Рет қаралды 1,680
Sığınak Çağı 67. Yıl.
Cheng Xin ve AA hibernasyondan uyandırılırlar. Tam 56 sene daha uyumuşlardır.
Sığınak şehirler artık Jupiter'in uydusu ve Güneş tarafına da geçebiliyorlar. Alarm gelirse Jupiter'in arkasına çok hızlı hareket edip saklanabilirler. Bu teknolojiyi geliştirmiş insanoğlu.
Cheng Xin: Neredeyiz?
Otomatik ekran açılır ve ekrandan Cao Bin konuşmaya başlar:
Bir uzay gemisinde. Halo'da. 3.5 sene önce yapılan son teknoloji bir gemi.
Cheng Xin: Cao Bin'in çok yaşlandığını görür. Demek ki çok uzun zaman geçti. Suçluluk ve hüzün hisseder. Bir daha hibernasyona girmeyeceğim diye karar verir içinden.
Zaten ömrün uyumakla geçti be kızım. Herkes 200 yaşına geliyo, uyuyo, senin devirden kimse kalmadı be kızım. Uyuma artık bi zahmet.
Cao Bin: Jupiter cluster'ında şimdi 52 büyük şehir var. Görsen neler yapıldı. Teknoloji harikası cennet gibi şehirlerimiz var! Seni gezdirmeyi çok isterdim ama zamanımız yok.
Cheng Xin: Uyarı geldi mi?
Cao Bin: Evet. Son 50 yılda 2 kez yanlış alarm verildi. Ama bu kez alarm doğru. Ben 120 yaşındayım, bilirim. Bu kez Karanlık Orman Vuruşu geldi. Kapımızda.
Cheng Xin'in kalbi sıkışır. Bi şey ters gidiyor. Uyandırılma süreçleri zaten 4-5 saat sürüyor. Demek ki alarm geleli en az 4-5 saat oldu. Şehirler neden halen Jupiter'in arkasına saklanmadılar? Niye hareket edilmiyor?
Cheng Xin: Neredesiniz siz?
Cao Bin: Erken Uyarı Merkezindeyiz.
Onlarca dijital pencere açılıyor. Acil durum belli. Odaları gözüküyor. Odadaki kurmaylar çaresiz. Gözler dehşet içinde. Herkes umutsuz, yıldın, tedirgin. Boşvermişler.
Ben bu dehşeti tanıyorum. Trisolaris krizi ilk çıktığında uzay gemileri üzerimize gelirken insanların gözü, tavırları aynıydı. Evrendeki süpergüce karşı hissedilen çaresizlik.
Cheng Xin: Neden Jupiter'in gölgesine hareket etmiyoruz?
Cao Bin: Faydası yok. Sığınaklar faydasız. Hiç bi halta yaramazlar.
Cheng Xin: Fotoid güneşe ne kadar yaklaştı?
Cao Bin: Fotoid yok ki.
Cheng Xin: Ne var o zaman?
Cao Bin dehşetle güler: Ufacık bi kağıt parçası.
1. yıl önce insanlığın Erken Uyarı Sistemi, Singer'ın uzay gemisini tesbit etmiş. Işık hızında giden dev bir gemi, Güneşe 1.3 ışık yılı mesafesine kadar yaklaşmış. Bu gemi, güneşe fotoid değil ne olduğu bilinmeyen başka bir cisim yollamış.
Fedarasyon bu bilgiyi halktan gizlemiş.
Bu cisim ışık hızında yollanmış. Fotoid gibi salınım yapmıyor. Doğrudan güneşe gitmiyor. Mars'in yörüngesinin oralara yollanmış. Bu cisim zayıf yerçekimi dalgaları yayıyor.
Bu cisim güneş sistemine yaklaşınca hızı azalıyor. Dolayısıyla yolu kesilebilir, incelenebilir.
Federasyon, cisimi incelemek üzere 2 yıldız gemisi yolluyor: Revelation ve Alaska.
Gemilerden biri çok yaklaşmalarına rağmen hiçbir şey göremez.
150 km yaklaşınca mikroskop gibi bi cihazla bi beyaz nokta görürler.
Drone yollanır. Drone 5 metreye kadar yaklaşır.
Kredi kartından biraz büyükçe kağıt gibi bir cisim. 8.5 cm ve 5.2 cm boyutlarında. Dikdörtgen bir zar gibi. Kalınlığı yok, kağıttan bile ince.
Transparan bir obje.
Mekanik kolla almaya çalışıyorlar. Mekanik kol içinden geçiyor. Rezistans yok. İlluzyon gibi.
El uzatıyorlar yanına gidip. Acaba mektup mu diye. Değil. Eli içinden geçiyor.
Yıldız gemisini getiriyorlar, cisim ortasında kalacak şekilde ve incelemeler yapıyorlar.
Kütlesi sıfıra yakın. Hiçbir şey bulamıyorlar. Gerçek dünya ile bağı yok.
Kumandan Ice askerler cisimle selfie çekip şakalaşınca onları fırçalıyor. Uyumaya çalışıyor. Tedirgin. Hocası Ding Yi'yi düşünüyor. Droplet ilk onu eritmişti. Kabus görüyor. Kabusta çölde büyüyen dev bir çukura sürükleniyorlar. Arabalarıyla son hız kaçmaya çalıştıkça fayda etmiyor, çukur onları yutuyor.
Kabustan uyanınca diğer lideri uyandırıyor Ice.
Acilen buradan uzaklaşmalıyız! Son hız!
Ne buldun?
Hiçbir şey. Sadece sezgilerim.
Neyin var? Çok terlemişsin, yoruldun. Dert etme. Sen de gördün zararsız bir şey.
Sarsıp tokat atar: Kibirli olma!
Güçsüzlük ve cehalet hayatta kalmaya engel değil. Ama kibir ve gaflet hayatta kalmaya engel! Droplet'i hatırla!
2 mürettebatı ve fikikayı bırakıp uzaklaşırlar.
Ekrandan onların 2 boyuta geçtiğini görürler dehşetle. Görünmez bir cam yüzey var. Filika dondurma gibi erir, yassılaşır, cam yüzeye yayılır. İnsanlar da öyle. Ayakları sonra vücutları erir, yassılaşırlar, ve silüetleri 2 boyuta resim olarak boyanır.
Organları, damarları, hücreleri, atomlarına kadar kaydedilmişlerdir. Fraktal gibi. Evrenin en kompleks görüntüsü bu. Uzun süre bakmayın sakın, delirtir!
Görünmez cam yüzey çok hızla büyür ve 3 boyutlu dünyayı içine çeker. 2 boyutlu dev bir resme dönüştürür.
Gemi son hız kaçmaya çalışır, ama uzay boşluğu da görünmez cam yüzey tarafından son hız yerçekimiyle çekildiği için geminin ilerlemesinin faydası olmaz.
Işık hızına erişmedikçe kimse bu resimden ve akıbetten kaçamaz.
Mahzun olmayın dostlar. Hiç kimse güneş sisteminden kaçamaz. Bir virus, bakteri dahi. Hepimiz bu resmi kebirin bir parçası olacağız.