Рет қаралды 541
AÇIKLAMA:
Bu güzelik ve aşk, ilähi sıfatlardır Cennetin büyük nimeti cemålullahı görme saadeti ve cennet hayatının daimi olması Allah Teâlä'nın sonsuzluğundan geliyor Onun için aşık ne kadar vuslatta ise de yine de doymuyor.
Son beyit ile de Hazreti Şeyh'ın, Hazretı Rasül'ün kademi üzere olup, Muhammediyyü'l- meşreb olduğu ifade ediliyor.
...........
Nazi şerifi yazarken, bu hal manevi bir haldir, nazi şerifteki maksat aşıkın mahşukuna yalvarmasıdır, çünkü onun mahşuku Hz. Fahri Alem(S.A.V.)dır. Cenabı Hak, Rasullullah (S.A.V.)için, o size ne verirse alın, sizi neden menettiyse ondan uzaklaşın diyerek peşinen Efendimize(S.A.V.)yetki vermiştir. Seyyit Kadri de içinde bulunduğumuz koşullar altında. Rasulullah(S.A.V.)'tan hem medet istiyor hemde onun özelliklerini sayıyor. Aşıkın Mahşukuna sevgisini onun özelliklerini ifade ediyor, tabi bu makamları ancak yaşayan bilir. Biz Seyyit Kadrinin halini çözemeyiz, Seyyit Kadri hal ve ahvalini içinde bulunduğu makamı, mevkiyi biz açıklayamayız. Ancak onun açıktan açığa olan bazı sözlerini ve hallerini tahmin edebiliyoruz. Onun dışında yüzde doksan dokuzu ancak Seyyit Kadri gibi bir zat tekrar gelir ve onları sofraya koyar, açıklar ve çözer. Ben Seyyit Kadrinin halini anlatmaya acizim çünkü onun hali her zaman cezbe halidir.
NİYAZİM Jİ DİLBERÊ
Niyazim j'dilberê cârek ji rûyê hâl me didâre
Bi qaşdá rûyê gülnârî me di der dil du sad häre
Ji belgên gül şefaq dân şad hazâr yâqûté rummâni
Yekā yek şebnemê la lê li cebhả Şâh me ejmâre
Eger wasfë cemâlâ şahidâ cânân dikim îro Eger bëjim hazár sålân me 'aql û fikr vihêtkåre
Çi täcek zerkenår û libsë zemrûdiyy û sôr û zer Li bejnë tên hazår rengå li dêmê her du şehmâre
Çi neqşek bû ki Neqqâşê Ezel bejnë qalem kêşă
Hezárån åferîn j'wî rå haqiqat ew qalemkåre
Çi rengê husnê şîrîn bû ji lêvân şad şeker bāri
Bi rengê h'o çi hûrî bû bi bihn û miskê tâtâre
Eger bête li bâzârê latifa şeng behå nîne Züleyha dê bikit gôri du sad Yûsuf mirikåre
Belê 'Îsā we Müsayi Zebih û hem Halilullah
Haqiqat ew gülin emmâ ne şubhê Şâhê Kübbâre
Nazar bázi diki Qadri ji ğayrë wî ne inseåfe
Dil ů mēlāk ezel då Haq ji zülfä wî birîndare
DİLBERDEN İSTEĞİM
Dilberden isteğim, niyazım o güzelden, bir kez göstersin benli yüzünden
Nar çiçek yüzlüye ulaşıncaya dek ben, gönülde gördüm yüzlerce diken
Gül yaprağından yüz binlerce kızıl yakut (enbiya, evliya) şafak verdi
şah'ın (as) alnında saydım hepsini birer birer inci çiğ taneleri gibi
Bugün o sevgilinin güzelliğini her ne kadar anlatıyor isem de
Binlerce yıl söylesem (hiç söylememiş gibi) utanır aklım da fikrim de
Ne (hoş) altın/sarı kenar tacı ile, zümrüt yeşil, kızıl, sarı giysisı ile
Binlerce renkli o boyu ile yüzünde yılan gibi iki zülfü ile
Nasıl bir nakıştı ki, Ezel Nakkaş'ı çekmişti kalemi onun boyuna
Bundan ötürü binlerce aferin hakikat o kalemin sanatçısına
Güzelliğin ne şirin rengi idi, dudaklarından yüzlerce şeker saçan
Kendine has rengiyle ne huriydi, güzel kokusu da tatar miski kokan
O zarif, latif sevgili gelse pazara paha biçilemez değerdedir
Züleyha bile yüzlerce Yusuf'u ona kurban etmek için amadedir
Evet, Hazreti İsa ve Musa, Kurban (İsmail) ve Halil İbrahim, hepsi
Hakikat güldürler amma (asla) değildirler o çok büyük/kibar Şah'ın benzeri
Ey Kadri! Ondan gayrısına çapkın bakmak ve gönül vermek insaf değildir
Gönül ve ciğer ezelden, hakikat onun zülfü ile yaralı haldedir