Kefken Pembe Kayalar

Antik Çağdan Günümüze Pembe Kayalıklar
Kocaeli’nin Kandıra İlçesi sınırları içerisinde yer alan Pembe kayalıkların tarihi öyküsü M.Ö. 3000’lü yıllara kadar dayanmaktadır. İlk sakinleri Sitler olmakla birlikte Frigler, Bitinyalılar, Roma, Bizans tarafından da bir merkez olarak kullanılmıştır.
Prehistorik buluntu varlığının yanı sıra, Antik Çağ’dan itibaren taş ocağı olarak kullanılmıştır. Selçuklular döneminde Süleyman Şah bu topraklardan geçmiştir. Osmanlı döneminde ise Osman Gazi ve oğlu Orhan Gazi’nin yüce komutanlarından “Akçakoca” Kocaeli Yarımadasını fethetmek için görevlendirildiğinde Kandıra ve Kefkeni Bizanslılardan almıştır. Ticaret limanı ve tersane olarak kullanılmıştır. 1888 yılında Kandıra ve civarı ile Kocaeli sancağına bağlanmıştır.
Birinci Dünya Savaşında İngiliz işgaline uğramış ve Kurtuluş Savaşında ise Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. 1921’de tamamen işgalden temizlenmiştir.
Kayaların litolojik birim olarak kalker, kum taşı, çakıl taşı, bazalt, andezit gibi kayaçların yanında alüvyonlardan oluşmaktadır. Bu alanlar krem, bej, açık gri, pembe renkli ince-orta-kalın tabakalı kireç taşlarından oluşmaktadır.
Pembe kayaların özelliği suyun içinde yumuşak olan kayalar, dışarıya çıkartıldığında ise sertleşmektedir. Osmanlı dönemi mimarlarının da ilgisini çeken ‘Pembe Kayalar’ o dönemde dikdörtgen şeklinde kesilerek deniz yolu ile İstanbul’a taşınmıştır. Kayalar, başta Sultan Ahmet Cami ve Rumeli Hisarı’nın yapımı olmak üzere birçok Osmanlı eserinde kullanılmıştır.
Pembe Kayalar ilginç jeolojik yapısıyla her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapmaya devam etmektedir.