu takıp gece mahsüllerimi toplardım.Şimdi düşünüyorumda ne kadar gereksiz şey yapıyormuşum sabahın 5'ne alarm kurup kalkmak şimdi 5 dk fazla yata bilmek için ruhumu satmayı düşünüyorum
@smyplt7 жыл бұрын
OHA SJSJJSJS. Sen baya aşırı düzeymisin. Saygı duydum şu an isjsjs 😂
@querulousdbosmer49267 жыл бұрын
Ben 2000 li bir velet olduğum için çok eskilere dayanan bir oyun tarihim yok, sene 2007 veya 2008. Yıldan da anlayacağınız üzere 7-8 yaşlarındayım. Sınıfta Furkan diye bir arkadaşım var idi, evlerimiz yakın olduğu için birbirimize gidip geliyorduk oyunlar oynuyorduk falan filan. Furkan'ın büyük bir kuzeni var idi ismi Ufuk. Bunlar ağabeyim ile de tanışıyorlar idi ondan o da gelip gitmeye başladı tabi o gelince bizim oyunlar ile ilgili alanımız büyüdü de büyüdü her gün farklı oyunlar oynardık. Sonra bir gün gelip 4 Gb lık bir FlashBellek den bi oyun yükledi Adı "Age of Mythology" Aoe serisinin büyük hayranlarından değilim sadece 2.serisini oynamıştım bir keresinde misafirlik de iken. Benim küçüklük favori strateji oyunum Rise of Nation dı bilenler bilir ehehe. Her neyse bu yükledi oyunu oynuyorum ama öyle böyle oynamıyorum geçtiğim bölümlerin haddi hesabı yok hikayeyi fazla anlamazdım ama o zamanlar tek akıl ettiğim şey "Kırmızılar kötü, maviler iyi, yeşiller de düşman tarafından esir edilmiş köle" ama o zamanlar o grafiklere tapıyordum ayrıca oyunun hikayesi ve gidişatı da çok tatmin edici idi, zevkten kuduruyordum adeta. 1 veya 2 ay kadar oynamıştım o oyunu, hiç durmadan. Sonra yalnış olmasın 30 veya 31.bölüm de aptal bir nedenden dolayı geçemiyordum. Hiç hatırlamıyorum o bölümü. Detay olarak vermek istediğim bir şey de yok Allah belasını versin o bölümün. Oysaki ne çok sevmiştim seni. Hazır elim değmiş iken Diğer Bir anımı da anlatayım. 13 Yaşıma geldiğim de oyunlar ile aram iyice zirveye çıkmıştı. Sonra bir gün abim elin de bir CD ile geldi dedi ki bunun adı "Mount And Blade:Fire And Sword" ilk getirdiğin de çok oynamamıştım neden diye soracak olursanız bilgisayar 10 fps veriyor du oynayanlar bilir oyunun başın da silahla kapının kilidini kırma görevi vardı ya da öyle bir şey tabi 10 fps olunca o mermiyi değiştirmek tamı tamına 2 dakika 32 saniyeyi alıyordu Mount and Blade kariyerim burda bitti derken Warbandı buldum Mount And Blade Warband bakın öğlen 1 de oturup akşam 8 de kalkıyordum oyunun başından. Age of Mythology de aldığım zevk doruklarının bir hiç olduğunu bu oyun da anladım. yaklaşık 4 5 ayım böyle geçti, fantezi üstüne fanteziler yapıyordum bütün taht taliplerini tahtlara çıkarıp sonra tekrar onlardan geri alıyordum ve bunun gibi bir çok fantezim vardı o oyunda hey gidi günler be :D. Hala da köpek fanıyım M&B nin şu anda Bannerlord için pusu da bekliyorum.
@Beyza-qh6jt7 жыл бұрын
Jazz Jackrabbit 2 oyunudur. Herkes bilmez bu oyunu 2000’li yıllarda oynama imkanımız olmuştu. Kendimden 3 yaş büyük oyun delisi abimle beraber tek klavye üzerinden split screen oynamaya çalışırdık. El ve beyin koordinasyonum o kadar düşüktü ki abim bölümleri takır takır geçerken ben daha çift zıplamayı beceremiyordum. Oyunda iki kardeş (Jazz ve Spaz) oynanabiliyordu ve ben hep en pasif olan Jazz karakterini oynayabiliyordum. Ne ilginçtir ki abim de Spaz karakterini oynardı ve Spaz özel gücü double jump ile gizli bölmelere girip bütün havuçları(canları), altınları toplayabiliyordu. Abimden önce bütün canlarımı kaybeder ve abimin bölümü bitirişini izlemek zorunda kalırdım ki şunu da söylemeliyim Windows 98 masa üstü bilgisayarımızın tüplü monitörünün, her can kaybedişimde köşe kısmını dişler ve ekranı hunharca sarsardım (diş izlerim dururdu köşesinde). O zamanlar sinir krizleri geçirirdim bu oyun yüzünden. Hiçbir zaman beceremediğim oyundur. Oyunun müzikleri ve kendisi cidden güzeldir. Ama yine de benim için vakit kaybı ve kötü oyun damgası yemekten kurtulamamıştır ( beceriksizliğimden ötürü😂).
@salihegeakar80957 жыл бұрын
16:38 janggeum'un rüyası
@alikilic97017 жыл бұрын
Aynen ya Fransız Devrimi ne alaka :D
@CaelusTheReal7 жыл бұрын
Bundan 8,9 sene önce , 9,10 yaşlarında ailemin interneti yeni bağlattığı zamanlar google'a 3d oyunlar yazıp hayatım da ilk defa oynayacağım , mmorpg olan Sherwood Dungeon adlı Web tabanlı bu oyun benim 1,2 senemi çalmıştı. Oyuna ilk başladığım zamanlar daha mmorpg nin ne demek olduğunu bile bilmiyordum. İngilizce haznem de yes ve no da oluşuyordu. Oyunun beni bağlattığı yer ise level atladıkça hareketlerim çoğalması ve ışıklı mışıklı kılıçların loot olarak çıkmasıydı. Bununla kalmayıp türk arkadaşlarla grup kurup o serverin çetesi bizim olmamızdı. Çetemize girebilmeniz için siyah giyinmeniz yeterliydi. Yarım yamalak ingilizce ile insanları köşeye sıkıştırır ve item atmasını isterdik. Oyuna bağlılığım git gide artmaya başladığını , levelim arttıkça gerçek dünyanın bir hiç olduğunu düşünmeye başlamıştım. Oyunda türklerden beni tanımayan yoktu. Her gün oyunda kız arkadaşım olurdu ve çoğu " aşkm bna hdiye atsana " diyip itemi verdikten sonra çıkarlardı. Ama benim için o itemler artık çok küçük bir eşyaydı. Bu kızlar bi kenara gerçekten gerçek bir kız olduğu çok belli olan , benden 5 6 yaş büyük bir kız oyuncu vardı. Galiba hayatım da ilk defa aşık oluyordum. Seviyesi benim gibi yüksek ve karakteri çok güzel bir kadın yapmıştı. Ben bu kızı nasıl etkilerim diye düşünürken bu kızla muhabbeti kurmayı başarmıştım. Resmen sevgimin doruklarındaydım ama bir türlü sevgimi ona itiraf edememiştim. Bir gün kızı başka bir karakterle baş başa görmüştüm kıza bu kim dediğinde " o benim sevgilim " demişti. Sevgiliside onla ayni yaşta olduğu yazmasından belliydi. İkisi çok iyi anlaşıyordu ve ben o an ilk aşk acımı çekmiştim galiba. Oyunu kapattım ve ağlamaya başladım. Uzun bir süre etkisinden çıkamadım ama sonra sevdiğim kızı ve yanındaki şerefsizi gördüğüm de ona duello teklif ettim. İkimizinde levelleri üst düzeydi ve her duellomuzda ikimizde ölmüyorduk. Duelloyu ertelemeye karar verdik ve oyunu bırakma kararı aldığım son saatler ,Dedemin gizlice telefonunu alıp oyuna 50 kontor (tl veya ytl de olabilir) yatırıp at pedini aldığım ve oyuncularda çok nadir bulunan ata binme özelliğini almamdı. O şerefsizle arenaya girerken atla girmiştim ve atın bana verdiği ekstra güç sayesinde onu yenmiştim. Yendikten sonra havalı yürüyüşle kıza gittim ve "ben seni her zaman sevmiştim kendine iyi bak" diyip atıma binip arkama bakmadan gittiğimi ve onlarin beni görmediği bir noktadan oyundan son çıkışımı hatırlıyorum , kızın adını ve ya kendi nickmi falan hatırlamıyorum ama dedemi telefonunda kontor gittiği için annemin beni dövmesini , okula gitmeyişimi ve oyun yüzünden haftalarca aşk acısı çektiğimi hatırlarım.
@sadullahdogukanrisvan71067 жыл бұрын
Erkan Budakoglu benim bu kadar atraksiyonlu değildi ilginç jdjdjjf
@gulcinkocaman8927 жыл бұрын
Tek ben oynamıyormuşum o sitede aq mutlu oldum Not:Erkeğim kız değilim
@popayed7 жыл бұрын
Sene 1997-98 falan İlk bilgisayarıma bilgisayarcıda çalışan dayımın ,geleceğin teknolojisi enişte diye babamgilden 150 dolar koparıp işyerindeki çıkma malzemeden toparladıklarıyla sahip olmuştum. Çok iyi hatırlıyorum 16 mb ram 200mb harddisk vardı. Bir şey kuracağım zaman başka bir şey silmem gerekiyordu illaki. 140 mb kadar olan windows95 bilgisayardaki en büyük ve gözüme en gereksiz görünen klasörüydü. Bir oyun kurmak için windowsla oyun arasında kaldığınız bir bilgisayardı yani. (Sonraları yavaş yavaş sile sile 105 mb a kadar düşürmüştüm windowsu),bilgisayarla beraber dayım sağolsun çeşitli oyunlar ve pc world gibi dergilerin verdiği demo oyunlu cdleri de getirmişti. Deli gibi oynayıp bitiremediğim oyunlardan biri prince of persia 2 idi. Oyunun 4 disket olması, kurmak için bilgisayardaki pek çok dosyadan feragat etmiş olmam nedeniyle bitirmek için oldukça uğraştım. Oyun ilk prince of persianın yanında uzay teknolojisi gibiydi, deli gibi gece gündüz oynadım. Son bölümde sarayda uçan ata binip prensesin kulesine gidersiniz, orada prensesi kurtarmak için onun rüyasına girip kendi yansımanızı öldürmeniz lazımdır. Rüya bölümünü bir türlü geçemedim,yapmadığım denemediğim şey kalmadı. Bağdat hırsızı filmi vardı, bu prince of persia ya oldukça benziyor , geceleri kanal d de oynardı bu film. Elimde defter filmden taktik kapmak için gecelerce uykusuz kaldığımı bilirim. Ama bir şey çıkmadı. sonra yıllar geçti youtube da millet oyun videoları atmaya başladı oradan öğrendim ki yansıma ile karşılaşınca intihar etmek gerekiyormuş böylece o da ölüyormuş falan. Bir diğeri de hayatımda oynadığım ilk rpg idi. Exile 3 adındaki bu oyundaki sesler inanılmaz gerçekçi; karakterler, mekanlar, mağaralar hikayeler falan o kadar çoktu ki beynim yanmıştı sonunda. Bir bok da anlamıyorum oyundan bir o vuruyor bir öbürü, sıra sıra. Biri ok atıyor, yaratık cirrik diyor sadece, öbürü ateş atıyor aynı yaratık virrik diyor, geliyor sana tokatı bir patlatıyor bir ton canın gidiyor. Ama o sesler, cırrıklar, vırrıklar esnemeler resmen beynime işlemişti. aylarca gündüz oynamış, gece rüyamda devam etmiştim. Oyun bitmemişti bir türlü malum ki demoymuş. Bir de istanbul efsaneleri:lale savaşları vardı ki o da demoydu falan ama efsane bir oyundu hakikaten.
@Hanedan19127 жыл бұрын
32:40 Filmin adı Frekans zaten, iletişime geçtiği kişi de yıllarca önce ölen babası. Babasının hayatını kurtarmaya çalışıyordu vs.
@daenerystargaryen36167 жыл бұрын
YA AQ ŞU BAŞTAKİ SAÇMA VE GEREKSİZ VİDEOLARA BAYILIYORUM 40 DAKİKALIK VERSİYONU GELSİN MLDMLFKMVLMDVLMDVKNFKCXM ŞSC
@Hopebestman7 жыл бұрын
Daenerys Targaryen senin krallığında gelir artık.Cersei döneminde 30 sn yi geçmiyor.
@kard2757 жыл бұрын
sa yan çar
@daenerystargaryen36167 жыл бұрын
Daenerys Targaryen as asıl çarım
@Malik-ko1im5 жыл бұрын
youtubeın geri kalanı öyle zaten gerek yok
@omerfarukgonul12335 жыл бұрын
Dany ah Dany güzel daenerysim sana nasıl kıydılar
@oytunoksuzoglu63647 жыл бұрын
Ben ortaokula giderken(bundan 6 sene önce falan) abimle oynadığımız bir oyun vardı.(abimde lise3 te falandı sanırım)Metin2.Oyunun en popüler zamanlarıydı ve biz abimle oyunun tam bir bağımlısı olmuştuk.Oyunu o kadar çok oynuyorduk ki çarın(hesaplara verilen isim) offline olduğu hiç bir zaman yoktu.Abimle bir plan yapmıştım ben uyuduğumda o kalkıp oynuyor o uyuyacağı zaman beni kaldırıp ben oynuyordum(genel olarak Ramazanda oynadığımız için okula gitmek gibi bir sıkıntımız yoktu) Neyse işte günler haftalar böyle geçti ve biz annemin çok dikkatini çekmeye başladık.O kadar çok oyunu oynuyorduk ki yemekte bile ikimizden biri mutlaka olmazdı Sırayla yemek yerdik.Annem artık oyunu bırakın falan demeye başlamıştı ama biz tabi ki dinlememiştik En sonunda bir gün yine abimle beraber oyunu oynarken benim slot kesmekten ve aç susuz ekrana haraketsizce bakmaktan tuvalete gidip kusmuştum ve çok hastalanmıştım Doktora gidip geldikten sonra hasta hasta tekrar oyunuyorduk Annem bir anda sinirden delirip odaya girdi ve abim oynarken klavyeyi bir anda çekti Klavye abimin dudağını patlatmıştı Günün akşamı babam anneme çok kızmıştı ve annem gidip yeni bir klavye almak zorunda kalmıştı. Ertesi günü bizde oyunumuzu oynamaya devam ettik... (Bir kaç hafta sonra hesabımız çalınmıştı ve bizde oyunu bırakmak zorunda kalmıştık)(Hala çarı annemin çaldığını düşünüyoruz)
@Rakurakai7 жыл бұрын
32:00 Frequency(2000) filminden bahsediyor. Kendisiyle değil ölen babasıyla konuşuyordu
@emiracar90667 жыл бұрын
7-8 yaşlarındaydım dayımın internet kafesi vardı ve ne zaman dayımlara ziyarete gitsek beni ve kardeşimi öğlen 12 den dayım işten çıkana kadar dayımın yanına bırakırlardı.(yaklaşık 7-8 saat) Bu saat aralığın da sadece ve sadece serious sam 1 denen oyunu oynardım ve inanılmaz eğlenirdim. Oyun da piramitler gibi yerlere girip odalardaki garip yaratıkları öldürüyordun. Mesela elleri yerine minigun olan dev akrepler , üzerine koşan dev tek gözlü kare yaratıklar , kafası ve elleri yerine bomba yerleştirilmiş insanlar (ki üstüne doğru koşarken bağırma sesleri sinirimi inanılmaz bozardı) , üzerine koşan sarı dev boğalar vs. bide kafede takılan benden büyük çocuklar oyunun hilesini girer ve bütün silahlara sahip olmamı sağlarlardı. Bu oyunu aralıksız 2 saatten fazla nasıl oynadığımı hala anlamıyorum .
7 жыл бұрын
Allah kahretsin ki öyle bir oyun vardı. İsmi Sanalika. En dandiğinden bir flash oyunuydu. Oyunda 3 Part tan oluşan bir şehir vardı. Ev falan satın alıyordun. Ev satın alıp şehirde ki cafeye gider "Evime gelecek kız var mı? " derdim. Ben bir de oyuna annemin telefonundan 20 TL cekmistim.(bunun dayagini yemistim). Bu yüzden karakterim satafatliydi. Bir sürü karakter gelmişti kızlardan. Sarışın olanını odama davet etmiştim (hala Sarışınlara ve kumrallara sempatim var). Daha sonra mal mal konuşmuştuk en son bana gel seviselim demişti. Oyunun rajonunda ikimiz de aynı kareye tiklayinca bug olur ve karakterler iç içe girerdi. Dans etme tuşuna basınca sevisildi denirdi. Ben bunu yaparken çok mutlu olurdum. Kız cikmadan bana sonra görüşürüz dedi.Ben de gidip şehirde balık tuttum. Bir daha o oyuna giremedim. Annem 1 hafta internet cezası vermişti. O Sanalikaya da erişimimi kesmisti. Hatirlsdikca cringe olurum
@cansucbk7 жыл бұрын
Sanalika'yı kim oynamadı ki 😂 4.sınıfta hayatım Sanalika'ydı
@jinthaiya71577 жыл бұрын
cRinGe moruQqq
@yuvarlamaldolma66617 жыл бұрын
Ben de sanalika oynardım. Bir tane kız arkadaşımın da oynadığını öğrendim sonra. Işte bu erkek karakter açıp anneannesinin kredi kartından paraları aktarmıştı gizli gizli. Kocaman ev falan almıştı. Üff ne zengindi. Kendine evlatlık falan yapmıştı. Oğlanlar sırf çok zengin diye buna baba baba diyorlardı. sonra arkadaş dedi gel seninle evlenelim. Ben de gençliğin de verdiği heyecanla paranın saadet getireceğini düşünerekten zengin kocaya vardım. Ama çok mutsuz ve acılı bir evlilik yaşadım. Okulda beraber tost sırasında falan beklediğim kız bana sanalikada karicim diyordu. Online üvey oğulları "anniy anniğş"Diye pesimde dolaniyodu. Kennwnsbsnsms çok rahatsız ediciydi. Neyse işte baktim böyle olmuyor ben de beyimi terk ettim ve baba evime döndüm. Yavrularimi da o hayirsiz da bıraktım.Dul bir bayan olarak sanalika ruyasinda suzulurken aha bu üstteki arkadas gibi cok seviselimmi teklifi aldim.Elalem hep kötü gozle baktı. Ama ben de napiym boynumu büküp oynadim.Kimse de bana napiyorsun çocuğum yavrum bu oynanilacak şey mi diyip elimden tutmadı. Ben de yıllarca oynadım o şehvet bataklarinda. Kızın eskisinden daha masum anne. Tabi şimdi öyle ahlaksız şeylerle,kocayla falan işim olmaz. 50 li yaslarima da 30 senecik bir şey kaldığına göre sosyal medyaya iyice katılıp yavaştan mynet çanak oynayabilirim. Hem arada akrabalarimin fotolarina "çok büyümüşsün maşallah aynı annesi. Küçük emine"diye yorum falan atarım. Miss ÖNEMLİ NOT #ömercanameydanokuyorum Abi popişi dönen çikolatalı leğene şok vuhuuuu.abi sonuçta emek var. #csefendiyemeydanokuyorum Moruk sen de batman v superman dönen ekrana kafanı sok. #csyemeydanokuyorum Ct bey siz de bir zahmet dönen alaturka tuvalete sicmaya çalışın. Valla bunu çok düşünmedim Gözlerimi kapattım ve aklıma ilk gelen tuvalet temasını söyledim. Çünkü CT. Hadi bakalım görelim sınırları ne kadar zorlayabiliyorsunuz tough boyss.
@vanreus61507 жыл бұрын
Yıl 2008, 3.sınıfa gidiyorum o zamanlar çocukların ağzından düşmeyen herkesin oynadığı ve düne kadar Türk yapımı sandığım "Metin 2" adında bir oyun vardı.Oyuna o kadar bağımlı olmuştum ki okula gitmeden önce oynayabilmek için sabah 6 da kalkar, annemin doğum günümde aldığı Sonic'li pofuduk terlikleri giyer ve gizlice salona giderdim.Ta ki o karanlık güne kadar... 25.seviyeye gelmiştim artık bir binek hayvanı (at) alabilecektim ama kolay değildi önce belli bir miktar para karşılığı madalyon almam sonra da madalyonun görevini yapmam gerekiyordu.Sıkıntı şuydu madalyon alırsam tüm paramı kaybediyordum.Tek bir şansım vardı.Ortam hazırdı annem komşuda, babam işte , terliklerim de ayağım daydı.Hiç bir şey beni durduramazdı.Görevi başlattım görev gereği sanırsam 30 tane okçu öldürmem gerekiyordu ve 30 dakikalık bir zaman sınırı vardı.Gerekli bölgeye gittim ve okçuları aramaya başladım ama işe bak 1 tane bile yok ne zaman gitsem karşıma çıkan o okçular benim ihtiyacım olduğu anda yerinde yoktular.Zaman sınırı dolmuştu toplasan 20 tane okçuyu zor öldürmüştüm ve görev başarısız olmuştu.Güllük gülistan dünyam bir anda yerini yanlız, soğuk , adaletsiz ve korkunç bir dünyaya bırakmıştı.Koltuğumdan kalktım annem'in odasına gittim ve yatağının üstüne yattım hayat cidden bu kadar acımasız mıydı , ben bunları neden yaşıyordum , bunları yaşamak için ne yapmıştım , neden benden başka herkesin atı vardı ve en önemlisi neden ben... Annem komşudan gelene kadar hiç hareket etmeden tavana baktığımı hatırlıyorum.Tabi bu keder ailemin artık bu kadar da olmaz diyip bilgisayarı şifrelemesiyle sona erdi.
@sufferhiro7 жыл бұрын
3. veya 4. sınıftayken bir arkadaşımın "25 to Life" diye bir 2006 yapımı TPS oynadığını görmüştüm, ben de oynadım falan ve nedense çok seviyoduk ikimiz de oyunu. Oyun aslında soundtrackleri dışında baya leşti. Soundtrackleri de zaten rap seviyorsanız güzel ama atmosfere uygundu. Oyunda zenciydik, polisle falan kapışıyorduk yani progresif rock dinleyecek halimiz yok. Neyse, sene 2013 oldu, 8. sınıftayım, SBS'ye çok az kalmış ve ben bütün sene yaptığım gibi oyun oynamak yerine "En azından son hafta çalışayım lan!" demişim kendime. Bir test çözdüm, iki test çözdüm falan ama sonra aklıma bu oyun geldi. Hemen arayıp buldum ve tabii ki oyunun da ruhuna uygun bir şekilde illegal olarak indirmeye başladım. Biraz daha ders çalışıp yattım sonra. Oyunu indirdiğimi unuttuğum için bir iki hafta falan ne yükledim ne oynadım ancak sonra Gezi olayları başlayınca sabah dershane, dershaneden sonra Gezi'de biber, akşam eve geldiğimde de aileme "Tüm gün dershanede etütteydim, oyun oynayacağım." yalanı ardından bu oyunu oynamaya gömülüyordum. Gezi'nin de biraz etkisinden olsa gerek punk dinlemeye başlamıştım o sıralar deli gibi, e zaten Gezi'de de kafamıza kafamıza biber gazı atıyorlardı birilerinin emri üzerine (K A Y Y U M L A R) ulan zaten 14 yaşına yeni girmişim falan sevmiyoduk yani. Ben de akşamları eve dönüp oyunun müziklerini kapatıp arkadan böyle polise devlete falan giydirmeli punk şarkıları açıp "Nigga all cops are bastards ama yaa!" diyerek monitöre "Öl lan öl öl öl" diye bağırarak polislerin kafasına sıkıyordum. Ama oyunu görmeniz lazım. Carmageddon'un grafikleri, fizik motoru falan daha iyidir yani. Neyse, buradan polis teşkilatımıza sevgi ve saygılarımı gönderiyor, oyunun yayınlayan Eidos'un o zamanlar CEO'su falan kimse onun evine atmanızı istiyorum biber gazlarını, benim çantamın içine değil yani.
@yusufemreevci15167 жыл бұрын
Metin 2.Evet ilkokul ve lise zamanlarımı yiyip bitiren bir zamanlar güzel gelen anlamsız oyun. İlkokul 3. sınıfa giderken bazı öğle aralarında yemeğimi arkadaşlarımda yerdim.Metin2 ile tanıştığım gün yemeğimi yemeye arkadaşım Hasan'ın(kendisi de izler sizi)evine gittim.Hasan'ın abisi evlerine yeni bi bilgisayar almıştı. Abisinin yokluğunu fırsat bilip bilgisayarı açtık.Bilgisayarda yüklü tek oyun vardı METİN2.El mahkum açtık ve dede misali klavyeye basarak abisinin id ve şifresini girdik.Hasan bana oyunu gösteriyodu,"Bak işte şuna basınca adam dönüyo kılcı atıyo"falan.O yaştaki çocuğun ilk tanıştığı bilgisayar oyunu METİN2 düşünebiliyormusunuz.Öğle arası bitmeye yakın benim içimde bir kıza vurulmuşcasına bir his vardı.Benim bi bilgisayarım yoktu ve dönem sonu karnemi pekiyi getirene kadar da olmayacaktı.Dönem sonuna kadar ailemden gizli 2-3 defa internet kafeye gittim.Dönem sonu gelip babam bilgisayarı aldığında ise ilk yaptığım şey internet explorer a metin2 yazmak ve defalarca uğraştıktan sonra indirmek oldu.Detayları geçiyorum.Bu oyun 8.sınıfa kadar benim belam oldu.Artık rüyamda slotlardan düşürdüğüm değerli kılıçları görüyor,sabahda bosslardan kılıç düşme olasılığını hesaplıyodum."ezq,ezme,tek yedi " gibi sözcüklere o kadar aşinaydım ki hayalimde idol edindiğim güçlü oyuncularla ws atıp yeniyor ve içimden "vay ezq nasıl teq attım len"falan diyorum.Artık hayatımdaki herşeyi Metin2 deki karakterlere ve eşyalara benzetmeye başlamıştım.Ailem bu saçma durumu farkettiklerinde interneti kapatıp bilgisayarı elimden aldılar.Resmen aşk acısı çekiyodum. Hiç sevgilim olmadı ama aşk acısı nedir bilirim.Şimdi ise bana bu oyun lise aşkları kadar saçma ve anlamsız geliyo.Geçen zaman içerisinde Hasan ve ben vizyonumuzu geliştirdik.Hala arkadaşız ve Dota gibi anlamlı ve güzel oyunlar oynuyoruz. NOT:Bu oyunu hala oynayan varsa;Hayatta 53 ortlamalı dolunaydan daha anlamlı şeyler var(dostluk gibi)(kimsenin itemini çalmayın olum)
7 жыл бұрын
ÖZCAN YASA senin dediğin film FREQUENCY. Güzel filmdir. Çocuk 30 sene once ölen babasının hayatını kurtarmaya çalışıyordu. Babası itfaiyeciydi hatta.
@KeremYurtsevenOfficial7 жыл бұрын
Bu oyunu oynamayan benim yaşıtlarda hatta bi 5 yaş büyük ERKEK insan grubu olacağını sanmıyorum. 2000'lerde taşınmadan İstanbul Gültepe Zafer İlköğretim Okulu'nda okumuştum. 90'lar ve 2000'lerin başlarında atari salonlarında makinelerin arkasında yığınlar oluşturan "Miss World'96 Nude" oyunu yüzünden haftalarca devamsızlık yapan erkek gruplarıyla doluydu bizim okul. Tabii yeni yeni PS2 cafeler açılıyordu o sıralar mahallede. Tekken 3 için okuldan kaçtığımız oldu, Winning Eleven 7 yüzünden kaçtığımız oldu... ama hiçbir kaçış (2002 Dünya Kupası Brezilya-Türkiye maçı hariç) bu kadar okulun popülasyonunu ve başarımızı etkilememişti.
7 жыл бұрын
BU ARADA cs cidden filmin adı frekans nasıl salliyorsun da tuttu anlamadim
@Axolot27057 жыл бұрын
Sonunda benim de anlatacağım bir anım var. Çocukken bana playstation 2 almışlardı, ilk konsolumdu ve çok mutlu olmuştum. Babam da konsolla beraber 4 tane oyun almıştı. Oyunlar Meet the Robinsons, Ben10 Vilgax Attack, bir süngerbob oyunu ve de saçma bir kart oyunuydu. Ben bu oyunları sıradan oynamaya başladım ilk 4 gün oyunları değiştirerek hepsini oynadım. Hepsini oynadıktan sonra Ben10 oyununu seçtim ve oynamak için cd'yi taktım. Ama oyun başladığında bütün ilerlemenin kaybolduğunu gördüm. İlk şoku anlattıktan sonra oyunu oynamaya başladım. Bir süre oynadıktan sonra annem çağırdı. Playstation'ı kapatıp yanına gittim geri döndüm açtım ve oyun tekrar en baştan başlamıştı, küçük bir sinir krizi geçirdikten sonra kendime geldim sonra bir karar aldım playstation kapanınca madem oyunlar gidiyor bende kapatmam. Ama bu plan da işe yaramadı. Çünkü annem her akşam ben uyurken kapatıyordu, kapatmamasını söylüyordum "Olmaz öyle şey açık mı kalacak bütün gece" diyerek azarlıyordu beni. Sonunda tek bir çözüm yolu olduğunu anladım oyunları tek oturuşta bitirecektim. Böylece küçücük yaşımda speedrun yapmaya başladım. Bulduğum her boş vakitte Playstation'ı açar ve deli gibi aynı oyunu aynar her seferinde bölümleri daha hızlı geçmeye çalışıyor, kestirme yollar bulmaya çalışıyordum. O yaşta İngilizce konusunda hiçbirşey bilmediğim için zaten zor olan oyun iyice zor oluyordu. Nereye gideceğimi söylediğinde anlamadığımdan gidebileceğim her yere bakıyordum. Oyunda 10 dan fazla oynanabilir karakter vardı ve hepsinin ayrı oynanış şekilleri vardı. Oyundaki bütün karakterlerin bütün hareketleri ve kombolarını ezbere biliyordum. Neredeyse oyunda adım atmadığım yer kalmamıştı. Başka birşey düşünemez olmuştum, o düşmanı daha hızlı nasıl yenerim, o parkuru daha hızlı nasıl geçerim, o seyivede hangi karakter en hızlı olur gibi düşüncelerden kurtulamıyordum. Bir okul döneminde boyunca böyle geçmişti. Oyundaki herşeyi biliyordum artık ve son boss'a birkaç kez ulaşmayı başarmıştım. Yaz tatili geldiği için hiç bu kadar mutlu olmamıştım, artık oyunu sabahlayarak bitirebilecektim. Annemlerden akşam sabahlamak için izin istedim babam "Neden sabahlamak istiyorsun?" dedi. Ben de olayı açıkladım babam olmaz öyle şey dedi ve beraber Playstation'ı aldığı yere gittik, adam bize memory card verdi onu taktım ve oyunu 2 günde bitirdim. İşte hayatımdan 1 yılı çalan ve oyun oynama şeklimi kökünden değiştiren o salak oyun Ben10 Vilgax Attack.
@berkantersoy45297 жыл бұрын
Bir tane oyun vardı tahminen tycoon oyunlarından böyle amaçsızca bir şeyler kurup onu işlettiğin tarzda. Bu oyunda bir okul kuruyordun. Okul sanırım üniversiteydi. Oyunda okula bir çok şey kurabiliyordunuz. Ben oluşturduğum okula her zaman ilk başta tuvalet ve bir atari salonu kuruyordum. Sonra öğrencilerin kafasında anlamsız işaretler çıkıyordu ( Sanırım öğrencilerin duygularını anlatmak için) Ben eğitim işaretini görünce okulda eğitimin olmadığını anımsayıp her seferinde en eğlenceli fakülteyi okula kurmaya çalışıyordum. Fakültelere dışardan bakıldığında hep en eğlencelisi sanat fakültesi gibi geliyordu ve bende tabii onu kuruyordum okula. Sonra eğitim olayı biraz daha sorun oldukça birde tiyatro fakültesi kuruyordum (Sinemacılar falanda o fakültedeydi sanırım) Sonuç olarak dünyanın en eğlenceli okulunu kuruyordum kafamda (Şu an mühendislik okuyorum ve hiç eğlenceli değil) her seferinde ve buna saatler harcıyordum. Olayın ilginç tarafı oyunda öğrenci çizimleri sınırlıydı ve hep aynı tipler geliyordu okula o dönem ben küçük olduğum için tiplere bakıp bunlar ne lan bizim okula böyle gelseler hocalar ağızlarına sıçar bunların diye düşünüyordum ama aralarından bir tip vardı ki en sinir olduğum. Yeşil mohawk saçlı metalciler ile onların kız versiyonları. Bunlar okula musallat olmaya başladığında sinirden kafayı yiyordum ( Şuan sıkı bir metal dinleyicisiyim ama çocukluk işte :D) Bu tipler okulda çoğaldıkça ben delleniyordum ve oyunda neden olduğunu bilmediğim bir şekilde doğal afet yaratma vardı. Tam bu tiplerin olduğu bölgelerde kasırgalar hortumlar çıkarır şimşekler çaktırır ve bu yeşil saçlıların brutal bir şekilde ölmesini izlerdim(Oyun çocuk oyunu ne kadar brutal olursa işte) Saatlerce uğraşıp kurduğum okul yok olsa bile o yeşil saçlıların ölmesi bana haz verirdi. 4 saatimi oyuna gömer sadece o yeşil saçlılar ölsün diye bütün okulu yıkardım. Böyle işte saatlerimi sadece nefretim yüzümden heba etmemin hikayesi bu. Birde tabi Knight Online'a değinmezsem olmaz tabi. Nasıl bir illet anlamadım bu oyun. 2 yılını WoW'a gömmüş bir rpg delisi olarak bütün mmorpg'leri oynamış olmama rağmen nasıl oluyor anlamadım ama bir şekilde 2 yılda bir dönüp dolaşıp Knight'a başlayıp en az 1000 TL harcamadan rahat edemiyorum. Son olarak o bahsettiğiniz radyo dalgalı bilim kurgu filminin ismi Frequency.
@mustafadurmaz28227 жыл бұрын
school tycoon değil mi o
@berkantersoy45297 жыл бұрын
Evet baktım şimdi galiba o. Tam hatıralarımda ki gibi değil ama :D
@Emnyalman7 жыл бұрын
Total War Rome 2 En sevdiğim ve en fazla vakit ayırdığım oyunlardan biridir. Basitçe oyunda şehirlerinizi düzenlediğiniz ordularınızı yürüttüğünüz bir harita vardır. Ne zaman bir yerleşim yeri işgal ettiğinizde ya da başka bir orduya saldırdığınızda size 3 seçenek sunar. Biri savaşın içine girip orduları yöneterek savaşmaktır diğeri kaçmak bir diğeri de otomatik savaştır, pc birkaç saniyede içerisinde savaşı sonuçlandırır. İlk başladığımda büyüklü küçüklü her savaşta bizzat yer aldığım oyunda, birkaç yüz saat sonra tek yaptığım şehirlerimi düzenlemek, ve ordularımı yürütüp otomatik savaşlarla peş peşe zaferler/yenilgiler kazanmak oldu. ama deli gibi eğleniyordum yinede. Oyunun hakkını vermeden harita kapmaca oynar gibi oynadığım yüzlerce saat ah Rome affet beni.
@z35787 жыл бұрын
Deniz Rafet Canavar 16:30 Animenin ismi ''Janggeum'ın rüyası ''
@BiyikGameClub7 жыл бұрын
Metin2. O ilk dolunay, multihackler, master yapılan hava kılıcı, düşürülen ilk bk ve neler neler. Benim çocukluğum Metin2ydi. Çok güzel anılarım oldu, hala özlerim o zamanları. O ilk geldiği zamanları. Oyunu kimse bilmiyo, piyasa denen bi şey yok vs vs. Eğleniyoduk be...
@omerker7 жыл бұрын
29:35 Eraser Head değil mi bu yahu
@selcukdeniz63695 жыл бұрын
EskiBirRakun aynen o
@berrak9253 жыл бұрын
16:50 Jaengumn'un Rüyası'ydı Yumurcak Tv de çıkıyodu kore animesiydi galiba
@iremusta35957 жыл бұрын
Çevirmenlik başvurum yarım saat önce kabul edildi, ilk tebriğim ve hediyem de sizden oldu saygıdeğer Geekyapar 😂😂💞
7 жыл бұрын
Kangurleyşınsss!!
@mertyldrm46423 жыл бұрын
Şimdi ne yapıyorsun acaba? 4 yıl sonra hala SND izleyen kendime de selam olsun.
@___-yu8ov3 жыл бұрын
uzman çevirmen oldun mu
@HalilVarol16087 жыл бұрын
*Tarayıcı oyunlarının arasında o oyun bana göre en harika ama en geliştirilmesi gereken oyundu. Oyunun ismini unuttum ama Kral Oyuna girince macera kısmında bulunuyor. Baygınken bir dedenin evinde uyanıyorsunuz sonrasında evden cıkıp kale dısına cıkabiliyor haritadaki yerlere giderek sandık bulup icinden sikke, yiyecek bulabiliyorsun. Haritadaki bazı yerlere gittiginde karsına cıkan yaratıklarla mecbur savasıyorsun. Kale nin dısarısına cıkmak bi saatten sonra yasak. O saatten sonra da evine girip uyuyunca sabah oluyordu zaten hemde kalenin icinde alişveris yapmak icin her turlu market bulunuyordu. Ama tek bir sıkıntısı vardı o da save almamasıydı. Elime çayımı alıp uzun sureli oynayacağımı bildigim icin yolluk da alıp pc nin basına oturuyordum gerisi zaten ya Allah sabaha kadar ana avrat girmeler vereceginiz canavarı s*keyimler falan ama o oyunu hic bitiremedim oyunu kapattım ve sabah oyunu actığimda sil bastan baslamam gerektigini gordum. Ilk oynayısım oldugu icin "BEN O KADAR OYNADIM A*IN EVLADI MIS GIBI HIKAYE VAR SAVE ALMA YOK YAPACAGINIZ OYUNA KAFAM GIRSIN!!" dedim ve gidip gta san andreas oynadım (en azından save var amk eheheh)*
@arduh7 жыл бұрын
Horantas'in KZbin Trendleri ziyaret ettigi bir acilis videosu talep ediyorum!
@furkantatli42437 жыл бұрын
Ataredeki Tsubasa oyunu vardı zamanında. Ama 2 taneydi onlar bi tanesi dikey kaleye doğru koştuklarıydı. Ondan bahsetmicem. Ben diğerinden bahsedicem. Hani o 2.5 dk da bi kaleden diğerine gittikleri. Yatay koşarlardı ve diğerine göre daha gerçekçiydi. Aşık olmuştum o oyuna. Hastası olmuş adeta Tsubasa ben olmuştum. Oynamayı bırakıp dışarı çıkıp mahallece top oynadığımız zamanlarda da 'Ben Tsubasa kayması' diyip abime kafa göz dalardım. Çok özel bi oyundu benim için. Eminim şu an büyümüş olan herkes içinde öyledir. Ama o oyun dünyanın en zor şerefsiz oyunudur. Kıçını yırtar pozisyon arardın ama o Tsubasa 2 tane drive şut sonrası enerjisi biter bende bütün sureleri okumaya başlardım. Gavura vurur gibi vururlardı. Hele o ezeli düşman Hyuga vardı. Biz 2 tane şut atardık o en az 10 tane atardı. Babası red bull ceosuydu sanki pezevengin. Not: Yıllar sonra nes dosyası yardımıyla bütün şifreleri kullanarak oyunu bitirmiştim. Hayatımdaki en iyi orgazmdı o an. İçinde kalanlara tavsiye ederim. Okumazsınız ama olsun içimde kalmasın.
@alihz44287 жыл бұрын
Kral Penaltı abi. 97-98 sonrası doğup saatlerini Kral Penaltı'ya harcamayan yoktur. Varsa bile Moffat seviyordur.
@arifsar78477 жыл бұрын
O radyolu zaman yolculuğu filmini bende hatırlıyorum
@alihz44287 жыл бұрын
Kamera Elimizde ne diyon olm sen. asıl batman hazırlıklı ise alır.
@candogan32427 жыл бұрын
Uzakdiyar da vardı onu unutmıyalım
@ozbayalperen17 жыл бұрын
+1
@hickimse-dk7ki7 жыл бұрын
Gerçekten, hatırlattığın iyi oldu. Gideyim de oynayayım.
@Tokepe7 жыл бұрын
Babam bana 5-6 yaşlarındayken ilk bilgisayarımı almıştı hatta çok iyi hatırlıyorum işletim sistemi Win 98 di. Bilgisayarı aldığımız abi den Allah razı olsun. Pc nin içine oyun olarak SEGA emülatörü koymuş ve içinde tüm SEGA Genesis oyunları var. (yani yaklaşık 1000 oyun) O oyunlar sayesinde oyun oynama becerim bir çocuğa göre çok üst düzeydeydi. Hatta benden 8 yaş büyük bir abi ( komşumuz) ismini hatırlamadığım bir oyunda takılmıştı bende orada misafir çocuğuydum " İstersen ben geçebilirim" demiştim o da bana gülüp al hadi geç diye verdi ve bende tek seferde geçince artık her oyunda takıldığında beni çağıyordu. Neyse 1-2 yıl sonra babam benim pc yi alıp " ben sana daha iyisini alacam " diye benim pc yi iş yerine götürdü ve 2-3 yıl sonra yeni bir pc aldı Bu sefer içinde GTA 1 , Half-Life ve Postal vardı. GTA da sürekli araba çalıp satıyordum , Half-Life ta zombileri öldüyordum ve Postal da anlamsızca adamları öldürüp üzerine işiyiyordum. Sonra o pc de gitti sonra gelen Pc ile internette gelmişti ve aldığımız içinde knight online vardı ve yıllarca oynayıp hayatımı çöpe attım neyseki sonradan Red Alert 2 - Warcraft 3 - Civilization - Witcher gibileri ile tekrardan güzel oyunlara döndüm.
@lauiedolphin78567 жыл бұрын
Ulan bir oyun vardı böyle şey telefonunda vardı markasını bile unuttum böyle 3 tane "space bar" gibi tuş var uzun gerisi dokunmatik.Oyunda kırmızı bir topu kontrol ediyorsun parkur yaptırıyorsun ama ne sinir bi' şey anlatamam o derece, 3. sınıfa geçmiştim okula yeni bilişim sınıfı kurulmuş ders olarak eklenmiş ben de heyecanla bekliyorum dersin gelmesini, yeni olduğu için sabırsızlanıyorum. Gün geldi ve ders başladı ben en öndeyim biraz anladığım belli sonra hocanın işi çıktı 10 dakika kadar bana dedi ki fareyi hep hareket ettir baş bilgisayara geçtim bir yandan o dediğim oyunu telefondan oynuyorum bir yandan da hareket ettiriyorum fareyi çünkü eğer windows'un eski siyah ekranda sağa sola giden windows logolu slaytı devreye girerse bir anda tüm bilgisayarlar kapanacaktı yani bozulabilirdi neyse. Ben oyuna dalmıştım ve hareket ettirmek aklımın ucundan geçmiyordu herkes bir şeyler yapıyor ben de telefondan o aptal oyunu oynuyordum ve bir anda ekran değişti. Windowsun logosu ekrandan köşelerde beliriyor sonra boru resimleri geliyordu (o da başka bir windows slaytı) ve etraftan "yağğ ne olduğğğ" , "e bu kapandıığğğ" gibi sesler geliyordu 2 dakika sonra hoca geldi ve görünce bana sordu "Ne yaptın sen ?" Ben de o yaştaki ince sesimle "İstediğiniz gibi hareket ettirdim kapandı." dedim ama hocanın anlayacağını bilemedim ekranda windows slaytları oynatılıyor ve tüm bilgisayarlar kapanmış adaptör yetmediği için bir kaç bilgisayar bozulmuş ve sonra okulda ne bilişim dersi oldu bir daha ne de öğretmen derse girdi (bilişim öğretmeni) ... 8. sınıfa giderken bazı bilgisayarların yanması sonucu öğretmen okuldan atılmış ve sonrasında öğretmen bulunamayınca iptal edilmiş.
@rasimkocaoglu54097 жыл бұрын
İnsandan çok şey götüren ve kesinlikle birşey vermeyen bir oyun varsa kesinlikle Dofus'tur. Çok bilinmese de bu oyun iki boyutlu olup, oyunun temel amacı 200 lvl olmak ve görevleri bitirip oyundaki bütün yumurtaları toplamaktır. 10 yıllık süreç içerisinde, tüm apartman erkeklerince gösterdiğimiz çapaya karşılık, oyun bize gereken karşılığı vermedi. Oyunun savaş mekanikleri her yıl değişti. Bu nedenle kendimizi 3 ay oyunu bırakıp geri döndüğümüzde herşeyin değişmiş ve 10 yaşında 2 aylık oyuncular tarafından tokatlanır halde buluyorduk. Bu süreç içerisinde ortaokul, lise ve üniversite bitti. Artık canıma tak eden bu durum sebebiyle bot yazmaya karar verdim. Oyun iki boyutlu olduğundan, görüntü işleme ile tez yaptığımdan. Ekrandaki resimleri algılayıp ona göre davranan bir bot yazdım. Sonuç olarak bütün mesleklerde ve karakterlerde 200 level oldum. Yazılımın fark edilmemesindeki tek engel bütün paranın tek bir karakterde şüpe çekmeden toplanmasıydı. Oyunun genellikle exchange geçmişinde anormaliklere baktığını biliyordum. Şu yolu seçtim: karakterler tenha yerlerde değerli eşyaları çöp kutusuna atıp uzaklaşıyordu ana karakter bu eşyalar çöpten alınıp bankaya koyuyordu. Kazandığım parayla tüm yumurtaları aldım. Sonunda oyunu sildim. Pişman değilim. Not: geçenlerde girdiğimde gördüm ki lvl sistemi de değişmiş 200 lvl olamak çok kolaylaşmış. O da bir boka yaramadı.
@hopedarkbull92297 жыл бұрын
Electricman 2 diye bir oyun olması lazım oyunu oynamadığım yer mekan yoktur evde okulda arkadaşımda vs.Oyunda parlayan bir çöp adam oluyodun her bölüm sayısı artıp güçlenen başka çöp adamları extrem hareketlerle dövdüğün saatlerimi günlerimi verdiğim basit bir oyundu.
@RedDot952 жыл бұрын
O oyun efsaneydi bizim klavye F idi ve oyunu da öyle bitirmiştim, baya zorlanmıştım. Bilgisayar ayarınıda kurcalamak istememiştim bozarım falan diye babam baya sinirleniyordu bu tip şeylere.
@majestic77657 жыл бұрын
tarihini net hatırlayamıyorum ama sanırım 2001 veya 2002 ( 2003 de olabilir ) olması lazım. the thing diye bir oyun vardı.gece kahveden çıktıktan sonra benimle aynı kafadan olan kankamla onun dükkanına giderdik.gece yarısı oyunu oynamaya başlardık.en az 3-4 saat başından hiç kalkmadan devam ederdik.ne kadar zamanımızı verdik hatırlamıyorum ama baya uzun bir süre başında vakit geçirdik. hatta oyunun bir yerinde bölümü atlamak için değişik komplike bir hareket yapmak gerekiyordu ve biz o 8-10 saniyede geçilebilecek bir bölümü o tuş kombinasyonunu doğru ve zamanında yapmayı beceremediğimiz için 1 hafta hatta belki de daha fazla uğraşmıştık.aslında şimdi düşündüm de bu yazıya başlarken the thing başında geçirdiğim zamanların kayıp olduğuydu ama yazdıkça o zamanlar aklıma geldi ve pişman olmadığımı farkettim.iyiki oynamışım
@hanjizoe11037 жыл бұрын
16:29'daki anime janggeum'ın rüyası olabilir mi?
@hudayiask5367 жыл бұрын
Hanji Zoë evet o
@yavuzselimakay71377 жыл бұрын
Kesinlikle League of Legends. Ben Fen Lisesi mezunuyum. Arkadaşlarım son sene günde 500 soru çözerken ben bir şekilde LoL denen illete bulaştım. Her gün online olmazsam başıma kötü bir şey gelecekmiş gibi hissettim. Tabii ders çalışmazsam da üniversite hayallerim çöpe giderdi biliyordum. İlk sene sınava girdim önümde arkamda oturan sınıf arkadaşlarım tıp kazandi, sıra arkadaşım mühendislik falan. Dedim acilen bırakmak lazım çünkü ben kazanamamıştım. Neyse sağlık olsun dediler annemler ben de "bir sonraki sene çok çalışacağım" dedim. LoLu bıraktım ama içim içimi yiyor. Sonra internetten alınan ders programlarindan videolarından aldım dedim bunları izlemem lazım onlarda ok dediler. Ben bir saat bile izlemedim o videoları. Arkada acik bırakıp odamda lole giriyordum biri odaya gelirse alt+tab yapıp videoya geçiyordum. Simdi işin garibi üniversiteyi bir şekilde kazandım ama LoLu bıraktım. Olan benim bir seneme ve potansiyelime oldu. Tüm anne babalara sesleniyorum, çocuklarınızı LoL denen illetten uzak tutun. LoL yüksek derecede kanserojen madde içerir.
@fatihakin15707 жыл бұрын
Daha zaten çok küçüğüm Need for speed underground oynuyordum çok sonra nedense onu oynamamaya başladım, tüplü pc vardı zaten o zamanla 2002 microsoft klavye topu olan fare falan, neyse facebook'u yeni yeni keşfetmeye başladım . Haliyle oyunları da keşfettim ve Millioner City diye niteliksiz bir oyuna başladım. Oyunda ronald denilen gevşek ve Sherk gibi bir ismi olan yarma bir arap vardı ve oyunu Almancı akrabam da oynuyormuş aşağıda onun şehri de gözüküyordu onun mantığı en düşük bütçeli evden milyonlarca yapıp arsa genişletmekti. Ben çok tilt oldum onu geçmem lazımdı sabah akşam o oyunu oynadım ama arkabamın hızına yetişemiyordum uzun süre oldu teyzemi de başlattım oyuna, üniversite sınavına doğru düzgün hazırlanamadı o sene benim yüzümden neyse uzun zaman oldu aklıma geldi yine girdim oyuna dediğim akrabam var ya anasını ağlatmış oyunun ve hâlâ o evlerinden vazgeçmemiş sonra Dungeon Rampage, Wild Ones oyunları vardı facebook oyunu ama onlar efsaneydi neyse işte kapandı şimdi onlar ...
@lauiedolphin78567 жыл бұрын
Yönetmenim nasılsınız ?
@omerakayy07 жыл бұрын
Hemen hemen 90'lı yılların ortasında doğmuş her gencin aynı cevabı vereceğine eminim, evet Knight Online. 2004 ya da 2005 internet kafeye yeni gitmeye başlamışım ama bir yandan da korkuyorum çünkü diğer çocukların babaları internet kafeyi basıp masaların altında saklanan çocuklarına ufak bir sopa atarak eve götürüyordu. Yine internet kafeye gittiğim bir gün Knight Online ile tanıştım. Önümde 60 lvl üstü karakter oynayan bir çocuk vardı, çocuk meğersem bizim mahalledeki fen lisesinde okuyormuş ama çocukta da tam nerd tipi var. İşte ondan heves ederek oynamaya başladık, bugün baktığımda oyunda hikaye desen yok, grafikler tavuk döner gibi ama oyun bize büyüleyici geliyor. Her gün saatlerimizi veriyoruz, dersi aksatıyoruz ama Knight Online mesaimizi asla geciktirmiyoruz. Oturmuş bir iş ahlakıyla bu oyunu oynuyoruz ama kastığımız her karakteri de soydurmayı başarıyoruz. Yıllarca oynadığım bu oyunda minör kaçırdığım için dayak dahi yedim, minör lan minör kaçar işte sen de bir vs'yi kaybet be kardeşim ne olacak, bizimki de el değil mi bir yere kadar dayanır. Neyse bugün Sosyoloji okuyorsam kesinlikle bunda o oyunun payı var çünkü başarısızlıklarımdan ders çıkarıp, keyif aldığım şeyleri yapmayı o oyun sayesinde öğrendim.(Not: Bu arada bizim charları soyanın internet kafenin sahibi olduğunu yıllar sonra öğrendik, masalara keylogger kurup hem paramızı hem de emeğimizi çalıyormuş pis kapitalist.)
@mertalaca11137 жыл бұрын
Purble place. 2 buçuk saat bilgisayar başında pasta yaptığım zamanları bilirim
@umutkaanozturk80577 жыл бұрын
Mert Alaca jffuurru urueieud
@mustafaaltn59457 жыл бұрын
O zamanlar 6 sınıfım. Bizim döneme sbs vurmuştu ders çalışmam gereken bir yıldı yani deli gibi. Ama önceki yaz okulların açılmasına az bir süre kala kuzenimin gelip de "Siz online oyun oynasanıza oğlum daha güzel oluyor onlar" gibi mükemmel bir fikir ortaya atmasıyla beraber o sene ders çalışmayacağım kesinleşmişti. Online oyun kavramını ilk kez duyuyordum ve bir oyunun sonu olmaması bana mükemmel bir şeymiş gibi geliyordu. Hemen başlamalıyım diye düşündüm ve hemen gidip İKV'yi (İstanbul Kıyamet Vakti) bilgisayara indirdim. Aylarca Yıllarca emek verdim o oyuna. inanılmaz kötü grafikleri bana o zaman mükemmel ötesi geliyordu tabi. Eminönü sokaklarında fare keserek başlayan bir oyun hayatım oldu. Annemlere okula gidiyorum der bahçede saklanır onlar işe gittiklerinde gizlice eve girip saatlerce o oyunu oynardım. Okula gidersem de hastaym, başım ağrıyor vb. bahaneler uydurarak eve gider ve yine oynardım. Yıllarımı verdim O oyuna. Çok salak bir oyun olsa da o zaman benim için nirvanaydı daha iyisi yapılamazdı. Ama bu sene utanmadan tekrar indirdim ve bakayım bir dedim. Keşke indirmeseydim. Keşke bakmasaydım da mutlu anılar olarak kalsaydı bende. Gözlerim kanadı oynamaya çalışırken ve kapattım. Ama İstanbula gittiğimde Eminönüne gidersem eğer hala o fare kestiğim yerler, Yeni Camii'nin içinde görev aldığım Agah Efendi'nin durduğu yeri görmek beni duygulandırır...
@gulcindemirkiran39462 жыл бұрын
Mutsuzum, iğrenç bir üniye gidiyorum. O yüzden 100. dönüşümüz hayırlı olsun diyorum.
@chibaged Жыл бұрын
gelecek sene benim sanırım bu
@Randalthor918 ай бұрын
Aynı durum
@dxq15228 ай бұрын
aynısı
@khyber84552 жыл бұрын
29:00 daki arkadaşın merak ettiği film Eraserhead. 19 yaşında izlememe rağmen ben de fena gerilmiştim. Çocuk halimle izlesem ömür boyu televizyona bakmazdım heralde.
@MrNobody-jl3jg7 жыл бұрын
Ekipce monopoli oynama cezalı gülmeme chellange yapın konuk olarak da aleyna tilki ve çikolata dolu leğen i alın bu arada Ronald Dahl ın kitabı dev şeftali
@NazmiOKBAZ7 жыл бұрын
Son 15 yıldır neredeyse hiç oyun oynamayan birisiyim. En son adam gibi oynadığım oyun mario 8-4 derim. Fakat bir zamanlar çakma atarimle (klavyeli olanlardan) 9999999in1 yazan kasetlerin içinde çıkan Tank oyununa bağımlıydım. Onun kendi haritanı yapma seçeneğinde oyunun en korunaklı, en stratejik, en az malzeme ile en uzun koruyan haritalarını yapar bir yandan da karşımdaki rakibi en kısa sürede öldürmek için küçük tuzaklar kurardım. Bir süre sonra oyunu oynamaktan çok o haritada bir şeyler yapmayı sevdiğimi fark ettim. Gece gündüz sadece haritalar yapıp birer kere oynayıp bırakıyordum. Sonra atarim bozuldu. Sürekli olarak adaptörünün yanmasın alışıktım fakat komple bozulunca yapacak bir şey kalmadı ve ben oyun oynamayı bıraktım. O günlerde de eve bilgisayar geldi, beraberinde internet. Ben de azbuz.com, blogger.com, msn'in spacei gibi sitelerden kişisel site yapmaya başladım(2004). Şimdilerde onun ekmeğini yiyorum. Normalde Sinema Televizyon mezunu olmama rağmen web tasarımla geçiniyorum. Özetle o tank oyununu çok severdim. Onun için feda ettiğim bir çok şey oldu.
@seymurelyazl39315 жыл бұрын
29:10 David Lynch "Eraserhead" Cihad Emre
@someaddd3 жыл бұрын
bu aralar tekrar izliyordum önceki videoya gidip eraserhead yazmak için aradım yorumu ama bulamadım
@Hypthekid7 жыл бұрын
İlk yorumum, pls be gentle... 5-6 yaşlarındaydım. Flash TV'de WCW Nitro adındaki Amerikan güreşlerini izlediğimiz, ateri oynuyorum bahanesiyle aynı odayı paylaştığımız büyük kız ya da erkek kardeşlerin arkadaşlarıyla yaptığı muhabbete kulak kabarttığımız zamanlar... Şanslı bir çocukluğum yoktu ama orijinal NES'e sahip olma şansımı göz ardı edemem. Ancak ne hikmetse eve orijinal oyunlar değil de Japon yapımı "9999 in 1 (dokuzbindokuzyüzdoksandokuz in bir okunur)" kasetleri girerdi. Yine böyle geniş bir yelpazede bir oyun oynamıştım, o zamanlar beceremiyordum bile ama Japonya'da kaldıkları otelde buldukları çizgi filmi izleyip epilepsi krizi geçiren Bart ve Lisa Simpson gibi kilitlenmiştim bu oyuna. Bayılıyordum. Gizemli bir çekiciliği vardı. O kadar çok oynuyordum ki, çocukken bana MS teşhisi koyduran ufak çaplı nöbetlerimde bile gözümün önünde o oyun beliriyordu. Seneler boyunca hatırladığım kadarıyla, biraz uzunca olan bir Mario, dünyayı dolaşıp, sinema, hastane falan gibi yerlere girer çıkar, ara sokaklarda volta atar bazı ipuçları toplardı. Sokaklarda da polise benzeyen bazı arkadaşlara çarpmamaya çalışırdı. Bu uzun süreler boyunca oynadığım oyun seneler boyunca o kadar travma etkisi yapmıştı ki ne zaman aklıma oyundan bir görüntü gelse nöbetlerimi hatırlar mide bulantısından kusacak hale gelirdim. En son bir yıl sonra bu oyun aklıma geldiğinde arayıp bulmaya çalıştım. Meğerse bu oyun Mario is Missing!'miş ve uzunca olan Mario, Luigi'ymiş... Seneler sonra Emulatör yardımıyla, oyunu oynadım ve oyun harbiden boktan.
@altay28727 жыл бұрын
O değilde başlangıçtaki sahne yüzünden herkes nickname ini "cs'nin sallanan memeleri " fln yapıcak
@s.g.kurekci26712 күн бұрын
Dev Şeftali çocukken okuyup aşırı kafamı meşgul etmiş bi kitaptı 🐱 Sungur'un da benzer bişi yaşaması çok mutlu etti ☺️
@cancakrusso68087 жыл бұрын
1:28 CS digimon değil o ve o tip şeyler, digimon pokemon'a benzetilen ama benzemeyen ve 1000 kat daha kaliteli olan bir anime
@lutfisabribati62397 жыл бұрын
Caner Ahmet Kaya ismi neydi hocam bende aynı animeyi arıyorum epeydir
@ozkansargn33657 жыл бұрын
Lütfi Sabri BATI duel masters
@robynsenpai7 жыл бұрын
Duel Masters
@keremylmaz84857 жыл бұрын
Link atar misiniz ? Bulamadım.
@jalalshenghor72437 жыл бұрын
5 Yıl önce Gta San Andreas mp oynuyordum ve bir server vardı,Hırsız Polis diye . Server amacı basitçe anlatmak gerekirse,servera girişte isterseniz hırsız isterseniz polis olabiliyordunuz,hırsız iseniz market falan soyuyordunuz,ev falan alabiliyordunuz,hatta o eve eşya falan alıyordunuz,genellikle serverda ünlü kişilerin kurduğu çetelere dahil oluyordunuz,parti kurup soygun parasını paylaşabiliyordunuz,çete savaşlarına diğer çetelerin üssünü basabiliyordunuz (hatta isterseniz tanıdık polis varsa o polis rakip çetenin üssünü bombalıyordu).Polis iseniz de hırsızları yakalıyordunuz,memur olarak başladığınız kariyere eğer işi ilerletirseniz asker olarak devam ediyordunuz.Şimdi burdan güzel gelebilir ama ben bu oyuna çok gereksiz zaman harcadım.O kadar ki server ilk San Fierro da açılmıştı,sonra yan serverda Las Venturas vardı ve ben ikisinde de ağa babası olmuştum,hırsız iken para çalmama falan gerek kalmıyordu, çalsam da markete girdiğimde oradaki hırsız ''Abi Buyur'' diyor sonra da'' Bize de bişeyler koklat be abi '' falan diyordu.Koca koca adamlar bana abi çekiyordu ben de o zamanlar 15 falanım. Polisler beni görünce ''Tataronur'' bu deyip bırakıyorlardı.En son hesabı birisine verdim.Daha sonra biraz oynayayım deyince servera bi girdim herkes küfür ediyor.Şanımı batırmış şerefsiz.
@ozymandiasx95437 жыл бұрын
Ateş ve Su. Ama arkadaşım olmadığı için iki karakteri de ben oynardım. Bütün bölümleri bitirmeme az kalmıştı. Sonra arkadaş edindim ve sosyalleştim :(
@xarivikashwakamak13007 жыл бұрын
tek kişi ikisini de oynamayı beceremezdim zamanlama falan gerekirdi o yüzden asla bitiremedim
@user-sl1vr9xf4m7 жыл бұрын
2010 yılının başları olmalı, liseye henüz yeni başlamışım. O dönemde ''Transformice''' isimli bir oyun ortaya çıktı. Sürekli haritasının değiştiği flash tabanlı bir yarış oyunuydu. (Fareler yarışıyordu.) Oyunun açıldığı dönemde çok fazla Türk oyuncu olmasına rağmen bir süre boyunca Türkiye sunucusunu açmamışlardı. İşte o dönemde hile kullanan kişileri az buçuk bildiğim ingilizce ile ihbar ediyor, günde en az 7 saat oynadığım oyunuma usulca devam ediyordum.. Günler geçtikçe bunlar Türkiye için sunucusu açmaya karar vermiş ve bana da ARB teklifi göndermişlerdi.( Moderatör olmadan önce gizli kalıp, eğitim sürecinden geçilen döneme verilen isim.) Sonunda o yetkileri alabilmiş ve kimseye muhtaç olmadan hile kullananları 222 saatlik ceza ile oyundan men ediyordum. Bu olaylar geliştikçe benim oynayış sürem neredeyse iki katına çıkmıştı. Oyun dışında başka hiç bir şey düşünemiyordum. Velhasıl yıl sonunda 9.sınıfı tekrar okumak zorunda kaldım. Pişman mıyım? Evet keşke o yetkiler hiçbir zaman elime geçmeseydi.
@doctorpurnel50055 жыл бұрын
25:40 dakikadaki film Strings(2004).
@dknlr45187 жыл бұрын
O zamanlar 9 yada 10 yaşında olmam lazım ps2 im var. En büyük keyiflerimden biriside ps 2 ye korsan oyun almak. Bir gün yine her zaman gittiğim korsan oyuncuda bir oyun gördüm. Dünyam durmuştu çok sevdiğim iki şey iç içeydi. Lego ve star wars. Legonun star wars oyunu şimdi oyunun tam ismini hatırlamamakla beraber oyunu yıllarca oynadım. Oyunun çok uzun sürmeyen bir hikayesi vardı. Ama her şey o bittikten sonra başladı. Her bölümde gizli yerlerde saklı lego parçalar gibi şeyler vardı. Onları toplayıp oyunun ana ekranında olan heykelcikleri tamamlıyodun. Ama aynı zamanda para toplam görevi vb görevlerde vardı. Oyunu aylarca oynadım bölümleri tekrar ve tekrar oynuyodum. Kendimden geçmiştim bütün haritaları evimin içinden daha iyi biliyordum. Artık oyunun tamamlanmasını %2 gibi bir şey vardı. Oyunu açarken load ekranında %100 görmenin keyfini düşünüyordum. Ama bir gün geldi küçük kardeşim ps2 oynamak istemişti ve babamda ona ps2 yi açöıştı. Oyunlara bakıp star wars lego yu seçmiş. Tabiki oyun başlasın diye durmadan çarpıya basmaya başlamış o arada yanlışlıkla new game açıp benim %98 lik kaydımın üstüne new game kaydı yapmış. Eve geldiğimde kardeşim oyun pynuyordu. Bitirmesini bekledim ve load ekranın girdim. İşte o gün hayatımdaki güzelliklerin garentisi olmadığını anladım. Bağırdım çağıdım sinirden ağladım ama olan olmuştu yapıcak bir şey yoktu.
@viruskskdkd78977 жыл бұрын
Ömercanın Harika dansı 😍😍😜
@jeangr13967 жыл бұрын
Tam hatırlamıyorum ama ben 7-8 yaşlarındayken (2003-2004) civarı abim PlayStation 2 almıştı. Konsolun yanında bi kaç tane oyun cdsi de vermişlerdi. Bir tane oyun vardı yıllar sonra buldum Kya imiş adı. Oyunda sürekli bir şeyler yapıyorduk ama niye yapıyoz ne biz ne o mavi saçlı kız biliyodu. Minnacık tokayla örümcekleri kesmek ve sümük gibi şeylerin içinde kaymak gibi saçma sapan bölümleri vardı. Bir de cd demoydu sanırım kuzenle oynardık sonra pat diye kesilirdi oyun, sinir olurduk. Nalet bir oyun olarak kaldı aklımda. Bir de Mortal Kombat'ın bir oyununda (hangisi hatırlamıyorum ama yine PS2 için çıkarılmıştı) satranç ve tetris seçeneği getirmişlerdi. Saatlerce o kazulet gibi karakterleri satranç tahtasında bir o yana bir bu yana naif naif hareket ettirirdik (savaştırmak varken). Şimdi düşününce çok saçma geliyor. Bonus: Bush'a ayakkabı fırlatma oyunu der susarım .ss
@berabilgic30647 жыл бұрын
rick and morty 7. bölüm nerde ?
@ozymandiasx95437 жыл бұрын
Bera Bilgiç en efsane bölümü video atmadılar ya ona üzülüyorum
@barantheginger Жыл бұрын
29:01 oyun oynarken yanda sen ne diyonları tekrar dönüyorum da şimdi dank etti. Bu film galiba Eraserhead ya
@atakanklavuz14647 жыл бұрын
Burdan bütüüün Geekyapar takipçilerine sesleniyorum!!!!Eğer hepimiz on e-posta açarsak ve Geekyapara abone olursak Ömercan'ı leğende görme şerefine erişebiliriz!!!(Bu yorum kesinlikle sonraki bölümde olacak.)
@bedirhanmerdin7 жыл бұрын
Madem zamanımızı harcayan oyunlardan bahsediyoruz ben de yazayım dedim.Orta okul zamanı ailedeki her kes bana ders çalış diye kafamın etini yiyorlardı. Ben de her genç gibi onları dinlemiyordum ve oyun oynuyordum ve bu oynadığım oyun da Metin 2 idi. Herkesin bildiği gibi o her şeyden önemli gibi tüm gün kurt köpek keserek geçirdiğimiz kanser oyun. Bu oyunda tek hedefim en lüksek lvl olabilmekti uğraştım çabaladım zorladım ve oyunda 99 lvl sınırında iken ben 90 a geldim artık rüyalarımda bile 99 olduğumu görmeye başlamıştım her gün bişeyler kesip lvl atlıyordum ve o gün gelip çattı. Günlerden bir gün oyuna girmek için hazırlandım her şey çok güzel bir şekilde giderken bir baktım ki ne göreyim 'Hesap ismi veya şifre yanlış'. Bütün hayallerimin yıkıldğı vakit ti bu her şey gitmişti. Kendimi bir boşlukta hissettim yeni hesap açıp günlerce aç yabani köpek kestim ama o mutluluk yoktu. NOT: O olaydan 2 yıl sonra öğrendim ki kuzenim söylemeden şifremi bulup kendi almış ve aldıktan 2 gün sonra hesaba 23 yıllık bir ban yedirmiş söyledikten sonra ona ceza olarak bana yeni bir çar kasmasını istedim ve o aptal gidip ninja şaman kasmış şuan hala ellerim titriyor hatırlayınca.
@tahiralp9257 жыл бұрын
Cihad Emre’nin bahsettiği film Eraserhead(David Lynch)
@abuzerdag7 жыл бұрын
çok saol ya aşırı merak etmiştim :D
@emirkafadar8787 жыл бұрын
Benim ilk oyunum Warcraft 3 idi. Delilerce Warcraft oynardım ama ne olduğu Hakkı'nda bir fikrim yoktu. Yaşım 4-5 bu arada her neyse abim sayesinde ben bir sürü çizgi film ve oyun görmüştüm onlardan birisi ise babamın Ankara'ya giderken "Baba baba bana uçaklı oyun alsana" demiştim. İşte o Zaman EuroFighter Typhoon adlı efsanevi oyunu öğrendim. Oyun gerçekçiydi ve inanılmaz derecede zordu. Abim de bu oyunu oynar uzaktan onu izlerdim. Tabi abim okula gidince "ehueheueeh" diyip bilgisayarın başına otururdum. Oyunda Rusya İzlanda'ya saldırıyordu ve Amerika yardım filan ediyordu bize. Oyunda 7-8 tane pilot vardı. Pilotlar ölünce oyun bitiyordu. 1 pilot savaş yaparken diğer pilotla da savaş yapabiliyordun aynı Zaman'da oyun efsanevi bir şeydi ve çokta güzeldi. Yıllar sonra Steam'a gelmişti, hemde 18 liraya, direk Dota ve csgo itemlerini satıp oyunu almıştım ama oyunun grafikleri hiç hayal etiğim gibi değilmiş. Pilotların kafası kare şeklinde filandı. Üstüne üstlük oyun Windows 7 de çalışmıyordu. Oyununu iade ettim hemen ama çok geçti itemlerimi geri alamamıştım. BURDAN SESLENİYORUM STEAMDAN EŞYA SATARAK OYUN ALCAKSANIZ PİŞMAN OLMAYIN GİTTİ İTEMLERİM. İyi hatırlıyorum o oyunu oynamak için abim okulla gitmemişti ben de anaokuluna gitmemiştim uzaktan izliyordum öyle. Yıllar sonra eski oyun CD karıştırırken buldum bi üzüntü çökmüştü. Not: Mafia 1 den tutun age of empire a kadar oyun CD si bulunur nerden baksan 20 yıllık iyi para eder sonra, almak isteyenler ulaşsın. Burdan reklamımı yapan GeekYapar'a teşekkür ediyorum.
@miskinkng7 жыл бұрын
kötü oyun pek oynamadım fakat benim için efsane olan resident evil 4 oyununu ilk kez ps2 de oynamıştım 2006 2007 o civar da bir tarihti oyunu aldım ps2 ye koydum ve benim için bir efsanenin başlangıcıydı hayatım da oynadığım en müthiş oyundu bundan iyisi sonradan oynadığım devil may cry 3 dü galiba neyse oyuna başladım çok gaz bir oyundu leon baba ile zombileri vuruyordum daha sonra ashley diye bir kızı kurtardım içimden bu adam bu kıza kayar falan diyordum (ergenlik tabi 13 yaşında falandım) oyun da da çok takılıyordum bazen bir bölüme 2-3 saat falan harcıyordum yemek ve wc hariç başından kalkmıyordum oyunun saraylı bi bölüm vardı oraları falan da geçmiştim yaklaşık 48 saat falan oyunu kapatmadan oynadım uykusuzluktan artık 200 gün uyumama challenge yapan velete dönmüştüm daha fazla direnemedim oyunu kapatıp uyudum ve kalktığım da hemen oyunu açtım videoları geçtim continued yazısına tıklamak için sabırsızlanıyordum ama o yazı ya tıklayamadım new game de sıkıntı yoktu ama continued olmuyordu hemen klasik türk tamir tekniğini uyguladım kapatıp açtım olmadı cd ye hoh yaptım yine olmadı sinirleniyordum kardeşim geldi abii ben de artık sıra dedi daha önceden kullandığım bisikletimin yedek tekerleği ile kardeşimi kovaladım sonra tekrar cihazın başına döndüm cd ye kolonya falan döküp sildim açtım yine continued yoktu sinir katsayım ergenliğin verdiği gazla git gide artıyordu en sonun da dayanamayıp makineye yedek tekerlekle daldım ama kırılmadı gözü biraz hasar almıştı o kadar sonradan öğrendim ki ps2 de oyun kaydetmek için memory card lazımmış ben bunu öğrenene kadar her defasın da cihaza vuruyordum bunun sonucun da 600 tl ye aldığım makineyi 50 ye sattım resident evil 4 ü pc de bitirdim bitirdikten sonra zalım ashley niye leon a vermedin dedim (lise de dil bilgisi dersini 50 ile geçtim noktalama işaretlerini falan kullanmayışımdan anlamışınızdır bu arada yorum okunursa diye yazayım kimya mezunuyum ve 23 yaşındayım kimyager olarak iş vermek isteyenler youtube kanalından ulaşabilir bana)
@atakanavc88024 жыл бұрын
O kafası kopan, yerine kaplumbağa kafası çıkan adamın olduğu film Eraserhead. David Lynch'in ilk uzun metrajı.
@irem33417 жыл бұрын
hayrola neden zamanında yüklediniz videoyu
@borailkdoganlar98757 жыл бұрын
Eniştemin internet kafesi olması bana fazlasıyla yaramıştı.İlk bilgisayarımı o toplamış ve içine benim için oyundu yuklemişti.GTA SAN,NFS,pompalıyla mezarlıkta zombi öldürdüğün bir oyun(korkudan oyunu hiçbir zaman oynamadım),doom bezeri ama olmayan bir oyun ve en değerlisi PRİCE OF PERSİA'dı.Price of persia benim için tanrının bana bahşettiği bir oyundu.Tabiki hikayesi 8 yaşında bir çocuk için hikayesi pek birşey ifade etmiyodu.Oyunu sırf kolay bulmacaları,zamanlamalı parkurları,epik dövüşleri için oynuyodum.Taki zombi babasıyla savaştığı bölüme kadar.Lanet bölümü geçemiyordum.Azimli çalışmalarım aylar sürdü.Babasını askerlerini sihirli bıçakla kesmekten ciğerim solmuştu.Sonunda pes ettim.Evet başaramadım.Deliler gibi oynadığım oyunu artık "belki bu sefer" umuduyla zaman zaman oynuyodum artık.Taki aptal kuzenim Aydından gelip yeni oyun başlatıp save ide benim oyunun üstüne yapıştırııncaya kadar.Dövdüm mü hatırlamıyorum ama genellikle böyle vakalar fazla yaşandığı için az dayamı yemedi.Aylarımı verdiğim oyununun bir çırpıda yok olmasının vermiş olduğu yaşlılık ve sokakların tozunun belli bir süre yutamamış olmam beni derinden yaraladı.Bizimkide dert işte.Biliyorum pislik bir oyun istemiştiniz fakat tarayıcı oyunları dışında çokta kötü oynamadım.Burdan hepinize sevgiler.
@jalalshenghor72437 жыл бұрын
Ömercan'ın dediği Reckoning
@maviceketliadam38067 жыл бұрын
Giant Boulder of death... Adult Swim'in telefon ve tablet için çıkardığı oyundu.Normalde "yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü"tarzı bir ideolojim olmasına rağmen,bu bütün şehri yıkıp her canlıyı öldürdüğümüz oyunda zevkten dört köşe oluyodum.Öylesine boşduki oyun müzikler bile alplerdeki o çılgın yolelelelelyooo tarzıydı ama zevkliydi .oyunda bedava beleş olan herşeyi açmıştım.Bi de oyunu sadece sınav öncesi akşamlar oynardım.aaaah ah keşke sınavlarıma odaklansaydım.
@JokerinAsylumHapishanesi7 жыл бұрын
@ 2014 yılı idi ilk bilgisayarımı almışdım ama internetim yoktu ( bu arada resmi olarak interneti de temmuz 2016 da aldık peder sağolsun) o yüzden pek bir şey yapamıyordum boş boş fotograf filan çekiniyordum birde win8 in balıklı bir oyunu var idi onu oynuyordum tabii ben dayanamadım. eski 8 gb lık bir usb var idi gittim internet kafeye baktım oyunlara en düşük gb lı larına ve bildiklerime bakıyordum tabii o zamanlar o kadar oyun kültürüde yok neyse aralarından assassin's creed revelations gördüm vaktiyle 1 oyununu hiç sıkılmadan oynamıştım oradan biliyordum ve istanbulda geçiyordu bende hemen acr kaç gb diye baktım 12 gb lık bir oyun du. ben ilk önce oyunun8 gb yükledim ardından eve gidip pc ye aktardım sonra tekrar gelip kalanını yükledim ve eve gidip onu aktardım oyun sorunsuz bir şekilde açıldı ben tabii başladım oynamaya 1 kere bitirdim bıraktım sonra sıkıldım tekrar başladım gene bitirdim sonra gene yapılıcak bir şey bulamadım ve bu böyle devam etti 6 aylık bir sürede oyunu 17 kez türkçe yama olmadan sıfır ingilizce ile oyunun hikayesi hakkında en ufak bir bilgiye sahip olmadan oynadım diğer sene amcamlardan kaçak oalrka internet çektim steam filan kurdum oyun kültürü edindim sonra bi gün baktım 5 lira olmuş satın aldım indirdim türkçe yama ile o nu'da bitirdim harbiden hikayesi çöp idi ne büyük çöp ise yavuz sultan selimin kardeşi ahmeti boğrak değil uçurumdna atarak hanedan kanı dökmesi kısacası çöp bir hikaye ama diğer etkinlikleri güzeldi .
7 жыл бұрын
Agent Orange vay
@mustafagumus94947 жыл бұрын
Muhteşem bir hikaye
@user-xw8ot6wg8q7 жыл бұрын
Revelations'u ben pek sevemememiştim Brotherhood'dan sonra ama yinede o kadar kötü oyun değildi (Çok eksiği vardı yine)
@JokerinAsylumHapishanesi7 жыл бұрын
@ revelitons hikayesinin sevmemiştim zaten brotherhood ile oynışları aynı
@mr.retr04557 жыл бұрын
ahh be yanlış oyun ile giriş yapmak çok üzücü. Ama güzel hikaye.
@ucankedi36277 жыл бұрын
Kurabiye tıkıtıkıcı oyunu. Çikolata parçalı kurabiyeye tıkıtıkı yapıp kurabiye kasar, babannemi upgrade eder, oblivion portalından kurabiye çeker, zaman makinesiyle zamanda kaybolmuş kurabiyeleri toplardım. Oyun o kadar saçma idi ki, bütün gün bir kurabiyeye sanal bir oku yönlendirir ve elimin altındaki mekanik hareketleri elektronik inputlara çeviren zımbırtıya baskı uygulayıp kurabiye miktarının artmasını izlerdim. Oyun gözlerimi bozdu, şu an 2.25 astigmatım. 2 ay sonunda o kurabiyeye tıklamayı bıraktım. Bakın oyunu bıraktım demiyorum, tıklamayı bıraktım. İnternete cookie clicker bot yazmayı akıl ettim. Pipi gibi oyundu fakat o oyun sayesinde basit C öğrenip kendi botumu yazdım, gözlükler de yakışmadı değil. Teşekkürler ve Allah belanı versin püskevit tıklamaca.
@alptklu7 жыл бұрын
KAYBOLAN 2 SAAT 3 DAKİKANIN HESABINI KİM VERECEK
@riveristic33457 жыл бұрын
Ben veremem mesela
@erenercan95707 жыл бұрын
Seafight adında web tabanlı bir korsan oyunu. Şimdi oyunun kısaca mantığı geminizi güçlendirip bir üst seviye haritalara geçmek, diğer oyuncularla iş birliğiyle çok daha eğlenceli olabiliyor bu. Fakat ben bu oyuna kendimi o kadar kaptırmıştım ki artık bazı günler okula gitmeyip bu oyunu oynuyordum (En fazla 8-9 yaşındayım) ve annemin eve dönme saati benim okulumun bitişinden sonra olduğu için okula gitmediğimi anlayamıyordu. Her neyse artık o kadar kaptırmıştım ki kendimi, 30 yaşındaki adamlarla beraber ts'den RP yaparak oynamaya başlamıştık oyunu, hatta her birimizin korsan takma adları vardı. Ama tabii ki bu böyle sürmeyecekti, her oyundaki gibi bu oyunun da bağımlılığının son evresi artık oyuna para yatırmaktı, ve 8 yaşındaki bir çocuk için bu hayli ile zor bi' şeydi, serverda ilk 50 içine girmiştim ve ilerleyebilmek için bunu yapmam lazımdı, bende çözümü annemin çantasında buldum, ve sanırım 150 lira civarında para yatırdım oyuna (Okul harçlığımın 10 lira bile etmediğini düşünürsek bu para oldukça fazlaydı). E haliyle annem bunu farketti ve güzel bi' fırça yedim, yaklaşık 3 hafta bilgisayara bakamadım, ama 3 hafta sonunda oyuna döndüğümde bir şeyler doğru değildi, benim Pegasus'um (gemim) serverda ilk 10 a girmişti, sonunda öğrendim ki annem hesabıma ''beni hatırla'' seçeneği sayesinde girmiş ve oyuna başlayıp hayal edemeyeceğim kadar hardcore bi' oyunculuk sergilemiş, 2 hafta sonunda babamı da oyuna başlatmış ve sonunda ikisi beraber oyunda bir lonca kurup resmen filo olarak gezmeye başlamışlar, ts'de RP yaparak oynamaya bile başlamışlar, ayrıca oyuna ne kadar para yatırdıklarını onlar bile bilmiyorlar şuan, ama hala düşününce Seafight Türkiye Server'ını ele geçirdiklerine inanamıyorum. Hatta o zamanlarda oyunda tanıştığı bazı insanlarla hala görüşüyorlar. Yani bu oyun benim için sadece web tabanlı bir korsan oyunu değil, ailemle aramdaki bağı güçlendiren, bana iyi insanlar tanıt.....amaaaan neyse. Eğer daha fazlasını duymak isterseniz kitabım ''How to Train Your Parents'' tüm kitapçılarda.
@fridmmmdli99657 жыл бұрын
Öncelikle hepinize merhaba.Benim oynadığım kötü oyun Facebook oyunu.Bizim çiftlik oyunu.Bu oyunu 2yıl belkide daha fazla zaman oynadım. O kadar fazla oynuyordumki dershanede öğretmenlerin verdiği ödevleri yapmiyordum hergün 10 saate yakın oynuyordum.bişeyler ekiyordum 2-3saate hazır oluyordu vakit tutuyordum hazır olan gibi hemen girib yeniden oynardim.O kadar manyakça oynamaya başlamışdım ki Facebookda kendi hesabımdan başka 2 hesap daha açıb ordada oynuyordum oradan kendime birşeyler gonderiyordum.Universiteye girdikden sonra bıraktım.keşke daha önce biraksaymışım.O zamanlar oynadığımda facebookda kazandığım her boku bildirimlerde paylaşımışım.Şimdi hergün facebookda bildirimler geliyor hatirlaya bileceğin bir anın var deye silmekden bıktım bildirimleri(salak oyun ne kadar vaktimi çaldı)
@yomorojsomoroj94077 жыл бұрын
Benimkisi biraz ilginçtir. Ben Sa-mp'la büyüdüm(San Andreas Multiplayer'in kısaltımı). İsminden de anlarsınız ki Gta San Andreas'ı multiplayer oynamaya yarayan bir uygulamaydı bu. Biz arkadaşla 3.sınıfa gidiyorduk ve deli gibi Gta San Andreas oynardık. Google'a "Gta san andreasta arkadaşımızı görmek" tarzı saçma bir arama yaptık, multiplayer kelimesini de bilmiyoruz vesselam. Ama o aramada şansımıza Sa-mp'ı keşfettik ve kurmayı başardık(kurması sudan basit bir şeydi zaten). İşin ucu orada koptu, evde mikrofon olmaması nedeniyle ev telefonuyla birbirimizi arardık oyunda rahat iletişim kurabilmek için, ve Sa-Mp'a girerdik. Zaten Gta'ya hastayız, birde gerçek insanların kontrol ettiği karakterlerin üstüne araba sürüp ateş açmak bizi bizden almıştı. İlk multiplayer deneyimimiz sayılmaz, internet kafelerde CS 1.5 in uzaktaki başka insanlarla oynanabildiğini görmüştük. Ama o zamanlar Sandbox tarzı, Gta gibi açık bir alanda özgürce araba sürebildiğin vesaire bir multiplayer oyun yoktu. Buda ayrı bi büyüleyiciydi zaten.Babamız kaç kez azarladı şu telefonda konuşmayın ev kadar fatura gelecek diye. Aile fertlerimizde bu sorunu gidermek için araştırmış ve çözümü MSN ve mikrofonda bulmuştu. MSN'i zaten kullanıyorduk ama mikrofonunda normal evlerde kullanılabildiğini bilmiyorduk, böyle teknolojik ve pahalı bir şey falan sanıyorduk. neyse artık azar korkusu olmadan da oynayabiliyorduk. Hayır bir şeyde kasamıyordunuz, yani level atlamak, bir şeyler inşa etmek gibi şeyler yoktu yani ama biz deliler gibi saatlerce oynardık. İlk kez 2 lere 3 lere kadar uyumadan oyun oynamam Sa-mp sayesindedir. Ulan düşününce ne çok zaman öldürmüşüz, hepsi de anlık adam öldürme skorları uğrunaydı. Lakin Sa-mp sadece israf olmadı, bize çok büyük bir getirisi oldu. İNGİLİZCE.... Oyunda yabancı insanlarla iletişime geçmek için olan bir chat ekranı bulunuyordu. İnsanların bize dediği şeyleri sözlüklerden açıp baka baka ingilizcemizi geliştirdik.
@KeremSelek7 жыл бұрын
Ben oymamamış olabilirim ama "O" benimle yeteri kadar oynadı...
@riveristic33457 жыл бұрын
Of be...
@bedobur7 жыл бұрын
Stephen King'e gönderme mi var ?
@KeremSelek7 жыл бұрын
Hayattaki en büyük başarım
@zentimer97224 жыл бұрын
@@KeremSelek Hala öylemi peki :D
@KeremSelek4 жыл бұрын
@@zentimer9722 Bu soruyu basit bir soru ile cevaplamak istiyorum. BU YORUMU NERDEN BULDUN???
@tolgahankoca83657 жыл бұрын
Çok klasik olacak ama ilk aklıma gelen hayatımı kaydıran "Knight Online" dır. Ünide boşu boşuna oyun oynamadım çünkü seçici olmuştum ve oynadığım her oyundan ayrı tecrübeler ve keyifli saatler edindim. Ama ortaokuldaydım. Bir eroinmandan farkım yoktu. Knight Onlinemandım. Bu şeytan icadı oyun yüzünden başarılı futbol kariyerimden vazgeçtim, babamdan yediğim dayaklar da cabası. Sırf internet kafeye gidip biraz daha oynayayım diye aile üyelerini para için dolandırıp duygusal yönden manipüle ederdim. Evde oynayamıyordum çünkü babam bilgisayarı kaldırmıştı bu bağımlılığım yüzünden. Bakın hayatım kaydı derken abartmıyorum. Eskişehir'in altyapısında ve gerçekten başarılı bir oyuncuydum. Tabi o sıralar 2. 3. liglerde sürünüyordu Eskişehir... Hocalarım kulağımdan tutup internet kafelerden beni toplardı antremana getirmek için. Bide çıkarken arkadaşa bağırırdım kanka siz kastırın ben akşam gelicem diye. Yüzsüzlüğe,gevşekliğe bakar mısın ya. Uyumadan önce Msn Koxpu kurar sabaha kadar kurtlarda ex kasardım. Bazen ise pazardan aldığım ucuz malları biraz daha pahalıya tezgahıma koyar öyle sabaha kadar bırakırdım. Uyandığımda satıldığını gördüğüm Kekuri Ringler,Mirage'lar ve +8Chitin Sheller beni güne mutlu başlatırdı. Okula giderken Erdal Bakkal samimiyeti ile kaç k altın kar ettiğimi hesaplardım. Oyunda tam bir canavardım. Komboları ustaca yapan başa bela bir Rogue'ydim. Herkes bana saygı duyardı oyunda. Ama bilmiyorlar ki akşamda yine yemek saatini kaçırdığım için babam da bana koxp kurmuş vaziyette evde beni bekliyor olacak... Babam bir gece odama gelmişti ve bilgisayardan çıkan Bruce Wayne'in Batman sesi gibi hırıltılı ses yüzünden herşeyi anlayıp bilgisayarı kaldırmıştı. Sırf bu oyun yüzünden yavuklum ile haberleşemez, ona Msn'de ne dinliyordumdan imalı şarkılar yollayamaz olmuştum. Velhasıl aylarımı belkide yıllarımı verdiğim bir oyun. Zevk aldım sanıyormuşum ama sadece hırsmış yaptığım şey. Daha iyi olma hırsı, kibirlenme gibi pis duygular beni sarhoş etmiş. Gerçi şimdi de PS4'te 100lerce saatini oyunlara gömen bir adamım ama olsun grafikler artık süper abii NOT: Kaderin cilvesi midir bilmem, mesleğim psikolog ve danışan yelpazem uyuşturucu bağımlılarından oluşuyor.
@harunondul2677 жыл бұрын
7 24 wolfteam oynardım 1000 tl ye yakın para yatırmışlığım vardır allah benim belamı versin her aklıma geldiğinde kendime baya bi küfür ediyorum o kadar zaman o kadar para ah ahh
@majorzero397 жыл бұрын
çocukken pek iyi bir bilgisayarım yoktu, en fazla call of duty 2 yi kaldıracak seviyedeydi. O zamanlar benden yaşça büyük bir kuzenim bilgisayarıma Pes 2006'yı yüklemişti. Futbola ve diğer spor oyunlarına uzak olduğum için başta pek ısınamadım ancak zamanla elimde oynayacak başka oyun kalmadı ve pes 2006 yı oynamaya başladım. Keşke başlamasaydım. Bu oyuna aylarımı harcadım. Okuldan gelip başına geçer ve yatana kadar başından kalkmazdım. Zamanla kendi takımımı ve kendi oyuncularımı yaratmışdım. Oyun bu konuda çok serbestti. Takım formalarından, statlarına kadar her şeyi tasarlıyordum. Lig maçları şampiyonlar ligi felan sıkılmadan deliler gibi oynuyordum. Yeni bir bilgisayar alana kadar bu oyuna yüzlerce saatimi gömdüm. Tabi bana kalsa yeni bilgisayarımda da oynamaya devam edecektim. Oyun dosyalarını flash diskime kopyalamaıştım ve heyecan ile yeni bilgisayarın gelmesini bekliyordum. bilgisayar kurulunca flashı takıp oyunu açmaya çalışmıştım ama açılmamıştı. o zamanlar "oyun yeni bilgisayarım için çok eski" demiştim kendi kendime. Ve zamanla pes 2006 yı unuttum. Hayatımın geri kalanında da futbolla hiç ilgilenmedim. Fifa oynasam belki ilgilenecektim. Bir hobim felan olacaktı belki. aq pes'i bana hiç bir şey katmadı. Zamanımı çaldı sadece. Neyse gideyimde bir el lol oynayayım.
@osmanaydar34447 жыл бұрын
YUĞUVİY !
@efekaradagl3397 жыл бұрын
Cihad Emre'nin anısındaki film Eraserhead sanırım. Şimdi izlesen bile kafayı yersin, hele çocukken izlemek...