Рет қаралды 2,261
Akçakoca
12 Eylül
Ereğli’de uyanır uyanmaz deniz kenarına gidip biraz denizi seyrettim. Karadeniz’in hırçın dalgaları şelale gibi yoğun bir su sesi çıkarıyordu. Hiçbir yerde bu kadar ıssız ve dalgalarla iç içe kamp yapmamıştım. Ne yanımda bir yiyecek vardı ne de çevrede açık bir market. Kamp malzemelerimi toparlayıp Alaplı’ya doğru yola çıktım.
Alaplı ilçe merkezine girer girmez bir tost yedim, marketten süt alıp içtim. Kahvaltımı bu şekilde yapıp mataralarımı doldurduktan sonra Akçakoca istikametine doğru yola çıktım. Yağmur bulutları giderek biriktiğinden hızlı hareket edip bir an evvel yol almak istiyordum.
Alaplı Akçakoca arasında neredeyse hiç duracak yer yok. Yolun ıssız bölgelerine geldiğimde şiddetli bir fırtınaya yakalandım. Yağmur şiddetini artırdı ve bir süre doluya döndü. Sığınacak bir yer bulamadım. Tüm tur boyunca hiçbir yerde bu kadar ıslanıp kendimi kötü hissetmedim.
Yağmur, yanımdan hızla geçen araçların sıçrattığı sular ve yerdeki su birikintileri hızımı çok yavaşlatıyordu. Yağmur suyu ne kadar ıslatıp üşütse de temiz. Yerden sıçrayan sularsa motor yağları, çamur ve egzoz karışımı olduğundan bisikleti ve beni temizlenmesi çok zor şekilde kirletiyordu. Bu yolda sadece bir yerde otobüs durağı bulup biraz dinlendim. Elektronik eşyaların güvende olup olmadığını kontrol edip Akçakoca’ya doğru güvenli bir kamp yeri bulmak için hareket ettim.
Yolda bir pidecide durup dinlenmek istedim. Adam zaten ıslanacağın kadar ıslanmışsın sen Akçakoca’ya doğru devam et deyip bir kovmadığı kaldı. Bir camping ise görür görmez abi 150 Tl deyince sinirlenip içeri bile girmeden yola devam ettim. Hatta “yolda kalmışsın gel der insan her şey para değil az insan olun!” deyip kızdım. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok zorlanıyordum. Islandıkça yolda daha çok üşümeye başladım. Teçhizatlarımın ne kadar yetersiz olduğunu ilk kez burada fark ettim. Yola devam edip Akçakoca ilçe merkezine ulaştım.
İlçe merkezinde üstü kapalı bir kamp yeri arasam da bulamadım. İlçe merkezinde gün boyu sel uyarısı yapıldığını, bölgede geçmiş yıllarda büyük seller olduğunu öğrendim. Çaresizce beklemeye başladım. Islak kıyafetlerimi çıkarıp görece kuru kıyafetler bulup giydim. Bu sırada seyahat için kullanılan bir uygulamadan bir gece kalabileceğim birini aramak geldi aklıma. İlçede yaşayan ve son zamanlarda aktif olan tek bir kişi vardı. Mesajıma cevap verince çok sevindim. Turun 3. haftası yağmur, fırtına ve sel riski yüzünden ilk kez bu yola başvurma ihtiyacı hissettim. Çok da güzel oldu. Bisikleti eve bırakıp ilçe merkezine gittik. Yemek yedikten sonra tam gün batarken Ceneviz kalesine gittik. Sonra eve geçip dinlendim.
Tüm yağmur, sel, fırtına korkularımdan sıyrılıp rahat bir gece geçirdim. Sabah uyandığımda evde yalnızdım. Kuruması için astığım eşyaları toparlayıp yola çıktım. İlk kez gittiğim bir ilçede güzel bir insanla tanışıp güzel hatıralarla ayrıldım.
#yavuzbolat #bisikletletürkiyeturu #düzce #alaplı #akçakoca #yağmur #sel #fırtına