Рет қаралды 8,872
Soru:
-Risale-i Nur’un ilk zamanı ile şimdiki zamanı arasında o müjdelerin tezahürü anlamında nasıl bi gözlem, nasıl bi intibaınız var ağabey?
Mustafa Sungur:
-Bugün elhamdülillah Risale-i Nur bak bugün Anadolu'da her şehirde, her kazada, hatta çok köylerde dershane var. Akşam biz Adapazarı'ndaydık, oraya uğradık. Binlerce genç var ya... Risale-i Nur okuyorlar, dinlemeye gelmişler yani. Bir iştiyak var Anadolu'nun bütün köylerine kadar yayılmış. Ama tabi onunla iktifa etmiyoruz daha dar bir dairede. Yani siyasiler anlamamış. Siyasi çekişmeler ile böyle sathi durumlarla oyalanıyorlar siyasiler, kusura bakmasınlar yani. Bu cevherden ya haberleri yok yahut da kısır görüşleriyle hakikatini idrak edememişler.
Soru:
-Dünya çapında nasıl peki, Risale-i Nur medreseleri?
Mustafa Sungur:
-Gidiyor gitgide. Bak Amerika'da kürsülerde şimdi bazı kürsülerde Risale-i Nur giriyor, Risale-i Nur kürsüsü açılıyor, Risale-i Nur dersleri veriliyor. Mesela Filipinlerde şimdi Filipinler Adası ta uzak doğuda. Malezya, Endonezya dilinde ders olarak okutuluyor Risale-i Nur. Hakikatı inkişaf ettikçe kalpler, akıllar ona böyle iştiyakını artırdıkça o da açılıyor kuvveti, yüksekliği belirleniyor. Öyle değiliz biz şimdi çok kişi şeydir. Çünkü kıyamet yakın olduğu için bu durumda bütün dünya çok süratle Risale-i Nur'u elde edecek yani kıyametten evvel.
Soru:
-Parlak zaman zuhur etmiş mi?
Mustafa Sungur:
-Parlak zaman zuhur ediyor gitgide böyle. Fakat işte kıyamet de yakın ha... Ben şöyle bir hatıra, Üstadımız bir gün buyurdu ki çam dağındaydık. Eğer ahir hayatınızda şehirler çok bozulursa ben gibi böyle dağları çıkarsınız demişti. Ben dedim Allah Allah dedim ya biz daha ilerde fütuhatlar var şeyler var mühim inkişaflar olacak Üstadım niye böyle söylüyor yani. Eğer ahir hayatınızda şehirler çok bozulursa diye... Demek ki bu vakit bir zaman böyle. İnkişaf edecek yayılacak. O nisbette küfür ve tabiat dalaleti de gelişecek.
Ek alanı