Рет қаралды 13,316
"Platonik Olduğun Yakın Arkadaşın Sana Sevdiği Kızdan Bahseder"
-Anna
-Jungkook
~
BangtanDreams'dan
Anna'dan..
Burnumu çekerek oturduğum koltuktan kalktım ve mutfağa ilerledim. Kendime bir fincan daha yeşil çay dökmeliydim. Hem tadı güzeldi hem de az da olsa iyi geliyordu.
Neredeyse iki-üç gündür okula gitmiyordum. Üşütmüştüm. Ve hassas bir bünyem olduğu için çabucak güçten düşmüştüm. Üzüldüğüm tek şeylerden biri ise onu görememekti.
Jeon Jungkook. Aşık olduğum, platonik olduğum çocuk. En yakın akadaşım. Yani o beni öyle görüyor. En yakın arkadaşı olarak. Ona açılmayı istemiyorum çünkü reddedecek biliyorum. Aramızda eskisi gibi olmayacak. Ona açılırsam.. Bir daha göremeyebilirim.. Bunu göz önünde bulundurmalıyım.. Ona açılamam..
Elime aldığım hafif sıcak içinde yeşil çay olan kupam ile salona ilerledim. Annemler ve babamlar evde değildi. Bundan dolayı kendime bakmam gerekiyordu.
Koltuğa geçip oturdum ve önceden açtığım bisküvi paketinden bir parça alarak ağzıma attım. Hastayken yeşil çay ve bisküvi eşliğinde televizyon izlemek. Gerçekten Harika.
Aynı eyleme devam ederken kapının çalması ile elimdeki kupayı yanımdaki sehpaya bırakıp kapıya ilerledim. Kim gelmiş olabilirdi?
Üzerimi girişteki aynaya bakıp düzelttikten sonra kapıyı açtım. Karşımda gördüğüm Jungkook ile kocaman gülümsedim. Onu çok özledim~
Hasta olsam da dayanamayarak sımsıkı sarıldım. Jungkookda gülerek bana sarıldı. Biraz daha öyle kaldıktan sonra hızlıca ayrıldım ve Jungkooku içeri sokarak kapıyı kapattım.
"Hoş geldin Kook! Hayırdır ne oldu da geldin? Başına taş mı düştü ㅋㅋㅋㅋ?"
"Haha ve ha Anna! Biricik arkadaşımı ziyarete geldim~" arkadaşım kelimesi ister istemez moralimi bozsada belli etmedim ve onu içeri doğru çektim.
Koltuğa oturup onunda yanıma oturmasını izledim. Hafif dağılmış eve ve ondan farksız olan bana bakınca kahkaha attığını işittim. Bende dayanamayıp onunla gülmeye başladım. Rezil haldeyim ve rezilliğime gülüyordum.
"Ayh Anna mükemmel ortam! ㅋㅋㅋㅋ"
"Gülme yha! Hastayım ben! Bir kere hayrına gelip bir şu kıza yardım edeyim demiyorsun ama Jeon!"
"Tamam tamam sustum. Hem ben sana bir şeyler anlatmaya, ders notlarını vermeye ve geçmiş olsuna geldim"
"İyi, notları sonra verirsin. Geçmiş olsun de bakayım bana"
"Geçmiş olsun prensesim" kalbim bu iltifatla hafiften hızlı çarpmaya başlarken kocaman gülümsedim. Daha sonra bana neler anlayacağını bilmeden..
"Şimdi de anlat bakalım" derin bir nefes aldı. Parlayan gözleri ve heyecanlı sesiyle konuşmaya başladı.
"Bir kız var.."
Fairy Tale°Bangtan'dan..
Yutkunmuş ve onu dinlemeye devam etmiştim..
"Onu görünce heyecanlanıyorum.. Gülünce gülüyorum.. Üzüldüğün de üzülüyorum.. Kısacası ben aşık oldumm anna.. Ne yapacağım ben?"
Gözlerim dolarken, başımı yana çevirdim.. Gözlerimi kapatarak, duyduklarımı sindirmeye başladım.. Neler duymuştum ben? Jeon ne diyordu böyle? Platonik aşkım bir başkasına mı aşıktı? Nu nasıl olur?!
"Anna iyi misin?"
"Jeon.. Kim bu kız?" Zorla sormuştum.. Merak etmiyor değilim.. Sevdiği çocuk gerçekten kime aşık bilmek istiyordum..
"Okuldan birisi anna.. Görsen sende çok seversin. O çok güzel, çok mükemmel, hatta o kusursuz.. İçim bir garip oluyor onu görünce.. İster istemez sırıtıyorum.. Aşığım anna hem de çok.."
Kalbimi hissetmiyordum şu an.. Jeon mahvetmişti sözleri ile.. Ben onu seveyim ama o başkasını sevsin.. Adalet mi bu? Olmaz olsun böyle sevgi.. Lanet olsun.. Neden ben değilim? Benim neyim eksik?
Hayat çok acımasız.. Fazla iğrenç..
"Anna sen iyi değilsin? Neyin var? Hem bak o kız-"
Cümlesini tamamlamasına izin vermemiştim..
"Bende seviyorum jeon..."
Jungkook şok içinde gözlerime odaklanmıştı..
Gözlerim'den yaşlar firar ederken, başını yana çevirmişti Jeon..
"Anna nasıl?!"
Ses tonu farklı çıkmıştı.. Her zamankinden değişikti..
Bu sefer ciddi bir tavır takınmaya karar vermiştim.. Ayağa kalkmıştım..
"Duydun işte aptal! Sana aşığım! Seni canımdan çok seviyorum! Senin için her şeyi göze almaya hazırken, seni başkası ile görmeye dayanamazken sen başkasına aşığım diyorsun! Saçma ve komik!! Neden ben değil Jeon?! Neden?...."
"Sana ümit mi verdim?"
Göz devirmiştim..
"Üzgünüm anna.. Ben gerçekten sana o gözle bakmadım.. Seni hep kar-"
"Sakın Jeon! Onu tamamlama.. Daha fazla yaralama beni..."
Jeon mutsuzca başını öne eğmişti..
"Özür dilerim anna.. Gerçekten özür dilerim.."
"İstersen arkadaş kalmaya devam edelim hm? Eski jungkook eski Alin"
"Jeon o-olmaz.. Söylediklerin senden vazgeçmemi sağlamayacak.. Seninde ondan vazgeçmeni sağlamayacak.. Sen ona aşıksın.. B-bitirelim.."
Jeon konuşacaktı ama dolu gözleri buna engel olmuştu.. Hiç bir kelime sarf edememişti.. Çıkmamıştı ağzından.. Umutsuz ve üzünce terk etmişti evi..
Anna Jeon gittikten sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı.. Bütün hayatı darma duman olmuştu sanki..
Anne ve babası gelmeden odaya kapatmıştı kendini.. Gözyaşları akma işlemini sürdürürken, duşa girmişti.. Hasta halini aldırış etmemişti..
Sabitli yoruma 👀