İHH'ya veda!

  Рет қаралды 387

Bilal GÜNDOĞDU

Bilal GÜNDOĞDU

Күн бұрын

İHH’dan Ayrıldım…
Mayıs 2016 tarihinde İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Merkez Medya ve Sosyal Medya Birimi’nde muhabir olarak başlayan ve içerik üreticisi olarak devam eden profesyonel çalışma hayatım, bugün itibariyle son buldu. Elbette, karşılıklı anlayış çerçevesinde. Ve tabi gönül bağı da devam Allah’ın izniyle.
Aradan geçen 7,5 yıl şüphesiz bana çok büyük tecrübeler kazandırdı. Bir insan için en değerli yıllardır belki de 20 ila 30 yaş arası. Ve ben ömrümün en kıymetli yıllarının böylesi güzide bir kurumda geçmiş olmasından onur duyuyorum. Umarım hakkını verebilmişizdir bunca nimetin ve hizmet fırsatının… Onlarca coğrafyayı ziyaret etmek, oralarda yaşananları Türkiye ve dünya kamuoyu ile buluşturmak nasip oldu. Kah Srebrenitsa’da yumruklarımızı sıktık, kah Patani’deki yetimlerimizle hayatımızın belki de en mutlu günlerini geçirdik. Gittiğimiz her memleket, derin izler bıraktı yüreğimizde. Mesleki olarak kazandırdığı tecrübeleri saymak mümkün bile değil.
Vakfa başlarken, benim için büyük müjde olan bu haberi takipçilerimle paylaşırken “Ümmete hizmet yolunda vites büyütüyoruz” iddiasında bulunmuştum. Öyle olmuş mudur gerçekten bunu tarih takdir edecek. Ama yazdığım her habere; basına servis ettiğim her bültene, fotoğrafını çektiğim her kareye, imza attığım her belgesele, klibe; inandım. İnandım da yaptım. Vicdan terazimde tarttım, maşeri vicdana sorgulattım ve öyle paylaştım kendi mecrasında. Bu nedenle ki bugün sonuna kadar huzurluyum ve hiçbir keşkem yok. Bir keşkem var aslında: İşi yapabilmenin heyecanı, sonuca bir an evvel ulaşabilmenin gayretiyle biraz yorduğum ve hatta belki de istemeden de olsa kırdığım abiler, arkadaşlar oldu; biliyorum. Ama eğer onlar da bu satırları okuyorlarsa şunu yürekten yazıyorum ki hiçbiri bir art niyetle değildi. Belki toyluk, belki biraz Karadenizlilik ve belki de biraz uzun yılların kurs ortamlarında geçmiş olmasından kaynaklıydı bu bilinçsiz yormalar. Onlar özellikle haklarını helal etsinler ve bana bunu aşabilmem için dua etsinler, ricamdır. Eksiğimin farkındayım, er ya da geç düzelteceğim inşallah.
Son haftalarda yıllık izinlerimi kullanıyordum ve bu sürede vakıfta mesaimin geçtiği tüm abilerle - kardeşlerle helalleşmeye gayret ettim. Henüz görüşemediklerimiz var, onlarla da en kısa zamanda yapacağız inşallah. Tüm bunların her birine ve özellikle yakın çalışma arkadaşlarıma, abilerime sonsuz teşekkürlerimi burada sunmak istiyorum. Bir vakte kadar hiçbir akrabamın dahi olmadığı şu İstanbul’da bana aile oldular, baba oldular, öz abiden öte abilik yaptılar. Allah her birinden razı olsun, güzel işlerinde muvaffak eylesin.
***
⬇️⬇️ DEVAMI YORUMDA ⬇️⬇️

Пікірлер: 3
Жыл бұрын
▶ METİN DEVAM EDİYOR > 1 “Medya” meselesini belki de gereğinden fazla kafasına takmış birisiyim. Bu, yola çıktığımda da böyleydi aslında. Lakin kaçırdığım bir yer varmış. Bunu zamanla öğrendim: Ekonomik bağımsızlık olmadan medyada var olabilmek ve söz söyleyebilmek mümkün değilmiş. Aslında neredeyse tüm meslek dallarında dünya gidişatında böyle bir ivme var. Özel şirketler, devletlerden fazla söz sahibi olabiliyorlar yeni düzende artık. Bugün Selçuk Bayraktar’ı güçlü kılan en önemli şeyin de tam olarak bu olduğu kanaatindeyim. Kendileri de defaatle bunun altını çiziyorlar zaten. Eğer bu çaba, devletin kanatları altında ilerletilseydi bugünlere gelemeyecekti muhtemelen. Bürokratik engeller, değişen siyasi atmosfer vs. Dün, bakan olduğu için en önemli atılımlara imza atabilen adamlar bugün neredeler, hangi işle meşguller acep bir bakın. Ama Bayraktar Ailesi, kendi çizgilerini muhafaza ettikleri müddetçe bir ömür bu başarıyı sürdürebilecekler. Sürdürsünler de zaten, duamız o yönde… Demem o ki bu kurtlar sofrasında var olabilmek için önce mesleki birikim elde edilecek. Ardından da ekonomik bağımsızlık. Aslında bu yeni bir şey de değil. Bir arkadaşım bu meseleleri konuştuğumuz esnasında Ahi Teşkilatından bahsetti ve “Bu eskiden de böyleydi. Girerdin bir ustanın yanına çırak olur, işi öğrenir sonra müsadeni ister yoluna bakardın.” Kendisi farkında değildi belki de hatırlattığı bu hakikatin. Ama tam da duymam gereken zamanda gelmişti bana bu hatırlatma. Evet, meslekte 10 yılı devirdim ve artık sıra bu işin ekonomik tarafını halletmeye geldi. Ardından da sıra bu işin destanını yazmaya gelecek evelallah. Tabi, sizlerin bugüne kadar yanıbaşımda hissettiğim o eşsiz dualarıyla. Çünkü, Müslümanlar hala olması gereken düzeyde temsil edilemiyor henüz medyatik düzeyde. Çünkü, hala zalimler mazlum; mağdurlar yok sayılıyor bu kirli düzende… Bir de şu var: İstanbul’da yaşamak her geçen gün zorlaşıyor. Tıpkı diğer büyük devletlerin başkentlerinde olduğu gibi burada da hayata tutunmak, ekonomik olarak ayakta kalmak kolay olmayacak. Devlet, “Ben sana Anadolu’da da yol, hastane yaptım, İstanbul’da yaşamak zorsa oraya gidebilirsin” diyecek alttan alttan. Bunun için yöneticileri de suçlu bulamıyorum doğrusu. Aksini yapsalar akıntıya karşı kürek zorlamış olacaklar ki bugüne kadar deneyenlerin başaramadığı gibi onlar da başaramayacaklar. Öyle ise yeni hale karşı vaziyetimizi almak icap ediyor. Hem zaten rızkın onda 9’u ticarette değil miydi? Ya Allah… “Hak, haklının en mukaddes malıdır, vermezlerse alacaksın tamam mı?” diyen şaire verilmiş bir sözüm var. Yitik hazinemizi bulamazsam da yolunu gösterecek, ardımızdan gelen nesle medyanın, sinemanın neden önemsenmesi gerektiğini hatırlatacağım. Sancağımızı bizden çalanlar da böyle başlamışlardı işe bundan 150 yıl evvel. Gazetecilik faaliyetleri gömmüştü bu asil milleti diri diri toprağa. Bugün de bu cephede pek bir şey değişmedi. Adı gazete değil artık ama yol yöntem yine aynı. Adına medya demiş olalım bu düzenin. Hala bizden koparmaya devam ettikleri evlatlarımızı, memleketlerimizi, şehirlerimizi ve geleneklerimizi neyle kopartıyorlar, bir hatırlayalım isterseniz: Dizi, film, medya propagandası ve her ne halt yerse yesin asla dokunulmaması gereken gazeteciler… Hafızlığın ardından imamlık, müezzinlik, vaizlik, müftülük yolunu bırakıp bu alana yönelme saikim de buydu tam olarak zaten. Şimdi yeni bir heyecanla Besmelesini çekiyorum tüm bu niyetin.
@fatmagundogdu7755
@fatmagundogdu7755 Жыл бұрын
Hak üzere olan her bir niyetinde rabbim zaferler nasip etsin kardeşim islam adına olan dertlerim burada yazamayacağım kadar uzn rabbim sizleri ehlisunnet mücahitleri olarak sahalara indirip muvaffak eylesin Âammiinn
Жыл бұрын
▶ METİN DEVAM EDİYOR > 2 | SON “Ne yapacaksın?” sorusuna cevaba gelelim şimdi: Vakfa girdiğimde yapabildiğim tek profesyonel şey haber yazabilmekti. Zamanla, medya ilişkilerinin nasıl kurulacağından tutun da fotoğraf - video çekmeye; bunların hangi bakış açısıyla elden geçmesi gerektiğine ve tüm bunları aynı anda kompleks bir şekilde nasıl yönetilebileceğine kadar birçok noktada kendimi geliştirme fırsatım oldu. Bugün geldiğim noktada sadece vakıftan değil, kamusal hayat denen mesaili hayattan da ayrılıyorum. Tabi büyük konuşmak da istemem lakin en azından bir müddet böyle deneyeceğim. Evet, şahıs şirketimi kurdum ve artık evden devam edeceğim rızkımı aramaya. Elbette bu bir risk. Maaşlı düzenden, düzensiz bir gelire geçmek çok kolay olmasa gerek. Ama kim dedi ki zaten risksiz başarı var? Bugüne kadar neyi başarmak nasip olduysa o korkularımın üzerine giderek oldu. Hatta en güçlü yanlarım da burası oldu hep: Acı acı, tırnaklarımla neyi kazandıysam o yaptı beni ben… Halihazırda dışarıdan destek olarak üstlendiğim işler var. Gün geliyor bu kurumların ya da kişilerin, fotoğraflarını çekiyorum. Gün geliyor, haberlerini yazıyorum, sosyal medyalarını yönetiyorum. Gün de geliyor belgesellerini, kliplerini, sosyal medya videolarını her şeyiyle birlikte yönetip bunun pazarlamasına gayret ediyorum. Eğer sizin de böyle bir ihtiyacınız varsa, bir vakfınız, bir Kuran Kursu’nuz, bir ticari işletmeniz ya da kendiniz için böyle bir ihtiyaç duyuyorsanız ve asgari müştereklerde buluşabiliyorsak size de bu noktada hizmet verebileceğimi buradan ilan etmek istiyorum. Bu işlerin de her birinin yine benim davama hizmet eden iş kalemleri olmasına gayret ediyorum. Bu benim bakmakla yükümlü olduğum eşimin ve Selimhan’ımın iaşesini temin için. Bunun dışında ekran yüzü olarak ama bir mecrada ama kendi oluşturmayı planladığım ortamda sözümü söylemem gerekiyor. Bu bir sac ayağıysa sadece tekniğini bilmek ya da sadece parasını kazanmak yetmiyor. Onun da arayışı içerisindeyim. Ama zorlamayacağım. Çünkü artık içimdeki deli kanı yenebilecek kadar büyüdüm. Biliyorum, nasipte varsa su akacak ve yolunu bulacak… Hem de hevesini ettiğimin de ötesinde! Adı lazım değil bir medya patronu, bugün değil çalışanlarına, eğitime gelen öğrencilerine bile hatırı sayılır bir maaş verebiliyor. Ne sebeple? Batıl davasına asker yetişsin için. Var mı Müslümanlar arasında böyle bir yapı, hem bunun heveskarlığını oluşturabilen ve hem de ödemesi gereken miktarı titremeden verebilen? Şimdi benim derdim de bu. Önce kendi iaşemi rayına oturtacağım. Ardından da ne tecrübem varsa ya da piyasada ne tecrübesi olan makul gazeteciler varsa her birinin bu aktarımı yapabilmesi için şu yeni şartlara göre bir sistem kurmaya gayret edeceğim. Gelen adamlar burada hem işi öğrenecekler hem iaşelerini temin edecekler. Oldum diyen de rahatlıkla piyasada kendi düzenini kurabilecek, ama Müslümanca! Allah’ım nasip et… Söz tükendi. Dualarınıza talibim. Rabb’im araç diye gördüklerimizi amaçlaştırmasın inşallah. Hepsinden öte bir kul olarak eksiklerimiz de çok. Her biri için ayrı ayrı dualarınıza tekraren talibim. Vesselam. | Temmuz, 2023
Afrikalı Bir Kızın Duasıyla Başlayan Unutulmayacak Bir Hikaye - Sürpriz Sonlu 😍
38:04
DEVLETİN SIR KÜPÜ | HAKAN FİDAN
15:49
Cüneyt Özdemir
Рет қаралды 1,2 МЛН
Стойкость Фёдора поразила всех!
00:58
МИНУС БАЛЛ
Рет қаралды 5 МЛН
Ünal Amcadan Cumhuriyet Dönemi İtirafları
43:20
Hayalhanem
Рет қаралды 548 М.
10 Dil Bilen Hocanın Tavsiyeleri
15:57
Dr. Ivan PAVLII
Рет қаралды 191 М.
The Harvard Scam: How Elite Schools Steal From You
17:18
More Perfect Union
Рет қаралды 264 М.
Menzil: Bir tarikatın anatomisi I Fayn - Özel Dosya
33:53
Fayn
Рет қаралды 1,7 МЛН
Стойкость Фёдора поразила всех!
00:58
МИНУС БАЛЛ
Рет қаралды 5 МЛН