Рет қаралды 4,846
Ziraat Mühendisi Tarım Danışmanı Mustafa CAN
#ziraat #çil #fungal #hastalık #ziraatmühendisi #ziraatmühendistarımdanışmanı Sert Çekirdekli Meyve Ağaçlarında Yaprak Delen (Çil) Hastalığı
Etmen: Wilsonomyces carpophylus
=Stigmina carpophila
Hastalık bariz bir şekilde adından da anlaşıldığı gibi yapraklarda delinmelere özellikle meyve başta olmak üzere sürgünler ve yaprak sapları üzerinde çil benzeri yapılar meydana getirmektedir. Bakımsız olan sert çekirdekli meyve ağaçlarına baktığınızda hemen hemen her yıl yapraklarında sanki saçma deliği gibi delik deşik olmuş belirtiler görebilirsiniz yani bu hastalık özellikle bakımsız ağaçların en sevdiği etmenlerden birisi olabilir.
Fakat sert çekirdekli meyve üreticileri ekonomik olarak kazanç sağladıkları için bu hastalığa dikkat etmeli hastalığın şiddetli göründüğü zamanlarda mücadele etmelidir çünkü hastalık şiddetli seyrettiğinde yapraklarda ortalama %41 oranında yanıklık şeklinde zarar oluşturabilmektedir.
Genellikle yaprak, meyve, tomurcuk ve genç dallarda belirtiler oluşturmaktadırlar.
Yapraklarda enfeksiyon sonucu öncelikle yaklaşık 1 mm boyutunda kırmızı lekeler oluşur sonra bu lekeler gelişir ve 3 mm kadar büyüyerek 5-10 gün içerisinde lekelerin bulunduğu alan dökülür ve yaprakta delikler meydana gelir.
Çil hastalığı özellikle kayısı meyvesinde çok önemlidir diğer türlerin meyvelerinde de iklim koşulları uygun olduğunda çil hastalığı oluşabilir.
Meyvelerde ki lekeler genellik 2-3 mm çapında yuvarlak ve dağınık şekilde meydana gelir.
Fungus tomurcuklarda da zarara sebep olabilmektedir hastalıklı tomurcuklar ilkbaharda uyanmaya başlayınca dökülürler.
Hastalığın konukçuları kayısı, badem, şeftali, nektarin, kiraz, vişne, erik ve karayemiştir.
Hastalık genellikle 4-30°C sıcaklık arasında gelişebilmektedir. Hastalığın gelişebilmesi için en uygun sıcaklık 23°C olup, sıcaklık 4°C altına indiğinde ya da 30°C üzerine çıktığında hastalık baskılanmakta ve gelişimi yavaşlamakta sıcaklık değeri daha fazla değişirse durabilmektedir.
Mücadelesi Sonbaharda budamaya dikkat edilmeli ve hastalıklı olarak bulunan tomurcukların bulunduğu dallar sağlam kısımdan budanmalı ve budama artıkları bahçeden uzaklaştırılmadır.
-Sonbaharda yaprak dökümünden hemen sonra,
-İlkbaharda çiçek tomurcuklarının kabardığı dönemde çiçekler açmadan olmak üzere en az 2 ilaçlama yapılmalıdır.
Sonbaharda ve ilkbaharda kesinlikle bordo bulamacı uygulaması yapılmalıdır.
-%50 bakır hidroksit
-%14 bakır hidroksit + %14 bakır oksiklorid
-500 g/l Captan (sistemik olmayan koruyucu ve tedavi edici özelliktedir)
-400 g/l Dodine (bitki çiçek döneminde iken bile gönül rahatlığı ile kullanılabilir.)
-193 g/l bazik bakır sülfat
-%80 Maneb (M-22 olarak bilinmektedir)
-%80 Thiram (kontak ve koruyucu etkilidir spor gelişimini ve misel gelişimini engeller)
-%50 Folpet (tedavi edici ve koruyucu özelliktedir)
-%50 Trifloxystrobin (orta derece sistemik ama esas olarak koruyucudur)
-500 g/l Chlorothalonil (sistemik değildir koruyucudur)
-%76 Ziram (sistemik, koruyucu ve tedavi edicidir)
Her yıl aynı etken maddeye sahip fungisitleri ve pestisitleri kullanmanızı asla önermiyoruz mümkünse her uygulamada bile aynı etmen maddeye sahip pestisitleri kullanmayın sürekli etken madde değiştirmeniz faydanıza olacaktır ve daha iyi sonuç alacaksınızdır.
kayısı çiçek ve tomurcuklarının bu yıl dondan zarar görsede ancak yine de ağaç bakımının yapılması gerekmektedir...
Üreticilerimizin ürün almasa bile bakım şartlarına en iyi şekilde devam etmesi gerekmektedir. Şiddetli don yaşanan yıllarda bahçe bakımı ÇOK DAHA önem arz etmektedir. Kayısı ağaçlarının bir sonraki yılda çok etkilenmemesi ve dondan zarar gören bitki kısımlarının onarılması ve meyve gözlerinin en iyi şekilde teşekkül etmesi için aşağıda belirtilen hususların mutlaka yerine getirilmesi gerekmektedir.
Bu dönem kayısıda yaprak delen (çil) hastalığının bulaşma ve zarar yapma dönemi olduğunda ağaçta meyve olsun olmasın üreticilerimizin çil hastalığı mücadelesini mutlaka yapmaları gerekir.
Çil hastalığı sadece meyveyi etkilemekle kalmayıp ağacımızın, yaprak ve sürgünlerini de etkilemektedir.
Özellikle meyve ağaçlarında ileri ki dönemlerde sürgün ölümü ve yaprak dökümünün olmaması için üreticilerimizin mutlaka çil ilaçlamasını yapmaları gerekir.
Monilya hastalığına karşı mücadele ihmal edilmemelidir.
Kayısı ağacında yapraklar ve sürgünler belli bir büyüklüğe geldikten sonra özellikle Mayıs ayı içerisinde dondan etkilenip kuruyan dallar ile monilya hastalığı bulaşmış dallar budanıp bahçeden uzaklaştırılarak yakılmalıdır.
Dondan etkilenen ağaçlarımıza kendini toparlaması ve gelişmesi için Mayıs ayında ilk sulama ile birlikte bir miktar az oranda azotlu gübre verilmelidir.
yaz ayında toprak analizi örneğine göre gerekli besleme yapılmalıdır..
Sulama özenle yapılmalı, salma sulama yapılıyorsa çift çanak yapılarak kök boğazı ile gövde ıslatılmamalıdır. Üreticilerimizin modern sulama (mini spring ya da damlama) sistemleri kullanılmalı ve kayısı ağaçlarının taç iz