Рет қаралды 4,743
🎥"Yıllar Sonra T@cavüzüne Maruz Kaldığın Adamla Yüzleşirsin"
✍🏼Fairy°Tale Bangtan💜
🥀Kim Anya
🖤 Jeon Jungkook
🕳️1/1
🎼Sezen Aksu / Firuze - Piyano
•Kadın hakları•
• Hassas veya etkilenecek olanların okumasını tavsiye etmiyorum❗
* Küfür içermektedir *
- Hikâye
Bir iş çıkışı yolumu kesip, beni kaçıran adamın tecavüzüne maruz kaldıktan sonra ölmüştüm ben. Hayallerim, umudum, yaşama hevesim elimden alınırken, sadece susmakla yetinmek zorunda kalmıştım. Evet tehditle susturulmuştum, elimden bir şey gelmemişti. Çünkü adaleti olmayan bir ülkede, kadındım ben.
Hayat, direnci güçlü olanı seçerdi. Asla yapmam dediğiniz ne varsa, bir gün elbet yapmak zorunda kalırdınız. Eğer gücünüz yoksa, savaşmanız için üzerinize yük koyardı. Diğer insanlara karşı yenik düşmeyin diye, bir gün mutlaka sizi istediği konuma yerleştirirdi.
Bedeninize zorla dokunulan kirli ele karşı canınız çıkar da, sesiniz çıkmazdı. Siz hiç susturulmaya mecbur bırakıldınız mı? Avazınız çıkana kadar bağırıp, gözyaşlarınız teninizi yakıp geçtikten sonra kıyafetlerinizi ayrı yerlerden topladınız mı? Dilerim ki yaşamamış olun..
Ben o günü kara tarih olarak kazımıştım hafızama. Hatırlamama gerek kalmadan, her günümü aynı günü yaşıyormuş gibi andım. Kim isterdi ki böyle iğrenç bir anı yaşamayı? Doğru, kimse istemezdi. Avazım çıkana kadar bağırmak istemiştim, herkes duysun bilsin. Ama bu hakkım dâhi elimden alınmış, küçük bir çocuğun azar işitip ağladığı gibi ağlamıştım hâlime. Öylesine isyanlar etmiş, öylesine küsmüştüm ki kaderime. Yalvar yakar dönmüştüm hayata, belki de döndüğümü sanarken nefes almıştım. Fakat o günde kalmıştım ben. Cenazeniz için kefene ihtiyacınız olurdu, buna bile gerek duymadan gömmüşlerdi beni. Nefesimi kesmiş, yaşama nedenim olan namusumu kirletmişlerdi.
O günden sonra her günüm cehennemi yaşıyormuşum gibi geçti. Sanki ateşler içinde yanarken, gözyaşlarım daha acı hâle getirmişti yaşadıklarımı. Bir insanın gözyaşları canını yakar mıydı hiç? Yaktığı ilk insanmışım gibi hissettiriyordu.. Günden güne çöktüğümü hissetmeye başlamıştım. Aklıma, rüyalarıma giren o an bir gün olsun gitmedi, kaybolmadı zihnimden. Kâbusum oldu, ağlayarak uyandım. Titredim, korkuma çığlıklarım eşlik ederken gecemi gündüz edemedim. Ne yaşadığım belliydi, ne de almak istediğim nefese izin vardı.
Kendimi suçlamıştım hep. Eğer iş çıkışı taksi tutup gitseydim, başıma böyle bir şey gelmezdi derdim. Ama kaderime yazılmıştı, çok sonradan anlamıştım. Ne acıdır ki bundan bile kendimi sorumlu tuttum.
Günler geçti, aylar geçti hatta yıllar geçti ama ben hâlâ o gündeydim. İnsanın canı yandığı yerden kanardı. Yaramı sarmaya derman bile bulamamıştım kendim de. Çok lânetler okumuştum, kendime gelmem çok uzun zamanımı almıştı. Hoş, hâlâ tam toparlayabilmiş değildim. Sadece yaşadıklarımı haykırabilecek kadar güçlüydüm artık. Susmak zorunda bırakılan o kadın değildim. Başım dik, yürüyeceğim yol uzundu.
O iti içeri girdikten sonra biraz olsun nefes aldığımı hissetmiştim. Öğrendiğim acı gerçekle yıkılmış olsam da, ayaktaydım. Bu anı sadece bana yaşatmamış meğerse, bir çok kızdan sorumluymuş. Suç dosyası oldukça kabarıkken, delil bile istenmedi içeri girmesi için.
Kendim'den sonra diğer kızları düşündüm. Aynı kaderi paylaşıyor olmamıza ağladım, susmadım. Göğsümü gere gere ifade verdim. Bazen sustuğum yerler oldu, orda gözlerim konuştu. Onlar anlattı yaşadığım acıyı. Oysa hayalleri olan bir kadındım, o gün kendimle birlikte hayallerimi de gömmüştüm. Kadın olmak öyle zor ve acıydı ki, artık sokakta tek başımıza bile gezemez olmuştuk. Böyle itler kol gezdikçe, korkudan tir tir titrer hâle gelmiştik. İşte o gün yaşadığım şey bundan ibaretti. Benim suçum neydi? Kadın olmak mı? Zannetmiyorum, bile isteye yapıldı. Gözümün içine baka baka, acı çektire çektire öldürüldüm. Canım çıktı, sesim çıkmadı.
Her nefes alan yaşamıyordu bu hayatı. Yaşamıyordum, nefes alsam dahi bitmiştim ben. Artık adalet için savaş veriyordum, mücadelem sadece kadınlar içindi. Susturulmaya mecbur bırakılan her kadının sesi olmak için nefes almaya çalışıyordum. Direniyordum, canım bedenim'den çıkmamış olsa da, içinde olduğum bir beden yoktu. Bana ait olan hiç bir şey kalmamıştı yanımda.
- & -
Saçımın bir tutamını kulağımın arkasına yerleştirip, yanımda olan avukata çevirmiştim bakışlarımı. Kalp atışlarımı duymak oldukça kolaydı.
Bay jeon : Anya hanım, lütfen endişe duymayın. Bugüne kadar içinizde tuttuğunuz ne varsa haykırın. Asla korkmayın, yalnız değilsiniz.
Sözlerinin ardından gülümsemeyi denedi. Ona eşlik etmek istercesine baktım fakat olmuyordu, çok gerilmiştim. Kolay değildi, yıllar sonra o pislikle karşı karşıya gelecektim. Hesap sorma vaktiydi, içimde yarım kalan her şeyi bir bir dökme günüydü.
Sabitli yoruma 🖤