Рет қаралды 3,319
Kayıt arşivlenme tarihi 2005
“Bizimki yeraltı kültürü değil, karşı kültür”
*Nasıl tanıştınız?
Kaan Ç.: Radyoda. 1993 ya da 94’te. Kent FM o zaman Bahariye’deydi. Ben aşağıda oturuyordum. “Gece Fanzini” ve “Kitapsız” diye iki program yapıyordum. Mete yönetiyordu radyoyu. Bir de “Aşırı Doz” diye de bir programı vardı. Bir programımın çıkışında baktım, Mete’nin “arızalar” gelmiş, başı kalabalık. Ben geçerken aralarından bazıları “A sen Kaan mısın?” falan dedi. “Birileri bizi dinliyormuş” dedim. Mete’yle aslında bir “Gümüş Kayakçı” çizgi roman takasıyla ilk iletişimimizi kurduk.
* 90’ları anlatsanıza biraz. O dönemin alternatif ya da yeraltı kültürüyle şimdiki arasında nasıl bir fark var?
Kaan Ç.: O dönem “underground / yeraltı” denen şey, bu dönem mainstream/ana akım. Kıyafetinden, ne bileyim reklamcısına kadar herkes kullanıp satıyor şimdi bunu. Şu an Türkçe’de o zamanki “underground” denen şeyi karşılayacak tek kelime “karşı kültür”. Bugün özellikle reklamcıların yaratıcılıkla ilgili problemlerini çözmek için hep aşağılara bakmaları gibi bunu da başka bir şeye dönüştürdüler. Bir sakıncası yok. Şu an bizim yayınevi (Altıkırkbeş Yayınları) ya da Mete’nin plakçısıyla (Vintage) temsil ettiği şey budur aslında.
* Evlendin, baba oldun. Nasıl oldu bu geçiş?
Kaan Ç.: Evlenmeye karar vermek için 16 bin kilometre motora bindim. Chicago’dan San Francisco’ya gittim. “Ben şimdi bir 16 bin kilometre yapayım da evlilik düşüneyim” değil tabii. Ama neticede böyle bir dönem oldu. Hayatımda bir kadın var, vazgeçemiyorum hiçbir şekilde. Bu defa filmdekinin tersi oldu aslında. “Hayır gitme” dedim. Ama onu diyebilmek için ben bir gittim.
* Mete’nin böyle bir basıp gitme dönemin olmadı mı?
Mete A.: Gerektiğinde Londra’ya gidip plak alıyorum. Yılda üç-dört defa oluyor zaten.
* Kaan evlenip çocuk yapmayı tercih etti. Sen istemedin mi?
Mete A.: Karşı değilim. İkimiz bu konuda farklı insanlarız. Kaan güçlü bir aile yapısından gelen biri. Benim geçmişimde böyle bir şey yok.
Kaan Ç.: Mete aslında hep uzun süreli ilişkileri olan, evlenmeyle ilgili çekincesi olmayan bir adam. Ama hiç öteye geçmedi. Ben bunu şuna bağlıyorum. Hep fazla genç kadınlarla uzun ilişkiler yaşadı. O kadınların hayatlarının kırılma noktası, ayrılma noktası oldu Mete’de. Çok rahat âşık olan biridir.