The Platform (El Hoyo) Filmi Üzerine Derin Bir İnceleme

[@scribacrafts]

---üst not, çay kave neyin alın, uzun entari--- Herröööö ben geldim. Aslında dün açtım bu vidyoyu, normalde Netflix'te görünce çok ilgimi çekmediği için dislike basıp geçmiştim. Sonra sen anlatınca spoiler uyarısı kısmında vidyoyu durdurdum sekmede. Öteydi beriydi derken anca Netflix'i açıp izlemeyi bitirdim. Filmin dini, politik ve kapitalizm/sistem eleştirisi olduğu kanaatimce aşikar. Filmi izlerken kafama epey takılmıştı platformun iniş ve çıkış için semavi bir şekilde hareket edişi. Bir noktadan sonra dayıyı da görünce dedim tastamam ortam celestial. Kafamda daha bir yerli yerine oturdu. Bana göre Güney Asyalı kadın dini yayan peygamber/elçi, çocuk da vaat edilen din temsili gibiydi. Kaçık ihtiyar da kahramanımızın kendi aklıyla çelişen, çoğunlukla belirli bir rasyonalite ile doğruya ilerlemeye çalışan mantığının cisme bürünmüş haliydi ki bu noktada hemfikiriz. Yalnız sonradan gelen kanser olmuş kadını bir türlü kafamda bir yere oturtamamıştım bir süre. Sonra "mükemmel sistem yaratılabilir" idealizmine sahip bir birey gibi geldi gözüme. Tabi her devrim önce kendi çocuğunu keser sözünün de teyidi gibiydi. İdealizminin cezası olarak mağmanın da altına indiğinde, inandığı ve/veya hayal ettiği gibi tozpembe olmadığını fark etti dünyanın. Yaşadığı hayal kırıklığı artık yaşamanın anlamsızlığı olarak kendisinde tezahür etti. Katların varlığı aynı anda hem sosyo politik hem de ağır derecede kapitalizm eleştirisinin vücut bulmuş hali. Yukarıdaki her zamanki gibi aşağıdakini skine takmaz. "Benimki sığsın da kimin götü yırtılırsa yırtılsın" mantığında hareket eden kitle. Tabi buradaki trick günün birinde yukarıdaki de olabilirsin aşağıdaki de, ne kadar prensiplerine sadık kalacaksın? Parayı bulunca götün başın oynar mı? Valla bu noktada izleyeni gayet güzel düşündürtüyor film. Siyahi abimiz ise Kafası Güzel Sanatlar Fakültesi tiplerden. O da idealist abla gibi, duvara çarptığında anlıyor 3.26 ışık yılının anca 1 parsec ettiğini. Ama pragmatist pezevenk, hemen rüzgara göre yelken basıyor ve uyuyor kahramanımızın dümen suyuna. Dini retorikte havari/sahabe diyebileceğimiz kisvette. Bir ara inancı sarsılır gibi olsa da kahramanımızın verdiği gaz/vaaz ile veriyo odunu gelene geçene. Bir noktadan sonra öyle gözü dönüyor ki, bizim güney asyalı kılıklı gacının olduğu katta hiçbir fikri olmamasına rağmen ekürisi için az kaldı canından oluyordu. Büyük adanmışlık vardı karakterde lakin aynayı göremeden telef oldu kendisi de. Sonu sarmadı lakin, izleyici bu kadar muğlak "niye izledim aq bunu" hissiyatıyla bırakılınca bu tip filmlerde bi an durup harcanan zamana üzülüyor insan. Öte yandan, filmin gerçeğe epey yakın olan bir kısmı da hapishaneye düşen insanların zaman içerisinde içinde bulunduları psikolojiyi, ruh hallerini ve davranışlarını da epey güzel aktarmaları. Bana cezaevinde geçirdiğim günleri hatırlattı acı bir tebessümle. İhtiyarın 48. kattayken hunharca yemeğe saldırması mesela, haftalık menüden tavuk gördüğümüzdeki halimiz geldi gözümün önüne. Tavuk öncesi ne bulduysak yiyorduk ki tavuk gelen gün yemeyelim, veya elemanın başlangıçta ihtiyarın kanıksamışlıktan norm haline getirdiği hal hareket ve mimiklerine uyuz olan kahramanımız. Koğuşa yeni biri eklendiğinde artık bizim için vaka-i adiyyeden olan şeyler yüzünden bir süre bize içten içe gıcık giderdi, sonraları alışırdı vaziyete. İlk başlarda kıtlıktan çıkmışş gibi günde 30 ekmek falan tüketirken 4-5 ay sonra 5 ekmekle günü geçirebilecek kapasiteye erişmek. Kanserli ablanın yaşadığı hayal kırıklığı mesela, Adalet sisteminin içinde birisi olarak geceni gündüzüne kattığın bir vakitte sürpriz bir şekilde "sistemin aslında bir düzen içinde "sistem" olmadığını" acı bir şekilde anladığımda epey bi yıkılmıştım ben de. Ezcümle, bolca eleştirisi olan, izleyeni çok muğlak düşüncelere daldıran tuhaf bir yapım. Bana eskileri hatırlatarak acı tebessümler ettiren bu filmi izlememe vesile olan Neslihan, alacağın olsun. Sana tavsiyem, 2001 yapımı No Mans Land'i izlemediysen izle. İnsanlık vicdanını sorgula. :)

[@neslihanulusoy]

Scriba yine bir muhteşem yorum daha❤️ hemen izliycem, teşekkür ettim🤗

[@ahmetdonat2242]

Tesekkurler 🤙🏾

[@rooted85]

Yani bence daha iyi yorumlar var ve birçok şeyi anlatıyor, biraz zorlama olmuş ve açık değil. Sende bi bak istersen

[@Iyiniyetli3.kisi06]

Bir ekonomist olarak yaziyorum filmed kapitalizm hic yok sosyalizmin cokusunu ele aliyor

[@auragame300]

Hapise neden girdiniz ?

[@pelinerman617]

Adamın ilk yemek tercihi olarak elmayı seçmesi ve cebine koyduğunda ortamın ısınması, ilk günaha bir gönderme bence. Adam and Eve vurgusu var.

[@neslihanulusoy]

bu detayı kaçırmışım, oysa çok bariz. teşekkürler.

[@pelinerman617]

Ben teşekkür ederim

[@alisultan940]

Helal

[@oguzklc5875]

Peki köpeğin ağzında bi parça yemek varken ortam niye soğuyor, elma ve sıcaklık dikkatimi çekti ama ne olur buna cevap kafayı yiyicem

[@karizmaofli]

Oğuz Kılıç insanlarin sevdigi seyleri yaninda tutmasinda sikinti yok iceri girerken soyledikleri yemek harici birsey tutarlarsa o sikintili

[@serkansarper9752]

Herkesin favori yemeği soruluyor, aslında herkes aç gözlülük yapmayip sadece sevdiği yemeği yese herkese yetecek..

[@lanadelrey2653]

Aslında katları en başında 200 kişilik sanıyorlar. Ve adamlar aşağıya indikçe platform hiç durmuyor ve yaşam olmadığı anlamına geliyor. Bence herkes sevdiği yemeği de yese yine 103 kat aç kalıp ölmeye mahkum gibi aynı günümüz dünyasında açlıktan ölen insanlar gibi. Tabii benim düşüncem👋

[@Hkachu]

Herkes favori yemeği ile yaşıyacak olsa goreng bir kaç salyangoz ile hayatta kalabilirmiydi ?

[@kadrikaya2159]

2 dk veritorlarmis o aclikla kim 2 dk da kendi yemegini bulup da yesin sistem leri birbinizi skin yemegide stoklamayın

[@mustafagursoy337]

Hayır herkese eşit seviyede azar azar yemek dağıttıkları halde yemek yetmedi dünyanın kaynaklarının bu kadar fazla nüfusa yetmeyeceği vurgusu var malthusçuluğu araştırın

[@muhammedzeyddemir]

Musanın kavmine gönderilen gökten bıldırcın eti sofrası.. Sonra ondan bıktılar. Soğan ve sarımsak istediler. Sonra da azdılar.. Burda nefsi kontrol edememe işlenmiş. Hayvanımsı nefis.. Dikkat ettiyseniz üst katlarda midesi doyan insanların cinsel aktivite de yaptıkları işlenmiş.. Her nefis kendini düşünüyor

[@GaSamove]

Özet; 1-Öncelikle filmdeki dikey hapishaneyi ilahi bir sistem olarak düşünebiliriz. En üstte gördüğümüz aşçı, aslında yaratıcıyı temsil ediyor. Açık renkli kıyafetleri ve bin bir titizlikle sofrayı hazırlayan hizmetkarları ise melekler. Yemekler çok iyi bir şekilde hazırlanıyor ve kullara sunuluyor. Kulların paylaşmayı bilmesi isteniyor, buna teşvik ediliyor fakat onlar açgözlülükleri nedeniyle kendilerinden alttaki insanları asla düşünmüyorlar. Halbuki kısa bir süre sonra onların da alt katlara düşme ihtimalleri var fakat bunu görmezden geliyorlar. Aşçının, içinde saç bulduğu için hizmetkarlarını azarladığı tatlıyı hatırlıyor musunuz? İşte o tatlı bir kutsal kitabı temsil ediyor. Adamlarımızın hücrelerin birinde rast geldiği bilge kişi de peygamber olarak nitelendiriliyor. Peygamber, Mesih ve yardımcısına, yukarıdan gönderilen tatlının bir mesaj olduğunu ve bunu insanlara diyalog yoluyla anlatmaları gerektiğini söylüyor. Adamımızla aynı odadaki köpekli kadın ise, cennetten düşen bir meleği tasvir ediyor. Filmi bu tema ile düşünürseniz, tüm parçaların yerlerine oturduğunu göreceksiniz. Film, dünya düzenine karşı onlarca mesaj barındırıyor. En yukarıda yemeği hazırlayan aşçı ve yardımcıları devletler olarak tasvir edilmiş. Devletler, en iyi en leziz yiyecekleri hazırlayıp halkına sunuyor, fakat zenginler tarafından bu yiyeceğin %80'i silip süpürülüyor. Kendilerinden alttaki kesimi hiç düşünmeyen zenginler, birden kendilerinin de alt kesime düşeceğini bildikleri halde anın tadını çıkarmayı tercih ediyorlar. Bıçaklı amcamızın alt kattakilerin yiyeceğine idrarını yapması gibi yoksulluktan zenginliğe yükselen biri hemen kendinden alttaki kesimi ezmeye başlıyor. Bu da günümüz dünyası ile çok tanıdık. En alttakilere sıyrılmış tabaklardan başka bir şey kalmıyor. Bu sistem hiç son bulmuyor, çünkü en alt kattaki kişiler, zengin olduklarında asla en alttakileri düşünmüyorlar. Ha bu arada en alt kattaki küçük çocuk nasıl hayatta kaldı? diye düşünüyorsanız da, annesi ona her gün yemek indirebilmek için insanları öldürmek zorunda kalıyordu. Bu da tüm kargaşanın içinde, bir annenin çocuğunun karnını doyurabilmek için günümüz dünyasında verdiği amansız mücadeleyi gösteriyor. . . . 2-Film dini öğretiler üzerinden dünya düzenini betimliyor. nietszche'nin "tanri öldü" sözünü yüceltmek icin doğrudan, olduğu gibi yorumladığını düşünüyorum. tanrı bu yaşam düzenini kurdu (deliği), yasak elmayi yiyip ceza olarak bu düzene yollanan -yani doğuştan günahkar olan- tüm insanoğlu için yaşam alanı bu yüzden hapishane olarak belirlenmiş olabilir. onlara sayısız nimetler verdi, öyle kusursuz kaynaklar sundu ki yemeğin içinden çıkan tek bir kıla dahi tahamül edilmedi. ama sonra tanrı öldü. ve insanlarin durumunu takip etmeyi birakti. bu düzen bu sekilde islemeye, delik sürekli ona verilen gorevi yapmaya devam etti ancak islerin çığrından çıktığı gözlemlenmeden. bence platform bu yüzden mekanizmasiz asagi iniyor, tanridan geldiği için. delikte dünyada da olduğu gibi kapitalizm hakim çünkü insanın doğasında benmerkezcil olmak var. üst kattakiler geçen ay alt katta açlıktan ölmek üzere olduğunu hemen unutuyor ve tıka basa yemeye başlıyor çünkü güçle birlikte gelen umursamazlık alt kattakiler için bir sempati veya acıma uyandırmıyor. goreng deliğe bir diploma almak için ödemesi gereken bedeli ödemek amaciyla gonullu olarak geliyor. yani günahkar değil. kendisine filmin ilerleyen noktalarında sürekli mesih atıfı yapılıyor ama zaten bu adam isa. düzenin icine girerken yanına almayı seçtiği eşya kitap. yani incil. hem de ben incilim diye bağıran bir incil, don kişot. katlardaki adalet sisteminin ezber bir sistem olmasi yine tanri öldü diyor. mekanizma otomatik ayarlanmış, bir parça ekmek dahi alamıyorsun çünkü başkasının lokmasını almak çalmaktır ama doğrudan o insani parçalayıp yerken seni kimse izlemiyor ve evin cehenneme dönüşüp seni cezalandirmiyor. bu cehennem meselesinden bahsetmişken, alt katlara indikçe yüzü yanık insanlar vardı. bu da yine üst katlarda sürekli gözümüze sokulan aç gözlülük olabilir. yemeğe devam etmek uğruna diri diri yanmak. diri diri yanmaya rağmen başkasının hakkını yemeye devam etmek, ıslah olmamak. eski çalışan gönüllü kadin da 25 yildir hizmet ettiği kurum hakkinda bilgi sahibi değil. her dindar gibi yalnızca bildirilenleri bilmiş, anlatılanları dinlemiş ve mutlak bir inanci var bu yere karşı. entrylerde hakkında melek falan denmiş, bence biraz da araf'ı temsil ediyor o katta. olan biteni sorguluyor ama mekana dair sorulan sorulara da çok kesin cevaplar veriyor: "200 kat var, 16 yaşından küçük kimse yok, yonetim bu konuda cok titiz." bu yüzden iyi bir mürid olup vicdanını temiz tutuyor. sisteme inancı tam olduğu için 400 kişiye yetecek yemeği eşit dağıtmaya çalışıyor ve iyi kalmaya uğraşıyor. ancak 202.kata düşünce araftan çıkıyor ve anlıyor ki 25 yıldır insanlari nasıl bir yanılgıya yolladığından biraz da kendisi sorumlu. yalnız çarkı döndürecek kadar, bilmesi gerektiği kadar bildirilmiş ona her şey. inancını kaybediyor, bir özür olarak bedenini yiyecek olarak sunuyor ve kendini asıyor. alt kattakileri ancak "yemekleri eşit paylaştırmazsanız her bir pirinç tanesine bulaştırana kadar yemeğinizin içine sıçarım" şeklinde ikna edebilmek de yine cehennem olgusuna selam çakıyor. ucunda ceza olduğu için iyilik yapmayı kabul ediyorlar, tıpkı toplumumuzda var olan cehenneme gitme korkusu yüzünden düzgün davranan insanlar gibi. iyi insanlar değiller ama kötülük de yapamıyorlar çünkü yanmak istemiyorlar. baharat, halatla yukari çıkıp hapisten kurtulma peşinde ama bu da işlemiyor çünkü dünya düzeninde kurtuluş varsa bunun bir kestirme yolu yok. baharat ve goreng bu sistemin çarkını kırmak için 333.katta şeytanlarla savasiyorlar ve bu isa'nin müridini kaybetmesine ve kendini feda etmek için yeterince yaralanmasına sebep oluyor. burada mesaj puding değil, küçük kız. neden küçük kız? 16 yaşından küçükler giremez, sistem bu konuda çok katı. çünkü küçük çocuklar günahsız ve melektir. dünyanın/deliğin adaletsizliğini, acımasızlığını, vahşetini hak etmezler. dünyada yaşanan da tam olarak bu, her yıl milyonlarca çocuğun açlıktan kırılarak ölmesine bir atıf olduğunu düşünüyorum. ama bunu görecek kimse yok, çünkü tanrı öldü ve küçük kız orada kaldı. bu yüzden kendisi bir şeylerin dünyada/delikte ters gittiğini göstermek için iyi bir mesaj. bilge adam da küçük kızın en altta kaldığını biliyordu ve pudingle karnını doyurup onu yukari göndermeyi en baştan düşündü bence. filmin en başında vurgulanan "yediğin şeysin" mesajı gibi (ben artik senin bir parçanım çünkü içindeyim). mesajı ye ve mesaj ol. puding; insanoğlunun kurtuluş için kestiği kurban, adadığı adak, ettiği dua. bunu bir melekle tanrıya yolluyorlar ve bir şeylerin değişmesini umuyorlar. bekleyiş içindeler, kendilerini bunun için feda ettiler. ulaştı mı, ulaşmadı mı, cevap var mı, yok mu belli değil. film burada bitiyor. sessizlik oluyor. çünkü tanrı öldü.

[@betweenthebars0]

Harikasın gercekten dehset guzel ozetlemissin eline saglık

[@yagzefeasik4850]

o kadar güzel yazmışsın ki her satırını kitap gibi okudum ve çok şey kattı bu kadar olabilirdi maksimum mükemmelsin 👊🤙

[@m.k.1355]

Bence, filmin sonunda Goreng’in hiç bir şey yapmadan ayrılması ise; “Sen ne kadar uğraşırsan uğraş, sistem gerekeni yapar.” mesajı veriyor.

[@mattn.k]

alakası yok

[@erwinromel5446]

Bence birileri kendini feda edip çocuklara yol açarsa sistemin düzeleceği mesajını veriyor.

[@kamranhesenov2462]

Erwin Romel cok akillisin evet cocuk yeni okul demek

[@aslnhatis6155]

mutlu son ile bitmedigi icin üzüldüm ve sinirlerim bozuldu. filmin verdiği mesaj olumsuz bikerree. "ne kadar cabalarsan cabala ASLA BASARAMAZSIN" böyle mesaj veren film mi olur..

[@prozone4339]

@@aslnhatis6155 başaramazsın? adam mesajı göndermeyi başardı nasıl başaramazsın

[@nonamenoname3012]

Filmin sonunda adam hayal görüyor 250. Kattan sonrasını kızı falan görmüyor yukarıya sadece tatlı ulaşıyor ve aşçı da içinde kıl olduğu için yemediklerini düşünerek yemeği yapanlara kızıp bağırıyor bu sahneyi filmin ortasında da görebilirsiniz.

[@muratgenc4758]

Katılıyorum

[@szgnkmn]

İçinde kıl olduğu için yemediklerini mi düşünüyor :):) lan adamlar açlıktan birbirini yiyor amk ne kılı :):)

[@FK-us3hf]

@@szgnkmn ama yukarıdakiler aşağıdaki yaşamın kendi tasarladıkları formda yaşandığını sandıkları için bu durumdan haberdar değiller

[@OttomanSoldier]

@@szgnkmn yönetimde çalışan kadın vardı oraya düşen oda diyor ki 25 yıldır yönetimdeydim son 8 senedir ne olduğunu bilmiyordum. yani yukardakilerin çoğu ne olduğunu bilmiyor aşçılarda büyük ihtimalle ne olduğunu tam bilmiyor

[@rooted85]

Noname Noname bence aşçıyı tanrı olarak düşünürsek, aşağıdaki insanlara (kullarına) mükemmellik sunduğunu gösteriyor. Yani yanındaki çalışanlara (meleklere) bu yüzden kızıyor. Yani o tatlı yukarı çıkmadı. Zaten yukarı çıkan çocuktu. Vs..

[@ertugrul9657]

Izleyeli 20 dk oldu kendime gelemedim bir turlu. Anlattiklariniz hic aklima gelmezdi cok iyi tespitlerde bulunmussunuz. Su yasadigim soku atlatayim uzerine bir sure dusunecegim.

[@yusufziyapolat3814]

Abi ne oldu son durum? Ben de su an tam senin durumındayım

[@Elif-kl6oq]

@@yusufziyapolat3814 Sen ne yaptın ben de tam olarak sizin durumunuzdayım şuan :)

[@envercankarayel8820]

Goreng ve yaşlı adamın çatışması ise bizdeki "kalem kılıçtan keskindir" atasözü ile işlenmiş.

[@burakndunyas6672]

Bana daha çok iyilik eden iyilik bulur gibi geldi

[@zeynepkaraboga462]

Yaşlı amcanın bir bıçak aldım ve sonra firma bir üst modelini tasarladı deyince aklıma direkt halkın çok iyi bir ekonomik düzeyde olmamasına rağmen yaptığı telefon çılgınlarını getiriverdi. Aynı zamanda örgütlenmeye de dikkat çekilmiş. Aslında herkes bir şeylerin yanlış olduğunun farkında ama kimse değişiklik için çabalamıyor

[@neslihanulusoy]

Zeynep Karaboğa güzel bir detay yakalamışsın☺️

[@aslnhatis6155]

👍👍👍👍👏👏👏👏

[@snan52]

'' Ekmeğini vermezsen, insan canavarlaşan bir hayvana döner'' Özetle bunu anladım

[@UmutIsk_YEAHBITCHES]

Aslında çocuk yok. Zaten çocuğun o katta hayatta kalması imkansız. Filmin sonunda çocuğu yukarı göndermiyorlar yukarı gönderdikleri o korudukları pasta. Ve aslında aşçının kılı bulduğu sahne filmin son sahnesi. Adam diğer aşçıları azarlıyor çünkü içinden kıl çıktığı için tatlıyı yemediklerini sanıyor. Yani durumun ciddiyetinin farkında değil. Alt katmandaki insanların neler çektiginden o kadar bihaberki aslında içinde kıl olduğu için yemediklerini sanıyor. Benim düşüncem bu.

[@tayfunkarakus]

İnsan isterse meleklerden seviyesine çıkabilir , isterse hayvandan da aşağı olabilir , bunun en iyi örneğini görmüş olduk bu film ile ...

[@samedguresen]

3:52 deki minnoşun atlayışından sonra nasıl aynı ciddiyetle devam edebildiniz vallahi helal olsun :D

[@neslihanulusoy]

Alışkınım sürekli bi yerlerimden atlamasına😅

[@kubrameral4414]

Goreng karakterini canlandıran oyuncunun fiziksel özellikleri kitapta bahsedilen Don Kişot karakteri ile çok benzer niteliktedir. Don Kişot kitabının ve Goreng'in yüzünün özellikle ard arda gösterildiği bir sahne "Bakın bu adam da Don Kişot'a çok benziyor, kaderi de onunki gibi mi olacak yoksa? " sorusunu sorar gibiydi.

[@yakupday4243]

Yorumlarda bahsedildi mi bilmiyorum , anlattıklarınıza tamamen katılmakla birlikte ben şuna dikkat ettim.Herkese sevdiği yiyecek soruluyor başta ve sanırım son katta ki kızın sevdiği yiyecek o krem karamel ( pasta) ve o katta pastayı alınca platform inince bile alarm devreye girmedi yani ısınma veya soğuma olmadı.

[@ozkanank8856]

Elmayı alınca neden ısındı o zaman salaklar

[@ozkanank8856]

Salyangozu seviyor o sonradan fark ettim özür dilerim 😊

[@ozkanank8856]

Buna benzer güzel filmler var mı?

[@yakupday4243]

@Özkan Anık bidaha da öyle düzgün anlamadan salaklar malaklar diye konuşma anten

[@mehmetbarissener]

kız sevdiği yiyeceği belirtemez. çalışan kadın açık ve net şekilde çocukların kabul edilmediğini hiçbirşekilde içeride çocuk olamayacağını söyledi zaten...333kat indiler sade ve sadece o kız çocuğunun oluşu da bunun apaçık kanıtı. sistemin çocuktan haberi yok ama neden ve nasıl orası muallakta.

[@xebuzerx]

Film güzel ama sonu daha güzel bitebilirmiş beklentimi karşılamadı sonu

[@hayatcokzor7322]

Sonu açık bırakıldı sen tamamlama dendi.. yani ne kadar uğraşıp mesaj verirsen ver bir işe yaramıyo

[@mustafacakmak3926]

@@hayatcokzor7322 kardesim bence sonunda kiz fln gormuyolar adamlar pudingi yukari ulastiriyolar ama icinde kil.oldugu icin sef garsonlari azarlayip tekrar yapmasini istiyo

[@hayatcokzor7322]

@@mustafacakmak3926 herkes farklı yorumluyo bana görede pasta gitti kız yoktu ama iki adamda öldü sonunda çünkü çıkış yoktu..

[@mustafacakmak3926]

@@hayatcokzor7322 knk pasta gitti bencede iki adamda oldu

[@aslnhatis6155]

@@mustafacakmak3926 kardeş millet açlıktan birbirini kesip yiyor sende icinde kıl oldugu icin yemediler diyorsun yine de sen bilirsin.

[@ebrudldl1451]

Muhteşem bir yorumlama olmuş işin Tanrı kısmı olayını en iyi inceleyenlerden biri olmuşunuz.

[@emirhas7851]

Twitterda gördüğüm bi link üzerinden gelip izledim ve yapılan işi çok beğendim resmiyet ve samimiyeti çok güzel birleştirmişsiniz başarılar

[@evhesab9697]

kutsal kitabın ilki olan Tevrat ta ya da diğerlerinde "eksiklik" gibi şeyler yoktu bozma vardı o yüzden yeni Kutsal kitap gönderildi ki burada ki en büyük amac imtihan

[@elizabethbennet3136]

katılıyorum. zaten filmde pastadan kıl çıkması da bir eksiklik değil bozukluktur. kanımca

[@frkrz7393]

dini açıdan cehalet yaygın olduğu için bu tip yanlış yaklaşımlar çok.. evet kutsal kitapta hata olmaz. sonradan tahrif olabilir. melekler de hata yapmaz.. ayrıca yönetimin aşağıyı unutması veya bilmemesi yorumu da saçma..

[@mertyldrm6776]

E o zaman bi "Mother" incelemesi gelir. Jennifer Lawrence ve Javier Bardem'in başrollerini üstlendiği "Mother" filminin.

[@merhas999]

kesinlikle katılıyorum, film dini mesajlar üzerine oluşuyor zaten.

[@naran4574]

Mert Yıldırım evet doğru, izlemişdim👍🏻

[@berr2392]

Benim en çok merak ettiğim yaşlı adamın Tabi kelimesi konusundaki hassasiyeti neden sizce ?

[@emrahkuru8868]

"Tabi" mi "belli ki" mi ? Benim izledim filmin altyazısında "belli ki" kelimesini sürekli kullanıyordu. İncil' de sürekli tekrarlanan bir kelime olabilir ama sadece bir öngörü, hiçbir bilgim yok bu konuda

[@berr2392]

Emrah Kuru hiç bu şekilde düşünmemiştim , teşekkür ederim :) 🌸

[@kemalselek2576]

bağnaz din adamlarını simgelediğini düşünüyorum

[@gecee777]

İslamda’da geçer “apaçık” benzeri kelimeler. Bence dinde bu kelimenin çokça kullanılmasına gönderme. (Belli ki)

[@turkishtiger6436]

6:52 tatlının adı Panna cotta. Dilin sürçmüş sanırım.

[@RD-fm1pp]

Ben daha çok sistem eleştirisi gibi düşünmüştüm aslında.Yemek hazırlayan kişiler de adaletin olmayacağını bilen ama sadece kendi görevlerine odaklanan yöneticiler,Kanun adamları vb.İnsanlar ise zaman zaman en yükseğe de çıkabilir en dibe de inebilir ve bunun farkındalar ancak yine de her zaman sadece kendilerini önemsiyorlar ve bu adaletsiz Sistemi değiştirmek için hiçbir çabaları yok.Onlara göre yemek yiyebiliyorlarsa şanslılar ve bu tavırlar(bencillik tabiri caizse suratına dışkılama yemeğine işeme vb.) normal aynı zamanda onları sürükleyen sistem yüzünden ancak hala bu insan ellerinden yapılmış katil Sistemi değiştirmeye çabalamıyorlar.Yani bir kapitalist sistem eleştirisi olduğunu düşünüyorum 😅

[@FfoREVer00]

RD ve din en büyük kapitalizm dir zaten. Son akşam yemeğinden bir gönderme yapmak istemiş sanırım

[@RD-fm1pp]

FfoREVer00 Din değil dini kullananlar kapitalisttir bence yani İslam değil bazı Müslümanlarda,Zamanında Hristiyanlıkta değil de Hristiyanlarda problem olması gibi vesselam.

[@hzpeaky4224]

@@RD-fm1pp din bence büyük bir kapitalist.

[@elizabethbennet3136]

@@hzpeaky4224 kapitalist sistemi kaba tabirle güçlünün daha çok güçlendiği, güçlendikçe de güçsüzü daha çok ezdiği bir sistem olarak tanımlayabiliriz ancak din güçlendikçe güçlenmeyi amaçlayan daha doğrusu kapitalizmdeki anlamıyla güçlenmeyi amaçlayan bir olgu değil. yani ben bu şekilde değerlendiriyorum.

[@cakmakcakmak6167]

@@hzpeaky4224 En basit İslâm dininde Zekat denen bir kavram var TABİ dine yabancisinuz.. o ayrı konu..

[@atakanerdi9260]

Film etkileyiciydi Yorumlarda bahetmediğiniz 3 şey var. 1. mesih 2. çocuğun en alt katta o kadar zaman kalması (yerinin hiç değişmemesi ve aç kalarak hayatına devam etmesi) 3. kadının bir şekilde üst katlara ulaşılabilmesi ve platform ile hep alt kata inmesi.

[@neslihanulusoy]

annesinin alt kata inip çocuğunu beslediğinden söz ettim aslında videoda. mesihten bahsetmedim evet, o kısmı unutmuşum eklemeyi.

[@runoksi2355]

Bence kadın çocuğunu beslemek için üst katlardan yemek götürüyordu ama belki de çocuk ve kadın sistemin bir mesajı da olabilir kadın doğruyu söylediği halde kimse kadına inanmıyordu çocuğu olduğuna aynı zamanda sistem bize yalan söylüyordu 200 kat dendiği halde 303 kat ve hatta daha fazlası vardı belki . 16 yaşından küçükler hapishanede olamaz dendiği halde o küçük çocuk vardı yani sistem koca bir yalan üstüne kurulmuş film bize bunuda anlatıyor bence.

[@neslihanulusoy]

@@runoksi2355 bozuk bir sistem ve düzeltmeye yanaşmayan bugünü düşünen insanlar. kesinlikle doğru

[@kelesmetehan]

Kimse yazmamış salyangoz u kimse neden yememis yada salyangoz da bir mesaj mevcut mu bizlere gonderilen

[@gappyoooo]

@@runoksi2355 333 kat vardı ve bu da 666 kişinin olduğunu simgeliyordu

[@ozanballkaya7534]

goreng'in ilk sofra da elmayı tercih etmesi baştan mesajı vermiş

[@sanalakl9024]

Herkesin en sevdiği yemek hazırlanıyorsa o zaman kişi sayısı kadar yemek/tabak vardır. Öyle platformun iniş saniyesini hesaplamaktansa 6. Odadayken tabakları sayıp ikiye bölseydi kaç oda olduğunu bulabilecekti. Bilmiyorum başka benim gibi düşünen var mı

[@sanalakl9024]

Gökay Küçükkılavuz o zaman birkaç kişinin en sevdiği yemek aynı olabiliyorsa yapılan pasta adedi de o kadardır, öyle düşündüm ben

[@sanalakl9024]

Google Kullanıcısı güzel kardeşim sen yanlış anlamışsın beni. Hani adam platformun kaç saniye bi odada kaldığını hesaplayıp ona göre kafasından işlem yaptı ve de yanıldı ya, hah ben de diyorum ki onun yerine üst kata en yakın olduğu bir anda (ki bu da 6. Odada olduğu zamandı) tabakları saysın. Sonuçta her kişinin en sevdiği yemek yapılıyor ve insan sayısı kadar da yemek var. Bi odada iki insan olduğuna göre yemek/tabak adedini ikiye bölseydi direkt kaç oda olduğunu saptamış olacaktı.

[@onur_yy]

Bir de şey var. Adam kötü işler yapınca yukarı çıkıyor, adalet için uğraşınca aşağıya iniyor. En aşağıda da aç ve masum bir çocuğun olması da filmin bu bakış açısını ispatlıyor. Filmin sonu da adalet asla gelmeyecek mesajıyla kapanıyor. Kızın yukarı doğru hızla çıkmasının da aslında o kızın en yukarda olmayı hak ettiği anlamına geliyor olabilir. Daha bir sürü detay var. Mesela insan eti yenirken yaşlı adam "pastırma filoto" gibi şeyler sayıyor. Önceden yönetici olan kadın da "etimi ye, kanımı iç" diyor. Bu da "Etimizden kanımızdan besleniyorsunuz" anlamını taşıyor. Hatta üst tabakadakilerin sofrasındaki pastırmayı vesayre insan etine benzetiyorlar.

[@oktayoztemur2479]

Küçük kızın yukarıya çıkmasındaki anlam, şu anki insanlar artık sistemin bir parçası ve düzelemez.Yukarıdaki aşağısındaki ezecek ve onla yemeğini paylaşmayacak. Tek çare gelecek nesillerde demek istemişler o yüzden çocuk yukarıya çıkıyo bence.

[@ozgurerdogdu3063]

bence film çok amaçlı olmuş. Çok fazla çıkarım yapılabilir. Goreng peygamberi simgeliyor(bence) çünkü filmin başından sonuna kadar bir dengeyi kurmak için çabalıyor sanki içgüdüsel olarak yapması gerekiyormuş gibi. ki zaten hangi bir manyak buraya kitapla gelirki diyor oda arkadaşı filmin başında sanki buda kutsal kitap. tatlı mesaj zannediliyor ama aslında mesaj kaybedilen masumiyet ve merhamet. çocuğu bulduklarında ölümüne korudukları tatlıyı masumiyete ve saflığı sembolize eden çocuğa veriyorlar.onca açlık ve savaşın sonunda ölümüne korunmaya çalışılsada tatlı, masum ve saf bir çocuğa veriliyor. iyilik ve merhamet kazanıyor. filmin sonundada zaten yukarıya çocuğu gönderiyorlar. unuttuğumuz merhamet ve iyilik. aslında yaşamak kolay ama zorlaştıran bizleriz.( filmin başında herkes içeri girerken en sevdiği yemeği söyüyor. yani o sofrada her kattaki insanların en sevdiği yemek var.dolayısıyla herkes doyabilir aslında.ama aç gözlülük işte. tatlıdaki kıl ise Allah'ın bizler için kusursuz bir dünya yarattığını simgeliyor.(bence))

[@aysenurolca2900]

Spoiler yoktur dedin ama çocuğun ortaya çıkmasına kadar her şeyi anlattın vallahi

[@huseyinrahmi07]

Konuşmanın en etkili kısımı , öperim .. oldu. 😊 Coronalı günlerde iyi geldi bu 🌹 thanks ..

[@yagmurcenanboyacibalikci]

Merhabalar Neslihan Hanım, videoyu bir tweette görüp geldim. Kanalınızdan ilk defa bir video seyrettim, kısa süreye güzel yorumlar sığdırdığınızı söylemek mümkün. Filmdeki mekan DÖYM, yani Dikey Öz Yönetim Merkezi olarak adlandırılıyordu. Buraya dikkatinizi çekmek istiyorum. İnsanın ahlâkî eylemlerini belirleyen iki basit mekanizma vardır. Dış denetim mekanizması; hayvanlarda, ağır zihinsel engellilerde, aklî dengesi yerinde olmayan insanlarda tercih edilen ödül ve ceza sistemidir. Bireyin davranışındaki motivasyon gelecek cezadan korkması veya alacağı ödüldür. Kohlberg'in ahlâk taksonomisinde ilk iki basamaktır. Daha sonra insan, eğitim adında bir sürece girer. Burada da çiçek çocuk evresi başlar. Somut ödül ve cezalar kadar manevi doyum ve yoksunluk da kişi için önemli hâle gelir, ayrıca karşı tarafın istek ve beklentilerine daha empatik ve daha mantıklı bir bakış açısı şekillenmeye başlar. Yetişkinlikte de en son evre olan evrensel âhlak seviyesi yani tekâmül dediğimiz olgunlaşmadan söz edilir. Burada doyum kişisel çapta maddi veya manevi anlık çıkarları ve tatmini değil, sürekli ve devinim hâlinde karşılıklı besleyen ve beslenen kozmik bir sistemi işaret eder. DÖYM, yani Dikey Öz Yönetim Merkezi dediğimiz bu yer, gerçek dünyada hem cezaevlerini, hem rehabilitasyon merkezlerini (Hatırlarsanız kahramanımız sigarayı bırakmak ve huzurla kitap okumak istediği için buraya gönüllü geliyordu. Altı ayın sonunda bir diploma alacaktı. Yine en aşağı katlarda Down sendromlu bir genç de vardı.), hem de kişinin kendi inziva köşesi gibi çeşitli tecrit alanlarının bir karışımı gibi düşünülebilir. Buraya herkes kendi isteğiyle gelmiyor, bazıları bir suç işlediği için burada. Bazısı da bir arınma arayışında. Ne olursa olsun amaç kişinin ya dış denetim mekanizması yani yasama ve yargı sebebiyle terbiyesi ya da kendi iradesi ve kendini sınama isteğiyle bir öz tecrit, bir inziva süreciyle tekâmülü şeklinde vuku buluyor. Nasılı ve amacından bağımsız bir öz denetim/öz yönetim kurma çabası görülüyor. Kendi isteğiyle sisteme katılan memur kadın, bunu cilt kanseri olduğunu öğrendikten sonra yapıyor. Yıllarını robot gibi kutulara tik atarak geçirmiş, kuvvetle muhtemel tek odalı bir apartman dairesinde köpeğiyle ömür tüketmiş bu kadın; öleceğini öğrendiğinde paniğe kapılıyor ve şimdiye kadar hayatını anlamlı kılacak hiçbir şey yapmadığını fark ediyor. Bu tecrit merkezine gönüllü girerek hayatının son yıllarını vakıflara, muhtaçlara bağış yaparak geçiren yalnız bir orta üst sınıf vatandaş profili çiziyor aslında. Senelerce tik atmak dışında temas etmediği insanların hayatına dokunmak, bir fark yaratmak, anlamlı bir şey başarmak, birilerini kurtarmak istiyor. Şimdiye kadar hiç sorgulamadığı, kibrini dâhi fark etmediği o üstten bakmacı, kurallılıkla maskelediği bön ukalalığıyla alt kattakilere bıkmadan, usanmadan bir ışık olmaya çalışıyor. Bu sisteme sürüklenen değil, gönüllü adım atan iradesinin hürmete lâyık olduğuna kani olmuş, uzun da sürse bir gün muhakkak kıymetinin anlaşılacağından şaşmaz vaziyette her gün aynı sözleri yinelemekten vazgeçmiyor. Küçük bir bebeğin aczinden yılmayan ebeveyn gibi kendini üstün görüyor. Bir ışık taşıdığına ve eninde sonunda bu ışığın bu aciz ve meczup gariplerin gözlerini açacağına inanıyor. Kadının iradesini ilk kıran, Miharu (Sürekli çocuğu için aşağı inen kadın. Ayrıca adı Japoncada 'berrak gökyüzü' demekmiş.) karakterinin, onu kurtardıkları hâlde en iyi arkadaşı olan II. Ramses'i iliğine kadar yemesi oluyor. Ramses, firavun ismidir. Firavun, ölümsüzlüğü ve ışığı temsil eder. Kuvvetle muhtemel anne ve/veya babası ya da kendinden önceki aynı cinsten diğer bir köpek olan yaşlılıktan/hastalıktan vefat etmiş I. Ramses'in ardılı olan II. Ramses, kadının hayatında kırılmaz zannettiği devri daimin nişanelerinden biri, hatta en önemlisi. Kendisi ölebilir, ama hayatının sabiti olan Ramses adlı evcil köpekler baki kalmaya devam eder. Anne babanız, eşiniz, çocuğunuz, kardeşiniz öldüğünde yerine yenisi gelmez, ama bir köpeği yine önceki Ramses'miş gibi sevebilirsiniz. Her şeyin fani olduğunu söyleyen pesimist nihilistlere inat bu hayatta baki kalmaya devam edecek, yeniden doğacak şeyler muhakkak vardır ve hayatı yaşamaya değer kılan, anlamlı hâle getiren de budur. Kadın "Ben onsuz yaşayamam." dediğinde sadece dostu olan bu canlıya değil, hâlâ varlığına sıkı sıkıya bağlı olduğu değerlere de atıfta bulunuyordu. Tanrısal bir ışığa, sorgusuzca bağlı kaldığı erdemlere. Gözünden sakındığı, kendisinden önce beslediği II. Ramses'in (berrak bir) gökten inen deli ve fahişe bir katil tarafından çatır çatır yenmesi kadının bütün idealizasyonuna telafisi mümkün olmayan bir darbe mahiyetinde idi. Bu memur kadının adı Imoguiri, yani Imogiri. Imogiri, yani Sanskritçe Himagiri karlı dağ anlamına geliyor. Bugünkü Himalaya'nın eski adı. Kendini dünyanın zirvesinde zanneden bir kadın, kendisinden de yüksekte berrak bir gökyüzü olduğu gerçeğiyle yüzleşiyor ve bu gerçek, sisli dağ zirvesindeki meçhule aşina ruhunun hoşuna gitmiyor. Ne kadar aşağılarsan aşağıla, tek bir üstün vardır; o da berrak bir gökyüzü belirginliğinde hakikattir. Oyuncu seçimi de ilginçtir o sebepten. Antonia San Juan esasında bir transseksüeldir. Yani biyolojik olarak bir anne olması mümkün değildir. Bu kısır hayatında geleceğe bırakabileceği bir şeyler arar ve sistemde imkansızı aradığına kani olduğu Miharu adlı azize görünüşlü bu sürtük kadının yalancı olduğundan şüphe etmez. Kendisine bir bebek vermeyen mükemmel sistemin bu yalancı psikopatı bir çocukla takdis etmesi mümkün değildir. Sistemin mükemmel olmadığına dair ikinci darbeyi 200 kattan ibaret zannettiği DÖYM'de 202. Katta uyandığında iyice anlar. Biliyorum, dediği hiçbir şeyi bilmiyordur ve bu hapishaneden bir çıkış varsa bile bu insanüstü bir fedakârlığın ödülü değil, alınan her nefesin tek tek kıymetini idrak ettirecek kanlı ve vahşi, hayvani ve şeytanî bir ölüm kalım savaşından, erdemli hiçbir yönü olmayan bir it dalaşından sağ çıkarak olacaktır. En üst katta dâhi olsan insan olduğunu unutmazsan kibre kapılıp amaçsızlıktan delirip intihar etmen işten değildir. Gerçek tekâmül insanın hayvandan farksız olduğunu kabul etmekle yani dibe çökmekle başlayacaktır. Ve herkesin kendine yetecek kadar değil, başkalarıyla da paylaşıp birbirini koruyup kollayacak kadar yemesiyle, yani dibe çakıldıktan sonra göğe yükselmekle tamamlanacaktır. Imouguri'nin eksik hesabı bundan ileri gelir. "Herkes kendisine yetecek kadar yeseydi sofra en alt katlara kadar yemek taşırdı." der. Açgözlülüğe karşı çıksa da fedakârlık zannettiği şey aslında standart ihtiyaçların giderilmesidir. 200 kat var zannetmektedir, hesabı bu yüzden denk getirme uğraşındadır. Yani evrensel âhlak seviyesindeyim zannederken hâlâ 8 yaş çiçek çocuk evresi zihniyetiyle hareket etmekten kurtulamaz. 0-3 yaş arası çocuğun kahramanı annedir, 3-6 yaş arası babadır, 6-12 yaş arası öğretmenidir. Imoguiri de ilkokul çocuğunun öğretmenini sorgulamayışı gibi sistemi sorgulamaz ve düz matematik hesabıyla her sorunu çözmeye uğraşır. Hâlbuki 200 değil, 333 kat vardır. Fakat yemekler 400 kişi baz alınarak hazırlanmaktadır. Yani üstteki 400 kişinin alttaki 266 kişiyi düşünerek nefsini terbiye etmesi gerekmektedir, oruç dediğimiz ibadete vurgu vardır. Goreng ve Baharat'ın birlikte uyandığı kat 6. Kattır. Ki binada en üstte bir 0. kat olduğu da göz önüne alındığında burası esasında 7. Kattır. Cennet'in en alt katına ulaşmış ruhlar kalan aylarını orada geçirip şükretmektense bu yalancı Cennet'i reddedip aşağı yani dünyaya inerek bir mesaj vermeye karar verirler. Bu mesaj, insanın aç gözlülüğünden muhafaza edilip Tanrılar Katı'na yollanan özel bir tatlı olacaktır. Hatırlayın, bu tatlı aynı zamanda mutfakta baş aşçının içinden kıl çıktı diye çıldırdığı tatlının ta kendisidir. Bu tatlıyı en alt kata, 333. kata ulaştırmayı başarırlar. Burada bir yol ayrımına düşerler. İnsanın aç gözlülüğünden muhafaza etmeyi başardıkları bu tatlıyı aynı şekilde Cennet'e geri mi göndereceklerdir ki burada sözü edilen kurban ibadetidir. Kibirli bir ilahi güce atıfta bulunan kati kurban mı yoksa merhametli bir ruhaniliğe işaret eden, günahsız kullardan birini kurtarma fedakârlığı mı? Kitabi kati kaideler mi yoksa insani vicdan, sağduyu ve merhamet mi? Goreng, ikincisini tercih eder. Doğru cevap da budur, ilahi güç kitap satırlarında insanlığa parmak sallayan haşin mizaçlı kızgın, ilkelerinden ödün vermez, mazbut bir ikon değil, insanın yüreğinin ta iç sesidir. Hem hayvan, hem insan, hem Tanrı; hem Ezel, hem şimdi, hem Ebed olan bu zamansız, kılıksız mahluktur. En-el Hakk'ın asıl manasıdır ve bu cevabın bir elçiye ihtiyacı yoktur. 333 x 2 = 666 yani Şeytan olsa da ortada hiç konuşulmayan bir 0. Kat vardır. Yani 333 değil, 334 kat. Yüce Yaradan, pek çok dinde kendini sembolize eden 0'da vücut bulup Şeytanî aldatmacaya gülüp geçer. Dünyayı 7 günde yaratan Tanrı Miharu'yu 8. gün yollayarak kurtarır Goreng'i Trimagasi'nin elinden. Aşağıda olan aynı zamanda yukarıdadır. Goreng karanlığa değil, sırra karışmıştır.

[@cileksalatasi]

Videodan daha güzel bir anlatım 😊

[@yagmurcenanboyacibalikci]

@@cileksalatasi teşekkür ederim. 🐈

[@fatma.cskn2112]

Zengin -Fakir arasındaki çizgiyi de anlatıyor bence. Zenginler fakirlerin ne yiyip ne yemediğini umursamaksızın hunharca yiyip savuruyor. Fakirler zaten aç, ancak belli sosyoekonomik düzeye erişince de geçmişi ve ya geleceği düşünmeden anı yaşayıp hunharca karnını doyurma peşinde. Genel anlamda dini semboller olduğu aşikar elbette. Bizleri bizlere anlatan güzel bir yapıt. Teşekkürler The Platform ve izlememi tavsiye eden HÖNK :D:D

[@fear86]

Sizin açıklamanız da çok güzeldi teşekkürler. Blog yazımda 3 ayrı bakış açısıyla filmi inceledim. Dini felsefi yönde yorumum şu: Herkesin farklı bir amacı var. Herkese istediği bir eşyasını yanında getirebileceği söyleniyor bu da kişilik özellikleri. Goreng diploma almayı amaçlıyor çünkü öğrenmek istiyor. Yanına kitap alıyor çünkü bilgelik peşinde. Dikey hapishane hayatı temsil ediyor. Biz de bedene ve bu hayata hapsolmuş ruhlarız. Platform ruhsal ihtiyaçları temsil ediyor. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre bunlar gıda gibi bedensel ihtiyaçlar, güvenlik, sevgi ve saygı. Gıda en alt kat. Zaten katlar da enteresan alt katlara doğru kat numaraları yükseliyor. İhtiyaçlardan karakterleri tanıtırken daha ayrıntılı bahsedeceğim. Platform görevliler tarafından çok ciddi titizlikle hazırlanıyor. En ufak düşen kılın sahibi bulunup hesap soruluyor. Platform kusursuz yani. Her ay başka katta uyanmaları reenkarnasyonu temsil ediyor. İnsanların bir sonraki ay alt katlarda uyanabileceklerini hesap etmeden alttakileri hiç düşünmemesi bundan kaynaklanıyor. Çünkü önceki hayat hafızası ya da reenkarnasyon bilgisi yok. Sistem adil aslında. Önce orta katta sonra bir alt bir üstte doğuyorsun. Trimagasi Klasik insan ruhu. Birinin ölümüne sebep olmuş. Amacı günahlarının bedelini ödemek yani. Yanına bıçak almış. Kişilik özelliği kendini korumak. 48. katta karnı tokken bir güvenlik tehditi değil. Hatta Goreng’le bir süre sonra çok iyi anlaşıyorlar birbirlerini seviyorlar. Ancak üst katlarda olmadıkları için saygı yok. Önlerine atık geliyor. Küçük düşürücü. Trimagasi bu ezikliğin üsttekilerde yapıyordur diye alttakilerin yemeğine tükürüp işeyerek üstesinden gelmeye çalışıyor. Saygısızlık saygısızlık doğuruyor. Goreng’in zamanı Trimagasi’ye kitap okumakla geçiyor. Ancak gözlerini 171. katta açtıklarında sevgi ve güvenlikten eser kalmıyor. İlk basamak gıda için Trimagasi Goreng’i bağlayıp onu yemeyi sıkıntı etmiyor. İmoguiri Hassas ruh. Sistemde önemli roller üstlenmiş. Kanser olduğunu söyleyip göğsündeki delikleri gösteriyor. Burada göğsün ruhu temsil ettiğini düşünürsek ruhunda hissettiği eksiği aramaya gelmiş. Ruhu da aslında bedeni gibi zayıflamış. Yanına köpeğini getirmiş çünkü bir hayvansever. Sistemi biliyor çünkü bu karakter aynı zamanda bilimi temsil ediyor. İmoguiri sistemin tüm kurallarını biliyor. Ancak gözünü 202. katta açınca yanlış bildiği anlaşılıyor. Çünkü bizim şu an bilim diye bildiklerimiz sınırlı. Ayrıca çocuğun olmadığını söylüyor çünkü sistemde bir kanıtı yok. İmoguiri çok saygılı. Sistemin amacını biliyor ya da bildiğini sanıyor. Kendine düşen kadar yiyor hatta diğer insanlara da örnek olsun diye onlara da hazırlıyor. Köpeği için bir gün kendi yiyor bir gün köpeğine yediriyor. Goreng İmoguiri’nin alt kattakilere örnek olma çabasını izliyor ve sonunda onların anlayacağı dilde konuşarak onları etkilemeyi başarıyor yani alt kattakilerin de saygısını kazanmayı başarıyor. Bir gün Miharu İmoguiri’nin köpeğini öldürüyor. Miharu’nun doğayı temsil ettiği düşünülürse İmoguiri her hayvanseverin karşılaştığı şeyle karşılaşıyor yani hayvanının ölümü. Bundan sonra İmoguiri hayata küser. 202. katta uyandığındaysa hassas bir ruh olduğundan dayanamaz ve intihar eder. Miharu Miharu alt katlarda bir çocuğun varlığını herkese duyuran biri. Aslında konuşmuyor da. Ama herkes onun bu durumunu biliyor. Sanki çocuğu duyurmakla görevli gibi. Bilge olabilir ancak bilge olamayacak kadar vahşi. Goreng bu kadını ilk gördüğünde alt kattakiler kadını istismar etmeye kalkıyor ama kadın onları anında öldürüyor. Doğa gibi insan onu yendiğini düşünür ama doğa insanı yutar. Ama sonunda Miharu da insanın elinde kurban olmaktan kurtulamaz. Goreng de içten içe Miharu’ya aşk beslemektedir. Baharat Baharat enteresan bir kişilik amacı en yukarıya çıkmak. Hatta yanına halat almış. Sanki daha gelmeden önce bunu amaçlamış gibi. Goreng Baharat’la 6. katta tüm temel ihtiyaçlarını karşılayınca beraber alt katlara gitmeye karar verirler. Bu arada mutluluğa giden yolu bilemeyen her şey hazır önlerine sunulan üst kattaki bazıları şaşırıp intihar etmektedir. Dünyadaki gibi. Goreng’in Baharat’la çıktığı yolculuk içsel yolculuğu temsil ediyor. Alt katlara iniyorlar ancak numaralar büyüyor. Yani hem çıkıyor hem derinlere iniyorlar. İhtiyacı olmayanları kontrol ediyor, ihtiyacı olanlara yardım ediyorlar. Tüm insanlara örnek oluyor, adaleti sağlıyorlar. Altlara indikçe vahşetle insan nefsinin korkunç yüzüyle karşılaşıyor yaralanıyor ancak önlerinde yemek olmasına rağmen sadece saldıranları öldürmeyi başarıyorlar. Çocuk İnsanın üçlü yapısı en bariz filmde de bahsedilen incilde geçer ancak yanlış anlaşılır. İslam ezoterizminde beden nefs ve saf ruh olarak geçer. Hayattaki en önemli amacımız nefsi öldürüp saf ruhu ait olduğu yere geri göndermektir. Baharat mesaja takılıp panna cotayı çocuğa vermeyi reddeder. Sonunda da en alt katta ölür. Goreng çocuğun karnını doyurduktan sonra ölüm anında da ruh molekülü de denilen DMT salgısıyla ne yapması gerektiğini algılar ve çocuğu saf ruhu her şeyin geldiği yere gönderir. Platform binadan ayrıldığında bir ayrılma yaşanır. Goreng kendini yani nefsini öldürür ve saf ruh büyük bir hızla yükselir.

[@ihsanefeener9602]

Yeni izleyip geldim şansa denk geldim şu anda parçalar oturdu çok teşekkürler çok güzel video iyi akşamlar

[@pianistaeroa]

Videoyu durdurup filmi izleyip geldim. Kalbim titriyor gerçekten...

[@neslihanulusoy]

beğendin mi :)

[@ucankartal4499]

@@neslihanulusoy çok iyi

[@yaknsahin2113]

Karakterimiz kimi yiyorsa O oluyor. ÇÜNKÜ ne yersen O sundur..

[@yagmur_bicici]

Öncelikle ascınin ve ekibinin melek ve tanri benzetmesi ufkumu acti ve cok begendim bu yorumu ❤❤ Filme başlarken büyük bir beklentim yoktu açıkçası. Ama konusu beni kendine çekmişti. Ben de filmin hem sistemi özellikle devlet sistemlerini ve kapitalizmi ayrıca dini eleştirdiğini ve yansıttığını düşünüyorum.🤗 Bunlar dışında beni bir kitapsever olarak en çok etkileyen şey filmde herkesin yanına bıçak, tüfek aldığından bahsedip ana karaktere sürekli "Sen neden yanına kitap getirdin? Kim yanına kitap getirir ki! " dedikleri kısımlardı. 🤔İşin ironik yani bunu söyleyen ve yanına silah/bıçak almayı seçen hemen hemen herkesin ölmüş olması. Yanına aldığı kitap gereksiz gibi dursa da aç kaldığında bir süre onun sayfalarını yiyerek idare ediyor ve delirmeye başladığını düşündüğü zaman kitaptan bir metin açıp kendini buluyor bu yazının içinde. Ve bunun gibi pek çok şeye yarıyor bu kitap .☘☘ Bence burada da klişe de olsa bilginin, kitapların; silahlardan ve bıçaklardan daha güçlü olduğu anlatılmış olabilir :))

[@CantekinTube]

Bahsettiğiniz filmin ironi içinde ironi başarısıdır. Goreng'in kitap tercihi sorgulanırken hem "geldiğin yerin böyle bir yer olduğunu hiç mi bilmiyordun" diye bilgisizliğe/cehalete bir gönderme yapılıyor, hem de bu tercihinden dolayı ona duyulan saygı ve hayranlık dile getiriliyor. İnsan-şeytan ilişkisine değinen ilk sahnelerde insana ilk bilgi veren, onu ilk aydınlatan, ona ilk akıl hocalığı yapan şeytanken, diğer yandan temsili şeytana "kitap okumanı seviyorum" repliği verilerek kitabın aydınlanmanın, öğrenmenin ne denli önemli bir parçası ve vasıtası olduğu da vurgulanmış. Ayrıca hem şeytan, hem melek temsili karakterlerin insanın sahibi olduğu kitaba vurgu yapmaları yine kitabın insanı farklı kılan ve kılacak olan boyutuna işaret etmiş.

[@yagmur_bicici]

@@CantekinTube Teşekkürler yorumunuz için

[@preschoolcrafts6586]

Abla saçın sağ gözünün yarısını kapatmışken bile bu kadarını görmen mükemmel :)

[@aytajmammadova1326]

Herkese sevdiği yemeğin ne olduğunu soruluyorlar... belki de herkes kendi yemeğini yese herkese yemek yeterdi... yani sevdiğimiz şeyleri yapsak, başkasının hayatına karışmasak, açgöz olmasak herkes mutlu ola bilirdi katın bir önemi kalmazdı

[@tabiatbekcisi5841]

*"hayatımda ben kaçıncı kattayım?"* diye düşündürdü ama cevabını bulamadım

[@q7ozi]

Her an kendimizi başka bir katta bulabiliriz o da var

[@yonetmentt]

Snowpiercer'ın dikey yapılanmış versiyonu :)

[@berkkarakozu9670]

İncelemenizi çok beğendim çünkü çoğu popüler kanal birçok dikkate dikkat etmemiş ancak siz dikkat etmişsiniz ve yorumlama biçiminiz de çok hoşuma gitti emeğinize sağlık.

[@furkancoban650]

Filmi izledikten sonra araştırmak istedim ve en mantıklı konuşmayı yapmışsınız. Takipcinizim...👍

[@samirasharif727]

Aslında benim fikrim başka bu filmle ilgili. Aslında final sahnesi filmin ortasında gösterilmiş zaten. Panna kottadan tüy çıkma sahnesi en son sahneydi. Baş rolun yukarıya gönderdiyi aslında kız deyil panna kottaydı. Bence baharat(siyahi adam) ve baş rol 333. katta kan kaybından ölüyorlar. Panna kotta platformun üzerinde kalıyor ve yukarıya kalkıyor. Baş şef tanrıyı temsil ediyor ve tanrı da panna kottayı görüp neden insanların neden yemediyini merak ediyor ve tüyü görüyor. Panna kotta kutsal kitabı temsil ediyor (incil tövrat kuran ve s) ve şef de bu tüy yüzünden yeyilmediyini sanıyor.. ve aslında mesaj yanlış anlaşıldı..şimdi diyeceksiniz ki peki o son sahne o çocuk falan onları nasıl açıklarsın? Şöyle diyim; Siyahi arkadaş önce ölüyor sonraysa baş rol arkadaş. Bu düşündükleri o küçük kız falan sadece hayalden ibaretdi. Çünkü baş rol o çocuğunu arayan kadından hoşlanmıştı(sevişme sahnesi buna kanıt ola bilir) Ve hoşlandığı kadının doğru söylediyine kendisi inandırmak istemiştir. O kızı ilk gördüklerinde artık siyahi rol ölmüştü yani... Sonda ise baş rolun o yaşlı adamla karanlığa gitmesi öldüğü anlama gelir. O yer ahireti temsil ediyor. TABİ BUNLAR BENİM FİKRİM SADECE SİZİN DE FARKLI FİKİRLERİNİZ VARSA BEKLERİM )

[@batuhansafagungor6510]

Aşırı ütopik düşünmüşsün ama olabilir de :D

[@merihkoyuncu8163]

Filme bir başka size bir başka aşık oldum. Lisanımı bağışlayın, coşku dan olsa gerek.. Anlatımınız fevkalade

[@MEmin-gk7ob]

5:43 aşık olduğu kadın mı??? Ne aşkı be

[@MEmin-gk7ob]

@@karanindiba0114 tamam o kadını kastettiğini anladım da aşk falan yok ortada ne aşkı

[@melikeguler9332]

@@MEmin-gk7ob kadın adamın hayalllerine giriyo aşk çıkarımı buradan yapılmış

[@MEmin-gk7ob]

@@melikeguler9332 saçmalamış bence, adam acıdığı için hayallerine giriyor o haldeki bir kadına aşık olduğunu sanmıyorum hiç

[@busrasapmaz8435]

@@MEmin-gk7ob kadınla ilgili olan rüyası erotik nasıl bir acıma tarzı bu belki açk değil ama acımadan da uzak

[@MEmin-gk7ob]

@@busrasapmaz8435 rüyasında gördüğü kadın bu kızını arayan kadın değildi ki, belki dışarıdaki sevgilisini görmüştür çok net değil orası

[@yusufefeok5964]

Filmin sonunda kız yukarı gidince film bitti nasıl son lan bu

[@ibrahimkaya6925]

Benim kişisel kanaatim , platforma bir mesaj göndermek yerine , olabildiğince yol arkadaşı ile binmek ve en üstteki sistemi yikmak , o şefi yok etmek !

[@sonersahin8913]

Ateist misin?

[@ibrahimkaya6925]

@@sonersahin8913 Evet

[@dersimizburadah26]

Ya bi sahnede şey geçmişti eğer platformda yaşayan biri olmazsa aşağiya hep inecek durmuyacak diyordu sonra kiz görünüyor ve duruyordu ( burdan ne cıkaricaz)

[@Elif-kl6oq]

+

[@batuhansafagungor6510]

Bence o kız hayal. Aşırı yaralamadan halisünasyon görüyorlar bence. Çocuğunu arayan kişinin çocuğu zaten olamaz çünkü o oğlunu arıyordu.

[@baranesdal7715]

Filme sadece sistem eleştiri demekte sadece din eleştirisi demekte yanlış bence. Çünkü; yaşadığım sistemi oluşturan en temel taşlardan biri de dindin. Film yaşamı her şeyiyle ele alıyor. Hem sistemi hem insanı hem dini realist bir biçimde anlatarak kişiye soru sordurtuyor. Sadece sistemi ve dini eleştirmenin sonuç vermediğini. İnsanın şikayet etmektense bir şeyler yapması gerektiğini vurguluyor. Hayatın insanın kendi elinde olduğunu, istenildiği zaman insanın dine de sisteme de üstün gelebileceğini metaforlar aracılığıyla güzel bir şekilde anlatmışlar.

[@gumball9229]

Güzel açıklamışsınız.

[@cansukosedag6811]

Özlemişim Neslihan ablanın film anlatmasını. Yine mükemmeldi

[@dagov5823]

Filmdeki tek gerçek nokta filmin sonunda ki kızın aslında olmamasaydı. Mesaj zaten puding ti bilge adam ve baharat bunu çok vurgulamıştı. Ama gel gelelim kızı gördükten sonra bahatarın uyandığında ölü olması ve çoucugunda uyuyor olması herşeyi ortaya cıkarıyor. bilhassa Filmin orta sahnelerinde şefin tatlıdaki kılı görüp aşçılara kızması. Aslında olan orda bir kız yok ve yukarı çıkan bir tatlı. Fakat şef tatlının yukarıya gelmesine şaşırmıyor da içinde kıl olmasına ve yenmemesine sinirleniyor. Yani demek istenilen ağzınızla kuş tutsanız sistemi değiştiremezsiniz..

[@zeytinlimartini7223]

Filmin begendigim ozelligi simdiki corona olayi yuzunden insanlarin supermarketlere akin etmesini ve istifcilik yaparken ki bir portresini de ust-alt sinif olarak gostermesi. Annanem kucuk bir yerde yasiyor ama buna ragmen o bim kamyonun icindekiler geldigi gibi bitiyormus. Oysa ki herkese yetecek hatta 3 ay yetecek malzemeler var.

[@omerkavrut4420]

Güzel tespitler yapmışsınız..tebrikler..İçinde bir çok kavram barındıran izleyicinin görecesine göre derinleşen bir PLATFORM..ilkellik, siyaset, sınıf, iç güdü, din, bilinmezlik..kesinlikle izlenmesi gereken başarılı bir film..

[@yunusguzel6111]

Normalde hiç film izlemem. Hayatım boyunca toplam izlediğim film sayısı 20-30 civarıdır. Fakat buna rağmen filmi izlerken aynı çıkarımların hepsini bende yapabildim. Mutluyum.. :D

[@IleriyeGidenAdam]

ortada mesaj falan yok. çünkü 333. katta üçü de uyurken dikkat ederseniz platform hızlıca yukarı çıkıyor. yani Goreng'in küçük çocuğu platforma koyması hayal ürünü. panna cotta'yı çocuğa yedirdiler ve ondan kısa bir süre sonra ikisi de kan kaybından öldü. panna cotta odada kalmasına rağmen odanın ısınmaması veya soğumamasının nedeni de herkes ilk başta platform'a girmeden favori yemeğini söylüyor. kızın da favori yemeği panna cotta'ymış. ayrıca o insanlar neden çukur' a giriyor açıklanmadı tam olarak.

[@uyutankoyunuyudu]

3:20 devamında eksik yada hatalı gönderilen kutsal kitap (kitap kutsal olamaz)tan bahsediliyor yanlış bu vahiy arızalı değildir gönderilen vahyi ticareti bozulmasın diye değiştiren esneten din tüccarları arızalıdır

[@neslihanulusoy]

Aslında kitap insana gönderildikten sonra değiştirildiğini ve yanlış yorumlandığını söylemek istedim. Sanırım yanlış ifade etmişim.

[@uyutankoyunuyudu]

HÖNK hayırhayır size birşey söylemiyorum maalesef tüm insanlar böyle arızalı bilgiyi kabul ediyor siz görevinizi yapın ben sadece hatırlatıyorum

[@uyutankoyunuyudu]

Misal örnek vereyim yahudiler kendilerine indirilen vahyi kitabı bir sandığa koyup onu kutsamış o sandığa ozamanın kralı bile baş hahamın onayı olmadan dokunamaz bile o sandığı melekler taşır ona dokunanı elektrik carpar diye inanılırmış günümüz müslüman din adamları ne söyler çok benzer bir şey söyler kuran kutsaldır abdestsiz dokunulmaz yüksekte saklanır ölüye okur arabca ezberler tekrar eder vs ama anlayarak okuyun denince kafirsin sen derler nekadar benzer değilmi halbuki islam demek türkce barış demektir kuran okunan şey demektir ve kuranın tümünü okuyup uygulamak için akla ihtiyacın var peki din adamlarınız ne diyor akıl şeytan işidir aklım yeter kurana uyarım diyen şeytana uyar diyor yani diyorki bana uyun aynen yahudi hahamlar gibi halbuki video nun içeriğindeki felsefi anlatışa kuranın vahyi ile anlamaya calışırsak ne demek istediğimi anlıyacaksınız sorun vahiyde değil insanlarda

[@uyutankoyunuyudu]

HÖNK bakın size garanti ediyorum insanlar din adamlarının elinden kuranı okuyup özgür iradelerini kendi ellerine alırsa dünyaya barış gelicek bakın bir virus bile insanlar arasındaki mesafeleri nekadar yakınlaştırdı insanlar birbirleri için nasıl endşe ediyor hepimizin ortak noktası adalet neden eksiğiz adalette liyakat neden eksizğiz liyakatte özgürlük bunların fakiriyiz ne yazık ne buyuk kayıp işte biz dinimizi bu dinazorlara terk etmeye devam ettiğimiz sürece bunlar yaşanmaya devam edecek ben cok istiyorum ülkemde karıncasına kadar her canlının mutlu olmasını ama kara köpek öldürülür diye inanan bir zevat var domuz cakal yılan ve kadın ı eşitleyen bir zevat var savaşın özgürlüğünüz için bunun için en doğru bilgiyi bilmelisiniz o bilgi vahiydir sahip cıkmalıyız ateist arkadaşlarım olabilir bu söylediklerimi onaylamaya bilir ama onların istediği dünyayı bizde istyoruz savaşın olmadığı insanların ezilmediği huzurlu ve mutlu insanların yaşadığı bir ülke atatürke minnettarım allah ondan razı olsun

[@neslihanulusoy]

allah is enough Kuran is enough çok güzel bir yorum. Teşekkür ederim paylaşımın için🙏

[@ahmetisk6842]

Iván ve Emilio'nun birlikte hareket etmesi de bir metafor. Biri beyaz diğeri siyahi.

[@zaferozden5537]

Filmler ve filimlerde görüyordum sizi. Diyordum keşke kendi kanalı olsa da şöyle filmleri incelese meğer varmış. Çok mutlu oldum. Çok hoş bi havanız var. Platform son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden biriydi. Çok derin sorgulamalara itti. Fakat ben filmin başındaki yaşlı adamı ayrıca sevmiştim. Oldukça gerçekçi bir karakterdi. Ona niyeyse çokta kızamadım.

[@alperklc8196]

Ben hiç sevmedim , çok fazla metafor olan bir film ama bu metaforları en azından sonuca bağladıkları tek bir yol bile olmaması, ortaya hikaye adına hiçbir sonuç çıkartmıyor. Burada bir gönderme var, şurada o bunu temsil ediyor. Hikayenin devamı nerede, giriş, gelişme, sonuç? Hiç eleştirilmeyen, hayatımızda ilk defa gördüğümüz konuları güzel eleştirmişsiniz. Vay be

[@eneskartal6949]

Ne paylaşıyım ki izledim ama ne izledim diye yarım saattir düsünüyorum

[@kemalkzldag5725]

Şu zamana kadar izlediğim en mesaj verici ve mükemmel film di. Aşırı beğendim. Bir solukta bitirilecek bir film biraz vahşet var onun dışında 👌

[@rabiakalkanx]

O kadar ucu açık bir konuydu ki insan "ben ne izledim" diye oturup sorguluyor bir süre, bu da mantıklı bir inceleme olmuş, bayılıyorum farklı fikirleri mantıklı açıklamalarıyla birlikte dinlemeyeee, çok tatlısınnnn🌼

[@edapnarcetin9100]

Filmin ismini yazarmsin

[@BayDark4101]

6:29 da masanın kenarlarında insan yüzü gören tek ben miyim

[@emresozen6029]

Yanlışın var abla, kapitalizm eleştrisi , kapitalizm kötüdür diyip geçmeyelim. Bu filmde hiyerarşide yukarı çıkmanın mümkün olmaması en büyük etkendi. Oysa şuan yaşadığımız dünyada yukarı çıkabilirsiniz.

[@CantekinTube]

Filmde katların rastgele bir şekilde değiştiriliyor olması bakımından buna da atıf var. Bir ikinci ayrıntı da Baharat, arkadaşlarım dediği iki kişinin onun bir üst kata çıkmasına yardımcı olduğu bilgisini veriyor. Yönetmen imkânlara ve imkânsızlıklara yönelik sabit/kesin yargılara varılmasını elinden geldiğince yıkmaya çalışmış.

[@barishbulut]

Filmi cok iyi analiz etmissiniz, cikarimlarin tamamina katiliyorum, guzel bir vidyo olmus.

[@VCagr]

Dediğin gibi açık bir din eleştirisi yoğunluğunda sistem eleştirisi de barındıran bir film ancak ağırlıklı olarak dini /ahlaki eleştiri ve metaforlar barındırıyor bence. Maide suresi 112-113-114 ve 115. ayetlerde anlatılan hikayeden de açık şekilde etkilenilmiş. Ayetin diğer kitaplardaki temelini ve hangi yaşandığı düşünülen olayı refere ettiğini bilmemekle beraber filmin ana metaforu olan "sofra/yemek"in buradan geldiğini düşünüyorum. Filmi de beğenmedim ek olarak. ﴾112﴿Havâriler "Ey Meryem oğlu Îsâ! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" diye sormuşlardı. O şöyle cevap verdi: "Eğer iman etmiş kimseler iseniz Allah’a saygılı olun." ﴾113﴿ Onlar "İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalplerimiz güvenle dolsun, bize doğru söylediğini bilelim ve buna tanık olalım" dediler. ﴾114﴿ Meryem oğlu Îsâ şöyle yalvardı: "Allahım! Ey rabbimiz! Bize gökten öyle bir sofra indir ki, ilk gelenimizden son gelenimize kadar bizler için bir bayram ziyafeti ve senden bir işaret olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın. ﴾115﴿ Allah da şöyle buyurdu: "Onu size mutlaka indireceğim; fakat bundan sonra içinizden kim inkâr ederse, varlıklar âleminde hiç kimseye etmediğim azabı ona edeceğim."

[@furkanerkan7389]

Güzel olmuş, ağzınıza sağlık. Next Floor'dan çakmışlar diyordum izleyene kadar ama oradan aldığı esinlenmelerin kendince üstüne koymuş.

[@huseyincanucar1205]

Bir koşu izleyip geliyorum sonuçta HONK tavsiyesi ;)

[@ladyjackson4471]

Vaaay be üslûp süper öyle ki video aktı gitti. 👏👏👏 çok BEĞENDİM👍 ve tabi ki abone oldum

[@Harami_tv]

2:24 Senaristi yok mu bu filmin? Aşırı sinir oluyorum şu her şeyi yönetmenin yaptığını düşünen insanlara. Evet bunda sinema sektöründe olmam ve yönetmenin hatalarını düzelten bir dalında çalışarak söylüyorum. Eğer siz de bu işi sinema eleştirmeni edasıyla yapıyorsanız konuya biraz daha hakim olmanızda yarar var. Bu arada yorumlarda sıkça sonu havada kaldı diyen çok var. Sonunun açık bırakılmasının nedeni yorumu izleyene bırakmak değil de gelen tepkilere göre devamının çekilip çekilemeyeceğidir. O yüzden Netflix filmlerini sinema anlayışına ters olarak görmekte bir çok insan.

[@hellgametr]

Tebrik ediyorum seni kardeşim, kimse filmlerin senaristini ön plana çıkarmaz ne varsa yoksa yönetmen de gibi bi algı var herkes de.

[@Onrr_youtube]

Çok haklı bir serzeniş. Dikkate alınmalı👍🏼

[@driveroadster]

Harika yorumlamissin detaylari cok iyi birlestirmissin tebrikler👏🏽

[@oguzhanarslan9062]

Toplum olarak unutmak bize tanrı tarafından verilen hem pozitif hem de negatif bir olgu. Her ay kat değiştirmelerine rağmen her şey yeniden başlıyormuş gibi hareket etmeleri unutmaya işaret.

[@buraktekin9379]

siz konuşurken kadraja bir minnoş bir minnak gelmesi

[@eyupcanaltin6899]

Bismillahirrahmanirrahim Miktad b. Madiykerb (r.a.), Resulullah’ı (s.a.v.) şöyle buyururken işittim dedi: “Ademoğlu midesinden daha şerli bir kap doldurmamıştır. Ademoğluna belini doğrultacağı kadar birkaç lokma yeterlidir. Eğer daha fazla yemek istiyorsa, (midesini üçe ayırsın), üçte biri yemek, üçte biri su, üçte bir de nefesi için.” [Ahmed (4/132); Tirmizî (2381); İbn Mace (3349)] Kaynak: Ademoğlu midesinden daha şerli bir kap doldurmamıştır

[@meric7275]

Herkes şu son bölümden bahsetmiş nedir yahu bu son bölüm

[@bernaborekci3905]

İzledim geldim değişikti cidden bazı yerleri midem kaldırmadı insanın neler yapabileceğini görüyoruz

[@absdijital2332]

Kahramanımız filmin sonunda ölüyor, kız hayal. Mesaj ise tatlı. Yukarı çıkan kız değil, tatlı. Yukardakiler tatlı geri gelince kıl yüzünden yenemediğini düşünüyor. Yani aşağıdakilerin mesajını anlamıyorlar.

[@sametolmus8492]

O zaman buraya bir söz bırakayım Hepimiz aynı bokun içerisindeyiz, farklı derinliklerde..

[@defnebal9137]

Ablam sen hasta mı oldun sesin garip olmuş ıhlamur filan iç kurban olduğum

[@neslihanulusoy]

Defne Yılmaz teşekkür ederimm. Çok az kırıklığım var evet ama önemli birşey değil😘

[@relaksization]

Bence olayı dinle yorumlamak gayet güzel olmuş. Ben daha çok gönderilen çocuğun bizlere gönderildiğini düşündüm. Özellikle de o yemeği dünyada hazırlayanlara. Film eşitliğin kendi içinde güzellik ve mantıkla geleceğinden bahsederken, aynı zamanda da bunun sadece bir dayatma ile olacağından bahsediyor. 7. Kattakilerin sıvamalı bok korkusu veya aşağı doğru inişlerinde kanlı kavgalardan bir türlü kurtulamamaları gibi. Burada da ister istemez, kapitalist sistemin çöküşüne dair teoriler geliyor insanın aklına. HÖNK bu arada bugünlerde yapılan bencil istifçiliğe dem vurarak benzetme yapmanı sevdim.

[@kadrisadventures6714]

Ben bayıldım bu filme!!! Global bir bakış açısı var. Bence onlarca tez yazılabilir bu film üzerine. Harold Pinter'ib git gel dolap adlı oyununu çağrıştırdı bana sonra film boyunca gördüğüm metaforlar yüzün bir çok kez bir çok sahneyi yeniden izledim. Müthiş! İlham verici bir film. Dünyayı kurtarmak için dünyanın en karanlık noktasına gidip oradan yeniden başlama... Oranın en üstten daha temiz bir nokta olabileceğini ve insanlığın yitirdiği o her neyse onu bulabileceğini anlatan bir hikaye bence. Aynı zamanda insanın kendi içinde... Egosunun katmanlarında yapacağı böyle bir yolculukta da en başta saf temiz bir başlangıç noktamız olduğunu da anlatıyor. Dediğim gibi o kadar çok metafor var ki eserde... Bayıldım.

[@filizgazioglu5921]

Bence filmdeki mesaj şu: Aslında sorun düzende ya da merkezi yönetimde (ki bu Tanrıyı ve yarattığı dünyayı simgeliyor) değil. Çünkü yönetim herkese, deliğe kabul ederken sevdiği yemeği soruyor ve o yemek sofraya konuluyor. Yani aslında her insanı bu dünyada mutlu eden bir şey muhakkak var. Ama kişi sadece sevdiği yemeği yese diğerlerine de yiyecek kalacak. O yüzden sorun insanın kendisinde. Aç gözlülüğü ve istifçiliğinde. Küçük kız hapishanede doğmuş olamaz. Çünkü kendi isteğiyle deliğe gelen memur kadın anneyle 10 ay önce görüştüğünü söylüyor. Annesi onu korumak için en alt katta saklıyor. Çünkü kendisi her durumda uyandığında daha üst katlarda olacak ve kızının yanına inebilecek. Çünkü kural olarak iniş mümkün. Uyanır uyanmaz da yanına yeterli yiyeceği alıyor ve aşağı iniyor. 1 ay kızıyla kalıp, nerede uyanırsa uyansın tekrar kızının yanına iniyor. Yönetimin çocuktan haberi olmadığı için kızın yeri değişmiyor. Hep en alt katta kalmaya devam ediyor. Burada aslında Mesihi simgeleyen kız bence. Ve en son kızın en üst kata çıkışı, İsa'nın göğe yükselişini simgeliyor.

[@mehmetbarissener]

tamam da kız nasıl içeriye girdi sistem çocuk kabul etmiyorken?

[@melisdemir6981]

tatlıda kıl görüyor ve yeniden mi yaptırıyor? nereden çıkardın yeniden yaptırdığını?

[@lakotgumus3016]

Filmin sonunda hassiktir dedim ve senaristin güzel bir son bulamayıp neyse gerisini de izleyiciye bırakalım dediğini düşünüyorum .

[@canturkol1902]

bu filmin 2 ci serisi çıkarmı arkdaslar süper otesi bi filmdi ya

[@lokmanakdogan8215]

Filmde yaşlı adam mantığı temsil ediyor.Başroldeki adamın aşık olduğu Asyalı kadın, yaşlı adamı öldürüyor. Bence burada aşkın mantığı öldürdüğüyle bağdaştırılmış olabilir.

[@mugo367]

Bu film çok şey anlatıyor açlık ,zenginlik islam dini ,iyilik ,kötülük

[@batuhanylmaz8062]

burada incilden bahsediliyor

[@mugo367]

batuhan yılmaz neden

[@Denzi-xm7rb]

Platformdaki uçan masa çok güçlü mıknatısların kullanıldığı devasa bir manyetik sistemlede bu şekilde dizayn edilebilir ama böyle birşey için bu kadar güçlü mıknatıs ve devasa voltajlı bir manyetik alan barındıran bir yapı inşa etmek tabiki saçmalık yani o masayı havada manyetik alan sayesinde o kadar mesefe hareket ettirmek için kullandığın elektrikle bir şehrin elektrik ihtiyacını karşılarsın.

[@dr.sheldoncooper2430]

Bir simülasyon o hapishane, tıpkı din inançlarındaki dünya gibi. Yani filmin yüzde doksanı mantık hatasından oluşmamış açıklaması bu şekilde.

[@aven6260]

Ben bu diziyi bitirdikten sonra aklıma takılan şey ana karakterin en son seviyeye gelip ölmesi mi yoksa yaşamaya devam etmesi mi biri açıklasın kafayı yicem

[@frtnabicen8978]

Bir ayrıntıyı kaçırıyorsunuz arkadaşlar. Mülakat aşamasında mülakatı yapan kişi ona en sevdiği yemeği soruyor. Ve ne yemek sevdiğini bilmediğini söylüyor. Mülakatı yapan kişi bir düşün diyor çünkü menü'ye ekleyeceğini söylüyor.Ve o masada herkesin belirttiği bir yemek var. Filmin ilk sahnelerinde baş rolümüz sofra onun hücresinde iken sonra yerim ümidi ile elmayı cebine koyduğunda ortamın ısısı değişiyor.Bunun Sebebi elma kendisine ait olmadığı içindir. En alt kata gelince ellerinde sadece bir pasta var ve sofra ayrıldığında pasta oda içerisinde kalıyor. Çünkü pastayı sevdiğini belirten o küçük kızdır. Ve pasta onun hakkıdır.Şimdi film ne kapitalizmi nede Dini obje izleyenin görüşü ne ise ona çekilebilecek bir film olmuş benim görüşüm O hapishane bir dünya benzetmesi o yemeklerde dünya üzerinde yaşayan her bir insana bahşedilen dünya nimetleri herkes kendi hakkına düşen payı almadığı için dünya kötü bir yer imajı verilmiştir.

[@cancanekn7149]

Çok tatlısın maşallah dinlerken sıkılmıyor insan

[@burakzeybek3368]

Kafayı yemişsin, kimse kendisine verileni paylaşmaz. Ya paylaşırsa!

[@erenkoc6869]

Goreng in İsa olduğunu mse anlamamış galiba. Çünkü son sahnelerde yüzü kanlı çarmıha gerilmiş gibi yüz ifadesi vardı

[@zeynepp8121]

Yaptığınız yorumları çok yerinde buldum ve film beni son dakikasına kadar diken üstünde hissettirdi. Zaman geçse de hala unutmayacağım filmlerin arasına girdi. Fakat sonu beni başta pek de tatmin etmedi. Bir sonuç aradım istemsizce. Hatta hemen 2. film olacak mı diye baktım. Ama burada yorumlara baktığım da düşündüm de aslında böyle bitmesinde de bir mesaj var. BİLİNMEZLİK. Film bize ne kadarını göstermek isterse o kadarını gördük. Tıpkı Hz. Allah'ın bize ne kadarını istediyse o kadarını bildirmesi gibi. Ve böyle düşündükten sonra film bende cuk oturdu.

[@fevzicrak3151]

Sen mi yaptın filmi

[@BURAKHOCA]

Twitterda böyle birşey paylaşmıştım. Buraya da koymak istedim. Emeğinize sağlık @burak_nazoglu 1️⃣ Bugün platform diye bir film izledim. Filmi çok beğenmemin yanı sıra filmde kullanılan metaforlar ve düşündürücü yanlarını bir flood olarak paylaşmak istedim. 2️⃣Filmin hemen başında kahramanımız, yaşlı bir adamla aynı katta yer alıyor. Yaşlı adam uzun süredir "delik" adı verilen bu hapishanede yer aldığı için tecrübesi fazla. Birkaç temel bilgi verdikten sonra bilgi almadan bilgi vermeyeceğini söylüyor. 3️⃣Burada karşılıklı çıkar ilişkisini çok güzel anlatmış ve şunu da belirtmeden geçmemiş ki birisinden çıkar elde etmeden önce ona sempatik görünmen gerekiyor. (Başlangıçtaki temel bilgileri vermesinden çıkardım.) 4️⃣Herkesin hapishaneye sadece birşey sokma hakkı var. Ana kahraman bir kitap sokmuş ve yaşlı adam bir reklamdan görüp etkilendiği bir bıçağı tercih etmiş. Ayrıca yaşlı adamın hapise düşme sebebi de yine o silah. 5️⃣Buradan çıkardığım sonuç : İnsan hayatında en önemli şey ya korkuları ya da tutkularıdır. Her insan buna içgüdüsel yaklaşır. 6️⃣Bu hapishanede her katta 2 kişi oluyor ve her ay rastgele kat değiştiriliyor. Bence rastgele değil bu arada❗Eğer kat arkadaşın ölürse gelecek ay yeni kat arkadaşı geliyor. 7️⃣Bu sistemde düşündüğüm şey güç dengesi. Eğer 3 ve ya daha fazla kişi olursa gruplaşma olur. Sistem izin vermez. Katların hep ikiye tamamlanması ise sistemin boşluk kaldırmayacağı 🤔 8️⃣Hergün sadece bir defa en üst kat olan 1. Kattan en aşağıya doğru platform adı verilen bir asansörle yemek iniyor. Her mahkumun hapise girmeden önce en sevdiği yemek listeye ekleniyor. 9️⃣Asansör bulunduğu kattayken yemek yiyilebilir. Eğer stoklarsan ; kat ya çok soğuk ya çok sıcak oluyor. Yemeğin sıcaklığına göre değişiyor. (Ne ekersen onu biçersin). Vakit az, konuşmak bile zaman kaybı. 1️⃣0️⃣ Bu sistemin amaçladığı şey odaklanma ve sistemi dengede tutma. Aksi halde 1. Kattaki yani en üstteki ikili herşeyi kata boşaltır ve aşağı doğru azalan beklenti daha 2. Katmanda biter. 1️⃣1️⃣İlk ay 48. Katta olan ikili, 2. Ay 171. Kata transfer oluyor. Kahramanımız eli kolu bağlı şekilde uyanıyor yeni katında. Yaşlı adam, o kata gelene kadar yemek kalmadığını bildiği için bağlamıştır arkadaşını. Amacı açken onu yemektir. 1️⃣2️⃣İnsanların yoklukta ne kadar çirkinleşebildiğini anlatıyor. Daha önce yokluğu yaşayan birisi için ise sınır bile yoktur. Yaşlı adamın kahramanımızın onu yeme korkusu da cabası. 1️⃣3️⃣8. Günün sonunda tam adamı keserken inen platformda hiç yemek yoktur fakat bir davetsiz misafir vardır. Bir kadın! Kadın, yaşlı adamı öldürerek onun etini kahramanımıza ikram eder. Hatta ağzında çiğneyip yumuşatarak verir. 1️⃣5️⃣Buradan kadının neden kahramanımıza yardım ettiğini anlıyoruz. Yanlış bir şeye verilen amaçsız bir tepki bile yarın hayat kurtarabilir. Ayrıca içeri kitap sokan bir adam ne kadar zararlı olabilir ki❗ 1️⃣6️⃣3. Aya girilirken, mülakatla girilen bu hapishanede diploma almak amacıyla giren kahramanımız uyandığında hapise girerken mülakatına giren kadınla aynı katta olduğunu farkeder. 1️⃣7️⃣Ne zaman suçlu ne zaman yargıç olduğun tamamen süreçtir. Bazen de gönüllü olursun suça. Hiçbir zamanda sebepsiz suç yoktur. 1️⃣8️⃣Mülakatçı kadın sisteme bir düzen getirmek ister ve alt kattakileri sürekli uyarır. Az yiyin der ama dinlemezler. Kahramanımız alttakilere eğer çok yerlerse yemeklerine pisleyeceğini söyler ve ancak öyle dinlerler. 1️⃣9️⃣Empati duygusundan mahrum olanları ancak tehditle bertaraf edebiliriz demek isteniyor. Eğer onlara engel olursak dediğimizi yaptırabiliriz bu insanlara. 2️⃣0️⃣Mülakatçı kadından bazı bilgiler ediniyor. Bunlar ; hapishanenin 250 katlı olduğu,çocuğunu arayan kadının yalancı olduğu ve kadının kanser olduğu için gönüllü oraya geldiğidir. 2️⃣1️⃣4. Ay 252. Katta gözünü açınca kadının intihar ettiğini görür. Ancak diğerleri gibi boşluktan kendilerini atarak değil, kendini asarak intihar etmiştir. 2️⃣2️⃣Kadının intihar sebebi; 250 kat olarak bildiği hapishanenin daha büyük olmasıdır. Kendini asma sebebi ise kahramanımızın aç kalmaması içindir. 2️⃣3️⃣Buradan çıkarımım çok güvendiğin birşey hayalkırıklığı yaratırsa büyük bir yıkıma yol açar. Ve eğer birşeyi gönüllü yapıyorsan maksimum verimle yaparsın o işi. 2️⃣4️⃣5. Aya girildiğinde 6.katta açar gözünü kahramanımız ve siyahi dindar bir adamdır kat arkadaşı. Bu siyahi adam eğer en üst kat olan 0. Kata çıkarsa kurtulacağını düşünür. Üst kattakilerden yardım ister ancak kimse yardım etmez. 2️⃣5️⃣Kahramanımız siyahi arkadaşını da ikna ederek platformla birlikte en aşağı kata kadar inmeye ve ilk 50 kat hariç en alt kata kadar herkese yetecek kadar yemek vererek herkesi doyurmaya karar verirler. 2️⃣6️⃣İtiraz edilen bir katta 2 kişiyle kavga ederek yaralanırlar. En aşağı kata indiklerinde kat numarası 333 tür. Yani 666 kişilik bir hapishanedir burası. (Sıklıkla gördüğümüz şeytan metaforu) 2️⃣7️⃣O katta, çocuğunu arayan kadının çocuğunu görürler yani kadının hikayesi gerçekmiş ve en merhamet gösterilmesi gereken çocuğun en altta olması ayrı bir ironi. 2️⃣8️⃣ Üstteki aşçılara mesaj vermek amacıyla yukarı geri yollayacakları kimseye vermedikleri pastayı bu küçük kıza verirler. Ancak kızın özel bir yeteneği vardır. ACIKMAMAK! 2️⃣9️⃣Çünkü o çocuk hariç herkes bir zamanlar doymuştu ancak - muhtemelen- orada doğan çocuk hiç doymadığı için acıkmak nedir bilmiyordu. 3️⃣0️⃣Finalde kahramanımız mesaj olarak çocuğu en üst kata yolluyor. Ve hayalinde gördüğü yaşlı adama göre mesajla birlikte gitmesine gerek yoktur kahramanımızın. Bu yüzden çocuğu yalnız yolluyor. Yaşlı adamla birlikte karanlığa giriyorlar. 3️⃣1️⃣Buradan çıkardığım sonuç ;Aşçı( Tanrı) bize her zaman sevdiğimiz şeylerin siparişiyle (dua) birşeyler yolluyor. Biz ona bir kez olsun birşeyler yollamalıyız. Hatta mümkünse en masum duygumuzu(günahsız bir çocuk) ❗ 3️⃣2️⃣ Tesadüf olmayan tesadüf ise her ay dengesiz şekilde kat değişilmesi. Burası ise insan hayatının dalgalı olduğunu mükemmel şekilde özetlemiş. Ne hep yukarıda kalırsın ne de hep aşağıda kalırsın ❗ 3️⃣3️⃣Her katın ortasında olan delik ise sınıflar arası geçişin mümkün aynı zamanda çok zor olduğunu söylüyor. Tek gerçek var ne olursa olsun hayatta KALAN kazanır. PES ETME 💯 #2easy

[@ozlemS]

Vaouv

[@belkisture8693]

Film seyrettikten sonra , sizi dinledim. Haklisiniz Ben bu filmden kendim adına tek çıkarttığım Paylaşmak ve iyi olmaktır. Sistem ne yaparsa yapsın

[@sister3448]

Enola Holmes incelemesi nerde kaldı Neslihancanım?